EN *Due to Covid 19 measures on our flights: for all fares, cabin baggage is limited to 1 piece of hand luggage (max.8kg, 55x40x25 cm) and 1 piece of personal equipment (small hand bag /baby bag, briefcases or laptop) (max.40x30x15 cm)
EN *Due to Covid 19 measures on our flights: for all fares, cabin baggage is limited to 1 piece of hand luggage (max.8kg, 55x40x25 cm) and 1 piece of personal equipment (small hand bag /baby bag, briefcases or laptop) (max.40x30x15 cm)
TR *Covid-19 tedbirleri kapsamında; tüm sınıflar için uçak içerisine sadece 1 parça el bagajı (mak.55x40x25 cm) ve sadece 1 parça kişisel eşya (el/bebek çantası, evrak çantası veya dizüstü bilgisayar) (mak.40x30x15 cm) kabul edilmektedir
inglês | turco |
---|---|
baggage | bagaj |
hand | el |
personal | kişisel |
baby | bebek |
or | veya |
laptop | dizüstü |
covid | covid |
and | ve |
all | tüm |
piece | parça |
of | in |
EN As health and wellbeing go hand in hand, we invite you to discover something truly Swiss: Vitality.
TR Sağlık ve zindelik birbirinden ayrılamaz olduğu için sizi gerçekten İsviçre'ye ait bir şeyler keşfetmeye davet ediyoruz: Zindelik.
inglês | turco |
---|---|
hand | sağ |
invite | davet |
truly | gerçekten |
health | sağlık |
and | ve |
vitality | zindelik |
to | için |
EN Working with you hand-in-hand, we will carefully evaluate your processes and workflows to offer tailored advice on how they can be optimized so your operations always add value.
TR Elbirliğiyle çalışarak, operasyonlarınızı her zaman değer katacak şekilde nasıl optimize edilebileceğiniz konusunda size özel öneriler sunmak için süreçlerinizi ve iş akışlarınızı dikkatlice değerlendireceğiz.
inglês | turco |
---|---|
carefully | dikkatlice |
workflows | iş akışları |
optimized | optimize |
value | değer |
working | çalışarak |
advice | öneriler |
always | her zaman |
and | ve |
operations | operasyonlar |
how | nasıl |
EN SleepFor most internet and technology addicts, addiction goes hand in hand with sleep deprivation
TR UykuÇoğu internet ve teknoloji bağımlısı için, bağımlılık uyku yoksunluğu ile el ele gider
inglês | turco |
---|---|
internet | internet |
technology | teknoloji |
addiction | bağımlılık |
hand | el |
sleep | uyku |
and | ve |
with | ile |
most | için |
EN Name Hand Made Logo is great if you're working in Jewelry, YouTube, Hand Made, Instagram, Accessories industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Takı, Youtube, El yapımı, Instagram, Aksesuarlar endüstrisinde çalışıyorsanız Isim El Yapımı Logo harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
name | isim |
hand | el |
jewelry | takı |
youtube | youtube |
accessories | aksesuarlar |
logo | logo |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
EN Monogram F&j Hand Made Logo is great if you're working in Boutique, Hand Made, Apparel, Clothing industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Butik, El yapımı, Giyim, giyim endüstrisinde çalışıyorsanız Monogram F & J El Yapımı Logo harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
hand | el |
logo | logo |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
boutique | butik |
team | takım |
a | bir |
EN Just tick the checkboxes on the right-hand side for the stats you also want to hand.
TR Elde etmek istediğiniz istatistikler için sağ taraftaki onay kutularını işaretlemeniz yeterlidir.
inglês | turco |
---|---|
you | in |
right | sağ |
EN Vitality, a philosophy and programme that stimulates both physical and mental fitness and believes health and happiness go hand in hand, is a spirit that makes any meeting great
TR Hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı teşvik eden ve sağlık ile mutluluğun bir arada olduğunu ortaya koyan bir felsefe ve program olan Zindelik, herhangi bir toplantıyı muhteşem hale getiren bir anlayıştır
inglês | turco |
---|---|
programme | program |
physical | fiziksel |
mental | zihinsel |
hand | sağ |
and | ve |
makes | ile |
vitality | zindelik |
is | olduğunu |
both | de |
any | herhangi |
meeting | toplantı |
health | sağlığı |
EN As health and wellbeing go hand in hand, we invite you to discover something truly Swiss: Vitality.
