EN When you use the Integrations applications developed by our partners, you use rows from your monthly data rows limit
EN When you use the Integrations applications developed by our partners, you use rows from your monthly data rows limit
TR İş ortaklarımız tarafından geliştirilen Integrations uygulamaları kullandığınızda, aylık veri satırları limitinizdeki satırları kullanırsınız
inglês | turco |
---|---|
developed | geliştirilen |
monthly | aylık |
data | veri |
when you use | kullandığınızda |
by | tarafından |
applications | uygulamalar |
EN Yes, and you can even export up to 1,000 rows per report and 10,000 rows per month. Add to that our vast number of sorting and filtering options, and you should be able to easily distill the most important backlink data.
TR Evet, hatta rapor başına 1.000’e kadar ve ayda 10.000 adet satırı dışa aktarabilirsiniz. Buna çok sayıdaki sıralama ve filtreleme seçeneğimizi ekledikten sonra en önemli backlink verilerini kolayca süzgeçten geçirebilmelisiniz.
inglês | turco |
---|---|
export | dışa |
report | rapor |
backlink | backlink |
data | verilerini |
easily | kolayca |
most | en |
yes | evet |
and | ve |
to | hatta |
number | a |
important | önemli |
EN Yes, we show you all keywords in our index. You can also export 1,000 rows per report and 10,000 rows per month.
TR Evet, size dizinimizdeki tüm anahtar kelimeleri gösteriyoruz. Ayrıca rapor başına 1.000 ve ayda 10.000 satırlık dışa aktarım yapabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
yes | evet |
keywords | anahtar |
export | dışa |
report | rapor |
all | tüm |
you can | yapabilirsiniz |
and | ve |
per | başına |
EN Like the ocean, the Internet must remain open and free. Humanity is an ocean. A limit on the Internet is a limit on humanity and its promise for the future.
TR Okyanus gibi internet de açık ve özgür olmalıdır. İnsanlık bir okyanustur. İnternete konulan bir sınır, insanlığa ve geleceğine bir sınırdır.
inglês | turco |
---|---|
ocean | okyanus |
internet | internet |
limit | sınır |
open | açık |
free | özgür |
must | olmalıdır |
a | bir |
the | gibi |
and | ve |
EN If you wish to submit a request to increase the throttle limit, you can visit our Support Center, click "Open a new case," and file a service limit increase request.
TR Kısıtlama sınırını artırmak için bir istek göndermek isterseniz Destek Merkezimizi ziyaret edebilir, "Open a new case" (Yeni olay aç) bağlantısına tıklayabilir ve hizmet sınırı artırma isteği oluşturabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
service | hizmet |
new | yeni |
you can | edebilir |
and | ve |
a | bir |
increase | artırmak |
limit | sınır |
visit | ziyaret |
EN If you wish to submit a request to increase the throttle limit, you can visit our Support Center, click "Open a new case," and file a service limit increase request.
TR Kısıtlama sınırını artırmak için bir istek göndermek isterseniz Destek Merkezimizi ziyaret edebilir, "Open a new case" (Yeni olay aç) bağlantısına tıklayabilir ve hizmet sınırı artırma isteği oluşturabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
service | hizmet |
new | yeni |
you can | edebilir |
and | ve |
a | bir |
increase | artırmak |
limit | sınır |
visit | ziyaret |
EN Like the ocean, the Internet must remain open and free. Humanity is an ocean. A limit on the Internet is a limit on humanity and its promise for the future.
TR Okyanus gibi internet de açık ve özgür olmalıdır. İnsanlık bir okyanustur. İnternete konulan bir sınır, insanlığa ve geleceğine bir sınırdır.
inglês | turco |
---|---|
ocean | okyanus |
internet | internet |
limit | sınır |
open | açık |
free | özgür |
must | olmalıdır |
a | bir |
the | gibi |
and | ve |
EN No. With VaultPress Backup, there is no backup size limit. If a backup takes you over the limit for your total storage, we will warn you before making any changes to your service.
