EN Discover what integrated technologies healthcare leaders are investing in to mobilise urgent care teams, automate more workflows and regain control of supply chains to better support clinicians and patients.
EN Discover what integrated technologies healthcare leaders are investing in to mobilise urgent care teams, automate more workflows and regain control of supply chains to better support clinicians and patients.
TR Kan ve diğer numunelerin toplandıkları anda etiketlenmesi, hasta güvenliğini arttırır ve yanlış tanımlama ile ilgili bir dizi sorunun önlenmesine yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
of | anda |
more | diğer |
are | olur |
EN Discover what integrated technologies healthcare leaders are investing in to mobilise urgent care teams, automate more workflows and regain control of supply chains to better support clinicians and patients.
TR Kan ve diğer numunelerin toplandıkları anda etiketlenmesi, hasta güvenliğini arttırır ve yanlış tanımlama ile ilgili bir dizi sorunun önlenmesine yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
of | anda |
more | diğer |
are | olur |
EN Ensuring the right patient receives the right care at the right time is critical. Empower your care team with a performance edge by connecting them to patient data, clinicians and providers in real time — and elevate the quality of overall care.
TR Üreticileri, üretimde saniyelerden tasarruf etmek, kusurları azaltmak ve daha güvenli çalışmak için ihtiyaç duydukları gerçek zamanlı, bilgiye dayalı zekaya bağlayarak, başarılı olmalarına yardımcı oluyoruz.
inglês | turco |
---|---|
time | zamanlı |
a | yardımcı |
and | ve |
real | gerçek |
to | etmek |
in | için |
EN Ensuring the right patient receives the right care at the right time is critical. Empower your care team with a performance edge by connecting them to patient data, clinicians and providers in real time — and elevate the quality of overall care.
TR Üreticileri, üretimde saniyelerden tasarruf etmek, kusurları azaltmak ve daha güvenli çalışmak için ihtiyaç duydukları gerçek zamanlı, bilgiye dayalı zekaya bağlayarak, başarılı olmalarına yardımcı oluyoruz.
inglês | turco |
---|---|
time | zamanlı |
a | yardımcı |
and | ve |
real | gerçek |
to | etmek |
in | için |
EN ZENRIN Datacom migrated 1,800 virtual servers in on-premises VMware vSphere environment to VMware Cloud™ on AWS, in addition to the 2,400 virtual servers already deployed on AWS, for a complete cloud-based platform adoption in 2020.
TR ZENRIN Datacom, 2020’de eksiksiz bir bulut tabanlı platformu hayata geçirmek için AWS’de dağıtılmış 2.400 sanal sunucunun yanı sıra şirket içi VMware vSphere ortamındaki 1.800 sanal sunucuyu VMware Cloud™ on AWS’ye geçirdi.
EN We are attending the SAHA EXPO VIRTUAL FAIR, the World's First Virtual Fair, in Turkey
TR Dünyanın ve Türkiye’nin İlk Sanal Fuarı olan SAHA EXPO SANAL FUARI’ndayız
inglês | turco |
---|---|
virtual | sanal |
are | dünyanın |
EN No, it doesn’t. Craftgate enables the virtual POS of merchants to be integrated from a single center. On the other hand, since it offers close cooperation with banks, it can guide you to get virtual POS from banks.
TR Hayır, Craftgate üye işyerlerine ait Sanal POSların tek merkezden entegre olmasını sağlar. Öte yandan bankalar ile yakın işbirlikleri sunduğu için, sizin bankalardan Sanal POS alabilmeniz için yönlendirme yapabilir.
inglês | turco |
---|---|
virtual | sanal |
integrated | entegre |
hand | sağ |
close | yakın |
banks | bankalar |
can | yapabilir |
craftgate | craftgate |
to be | olmasını |
enables | sağlar |
of | in |
to | için |
the | sizin |
with | ile |
no | hayır |
a | tek |
EN The value given to the SERVER_ADMIN (for Apache) directive in the web server configuration file. If the script is running on a virtual host, this will be the value defined for that virtual host.
