EN Although it recently experienced decreases in container transshipment as a result of the corona pandemic, the situation turned around in March 2021 with a 9.4% increase
Traduzir "situation turned around" para turco
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "situation turned around" de inglês para turco
Traduções de situation turned around
"situation turned around" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
Tradução de inglês para turco de situation turned around
inglês
turco
TR Her ne kadar konteyner elleçlemede son dönemde pandemi nedeniyle gerileme yaşanmış olsa da, 2021 Martıyla birlikte yüzde 9,4’lük bir artışla yine yükselişe geçildi
| inglês | turco |
|---|---|
| recently | son |
| container | konteyner |
| pandemic | pandemi |
| march | mart |
| increase | artış |
| in | da |
| a | bir |
| with | birlikte |
| the | olsa |
| of | her |
EN If you are around other players who are violating these guidelines, please remove yourself from the situation and don’t engage. Report the situation to us through the in-app support options or through our web-based help centers.
TR Bu yönergeleri ihlal eden diğer oyuncuların yanındaysanız, lütfen oradan uzaklaşın ve ihlale dahil olmayın. Uygulama içi destek seçeneklerimizi kullanarak veya web tabanlı yardım merkezlerimiz üzerinden durumu bildirin.
| inglês | turco |
|---|---|
| other | diğer |
| players | oyuncular |
| web | web |
| based | tabanlı |
| these | bu |
| support | destek |
| app | uygulama |
| help | yardım |
| and | ve |
| please | lütfen |
| or | veya |
| report | durumu |
EN Back in 1930, the Elsevier publishing house struggled with unsold books and large bank debt, but one director's decision to focus on technology, medicine and history turned the company's fortunes around.
TR 1930'da Elsevier yayın evinin başı satamadığı kitaplar ve bankaya olan borçlarıyla dertteydi ancak yöneticilerinden birinin teknoloji, tıp ve tarihe yönelme kararı şirketin şansını döndürdü.
| inglês | turco |
|---|---|
| books | kitaplar |
| decision | karar |
| technology | teknoloji |
| medicine | tıp |
| elsevier | elsevier |
| and | da |
EN “The area around the Teufelsberg has turned into a giant art canvas. There are
TR „Şeytan Tepesi (Teufelsberg) ve civarı dev bir sanat perdesine dönüştü.
EN To help remedy the situation since 1 January 2016 around 100 large firms have been legally required to ensure 30 percent of the members of their advisory boards are women
TR Bu nedenle 1 Ocak 2016 tarihinden beri yasaya göre Almanya’nın yaklaşık 100 en büyük şirketinin denetleme kurullarında yüzde 30 kadın kotası şartı var
| inglês | turco |
|---|---|
| january | ocak |
| around | yaklaşık |
| percent | yüzde |
| women | kadın |
| to | nedenle |
| help | en |
| large | büyük |
| been | bu |
| the | beri |
EN Klautz (1904-1990), Elsevier’s prospects slowly turned as the newly appointed director put a strong focus on the development of new projects for an international market
TR Klautz'un (1904-1990) önderliğinde, yeni göreve gelen bu yöneticinin uluslararası piyasa için projeler geliştirmeye büyük önem vermesi sayesinde, Elsevier’in şansı yavaş yavaş dönmeye başladı
| inglês | turco |
|---|---|
| development | geliştirmeye |
| projects | projeler |
| international | uluslararası |
| new | yeni |
| market | piyasa |
| of | in |
| put | için |
EN "Former airport turned into recreation park. Huge outdoor space that is used for picnics, running, biking, rollerblading, kite skating etc. Absolutely love it. Must see in Berlin."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
| inglês | turco |
|---|---|
| etc | ve |
| in | yer |
| is | bir |
EN Success Story When competitive cylinder rod coatings failed, customer turned to Eaton for help }
TR Başarı Hikâyesi Rakip silindir rot kaplamaları arızalandığında, müşteri yardım için Eaton’a başvurdu }
| inglês | turco |
|---|---|
| customer | müşteri |
| help | yardım |
| success | başarı |
EN When competitive cylinder rod coatings failed, customer turned to Eaton for help
TR Rakip silindir rot kaplamaları arızalandığında, müşteri yardım için Eaton’a başvurdu
| inglês | turco |
|---|---|
| customer | müşteri |
| help | yardım |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN 1 research paper never turned in that a professor gave me credit for.
