EN Studying in Germany: Small campus, big opportunity
EN Studying in Germany: Small campus, big opportunity
TR Almanya’da Yükseköğrenim: Küçük Yerleşke, Büyük Fırsat
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
big | büyük |
opportunity | fırsat |
EN Locally concentrated: Local networks, with small sites connected to a larger central facility, often in a campus setting. Examples include healthcare, education, and industrial operations.
TR Yerel olarak odaklanmış: Genellikle kampüs ortamında, daha büyük bir merkezi tesise bağlı küçük tesislere sahip yerel ağlar. Buna örnek olarak sağlık hizmetleri, eğitim ve endüstriyel operasyonlar verilebilir.
inglês | turco |
---|---|
networks | ağlar |
small | küçük |
central | merkezi |
often | genellikle |
setting | ortam |
education | eğitim |
industrial | endüstriyel |
operations | operasyonlar |
connected | bağlı |
local | yerel |
larger | daha büyük |
locally | yerel olarak |
healthcare | sağlık |
and | ve |
to | sahip |
a | bir |
in | örnek |
EN Use resources on Elsevier?s Publishing Campus to create your own research guide
TR Kendi araştırma kılavuzunuzu oluşturmak için Elsevier'in Researcher Academy kaynaklarıni kullanın
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
resources | kaynaklar |
to | için |
EN Administration: I need a place to store campus documents and historical collections.
TR İdare: Kampüs belgelerini ve tarihi koleksiyonları depolayacak bir yere ihtiyacım var.
inglês | turco |
---|---|
documents | belgelerini |
historical | tarihi |
and | ve |
need | ihtiyacı |
a | bir |
EN Marketing & alumni: I need to promote faculty research and campus programmes to the public.
TR Pazarlama ve mezunlar: Fakültedeki araştırmaları ve kampüs programlarını kamuya tanıtmaya ihtiyacım var.
inglês | turco |
---|---|
marketing | pazarlama |
and | ve |
research | araştırmaları |
need | ihtiyacı |
the | var |
EN This new building was named Nuray-İrfan BEZCİ Campus and opened to service in 2007-2008 academic year.
TR Bu yeni binaya Nuray-İrfan BEZCİ Kampusü adı verilmiş, olup, 2007-2008 eğitim-öğretim dönemimde hizmete açılmıştır.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
service | hizmete |
to | e |
this | bu |
EN Use resources on Elsevier?s Publishing Campus to create your own research guide
TR Kendi araştırma kılavuzunuzu oluşturmak için Elsevier'in Researcher Academy kaynaklarıni kullanın
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
resources | kaynaklar |
to | için |
EN This new building was named Nuray-İrfan BEZCİ Campus and opened to service in 2007-2008 academic year.
TR Bu yeni binaya Nuray-İrfan BEZCİ Kampusü adı verilmiş, olup, 2007-2008 eğitim-öğretim dönemimde hizmete açılmıştır.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
service | hizmete |
to | e |
this | bu |
EN Address: Ankara University School of Medicine Araştırma Stratejileri Koordinasyon Officce Morphology Campus Altındağ/Ankara/TURKEY
TR Adres: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Stratejileri Koordinasyon Ofisi Morfoloji Yerleşkesi Altındağ/Ankara
inglês | turco |
---|---|
address | adres |
ankara | ankara |
medicine | tıp |
EN Trakya University, Ayşe Kadın Campus, Şükrü Paşa,
TR Trakya Üniversitesi, Ayşe Kadın Yerleşkesi, Şükrü Paşa,
EN In the category of energy and climate change the Environmental Campus Birkenfeld was rated as the world’s number one for the second time in succession.
TR Birkenfeld Çevre Kampüsü enerji ve iklim değişikliği kategorisinde iki yılda ikinci kez dünyanın en iyi üniversitesi seçildi.
inglês | turco |
---|---|
energy | enerji |
change | değişikliği |
second | ikinci |
time | kez |
and | ve |
climate | iklim |
the | iki |
EN The Environmental Campus Birkenfeld is a model for sustainable structures.
TR Birkenfeld Çevre Kampüsü sürdürülebilir yapılar için bir örnek.
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
structures | yapılar |
for | için |
a | bir |
EN Exchange on the virtual campus: because of the Corona crisis, German universities are starting the summer semester with online courses.