TR HTTP sunucusu ayar dosyasındaki SERVER_ADMIN (Apache için) yönergesine verilen değerdir. Eğer betik bir sanal konak üzerinde çalışıyorsa, o sanal konak için için tanımlanmış değer olur.
EN Timely - You can have an e-reprint produced in just three days via eprints and three days via reprints, and expedited production is available for urgent requests.
TR Vaktinde sağlanır - elektronik tekrar baskıyı her elektronik baskı başına yalnızca üç günde ve her tekrar baskı başına üç günde alabilirsiniz ve acil talepler için hızlandırılmış baskı imkanı da bulunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
urgent | acil |
in | da |
and | ve |
for | için |
is | tekrar |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
inglês | turco |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN Next to urgent humanitarian needs, we witness interventions that put people’s right to live at risk
TR Acil insani yardım ihtiyaçlarının yanı sıra kişilerin yaşam haklarına kastedecek müdahalelere tanıklık ediyoruz
inglês | turco |
---|---|
urgent | acil |
that | yaşam |
needs | ihtiyaç |
EN Our first report covering the urgent needs and situational analysis of Elazığ Earthquake, Elazığ Malatya Earthquake Sitrep (V1) is accessible on our website.
TR Hayata Destek Derneği olarak hazırladığımız, Elazığ Depremi ile ilgili acil ihtiyaçları ve durum tespitlerini içeren ilk raporumuz, Elazığ ve Malatya Saha Durum Raporu (V1) web sitemizde yayındadır.
inglês | turco |
---|---|
report | raporu |
urgent | acil |
malatya | malatya |
website | web |
our website | sitemizde |
first | ilk |
on | ilgili |
and | ve |
needs | ihtiyaçları |
of | içeren |
EN Reduce the cost of transporting your urgent or time critical cargo with our Global Air Freight solutions. Learn more about Maersk Air.
TR Global Hava Taşımacılığı çözümlerimiz ile, acil veya zamana duyarlı kargolarınızın taşınması maliyetini azaltın. Maersk Air hakkında daha fazla bilgi edinin.
inglês | turco |
---|---|
cost | maliyetini |
urgent | acil |
global | global |
learn | bilgi |
maersk | maersk |
about | hakkında |
or | veya |
EN Sonix accurately transcribes, timestamps, and organizes all of your legal recordings so they are easy to search, edit, and share. Get a readable transcript of that urgent deposition in record time.
TR Sonix, tüm yasal kayıtlarınızı doğru bir şekilde transkribe eder, zaman damgalarını yapar ve düzenler, böylece arama, düzenleme ve paylaşma işlemleri kolaydır. Rekor sürede o acil yeminli ifadeyi okunabilir bir transkripti alın.
