TR Birinin çıkışını diğerine ileterek birden fazla Lambda işlevini seri veya paralel düzende çalıştırabilirsiniz
TR Birinin çıkışını diğerine ileterek birden fazla Lambda işlevini seri veya paralel düzende çalıştırabilirsiniz
EN You can invoke multiple Lambda functions serially, passing the output of one to the other, or in parallel
turco | inglês |
---|---|
lambda | lambda |
veya | or |
paralel | parallel |
TR Birinin çıkışını diğerine ileterek birden fazla Lambda işlevini seri veya paralel düzende çalıştırabilirsiniz
EN You can invoke multiple Lambda functions serially, passing the output of one to the other, or in parallel
turco | inglês |
---|---|
lambda | lambda |
veya | or |
paralel | parallel |
TR Birden fazla Lambda işlevini sırasıyla çağırabilir, birinin çıktısını diğerine iletebilir ve/veya paralel olarak Step Functions hizmetinin yürütme işlemlerinin durumunu takip etmesini sağlayabilirsiniz.
EN You can invoke multiple Lambda functions sequentially, passing the output of one to the other, and/or in parallel, and Step Functions will maintain state during executions for you.
turco | inglês |
---|---|
lambda | lambda |
veya | or |
paralel | parallel |
step | step |
TR Birden fazla Lambda işlevini sırasıyla çağırabilir, birinin çıktısını diğerine iletebilir ve/veya paralel olarak Step Functions hizmetinin yürütme işlemlerinin durumunu takip etmesini sağlayabilirsiniz.
EN You can invoke multiple Lambda functions sequentially, passing the output of one to the other, and/or in parallel, and Step Functions will maintain state during executions for you.
turco | inglês |
---|---|
lambda | lambda |
veya | or |
paralel | parallel |
step | step |
TR İlk çıkışını “Go” adlı parçayla yaşayan sanatçı, bu parçada David Lynch dizisi ‘Twi… Devamını oku
EN He has also released music under the names Voodoo Child, Barracuda, U.H.F., The Brotherhood, DJ Cake, Lopez, On the Rim of the Wheel a Nail, … read more
turco | inglês |
---|---|
oku | read |
ın | of |
TR Hayır, varsayılan olarak, Lambda platformu tüm günlükleri CloudWatch Logs’a gönderir ve Runtime Logs API’yi kullanmak CloudWatch Logs’a ağ çıkışını devre dışı bırakmaz.
EN No, by default, the Lambda platform sends all logs to CloudWatch Logs, and using the Runtime Logs API does not disable egress to CloudWatch Logs.
turco | inglês |
---|---|
varsayılan | default |
lambda | lambda |
platformu | platform |
tüm | all |
cloudwatch | cloudwatch |
logs | logs |
gönderir | sends |
runtime | runtime |
api | api |
kullanmak | using |
TR Hayır, varsayılan olarak, Lambda platformu tüm günlükleri CloudWatch Logs’a gönderir ve Runtime Logs API’yi kullanmak CloudWatch Logs’a ağ çıkışını devre dışı bırakmaz.
EN No, by default, the Lambda platform sends all logs to CloudWatch Logs, and using the Runtime Logs API does not disable egress to CloudWatch Logs.
turco | inglês |
---|---|
varsayılan | default |
lambda | lambda |
platformu | platform |
tüm | all |
cloudwatch | cloudwatch |
logs | logs |
gönderir | sends |
runtime | runtime |
api | api |
kullanmak | using |
TR İlk çıkışını “Go” adlı parçayla yaşayan sanatçı, bu parçada David Lynch dizisi ‘Twi… Devamını oku
EN He has also released music under the names Voodoo Child, Barracuda, U.H.F., The Brotherhood, DJ Cake, Lopez, On the Rim of the Wheel a Nail, … read more
turco | inglês |
---|---|
oku | read |
ın | of |
TR Adını dünyadan milyonlarca kilometre uzaktaki spiral bir galaksinin adından alan 2001 yılında Nicolas Fromageau ve Anthony Gonzalez tarafından kurulan M83, asıl çıkışını gerçekleştirdiği… Devamını oku
EN M83 is a French-American electronic music project formed in Antibes, Alpes-Maritimes in 2001 and currently based in Los Angeles, United States. The band's primary member is vocalist, s… read more
turco | inglês |
---|---|
devamını | more |
oku | read |
TR Taşındıkları Nashville'de "The Bluebird Café" adlı mekanda şarkı söylemeye başlayan Swift, sonunda 2006'da ilk çıkışını yapmış ve ilk albümü "Taylor Swift"i satışa sunmuştur
EN Aided by the top-five singles "Love Story" and "You Belong with Me", Fearless was certified Diamond by the Recording Industry Recording Industry Association of America (RIAA)
turco | inglês |
---|---|
ilk | top |
TR Bir web sitesindeki bir sayfadan diğerine bağlantılar.
