TR Brandenburg eyaletindeki Hennigsdorf kasabası “farklı enerji kaynaklarını birleştiren bir birim olarak çok fonksiyonlu uzaktan ısıtma merkeziyle” ödüle layık görüldü
"farklı enerji kaynaklarını" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Brandenburg eyaletindeki Hennigsdorf kasabası “farklı enerji kaynaklarını birleştiren bir birim olarak çok fonksiyonlu uzaktan ısıtma merkeziyle” ödüle layık görüldü
EN Hennigsdorf, a town in Brandenburg, was acknowledged for its “multifunctional district heating network that acts as a heating hub”
TR Grup genelinde hayata geçirilen enerji verimliliği projeleri ve farkındalık çalışmaları sonucunda enerji yoğunluklarını azaltıyor ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiyoruz.
EN As a result of energy efficiency projects and awareness-raising activities implemented throughout the Group, we reduce energy intensities and generate electricity from renewable energy sources.
turco | inglês |
---|---|
verimliliği | efficiency |
projeleri | projects |
ve | and |
farkındalık | awareness |
çalışmaları | activities |
yenilenebilir | renewable |
ın | of |
TR Alman-Çin Enerji Ortaklığı kapsamında günümüzde aktif olan çalışma grupları “Enerji” ve “Enerji Verimliliği” başlıklarını taşıyor
EN Within the framework of the German-Chinese Energy Partnership, the two working groups “Energy” and “Energy Efficiency” are currently active
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
ortaklığı | partnership |
aktif | active |
olan | are |
çalışma | working |
grupları | groups |
verimliliği | efficiency |
ın | of |
TR Enerji kaynaklarını en üst seviyeye çıkarın Esnek CPU ve GPU, ML (makine öğrenimi), Nesnelerin İnterneti (IoT) ve veri analizi ile dilediğiniz hız ve ölçekte jeobilimsel simülasyonlar ve sismik işleme çalıştırın
EN Maximize energy resources Run geoscientific simulations and seismic processing at speed and scale with flexible CPU and GPU, ML, Internet of Things (IoT), and data analytics
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
esnek | flexible |
cpu | cpu |
gpu | gpu |
ml | ml |
veri | data |
hız | speed |
işleme | processing |
çalıştırın | run |
kaynakları | resources |
TR Enerji kaynaklarını en üst seviyeye çıkarın Esnek CPU ve GPU, ML (makine öğrenimi), Nesnelerin İnterneti (IoT) ve veri analizi ile dilediğiniz hız ve ölçekte jeobilimsel simülasyonlar ve sismik işleme çalıştırın
EN Maximize energy resources Run geoscientific simulations and seismic processing at speed and scale with flexible CPU and GPU, ML, Internet of Things (IoT), and data analytics
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
esnek | flexible |
cpu | cpu |
gpu | gpu |
ml | ml |
veri | data |
hız | speed |
işleme | processing |
çalıştırın | run |
kaynakları | resources |
TR Bu bilgi ile, harici makalelerinizden en iyi performans göstereni tespit edebileceksiniz, farklı paylaşım kaynaklarını karşılaştırabileceksiniz ve rakiplerinizin en etkili taktiklerini benimseyeceksiniz.
EN With this information, you’ll be able to detect the best performing of your external articles, compare different publishing resources, and adopt the most effective tactics of your competitors.
turco | inglês |
---|---|
bilgi | information |
harici | external |
performans | performing |
tespit | detect |
farklı | different |
etkili | effective |
kaynakları | resources |
TR Farklı kimlikler, farklı hayatlar, farklı bedenler, farklı kültürler… Bir kısmını farklılığı nedeniyle ‘anormal’ kabul ediyoruz, bir kısmını farklılığı nedeniyle hiç kabul edemiyoruz
EN Different identities, different lives, different bodies, different cultures… We accept some of them as "abnormal" due to their differences, some we cannot accept at all because of their differences
turco | inglês |
---|---|
kabul | accept |
hiç | all |
TR Otomotiv bileşenleri birbirinden farklı taraflar ile farklı tedarikçilerden, farklı bölgelerden, farklı taşıma yöntemleri kullanılarak temin edilir
EN Automotive components are sourced from different suppliers, by different parties, across different regions, using different modes of transport
turco | inglês |
---|---|
otomotiv | automotive |
farklı | different |
taraflar | parties |
taşıma | transport |
TR WTI ham petrol, Brent ham petrol ve doğal gaz işlemleri için likidite sunuyoruz. Enerji likiditesi B2Broker'ın önemli bir çalışma alanıdır, müşterilerin tüm Enerji likidite gereksinimlerinin güvenle sağlanmasına olanak tanır.
