TR IRIS, koyu halkaları, gözaltı torbalarını ve yüzünüze istenmeyen yıllar katan ince çizgileri azaltmak için dalgalı T-Sonic™ teknolojisini kullanır
"istenmeyen yıllar katan" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
istenmeyen | unsolicited unwanted |
yıllar | years |
TR IRIS, koyu halkaları, gözaltı torbalarını ve yüzünüze istenmeyen yıllar katan ince çizgileri azaltmak için dalgalı T-Sonic™ teknolojisini kullanır
EN IRIS uses Alternating T-Sonic™ technology to diminish the appearance of dark circles, bags under the eyes, and fine lines that add unwanted years to your face
turco | inglês |
---|---|
istenmeyen | unwanted |
teknolojisini | technology |
kullanır | uses |
TR İstenmeyen fotoğraflarınızla veya hakkınızda bilgilerle karşılaşırsanız bize şikayet edebilirsiniz. Reşit olmayanlar veya yetkili temsilcileri, istenmeyen fotoğraflar veya bilgiler ile ilgili olarak
EN If you come across unwanted photos of or information about you, you can report it to us. Minors or their authorised representatives can also email
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Whoer VPN oyun trafiğini engellemek için özel algoritmaların işlem yaptığı ve DDos saldırılarına karşı korunan kaynakların belirli özelliklerini hesaba katan sunucuları kullanmaktadır
EN The Whoer VPN uses servers where special algorithms for filtering game traffic operate, which take into account the specific characteristics of protected resources against DDos attacks
turco | inglês |
---|---|
whoer | whoer |
vpn | vpn |
oyun | game |
ddos | ddos |
korunan | protected |
hesaba | account |
sunucuları | servers |
kaynakları | resources |
TR Amacımız, kullanıcılarımızı dürüst, doğru ve saygılı davranmaya teşvik ederek eğlenceli, benzersiz, değer katan ve güvenli bir bağlantı ortamı yaratmaktır
EN Our goal is to create a connected environment that is fun, unique, enriching and safe by encouraging our users to conduct themselves with a high degree of integrity, decency and respect
turco | inglês |
---|---|
eğlenceli | fun |
güvenli | safe |
kullanıcıları | users |
TR Özetlemek gerekirse, müşteri katılımı, bir şirketin, müşteri deneyimine değer katan önceden tanımlanmış proaktif mesajlar aracılığıyla kullanıcılarla etkileşim kurma ve onları elde tutma yeteneğidir.
EN To sum-up, customer engagement is the abililty for a company to engage and retain users through pre-defined proactive messages that add value to the customer experience.
turco | inglês |
---|---|
deneyimine | experience |
önceden | pre |
tanımlanmış | defined |
proaktif | proactive |
mesajlar | messages |
TR Her mekana uyum sağlayabilen, modern çizgileriyle tasarıma estetik katan Smart Köşe Takımı, ister sağda ister solda kullanılabilen uzanma modülleriyle oldukça pratik
EN Smart Corner Sofa Set, which adapts to every place and adds aesthetics to design with its modern lines, is very practical with its stretch modules which can be used on the right or left side
turco | inglês |
---|---|
her | every |
modern | modern |
tasarıma | design |
oldukça | very |
pratik | practical |
da | and |
TR Kibar Grubu’nda tüm çalışanlarımızı ailemizin bir parçası olarak görür, hayatlarına değer katan anlara keyifle tanıklık ederiz. Hayata kattıklarımızla bir aileyiz, çünkü BİZ Birlikte Güçlüyüz.
EN As Kibar Group, we see all employees as part of our family and enjoy witnessing the important moments that enrich their lives. We are a large family with all that we bring to each other’s lives because WE are Stronger Together.
turco | inglês |
---|---|
parçası | part |
TR Zebra DNA, Zebra donanımınıza olağanüstü güç katan ve cihazınızı baştan sona güçlendiren dahili zekadır.