TR Sanal kampüs: Almanya’da üniversiteler korona krizi nedeniyle çevrim içi öğrenim programını başlatıyorlar.
inglês | turco |
---|---|
virtual | sanal |
corona | korona |
crisis | krizi |
universities | üniversiteler |
of | nedeniyle |
EN The UN campus comprises around 50,000 square metres of office space in the former government district, which Germany has made over to the UN
TR BM yerleşkesi, Almanya’nın Birleşmiş Milletler’e devrettiği eski hükümet semtinde yaklaşık 50.000 metrekare ofis alanına sahip
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
office | ofis |
former | eski |
government | hükümet |
space | alan |
to | sahip |
in | yaklaşık |
EN The Swiss founder and internationally recognised AI expert want to open the path from AI research to business applications on the new campus
TR Biri İsviçreli girişimci ve diğeri uluslararası YZ uzmanı olan bu ikili, yeni yerleşkede, YZ araştırmasından onun ekonomideki uygulamasına uzanan yolun taşlarını döşemek istiyor
inglês | turco |
---|---|
expert | uzman |
want | istiyor |
research | araştırması |
internationally | uluslararası |
and | ve |
new | yeni |
the | biri |
EN The study of biotechnology and pharmaceutical technology brings two disciplines together: the bachelor’s degree programme at the Environmental Campus Birkenfeld of the Trier University of Applied Sciences combines natural sciences with engineering
TR Biyoteknoloji ve Farmasötik Teknoloji programı iki disiplini bir araya getiriyor: Trier Üniversitesi’nin Birkenfeld Çevre Kampüsü’nde sunduğu lisans programı doğa bilimlerini ve mühendisliği birleştiriyor
inglês | turco |
---|---|
biotechnology | biyoteknoloji |
brings | getiriyor |
natural | doğa |
technology | teknoloji |
programme | program |
engineering | mühendisliği |
and | ve |
EN Tobias Rehberger again: the universal artist and professor at the Städelschule art school in Frankfurt combines the architecture park Vitra Campus in Weil am Rhein with the Museum Fondation Beyeler on the other side of the German-Swiss border
TR Yine Tobias Rehberger: Frankfurt Staedelschule profesörü olan evrensel sanatçı, Weil am Rein Vitra Campus Mimari Parkı ile Almanya-İsviçre sınırının öbür tarafındaki Fondation Beyeler Müzesi'ni birbirine bağlıyor
inglês | turco |
---|---|
again | yine |
universal | evrensel |
professor | profesör |
art | sanat |
frankfurt | frankfurt |
architecture | mimari |
park | park |
border | sınır |
artist | sanatçı |
with | ile |
EN In 2020, the university of this city in the Franconian region became home to a research centre that is unique in Germany: the Campus Additive.Innovationen (CA.I) pursues interdisciplinary research into 3D printing
TR Franken bölgesindeki kentin üniversitesinde 2020 yılında, Almanya genelinde eşi benzeri olmayan bir araştırma merkezi “Campus Additive.Innovationen” (CA.I) kuruldu
inglês | turco |
---|---|
in | yılında |
city | kentin |
research | araştırma |
centre | merkezi |
germany | almanya |
ca | ca |
to | e |
a | bir |
EN This equipment enables users to create a data center in any space available. For example, schools can deploy modular units at edge sites or on campus. Even a hallway will do.
TR Bu ekipman, kullanıcıların mevcut herhangi bir alanda bir veri merkezi oluşturmasını sağlar. Örneğin, okullar edge tesislerine veya kampüse modüler üniteler yerleştirebilir. Koridora bile yerleştirilebilir.
inglês | turco |
---|---|
equipment | ekipman |
enables | sağlar |
data | veri |
center | merkezi |
schools | okullar |
modular | modüler |
edge | edge |
this | bu |
or | veya |
any | herhangi |
users | kullanıcılar |
even | bir |
to | bile |
EN Manage your entire campus in one place
TR Tüm kampüsü tek bir yerden yönetin
inglês | turco |
---|---|
manage | yönetin |
your | tüm |
EN Exchange ideas, tasks, and assign responsibilities cross campus, while always staying in the know
TR Kampüs genelinde fikir alışverişinde bulunun, görevler ve sorumluluklar atayın ve her zaman güncel kalın
inglês | turco |
---|---|
ideas | fikir |
tasks | görevler |
and | ve |
in | genelinde |
always | her zaman |
EN Student Organizations: Make an impact on campus
TR Öğrenci Kulüpleri: Kampüste etki yaratın
inglês | turco |
---|---|
impact | etki |
EN Download a small-size logo for free or purchase a full-size version for a small fee.