EN Links from a page on one website to another.
turco | inglês |
---|---|
web | website |
bağlantılar | links |
TR "Her kişi bu projeye farklı hayat deneyimleri ve ihtiyaçları ile gelir, bu şekilde herkes bir diğerine yeni şeyler katar."
EN "Each person comes to the project with different life experiences and needs, and we all learn from one another."
turco | inglês |
---|---|
kişi | person |
projeye | project |
hayat | life |
deneyimleri | experiences |
ihtiyaçları | needs |
TR Altyazılar, konuşmanın (ve yalnızca konuşmanın) bir dilden diğerine doğrudan çevirisidir
EN Subtitles are a direct translation of the speech (and the speech only) from one language to another
turco | inglês |
---|---|
altyazılar | subtitles |
doğrudan | direct |
TR Bilgi makalelerinizi doğru müşteriye uyarlamak için bir dilden diğerine geçmeniz yeterlidir
EN Simply switch from a language to another to adapt your knowledge articles to the right customer
turco | inglês |
---|---|
bilgi | knowledge |
TR Busbud.com dünyanın her yerinde bir şehirden diğerine otobüs bileti karşılaştırmayı ve satın almayı kolaylaştırır
EN Busbud helps you easily search, compare and book intercity bus tickets on a worlwide scale with our comprehensive list of bus routes and schedules
turco | inglês |
---|---|
busbud | busbud |
otobüs | bus |
bileti | tickets |
TR Tüm çalma listelerinizi, albümlerinizi, sanatçılarınızı ve parçalarınızı TEK SEFERDE bir müzik yayını hizmetinden diğerine taşıyın
EN Move all your playlists, albums, artists, and tracks IN ONE GO from one streaming service to another
TR Çalma listelerini bir platformdan diğerine dönüştürün
EN Convert playlists from one platform to another
turco | inglês |
---|---|
platformdan | platform |
dönüştürün | convert |
TR Çalma listelerini ve favorileri bir müzik hizmetinden diğerine taşıyın
EN Move playlists and favorites from one music service to another
turco | inglês |
---|---|
favorileri | favorites |
müzik | music |
TR Oberammergau beldesinden başlayıp gezginleri bir manastırdan diğerine götüren ruhani bir bisiklet turu
EN Oberammergau is the starting point for a spiritual bicycle tour from monastery to monastery
TR Edge bilişim, geniş bir yelpazede endüstri uygulamaları, kullanım durumları ve bilişim altyapılarını kapsar. Edge bilişimin işletmeler için anlamı, birinden diğerine önemli ölçüde farklılık gösterebilir.
EN Edge computing spans a wide array of industry applications, use cases, and computing infrastructures. What edge computing means to businesses may vary significantly from one to another.
turco | inglês |
---|---|
edge | edge |
geniş | wide |
endüstri | industry |
uygulamaları | applications |
kullanım | use |
işletmeler | businesses |
TR "Her kişi bu projeye farklı hayat deneyimleri ve ihtiyaçları ile gelir, bu şekilde herkes bir diğerine yeni şeyler katar."
EN "Each person comes to the project with different life experiences and needs, and we all learn from one another."
turco | inglês |
---|---|
kişi | person |
projeye | project |
hayat | life |
deneyimleri | experiences |
ihtiyaçları | needs |
TR Altyazılar, konuşmanın (ve yalnızca konuşmanın) bir dilden diğerine doğrudan çevirisidir
EN Subtitles are a direct translation of the speech (and the speech only) from one language to another
turco | inglês |
---|---|
altyazılar | subtitles |
doğrudan | direct |
TR Bilgi makalelerinizi doğru müşteriye uyarlamak için bir dilden diğerine geçmeniz yeterlidir
EN Simply switch from one language to another to adapt your help articles to the right customer
TR 1930'da Elsevier yayın evinin başı satamadığı kitaplar ve bankaya olan borçlarıyla dertteydi ancak yöneticilerinden birinin teknoloji, tıp ve tarihe yönelme kararı şirketin şansını döndürdü.
EN Back in 1930, the Elsevier publishing house struggled with unsold books and large bank debt, but one director's decision to focus on technology, medicine and history turned the company's fortunes around.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
kitaplar | books |
teknoloji | technology |
tıp | medicine |
TR Adı bizimkine benzeyen bir hakemin çalışmasına başka birinin çalışmasından daha yüksek puan vermek
EN Rating a report from a reviewer with a similar name as ours more highly than someone else?s
turco | inglês |
---|---|
adı | name |
TR Farklı bir eğitim seviyesindeki birinin ileri sürdüğü alternatif bir bakış açısının geçerliliğini kabul etmek istememek
EN Refusing to acknowledge the validity of an alternative perspective if put forward by someone with a different educational level
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
eğitim | educational |
alternatif | alternative |
kabul | acknowledge |
TR Reklam uzmanlarımızdan birinin sizinle temasa geçmesini istiyorsanız, lütfen bize kendinizden ve ulaşmak istediğiniz kitleden bahsedin:
EN If you would like to be contacted by one of our advertising experts, please tell us about yourself and the audience you desire to reach:
turco | inglês |
---|---|
reklam | advertising |
ve | and |
TR Alanınızı önceden tanımlanmış 119 SEO sorununa karşı kontrol edin ve her birinin nasıl düzeltileceği konusunda öneriler alın.