TR Hayır. VaultPress Backup'ta yedekleme boyutuna yönelik herhangi bir sınır yoktur. Bir yedekleme toplam depolama alanınızla ilgili limiti aşarsa, hizmetinizde herhangi bir değişiklik yapmadan önce sizi uyarırız.
inglês | turco |
---|---|
backup | yedekleme |
limit | sınır |
storage | depolama |
any | herhangi |
no | yoktur |
EN The blocks that cover the channel, surrounding the pool, are made as rows of seats in the theater
TR Havuzun etrafını çeviren kanalın üzerini kapatan bloklar, tiyatro oturma sıraları gibi yapılmıştır
inglês | turco |
---|---|
blocks | bloklar |
made | yapılmış |
channel | kanal |
EN Every time you use Ahrefs tools, you use up some of your monthly data rows
TR Ahrefs araçlarını her kullandığınızda aylık veri satırlarınızın bir kısmını kullanmış olursunuz
inglês | turco |
---|---|
use | kullandığınızda |
ahrefs | ahrefs |
monthly | aylık |
data | veri |
tools | araçlarını |
of | her |
EN An average report costs about 800 rows, which means that you can run approximately 6,000 reports per month on our Lite plan
TR Ortalama bir raporun maliyeti yaklaşık 800 satırdır, yani Lite tarifesinde ayda yaklaşık 6.000 rapor çalıştırabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
average | ortalama |
costs | maliyeti |
report | rapor |
that | yani |
per | bir |
about | yaklaşık |
EN Assuming you want to export 10,000 backlinks, that would cost you 10,000 rows
TR Mesela eğer 10.000 adet backlink’i dışarı aktarmak isterseniz, bu size 10.000 satıra mal olur
inglês | turco |
---|---|
to | e |
would | olur |
you | size |
EN Worksheets with 1 million rows and 16,384 columns
TR 1 milyon satırlı ve 16.384 sütunlu çalışma sayfaları desteği
inglês | turco |
---|---|
million | milyon |
and | ve |
EN AutoFill: intelligent filling of cell areas with values and rows of values
TR Otomatik Doldurma: hücre alanlarını değerler ve değer satırları ile akıllı doldurma
inglês | turco |
---|---|
cell | hücre |
values | değerler |
intelligent | akıllı |
and | ve |
areas | alanlarını |
with | ile |
EN vidIQ also allows you to bulk download all of your meta data, which is handy for making a backup of all your meta information. You can also export this information into a spreadsheet, and sort by different columns and rows.
TR vidIQ ayrıca tüm meta verilerinizi yedeklemenizi sağlayan toplu olarak bunları indirmenize de izin verir. Ayrıca bu bilgileri bir elektronik tabloya aktarabilir ve farklı sütun ve satırlara göre sıralayabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
allows | izin verir |
bulk | toplu |
meta | meta |
vidiq | vidiq |
information | bilgileri |
this | bu |
data | verir |
all | tüm |
and | ve |
by | göre |
different | farklı |
EN First, need to create rows and columns with online items however sometimes web development data displayed their own page template
TR İlk olarak, çevrimiçi öğelerle satırlar ve sütunlar oluşturmanız gerekir, ancak bazen web geliştirme verileri kendi sayfa şablonlarını görüntüler
inglês | turco |
---|---|
sometimes | bazen |
development | geliştirme |
data | verileri |
online | çevrimiçi |
page | sayfa |
web | web |
and | ve |
however | ancak |
to | olarak |
EN The blocks that cover the channel, surrounding the pool, are made as rows of seats in the theater
TR Havuzun etrafını çeviren kanalın üzerini kapatan bloklar, tiyatro oturma sıraları gibi yapılmıştır
inglês | turco |
---|---|
blocks | bloklar |
made | yapılmış |
channel | kanal |
EN vidIQ also allows you to bulk download all of your meta data, which is handy for making a backup of all your meta information. You can also export this information into a spreadsheet, and sort by different columns and rows.
TR vidIQ ayrıca tüm meta verilerinizi yedeklemenizi sağlayan toplu olarak bunları indirmenize de izin verir. Ayrıca bu bilgileri bir elektronik tabloya aktarabilir ve farklı sütun ve satırlara göre sıralayabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
allows | izin verir |
bulk | toplu |
meta | meta |
vidiq | vidiq |
information | bilgileri |
this | bu |
data | verir |
all | tüm |
and | ve |
by | göre |
different | farklı |
EN Within boards we have rows, or 'Items' - An Item can be anything you want it to be - Task, project, customer, etc. Each free account starts with 200 free Items. You can get more Items by referring friends to create their own accounts.