TR Küçük boyutlu bir logoyu ücretsiz olarak indirin veya küçük bir ücret karşılığında tam boyutlu bir sürüm satın alın.
inglês | turco |
---|---|
download | indirin |
logo | logoyu |
fee | ücret |
full | tam |
small | küçük |
for | karşılığında |
free | ücretsiz |
purchase | satın |
size | boyutlu |
a | bir |
version | veya |
EN ?Very small importers? and ?importers of food from very small foreign suppliers? are subject to modified requirements.
TR "Çok küçük ithalatçılar" ve "çok küçük yabancı tedarikçilerden gıda ithalatı yapan kişiler" değiştirilmiş gerekliliklere tabidir.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
food | gıda |
foreign | yabancı |
subject to | tabidir |
and | ve |
to | çok |
EN 9.3.1. Proportion of small-scale industries in total industry value added 9.3.2. Proportion of small-scale industries with a loan or line of credit
TR 9.3.1. Toplam sanayi katma değeri içinde küçük ölçekli sanayilerin oranı 9.3.2. Bir kredi borcu olan ya da kredi limiti bulunan küçük ölçekli sanayilerin oranı
inglês | turco |
---|---|
added | katma |
credit | kredi |
small | küçük |
in | da |
value | değeri |
total | toplam |
EN Download a small-size logo for free or purchase a full-size version for a small fee.
TR Küçük boyutlu bir logoyu ücretsiz olarak indirin veya küçük bir ücret karşılığında tam boyutlu bir sürüm satın alın.
inglês | turco |
---|---|
download | indirin |
logo | logoyu |
fee | ücret |
full | tam |
small | küçük |
for | karşılığında |
free | ücretsiz |
purchase | satın |
size | boyutlu |
a | bir |
version | veya |
EN In order to prevent complications in the formation of majorities by the presence of small and very small parties, a threshold known as “the five percent hurdle” excludes parties that poll less than five percent being represented in the Bundestag.
TR Parlamentoda çoğunluğun sağlanması için gerekli kombinasyonların aşırı karmaşıklaşmasını önlemek amacıyla yüzde beş barajıyla çok küçük partilerin parlamentoya girmesi engellenmiştir.
inglês | turco |
---|---|
in order to | amacıyla |
percent | yüzde |
small | küçük |
to | için |
prevent | önlemek |
five | beş |
EN Gresa now lives in the small town of Oelde in North Rhine-Westphalia, where she is employed by a small privately owned technology firm
TR Gresa şimdi Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki Oelde kasabasında, orta ölçekli bir teknoloji firmasında kadrolu çalışıyor
inglês | turco |
---|---|
north | kuzey |
technology | teknoloji |
firm | firması |
now | şimdi |
she | bir |
EN ?Very small importers? and ?importers of food from very small foreign suppliers? are subject to modified requirements.
TR "Çok küçük ithalatçılar" ve "çok küçük yabancı tedarikçilerden gıda ithalatı yapan kişiler" değiştirilmiş gerekliliklere tabidir.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
food | gıda |
foreign | yabancı |
subject to | tabidir |
and | ve |
to | çok |
EN Meet other local Small Business Owners! Come to a Small Business Meetup to network, find new customers, get advice and avoid costly mistakes
TR Diğer yerel Küçük İşletme Sahipleri ile tanışın! Ağ kurmak, yeni müşteriler bulmak, tavsiye almak ve yüksek maliyetli hatalardan kaçınmak için bir Küçük İşletme Meetup'ına gelin
inglês | turco |
---|---|
meet | tanışın |
other | diğer |
local | yerel |
small | küçük |
owners | sahipleri |
meetup | meetup |
find | bulmak |
new | yeni |
customers | müşteriler |
advice | tavsiye |
avoid | kaçınmak |
costly | maliyetli |
and | ve |
to | için |
a | bir |
get | ile |
EN Bootstrapped by a small team with a big passion for technology and SEO.
