EN When a speed limit sign is detected, just press a button to set the recommended speed.
EN When a speed limit sign is detected, just press a button to set the recommended speed.
TR Hız sınırı işareti algılandığında, önerilen hızı ayarlamak için sadece bir düğmeye basın.
inglês | turco |
---|---|
press | basın |
set | ayarlamak |
recommended | önerilen |
limit | sınırı |
a | bir |
the | sadece |
EN When a speed limit sign is detected, just press a button to set the recommended speed.
TR Hız sınırı işareti algılandığında, önerilen hızı ayarlamak için sadece bir düğmeye basın.
inglês | turco |
---|---|
press | basın |
set | ayarlamak |
recommended | önerilen |
limit | sınırı |
a | bir |
the | sadece |
EN When a speed limit sign is detected, just press a button to set the recommended speed.
TR Hız sınırı işareti algılandığında, önerilen hızı ayarlamak için sadece bir düğmeye basın.
inglês | turco |
---|---|
press | basın |
set | ayarlamak |
recommended | önerilen |
limit | sınırı |
a | bir |
the | sadece |
EN The ADAC believes that speed restrictions on hazardous routes and structural safety measures make more sense than a general speed limit
TR ADAC’ye göre hız sınırının kazaya müsait yerlerdeki etkisi sınırlı ve güvenliği artırıcı yol yapım çalışmaları daha anlamlı bir önlem
inglês | turco |
---|---|
speed | hız |
and | ve |
safety | güvenliği |
a | bir |
more | daha |
limit | sınır |
EN The Active Cruise Control system adapts the van?s speed to the speed of the vehicle in front of it. This automatic system can reduce the speed to 20 km/h by acting solely on the accelerator.
TR Aktif Kruiz Kontrol sistemi, minibüsün hızını aracın önündeki hızına uyarlar. Bu otomatik sistem, yalnızca gaz pedalına ederek hızı 20 km / saate indirebilir.
inglês | turco |
---|---|
active | aktif |
control | kontrol |
s | s |
automatic | otomatik |
km | km |
this | bu |
speed | hız |
the | yalnızca |
EN The Active Cruise Control system adapts the van?s speed to the speed of the vehicle in front of it. This automatic system can reduce the speed to 20 km/h by acting solely on the accelerator.
TR Aktif Kruiz Kontrol sistemi, minibüsün hızını aracın önündeki hızına uyarlar. Bu otomatik sistem, yalnızca gaz pedalına ederek hızı 20 km / saate indirebilir.
inglês | turco |
---|---|
active | aktif |
control | kontrol |
s | s |
automatic | otomatik |
km | km |
this | bu |
speed | hız |
the | yalnızca |
EN The Active Cruise Control system adapts the van?s speed to the speed of the vehicle in front of it. This automatic system can reduce the speed to 20 km/h by acting solely on the accelerator.
TR Aktif Kruiz Kontrol sistemi, minibüsün hızını aracın önündeki hızına uyarlar. Bu otomatik sistem, yalnızca gaz pedalına ederek hızı 20 km / saate indirebilir.
inglês | turco |
---|---|
active | aktif |
control | kontrol |
s | s |
automatic | otomatik |
km | km |
this | bu |
speed | hız |
the | yalnızca |
EN Like the ocean, the Internet must remain open and free. Humanity is an ocean. A limit on the Internet is a limit on humanity and its promise for the future.
TR Okyanus gibi internet de açık ve özgür olmalıdır. İnsanlık bir okyanustur. İnternete konulan bir sınır, insanlığa ve geleceğine bir sınırdır.
inglês | turco |
---|---|
ocean | okyanus |
internet | internet |
limit | sınır |
open | açık |
free | özgür |
must | olmalıdır |
a | bir |
the | gibi |
and | ve |
EN If you wish to submit a request to increase the throttle limit, you can visit our Support Center, click "Open a new case," and file a service limit increase request.
TR Kısıtlama sınırını artırmak için bir istek göndermek isterseniz Destek Merkezimizi ziyaret edebilir, "Open a new case" (Yeni olay aç) bağlantısına tıklayabilir ve hizmet sınırı artırma isteği oluşturabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
service | hizmet |
new | yeni |
you can | edebilir |
and | ve |
a | bir |
increase | artırmak |
limit | sınır |
visit | ziyaret |
EN If you wish to submit a request to increase the throttle limit, you can visit our Support Center, click "Open a new case," and file a service limit increase request.