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
easy | kolaydır |
search | arama |
edit | düzenleme |
transcript | transkripti |
urgent | acil |
record | rekor |
sonix | sonix |
get | alın |
time | zaman |
that | o |
all | tüm |
and | ve |
a | bir |
share | paylaş |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
inglês | turco |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN Many camps in northwestern Syria have been experiencing a deterioration in general health and well-being, and the need to address general health has become urgent, so a large project was launched based on increasing the
TR Bulaşıcı hastalıkların ve mikropların yayılması, Türkiye, Urfa?daki Suriyelilerin karşılaştığı temel zorluklardan ve WATAN?ı, bilgi desteği sağlamak için bölgeye bir farkındalık ekibi göndermeye teşvik eden etkenlerden biridir.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
in | daki |
to | sağlamak |
a | bir |
EN As a result of the deteriorating health situation in the camps, there is an urgent need to re-emphasise the issue of hygiene. This comes in light of the spread of the COVID-19 virus, which is still a matter of fear for all people- especially the
TR WATAN, bulaşıcı hastalıkların ve salgın hastalıkların yayılmasını sınırlamak amacıyla güvenli, sağlıklı ve istikrarlı bir ortam sağlamak için kişisel hijyeni arttırmanın gerekliliğine inanmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
which | ve |
the | kişisel |
of | in |
to | sağlamak |
a | bir |
EN To offer space for sharing experiences of the enabling environment for civil society and most urgent backslides in the WBT region;
TR WBT bölgesindeki sivil toplum ve; en acil kötüleşmeler ve gerilemeler için elverişli ortam deneyimlerini paylaşmak için alan sunmak;
inglês | turco |
---|---|
sharing | paylaşmak |
environment | ortam |
civil | sivil |
society | toplum |
urgent | acil |
and | ve |
most | en |
of | in |
EN Next to urgent humanitarian needs, we witness interventions that put people’s right to live at risk
TR Acil insani yardım ihtiyaçlarının yanı sıra kişilerin yaşam haklarına kastedecek müdahalelere tanıklık ediyoruz
inglês | turco |
---|---|
urgent | acil |
that | yaşam |
needs | ihtiyaç |
EN Our first report covering the urgent needs and situational analysis of Elazığ Earthquake, Elazığ Malatya Earthquake Sitrep (V1) is accessible on our website.
TR Hayata Destek Derneği olarak hazırladığımız, Elazığ Depremi ile ilgili acil ihtiyaçları ve durum tespitlerini içeren ilk raporumuz, Elazığ ve Malatya Saha Durum Raporu (V1) web sitemizde yayındadır.
inglês | turco |
---|---|
report | raporu |
urgent | acil |
malatya | malatya |
website | web |
our website | sitemizde |
first | ilk |
on | ilgili |
and | ve |
needs | ihtiyaçları |
of | içeren |
EN 15.7. Take urgent action to end poaching and trafficking of protected species of flora and fauna and address both demand and supply of illegal wildlife products
TR 15.7. Korunan flora ve fauna türlerinin yasa dışı avlanması ve kaçakçılığının yapılmasını sona erdirmek için acil olarak harekete geçilmesi ve yasa dışı vahşi yaşam ürünlerinin arz ve talebi sorununun ele alınması
inglês | turco |
---|---|
urgent | acil |
action | harekete |
demand | talebi |
supply | arz |
and | ve |
of | in |
products | ürünlerinin |
to | için |
EN Take urgent action to combat climate change and its impacts
TR İklim değişikliği ve etkileri ile mücadele için acilen eyleme geçmek
inglês | turco |
---|---|
combat | mücadele |
change | değişikliği |
and | ve |
to | için |
EN Air Freight can reduce the total logistics cost for urgent or time-critical logistical challenges
TR Hava Taşımacılığı, acil veya zamana duyarlı zorlu lojistik görevlerin toplam lojistik maliyetini azaltabilir
inglês | turco |
---|---|
logistics | lojistik |
cost | maliyetini |
urgent | acil |
air | hava |
or | veya |
EN Reduce the cost of transporting your urgent or time critical cargo with our Global Air Freight solutions.
TR Global Hava Taşımacılığı çözümlerimiz ile, acil veya zamana duyarlı kargolarınızın taşınması maliyetini azaltın.
inglês | turco |
---|---|
cost | maliyetini |
urgent | acil |
global | global |
air | hava |
or | veya |
EN When your most urgent or large shipments require the exclusive use of an entire aircraft, our fastest possible solution of Air Charter is ready to assist you.