TR Teknoloji ve SEO’ya büyük tutku besleyen küçük bir ekip tarafından başlatıldı.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
team | ekip |
big | büyük |
technology | teknoloji |
and | ve |
by | tarafından |
a | bir |
EN Also, it was known as pithoi and wheat and was quite small as well as large pottery jar that held the other provisions were also found
TR Burada ayrıca, pithoi olarak bilinen ve buğday ve diğer erzakların saklandığı oldukça büyük küplerin yanı sıra küçük çanak çömlek parçaları da bulundu
inglês | turco |
---|---|
known | bilinen |
wheat | buğday |
quite | oldukça |
small | küçük |
large | büyük |
other | diğer |
were | bu |
the | burada |
and | ve |
as | olarak |
EN Back in 2008, Semrush started as a small group of SEO and IT specialists united by one mission — to make online competition fair and transparent, with equal opportunities for everyone
TR Semrush 2008'de, küçük bir grup SEO ve IT Uzmanının çevrimiçi rekabeti herkes için eşit şartlarda, adil ve transparan hale getirme gibi tek bir amaçla bir araya gelmesiyle başladı
inglês | turco |
---|---|
semrush | semrush |
small | küçük |
group | grup |
seo | seo |
online | çevrimiçi |
competition | rekabeti |
equal | eşit |
fair | adil |
started | başladı |
and | ve |
it | it |
a | bir |
EN Though we’ve grown from a small startup to a large international company, we remain fully committed to the fundamental values that got us where we are now: adapting to change versus following a strict plan and by placing individuals over processes
TR Küçük bir girişimden büyük bir uluslararası firmaya dönüşmemize rağmen, bizi şu anki konumuza getiren temel değerlere tamamen bağlıyız: katı bir plana bağlı kalmak yerine değişime ayak uydurmak ve bireyleri sürece dahil etmek
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
company | iş |
fully | tamamen |
plan | plana |
international | uluslararası |
large | büyük |
and | ve |
over | de |
us | bizi |
to | etmek |
are | kalmak |
EN *Due to Covid 19 measures on our flights: for all fares, cabin baggage is limited to 1 piece of hand luggage (max.8kg, 55x40x25 cm) and 1 piece of personal equipment (small hand bag /baby bag, briefcases or laptop) (max.40x30x15 cm)
TR *Covid-19 tedbirleri kapsamında; tüm sınıflar için uçak içerisine sadece 1 parça el bagajı (mak.55x40x25 cm) ve sadece 1 parça kişisel eşya (el/bebek çantası, evrak çantası veya dizüstü bilgisayar) (mak.40x30x15 cm) kabul edilmektedir
inglês | turco |
---|---|
baggage | bagaj |
hand | el |
personal | kişisel |
baby | bebek |
or | veya |
laptop | dizüstü |
covid | covid |
and | ve |
all | tüm |
piece | parça |
of | in |
EN There are currently 12 small, medium-sized leather, 25 ceramic and 7 olive farms
TR Hali hazırda küçük veya orta ölçekli 12 deri, 25 seramik ve 7 zeytin işletmesi mevcuttur
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
leather | deri |
and | ve |
medium | orta |
there | veya |
are | mevcuttur |
EN "During summer there are movies showing after midnight. Nice fountains, small cafes/snack venues. You can relax on the back part, very few people and nice surroundings."
TR "Manzara, cafeler, bisiklet yolu, Sovyetler heykelleri"
EN Experience X20 – a small pump with big power that’s built for better productivity, fuel efficiency, control and reliability.
TR X20’yi tecrübe edin. Daha iyi üretkenlik, yakıt verimliliği, kontrol ve güvenilirlik için üretilmiş, büyük güce sahip bu küçük pompayı tanıyın.
inglês | turco |
---|---|
experience | tecrübe |
fuel | yakıt |
control | kontrol |
reliability | güvenilirlik |
big | büyük |
small | küçük |
better | iyi |
for | için |
and | ve |
efficiency | verimliliği |
with | daha |
EN For small businesses without heavy e-mail traffic
TR Yoğun e-mail trafiği olmayanküçük işletmeler için
inglês | turco |
---|---|
businesses | işletmeler |
traffic | trafiği |
for | için |
EN Name.com offers small businesses professional, branded email options to suit every need. No matter if you need email for the whole company or just a custom email address for yourself, we offer dependable email for your business.
TR Name.com küçük işletmelere her ihtiyaçlarına uygun profesyonel, markalı e-posta seçenekleri sunar. İster bütün şirket için, ister sadece kendin için özel bir e-posta adresine ihtiyacın olsun, işletmen için güvenilir eposta sunuyoruz.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
businesses | işletmelere |
options | seçenekleri |
address | adresine |
dependable | güvenilir |
name | name |
branded | markalı |
no matter | olsun |
posta | |
company | şirket |
offers | sunar |
professional | profesyonel |
need | ihtiyaç |
business | iş |
yourself | bir |
we offer | sunuyoruz |
EN Use the user-friendly interface to start a website for your small business or for personal use.
