Traduzir "herkesin adalete eşit" para inglês

Mostrando 50 de 50 traduções da frase "herkesin adalete eşit" de turco para inglês

Traduções de herkesin adalete eşit

"herkesin adalete eşit" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:

herkesin a all an and anyone at be by everyone for if in is it just make of on or our own so that the to we with you your you’re
eşit equal equivalent

Tradução de turco para inglês de herkesin adalete eşit

turco
inglês

TR 16.3. Hukukun üstünlüğünün ulusal ve uluslararası düzeylerde geliştirilmesi ve herkesin adalete eşit biçimde erişiminin güvence altına alınması

EN 16.3. Promote the rule of law at the national and international levels and ensure equal access to justice for all

turcoinglês
veand
uluslararasıinternational
herkesinall
eşitequal

TR 8.5. 2030’a kadar gençler ve engelliler de dâhil bütün kadın ve erkeklerin tam ve üretken istihdama ve insana yakışır işlere erişimlerinin sağlanması ve eşit işe eşit ücret ilkesinin tam olarak benimsenmesi

EN 8.5. By 2030, achieve full and productive employment and decent work for all women and men, including for young people and persons with disabilities, and equal pay for work of equal value

turcoinglês
kadınwomen
üretkenproductive
eşitequal

TR maddesinde bütün insanların eşit olduğu ve kadınlarla erkeklerin eşit haklara sahip oldukları yazar

EN The role of equal opportunities officers is enshrined in the Federal Equality Act

turcoinglês
eşitequal
ınof

TR 6.1. 2030’a kadar herkesin güvenilir ve erişilebilir içme suyuna evrensel ve eşit biçimde erişiminin güvence altına alınması

EN 6.1. By 2030, achieve universal and equitable access to safe and affordable drinking water for all

turcoinglês
herkesinall
veand
evrenseluniversal

TR Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi Programı Kolaylaştırıcı Rehberi

EN "I Had to Succeed for My Daughter"

TR Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi Programı Kolaylaştırıcı Rehberi

EN "I Had to Succeed for My Daughter"

TR ‘Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi’ Atölyelerinden...

EN Amina is a mother of five and lives in Adana, Turkey. She has had to overcome...

turcoinglês
ınof

TR ‘Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi’ Atölyelerinden...

EN Amina is a mother of five and lives in Adana, Turkey. She has had to overcome...

turcoinglês
ınof

TR Adalete Erişimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması | STGM

EN Study of Mapping and Monitoring Gender Equality in Access for Justice | STGM

turcoinglês
cinsiyetgender
haritalamamapping
veand
stgmstgm

TR Adalete Erişimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması

EN Study of Mapping and Monitoring Gender Equality in Access for Justice

turcoinglês
cinsiyetgender
haritalamamapping
veand

TR Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve kapsayıcı toplumlar tesis etmek, herkes için adalete erişimi sağlamak ve her düzeyde etkili, hesap verebilir ve kapsayıcı kurumlar oluşturmak

EN Promote peaceful and inclusive societies for sustainable development, provide access to justice for all and build effective, accountable and inclusive institutions at all levels

turcoinglês
sürdürülebilirsustainable
kalkınmadevelopment
kapsayıcıinclusive
erişimiaccess
düzeydelevels
etkilieffective
kurumlarinstitutions

TR ‘Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi’ Atölyelerinden...

EN Gade continues to work at the job she got in the scope of our short-term...

turcoinglês
ınof

TR ‘Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi’ Atölyelerinden...

EN Gade continues to work at the job she got in the scope of our short-term...

turcoinglês
ınof

TR Zoom, Avrupa Patent Ofisi'nde Şeffaflığı ve Adalete Erişimi Artırmaya Yardımcı Oluyor

EN How Zoom Helps Increase Transparency and Access to Justice at the European Patent Office

TR Zoom, Avrupa Patent Ofisi'nin adalete erişimi küreselleştirmesine ve avukatların müşterilerine hizmet etme biçimini geliştirmesine yardımcı oldu.

EN Zoom Phone and Zoom Contact Center helped the Midwest Real Estate Data team experience greater productivity to enhance...