TR Sağlık ve zindelik birbirinden ayrılamaz olduğu için sizi gerçekten İsviçre'ye ait bir şeyler keşfetmeye davet ediyoruz: Zindelik.
inglês | turco |
---|---|
hand | sağ |
invite | davet |
truly | gerçekten |
health | sağlık |
and | ve |
vitality | zindelik |
to | için |
EN This will see climate protection and a green economy go hand in hand – in the best interests of our planet.
TR İklimin korunması ve sürdürülebilirlik bu bağlamda ayrılmaz bir ikili – her şey gezegenimizin iyiliği için.
EN The KickStrap has an integrated Kickstand that closes tightly when workers are on the move, enabling access to the Rotating Hand Strap, which can be adjusted for hand size as well as unique rotation angle.
TR KickStrap, personel hareket halinde iken sıkıca kapanan bir entegre bir dayanma desteğine sahiptir, bu da Dönen El Kayışına erişimi sağlayarak el boyutuna ve dönüş açısına göre ayarlanabilmesini sağlar.
inglês | turco |
---|---|
integrated | entegre |
move | hareket |
access | erişimi |
on | halinde |
hand | el |
has | bu |
which | ve |
for | göre |
are | sağlar |
EN And your POS Lane and Transition Point SmartLens Sensors work hand-in-hand to identify items exiting your store that have not traveled through a POS lane, alerting you to potential theft — before it happens.
TR Ve POS Kasa Alanı ve Geçiş Noktası SmartLens Sensörleri birlikte çalışarak POS kasa alanından geçmeden mağazanızdan çıkmakta olan ürünleri tespit ederek, bunlar henüz gerçekleşmeden sizi potansiyel hırsızlıklar konusunda uyarır.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
transition | geçiş |
point | noktası |
items | ürünleri |
potential | potansiyel |
not | henüz |
you | sizi |
a | olan |
identify | tespit |
to | konusunda |
EN As health and wellbeing go hand in hand, we invite you to discover something truly Swiss: Vitality.
TR Sağlık ve zindelik birbirinden ayrılamaz olduğu için sizi gerçekten İsviçre'ye ait bir şeyler keşfetmeye davet ediyoruz: Zindelik.
inglês | turco |
---|---|
hand | sağ |
invite | davet |
truly | gerçekten |
health | sağlık |
and | ve |
vitality | zindelik |
to | için |
EN match expression arms may contain multiple expressions separated by a comma. That is a logical OR, and is a short-hand for multiple match arms with the same right-hand side.
TR match ifadesinin kolları virgüllerle ayrılmış çok sayıda ifade içerebilir. Bu bir mantıksal VEYA olup, aynı sağ taraflı çok sayıda eşleşme kolu için bir kısa yoldur.
inglês | turco |
---|---|
expression | ifade |
logical | mantıksal |
may contain | içerebilir |
short | kısa |
right | sağ |
for | için |
the | olup |
or | veya |
a | sayıda |
same | bir |
the same | aynı |
EN The KickStrap has an integrated Kickstand that closes tightly when workers are on the move, enabling access to the Rotating Hand Strap, which can be adjusted for hand size as well as unique rotation angle.
TR KickStrap, personel hareket halinde iken sıkıca kapanan bir entegre bir dayanma desteğine sahiptir, bu da Dönen El Kayışına erişimi sağlayarak el boyutuna ve dönüş açısına göre ayarlanabilmesini sağlar.
inglês | turco |
---|---|
integrated | entegre |
move | hareket |
access | erişimi |
on | halinde |
hand | el |
has | bu |
which | ve |
for | göre |
are | sağlar |
EN Just tick the checkboxes on the right-hand side for the stats you also want to hand.
TR Elde etmek istediğiniz istatistikler için sağ taraftaki onay kutularını işaretlemeniz yeterlidir.
inglês | turco |
---|---|
you | in |
right | sağ |
EN As health and wellbeing go hand in hand, we invite you to discover something truly Swiss: Vitality.
TR Sağlık ve zindelik birbirinden ayrılamaz olduğu için sizi gerçekten İsviçre'ye ait bir şeyler keşfetmeye davet ediyoruz: Zindelik.
inglês | turco |
---|---|
hand | sağ |
invite | davet |
truly | gerçekten |
health | sağlık |
and | ve |
vitality | zindelik |
to | için |
EN As health and wellbeing go hand in hand, we invite you to discover something truly Swiss: Vitality.