TR Bir profesörün bana güvendiği 1 araştırma makalesi asla geri çevrilmedi.
| inglês | turco |
|---|---|
| research | araştırma |
| never | asla |
| professor | profesör |
| me | bana |
| a | bir |
EN Corporate firms also choose to secure the payment process on their highly secure web browsers with Extended Validation SSL certificates that turned the address bar green
TR Kurumsal firmalar ayrıca, ödeme sürecini yüksek güvenlikli web tarayıcılarında adres çubuğunu yeşile çeviren Genişletilmiş Doğrulama SSL sertifikaları ile güvence altına almayı seçer
| inglês | turco |
|---|---|
| corporate | kurumsal |
| process | sürecini |
| ssl | ssl |
| payment | ödeme |
| extended | genişletilmiş |
| web | web |
| address | adres |
| certificates | sertifikaları |
| validation | doğrulama |
| on | yüksek |
| browsers | tarayıcılar |
| also | ayrıca |
EN If ITA can turn profitable on the USA and Japan routes then there is a plan to continue to expand into South America, Asia and China. It seems they have mostly turned they back on their European network.
TR ITA, ABD ve Japonya rotalarında karlı hale gelebilirse, Güney Amerika, Asya ve Çin?e doğru genişlemeye devam etme planı vardır. Görünüşe göre çoğunlukla Avrupa ağlarına geri döndüler.
| inglês | turco |
|---|---|
| japan | japonya |
| south | güney |
| america | amerika |
| asia | asya |
| european | avrupa |
| network | ağ |
| profitable | karlı |
| mostly | çoğunlukla |
| the | etme |
| continue | devam |
| plan | planı |
| to | geri |
| and | ve |
| usa | abd |
EN The women's rights movement and the LGBTI + movement, which are concurrent with all the differences of society and turned into a mainstream force, have repeatedly reminded us that the Convention and its values cannot be compromised
TR Toplumun tüm farklılıklarını kesen ve ana-akım bir güce dönüşen kadın hakları hareketi ve LGBTİ+ hareketi Sözleşme ve değerlerinden taviz verilemeyeceğini defalarca bize hatırlattı
| inglês | turco |
|---|---|
| movement | hareketi |
| society | toplumun |
| rights | hakları |
| and | ve |
| all | tüm |
| us | bize |
EN While 9,166 of these investigations ended in decisions of non-prosecution, 7,790 of them turned into court cases
TR Bu soruşturmaların 9 bin 166’sında ‘kovuşturmaya yer yok’ kararı çıkarken, 7 bin 790’ında kamu davası açıldı
| inglês | turco |
|---|---|
| investigations | soruşturmalar |
| decisions | karar |
| these | bu |
EN 36 of these investigations turned into court cases and the editors are on trial based on claims of “terror propaganda”.
TR Bu dayanışma kampanyasına katılan 56 kişiden 50'sine soruşturma açıldı, 36'sının dosyası davaya dönüştü ve bu kişiler “terör propagandası” suçlamasıyla yargılanıyordu.
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN When turned on, Provisioned Concurrency keeps functions initialized and hyper-ready to respond in double-digit milliseconds
TR Tedarik Edilen Eş Zamanlılık etkinleştirildiğinde, işlevleri başlatır ve çift basamaklı milisaniyelerde yanıt vermeye hazır olarak tutar
| inglês | turco |
|---|---|
| keeps | tutar |
| functions | işlevleri |
| respond | yanıt |
| double | çift |
| ready | hazır |
| and | ve |
| to | e |
| in | olarak |
EN Answer to "Black Screen Display even when turned on"
TR "Black Screen Display even when turned on" için yanıt
| inglês | turco |
|---|---|
| answer | yanıt |
| to | için |
EN Corporate firms also choose to secure the payment process on their highly secure web browsers with Extended Validation SSL certificates that turned the address bar green
TR Kurumsal firmalar ayrıca, ödeme sürecini yüksek güvenlikli web tarayıcılarında adres çubuğunu yeşile çeviren Genişletilmiş Doğrulama SSL sertifikaları ile güvence altına almayı seçer
| inglês | turco |
|---|---|
| corporate | kurumsal |
| process | sürecini |
| ssl | ssl |
| payment | ödeme |
| extended | genişletilmiş |
| web | web |
| address | adres |
| certificates | sertifikaları |
| validation | doğrulama |
| on | yüksek |
| browsers | tarayıcılar |
| also | ayrıca |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN The Civilog: Deepening Active Dialogue project has turned 10 projects implemented with the support…
