TR Sezeryan öncesi tahmini fetal ağırlık ölçümünün sezeryan insizyon uzunluğuna etkisi
TR Sezeryan öncesi tahmini fetal ağırlık ölçümünün sezeryan insizyon uzunluğuna etkisi
EN The effect of assessment of estimated fetal weight before cesarean on incision lenght
turco | inglês |
---|---|
tahmini | estimated |
ağırlık | weight |
etkisi | effect |
TR Kişiselleştirilebilir ağırlık kombinasyonlarıyla herhangi bir tutuş veya oyun oynama stilinin mükemmel dengesi için ağırlık merkezinizi ayarlayın.
EN Tune your center of gravity with customizable weight combinations for the perfect balance of any grip or game play style.
turco | inglês |
---|---|
kişiselleştirilebilir | customizable |
ağırlık | weight |
mükemmel | perfect |
dengesi | balance |
TR : Genişlik-yükseklik ölçümünün orijinal oranını korumak için Oranları Koru seçeneğinin etkinleştirildiğinden emin olun
EN : To maintain the original ratio of width to height measurement, make sure that the Constrain Proportions option is enabled
TR Bulunanlar arasında taştan aletler, heykelleri baykuş resimleri ve şişko kadın putlar ve değişik ağırlık ölçen aletlerde vardı
EN There were stone tools, owl statues of idols and images, fat women, and different weight measuring instrument
turco | inglês |
---|---|
aletler | tools |
resimleri | images |
kadın | women |
ağırlık | weight |
TR Ağırlık hesabı yapıldığında elektronikler, diğer tüm ürünlerden çok daha fazla kaynak gerektirir.
EN By weight, electronics require far more resources than any other product.
turco | inglês |
---|---|
ağırlık | weight |
tüm | any |
kaynak | resources |
gerektirir | require |
TR Özelleştirilebilir ağırlık ve denge
EN Customizable weight and balance
turco | inglês |
---|---|
ağırlık | weight |
ve | and |
denge | balance |
TR Grup, 1972 ve 1974 yılları arasında turneleri çıktı, 1975 yılında stüdyo çalışmalarına ağırlık verdi
EN Their music is characterized by dark, witty lyrical narratives, obscure lyrical allusions and complex, jazz-influenced instrumentation and chord sequences, overlying more ordinary popular song structures
TR Bir bloğun boyutu, 4 milyon ağırlık birimini (1 milyon vbayt) geçemez ve her işlemin, işlem türüne, harcadığı UTXO'lara (girdiler) ve para gönderdiği adreslere (çıktılar) göre kendine ait bir ağırlığı vardır.
EN The size of a block cannot exceed 4 million weight units (1 million vbytes) , and each transaction has its own weight depending on the type of transaction, the UTXOs it spends (inputs) and the addresses it sends to (outputs).
turco | inglês |
---|---|
boyutu | size |
milyon | million |
ağırlık | weight |
her | each |
işlem | transaction |
göre | depending |
türü | type |
TR Kulüp Fitness Spor dalları Geçit töreni Spor kulübü Antrenman yapmak Ağırlık kaldırma Gençlik Kurdele Güçlendirici Eğitim Çokgen Insan Bant Vücut geliştirmeci Mavi Kalp Adam Vücut geliştirme
EN Club Fitness Sports Pageant Sports club Workout Weightlifting Youth Ribbon Powerlifting Training Polygon Human Tape Bodybuilder Blue Heart Man Bodybuilding
turco | inglês |
---|---|
kulüp | club |
fitness | fitness |
spor | sports |
gençlik | youth |
eğitim | training |
insan | human |
mavi | blue |
kalp | heart |
adam | man |
TR Yumuşak ve hafif yapısı ile ağırlık yapmaz.
EN It does not make weight thanks to its soft and light structure.
turco | inglês |
---|---|
yapısı | structure |
ağırlık | weight |
TR 85 g'lık rekabetçi ağırlık ve ekstra dayanıklılık
EN 85g competitive lightweight and extra durable
turco | inglês |
---|---|
rekabetçi | competitive |
ve | and |
ekstra | extra |
TR 256 farklı ağırlık ayarı özelleştirmesi
EN 256 center of gravity weight tuning configurations
turco | inglês |
---|---|
ağırlık | weight |
TR 256 ağırlık ve denge yapılandırmaları
EN 256 weight and balance configurations
turco | inglês |
---|---|
ağırlık | weight |
ve | and |
denge | balance |
TR Tüm yeni ağırlık merkezi ayar sistemi, hareket edebilen ağırlıkları ve hafiften ağıra kişiselleştirmeyi içererek herhangi bir oyun mouse’undaki en geniş ayarlama aralığını sunar.
EN The all new center of gravity tuning system includes moveable weights and light-to-heavy customization, delivering the widest range of adjustment of any gaming mouse.