TR Olağanüstü acil veya büyük sevkiyatlarınız özel bir hava taşıtının tamamının kullanımını gerektirdiğinde, en hızlı çözümümüz olan Air Charter (Hava Aracı Kiralama) hizmetimiz size yardımcı olmaya hazırdır.
inglês | turco |
---|---|
urgent | acil |
fastest | hızlı |
most | en |
or | veya |
the | aracı |
large | büyük |
use | kullanım |
of | özel |
to | bir |
EN Moroğlu Arseven regularly helps clients on an urgent basis, supporting them to navigate sensitive legal and practical problems related to reputation issues
TR Moroğlu Arseven müvekkillere itibara ilişkin konularda ortaya çıkabilecek hassas hukuki ve politik sorunları yönetmelerinde yardımcı olur
inglês | turco |
---|---|
moroğlu | moroğlu |
arseven | arseven |
helps | yardımcı olur |
sensitive | hassas |
legal | hukuki |
and | ve |
issues | sorunları |
EN They will also indicate whether their request concerns an urgent matter and requires immediate action.
TR Ayrıca herhangi bir ivedilik ihtiyacı da belirteceklerdir.
inglês | turco |
---|---|
and | bir |
EN Timely - You can have an e-reprint produced in just three days via eprints and three days via reprints, and expedited production is available for urgent requests.
TR Vaktinde sağlanır - elektronik tekrar baskıyı her elektronik baskı başına yalnızca üç günde ve her tekrar baskı başına üç günde alabilirsiniz ve acil talepler için hızlandırılmış baskı imkanı da bulunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
urgent | acil |
in | da |
and | ve |
for | için |
is | tekrar |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
inglês | turco |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
inglês | turco |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN They will also indicate whether their request concerns an urgent matter and requires immediate action.
TR Ayrıca herhangi bir ivedilik ihtiyacı da belirteceklerdir.
inglês | turco |
---|---|
and | bir |
EN For example, the US air rescue service Air Methods is planning to team up with the Hesse-based start-up to tap into new fields of business, using drones to transport urgent medical supplies such as drugs, blood bags, blood samples or donated organs.
TR Öyle ki, ABD’li Hava Kurtarma Servisi Air Methods, Hessen menşeli bu startupla yeni ticari alanlar açmak ve IHA’larla ilaç, kan üniteleri, kan örnekleri veya organ bağışları gibi acil tıbbi ihtiyaçlarının nakliyatını yapmak istiyor.
inglês | turco |
---|---|
service | servisi |
new | yeni |
business | ticari |
urgent | acil |
medical | tıbbi |
blood | kan |
into | ve |
or | veya |
to | yapmak |
such | bu |
EN One thing is certain, however: it will be to a place where people are in urgent need of help.
TR Kesin olan şu: Sefalet nerede büyükse oraya gidilecek.
inglês | turco |
---|---|
where | nerede |
a | olan |
EN But when groups start inventing their own facts, it endangers our ability to find good solutions to urgent issues
TR Fakat belli gruplar kendi gerçeklerini üretmeye başladığında bu acil sorunlar için çözüm üretme becerimizi tehlikeye atar
inglês | turco |
---|---|
groups | gruplar |
urgent | acil |
issues | sorunlar |
solutions | çözüm |
their | bu |
but | fakat |
to | için |
EN Sonix accurately transcribes, timestamps, and organizes all of your legal recordings so they are easy to search, edit, and share. Get a readable transcript of that urgent deposition in record time.
TR Sonix, tüm yasal kayıtlarınızı doğru bir şekilde transkribe eder, zaman damgalarını yapar ve düzenler, böylece arama, düzenleme ve paylaşma işlemleri kolaydır. Rekor sürede o acil yeminli ifadeyi okunabilir bir transkripti alın.