TR Küçük işletmen için ya da kişisel kullanım için bir web sitesi başlatmak için kolay sürükle bırak arayüzünü kullan.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
business | iş |
use | kullanım |
personal | kişisel |
interface | arayüz |
a | bir |
EN Basic Droplets are perfect for simple applications like test environments, websites, blogs, and small databases.
TR Temel Droplet'ler test ortamları, web siteleri, bloglar ve küçük veri tabanları gibi basit uygulamalar için mükemmeldir.
inglês | turco |
---|---|
applications | uygulamalar |
test | test |
blogs | bloglar |
small | küçük |
simple | basit |
basic | temel |
websites | siteleri |
environments | ortamlar |
and | ve |
for | için |
EN These rules aren’t just the “blahblahblah-yawn-small print” – these are the legal terms of use and so we recommend you read them carefully so you know what you’ve agreed to.
TR Bu kurallar yalnızca "vsvsvsvs-aaayhh-küçük yazılar" değil, yasal kullanım şartlarıdır ve bu nedenle şartları dikkatlice okumanı ve neleri kabul ettiğinizi bilmeni öneriyoruz.
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
use | kullanım |
carefully | dikkatlice |
what | neleri |
terms | şartları |
rules | kurallar |
and | ve |
the | kabul |
to | nedenle |
EN Very useful Coin Swapping exchange, Swap any coin to other coin, I normally used it for swapping my high value coins against small value coins...
TR Çok kullanışlı Madeni Para Değiştirme değişimi, Herhangi bir jetonu başka bir jetonla değiştirin, normalde bunu yüksek değerli madeni paralarımı küçük değerli madeni paralarla değiştirmek için kullandım ...
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
normally | normalde |
small | küçük |
useful | kullanışlı |
high | yüksek |
it | bunu |
value | bir |
any | herhangi |
against | için |
EN Make Your First Step to Success as Small As Possible. Then, Keep Taking Them
TR Yeni ürün geliştirme süreci: Kullanıcılarımız için ürünlerimizi nasıl geliştiriyor...
inglês | turco |
---|---|
to | nasıl |
them | için |
EN Our prices are very reasonable (you can even create your logo for free), so we're perfect for small businesses.
TR Fiyatlarımız çok makul (hatta ücretsiz olarak logonuzu oluşturabilirsiniz), bu nedenle küçük işletmeler için mükemmeliz.
inglês | turco |
---|---|
reasonable | makul |
small | küçük |
businesses | işletmeler |
free | ücretsiz |
were | bu |
prices | fiyatları |
for | için |
so | nedenle |
even | hatta |
EN Our brand identity builder has been used by 12 million small businesses.
TR Marka kimliği oluşturucumuz 12 milyon küçük işletme tarafından kullanıldı.
inglês | turco |
---|---|
brand | marka |
identity | kimliği |
by | tarafından |
million | milyon |
small | küçük |
businesses | işletme |
EN Logaster is an online brand identity builder that has helped millions of small businesses with a fast, simple and affordable branding solution!
TR Logaster, milyonlarca küçük işletmeye hızlı, basit ve uygun fiyatlı bir markalama çözümü ile yardımcı olan online bir marka kimliği oluşturucusudur!
inglês | turco |
---|---|
logaster | logaster |
online | online |
identity | kimliği |
small | küçük |
solution | çözümü |
simple | basit |
and | ve |
fast | hızlı |
a | yardımcı |
brand | marka |
branding | markalama |
is | olan |
EN Download a small-size logo for free to preview it before you pay — all at your own convenience!
TR Ödeme yapmadan önce ön izleme yapabileceğiniz küçük boyutlu logoyu ücretsiz indirin — istediğiniz zaman!
EN With the Logaster free logo maker, you can create and download a small-size logotype without watermarks. It's absolutely free!
TR Logaster ücretsiz logo yapıcısıyla, filigransız küçük boyutlu bir logo oluşturabilir ve indirebilirsiniz. Tamamen ücretsiz!
inglês | turco |
---|---|
download | indirebilirsiniz |
free | ücretsiz |
logaster | logaster |
logo | logo |
small | küçük |
can create | oluşturabilir |
and | ve |
size | boyutlu |
a | bir |
Mostrando 50 de 50 traduções