EN We offer liquidity for trading on WTI crude
turco | inglês |
---|---|
likidite | liquidity |
TR Enerji, Altyapı Hizmetleri ve Yenilenebilir Enerji
EN Energy, Utilities and Renewables
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
altyapı | utilities |
ve | and |
TR Enerji ve teknolojiyle ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: yenilenebilir enerji kaynakları, çevre teknolojisi.
EN Renewable energy, environmental technology: current information and background on energy and technology
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
ve | and |
güncel | current |
bilgiler | information |
yenilenebilir | renewable |
çevre | environmental |
TR 7.2.1. Toplam nihai enerji tüketimindeki yenilenebilir enerji payı
EN 7.2.1. Renewable energy share in the total final energy consumption
turco | inglês |
---|---|
toplam | total |
nihai | final |
enerji | energy |
yenilenebilir | renewable |
TR Kibar Enerji 2011 yılında, Türkiye Enerji Piyasası’nda doğalgazın ithalat ve toptan satışını yapmak üzere, Kibar Grubu bünyesinde kurulmuştur
EN The company was founded under the umbrella of Kibar Group in 2011 with the aim of importing and wholesaling natural gas in the Turkish Energy Market
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
piyasası | market |
ın | of |
yılında | in |
TR Kibar Enerji, özel sektörün artan oranda rol aldığı liberalleşen Türkiye Enerji Piyasası’nın önde gelen oyuncularından biri olmayı hedeflemektedir.
EN Kibar Enerji aims to become one of the most prominent actors in the Turkish Energy Market, which has become more liberal due to the involvement of the private sector.
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
piyasası | market |
TR Yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığımız yatırımlar sonucunda son 5 yıldır elektrik tüketimimizin %70'ine kadar ulaşan kısmını, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretiyoruz.
EN Thanks to our investments in renewable energy sources, up to 70% of our electricity consumption in the last 5 years was produced from renewable sources.
turco | inglês |
---|---|
yenilenebilir | renewable |
son | last |
yıldır | years |
TR Son iki yılda Kibar Grubu bünyesinde 50’den fazla enerji verimliliği projesi gerçekleştiren holding, bu çalışmalar sonucunda enerji yoğunluğunu yüzde 42 azalttı.
EN The holding company reduced its energy density by 42 percent by implementing more than 50 energy efficiency projects within Kibar Group in the last two years.
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
verimliliği | efficiency |
holding | holding |
yüzde | percent |
TR Bluetooth Parıldakları düşük enerji teknolojisi kullanır ve işletim modları, yoğun endüstriyel ortamlarda konum hassasiyetini artıran Bluetooth® düşük enerji özellikleriyle uyumludur
EN Bluetooth Beacons use low-energy technology, and their operating modes are compatible with Bluetooth® low-energy specifications to enhance location precision in dense industrial environments
turco | inglês |
---|---|
bluetooth | bluetooth |
düşük | low |
enerji | energy |
teknolojisi | technology |
ve | and |
endüstriyel | industrial |
ortamlarda | environments |
konum | location |
TR Bluetooth Parıldakları düşük enerji teknolojisi kullanır ve işletim modları, yoğun endüstriyel ortamlarda konum hassasiyetini artıran Bluetooth® düşük enerji özellikleriyle uyumludur
EN Bluetooth Beacons use low-energy technology, and their operating modes are compatible with Bluetooth® low-energy specifications to enhance location precision in dense industrial environments
turco | inglês |
---|---|
bluetooth | bluetooth |
düşük | low |
enerji | energy |
teknolojisi | technology |
ve | and |
endüstriyel | industrial |
ortamlarda | environments |
konum | location |
TR Enerji, Altyapı Hizmetleri ve Yenilenebilir Enerji
EN Energy, Utilities and Renewables
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
altyapı | utilities |
ve | and |
TR ASPİLSAN Enerji olarak vizyonumuz ülkemizin teknoloji ve yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşabilmesini sağlamak adına yenilikçi yaklaşımlar geliştirmektir
EN Our mission at ASPİLSAN Enerji is to develop creative techniques that will enable our country to meet its technology and renewable energy goals
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
teknoloji | technology |
yenilenebilir | renewable |
hedeflerine | goals |
yenilikçi | creative |
TR Seri, %90’a kadar enerji verimliliğiyle tasarruf sağlar ve 80 PLUS Gold sertifikasına sahiptir. Güç kaynağı, maksimum enerji tasarrufu için Intel’in her nesilden işlemcisiyle uyum sağlayacak şekilde optimize edilmiştir.