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
easy | kolaydır |
search | arama |
edit | düzenleme |
transcript | transkripti |
urgent | acil |
record | rekor |
sonix | sonix |
get | alın |
time | zaman |
that | o |
all | tüm |
and | ve |
a | bir |
share | paylaş |
EN One of our customers – a global leader within nutritional science – came to us with an urgent need for an increased order of one of their products
TR Müşterilerimizden biri (beslenme biliminde küresel bir lider) ürünlerinden birinin artan siparişine dair acil bir ihtiyaç ile bize geldi
inglês | turco |
---|---|
nutritional | beslenme |
global | küresel |
leader | lider |
increased | artan |
urgent | acil |
came | geldi |
need | ihtiyaç |
one | birinin |
us | bize |
a | bir |
with | ile |
EN By getting out ahead of our subconscious patterns before they appear urgent, we give ourselves the opportunity to correct course
TR Onlardan önce bilinçaltı kalıplarımızın önüne geçerek belli olmak acil, kendimize rotayı düzeltme fırsatı veriyoruz
inglês | turco |
---|---|
out | ne |
of | ın |
urgent | acil |
opportunity | fırsat |
to | olmak |
EN Top speed-to-answer for quick, confident decisionsNo other drug reference provides point-of-care answers faster, for rapid yet well-informed decisions that contribute to the highest caliber patient care.
TR Hızlı, güvenli kararlar için cevaplara hızlı erişimBaşka hiçbir ilaç referansı en yüksek vasıflı hasta bakımına katkı sağlayan hızlı ama bilinçli kararlar alınması için daha hızlı bakım noktası cevapları sağlamamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
reference | referans |
decisions | kararlar |
patient | hasta |
drug | ilaç |
contribute | katkı |
point | noktası |
answers | cevapları |
care | bakım |
highest | en yüksek |
faster | hızlı |
EN Solutions that encourage patient-centred care by integrating evidence-based content directly into EHR systems. Includes care planning, clinical documentation and order sets.
TR Kanıt tabanlı içerikleri doğrudan EHR sistemlerine entegre ederek hasta merkezli bakımı teşvik eden çözümler. Bakım planlaması, klinik belgeleme ve talimat setleri içerir.
inglês | turco |
---|---|
encourage | teşvik |
integrating | entegre |
directly | doğrudan |
includes | içerir |
clinical | klinik |
sets | setleri |
evidence | kanıt |
ehr | ehr |
patient | hasta |
solutions | çözümler |
planning | planlaması |
based | tabanlı |
care | bakım |
by | ederek |
and | ve |
EN Hundreds of personal care products with restorative, nourishing and moisturizing properties and masks suitable for all skin types are offered to you. You can check out our category to purchase quality and affordable personal care products.
TR Her cilt tipine uygun onarıcı, besleyici, nemlendirici ve maske gibi yüzlerce kişisel bakım ürünleri beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki kişisel bakım ürünlerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
care | bakım |
skin | cilt |
purchase | sahip olmak |
quality | kaliteli |
our category | kategorimizi |
personal | kişisel |
and | ve |
products | ürünleri |
with | uygun |
EN Zebra's healthcare technology solutions help your care team provide a higher level of patient care by connecting them to the patient data, clinicians and providers they need, in real time.
TR Zebra'nın sağlık sektörü teknolojisi çözümleri sağlık ekibinizi hasta verilerine, klinik çalışanlarına ve bakım personeline gerçek zamanlı bağlayarak daha iyi bakım hizmeti sunmalarını sağlar.
inglês | turco |
---|---|
healthcare | sağlık |
technology | teknolojisi |
care | bakım |
of | ın |
patient | hasta |
time | zamanlı |
them | iyi |
solutions | çözümleri |
real | gerçek |
provide | sağlar |
and | ve |
EN The Importance and Requirement of Palliative Care in Newborn Intensive Care Units
TR Yenidoğan Yoğun bakım Ünitelerinde Palyatif Bakımın Önemi ve Gerekliliği
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
of | ın |
intensive | yoğun |
care | bakım |
EN Historical Development Process, Principles and Nursing Care of Palliative/Pediatric Palliative Care
TR Palyatif/Pediatrik Palyatif Bakımın Tarihsel Gelişim Süreci, İlkeleri ve Hemşirelik Bakımı
inglês | turco |
---|---|
development | gelişim |
process | süreci |
nursing | hemşirelik |
of | ın |
and | ve |
care | bakım |
EN Solutions that encourage patient-centred care by integrating evidence-based content directly into EHR systems. Includes care planning, clinical documentation and order sets.