EN Check against 119 pre-defined SEO issues with your domain and get recommendations on how to fix each one.
turco | inglês |
---|---|
önceden | pre |
tanımlanmış | defined |
seo | seo |
öneriler | recommendations |
TR Tüm sorunlar, her birinin nasıl düzeltileceğine dair basit tavsiyelerle birlikte önem sırasına göre sıralanmıştır.
EN All issues are sorted by importance, with straightforward advice on how to fix each one.
turco | inglês |
---|---|
sorunlar | issues |
basit | straightforward |
önem | importance |
TR herhangi birinin kimlik belgelerini veya hassas bilgilerini içeren;
EN includes anyone's identification documents or sensitive information; or
turco | inglês |
---|---|
herhangi | anyone |
kimlik | identification |
veya | or |
hassas | sensitive |
bilgilerini | information |
içeren | includes |
TR Müşterilerimiz, Sitechecker'ın temel avantajlarından birinin tasarımı olduğunu belirtiyor.
EN Our customers note that Sitechecker’s design is one of its main advantages.
turco | inglês |
---|---|
müşterilerimiz | our customers |
sitechecker | sitechecker |
tasarımı | design |
olduğunu | is |
TR Öncelikle, arama sonuçlarındaki benzer alan adlarına göz atarak bunlardan birinin işine yarayıp yaramayacağına bak
EN First, check out the recommended, similar domain names in your search results to see if one of those works
turco | inglês |
---|---|
arama | search |
benzer | similar |
göz | see |
TR “Whoer VPN uygulaması, VPN hizmetimize bağlandıklarında kullanıcılarımızın kaynak IP adreslerini SAKLAMAZ ve bu nedenle sunucularımızdan birinin IP adresi sağlandığında kullanıcıları tanımlayamaz
EN “Whoer VPN app does NOT store the originating IP addresses of our users when connected to our VPN service, and thus cannot identify users when provided the IP address of one of our servers
turco | inglês |
---|---|
whoer | whoer |
vpn | vpn |
uygulaması | app |
ve | and |
kullanıcıları | users |
ın | of |
sunucuları | servers |
TR Sistem mühendislerimizden birinin bir sunucuya fiziksel erişime ihtiyacı varsa, oturum açması ve biyometrik güvenliği geçmesi gerekir
EN If one of our system engineers needs physical access to a server, he has to sign in and pass the biometric security
turco | inglês |
---|---|
sistem | system |
sunucuya | server |
fiziksel | physical |
erişime | access |
güvenliği | security |
varsa | if |
TR Birinin adil oynamadığını düşündüğümüzde, kurallar doğrultusunda söz konusu kullanıcıyı tamamen kendi takdirimize bağlı olarak yasaklama hakkına sahibiz
EN If we believe someone isn’t playing fairly and within the spirit of the guidelines then we’re entitled to ban that user at our sole discretion
TR Tüm geri bağlantıları izleyin ve bunlardan herhangi birinin ne zaman kaybedeceğine dair bilgi alın. Kayıp linkleri hayata döndürün ve backlink profilinizi mümkün olduğunca güçlü tutun.
EN Monitor all backlinks and get notified when any of them will lost. Find backlinks which were lost links and bring them back to life, keep your inbound link profile strong as possible.
turco | inglês |
---|---|
geri | back |
dair | to |
alın | get |
kayıp | lost |
güçlü | strong |
ın | of |
TR Bu durum birinin parasını banka hesabında tuttuğu için faiz kazanmasına ya da yatırım yapması amacıyla bankaya vermesine oldukça benzerlik gösterir.
EN It is quite similar to how someone would receive interest for holding money in a bank account or giving it to the bank to invest.
turco | inglês |
---|---|
faiz | interest |
oldukça | quite |
TR Verilerden herhangi birinin kaybolması durumunda (örneğin, cookies'i temizlediyseniz), kurtarılabilir ve ardından sıfırlanabilir ve yeniden kullanılabilir.