TR Sağlık ve zindelik birbirinden ayrılamaz olduğu için sizi gerçekten İsviçre'ye ait bir şeyler keşfetmeye davet ediyoruz: Zindelik.
inglês | turco |
---|---|
hand | sağ |
invite | davet |
truly | gerçekten |
health | sağlık |
and | ve |
vitality | zindelik |
to | için |
EN Vitality, a philosophy and programme that stimulates both physical and mental fitness and believes health and happiness go hand in hand, is a spirit that makes any meeting great
TR Hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı teşvik eden ve sağlık ile mutluluğun bir arada olduğunu ortaya koyan bir felsefe ve program olan Zindelik, herhangi bir toplantıyı muhteşem hale getiren bir anlayıştır
inglês | turco |
---|---|
programme | program |
physical | fiziksel |
mental | zihinsel |
hand | sağ |
and | ve |
makes | ile |
vitality | zindelik |
is | olduğunu |
both | de |
any | herhangi |
meeting | toplantı |
health | sağlığı |
EN As health and wellbeing go hand in hand, we invite you to discover something truly Swiss: Vitality.
TR Sağlık ve zindelik birbirinden ayrılamaz olduğu için sizi gerçekten İsviçre'ye ait bir şeyler keşfetmeye davet ediyoruz: Zindelik.
inglês | turco |
---|---|
hand | sağ |
invite | davet |
truly | gerçekten |
health | sağlık |
and | ve |
vitality | zindelik |
to | için |
EN As health and wellbeing go hand in hand, we invite you to discover something truly Swiss: Vitality.
TR Sağlık ve zindelik birbirinden ayrılamaz olduğu için sizi gerçekten İsviçre'ye ait bir şeyler keşfetmeye davet ediyoruz: Zindelik.
inglês | turco |
---|---|
hand | sağ |
invite | davet |
truly | gerçekten |
health | sağlık |
and | ve |
vitality | zindelik |
to | için |
EN As health and wellbeing go hand in hand, we invite you to discover something truly Swiss: Vitality.
TR Sağlık ve zindelik birbirinden ayrılamaz olduğu için sizi gerçekten İsviçre'ye ait bir şeyler keşfetmeye davet ediyoruz: Zindelik.
inglês | turco |
---|---|
hand | sağ |
invite | davet |
truly | gerçekten |
health | sağlık |
and | ve |
vitality | zindelik |
to | için |
EN As health and wellbeing go hand in hand, we invite you to discover something truly Swiss: Vitality.
TR Sağlık ve zindelik birbirinden ayrılamaz olduğu için sizi gerçekten İsviçre'ye ait bir şeyler keşfetmeye davet ediyoruz: Zindelik.
inglês | turco |
---|---|
hand | sağ |
invite | davet |
truly | gerçekten |
health | sağlık |
and | ve |
vitality | zindelik |
to | için |
EN As health and wellbeing go hand in hand, we invite you to discover something truly Swiss: Vitality.
TR Sağlık ve zindelik birbirinden ayrılamaz olduğu için sizi gerçekten İsviçre'ye ait bir şeyler keşfetmeye davet ediyoruz: Zindelik.
inglês | turco |
---|---|
hand | sağ |
invite | davet |
truly | gerçekten |
health | sağlık |
and | ve |
vitality | zindelik |
to | için |
EN As health and wellbeing go hand in hand, we invite you to discover something truly Swiss: Vitality.
TR Sağlık ve zindelik birbirinden ayrılamaz olduğu için sizi gerçekten İsviçre'ye ait bir şeyler keşfetmeye davet ediyoruz: Zindelik.
inglês | turco |
---|---|
hand | sağ |
invite | davet |
truly | gerçekten |
health | sağlık |
and | ve |
vitality | zindelik |
to | için |
EN *Due to Covid 19 measures on our flights: for all fares, cabin baggage is limited to 1 piece of hand luggage (max.8kg, 55x40x25 cm) and 1 piece of personal equipment (small hand bag /baby bag, briefcases or laptop) (max.40x30x15 cm)
TR *Covid-19 tedbirleri kapsamında; tüm sınıflar için uçak içerisine sadece 1 parça el bagajı (mak.55x40x25 cm) ve sadece 1 parça kişisel eşya (el/bebek çantası, evrak çantası veya dizüstü bilgisayar) (mak.40x30x15 cm) kabul edilmektedir
inglês | turco |
---|---|
baggage | bagaj |
hand | el |
personal | kişisel |
baby | bebek |
or | veya |
laptop | dizüstü |
covid | covid |
and | ve |
all | tüm |
piece | parça |
of | in |
EN This will see climate protection and a green economy go hand in hand – in the best interests of our planet.