TR STOK “madem ki değişim istiyoruz, daha güçlü olmalıyız” mottosuyla yola çıktı. Ülkemizi değiştirmek…
EN The women's rights movement and the LGBTI + movement, which are concurrent with all the differences of society and turned into a mainstream force, have repeatedly reminded us that the Convention and its values cannot be compromised
TR Toplumun tüm farklılıklarını kesen ve ana-akım bir güce dönüşen kadın hakları hareketi ve LGBTİ+ hareketi Sözleşme ve değerlerinden taviz verilemeyeceğini defalarca bize hatırlattı
| inglês | turco |
|---|---|
| movement | hareketi |
| society | toplumun |
| rights | hakları |
| and | ve |
| all | tüm |
| us | bize |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
| inglês | turco |
|---|---|
| waste | atık |
| recycling | geri dönüşüm |
| cooking | yemek |
| oil | yağ |
| used | kullanılmış |
| to | geri |
| on | üzerine |
| and | ve |
EN A further developed and decentralised version of this vision is now being turned into reality
TR Bu vizyon şimdi daha da geliştirildi ve ademimerkeziyetçi bir versiyonu hayata geçirildi
| inglês | turco |
|---|---|
| version | versiyonu |
| vision | vizyon |
| and | ve |
| this | bu |
| further | da |
| now | şimdi |
| a | bir |
EN In 1973 the gaze of the entire world was turned to the Hamburg observatory
TR 1973 yılında Hamburg Rasathanesi bütün dikkatleri üzerine çekmişti
| inglês | turco |
|---|---|
| hamburg | hamburg |
| to | bütün |
| of | üzerine |
EN “Lots and lots of interview requests turned up – and then the idea for the podcast”
TR “Çok sayıda röportaj talebi geliyordu. Bunun üzerine podcast hazırlama fikri doğdu”
EN Christian Drosten: Lots and lots of interview requests turned up – and then the idea for the podcast
TR Christian Drosten: “Çok sayıda röportaj talebi geliyordu. Bunun üzerine podcast hazırlama fikri doğdu”
EN These cookies are necessary for the website to function and cannot be turned off in our systems.
TR Bu çerezler, web sitesinin çalışması için gereklidir ve sistemlerimizde kapatılamaz.
| inglês | turco |
|---|---|
| cookies | çerezler |
| website | web |
| the website | sitesinin |
| these | bu |
| and | ve |
EN ShowerBait - Straight guy gets turned out in the shower
TR Showerbait - düz adam alır döndü dışarı içinde bu duş
| inglês | turco |
|---|---|
| straight | düz |
| out | bu |
| in | içinde |
EN American dairy Select Milk has built a state-of-the-art dairy processing facility. Here, many millions of pounds of milk are turned into butter and milk powder
TR Tetra Pak, Norveç'in önde gelen süt ürünleri üreticisi Tine ile yakın bir işbirliği içinde çalışarak Bergen'deki yeni ve modern tesisi için doldurma ekipmanları sağladı
| inglês | turco |
|---|---|
| milk | süt |
| and | ve |
EN Equipment for concentrating and treating whey. The proteins are turned into globules and feed back into the cheese milk to give the product a smooth mouth feel
TR Peynir altı suyunu konsantre etme ve işleme ekipmanı. Proteinler damlacıklara dönüştürülür ve ürünün ağızda yumuşak bir his bırakmasına yardım etmek üzere peynir sütüne geri besleme yapılır.
| inglês | turco |
|---|---|
| cheese | peynir |
| milk | süt |
| product | ürünün |
| the | etme |
| and | ve |
| to | geri |
| a | bir |
| equipment | ekipmanı |
EN They implemented a manufacturing execution system for the plant and turned their database into an automation and information solution with complete visibility and control of performance, product quality and traceability.
TR Tesis için bir üretim yürütme sistemi uyguladılar ve veri tabanlarını performans, ürün kalitesi ve izlenebilirlik kontrolü ve tam görünürlük ile bir otomasyon ve bilgi çözümüne dönüştürdüler.
| inglês | turco |
|---|---|
| execution | yürütme |
| system | sistemi |
| plant | tesis |
| automation | otomasyon |
| complete | tam |
| performance | performans |
| product | ürün |
| information | bilgi |
| database | veri |
| quality | kalitesi |
| visibility | görünürlük |
| control | kontrol |
| a | bir |
| and | ve |
| of | in |
| manufacturing | üretim |
| with | ile |
EN Fixed the UTM tracking parameters from a bug that would turn them off if they were turned on for the pin button.
