TR Konaklama, ALL Bayram Fırsatı ile bağlantılı ‘Kış İndirimi Fırsatı’ ile rezerve edilmelidir. Eğer fiyat mevcut değilse, konaklama Ödül Çekilişi için geçerli sayılmayacaktır.
Traduzir "i̇ş fırsatı" para inglês
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "i̇ş fırsatı" de turco para inglês
Tradução de turco para inglês de i̇ş fırsatı
turco
inglês
EN The stay must be booked at the ‘Winter Sale Offer’ rate which is linked to the ALL Holiday Offer. If this rate is not available, the stay will not count as a valid entry to the Price Draw.
| turco | inglês |
|---|---|
| konaklama | stay |
| all | all |
| kış | winter |
| geçerli | valid |
TR Erhan, engellilere önyargısız olarak kendilerini gösterme fırsatı verilmesi gerektiğini düşünüyor
EN Erhan thinks that people with disabilities should be given an opportunity without prejudice to show themselves
| turco | inglês |
|---|---|
| erhan | erhan |
| fırsatı | opportunity |
| gerektiğini | should |
TR Backlink Analizi: Binlerce Bağlantı Oluşturma Fırsatı Bulun (2/3)
EN Backlink Analysis: Find Thousands of Link Building Opportunities (Part 2/3)
| turco | inglês |
|---|---|
| backlink | backlink |
| analizi | analysis |
| bağlantı | link |
| oluşturma | building |
| bulun | find |
TR Büyük platformlarındaki (Facebook, YouTube, VK, Twitter, Instagram, LinkedIn) sayfalarınız için tutarlı bir görsel stil geliştirme fırsatı yakalarsınız.
EN You get the opportunity to develop a consistent visual style for your pages on major social media platforms (Facebook, YouTube, VK, Twitter, Instagram, LinkedIn).
| turco | inglês |
|---|---|
| büyük | major |
| youtube | youtube |
| tutarlı | consistent |
| görsel | visual |
| stil | style |
| fırsatı | opportunity |
TR SMART MATCH İLE 120 GÜN DENEME FIRSATI
EN No more wrong mattress seleciıons,120 days trial !
| turco | inglês |
|---|---|
| deneme | trial |
TR GPS Classic ve Canossa Events'in yeni ortak girişimi olan Canossa Racing, yarış dünyasına daha fazla organizasyon sunma fırsatı yaratarak Alfa Revival Kupası'nı üzerine geçirdi.
EN Canossa Racing – a new joint venture between GPS Classic and Canossa Events - has acquired Alfa Revival Cup, expanding the event offerings to the racing world.
| turco | inglês |
|---|---|
| classic | classic |
| yeni | new |
| ortak | joint |
| olan | has |
| dünyasına | world |
TR 22 Temmuz 1944, İngiltere; vokal/klavye) sahip olduğu fırsatı kıskanır
EN All the group's members were musicians capable of playing multiple types of instruments, including brass and woodwinds
TR Büyüyen Fairmont Miras Alanı otellerimize erişimin ötesinde, mülk sahiplerini Accor Live Limitless programında yükseltilmiş bir statüye davet eden, Accor Mülkiyet Sahibi Avantajları programına üyelik fırsatı sunuyoruz
EN Beyond access to our growing collection of Fairmont Heritage Place properties, you are offered membership into the Accor Ownership Benefits program which in turns invites owners to an elevated status in ALL Accor Live Limitless
| turco | inglês |
|---|---|
| büyüyen | growing |
| fairmont | fairmont |
| ötesinde | beyond |
| live | live |
| limitless | limitless |
| yükseltilmiş | elevated |
| davet | invites |
| üyelik | membership |
TR ABD, AB, Rusya ve Asya senetleri için likiditeye erişin ve müşterilerinize tüm global exchangelere doğrudan erişim fırsatı sunun. Sektörün lider sağlayıcılarından biri olarak tüm özkaynak CFD likidite ihtiyaçlarınızı karşılıyoruz.
EN Get liquidity on USA, EU, Russian and Asian shares and start to offer your clients direct access to all the main global exchanges. As one of the industry-leading providers, we can take care of all your equities CFD liquidity requirements.
| turco | inglês |
|---|---|
| abd | usa |
| ab | eu |
| asya | asian |
| global | global |
| doğrudan | direct |
| lider | leading |
| cfd | cfd |
| likidite | liquidity |
| sağlayıcıları | providers |
TR Dünyanın her yerindeki şirketlere işletmelerini hızla ve uluslararası standartlara uygun şekilde etkin olarak kurma fırsatı sunuyoruz. Start-up operasyonlarınız B2Broker'ın bilgi ve deneyimine bırakın.