TR İklimin korunması ve sürdürülebilirlik bu bağlamda ayrılmaz bir ikili – her şey gezegenimizin iyiliği için.
EN Both disciplines work hand in hand
TR Bu hedef doğrultusunda tıp ve teknoloji disiplinleri el ele çalışıyor
inglês | turco |
---|---|
hand | el |
work | çalışıyor |
EN To begin with he personally selected the items by hand from a second-hand clothes recycler
TR Kıyafetleri, kullanılmış giysileri yeniden değerlendiren bir firmadan tek tek seçerek bir araya getirdi
EN Environmental protection and the prevention of pandemics go hand in hand. The virologist Sandra Junglen explains why.
TR Çevre koruma ve küresel salgınların önlenmesi bir bütünün parçaları. Virolog Sandra Junglen bunun ardındaki nedenleri açıklıyor.
inglês | turco |
---|---|
protection | koruma |
prevention | önlenmesi |
and | ve |
EN Update Your Site Regularly While this may seem like it goes hand in hand with producing good content, you’d be surprised by the number of people who seem to think that SEO is a set it and forget it task
TR Sitenizi Düzenli Olarak Güncelleyin Bu, iyi içerik üretmekle el ele gidiyormuş gibi görünse de, SEO'nun bir ayarla ve unut görevi olduğunu düşünen insanların sayısı sizi şaşırtacaktır
inglês | turco |
---|---|
hand | el |
good | iyi |
content | içerik |
your site | sitenizi |
this | bu |
is | olduğunu |
people | insanlar |
regularly | düzenli olarak |
a | bir |
and | ve |
the | gibi |
EN Think of them like you would a famous painting by Picasso or the video game Gamma Attack for the Atari 2600
TR Bunları, Picasso'nun ünlü bir tablosu veya Atari 2600 için Gamma Attack video oyunu gibi düşünün
inglês | turco |
---|---|
game | oyunu |
famous | ünlü |
video | video |
or | veya |
a | bir |
of | in |
EN Artistic Frame Holders and Painting Tools
TR Sanatsal Çerçeve Tutucular ve Boyama Gereçleri
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN Art Flower Artist Floral Palette Red Mandala Painting
TR Sanat Çiçek Sanatçı Çiçek Palet Kırmızı Mandala Boyama
inglês | turco |
---|---|
art | sanat |
artist | sanatçı |
red | kırmızı |
EN Creativity Art Stationery Gamma Art deco Printing Artist Geometric Square Black and white Palette Letter s Modern Letter a Painting
TR Yaratıcılık Sanat Kırtasiye Gama Art deco Baskı Sanatçı Geometrik Meydan Siyah ve beyaz Palet Mektup s Modern Harfi Boyama
inglês | turco |
---|---|
creativity | yaratıcılık |
geometric | geometrik |
square | meydan |
and | ve |
letter | mektup |
s | s |
modern | modern |
printing | baskı |
artist | sanatçı |
white | beyaz |
black | siyah |
art | sanat |
EN Painting Brush Logo is great if you're working in Art industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Sanat endüstrisinde çalışıyorsanız Boya Fırçası Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
art | sanat |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
EN The award ceremony of the April 23 Painting Contest, which was held for the 5th time by Kibar Holding this year, was organized online
TR Kibar Holding’in bu yıl beşincisini düzenlediği 23 Nisan Resim Yarışması’nın ödül töreni online platformda gerçekleştirilen etkinlikle yapıldı
inglês | turco |
---|---|
april | nisan |
kibar | kibar |
year | yıl |
online | online |
this | bu |
of | nın |
EN Kibar Holding organized the 3rd of its traditional April 23 Painting Contest in line with its vision of supporting art and encouraging children to perform art.
TR Kibar Holding, sanata destek olma ve çocukları sanata teşvik etme vizyonu doğrultusunda gerçekleştirdiği ve artık geleneksel hale gelen 23 Nisan Resim Yarışması’nın bu yıl 3.sünü düzenledi.