EN Zebra DNA is built-in intelligence giving Zebra hardware exponential power, and fortifying device security from the inside out.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
dna | dna |
güç | power |
ve | and |
TR Zebra yazıcılarına işi hızlandıran özellikler katan zeka ile yazıcıları dönüştürün.
EN Transform printers with intelligence that gives Zebra printers business-catalytic capabilities.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
özellikler | capabilities |
zeka | intelligence |
dönüştürün | transform |
yazıcılar | printers |
TR Müşterilerimizin çoğu bir Soundiiz iş ortağıyla çalışmayı tercih ediyor. Burada Soundiiz'e değer katan hizmetlerin bir listesini bulacaksınız!
EN Many of our customers choose to work with a Soundiiz partner. Here you’ll find a list of services which are providing value added to Soundiiz !
turco | inglês |
---|---|
soundiiz | soundiiz |
tercih | choose |
burada | here |
hizmetlerin | services |
listesini | list |
TR TENCEL™ Modal elyaflar, tekstil ürünlerine nazik bir yumuşaklık katan Eco Soft teknolojisiyle üretilir.
EN The pioneering REFIBRA™ technology involves upcycling a substantial proportion of cotton scraps, in addition to wood pulp, to produce new virgin TENCEL™ Lyocell fibers.
turco | inglês |
---|---|
elyaflar | fibers |
TR Zebra yazıcılarına işi hızlandıran özellikler katan zeka ile yazıcıları dönüştürün.
EN Transform printers with intelligence that gives Zebra printers business-catalytic capabilities.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
özellikler | capabilities |
zeka | intelligence |
dönüştürün | transform |
yazıcılar | printers |
TR “Sıra dışı ve markaya özel kayıtlar için inanılmaz fayda sağlıyor. Bu şirketin en ilginç yanı, kayıtlarınızın hareketli, ilgi çekici, ilham verici, güç katan ve önemli hale getirmenize yardımcı olan araçlar sunması.”
EN “Incredible for extraordinary, brand explicit recordings. The primary concern which makes this organization interesting is that they help to make your recordings moving, compelling, inspirational, empowering, significant and important.”
turco | inglês |
---|---|
inanılmaz | incredible |
ilginç | interesting |
çekici | compelling |
olan | is |
TR Pazarlamacıların sosyal medya grafiklerine renk katan ve onların sosyal medyada öne çıkmalarını sağlayan, kapsamlı bir yüksek çözünürlüklü fotoğraf koleksiyonu.
EN An extensive collection of high-resolution photos to help marketers spice up their social graphics and create images that bring life to their social media presence.
turco | inglês |
---|---|
onların | their |
kapsamlı | extensive |
fotoğraf | photos |
koleksiyonu | collection |
TR Whoer VPN oyun trafiğini engellemek için özel algoritmaların işlem yaptığı ve DDos saldırılarına karşı korunan kaynakların belirli özelliklerini hesaba katan sunucuları kullanmaktadır
EN The Whoer VPN uses servers where special algorithms for filtering game traffic operate, which take into account the specific characteristics of protected resources against DDos attacks
turco | inglês |
---|---|
whoer | whoer |
vpn | vpn |
oyun | game |
ddos | ddos |
korunan | protected |
hesaba | account |
sunucuları | servers |
kaynakları | resources |
TR Amacımız, kullanıcılarımızı dürüst, doğru ve saygılı davranmaya teşvik ederek eğlenceli, benzersiz, değer katan ve güvenli bir bağlantı ortamı yaratmaktır
EN Our goal is to create a connected environment that is fun, unique, enriching and safe by encouraging our users to conduct themselves with a high degree of integrity, decency and respect
turco | inglês |
---|---|
eğlenceli | fun |
güvenli | safe |
kullanıcıları | users |
TR Özetlemek gerekirse, müşteri katılımı, bir şirketin, müşteri deneyimine değer katan önceden tanımlanmış proaktif mesajlar aracılığıyla kullanıcılarla etkileşim kurma ve onları elde tutma yeteneğidir.
EN To sum up, customer engagement is the ability of a company to engage and retain users through pre-defined proactive messages that add value to the customer experience.