TR Kısıtlama sınırını artırmak için bir istek göndermek isterseniz Destek Merkezimizi ziyaret edebilir, "Open a new case" (Yeni olay aç) bağlantısına tıklayabilir ve hizmet sınırı artırma isteği oluşturabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
service | hizmet |
new | yeni |
you can | edebilir |
and | ve |
a | bir |
increase | artırmak |
limit | sınır |
visit | ziyaret |
EN Like the ocean, the Internet must remain open and free. Humanity is an ocean. A limit on the Internet is a limit on humanity and its promise for the future.
TR Okyanus gibi internet de açık ve özgür olmalıdır. İnsanlık bir okyanustur. İnternete konulan bir sınır, insanlığa ve geleceğine bir sınırdır.
inglês | turco |
---|---|
ocean | okyanus |
internet | internet |
limit | sınır |
open | açık |
free | özgür |
must | olmalıdır |
a | bir |
the | gibi |
and | ve |
EN No. With VaultPress Backup, there is no backup size limit. If a backup takes you over the limit for your total storage, we will warn you before making any changes to your service.
TR Hayır. VaultPress Backup'ta yedekleme boyutuna yönelik herhangi bir sınır yoktur. Bir yedekleme toplam depolama alanınızla ilgili limiti aşarsa, hizmetinizde herhangi bir değişiklik yapmadan önce sizi uyarırız.
inglês | turco |
---|---|
backup | yedekleme |
limit | sınır |
storage | depolama |
any | herhangi |
no | yoktur |
EN We do not limit the connection speed artificially
TR Bağlantı hızını yapay olarak sınırlamıyoruz
inglês | turco |
---|---|
connection | bağlantı |
the | olarak |
speed | hız |
EN ? the navigation system (perspective map view, speed limit display, traffic updates)
TR ? navigasyon sistemi (perspektif harita görünümü, hız limiti ekranı, trafik güncellemeleri)
inglês | turco |
---|---|
navigation | navigasyon |
system | sistemi |
map | harita |
speed | hız |
display | ekran |
traffic | trafik |
updates | güncellemeleri |
view | görünümü |
EN Speed Limit Information Function
TR Hız Sınırı Bilgi Fonksiyonu
inglês | turco |
---|---|
speed | hız |
information | bilgi |
function | fonksiyonu |
limit | sınırı |
EN Amazing views with the sea on both sides and top speed limit of upto 140 kmph makes it a favourite among locals
TR Her iki tarafta deniz manzarası ve 140 km / s'ye varan azami hız sınırı, yerliler arasında bir favori haline getiriyor
inglês | turco |
---|---|
sea | deniz |
speed | hız |
and | ve |
limit | sınırı |
of | her |
among | bir |
EN ? the navigation system (perspective map view, speed limit display, traffic updates)
TR ? navigasyon sistemi (perspektif harita görünümü, hız limiti ekranı, trafik güncellemeleri)
inglês | turco |
---|---|
navigation | navigasyon |
system | sistemi |
map | harita |
speed | hız |
display | ekran |
traffic | trafik |
updates | güncellemeleri |
view | görünümü |
EN ? the navigation system (perspective map view, speed limit display, traffic updates)
TR ? navigasyon sistemi (perspektif harita görünümü, hız limiti ekranı, trafik güncellemeleri)
inglês | turco |
---|---|
navigation | navigasyon |
system | sistemi |
map | harita |
speed | hız |
display | ekran |
traffic | trafik |
updates | güncellemeleri |
view | görünümü |
EN Speed limit in Germany: pro and contra
TR Almanya’da hız sınırı: Taraf ve karşı olanların gerekçeleri
inglês | turco |
---|---|
speed | hız |
and | ve |
in | karşı |
limit | sınırı |
EN The question is: speed limit or driving freedom?
TR Hız sınırı mı, serbest hız mı, bütün mesele bu
inglês | turco |
---|---|
question | bu |
speed | hız |
limit | sınırı |
EN Almost no other issue is as passionately debated in Germany as an autobahn speed limit. Since the mass motorisation of the 1950s it has regularly been a hot topic. And it is again today.