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
merkezi | center |
oyun | gaming |
mouse | mouse |
TR Tüm tutuş şekillerinde veya oyun tarzlarında mükemmel dengeyi yakalamak için ağırlık merkezi ayarlamaları.
EN Center of gravity weight combinations for the perfect balance of any grip or game play style.
turco | inglês |
---|---|
mükemmel | perfect |
ağırlık | weight |
merkezi | center |
TR 256 Ağırlık ve Denge Yapılandırması
EN 256 Weight and Balance Configurations
turco | inglês |
---|---|
ağırlık | weight |
ve | and |
denge | balance |
TR Özel ağırlık sistemi nasıl çalışıyor?
EN How does this custom weight system work?
turco | inglês |
---|---|
ağırlık | weight |
sistemi | system |
çalışıyor | work |
TR Mouse'un yan taraflarında bulunan 8 yuvaya 4 gramlık ağırlık eklenebiliyor
EN 8 slots located on the sides of the mouse can be fitted with the included 4g weights
turco | inglês |
---|---|
mouse | mouse |
bulunan | located |
TR Ağırlıklar için yuvaları kenarlara, düz bir çizgi halinde önden arkaya doğru koymak oyuncuların mouse’larına gerçekten “ağırlık dengeleme” yeteneği veriyor
EN Placing the slots for the weights on the sides, in a straight line from front to back, gives gamers the ability to truly ‘weight balance’ their mouse
turco | inglês |
---|---|
çizgi | line |
mouse | mouse |
gerçekten | truly |
ağırlık | weight |
TR İdeal ağırlık ve konumlama tamamen sizin tercihinize bağlı
EN The ideal weight and configuration is completely your preference
turco | inglês |
---|---|
ağırlık | weight |
tamamen | completely |
TR Ağırlık ayarı kullanıcının kendi tercihidir
EN Weight tuning is user preference
turco | inglês |
---|---|
ağırlık | weight |
kullanıcının | user |
kendi | is |
TR Erkek etlik piliçlerde günlük yaştaki bazı vücut ölçütleri ile altı haftalık canlı ağırlık artışı arasındaki ilişkiler
EN RELATIONSHIPS BETWEEN DAY-OLD BODY MEASUREMENTS AND LIVE WEIGHT GAIN OF MALE BROILER CHICKENS
turco | inglês |
---|---|
erkek | male |
günlük | day |
vücut | body |
canlı | live |
ağırlık | weight |
arasındaki | between |
ilişkiler | relationships |
TR Bulunanlar arasında taştan aletler, heykelleri baykuş resimleri ve şişko kadın putlar ve değişik ağırlık ölçen aletlerde vardı
EN There were stone tools, owl statues of idols and images, fat women, and different weight measuring instrument
turco | inglês |
---|---|
aletler | tools |
resimleri | images |
kadın | women |
ağırlık | weight |
TR Ağırlık hesabı yapıldığında elektronikler, diğer tüm ürünlerden çok daha fazla kaynak gerektirir.
EN By weight, electronics require far more resources than any other product.
turco | inglês |
---|---|
ağırlık | weight |
tüm | any |
kaynak | resources |
gerektirir | require |
TR Afrika kıtasına bu alanda özel bir ağırlık veriliyor
EN A particular focus here lies on the African continent
turco | inglês |
---|---|
afrika | african |
TR Ağırlık verdikleri üç nokta saptamak mümkün
EN Three focal points can be identified
turco | inglês |
---|---|
mümkün | can |
TR Ağırlık verilen üçüncü bir alan şu sıralarda gelişiyor: idare/insan kaynakları yönetimi.
EN A third focus is currently in development: administration/personnel management.
turco | inglês |
---|---|
üçüncü | third |
TR Belli iş makineleri ve lazer alanında piyasa ve teknoloji öncüsü konumundaki bu firma, iş organizasyonu alanında da uzun zamandan beri inovatif fikirlere ağırlık veriyor
EN The market and technology leader in certain kinds of machine tools and lasers has also long relied on innovative ideas for work organization
turco | inglês |
---|---|
belli | certain |
piyasa | market |
teknoloji | technology |
uzun | long |
TR Bu özel üniversite özellikle çalışanlara yönelik yarı zamanlı eğitim programlarına ağırlık veriyor
EN The company mainly offers courses of study for employed adults
turco | inglês |
---|---|
yönelik | for |
eğitim | courses |
TR „Mükemmel bir akademik kariyeri her üniversitede yapmak mümkün“ diyen CHE uzmanı Cort-Denis Hachmeister, burada ağırlık verilen araştırma dallarının ve profesörlerin belirleyici olduğunu söylüyor.