EN In case of any of the data was lost (if you cleared cookies, for example), it can be recovered and then reset and reused.
turco | inglês |
---|---|
herhangi | any |
durumunda | in case of |
TR Ekibimiz: Simon-Kucher’de Kariyer Danışmanlık bir ekip işi ve Simon-Kucher’de, en değerli kaynaklarımızdan birinin ekibimiz olduğuna inanıyoruz
EN Our People: Careers at Simon-Kucher Consulting is a people business, and here at Simon-Kucher, we firmly believe that our people are our most valuable resource by far
turco | inglês |
---|---|
kariyer | careers |
danışmanlık | consulting |
en | most |
değerli | valuable |
TR Birinin nerede yaşadığına veya doğduğuna bakılmaksızın erişimi demokratikleştirme ve ekonomik özgürlüğü sağlama konusunda yazılımın gücüne güveniyoruz.
EN We trust in the power of software to democratize access and enable economic freedom regardless of where someone lives or was born.
turco | inglês |
---|---|
nerede | where |
veya | or |
erişimi | access |
ekonomik | economic |
ın | of |
yazılımı | software |
TR Birinin komşusunu yönetmesi her zaman kontrol ya da kölelik ile ilgili değildir
EN Ruling one's neighbor is not always about control or slavery
turco | inglês |
---|---|
her | one |
kontrol | control |
TR Ortaklarından birinin menfaatini koruması tasarlanmış olmasa da Twitter içerik kısıtlama yetkisi olduğunu ve bu yetkiyi kullanacağını kanıtlamıştır
EN Although protecting the interest of one of its partners was not intentional, Twitter demonstrated that it is able to and will restrict content
turco | inglês |
---|---|
içerik | content |
ortakları | partners |
TR Kuruluşunuzdaki başka birinin kullanıcı ekleme/kaldırması, hesap faturalarını görüntülemesi ve hesap fatura bilgilerini güncellemesi gerekmesine izin verin.
EN Let someone else in your organization need to add/remove users, view account invoices, and update the account billing information.
turco | inglês |
---|---|
başka | else |
kullanıcı | users |
ekleme | add |
hesap | account |
ve | and |
fatura | billing |
bilgilerini | information |
TR Birçok ITAA üyesi, sorunlarından birinin akıllı telefon bağımlılığı olduğunu düşünüyor. Bunun sizin için bir sorun olup olmadığına karar vermenize yardımcı olabilecek bazı sorular.
EN Many ITAA members find that smartphone addiction is one of their problems. Here are some questions that may help you decide if this is an issue for you.
turco | inglês |
---|---|
itaa | itaa |
olup | if |
karar | decide |
olabilecek | may |
TR Birinin uygunsuz davrandığını hissettiğimizde sesi açıp yüksek sesle konuşabiliriz
EN We can unmute and speak aloud that we feel somebody has acted inappropriately
turco | inglês |
---|---|
uygunsuz | inappropriately |
TR Birinin sponsoru veya sorumluluk ortağı olmayı düşünebilirsiniz
EN You could consider being somebody’s co-sponsor or accountability partner
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
sorumluluk | accountability |
ortağı | partner |
TR Diğer üyelere yönelik saldırgan veya cinsel içerikli yorumlar veya davranışlar toplantıda uygun değildir. Birinin uygunsuz davrandığını düşünüyorsanız, lütfen sandalyeye veya başka bir güvenilir üyeye ulaşın.
EN Comments or behavior of an aggressive or sexual nature directed towards other members are not appropriate in the meeting. If you believe somebody has acted inappropriately, please reach out to the chair or to another trusted member.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
cinsel | sexual |
yorumlar | comments |
uygun | appropriate |
uygunsuz | inappropriately |
güvenilir | trusted |
üyeye | member |
TR Başka bir kişiye güvenmekGüvendiğiniz birinin bu bağımlılıkla mücadele ettiğinizi ve davranışınızı değiştirmeye çalıştığınızı bilmesini sağlayın
EN Confide in another personLet somebody you trust know that you are struggling with this addiction, and that you are trying to change your behavior
turco | inglês |
---|---|
başka | another |
bu | this |
TR Ürün veya hizmetlerinizi resimleri ve fiyatlarıyla birlikte listeleyin, her birinin rengini ve boyutunu ayarlayın. Ayrıca, ürünlerinizi kategorize edebilir ve stok bilgilerini de ekleyebilirsiniz.
EN List your products and services along with pictures and prices, adjust each one’s color and size. It’s also possible to categorize your products and add stock information.
turco | inglês |
---|---|
resimleri | pictures |
ve | and |
boyutunu | size |
kategorize | categorize |
stok | stock |
bilgilerini | information |
ekleyebilirsiniz | add |
TR Liste Dışı: Sizin veya başka birinin benzersiz bağlantıyı paylaştığı kişiler forma erişebilir.
EN Unlisted: People with whom you or anybody else shared the unique link can access the form.
turco | inglês |
---|---|
sizin | you |
benzersiz | unique |
bağlantıyı | link |
kişiler | people |
Mostrando 50 de 50 traduções