TR Bir kuştüyü logosu ile markanıza hoş ve yumuşak bir dokunuş yapın. Markanız ile uyumlu bir şablon seçin ve ihtiyaçlarınıza uygun şekilde şablonu düzenleyin.
"hoş bir şekilde" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Bir kuştüyü logosu ile markanıza hoş ve yumuşak bir dokunuş yapın. Markanız ile uyumlu bir şablon seçin ve ihtiyaçlarınıza uygun şekilde şablonu düzenleyin.
EN Bring a subtle touch of softness to your brand through a feather logo. Choose a template that’s in line with your brand and modify it for your needs.
turco | inglês |
---|---|
markanız | your brand |
seçin | choose |
ihtiyaçları | needs |
TR Hoş bir şekilde tasarlanmış spor salonu logolarıyla marka çalışmanıza güç katın ve vizyonunuzu paylaşın. Şablonlar arasından seçim yapın ve onları beğendiğiniz simge ve sembollerle kişiselleştirin.
EN Create strong branding and share your vision through a nicely designed gym logo. Choose and customize any template with your preferred icons and symbols.
turco | inglês |
---|---|
tasarlanmış | designed |
vizyonunuzu | your vision |
paylaşın | share |
seçim | choose |
yapın | create |
simge | icons |
TR Veri tabanını en basit şekilde özetleyecek olursak bilgi depolayan bir yazılımdır. Verilerin düzenli bir şekilde saklanmasını, hızlı bir şekilde yönetilmesini ve veriler üzerinde kolaylıkla değişiklikler yapılabilmesini sağlar.
EN Information on SSL Installation and help documentation.
TR TENCEL™ Lyocell elyaflar, doğal yumuşaklıklarıyla yaşam alanlarınıza hoş bir konfor getirir. Lüks bir ışıltı ve ipeksi yüzeyiyle TENCEL™ Lyocell elyaflar, canlı renkleriyle halılara ve döşemelere göz alıcı bir parlaklık katar.
EN Naturally soft to the touch, TENCEL™ Lyocell fibers keep your living spaces pleasantly comfortable. Displaying a luxurious sheen and silky surface, TENCEL™ Lyocell fibers make carpets and upholstery shine radiantly with vibrant colors.
turco | inglês |
---|---|
lyocell | lyocell |
elyaflar | fibers |
doğal | naturally |
yaşam | living |
lüks | luxurious |
canlı | vibrant |
TR Şansınız yaver giderse, bir meselktaşınızın doğum günü pastasından bir parça da size düşebilir; çünkü bu, Alman iş hayatının hoş bir geleneğidir.
EN If you’re lucky, you might receive a piece of birthday cake there from a colleague, because that’s another pleasant tradition of German working life.
turco | inglês |
---|---|
doğum | birthday |
alman | german |
hayatı | life |
TR Bir iş arıyorsanız, hızlı büyüyen bir B2B canlı oyun sağlayıcısı ile büyümek ve büyük bir arkadaş canlısı ekibin parçası olmak istiyorsanız, o zaman hoş geldiniz!
EN If you are looking for a job, want to grow together with a rapidly increasing B2B provider of live-games, and become a part of huge friendly team, you're welcome!
turco | inglês |
---|---|
arıyorsanız | if you are looking |
hızlı | rapidly |
canlı | live |
oyun | games |
sağlayıcısı | provider |
büyük | huge |
parçası | part |
hoş | friendly |
TR İş akışınızı daha hızlı ve kolay hale getirebilecek herhangi bir araç hoş bir ektir.
EN Any tool that can make your workflow faster & easier is a welcome addition.
turco | inglês |
---|---|
daha | that |
hızlı | faster |
kolay | easier |
araç | tool |
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
turco | inglês |
---|---|
şık | elegant |
parlak | bright |
dengeli | balanced |
tatlı | sweet |
portakal | orange |
TR TENCEL™ Lyocell elyaf içeren yumuşak tuşeli kumaşlar, pürüzsüz bir dökümle hoş bir görünüş yaratır.
EN TENCEL™ Lyocell fibers are naturally smooth to the touch and enhance the quality of fabrics to glide lightly over your skin.
turco | inglês |
---|---|
lyocell | lyocell |
pürüzsüz | smooth |
TR Pürüzsüz, akıcı bir dökümlülük, müthiş akıcı formlar ve hoş bir görünüş verir
EN A smooth, liquid-like drape enables extravagant fluid forms to be achieved, creating a flattering appearance
turco | inglês |
---|---|
pürüzsüz | smooth |
formlar | forms |
TR Pamuk gibi diğer yorgan dolgu malzemeleri ile kıyaslandığında TENCEL™ Lyocell selülozik elyaflar, nemi daha fazla emerek konforlu bir gece uykusu için vücudunuza hoş bir serinlik ve kuruluk hissi verir.