EN Cort-Denis Hachmeister of the CHE says: "You can have a great academic career at any university". Decisive, he notes, are the key areas of research and the professors.
turco | inglês |
---|---|
mükemmel | great |
akademik | academic |
araştırma | research |
TR LMU’nun işbirliği projelerinden en büyük ağırlık Avrupa’ya verilirken bunu Kuzey Amerika ve Asya ülkeleri izliyor.
EN The main region for international cooperation at LMU is Europe, followed by North America and Asia.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | cooperation |
avrupa | europe |
kuzey | north |
amerika | america |
ve | and |
asya | asia |
TR Bilim ve araştırma alanında uluslararasılaşma perspektifine büyük ağırlık veriliyor
EN Particular attention is paid to an international focus
TR Tartışmalarda ağırlık çevreyle ilgili konularda
EN Environmental topics dominate the discussion
turco | inglês |
---|---|
konularda | topics |
TR AfD’nin destekçileri ağırlık olarak erkek, homojen ve tek taraflı bir topluluk ve Almanya’da ırkçı düşünce geleneğine yatkın ve parti İkinci Dünya Savaşından bu yana varlığını sürdüren bir kesimin potansiyelini harmanlıyor.
EN It is a close homogeneous community consisting largely of men that concentrates the potential of those who are susceptible to nationalistic ideas, a potential that has always been present, but previously dormant in post-war Germany.
turco | inglês |
---|---|
erkek | men |
topluluk | community |
almanya | germany |
potansiyelini | potential |
TR Global Media Forum'un ağırlık verilen bir başka konusu da, gazetecilik alanındaki yapay zeka. Çoktandır metin robotları spor haberleri, finans ve hava tahmin raporları üretiyor. Bu hayır mı, şer mi?
EN Another focal point of the Global Media Forum is artificial intelligence in journalism. Text robots long ago began producing sports, financial and weather reports. Is that a boon or a bane?
turco | inglês |
---|---|
global | global |
media | media |
forum | forum |
başka | another |
gazetecilik | journalism |
zeka | intelligence |
metin | text |
spor | sports |
finans | financial |
hava | weather |
raporları | reports |
TR 2016’da “Integra” programının önceliğini dil kursları oluştururken son dönemde öğrenim alanlarına özel destek projeleri ağırlık kazandı
EN Whereas the main focus of the Integra programme was on language courses in 2016, the emphasis has now shifted to qualified study-related support
turco | inglês |
---|---|
da | in |
dil | language |
kursları | courses |
destek | support |
ın | of |
programı | programme |
TR Bu görev, Avrupa’yı süregeldiğinden daha güçlü kılmak ve belli konulara ağırlık vermek açısından bir fırsat.
EN This represents an opportunity to play an even stronger role in shaping Europe and define thematic priorities.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
avrupa | europe |
fırsat | opportunity |
TR AB Konseyi Dönem Başkanlığı hangi görevlerle bağlantılı? Almanya hangi konulara ağırlık verecek? Bu konuda bilmeniz gereken şeyleri burada öğrenebilirsiniz:
EN What duties are associated with the Presidency of the Council of the EU? What priorities will Germany set? Discover everything you need to know here:
turco | inglês |
---|---|
ab | eu |
konseyi | council |
almanya | germany |
burada | here |
TR Almanya Hangi Konulara Ağırlık Veriyor?
EN What priorities is Germany setting?
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
hangi | what |
TR Milky kumaşıyla bebeğinizin cildinin rahat nefes almasını sağlarken, Pocket yay sistemiyle vücudun farklı ağırlık noktalarına doğru destek sağlarken bebeğinize konforlu bir uyku sunar
EN It allows your baby's skin breath comfortably thanks to its milky fabric, while it provides support to different weight points of the body with the Pocket spring system and creates a comfortable sleeping environment for your baby
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
ağırlık | weight |
destek | support |
sunar | provides |
TR Yumuşak ve hafif yapısı ile ağırlık yapmaz.
EN It does not make weight thanks to its soft and light structure.
turco | inglês |
---|---|
yapısı | structure |
ağırlık | weight |
TR Özelleştirilebilir ağırlık ve denge
EN Customizable weight and balance
turco | inglês |
---|---|
ağırlık | weight |
ve | and |
denge | balance |
TR Grup, 1972 ve 1974 yılları arasında turneleri çıktı, 1975 yılında stüdyo çalışmalarına ağırlık verdi
EN Their music is characterized by dark, witty lyrical narratives, obscure lyrical allusions and complex, jazz-influenced instrumentation and chord sequences, overlying more ordinary popular song structures
TR Ağırlık, banklar ve halterler içeren eksiksiz spor ekipmanları ile gurur duyuyoruz
EN We are proud of the complete gym equipment with weights, benches, dumbbells any many more
Mostrando 44 de 44 traduções