EN Saves energy through its high energy efficiency up to 90% and is certified to 80 PLUS® Gold. The series has been optimized to work with all generations of Intel’s processors to achieve maximum energy saving.
turco | inglês |
---|---|
seri | series |
enerji | energy |
tasarruf | saving |
sahiptir | has |
maksimum | maximum |
her | all |
TR Enerji ve teknolojiyle ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: yenilenebilir enerji kaynakları, çevre teknolojisi.
EN Renewable energy, environmental technology: current information and background on energy and technology
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
ve | and |
güncel | current |
bilgiler | information |
yenilenebilir | renewable |
çevre | environmental |
TR Bu projelerin hedefi partnerleri yenilenebilir enerjilerin yapılandırılması ve gelişimi, enerji verimliliğinin arttırılması ve modern enerji teknolojilerinin yaygınlaştırılması konusunda desteklemek
EN The primary goal is to support the partner countries with regard to expanding renewable energies, improving energy efficiency and promoting the use of modern energy technologies
turco | inglês |
---|---|
yenilenebilir | renewable |
ve | and |
enerji | energy |
modern | modern |
TR Merkezi olmayan, dijital ve karbon salımına yol açmayan bir enerji tedariki: Enerji sektörünün önünde aşması gereken büyük zorluklar var
EN Decentralization, digitization and decarbonisation: the energy industry is facing major challenges
turco | inglês |
---|---|
enerji | energy |
büyük | major |
zorluklar | challenges |
TR yerel enerji ihtiyacı ve enerji altyapısı,
EN local energy requirements and the energy infrastructure,
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
enerji | energy |
ve | and |
altyapısı | infrastructure |
TR Bazı Doğu Avrupa ülkelerinin liderleri de, özellikle ülkelerinin enerji tedariki çok güçlü bir biçimde fosil enerji kaynaklarına dayandığı için çekingen tavır sergiliyorlar.
EN Several Eastern European heads of state and government are also hesitant, above all, because the energy supply systems of their countries are very strongly dependent on fossil fuels.
turco | inglês |
---|---|
avrupa | european |
enerji | energy |
TR Enerji endüstrisi bir yere gitmiyor, ama enerji kaynağı yakıt ekonomisinden elektrik enerjisine doğru kayıyor
EN The energy industry isn’t going away, but the source of energy is shifting from a fuel economy to an electric one
turco | inglês |
---|---|
endüstrisi | industry |
kaynağı | source |
yakıt | fuel |
TR WTI ham petrol, Brent ham petrol ve doğal gaz işlemleri için likidite sunuyoruz. Enerji likiditesi B2Broker'ın önemli bir çalışma alanıdır, müşterilerin tüm Enerji likidite gereksinimlerinin güvenle sağlanmasına olanak tanır.
EN We offer liquidity for trading on WTI crude
turco | inglês |
---|---|
likidite | liquidity |
TR Kendi araştırma kılavuzunuzu oluşturmak için Elsevier'in Researcher Academy kaynaklarıni kullanın
EN Use resources on Elsevier?s Publishing Campus to create your own research guide
turco | inglês |
---|---|
araştırma | research |
elsevier | elsevier |
kullanın | use |
kaynakları | resources |
TR LinkedIn ve GitHub gibi sosyal kimlik kaynaklarını dahil edin.
