TR 14.3. Her düzeyde geliştirilmiş bilimsel işbirliği aracılığıyla okyanus asitlenmesinin etkilerinin ele alınması ve en aza indirgenmesi
TR 14.3. Her düzeyde geliştirilmiş bilimsel işbirliği aracılığıyla okyanus asitlenmesinin etkilerinin ele alınması ve en aza indirgenmesi
EN 14.3. Minimize and address the impacts of ocean acidification, including through enhanced scientific cooperation at all levels
turco | inglês |
---|---|
her | all |
düzeyde | levels |
geliştirilmiş | enhanced |
bilimsel | scientific |
işbirliği | cooperation |
okyanus | ocean |
ve | and |
TR Topikal ve sistemik flurbiprofenin gömülü üçüncü molar cerrahisi sonrası ağrı ve ödem üzerine etkilerinin ve gastrointestinal yan etkilerinin karşılaştırılması
EN Efficiency of topical and systemic flurbiprofen on pain and edema after impacted third molar surgery and comparison of gastrointestinal adverse effects
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
üçüncü | third |
TR Özellikle her ülkenin domain yönetimi, kendi başlarına ele alınması gereken özel bir durumdur
EN Particularly, domain extension of each country is a special case to be handled on their own
turco | inglês |
---|---|
her | each |
domain | domain |
TR 15.7. Korunan flora ve fauna türlerinin yasa dışı avlanması ve kaçakçılığının yapılmasını sona erdirmek için acil olarak harekete geçilmesi ve yasa dışı vahşi yaşam ürünlerinin arz ve talebi sorununun ele alınması
EN 15.7. Take urgent action to end poaching and trafficking of protected species of flora and fauna and address both demand and supply of illegal wildlife products
turco | inglês |
---|---|
korunan | protected |
acil | urgent |
harekete | action |
arz | supply |
talebi | demand |
TR Her türlü ticari ve endüstriyel malın, perakende veya ikamet amacıyla veya karma amaçlarla kullanılan mülklerin satın alınması veya bunlardan tasarruf edilmesi Moroğlu Arseven’in danışmanlığı kapsamında ele alınır
EN We support with acquiring or disposing of all types of commercial, industrial, retail, mixed-use and residential properties
turco | inglês |
---|---|
her | all |
endüstriyel | industrial |
veya | or |
TR Özellikle her ülkenin domain yönetimi, kendi başlarına ele alınması gereken özel bir durumdur
EN Particularly, domain extension of each country is a special case to be handled on their own
turco | inglês |
---|---|
her | each |
domain | domain |
TR Elektrik güç sistemi testi, ekipmanları doğrulamanızı veya kullanımdan önce ele alınması gereken sorunları ortaya çıkarmanızı sağlayacaktır.
EN Electrical power system testing will enable you to validate equipment or uncover any issues that need to be addressed before use.
turco | inglês |
---|---|
sistemi | system |
testi | testing |
önce | before |
sorunları | issues |
TR Yeni Bir Dijital Pazarlama Yöneticisi Olarak Ele Alınması Gereken 10 SEO Önceliği
EN 10 SEO Priorities to Tackle as a New Digital Marketing Manager
turco | inglês |
---|---|
yöneticisi | manager |
TR Doğu Akdeniz mutfağı etkilerinin bulunduğu bir yemek deneyimi sunan Levanten ince zevkli yemek restoranı.
EN Our tribute to the writers who have stayed at the Raffles Singapore or have written about.