TR Panolarda satırlar ya da 'Öğeler' bulunmaktadır - Öğe istediğiniz her şey olabilir - Görev, proje, müşteri, vb. Her ücretsiz hesap 200 ücretsiz Öğe ile başlar. Arkadaşlarınızı getirerek daha fazla Öğe edinebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
task | görev |
project | proje |
customer | müşteri |
etc | vb |
account | hesap |
starts | başlar |
friends | arkadaşlar |
you want | istediğiniz |
free | ücretsiz |
by | getirerek |
within | da |
be | olabilir |
with | ile |
EN We also block threats and limit abusive bots and crawlers from wasting your bandwidth and server resources.
TR Ayrıca tehditleri engelliyor ve kötü niyetli botların ve tarayıcıların bant genişliğinizi ve sunucu kaynaklarınızı boşa harcamasını engelliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
threats | tehditleri |
server | sunucu |
and | ve |
resources | kaynaklar |
EN While we appreciate your enthusiasm, in order to control abuse, we limit how often you can do this.
TR Coşkunu anlıyor olsak da kötüye kullanımı kontrol altında tutmak için ne sıklıkta bunu yapabileceğini kısıtlıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
you | in |
can | ne |
control | kontrol |
in | da |
to | için |
EN Works with your identity providers and endpoint protection platforms to enforce default-deny, Zero Trust rules that limit access to corporate applications, private IP spaces and hostnames
TR Kurumsal uygulamalara, özel IP alanlarına ve ana bilgisayar adlarına erişimi sınırlayan varsayılan reddetmeli Sıfır Güven kurallarını uygulamak için kimlik sağlayıcılarınız ve uç nokta koruma platformlarınızla birlikte çalışır
inglês | turco |
---|---|
identity | kimlik |
protection | koruma |
platforms | platformlar |
zero | sıfır |
trust | güven |
access | erişimi |
corporate | kurumsal |
ip | ip |
default | varsayılan |
works | çalışır |
rules | kurallar |
and | ve |
to | için |
with | birlikte |
EN We do not limit the connection speed artificially
TR Bağlantı hızını yapay olarak sınırlamıyoruz
inglês | turco |
---|---|
connection | bağlantı |
the | olarak |
speed | hız |
EN Countries block access to foreign and opposition websites, private companies limit access to content by geography, administrators ban IPs of inappropriate users
TR Ülkeler yabancı ve muhalif web sitelerine erişimi engelliyor, özel şirketler coğrafyaya göre erişimi kısıtlıyor, yöneticiler uygunsuz kullanıcıların IP'lerini yasaklıyor
inglês | turco |
---|---|
access | erişimi |
websites | web |
by | göre |
inappropriate | uygunsuz |
foreign | yabancı |
companies | şirketler |
and | ve |
of | özel |
users | kullanıcılar |
EN Is there a limit on how many pages I can crawl?
TR Kaç sayfa tarayabileceğime dair bir limit var mı?
inglês | turco |
---|---|
pages | sayfa |
how many | kaç |
a | bir |
on | dair |
EN Please visit your device settings to limit such tracking.
TR Bu tür izlemeyi sınırlamak için lütfen cihaz ayarlarınızı ziyaret edin.
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
such | bu |
please | lütfen |
visit | ziyaret |
EN Nowadays IP blockings has become quite common. Countries block access to foreign and opposition websites, private companies limit access to content by geography, administrators ban IPs of inappropriate users.
TR Günümüzde IP engellemeleri oldukça yaygın hale gelmiştir. Ülkeler yabancı ve muhalif web sitelerine erişimi engelliyor, özel şirketler coğrafyaya göre erişimi kısıtlıyor, yöneticiler uygunsuz kullanıcıların IP'lerini yasaklıyor.
inglês | turco |
---|---|
ip | ip |
quite | oldukça |
common | yaygın |
access | erişimi |
websites | web |
by | göre |
inappropriate | uygunsuz |
foreign | yabancı |
companies | şirketler |
and | ve |
of | özel |
users | kullanıcılar |
EN Please note that these general terms and conditions contain specific provisions to exclude or limit our liability in certain circumstances.
TR Lütfen bu genel hüküm ve koşulların belirli durumlarda sorumluluğumuzu ortadan kaldıracak veya sınırlayacak özel hükümler içerdiğini göz önünde bulundurun.
inglês | turco |
---|---|
general | genel |
or | veya |
these | bu |
and | ve |
please | lütfen |
terms | koşullar |
provisions | hükümler |
EN Is there a time limit for requesting amendment in EU funded grant projects?