EN Incorporate social identity sources like LinkedIn and GitHub.
turco | inglês |
---|---|
sosyal | social |
kimlik | identity |
TR Elsevier'in yüksek seviyede kanıt tabanlı içerikler ve kaynaklarını istikrarlı olarak sağlama becerisi, sağlık ve bilim camiaları ve önde gelen IT aracıları ve tedarikçileri ile kurulan güçlü ortaklıklar sayesinde mümkün olmaktadır.
EN Elsevier's ability to consistently provide its high level of evidence-based content and resources is made possible by strong partnerships with the science and health communities and leading HIT vendors, resellers and suppliers.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
yüksek | high |
seviyede | level |
kanıt | evidence |
sağlık | health |
bilim | science |
güçlü | strong |
mümkün | possible |
kaynakları | resources |
TR Bilimsel literatüre erişim toplumların geçim kaynaklarını nasıl artırıyor
EN How access to scientific literature improves the livelihoods of communities
turco | inglês |
---|---|
bilimsel | scientific |
erişim | access |
ın | of |
TR <strong>Ücretli trafik araştırması</strong> - Rakiplerinizin ücretli arama reklamı yapıp yapmadığını ve ücretli trafik kaynaklarını öğrenin.
EN <strong>Paid traffic research</strong> - Learn whether your competitors are doing paid search advertising and where they funnel their paid traffic.
turco | inglês |
---|---|
strong | strong |
trafik | traffic |
ücretli | paid |
ve | and |
öğrenin | learn |
TR Sadece en güncel veri kaynaklarını kullanıyoruz ve pazardaki en güvenilir çözümleri sunmak için verileri her zaman özel yöntemlerle temizliyoruz.
EN We only use the most up-to-date data sources and we always clean the data through our proprietary methods in order to present the most trusted solution on the market.
turco | inglês |
---|---|
en | most |
güncel | up-to-date |
güvenilir | trusted |
çözümleri | solution |
sunmak | present |
TR Bu zirvelerin nedenlerini ve kaynaklarını öğrenin (içeriğinizin bir kısmı viral hale geldi veya sponsorunuz tarafından gönderilen sonuçlar geldi) ve web sitenizin sıralamasının bunlardan nasıl değiştiğini ölçün.
EN Find out the reasons and the sources of these peaks (may be some of your content became viral or your sponsored post brought results) and measure how your website rankings were changed after them.
turco | inglês |
---|---|
öğrenin | find out |
içeriğinizin | your content |
sonuçlar | results |
web | website |
sitenizin | your website |
TR Herhangi bir site sahibi, bu bilgileri kendi avantajlarına kullanmak için web trafiği analizini ve hedef kitlenin kaynaklarını izlemelidir
EN Any site owner should monitor web traffic analysis and the audience?s sources to use this information to their advantage
turco | inglês |
---|---|
sahibi | owner |
bilgileri | information |
trafiği | traffic |
analizini | analysis |
TR Web sitesi trafiği analizi, rakiplerinizin temel kaynaklarını ve hedef kitlelerini analiz etmenize olanak tanır.
EN Website traffic analytics will allow you to analyze your competitors? key sources as well as their audience.
turco | inglês |
---|---|
trafiği | traffic |
temel | key |
TR Oluşturduğunuz yeni Alexa becerisi için Lambda işlev kodunu yüklediğinizde AWS Lambda, kodu Alexa ses etkileşimlerine göre yürüterek ve işlem kaynaklarını sizin yerinize otomatik olarak yöneterek gereken işlemleri gerçekleştirir
EN You simply upload the Lambda function code for the new Alexa skill you are creating, and AWS Lambda does the rest, executing the code in response to Alexa voice interactions and automatically managing the compute resources on your behalf
turco | inglês |
---|---|
lambda | lambda |
işlev | function |
aws | aws |
kaynakları | resources |
TR Örneğin, uzantı ve işlev kodunuz aynı CPU kaynaklarını paylaştığından, bir uzantı yoğun işlem kullanımlı operasyonlar gerçekleştiriyorsa, işlev yürütme sürenizde artış olduğunu görebilirsiniz
EN For example, if an extension performs compute-intensive operations, you may see your function execution duration increase because the extension and your function code share the same CPU resources
turco | inglês |
---|---|
işlev | function |
cpu | cpu |
yoğun | intensive |
operasyonlar | operations |
yürütme | execution |
artış | increase |
kaynakları | resources |
TR İndirdiğiniz dosyada bir AWS SAM dosyası (uygulamanızdaki AWS kaynaklarını tanımlar) ve bir .ZIP dosyası (işlevinizin kodunu içerir) bulunur
EN The file you download will contain an AWS SAM file (which defines the AWS resources in your application) and a .ZIP file (which includes your function code)
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
sam | sam |
dosyası | file |
zip | zip |
kodunu | code |
içerir | includes |
kaynakları | resources |
TR 2018 yılında da yine geçim kaynaklarını destekleme odaklı başka bir Hayata Destek projesine dahil olmuş
EN In 2018 she participated in another Support to Life project centered on supporting livelihood
turco | inglês |
---|---|
başka | another |
TR 2018 yılında da yine geçim kaynaklarını destekleme odaklı başka bir Hayata Destek projesine dahil olmuş
EN In 2018 she participated in another Support to Life project centered on supporting livelihood
turco | inglês |
---|---|
başka | another |
TR Burada en fazla okunan ve faydalı bilgi kaynaklarını sizler için derledik. Mina?nın nasıl çalıştığına dair ihtiyaç duyacağınız tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
EN Here, we’ve organized our favorite go-to resources so you can explore more about how Mina works.