EN Compared to other filling materials for duvets, such as cotton, TENCEL™ Lyocell cellulosic fibers absorb moisture more efficiently to help your body feel pleasantly cool and dry for a comfortable night’s sleep.
turco | inglês |
---|---|
pamuk | cotton |
malzemeleri | materials |
lyocell | lyocell |
elyaflar | fibers |
konforlu | comfortable |
gece | night |
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
turco | inglês |
---|---|
şık | elegant |
parlak | bright |
dengeli | balanced |
tatlı | sweet |
portakal | orange |
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
turco | inglês |
---|---|
şık | elegant |
parlak | bright |
dengeli | balanced |
tatlı | sweet |
portakal | orange |
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
turco | inglês |
---|---|
şık | elegant |
parlak | bright |
dengeli | balanced |
tatlı | sweet |
portakal | orange |
TR Bu örnek projenin çok hoş bir yanı da kentten ve köy sakinlerinden gelen fikirleri bir araya getiriyor olması
EN This is a beautiful example because it combines ideas from the city and from the village community
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
örnek | example |
köy | village |
fikirleri | ideas |
TR İş akışınızı daha hızlı ve kolay hale getirebilecek herhangi bir araç hoş bir ektir.
EN Any tool that can make your workflow faster & easier is a welcome addition.
turco | inglês |
---|---|
daha | that |
hızlı | faster |
kolay | easier |
araç | tool |
TR Aksine, kendi ihtiyaçlarınızla ilgilenmek, herkesin kendini güvende hissettiği ve hoş karşılandığı bir paydaşlık oluşturmanın önemli bir parçasıdır.
EN On the contrary, taking care of your own needs is an important part of building a fellowship where everyone feels safe and welcome.
turco | inglês |
---|---|
herkesin | everyone |
önemli | important |
ihtiyaçları | needs |
TR LORD BALTIMORE'A HOŞ GELDİNİZ. Bu özel mekan, içindeki yaşamı yansıtan aydınlatma efektleriyle vurgulanan bir İngiliz özel kulübünün cazibesiyle Paris estetiğinin ihtişamını bir araya getiriyor.
EN WELCOME TO LORD BALTIMORE. This intimate venue combines the glamour of a British club house with the grandeur of Parisian aesthetics, accentuated by lighting effects making it feel lived in.
TR Bir Elsevier editörü olarak yaptığınız işte sizi destekleyen araçlar, bilgiler ve kılavuzluğun kaynağı olan Editör Merkezine hoş geldiniz
EN Welcome to the Editor hub – your source of tools, information and guidance to support your work as an Elsevier editor.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
destekleyen | support |
araçlar | tools |
bilgiler | information |
kaynağı | source |
editör | editor |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR Yeni gelenlerin, internet ve teknoloji bağımlılıklarının içinde ne kadar sıkışıp kalmış hissederlerse hissetsinler, kendilerini güvende, hoş karşılanmış ve bir insan olarak değerli hissetmelerine yardımcı olun
EN Help newcomers feel safe, welcome and valued as a human being, no matter how badly they might feel trapped inside their internet and technology addiction
turco | inglês |
---|---|
internet | internet |
teknoloji | technology |
insan | human |
olun | being |
TR Tasarımlarınıza hoş bir görünüm kazandırın
EN Give your designs an eye-candy look
turco | inglês |
---|---|
bir | an |
tasarımları | designs |
TR Bir DJ web sitesi oluşturmak istiyorsanız, göze hoş gelen şablonlarımızdan birini kullanmalısınız. Acele edin. Aynı müziklerden hoşlananlarla tarzınızı paylaşın!
EN If you want to create a DJ website, then our cool collection of templates is what you need now. Hurry up and share your style with your music soulmates!
turco | inglês |
---|---|
istiyorsanız | if you want |
paylaşın | share |
TR Yenilikçi kokteyller hazırlamak ve yatakları hazırlamaktan, spa bakımlarına ve insanları rahat ve hoş karşılanmış hissettirmeye kadar sanatımızda ustalaşmaktan gurur duyarız ve zevk alırız.Hayat bir Yolculuktur
EN We take pride and pleasure in mastering our art from curating innovative cocktails and preparing beds to providing spa treatments and making people feel at ease and welcome.Life is a journey
turco | inglês |
---|---|
yenilikçi | innovative |
spa | spa |
insanları | people |
gurur | pride |
hayat | life |
TR Sağlığı heyecan verici yeni yollarla geliştiren bir odaya hoş geldiniz.
EN Welcome to a room that maximises your well-being in exciting new ways.