EN We help companies all over the world start their business quickly and in the most effective way that is compliant with international standards. Entrust your start-up operations to B2Broker's know-how and expertise.
| turco | inglês |
|---|---|
| her | all |
| hızla | quickly |
| standartlara | standards |
| etkin | effective |
| bilgi | know |
TR TR Kişiselleştirme için B2Broker IT Ekibi Kullanma Fırsatı
EN Possibility to use B2Broker IT labor for TR customizations
| turco | inglês |
|---|---|
| it | it |
TR Amway İş Fırsatı hakkında daha fazla bilgi edinin
EN Learn more about the Amway Business Opportunity
| turco | inglês |
|---|---|
| amway | amway |
| fırsatı | opportunity |
| hakkında | about |
| bilgi | learn |
TR Sektörünüz, ürününüz ya da temel pazarınız ne olursa olsun, Maersk küçük ve büyük işletmelere büyüme fırsatı sunan çözümlere sahiptir
EN Regardless of your industry, your commodity, or your key markets, Maersk has solutions that offer both small and large businesses the opportunity to grow
| turco | inglês |
|---|---|
| temel | key |
| maersk | maersk |
| küçük | small |
| büyük | large |
| işletmelere | businesses |
| fırsatı | opportunity |
| sunan | offer |
| sahiptir | has |
| ın | of |
TR Sektörünüz, ürününüz ya da temel pazarınız ne olursa olsun, küçük ve büyük işletmelere büyüme fırsatı sunan çözümler sağlıyoruz.
EN Regardless of your industry, your commodity, or your key markets, we have solutions that offer both small and large businesses the opportunity to grow.
| turco | inglês |
|---|---|
| temel | key |
| küçük | small |
| büyük | large |
| işletmelere | businesses |
| fırsatı | opportunity |
| sunan | offer |
| çözümler | solutions |
| ın | of |
TR Bunun yerine, bu an bir büyüme fırsatı olabilir
EN Instead, this moment can be a growth opportunity
| turco | inglês |
|---|---|
| yerine | instead |
| an | moment |
| bir | a |
| büyüme | growth |
| fırsatı | opportunity |
| olabilir | can |
TR Profesyonel bir logo tasarımı, müşteilere, markanızı ciddiye almaları gerektiği mesajını verir. Henüz ürünlerinizi deneme fırsatı bulmadan önce bile müşterilerin güvenini kazanmak konusunda markaların belirleyici bir etkisi vardır.
EN A professional logo design communicates to customers that you take your brand seriously. It’s decisive in winning customers’ trust before they even get a chance to try out your products.
| turco | inglês |
|---|---|
| profesyonel | professional |
| tasarımı | design |
| deneme | try |
| önce | before |
| müşterilerin | customers |
| tasarım | products |
TR Uzun zamandır farklı bir çok sosyal medya yönetim platformunu kullanma fırsatı buldum
EN It has so many highlighted modules such as social inbox, monitoring, built-in URL shortener, Kanban task board, teammates & guest though they are still basic
TR Her zaman bir adım önde olun, hiçbir fırsatı kaçırmayın ve zamandan tasarruf edin.
EN Stay a step ahead, never miss a single opportunity, and save up to 66% of your time.
| turco | inglês |
|---|---|
| önde | ahead |
| olun | stay |
| fırsatı | opportunity |
| tasarruf | save |
TR Markalar, böyle bir sistem içinde paylarına düşen her türlü fırsatı değerlendirmek, bunu kendileri adına avantaja dönüştürmek istiyor
EN Brands want to take advantage of all possible opportunities within such a system and turn them into advantages on their own behalf
| turco | inglês |
|---|---|
| markalar | brands |
| sistem | system |
| her | all |
| adına | behalf |
| istiyor | want |
TR İyi çalışan, merkeziyetsiz bir ekonomi bu bariyerleri yıkıyor ve herkes için refah fırsatı sunuyor
EN A functioning, decentralized economy breaks down these barriers and offers everyone an opportunity to participate in prosperity
| turco | inglês |
|---|---|
| merkeziyetsiz | decentralized |
| ekonomi | economy |
| herkes | everyone |
| refah | prosperity |
| fırsatı | opportunity |
| sunuyor | offers |
TR Trust Cüzdan size kredi kartıyla kolayca Ethereum alma fırsatı tanır.