TR UTM izleme parametrelerini, pin düğmesi için açılmışsa, bunları kapatacak bir hata düzeltildi.
| inglês | turco |
|---|---|
| tracking | izleme |
| bug | hata |
| pin | pin |
| off | bir |
| the | bunları |
EN Best with sound turned on. Slide across to hear the difference
TR Lütfen sesi açın. Farkı duymak için parmağınızı aşağıdaki alanda sağa ve sola kaydırın.
| inglês | turco |
|---|---|
| hear | ve |
| on | açın |
| difference | fark |
| the | aşağıdaki |
EN This option is turned on by default, and the information is associated with your Creative Cloud account
TR Bu seçenek varsayılan olarak etkindir ve söz konusu bilgiler Creative Cloud hesabınızla ilişkilidir
| inglês | turco |
|---|---|
| option | seçenek |
| default | varsayılan |
| cloud | cloud |
| creative | creative |
| this | bu |
| account | hesabı |
| information | bilgiler |
| the | olarak |
| and | ve |
EN A while back I needed to count the amount of letters that a piece of text in an email template had (to avoid passing any character limits). Unfortunately, I could not think of a quick way to do so on my macbook and I therefore turned to the Internet.
TR Bundan bir süre önce posta kutumdaki bir metnin harflerini saymam gerekiyordu ama aynı zamanda karakter limitine dikkat etmem de gerekiyordu. Maalesef ki Macbook'umda pratik bir çözüm bulamadım ve bu nedenle İnternet'e yönelmem gerekti.
| inglês | turco |
|---|---|
| posta | |
| and | ve |
| had | bu |
| character | karakter |
| therefore | bu nedenle |
| the | aynı |
| back | de |
| amount | bir |
| to | nedenle |
EN A Creator has some controls over how we use responses in their Account settings and may have turned off our ability to apply machine learning to responses where it is linked to a specific product feature in some cases.
TR Oluşturucu, yanıtları nasıl kullanacağımızı Hesap ayarlarından bazı şekillerde kontrol eder ve bazı durumlarda, belirli bir ürün özelliğiyle bağlantılı olduğunda yanıtlara makine öğrenimi uygulama iznimizi kapatabilir.
| inglês | turco |
|---|---|
| controls | kontrol |
| responses | yanıtlar |
| account | hesap |
| settings | ayarlar |
| machine | makine |
| cases | durumlarda |
| product | ürün |
| linked | bağlantılı |
| use | uygulama |
| learning | öğrenimi |
| and | ve |
| off | bir |
| some | bazı |
| how | nasıl |
EN A Creator has some controls over how we use responses in their Account settings and may have turned off our ability to apply machine learning to responses where it is linked to a specific product feature in some cases.
TR Oluşturucu, yanıtları nasıl kullanacağımızı Hesap ayarlarından bazı şekillerde kontrol eder ve bazı durumlarda, belirli bir ürün özelliğiyle bağlantılı olduğunda yanıtlara makine öğrenimi uygulama iznimizi kapatabilir.
| inglês | turco |
|---|---|
| controls | kontrol |
| responses | yanıtlar |
| account | hesap |
| settings | ayarlar |
| machine | makine |
| cases | durumlarda |
| product | ürün |
| linked | bağlantılı |
| use | uygulama |
| learning | öğrenimi |
| and | ve |
| off | bir |
| some | bazı |
| how | nasıl |
EN A Creator has some controls over how we use responses in their Account settings and may have turned off our ability to apply machine learning to responses where it is linked to a specific product feature in some cases.
TR Oluşturucu, yanıtları nasıl kullanacağımızı Hesap ayarlarından bazı şekillerde kontrol eder ve bazı durumlarda, belirli bir ürün özelliğiyle bağlantılı olduğunda yanıtlara makine öğrenimi uygulama iznimizi kapatabilir.
| inglês | turco |
|---|---|
| controls | kontrol |
| responses | yanıtlar |
| account | hesap |
| settings | ayarlar |
| machine | makine |
| cases | durumlarda |
| product | ürün |
| linked | bağlantılı |
| use | uygulama |
| learning | öğrenimi |
| and | ve |
| off | bir |
| some | bazı |
| how | nasıl |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
turned around quickly turned around turned company turned we’ve turned turned off h2o2 turned being turned research turned ve turned it’s turned he turned php is turned turned into a i therefore turned paper never turned turned into court cannot be turned turned projects implemented milk are turned turned to eaton option is turned clients is turned turned into reality turned the address turned they back myself being turned turned the dresser turned out a prospects slowly turned her sights turned turned their database turned down until situation current situation health situation economic situation humanitarian crisis situation emergency situation every situation corona situation real situation my situation situation would humanitarian situation specific situation situation questions rather comfortable situation difficult situation life situation
Tcheco
alemão
chinês
coreano
espanhol
finlandês
francês
holandês
húngaro
indonésio
italiano
japonês
norueguês
polonês
português
russo
sueco
turco
vietnamita
árabe