turco | inglês |
---|---|
deneyimi | have |
TR Kentsel politikaların veriye dayalı geliştirilmeleri; uygulanan politikaların etkilerinin ölçülmesi ve kamu kurumlarının hesapverebilirliği açılarından büyük önem taşıyor
EN Development of data-driven urban policies is very important to measure the effects of the implemented policies and the accountability of public institutions
turco | inglês |
---|---|
kentsel | urban |
veriye | data |
ve | and |
kamu | public |
büyük | important |
ın | of |
kurumların | institutions |
TR 11.6. 2030’a kadar hava kalitesine ve belediye atık yönetimi ve diğer atık yönetimlerine özel önem göstererek kentlerin kişi başına düşen olumsuz çevresel etkilerinin azaltılması
EN 11.6. By 2030, reduce the adverse per capita environmental impact of cities, including by paying special attention to air quality and municipal and other waste management
turco | inglês |
---|---|
hava | air |
kalitesine | quality |
ve | and |
atık | waste |
yönetimi | management |
diğer | other |
özel | special |
kişi | capita |
çevresel | environmental |
TR İdrar Kotinin Düzeylerinin Tespiti İle Pasif Sigara Maruziyetinin Çocuk Sağlığına Etkilerinin Değerlendirilmesi
EN The Evaluation Of The Effects Of Passive Smoking On Children's Health With Detection Of Urine Cotinine Levels
TR Sezaryen Operasyonlarında Kullanılan Farklı İnhalasyon Anesteziklerinin Maternal ve Neonatal Etkilerinin Karşılaştırılması
EN Comparison of Maternal and Neonatal Effects of Different Inhalational Anaesthetics Used for Cesarean Operations
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
ve | and |
TR Kısmi en küçük kareler-yol modellemesi (VT-YEM) kullanılarak kanatlı refahının değerlendirilmesi: fiziksel aktivite ve stresin büyüme üzerindeki etkilerinin modellenmesi
EN The assessment of poultry welfare using partial least squares-path modelling (PLS-SEM): a modeling the effects of physical activity and stress on growth
turco | inglês |
---|---|
kullanılarak | using |
fiziksel | physical |
ve | and |
büyüme | growth |
üzerindeki | on |
ın | of |
TR Endosulfan, cypermethrin, 2,4-D ve trifluralin’in androjenik ve anti-androjenik etkilerinin hershberger metoduyla araştırılması
EN Investigation of the androgenic and anti-androgenic effects of endosulfan, cypermethrin, 2,4-D and trifluralin by hershberger assay
TR Görsel Medyanın Oral Cerrahi Öncesi ve Sonrası Anksiyete Üzerine Etkilerinin Değerlendirilmesi
EN Evaluation Of Effects Of Visual Media On Anxiety Levels Before and After Oral Surgery
turco | inglês |
---|---|
görsel | visual |
ve | and |
ın | of |
TR Kronik Böbrek Yetmezliği Hastalarında Diyaliz Tipinin Sağ Kalp Fonksiyonları Üzerindeki Etkilerinin Karşılaştırılması
EN Comparison of the Effects of Dialysis Type on Right Heart Functions in Chronic Renal Failure Patients
turco | inglês |
---|---|
sağ | right |
kalp | heart |
hastaları | patients |
TR ÇOCUK HASTALARDA KORONAVIRÜS HASTALIĞININ (COVID-19) ERKEN DÖNEM ETKİLERİNİN İNCELENMESİ
EN REVIEW OF EARLY STAGE EFFECTS OF CORONAVIRUS DISEASE 2019 (COVID-19) IN PEDIATRIC PATIENTS
turco | inglês |
---|---|
erken | early |
TR Doğu Akdeniz mutfağı etkilerinin bulunduğu bir yemek deneyimi sunan Levanten ince zevkli yemek restoranı.
EN Our tribute to the writers who have stayed at the Raffles Singapore or have written about.
turco | inglês |
---|---|
deneyimi | have |
TR Doğu Akdeniz mutfağı etkilerinin bulunduğu bir yemek deneyimi sunan Levanten ince zevkli yemek restoranı.
EN Our tribute to the writers who have stayed at the Raffles Singapore or have written about.
turco | inglês |
---|---|
deneyimi | have |
TR Doğu Akdeniz mutfağı etkilerinin bulunduğu bir yemek deneyimi sunan Levanten ince zevkli yemek restoranı.
EN Our tribute to the writers who have stayed at the Raffles Singapore or have written about.
turco | inglês |
---|---|
deneyimi | have |
TR Her gün yeni bir yemek tarifi paylaşıyorum ve bizim beslenmemizin sırf bize değil, aynı zamanda çevremize de etkilerinin olduğunu net biçimde ortaya koymak istiyorum
EN In my case I‘m able to inspire many people to get involved in vegan cooking
turco | inglês |
---|---|
yemek | cooking |
TR Hızlı, güvenli kararlar için cevaplara hızlı erişimBaşka hiçbir ilaç referansı en yüksek vasıflı hasta bakımına katkı sağlayan hızlı ama bilinçli kararlar alınması için daha hızlı bakım noktası cevapları sağlamamaktadır.
EN Top speed-to-answer for quick, confident decisionsNo other drug reference provides point-of-care answers faster, for rapid yet well-informed decisions that contribute to the highest caliber patient care.
turco | inglês |
---|---|
kararlar | decisions |
ilaç | drug |
yüksek | top |
hasta | patient |
katkı | contribute |
bakım | care |
noktası | point |
cevapları | answers |
TR İhtiyacınız olan şey ister sayılar, ister tablolar, ister çizimler, ister özetler olsun, dergi makalelerimizden bilgi alınması için yapılan tüm izin taleplerini yerine getirebiliriz.
EN Whether you require figures, tables, illustrations, or abstracts, we can fulfil any permission requests for information excerpts from our journal articles.
turco | inglês |
---|---|
olan | whether |
tablolar | tables |
dergi | journal |
bilgi | information |
tüm | any |
izin | permission |
TR Mevsimlik Tarım İşçileri ve Çocukları için Alınması Gereken Acil Önlemler
EN Needs Assessment in Elazığ And Malatya
TR Varış havalimanında bagajın teslim alınması, yolcunun kendi sorumluluğundadır. Bagaj, sadece etiket kısmında ismi yazılı bulunan yolcu tarafından alınabilir.