TR İzinsiz veya istenmeyen reklam, gereksiz veya toplu e-posta ("spam") teşkil eden;
EN constitutes unauthorized or unsolicited advertising, junk or bulk e-mail ("spamming");
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
istenmeyen | unsolicited |
reklam | advertising |
toplu | bulk |
spam | spamming |
teşkil | constitutes |
TR İstenmeyen ve / veya ticari e-postalar, promosyon materyalleri, "önemsiz posta", "spam", "zincir mektuplar" veya "piramit şemaları" gönderme veya alma.
EN Sending or receiving unsolicited and/or commercial emails, promotional materials, “junk mail,” “spam,” “chain letters,” or “pyramid schemes”.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
veya | or |
ticari | commercial |
promosyon | promotional |
materyalleri | materials |
spam | spam |
zincir | chain |
TR Aynı zamanda, hangi iletilerinizin istenmeyen olarak işaretlendiğini görmek için e-posta adresini ve alanını popüler e-posta sunucularının listeleriyle karşılaştırır.
EN It also compares your email address and domain against the lists of popular email servers to see which of your messages get marked as spam.
turco | inglês |
---|---|
adresini | address |
popüler | popular |
sunucuları | servers |
posta | messages |
TR Gelen kutunuzda herhangi bir şey yoksa lütfen İSTENMEYEN POSTA klasörünüzü kontrol edin.
EN If nothing is received in your Inbox, please check your SPAM folder.
turco | inglês |
---|---|
şey | nothing |
TR Kliplerinizi bölün ve istenmeyen bölümleri silin.
EN Split your clips and delete unwanted segments.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
istenmeyen | unwanted |
TR Arka planı temizleme veya arka planı silme, istenmeyen öğeleri silmek için bir resmin arka planını kaldırmayı sağlayan bir resim düzenleme yöntemidir.
EN Background removal or background knockout simply means a method of image editing that involves removing the background of a picture in order to erase the items that are unwanted out of the picture.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
istenmeyen | unwanted |
düzenleme | editing |
TR Kodun harfi harfine girilmesi gerekir ve akıllı kontrat yaratılırken yapılan hatalar ya da açıklar geri döndürülemez istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına ve fonların kaybedilmesine neden olabilir.
EN The code is translated literally, and any errors or vulnarability when the smart contract is created may result in unintended outcomes which can’t be undone and could lead to the loss of funds.
turco | inglês |
---|---|
akıllı | smart |
kontrat | contract |
hatalar | errors |
ın | of |
TR Bu durum, talep beklenen miktarı aştığında, uygulamanızdaki istenmeyen değişkenliği önleyen bir mekanizmadır.
EN This is a mechanism to prevent undesired variability in your application when demand exceeds the anticipated amount.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
talep | demand |
beklenen | anticipated |
TR CAA'nın kullanılması, kötü niyetli kişiler tarafından veya dürüst bir hata ile istenmeyen sertifika düzenlenmesi riskini azaltabilir
EN Using CAA can reduce the risk of unsolicited certificate issuance by malicious actors or honest error
turco | inglês |
---|---|
caa | caa |
veya | or |
hata | error |
istenmeyen | unsolicited |
sertifika | certificate |
TR SSL / TLS sertifikaları, çevrimiçi kullanıcı etkinliğinin istenmeyen gözetimine karşı önemli bir savunmadır
EN SSL / TLS certificates are an important defense against unwanted surveillance of online user activity
turco | inglês |
---|---|
sertifikaları | certificates |
çevrimiçi | online |
kullanıcı | user |
istenmeyen | unwanted |
önemli | important |
TR Bunların yanı sıra, güvenlik hizmetlerini merkezi olarak yönetme (Amazon GuardDuty ile tehditleri tespit etme veya AWS IAM Access Analyzer ile istenmeyen erişimleri inceleme) yoluyla kaynaklarınızı koruyabilirsiniz.