EN Trust Wallet provides you with a simple and easy way to buy Ethereum with a credit card.
| turco | inglês |
|---|---|
| trust | trust |
| size | you |
| kredi | credit |
| ethereum | ethereum |
| alma | buy |
TR MC2021 indirim kodu ile corendonairlines.com'da %10 avantajlı uçma fırsatı
EN 10% off all tickets at corendonairlines.com with discount code MC2021
| turco | inglês |
|---|---|
| indirim | discount |
| kodu | code |
TR Erhan, engellilere önyargısız olarak kendilerini gösterme fırsatı verilmesi gerektiğini düşünüyor
EN Erhan thinks that people with disabilities should be given an opportunity without prejudice to show themselves
| turco | inglês |
|---|---|
| erhan | erhan |
| fırsatı | opportunity |
| gerektiğini | should |
TR Atak Domain, hızlı çözümler sağlama, yüzlerce alanı tek bir panelden yönetme fırsatı ve özel bir müşteri temsilcisi gibi birçok avantaj sunar.
EN Atak domain offers many advantages such as providing you with quick solutions, an opportunity to manage hundreds of domains from a single panel and a special customer representative.
| turco | inglês |
|---|---|
| hızlı | quick |
| çözümler | solutions |
| yönetme | manage |
| fırsatı | opportunity |
| özel | special |
| müşteri | customer |
| temsilcisi | representative |
| sunar | offers |
TR Yerel İtalyan pazarını hedefleyen yerel ve uluslararası şirketlerin gelirlerini en üst düzeye çıkarma fırsatı tanıyan .it alan adı, şirketlere yerel müşterilere olan bağlılığı gösteren profesyonel bir imaj verir
EN The .it domain name, which gives the opportunity to maximize the income of local and international companies targeting the local Italian market, gives companies a professional image that shows their loyalty to local customers
| turco | inglês |
|---|---|
| şirketlerin | companies |
| fırsatı | opportunity |
| it | it |
| adı | name |
| müşterilere | customers |
| profesyonel | professional |
| verir | gives |
TR Fairmont Mayakoba’nın Şarap ve Yemek fırsatı hakkında güncelleme için lütfen buraya tıklayın.
EN Please click here to consult the update of our Wine and Dine offer of Fairmont Mayakoba.
| turco | inglês |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| mayakoba | mayakoba |
| yemek | dine |
| güncelleme | update |
| buraya | here |
| tıklayın | click |
TR BU FIRSATI DİĞER MARKALARIMIZ VE DESTİNASYONLARIMIZLA İNCELEYİN
EN EXPLORE THIS OFFER WITH OUR OTHER BRANDS AND DESTINATIONS
| turco | inglês |
|---|---|
| bu | this |
| ve | and |
TR Satıcı Lisansı, oluşturduğunuz HD videoları diğer şirketlere ve müşterilere satma fırsatı sağlar
EN Reseller License gives an opportunity to resell the HD videos you create to other companies or clients
| turco | inglês |
|---|---|
| lisansı | license |
| hd | hd |
| videoları | videos |
| diğer | other |
| müşterilere | clients |
| fırsatı | opportunity |
| sağlar | gives |
TR Uzun zamandır farklı bir çok sosyal medya yönetim platformunu kullanma fırsatı buldum. Hootsuite'ten Buffer'a, Stackposts'tan, Social Champ'e birçok yazılımı denedim...Söylemeliyim ki, RADAAR taptaze yeni bir soluk!
EN Considering everything you get at this price point it's hard to believe that such a tool is available in the market. This is absolutely a gem. I also just downloaded the mobile app and am impressed with the functionality so far.
TR İngilizce bilseydim çocuklarıma öğretmek isterdim, çünkü İngilizce artık hayatın olmazsa olmazı. Öğrenmek için her fırsatı değerlendirmek lazım, Buddy sayesinde bu iş oldukça kolaylaştı!
EN I don’t have enough knowledge of English myself to teach my sons but I think English is a must-have now. Language should be learned constantly, and Buddy is a great help here!
| turco | inglês |
|---|---|
| artık | now |
TR Bu fırsat gruplara uygulanamaz ve diğer herhangi bir promosyon fırsatı ile birleştirilemez.