TR Almanya’da otoyollarda hız limiti kadar hararetle tartışılan başka bir konu bulmak zordur. 1950’li yıllardan başlayarak kitlesel düzeyde motorize olunduğundan beri sürekli gündemde olan bir tartışma. Şimdi yeniden canlandı.
inglês | turco |
---|---|
speed | hız |
s | s |
again | yeniden |
the | başka |
EN Who is in favour of a speed limit?
TR Kimler hız sınırından yana?
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
speed | hız |
limit | sınır |
EN In addition to the government commission, the main supporters of a speed limit are environmental organisations, climate activists and the German Police Union (GdP)
TR Hükümet komisyonunun yanı sıra özellikle çevre örgütleri, iklim korumacıları ve polis sendikası da hız sınırını savunuyor
inglês | turco |
---|---|
government | hükümet |
of | ın |
speed | hız |
police | polis |
in | da |
climate | iklim |
environmental | çevre |
and | ve |
limit | sınır |
EN What is the Federal Government’s position on a speed limit?
TR Federal Hükümet hız sınırına nasıl bakıyor?
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
speed | hız |
the | nasıl |
limit | sınır |
EN Both the Environment Ministry and the Transport Ministry take the stance that a speed limit would do little to protect the environment. Federal Transport Minister Andreas Scheuer (CSU) puts the reduction in CO2 emissions at less than 0.5%.
TR Çevre ve Ulaşım Bakanlıkları hız sınırının çevrenin korunmasına katkısının çok az olduğu görüşünde. Federal Ulaşım Bakanı Andreas Scheuer (CSU) CO2 salımındaki azalmanın yüzde 0,5’in altında kalacağını açıkladı.
inglês | turco |
---|---|
transport | ulaşım |
speed | hız |
federal | federal |
csu | csu |
at | nda |
in | altında |
and | ve |
less | az |
limit | sınır |
EN Speed Limit Information Function
TR Hız Sınırı Bilgi Fonksiyonu
inglês | turco |
---|---|
speed | hız |
information | bilgi |
function | fonksiyonu |
limit | sınırı |
EN We do not limit the connection speed artificially
TR Bağlantı hızını yapay olarak sınırlamıyoruz
inglês | turco |
---|---|
connection | bağlantı |
the | olarak |
speed | hız |
EN The convenient fan speed controller and power button are located at the side of the cooling pad which enables an intuitive fan speed adjustment. (Turbo on: 1800RPM)
TR Kullanışlı fan hız kontrol cihazı ve güç düğmesi, sezgisel bir fan hız ayarı sağlayan soğutucunun yanında bulunur. (Turbo açık: 1800 RPM)
inglês | turco |
---|---|
fan | fan |
speed | hız |
side | yan |
intuitive | sezgisel |
convenient | kullanışlı |
power | güç |
at | nda |
on | açık |
and | ve |
EN The convenient fan speed controller and power switch are located at the side of the cooling pad which enables an intuitive fan speed adjustment. (Turbo on: 800RPM)
TR Kullanışlı fan hız kontrol cihazı ve güç düğmesi, sezgisel bir fan hız ayarı sağlayan soğutucunun yanında bulunur. (Turbo açık: 800 RPM)
inglês | turco |
---|---|
fan | fan |
speed | hız |
side | yan |
intuitive | sezgisel |
convenient | kullanışlı |
power | güç |
at | nda |
on | açık |
and | ve |
EN The including LED light switch and fan speed controller allows user to adjust the lighting or the fan speed with ease
TR LED ışık anahtarı ve fan hız kontrol cihazı, kullanıcının aydınlatmayı veya fan hızını kolayca ayarlamasını sağlar.
inglês | turco |
---|---|
switch | anahtar |
and | ve |
fan | fan |
light | ışık |
user | kullanıcı |
led | led |
or | veya |
speed | hız |
EN Say good-bye to finding the buttons on your laptop to switch/off the volume and control fan speed. Easy turn on and off the volume on right side; convenient on/off controlling knob for the fan on the left to adjust the fan speed.