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
TR • Hoş ve ferah bir kabin (C4?ünkine benzer diz odası ile)
EN • a pleasant and spacious cabin (with knee room similar to that of the C4)
turco | inglês |
---|---|
kabin | cabin |
benzer | similar |
diz | knee |
odası | room |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR TENCEL™ Modal elyafları, nazik yumuşaklığı ve ciltte hoş bir his bırakmasıyla bilinir
EN TENCEL™ Modal fibers are known for being exquisitely soft and pleasant to the skin
turco | inglês |
---|---|
modal | modal |
bilinir | known |
TR Bu, vücudun doğal ısı düzenleme mekanizmasını destekleyerek, cildinize gündüz ve gece boyunca hoş bir serinlik ve kuruluk hissi verir.
EN Wood and pulp used by the Lenzing Group is harvested from certified and controlled sources.TENCEL™ Modal fibers are mainly manufactured from the renewable raw material beech wood, sourced from sustainable forests in Austria and neighboring countries.
TR Botanik kökenli TENCEL™ Active selülozik elyaflar, doğal konforu ve çok yönlülüğüyle vücudunuza hoş bir serinlik ve kuruluk hissi verir, güvenle hareket etme özgürlüğü sunar.
EN TENCEL™ Active cellulosic fibers of botanic origin keep your body pleasantly cool and dry with their natural comfort and versatility, giving you freedom to move with confidence.
turco | inglês |
---|---|
active | active |
elyaflar | fibers |
doğal | natural |
konforu | comfort |
hareket | move |
sunar | giving |
TR Selülozik elyafların mikroskopik fibrillerinin arasındaki submikroskopik kanallar, nem emilimini ve salınımını düzenleyerek vücudunuza hoş bir serinlik ve kuruluk verir ve fiziksel performansınıza katkıda bulunur.
EN Submicroscopic canals between the microscopic fibrils of cellulose fibers regulate the absorption and release of moisture, which contribute to your performance of physical activity by keeping your body pleasantly cool and dry.
turco | inglês |
---|---|
fiziksel | physical |
TR Binlerce telifsiz stok görsel parmaklarınızın ucunda. Videonuzu göze hoş gelen görsellerle süsleyin ya da yalnızca stok görseller kullanarak sıfırdan bir video oluşturun. Hayal gücünüzün sınırlarını zorlayın.
EN Thousands of royalty-free stock visuals are available at your fingertips. Spice up your video with beautiful visuals, or assemble a video from scratch entirely from stock visuals: the only limit is your imagination.
turco | inglês |
---|---|
telifsiz | royalty-free |
stok | stock |
videonuzu | your video |
görseller | visuals |
sıfırdan | from scratch |
video | video |
TR İmzamız olan transdermal titreşimler hoş bir masaj sağlar, kirlerin giderilmesine yardımcı olur, kan akışını hızlandırmak için deri altına nüfuz eder ve cilt bakım ürünlerinin emilimini kolaylaştırır.
EN Our signature transdermal pulsations provide a pleasant massage, help remove impurities and work below the skin surface to stimulate blood flow, and facilitate the skincare absorption prep.
turco | inglês |
---|---|
masaj | massage |
sağlar | provide |
kan | blood |
cilt | skin |
TR Bir Elsevier editörü olarak yaptığınız işte sizi destekleyen araçlar, bilgiler ve kılavuzluğun kaynağı olan Editör Merkezine hoş geldiniz
EN Welcome to the Editor hub – your source of tools, information and guidance to support your work as an Elsevier editor.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
destekleyen | support |
araçlar | tools |
bilgiler | information |
kaynağı | source |
editör | editor |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR Tarih ve simgesel şıklığın yeni dünya ince zevki ile kaynaştığı bir yer olan The Savoy’a hoş geldiniz.
EN Welcome to The Savoy, a place where history and iconic elegance mingles with new-world sophistication.
turco | inglês |
---|---|
tarih | history |
simgesel | iconic |
yeni | new |
dünya | world |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR Görmeye ve görülmeye değer bir yer olan, Fairmont Century Plaza’ya hoş geldiniz!
EN Welcome to Fairmont Century Plaza, the place to see and be seen!
turco | inglês |
---|---|
görmeye | see |
olan | be |
fairmont | fairmont |
century | century |
TR • Hoş ve ferah bir kabin (C4?ünkine benzer diz odası ile)
EN • a pleasant and spacious cabin (with knee room similar to that of the C4)
turco | inglês |
---|---|
kabin | cabin |
benzer | similar |
diz | knee |
odası | room |
TR • Hoş ve ferah bir kabin (C4?ünkine benzer diz odası ile)
EN • a pleasant and spacious cabin (with knee room similar to that of the C4)
turco | inglês |
---|---|
kabin | cabin |
benzer | similar |
diz | knee |
odası | room |
TR „Bakıma Hoş Geldiniz!“ projesine çok özel bir ödül veriliyor; Special Impact Award ödülü
EN The 'Welcome to Care!' project has now won a special prize – the Special Impact Award
turco | inglês |
---|---|
özel | special |
Mostrando 50 de 50 traduções