EN This offer does not apply to groups and cannot be combined with any other promotional offers.
| turco | inglês |
|---|---|
| diğer | other |
| promosyon | promotional |
TR Zindelik Fırsatı: Yeme İçme ve Dinlenme
EN Vitality Offer : Dine and Relax
| turco | inglês |
|---|---|
| ve | and |
TR Zindelik Fırsatı: hakkında Yeme İçme ve Dinlenme
EN about Vitality Offer : Dine and Relax
| turco | inglês |
|---|---|
| hakkında | about |
| ve | and |
TR Genç gazetecilerin usta gazetecilerden mesleğin vazgeçilmez kavram ve tekniklerini öğrenme fırsatı bulduğu MLSA Haber Atölyesi'nin üçüncüsü 11-14 Kasım’da Bolu’da yapıldı.
EN MLSA’s third “News Workshop,” providing young journalists the opportunity to learn about indispensable concepts and techniques about the profession, took place between November 11-14 in Bolu.
| turco | inglês |
|---|---|
| genç | young |
| öğrenme | learn |
| fırsatı | opportunity |
| haber | news |
| kasım | november |
TR Şirketlerde yapılan stajların gerçek bir deneyim fırsatı sunduğunun altını çizen Özdemir, öğrencilerin bu deneyimi mutlaka elde etmeleri gerektiğini belirtti
EN Emphasizing that internships at companies provide a real-life job experience, Özdemir said that students must gain this experience.
| turco | inglês |
|---|---|
| gerçek | real |
| bu | this |
| elde | gain |
| gerektiğini | must |
TR Kariyer - B2Broker İş Fırsatı - BT, Satış, Pazarlama uzmanlarını işe alıyoruz
EN Careers - B2Broker Jobs - We are hiring IT, Sales, Marketers
| turco | inglês |
|---|---|
| kariyer | careers |
| bt | it |
TR Size şirketimize katılma ve bizimle biraz zaman geçirdikten sonra kendi departmanınızı kurma ve büyütme fırsatı sunuyoruz
EN We offer you the opportunity to join our company and after spending some time with us, the chance to grow and acquire your own department
| turco | inglês |
|---|---|
| bizimle | with us |
| zaman | time |
| fırsatı | opportunity |
TR İnsanlara sıkı çalışarak başarılı olmalarını sağlayan bir iş fırsatı sunmak suretiyle, bu vizyonumuzu gerçekleştiriyoruz
EN We make that vision a reality by offering people a business opportunity that allows them to succeed through their own hard work
| turco | inglês |
|---|---|
| fırsatı | opportunity |
TR Sağladığımız İş Fırsatı, Amway Serbest Girişimcilerinin kendileri ve aileleri için daha iyi bir yaşam kurmalarına yardımcı olur.
EN The opportunity we provide helps Amway Business Owners build a better life for themselves and their families.
| turco | inglês |
|---|---|
| fırsatı | opportunity |
| amway | amway |
| kendileri | their |
| yaşam | life |
TR Amway İş Fırsatı: Kendi işinizi kurun
EN Amway Business Opportunity: Start your own business
| turco | inglês |
|---|---|
| amway | amway |
| fırsatı | opportunity |
TR Büyüyen Fairmont Miras Alanı otellerimize erişimin ötesinde, mülk sahiplerini Accor Live Limitless programında yükseltilmiş bir statüye davet eden, Accor Mülkiyet Sahibi Avantajları programına üyelik fırsatı sunuyoruz
EN Beyond access to our growing collection of Fairmont Heritage Place properties, you are offered membership into the Accor Ownership Benefits program which in turns invites owners to an elevated status in ALL Accor Live Limitless
| turco | inglês |
|---|---|
| büyüyen | growing |
| fairmont | fairmont |
| ötesinde | beyond |
| live | live |
| limitless | limitless |
| yükseltilmiş | elevated |
| davet | invites |
| üyelik | membership |
TR Büyüyen Fairmont Miras Alanı otellerimize erişimin ötesinde, mülk sahiplerini Accor Live Limitless programında yükseltilmiş bir statüye davet eden, Accor Mülkiyet Sahibi Avantajları programına üyelik fırsatı sunuyoruz
EN Beyond access to our growing collection of Fairmont Heritage Place properties, you are offered membership into the Accor Ownership Benefits program which in turns invites owners to an elevated status in ALL Accor Live Limitless
| turco | inglês |
|---|---|
| büyüyen | growing |