TR AB fonlu hibe projelerinde değişiklik talep etmek için belirli bir zaman sınırı var mı?
inglês | turco |
---|---|
time | zaman |
requesting | talep |
amendment | değişiklik |
eu | ab |
grant | hibe |
limit | sınırı |
is | etmek |
EN We did not limit our topics to written informative texts, we prepared short videos with Arabic subtitles for each title with spot information, and also enriched them with Arabic voiceovers with more detailed information.
TR Bu süreçte destek veren herkese çok teşekkür ederiz.
inglês | turco |
---|---|
did | bu |
to | herkese |
and | çok |
for | ederiz |
EN We did not limit our topics to written informative texts, we prepared short videos with Arabic subtitles for each title with spot information, and also enriched them with Arabic voiceovers with more detailed information.
TR Bu süreçte destek veren herkese çok teşekkür ederiz.
inglês | turco |
---|---|
did | bu |
to | herkese |
and | çok |
for | ederiz |
EN Government decree and corporate regulatory policies can only limit growth and opportunity
TR Hükumet kararları ve kurumsal düzenleyici politikalar yalnızca büyümeyi ve fırsatları kısıtlar
inglês | turco |
---|---|
corporate | kurumsal |
regulatory | düzenleyici |
policies | politikalar |
and | ve |
EN Have you tried to limit your phone usage with productivity apps or blocks yet gave in again after mounting frustration?
TR Telefon kullanımınızı üretkenlik uygulamaları veya bloklarla sınırlamayı denediniz mi, ancak hayal kırıklığı yarattıktan sonra tekrar verdiniz mi?
inglês | turco |
---|---|
phone | telefon |
productivity | üretkenlik |
or | veya |
again | tekrar |
apps | uygulamalar |
usage | kullanım |
EN [Depending on the size of the meeting, the chair can set a time limit for shares and request a volunteer timekeeper]
TR [Toplantının büyüklüğüne bağlı olarak, başkan paylaşımlar için bir zaman sınırı belirleyebilir ve gönüllü bir zaman tutucu talep edebilir]
inglês | turco |
---|---|
size | büyüklüğüne |
meeting | toplantı |
time | zaman |
request | talep |
volunteer | gönüllü |
and | ve |
for | için |
of | in |
can | edebilir |
a | bir |
limit | sınırı |
depending | bağlı olarak |
EN Set submission or view limits for your form. Redirect your people to a website with an explanation if the limit is exceeded.
TR Formunuz için yanıt veya görüntülenme limiti belirleyin. Limit aşıldığında insanları açıklama ile bir web sitesine yönlendirin.
inglês | turco |
---|---|
website | web |
people | insanları |
or | veya |
view | ile |
a | bir |
EN For example, you can limit how many people can either view or fill out your forms.
TR Örneğin, formlarınızı kaç kişinin görüntüleyebileceğini veya doldurabileceğini sınırlayabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
how many | kaç |
or | veya |
forms | formlar |
EN Used by Google Analytics to throttle request rate (limit the collection of data on high traffic sites)
TR Google Analytics tarafından istek oranını düşürmek için kullanılır (yüksek trafikli sitelerde veri toplanmasını sınırlandırmak)
inglês | turco |
---|---|
used | kullanılır |
request | istek |
data | veri |
high | yüksek |
by | tarafından |
analytics | analytics |
of | in |
to | için |
rate | oranı |
EN There is no limit to the number of team members or guests you can invite to collaborate in a workspace. You may invite as many as you need. Learn more.
TR Bir çalışma alanına davet edebileceğiniz ekip arkadaşı veya misafir sayısında herhangi bir sınır bulunmaz. Dilediğiniz kadar ekip arkadaşı davet edebilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
inglês | turco |
---|---|
limit | sınır |
invite | davet |
number | sayısı |
team | ekip |
you can | edebilirsiniz |
learn | bilgi |
or | veya |
a | bir |
more | fazla |
EN The main difference is the block size limit
TR Ana fark blok büyüklüğü limitidir
inglês | turco |
---|---|
main | ana |
difference | fark |
block | blok |
EN Bitcoin Cash changes the block limit size with the goal of lowering transaction fees.