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
traditional | geleneksel |
april | nisan |
vision | vizyonu |
supporting | destek |
holding | holding |
and | ve |
its | bu |
the | etme |
of | gelen |
EN Painting, Collage And Sculpture
TR Her Şey Ayrıntılarla Başlar
EN 17 children from Diyarbakır won a trip to Antalya as the prize of a painting competition named ‘Holiday of my dreams‘
TR ‘Hayalimdeki tatil‘ yarışmasının ödülü olarak Diyarbakırlı 17 çocuk Antalya tatili kazandı.
inglês | turco |
---|---|
antalya | antalya |
holiday | tatil |
prize | ödülü |
children | çocuk |
won | kazandı |
EN Cathodic dip coating is an electrochemical process that is well-suited for painting complicated structures and large quantities, since the work piece is coated in a dipping bath.
TR Katot daldırmalı kaplama işlemi, boyanacak parçanın bir banyoya daldırılarak boyanması nedeniyle karmaşık yapılı ve büyük miktardaki parçaların boyanması için uygun bir yöntemdir.
inglês | turco |
---|---|
complicated | karmaşık |
large | büyük |
and | ve |
work | iş |
a | bir |
for | için |
EN DIY stores are now open again nationwide, which is good for everyone who would like to spend their vacation wallpapering, painting and redecorating.
TR Yapı marketleri artık tüm eyaletlerde açık – tatillerinde evdeki duvar kağıtlarını yenilemek, duvarları boyamak ya da diğer tadilatlarla uğraşmak isteyenler için harika bir haber!
inglês | turco |
---|---|
now | artık |
open | açık |
good | harika |
EN Extra tip: Enjoy the Städel Museum in the comfort of your own home. The Digital Collection allows you to browse by topic and discover fascinating details about every painting.
TR Özel önerimiz: Städel Müzesi’ni evinize götürün. Müzenin dijital koleksiyonunda konulara göre arama yapabilir ve her tabloyla ilgili büyüleyici ayrıntılar öğrenebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
discover | arama |
fascinating | büyüleyici |
details | ayrıntılar |
about | ilgili |
by | göre |
and | ve |
to | her |
EN This wonder of nature inspired the artist Caspar David Friedrich to create his famous painting Chalk Cliffs on Rügen, one of the major works of German Romanticism
TR Bu doğa harikası, ressam Caspar David Friedrich’e meşhur tablosu „Rügen’in Tebeşir Kayaları“ adını taşıyan Alman Romantik döneminin baş eserlerinden birini çizmesi için ilham vermiş
inglês | turco |
---|---|
nature | doğa |
artist | ressam |
david | david |
famous | meşhur |
german | alman |
of | in |
his | bu |
one | için |
EN The people of the Erzgebirge got their own back in their own way: by immortalizing the authorities with wooden figures, painting them with fanciful uniforms and weapons – and putting them to work cracking hard nuts.
TR Erzgebirge sakinleri kendi usulleriye intikam aldılar: Otoriteleri ahşap figürler olarak ebedileştirdiler, onları fantezi yüklü üniformalarla, silahlarla resimleştirip onlara bundan sonra sürekli çetin cevizler kırdırttılar.
inglês | turco |
---|---|
wooden | ahşap |
the | sonra |
them | onları |
EN The painting of a girl holding out a cup of water to a crested crane, the national emblem of Uganda, decorates the wall of a multistorey building in Kampala
TR Bir kız çocuğu, Uganda armasında yer alan iki hayvandan biri olan taçlı turnaya bir bardaktan su içiriyor
inglês | turco |
---|---|
girl | kız |
water | su |
EN Sleeping girl in flowers Jigsaw Puzzle (Art, Painting) | Puzzle Garage
TR Çiçekler içinde uyuyan kız Puzzle ve Yapbozlar (Sanat, Boyama) | Puzzle Garage
inglês | turco |
---|---|
girl | kız |
in | içinde |
art | sanat |
EN Medieval rebellion group of men fighting fine art painting
TR meyve bahçesi, bahar zamanı, dalları, beyaz çiçek, Şube, Sezon, çiçek, bitki
EN To begin the process, click on ‘View Agreements’ under the ‘Get Started with Artifact’ section (located on the right-hand side)
TR İşleme başlamak için, sağ tarafta bulunan ‘Artifact Kullanmaya Başlayın’ bölümünün altındaki ‘Anlaşmaları Görüntüle’ seçeneğine tıklayın
inglês | turco |
---|---|
click | tıklayın |
view | görüntüle |
located | bulunan |
artifact | artifact |
with | kullanmaya |
right | sağ |
to | için |
section | bölüm |
get started | başlayın |
EN Get Started for FreeGet Started for Free
TR Ücretsiz başlayınÜcretsiz başlayın
inglês | turco |
---|---|
get started | başlayın |
Mostrando 50 de 50 traduções