EN It is the passenger's responsibility to collect the baggage upon arrival at the airport. Only the passenger whose name is mentioned on the baggage tag can collect the baggage.
turco | inglês |
---|---|
varış | arrival |
bagaj | baggage |
etiket | tag |
ismi | name |
yolcu | passenger |
TR Mevsimlik Tarım İşçileri ve Çocukları için Alınması Gereken Acil Önlemler
EN Needs Assessment in Elazığ And Malatya
TR Şirketiniz veya bireysel projeleriniz için satın almak istediğiniz kayıtlı domainlerin adınıza alınması konusunda size yardımcı olabiliriz
EN We can assist you on your behalf to purchase the registered domain names you want to buy for your company or for your individual projects
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
bireysel | individual |
istediğiniz | you want |
kayıtlı | registered |
size | you |
TR Otomatik olarak kredi kartından yenileme ücreti alınması bazı müşterilerimiz için rahatsızlık teşkil ettiğinden dolayı bu sistemi kaldırmış bulunmaktayız
EN In Atak Domain, investing in automation and infrastructure we do our best to reduce costs and provide hosting service at the lowest price
TR Açıkça söyleyebiliriz ki herhangi bir SSL sertifikasının ciddiye alınması için, SSL sertifikasını düzenleyen CA'nın (sertifika sağlayıcısı) sağlam ve güvenilir olduğundan emin olmak önemlidir
EN We can clearly say that for any SSL certificate to be taken seriously, it is important to make sure that the CA (certificate provider) issuing the SSL certificate is robust and reliable
turco | inglês |
---|---|
açıkça | clearly |
ssl | ssl |
ca | ca |
sertifika | certificate |
sağlayıcısı | provider |
sağlam | robust |
güvenilir | reliable |
emin | sure |
önemlidir | it is important |
TR İndirim kuponları ile içerik oluşturan üyelerimizi destekliyoruz. Bu kodların alınması ve uygulanması konusunda daha fazla bilgi için lütfen blogumuzdaki şu makaleye göz atın.
EN We support our creators by providing discount coupon codes. To learn more about how to get and apply them, please check this article from our blog.
turco | inglês |
---|---|
bilgi | learn |
TR Bu analizlerle şekillenmeye başlayan pandemilerin engellenemez hale gelmeden önünün alınması umut ediliyor
EN The hope is that this will allow emerging pandemics to be detected before they become unstoppable
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
umut | hope |
TR Çalışma sahasındaki risk faktörlerinin azaltılması için koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınması,
EN Taking protective and preventive measures to reduce risk factors in the work area,
turco | inglês |
---|---|
risk | risk |
koruyucu | protective |
önleyici | preventive |
TR 4.2. 2030’a kadar bütün kız ve erkek çocuklarının onları ilköğretime hazır hale getirecek kaliteli okul öncesi eğitimine erişimlerinin güvence altına alınması
EN 4.2. By 2030, ensure that all girls and boys have access to quality early childhood development, care and pre-primary education so that they are ready for primary education
turco | inglês |
---|---|
kız | girls |
ve | and |
onları | they |
hazır | ready |
kaliteli | quality |
TR 4.6. 2030’a kadar bütün gençlerin ve hem kadın hem de erkek olmak üzere yetişkinlerin büyük bir bölümünün okuryazar olmasının ve matematiksel beceriler kazanmasının güvence altına alınması
EN 4.6. By 2030, ensure that all youth and a substantial proportion of adults, both men and women, achieve literacy and numeracy
turco | inglês |
---|---|
kadın | women |
erkek | men |
TR 6.1. 2030’a kadar herkesin güvenilir ve erişilebilir içme suyuna evrensel ve eşit biçimde erişiminin güvence altına alınması
EN 6.1. By 2030, achieve universal and equitable access to safe and affordable drinking water for all
turco | inglês |
---|---|
herkesin | all |
ve | and |
evrensel | universal |
TR 12.8. 2030’a kadar her yerde herkesin sürdürülebilir kalkınmayla ilgili bilgi ve farkındalık edinmesinin ve doğayla uyum içinde bir yaşam sürmesinin güvence altına alınması
EN 12.8. By 2030, ensure that people everywhere have the relevant information and awareness for sustainable development and lifestyles in harmony with nature
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
ilgili | relevant |
bilgi | information |
farkındalık | awareness |
TR 16.3. Hukukun üstünlüğünün ulusal ve uluslararası düzeylerde geliştirilmesi ve herkesin adalete eşit biçimde erişiminin güvence altına alınması
EN 16.3. Promote the rule of law at the national and international levels and ensure equal access to justice for all
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
uluslararası | international |