| fairmont | fairmont |
| ötesinde | beyond |
| live | live |
| limitless | limitless |
| yükseltilmiş | elevated |
| davet | invites |
| üyelik | membership |
TR Bu bağlamda, geniş bir müvekkil skalasıyla çalışma fırsatı bulmuş, çeşitli tahkim kuralları ve kurullarına tabi uyuşmazlıklarda müvekkilleri temsil etmiştir
EN She supports a wide range of clients in this context, with experience assisting clients in disputes which are subject to various arbitral rules and international forums
| turco | inglês |
|---|---|
| bu | this |
| geniş | wide |
| çeşitli | various |
| kuralları | rules |
TR Hub Masterclass serisi katılımcılarına teknoloji, inovasyon ve (sosyal) girişimciliği dünyanın dört bir yanından gelen uzmanlarından dinleme fırsatı sunuyor
EN Hub Masterclass series offers its participants the opportunity to hear about technology, innovation and (social) entrepreneurship from their experts from around the world
| turco | inglês |
|---|---|
| hub | hub |
| serisi | series |
| teknoloji | technology |
| inovasyon | innovation |
| sosyal | social |
| dünyanın | world |
| fırsatı | opportunity |
| sunuyor | offers |
TR Trust Cüzdan size kredi kartıyla kolayca Ethereum alma fırsatı tanır.
EN Trust Wallet provides you with a simple and easy way to buy Ethereum with a credit card.
| turco | inglês |
|---|---|
| trust | trust |
| size | you |
| kredi | credit |
| ethereum | ethereum |
| alma | buy |
TR Erhan, engellilere önyargısız olarak kendilerini gösterme fırsatı verilmesi gerektiğini düşünüyor
EN Erhan thinks that people with disabilities should be given an opportunity without prejudice to show themselves
| turco | inglês |
|---|---|
| erhan | erhan |
| fırsatı | opportunity |
| gerektiğini | should |
TR Erhan, engellilere önyargısız olarak kendilerini gösterme fırsatı verilmesi gerektiğini düşünüyor
EN Erhan thinks that people with disabilities should be given an opportunity without prejudice to show themselves
| turco | inglês |
|---|---|
| erhan | erhan |
| fırsatı | opportunity |
| gerektiğini | should |
TR MC2021 indirim kodu ile corendonairlines.com'da %10 avantajlı uçma fırsatı
EN 10% off all tickets at corendonairlines.com with discount code MC2021
| turco | inglês |
|---|---|
| indirim | discount |
| kodu | code |
TR Bu yazılım sayesinde tasarımcılar ürünler, binalar ve yapılar için hızla ve kolayca teknik dokümantasyonlar oluşturabilir ve karmaşık hesaplar yerine yaratıcılık ve konsepte daha fazla odaklanma fırsatı yakalar.
EN With it, designers can create technical documentation for products, buildings, and structures quickly and easily, and focus more on concept and creativity, instead of computation and clutter.
| turco | inglês |
|---|---|
| tasarımcılar | designers |
| binalar | buildings |
| yapılar | structures |
| teknik | technical |
| oluşturabilir | can create |
TR Atak Domain, hızlı çözümler sağlama, yüzlerce alanı tek bir panelden yönetme fırsatı ve özel bir müşteri temsilcisi gibi birçok avantaj sunar.
EN Atak domain offers many advantages such as providing you with quick solutions, an opportunity to manage hundreds of domains from a single panel and a special customer representative.
| turco | inglês |
|---|---|
| hızlı | quick |
| çözümler | solutions |
| yönetme | manage |
| fırsatı | opportunity |
| özel | special |
| müşteri | customer |
| temsilcisi | representative |
| sunar | offers |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
fırsatı hafta sonu firsati firsati degerlendirmek firsati verir firsati sunuyor büyüme fırsatı sunan gösterme fırsatı verilmesi deneyim fırsatı sunduğunun i̇ş fırsatı kullanma fırsatı araştırma fırsatı geçti refah fırsatı sunuyor sağladığımız i̇ş fırsatı olarak kurma fırsatı fırsatı olabilir all bayram fırsatı bu etkileyici fırsatı
alemão
chinês
coreano
espanhol
francês
holandês
indonésio
inglês
italiano
japonês
polonês
português
russo
sueco
tailandês
vietnamita
árabe