EN In addition, you can protect your resources by centrally managing security services, such as detecting threats with Amazon GuardDuty, or reviewing unintended access with AWS IAM Access Analyzer.
turco | inglês |
---|---|
hizmetlerini | services |
yönetme | managing |
amazon | amazon |
tehditleri | threats |
tespit | detecting |
aws | aws |
access | access |
kaynakları | resources |
TR Bölünmez boşluklar, sözcüklerin istenmeyen tirelemesini önler
EN Non-breaking spaces prevent unwanted hyphenation of words
turco | inglês |
---|---|
istenmeyen | unwanted |
TR İstenmeyen, sinir bozucu takip edicilerin sizi izlemesini engelleyerek gizliliğinizin kontrolünü tekrar elinize alın.
EN Take back control of your privacy, denying unwanted, pesky trackers from snooping on you.
turco | inglês |
---|---|
sizi | you |
tekrar | back |
kontrolü | control |
ın | of |
TR Dayanıklı, kaymaz kauçuk taban rekabetçi oyunlar için istenmeyen hareketleri önler ve daha sağlam platform sağlar.
EN The durable, non-slip rubber base is designed to eliminate unwanted movement and provide a solid platform for intense gaming.
turco | inglês |
---|---|
dayanıklı | durable |
istenmeyen | unwanted |
sağlam | solid |
platform | platform |
sağlar | provide |
TR PrintSecure, yazıcılarınızı güvenli bağlantılar kullanacak, istenmeyen erişimi engelleyecek ve verilerinizin ve altyapınızın korunmasını sağlayacak şekilde yapılandırmanızı kolaylaştırır.
EN PrintSecure makes it easy to configure your printers to use secure connections, block unwanted access and ensure your data and infrastructure are protected.
turco | inglês |
---|---|
istenmeyen | unwanted |
erişimi | access |
ve | and |
verilerinizin | your data |
yazıcılar | printers |
TR Güvenli bağlantıları kullanmak, istenmeyen erişimleri engellemek ve verilerinizin ve altyapınızın güvende olmasını sağlamak için yazıcılarınızı yapılandırmak kolaydır.
EN Easily configure your printers to use secure connections, block unwanted access and ensure your data and infrastructure are protected.
turco | inglês |
---|---|
bağlantıları | connections |
istenmeyen | unwanted |
engellemek | block |
verilerinizin | your data |
yapılandırmak | configure |
yazıcılar | printers |
TR 16 farklı güç seviyesinde, dakikada 8.000 titreşim, istenmeyen kir, yağ ve makyaj kalıntısının ciltten temizlenmesine yardımcı olur.
EN 8,000 pulsations per minute at 16 different speeds help remove unwanted dirt, oil and makeup residue from skin.
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
istenmeyen | unwanted |
yağ | oil |
ve | and |
makyaj | makeup |
TR Kodun harfi harfine girilmesi gerekir ve akıllı kontrat yaratılırken yapılan hatalar ya da açıklar geri döndürülemez istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına ve fonların kaybedilmesine neden olabilir.
EN The code is translated literally, and any errors or vulnarability when the smart contract is created may result in unintended outcomes which can’t be undone and could lead to the loss of funds.
turco | inglês |
---|---|
akıllı | smart |
kontrat | contract |
hatalar | errors |
ın | of |
TR İstenmeyen ve / veya ticari e-postalar, promosyon materyalleri, "önemsiz posta", "spam", "zincir mektuplar" veya "piramit şemaları" gönderme veya alma.
EN Sending or receiving unsolicited and/or commercial emails, promotional materials, “junk mail,” “spam,” “chain letters,” or “pyramid schemes”.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
veya | or |
ticari | commercial |
promosyon | promotional |
materyalleri | materials |
spam | spam |
zincir | chain |
TR Bu durum, talep beklenen miktarı aştığında, uygulamanızdaki istenmeyen değişkenliği önleyen bir mekanizmadır.
EN This is a mechanism to prevent undesired variability in your application when demand exceeds the anticipated amount.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
talep | demand |
beklenen | anticipated |
Mostrando 50 de 50 traduções