TR Sesi kapatmak ve fan hızını kontrol etmek için dizüstü bilgisayarınızdaki düğmeleri bulmaya elveda deyin. Sağ tarafta sesi kolayca açmak ve kapatmak; sol taraftakini ise fan hızını ayarlamak açmak / kapatmak kullanın.
inglês | turco |
---|---|
fan | fan |
easy | kolayca |
adjust | ayarlamak |
control | kontrol |
right | sağ |
laptop | dizüstü |
left | sol |
the | ise |
and | ve |
speed | hız |
EN The fan speed controller and LED lighting switch located at the side of the cooling pad enables an intuitive fan speed adjustment helping create a balanced cooling performance.
TR Soğutma yastığının yanında bulunan fan hız kontrol cihazı ve LED aydınlatma anahtarı, dengeli bir soğutma performansı oluşturmaya yardımcı olan sezgisel bir fan hız ayarı sağlar.
inglês | turco |
---|---|
fan | fan |
speed | hız |
switch | anahtar |
located | bulunan |
side | yan |
cooling | soğutma |
enables | sağlar |
intuitive | sezgisel |
balanced | dengeli |
create | oluşturmaya |
and | ve |
lighting | aydınlatma |
at | nda |
a | yardımcı |
led | led |
EN Speed limits already apply to 30% of the German autobahn, or 7,640 kilometres of the network to be more precise. The recommended speed of 130 km/h applies on the remaining 18,150 kilometres.
TR Otoyolların yüzde 30’unda, tam olarak 7.640 kilometrelik kısmında hız sınırı var. Geri kalan 18.150 kilometresinde ise tavsiye edilen 130 km/h sınırı var.
inglês | turco |
---|---|
speed | hız |
recommended | tavsiye edilen |
km | km |
remaining | kalan |
to | geri |
the | ise |
of | olarak |
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN SurveyMonkey Audience has quickly let us match our goal of speed to market with a new competency, speed to innovation, and connecting with actual people.”
TR SurveyMonkey Audience kısa süre içinde inovasyon hedefimize ulaşmamızı, geliştirdiğimiz yeni özelliklerle hızla pazara açılmamızı ve tüm bunları yaparken gerçek insanlarla kurduğumuz bağlantıları güçlendirmemizi sağladı.”
EN We also block threats and limit abusive bots and crawlers from wasting your bandwidth and server resources.
TR Ayrıca tehditleri engelliyor ve kötü niyetli botların ve tarayıcıların bant genişliğinizi ve sunucu kaynaklarınızı boşa harcamasını engelliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
threats | tehditleri |
server | sunucu |
and | ve |
resources | kaynaklar |
EN While we appreciate your enthusiasm, in order to control abuse, we limit how often you can do this.
TR Coşkunu anlıyor olsak da kötüye kullanımı kontrol altında tutmak için ne sıklıkta bunu yapabileceğini kısıtlıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
you | in |
can | ne |
control | kontrol |
in | da |
to | için |
EN Works with your identity providers and endpoint protection platforms to enforce default-deny, Zero Trust rules that limit access to corporate applications, private IP spaces and hostnames
TR Kurumsal uygulamalara, özel IP alanlarına ve ana bilgisayar adlarına erişimi sınırlayan varsayılan reddetmeli Sıfır Güven kurallarını uygulamak için kimlik sağlayıcılarınız ve uç nokta koruma platformlarınızla birlikte çalışır
inglês | turco |
---|---|
identity | kimlik |
protection | koruma |
platforms | platformlar |
zero | sıfır |
trust | güven |
access | erişimi |
corporate | kurumsal |
ip | ip |
default | varsayılan |
works | çalışır |
rules | kurallar |
and | ve |
to | için |
with | birlikte |
EN Countries block access to foreign and opposition websites, private companies limit access to content by geography, administrators ban IPs of inappropriate users
TR Ülkeler yabancı ve muhalif web sitelerine erişimi engelliyor, özel şirketler coğrafyaya göre erişimi kısıtlıyor, yöneticiler uygunsuz kullanıcıların IP'lerini yasaklıyor
inglês | turco |
---|---|
access | erişimi |
websites | web |
by | göre |
inappropriate | uygunsuz |
foreign | yabancı |
companies | şirketler |
and | ve |
of | özel |
users | kullanıcılar |
Mostrando 50 de 50 traduções