turco | inglês |
---|---|
sizler | you |
mina | mina |
kaynakları | resources |
TR Paylaşımlı hosting ile sunucuyu ve kaynaklarını diğer web siteleri ile paylaşarak kullanırsınız
EN By shared hosting, you may share the server and its sources, with other websites
turco | inglês |
---|---|
hosting | hosting |
diğer | other |
TR Mart ayı ortalarında WATAN,savunmasız ailelerin beslenmesini ve geçim kaynaklarını iyileştirme taahhüdünün bir parçası olarak, hayvancılığı korumak ve insanların geçimini desteklemek için Suriye?nin kuzeybatısındaki
EN Many young children in Syria are exposed to major turmoil and challenges that threaten their development, and in order to address this imbalance in upbringing and social development, and in an effort to continue its support for the development of
turco | inglês |
---|---|
suriye | syria |
TR Sürdürülebilir kalkınma için okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir kullanmak
EN Conserve and sustainably use the oceans, seas and marine resources for sustainable development
turco | inglês |
---|---|
kalkınma | development |
deniz | marine |
kullanmak | use |
kaynakları | resources |
TR Ekosistemi korumak için sürdürülebilir su stratejileri geliştirerek su yoğunluğumuzu azaltıyor ve Atıksu Geri Kazanım Tesisi yatırımımız ile su kaynaklarını koruyoruz.
EN We reduce water density by developing sustainable water strategies to protect the ecosystem and protect water resources through our Waste Water Recovery Facility investment.
turco | inglês |
---|---|
ekosistemi | ecosystem |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
stratejileri | strategies |
kaynakları | resources |
TR Veriler Ağ tarafından derlendikten ve doğruluk amaçlarıyla onaylandıktan sonra, SI'nin kurum içi araştırma ekibi Verileri ve veri kaynaklarını inceler
EN Once the Data has been compiled by the Network and verified for accuracy purposes, SI’s in-house research team review the Data and data sources
turco | inglês |
---|---|
araştırma | research |
ekibi | team |
TR Kendi araştırma kılavuzunuzu oluşturmak için Elsevier'in Researcher Academy kaynaklarıni kullanın
EN Use resources on Elsevier?s Publishing Campus to create your own research guide
turco | inglês |
---|---|
araştırma | research |
elsevier | elsevier |
kullanın | use |
kaynakları | resources |
TR Elsevier'in yüksek seviyede kanıt tabanlı içerikler ve kaynaklarını istikrarlı olarak sağlama becerisi, sağlık ve bilim camiaları ve önde gelen IT aracıları ve tedarikçileri ile kurulan güçlü ortaklıklar sayesinde mümkün olmaktadır.
EN Elsevier's ability to consistently provide its high level of evidence-based content and resources is made possible by strong partnerships with the science and health communities and leading HIT vendors, resellers and suppliers.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
yüksek | high |
seviyede | level |
kanıt | evidence |
sağlık | health |
bilim | science |
güçlü | strong |
mümkün | possible |
kaynakları | resources |
Mostrando 50 de 50 traduções