TR Semrush 2008'de, küçük bir grup SEO ve IT Uzmanının çevrimiçi rekabeti herkes için eşit şartlarda, adil ve transparan hale getirme gibi tek bir amaçla bir araya gelmesiyle başladı

EN Back in 2008, Semrush started as a small group of SEO and IT specialists united by one mission — to make online competition fair and transparent, with equal opportunities for everyone

turcoinglês
semrushsemrush
küçüksmall
grupgroup
seoseo
itit
çevrimiçionline
rekabeticompetition
eşitequal
adilfair
başladıstarted

TR Sepeti destekle doldurun, adil ve eşit bir dünyaya destekar olun!

EN Fill the basket with support, support a just and equal world!

turcoinglês
doldurunfill
eşitequal

EN The Endless Struggle to Survive*

TR Asil Okulları her öğrencinin okulun teknolojik ve sosyal imkanlarından eşit düzeyde yararlanması gerektiğini savunduğu için Butik Okul konseptiyle eğitim ve öğretim hizmeti vermektedir

EN Asil College serves with the concept of boutique school, because it defends that every student have to benefit of schools technological and social facilities equally

turcoinglês
teknolojiktechnological
sosyalsocial
butikboutique

TR Tüm parçalar ya da satıcılar eşit olarak yaratılmamıştır. Üstelik zaman zaman iyiyi, kötüyü ve güvenilmez olanı ayırmak da zordur. On yıldan uzun bir süredir kaynakları ve tedarikçileri değerlendirme olanağına sahip olduk.

EN Not all parts or sellers are created equal. And sometimes it’s hard to tell apart the good, the bad, and the inconsistent. We’ve spent more than a decade vetting sources and suppliers.

turcoinglês
tümall
parçalarparts
eşitequal
kaynaklarısources
sahipare

TR İdeal iş toplantısı mekanı için formül, eşit oranda olmazsa olmaz teknoloji, kişiselleştirilmiş yemek seçenekleri ve katılımcılara yeniden enerji kazandırmak için heyecan verici gezilerdir

EN The formula for the ideal business meeting venue is equal parts must-have technology, customized catering options and exciting outings to reenergize participants

turcoinglês
toplantısımeeting
formülformula
eşitequal
olmazmust
teknolojitechnology
kişiselleştirilmişcustomized
seçeneklerioptions

TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.

EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.

turcoinglês
fairmontfairmont
azaltmareduce
yolcupassenger

TR Eşit miktarda önemli olan Fairmont Miras Alanı’nda hissedilen içgüdüsel ayrıcalık duygusudur

EN Equally important is the intrinsic feeling of privilege that one feels at Fairmont Heritage Place

turcoinglês
önemliimportant
olanis
fairmontfairmont
mirasheritage
ndaat
ayrıcalıkprivilege

TR  Sözleşme değişiklikleri, hibe kararının dayandığı  ilkeye veya başvuru sahiplerinin eşit muamele görmesi koşuluna aykırı olmamalıdır

EN A contract amendment should not be contrary to the principle of grant award decision or contrary to the equal treatment of applicants

turcoinglês
sözleşmecontract
hibegrant
veyaor
eşitequal
ınof

EN Supporting Life with Community Volunteers

TR Açık İnternet Düzeni, tarafsız İnternet konseptinin oluşmasına yol açtı ve bu konsept ağ sağlayıcılarının ağlarından geçen bilgiyi kısıtlayamayacağı ve tüm kullanıcılara eşit erişim verilmesi gerektiğini belirtir

EN The Open Internet Order led to the establishment of the Internet neutrality concept, which argues that network providers cannot inhibit the information that is transmitted through their networks and all users must be granted equal access

turcoinglês
açıkopen
veand
konseptconcept
bilgiyiinformation
kullanıcılarausers
eşitequal
erişimaccess
gerektiğinimust
ınof
sağlayıcılarıproviders

TR ITAA'nın her üyesi eşit söz hakkına sahiptir

EN Every member of ITAA has an equal voice

turcoinglês
itaaitaa
herevery
üyesimember of
eşitequal
sahiptirhas

TR Merkezi finans sistemleri özgür ve eşit değer (diğer bir deyişle para) takası sunmuyor ve finansal aracılar da işlem masraflarını ve sürelerini artırıyor

EN Centralized financial systems have not provided for the free and equal exchange of value (in other words, money), with financial intermediaries driving up transaction costs and time

turcoinglês
merkezicentralized
sistemlerisystems
özgürfree
eşitequal
diğerother

TR Amazon, Azınlıklar / Kadınlar / Engelliler / Gaziler / Cinsel Kimlik / Cinsel Yönelim / Yaş gibi Konularda Eşit Fırsat Sağlayan Bir İşverendir.