herkesin | all |
eşit | equal |
TR 16.4. 2030’a kadar yasa dışı para ve silah akışının büyük ölçüde azaltılması, çalınan varlıkların geri alınmasının güvence altına alınması ve organize suçun her türüyle mücadele edilmesi
EN 16.4. By 2030, significantly reduce illicit financial and arms flows, strengthen the recovery and return of stolen assets and combat all forms of organized crime
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
geri | return |
organize | organized |
her | all |
mücadele | combat |
TR 15.4. 2030’a kadar sürdürülebilir kalkınma açısından çok önemli bir rol oynayan yararların sağlanması adına kapasite geliştirmek için dağ ekosistemlerinin ve biyoçeşitliliğinin korunmasının güvence altına alınması
EN 15.4. By 2030, ensure the conservation of mountain ecosystems, including their biodiversity, in order to enhance their capacity to provide benefits that are essential for sustainable development
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
önemli | essential |
kapasite | capacity |
geliştirmek | enhance |
dağ | mountain |
TR 11.7. 2030’a kadar özellikle kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engellilerin güvenli, kapsayıcı ve erişilebilir yeşil alanlara ve kamu alanlarına evrensel erişimlerinin güvence altına alınması
EN 11.7. By 2030, provide universal access to safe, inclusive and accessible, green and public spaces, in particular for women and children, older persons and persons with disabilities
turco | inglês |
---|---|
kadınlar | women |
çocuklar | children |
ve | and |
güvenli | safe |
kapsayıcı | inclusive |
erişilebilir | accessible |
yeşil | green |
kamu | public |
evrensel | universal |
TR Zamanında alınması gereken onaylar, uyumluluk sertifikaları ve durmadan değişen yönetmelikler, gümrükleme işlemlerini zorlu bir iş gerekliliği haline getiriyor
EN Timely approvals, compliance certificates and ever-changing regulations make customs clearances a challenging business requirement
turco | inglês |
---|---|
zamanında | timely |
uyumluluk | compliance |
sertifikaları | certificates |
haline | make |
TR Bu kartın satın alınması, herhangi bir zamanda değişebilen aşağıdaki hüküm ve koşulların kabul edildiği anlamına gelir
EN Acceptance of this card constitutes acceptance of these terms and conditions, which may change at any time
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
zamanda | time |
kabul | acceptance |
kartı | card |
koşulları | conditions |
TR 11. Hizmetlerin Askıya Alınması ve Sonlandırılması
EN 11. Suspension and Termination of Services
turco | inglês |
---|---|
hizmetlerin | services |
ve | and |
TR Hizmetlerin Askıya Alınması ve Sonlandırılması
EN Suspension and Termination of Services
turco | inglês |
---|---|
hizmetlerin | services |
ve | and |
TR İhtiyacınız olan şey ister sayılar, ister tablolar, ister çizimler, ister özetler olsun, dergi makalelerimizden bilgi alınması için yapılan tüm izin taleplerini yerine getirebiliriz.
EN Whether you require figures, tables, illustrations, or abstracts, we can fulfil any permission requests for information excerpts from our journal articles.
turco | inglês |
---|---|
olan | whether |
tablolar | tables |
dergi | journal |
bilgi | information |
tüm | any |
izin | permission |
TR Hızlı, güvenli kararlar için cevaplara hızlı erişimBaşka hiçbir ilaç referansı en yüksek vasıflı hasta bakımına katkı sağlayan hızlı ama bilinçli kararlar alınması için daha hızlı bakım noktası cevapları sağlamamaktadır.
EN Top speed-to-answer for quick, confident decisionsNo other drug reference provides point-of-care answers faster, for rapid yet well-informed decisions that contribute to the highest caliber patient care.
turco | inglês |
---|---|
kararlar | decisions |
ilaç | drug |
yüksek | top |
hasta | patient |
katkı | contribute |
bakım | care |
noktası | point |
cevapları | answers |
TR Mevsimlik Tarım İşçileri ve Çocukları için Alınması Gereken Acil Önlemler
EN ISTANBUL SUPPORT TO LIFE HOUSE BEGINS NEW TERM, RESUMING OPERATIONS
TR Mevsimlik Tarım İşçileri ve Çocukları için Alınması Gereken Acil Önlemler
EN ISTANBUL SUPPORT TO LIFE HOUSE BEGINS NEW TERM, RESUMING OPERATIONS
TR Şirketiniz veya bireysel projeleriniz için satın almak istediğiniz kayıtlı domainlerin adınıza alınması konusunda size yardımcı olabiliriz
EN We can assist you on your behalf to purchase the registered domain names you want to buy for your company or for your individual projects
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
bireysel | individual |
istediğiniz | you want |
kayıtlı | registered |
size | you |
Mostrando 50 de 50 traduções