TR Bitcoin Cash'te işlem masraflarını düşürmek amacıyla blok limiti büyüklüğünü değiştirilmiştir.
inglês | turco |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
block | blok |
goal | amacı |
of | ın |
transaction | işlem |
EN Q: Do Extensions count towards the deployment package limit?
TR S: Uzantılar, dağıtım paketi sınırına dahil edilir mi?
inglês | turco |
---|---|
extensions | uzantılar |
towards | da |
deployment | dağıtım |
package | paketi |
limit | sınır |
EN Q: Is there a limit to the number of AWS Lambda functions I can execute at once?
TR S: Tek seferde çalıştırabileceğim AWS Lambda işlevi sayısında bir sınır var mı?
inglês | turco |
---|---|
limit | sınır |
aws | aws |
lambda | lambda |
number | sayısı |
at | nda |
a | bir |
to | tek |
EN On exceeding the throttle limit, AWS Lambda functions being invoked synchronously will return a throttling error (429 error code)
TR Kısıtlama sınırını aşmanız durumunda zaman uyumlu olarak çağrılan AWS Lambda işlevleri kısıtlama hatası (429 hata kodu) döndürür
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
functions | işlevleri |
a | a |
error | hata |
code | kodu |
the | olarak |
limit | sınır |
EN Q: Is the default limit applied on a per function level?
TR S: Varsayılan sınır işlev düzeyinde mi uygulanır?
inglês | turco |
---|---|
default | varsayılan |
limit | sınır |
function | işlev |
level | düzeyinde |
EN No, the default limit only applies at an account level.
TR Hayır. Varsayılan sınır yalnızca hesap düzeyinde uygulanır.
inglês | turco |
---|---|
default | varsayılan |
limit | sınır |
account | hesap |
level | düzeyinde |
only | yalnızca |
EN For Amazon S3 bucket notifications and custom events, AWS Lambda will attempt execution of your function three times in the event of an error condition in your code or if you exceed a service or resource limit
TR Amazon S3 klasör bildirimleri ve özel olaylar için AWS Lambda, kodunuzda hata oluşması veya bir hizmet ya da kaynak sınırını aşmanız halinde işlevinizi üç kez yürütmeyi dener
inglês | turco |
---|---|
amazon | amazon |
s | s |
notifications | bildirimleri |
events | olaylar |
aws | aws |
lambda | lambda |
times | kez |
error | hata |
service | hizmet |
resource | kaynak |
or | veya |
and | ve |
of | in |
in | da |
limit | sınır |
for | için |
EN Yes, the total unzipped size of the function and all Extensions cannot exceed the unzipped deployment package size limit of 250 MB.
TR Evet, sıkıştırması açılmış işlev boyutu ve tüm uzantıların toplamı, 250 MB olan sıkıştırması açılmış dağıtım paketi boyut sınırını aşamaz.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
function | işlev |
deployment | dağıtım |
package | paketi |
total | toplam |
and | ve |
all | tüm |
yes | evet |
size | boyutu |
extensions | uzantılar |
limit | sınır |
EN Strengthen Identity Management:Customers can limit access to sensitive data by individual, time, and location
TR Kimlik Yönetimini Güçlendirme: Müşteriler, hassas verilere erişimi kişi, zaman ve konuma göre sınırlandırabilir
inglês | turco |
---|---|
identity | kimlik |
management | yönetimini |
customers | müşteriler |
access | erişimi |
sensitive | hassas |
by | göre |
and | ve |
location | konuma |
time | zaman |
EN If you decide to buy a domain, you should not limit your progeny - your brand, your ideals, and your budget to a single domain extension
TR Bir domain satın almaya karar verdiyseniz projenizin – markanızın, ideallerinizin ve bütçenizin ölçüsüne göre bunu tek bir alan adı uzantıyla sınırlamayınız
inglês | turco |
---|---|
decide | karar |
buy | satın |
a | bir |
should | ne |
single | tek |
domain | domain |
and | ve |
EN As long as following the hosting agreement, we will not limit your sites store space and bandwidth
TR Hosting sözleşmemize uygunsuz olmadığı müddetçe sitenizin kullanabileceği depolama alanına ve bant genişliğine herhangi bir sınırlama koymuyoruz
inglês | turco |
---|---|
hosting | hosting |
not | olmadığı |
space | alan |
and | ve |
the | herhangi |
following | bir |
Mostrando 50 de 50 traduções