EN Amazon is an Equal Opportunity Employer: Minority / Women / Disability / Veteran / Gender Identity / Sexual Orientation / Age.

turcoinglês
amazonamazon
kadınlarwomen
kimlikidentity
yaşage
eşitequal
fırsatopportunity
biran

TR Sepeti destekle doldurun, adil ve eşit bir dünyaya destekar olun!

EN Fill the basket with support, support a just and equal world!

turcoinglês
doldurunfill
eşitequal

TR C4 Cactus, CITROËN C4?ünkine benzer bir dingil açıklığına sahiptir ve iç kısımda eşit derecede geniştir, ancak 2,60 m?lik dingil mesafesi için 4,16 m uzunluğunda daha kompakttır.

EN The C4 Cactus has a wheelbase similar to that of the CITROËN C4 and is equally spacious inside, but more compact, at 4.16 m long for a 2.60-m wheelbase.

turcoinglês
cactuscactus
benzersimilar
sahiptirhas
mm

TR Bu durumu dikkate alan Almanya, dünyanın dört bir yanındaki insanların sağlık koşullarını iyileştirmeye ve sağlıkta eşit imkanları teşvik etmeye yönelik güçlü çabalar sergiliyor

EN Against this backdrop, Germany is committed to improving the health situation of people worldwide and promoting healthcare equality

turcoinglês
buthis
durumusituation
almanyagermany
dünyanınworldwide
teşvikpromoting
insanlarıpeople

TR Gender Pay Gap ve kadın kotası: Kadınlara eşit koşullar Almanya’nın gündemindeki konulardan. Rakamlarla bir durum tespiti.

EN The gender pay gap and a quota for the proportion of women: the gender equality debate in Germany. A reality check in figures.

turcoinglês
almanyagermany

TR UNFPA Türkiye olarak, 50 yıldır, Türkiye’nin dört bir yanında yüzlerce proje ve saha çalışanımızla en kırılgan gruplar başta olmak üzere herkes için daha eşit ve kapsayıcı bir dünya amacıyla sahadayız.

EN For 50 years, we have been in the field with our hundreds and thousands of project and field colleagues all over Turkey to have a more equal and inclusive world for all starting from the most vulnerable groups!

turcoinglês
türkiyeturkey
yıldıryears
yüzlercehundreds
projeproject
sahafield
gruplargroups
herkesall
eşitequal
kapsayıcıinclusive
dünyaworld

TR UNFPA Türkiye olarak, 50. yılımızda da daha eşit ve kapsayıcı bir dünya amacıyla, kadın ve üreme sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği, çocuk yaşta...

EN For 50 years, we have been in the field with our hundreds and thousands of project and field colleagues all over Turkey to have a more equal and...

turcoinglês
türkiyeturkey
eşitequal

TR Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), kadınların her alanda eşit olarak temsil edilmelerini…

EN Members of Istanbul Bilgi University Faculty of Law and Human Rights Law Practice and Research…

TR 4.3. 2030’a kadar bütün kadın ve erkeklerin erişilebilir ve kaliteli teknik eğitim, mesleki eğitim ve üniversiteyi kapsayan yüksek öğretime eşit biçimde erişimlerinin sağlanması

EN 4.3. By 2030, ensure equal access for all women and men to affordable and quality technical, vocational and tertiary education, including university

turcoinglês
bütünall
kadınwomen
veand
kaliteliquality
tekniktechnical
eğitimeducation
meslekivocational
eşitequal

TR Toprak sahipliği ve/veya kontrolünde kadınların eşit haklarını garantileyen yasal çerçeveleri olan (örf ve adet hukuku dahil) ülkelerin oranı

EN Proportion of countries where the legal framework (including customary law) guarantees women’s equal rights to land ownership and/or control

turcoinglês
sahipliğiownership
veand
veyaor
eşitequal
yasallegal
hukukulaw
dahilincluding
ülkelerincountries
ınof
kontrolücontrol

TR 10.3. Ayrımcılığa dayalı yasaların, politikaların ve uygulamaların ortadan kaldırılması ve bu bağlamda uygun mevzuatın, politikaların ve eylemlerin desteklenmesi yoluyla eşit fırsatlar sunulması ve eşitsizliklerin azaltılması

EN 10.3. Ensure equal opportunity and reduce inequalities of outcome, including by eliminating discriminatory laws, policies and practices and promoting appropriate legislation, policies and action in this regard

turcoinglês
buthis
uygunappropriate
eşitequal

TR 15.6.1. Faydaların adil ve eşit bir şekilde paylaşımını sağlamak için yasal, idari ve politika çerçevelerini benimseyen ülkelerin sayısı

EN 15.6.1. Number of countries that have adopted legislative, administrative and policy frameworks to ensure fair and equitable sharing of benefits

turcoinglês
adilfair
idariadministrative
politikapolicy
ülkelerincountries
faydalarıbenefits

TR Izgara açılış sayfaları, eşit şekilde hizalanmış şekiller sağlar ve onları daha çekici hale getirir

EN Grid landing pages provide evenly aligned shapes and make them more appealing

turcoinglês
sayfalarıpages
sağlarprovide
veand
onlarıthem
dahamore
çekiciappealing

TR Videolardan önemli ölçüde daha kısadırlar, ancak kurnaz bir video yapımcısının elinde eşit derecede çarpıcı bir etki yaratırlar

EN They are significantly shorter than videos, but in the hands of a crafty video maker, they will produce an equally stunning effect

turcoinglês
çarpıcıstunning
etkieffect

TR Premium satın alan ve aktif premium üyesi olan tüm kullanıcılara, 23 Eylül?den (bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği gün) eşit olarak bölünecek şekilde, üyeliklerinin kalan süresi için USDT olarak geri ödeme yapılacaktır.

EN All users who purchased premium and are active premium members will be refunded in USDT for the remaining duration of their membership, prorated from September 23 (the day these changes go live).

turcoinglês
premiumpremium
satınpurchased
aktifactive
tümall
kullanıcılarausers
eylülseptember
değişikliklerinchanges
kalanremaining
usdtusdt

TR İdeal iş toplantısı mekanı için formül, eşit oranda olmazsa olmaz teknoloji, kişiselleştirilmiş yemek seçenekleri ve katılımcılara yeniden enerji kazandırmak için heyecan verici gezilerdir

EN The formula for the ideal business meeting venue is equal parts must-have technology, customized catering options and exciting outings to reenergize participants

turcoinglês
toplantısımeeting
formülformula
eşitequal
olmazmust
teknolojitechnology
kişiselleştirilmişcustomized
seçeneklerioptions

TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.

EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.

turcoinglês
fairmontfairmont
azaltmareduce
yolcupassenger

TR Eşit miktarda önemli olan Fairmont Miras Alanı’nda hissedilen içgüdüsel ayrıcalık duygusudur

EN Equally important is the intrinsic feeling of privilege that one feels at Fairmont Heritage Place

turcoinglês
önemliimportant
olanis
fairmontfairmont
mirasheritage
ndaat
ayrıcalıkprivilege

TR İdeal iş toplantısı mekanı için formül, eşit oranda olmazsa olmaz teknoloji, kişiselleştirilmiş yemek seçenekleri ve katılımcılara yeniden enerji kazandırmak için heyecan verici gezilerdir

EN The formula for the ideal business meeting venue is equal parts must-have technology, customized catering options and exciting outings to reenergize participants

turcoinglês
toplantısımeeting
formülformula
eşitequal
olmazmust
teknolojitechnology
kişiselleştirilmişcustomized
seçeneklerioptions

TR 2006‘de, Fairmont faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltma sözü veriyor; bu 13.569 yolcu aracının ürettiği CO2 miktarına eşit.

EN In 2006, Fairmont pledged to reduce its operational CO2 emissions by 20%, the equivalent of the CO2 generated by 13,569 passenger vehicles.

turcoinglês
fairmontfairmont
azaltmareduce
yolcupassenger

TR Eşit miktarda önemli olan Fairmont Miras Alanı’nda hissedilen içgüdüsel ayrıcalık duygusudur

EN Equally important is the intrinsic feeling of privilege that one feels at Fairmont Heritage Place

turcoinglês
önemliimportant
olanis
fairmontfairmont
mirasheritage
ndaat
ayrıcalıkprivilege

TR E-postalar ve sohbetler, kanala atanan temsilcilere bildirilecek ve ilk kabul eden konuşmaya başlayacak. Bu daha hızlı yanıtlama ve daha eşit işyükü dağıtımı demek.

EN Emails and chats are sent to assigned agents.

Mostrando 50 de 50 traduções