TR Kanıt tabanlı içerikleri doğrudan EHR sistemlerine entegre ederek hasta merkezli bakımı teşvik eden çözümler. Bakım planlaması, klinik belgeleme ve talimat setleri içerir.
inglês | turco |
---|---|
encourage | teşvik |
integrating | entegre |
directly | doğrudan |
includes | içerir |
clinical | klinik |
sets | setleri |
evidence | kanıt |
ehr | ehr |
patient | hasta |
solutions | çözümler |
planning | planlaması |
based | tabanlı |
care | bakım |
by | ederek |
and | ve |
EN Top speed-to-answer for quick, confident decisionsNo other drug reference provides point-of-care answers faster, for rapid yet well-informed decisions that contribute to the highest caliber patient care.
TR Hızlı, güvenli kararlar için cevaplara hızlı erişimBaşka hiçbir ilaç referansı en yüksek vasıflı hasta bakımına katkı sağlayan hızlı ama bilinçli kararlar alınması için daha hızlı bakım noktası cevapları sağlamamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
reference | referans |
decisions | kararlar |
patient | hasta |
drug | ilaç |
contribute | katkı |
point | noktası |
answers | cevapları |
care | bakım |
highest | en yüksek |
faster | hızlı |
EN Hundreds of personal care products with restorative, nourishing and moisturizing properties and masks suitable for all skin types are offered to you. You can check out our category to purchase quality and affordable personal care products.
TR Her cilt tipine uygun onarıcı, besleyici, nemlendirici ve maske gibi yüzlerce kişisel bakım ürünleri beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki kişisel bakım ürünlerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
care | bakım |
skin | cilt |
purchase | sahip olmak |
quality | kaliteli |
our category | kategorimizi |
personal | kişisel |
and | ve |
products | ürünleri |
with | uygun |
EN Zebra's healthcare technology solutions help your care team provide a higher level of patient care by connecting them to the patient data, clinicians and providers they need, in real time.
TR Zebra'nın sağlık sektörü teknolojisi çözümleri sağlık ekibinizi hasta verilerine, klinik çalışanlarına ve bakım personeline gerçek zamanlı bağlayarak daha iyi bakım hizmeti sunmalarını sağlar.
inglês | turco |
---|---|
healthcare | sağlık |
technology | teknolojisi |
care | bakım |
of | ın |
patient | hasta |
time | zamanlı |
them | iyi |
solutions | çözümleri |
real | gerçek |
provide | sağlar |
and | ve |
EN With digital reprints, there is a host of interactive digital features at your fingertips, including virtual page turning, to make your articles easy to access and convenient to consume.
TR Dijital tekrar baskılar sayesinde, makalelerinizi kolay erişilebilir ve kullanışlı hale getirmek için, sanal sayfa çevirme gibi çeşitli etkileşimli dijital özelliklerden faydalanabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
interactive | etkileşimli |
page | sayfa |
is | tekrar |
virtual | sanal |
easy | kolay |
convenient | kullanışlı |
digital | dijital |
and | ve |
of | in |
EN Dedicated hosting solutions are on a single private server, while VPS(Virtual Private Server) and cloud hosting are on shared resources
TR Özel barındırma çözümleri tek bir özel sunucu üzerindeyken VPS (Sanal Özel Sunucu) ve bulut barındırma paylaşılan kaynaklarda yer alır
inglês | turco |
---|---|
vps | vps |
virtual | sanal |
cloud | bulut |
shared | paylaşılan |
solutions | çözümleri |
hosting | barındırma |
server | sunucu |
and | ve |
EN You have the freedom to configure your virtual machine and have full control over administration
TR Sanal makinenin yönetimi konusunda serbesti ve sistem yönetimi üzerinde tam denetime sahipsin
inglês | turco |
---|---|
virtual | sanal |
full | tam |
to | konusunda |
the | üzerinde |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções