EN MyPostcard – Send, Create Your Printed Photo Cards & Greeting Cards Online internationally.(We Mail it For You Internationally) Personalized Photo Cards & Greeting Cards Online Printed. Free Shipping
EN MyPostcard – Send, Create Your Printed Photo Cards & Greeting Cards Online internationally.(We Mail it For You Internationally) Personalized Photo Cards & Greeting Cards Online Printed. Free Shipping
TR MyPostcard - Tebrik Kartı Oluşturma
inglês | turco |
---|---|
mypostcard | mypostcard |
greeting | tebrik |
cards | kartı |
create | oluşturma |
EN Regarded as one of pop music's most influential voices, Céline Dion remains the best-selling Canadian artist and one of the best-selling artists of all time with record sales of over 20… read more
TR Dion, o dönemdeki menajeri, sonradan ise eşi olan ReneAngelil'in, kariyeri için evini ipotek ettirmesiyle birlikte, genç yaşta Fransızca konuş… Devamını oku
EN Regarded as one of pop music's most influential voices, Céline Dion remains the best-selling Canadian artist and one of the best-selling artists of all time with record sales of over 20… read more
TR Dion, o dönemdeki menajeri, sonradan ise eşi olan ReneAngelil'in, kariyeri için evini ipotek ettirmesiyle birlikte, genç yaşta Fransızca konuş… Devamını oku
EN An online shop can be anything from a small business selling its own products on a basic storefront to a huge online marketplace selling thousands of products
TR E-ticaret sitesi, küçük bir vitrinde kendi ürünlerini satan küçük bir işletmeden binlerce ürün satan devasa bir çevrimiçi pazar yerine kadar her şey olabilir
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
business | iş |
online | çevrimiçi |
be | olabilir |
products | ürünlerini |
a | bir |
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
inglês | turco |
---|---|
to | e |
temporary | geçici |
permit | izni |
internationally | uluslararası |
this | bu |
work | çalışma |
in | yaklaşık |
or | veya |
of | nın |
EN You must carry a valid passport or internationally equivalent travel document.
TR Seyahat sırasında pasaportunuzu veya uluslararası dengi seyahat belgenizi yanınızda bulundurmanız gerekmektedir.
inglês | turco |
---|---|
must | gerekmektedir |
travel | seyahat |
internationally | uluslararası |
or | veya |
EN Our activities are internationally recognised by many industries, organisations and multinational companies and we operate in various industry sectors, including food, feed, agricultural processing and textiles.
TR Faaliyetlerimiz birçok sektör, kurum ve çok uluslu şirket tarafından uluslararası alanda tanınır ve gıda, yem, tarımsal işleme ve tekstil dahil olmak üzere çeşitli endüstri sektörlerinde faaliyet gösteririz.
inglês | turco |
---|---|
multinational | uluslu |
food | gıda |
agricultural | tarımsal |
processing | işleme |
internationally | uluslararası |
in | da |
by | tarafından |
and | ve |
including | dahil |
industry | sektör |
are | olmak |
various | çeşitli |
companies | şirket |
EN Occurring just before the pandemic hit Turkey, this development caused concern among internationally protected refugees
TR Bu dönemde özellikle yeni doğan bebekler ve kronik rahatsızlığı olanlar gibi kırılgan grupların karşı karşıya olduğu risk çok daha büyüktü
inglês | turco |
---|---|
this | bu |
the | gibi |
EN Occurring just before the pandemic hit Turkey, this development caused concern among internationally protected refugees
TR Bu dönemde özellikle yeni doğan bebekler ve kronik rahatsızlığı olanlar gibi kırılgan grupların karşı karşıya olduğu risk çok daha büyüktü
inglês | turco |
---|---|
this | bu |
the | gibi |
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
inglês | turco |
---|---|
to | e |
temporary | geçici |
permit | izni |
internationally | uluslararası |
this | bu |
work | çalışma |
in | yaklaşık |
or | veya |
of | nın |
EN Is AWS compliance applicable internationally?
TR AWS uyumluluğu uluslararası olarak geçerli midir?
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
applicable | geçerli |
internationally | uluslararası |
is | olarak |
EN RapidSSL, is a subsidiary of GeoTrust, a highly reliable and long standing CA with an internationally recognized brand
TR RapidSSL, uluslararası düzeyde tanınan bir markaya sahip, son derece güvenilir ve uzun süredir devam eden bir CA olan GeoTrust'ın bir yan kuruluşudur
inglês | turco |
---|---|
geotrust | geotrust |
highly | son derece |
reliable | güvenilir |
long | uzun |
ca | ca |
brand | markaya |
rapidssl | rapidssl |
internationally | uluslararası |
and | ve |
EN The Coronavirus pandemic has had a bigger and longer impact on tourism globally but several countries have banned citizens from travelling internationally which has compounded the impacts on Disney Parks.
TR Koronavirüs salgınının küresel olarak turizm üzerinde daha büyük ve daha uzun bir etkisi oldu, ancak birkaç ülke vatandaşların uluslararası seyahat etmesini yasakladı ve bu da Disney Parks üzerindeki etkileri artırdı.
inglês | turco |
---|---|
coronavirus | koronavirüs |
impact | etkisi |
tourism | turizm |
citizens | vatandaşların |
travelling | seyahat |
disney | disney |
countries | ülke |
internationally | uluslararası |
pandemic | salgın |
and | ve |
has | bu |
a | birkaç |
globally | küresel olarak |
longer | daha uzun |
on | üzerindeki |
bigger | büyük |
EN A venture which came to life in 1980 with just a few hotels has blossomed into a distinguished and internationally renowned hotel chain with deluxe hotels in 17 countries, across five continents.
TR Yalnızca birkaç otelle 1980 yılında kurulan bu girişim, zamanla beş kıtadaki 17 ülkede delüks otellerden oluşan seçkin ve uluslararası üne sahip bir otel zincirine dönüşmüştür.
inglês | turco |
---|---|
distinguished | seçkin |
countries | ülkede |
internationally | uluslararası |
has | bu |
and | ve |
hotel | otel |
a | birkaç |
EN Deichmann, a Germany-based company, is one of the world’s leading shoe retailers and an internationally well-known brand; operating more than 3,700 stores in 24 countries
TR Almanya merkezli bir şirket olan Deichmann, dünyanın önde gelen ayakkabı perakendecilerinden ve uluslararası tanınmış bir marka olarak 24 ülkede 3.700'den fazla mağaza işletiyor
inglês | turco |
---|---|
brand | marka |
internationally | uluslararası |
known | tanınmış |
company | şirket |
germany | almanya |
based | merkezli |
and | ve |
countries | ülkede |
more | fazla |
EN Internationally, Germany leads the way in climate protection and is a pioneer in the development of renewable energies.
TR Almanya iklimin korunmasında ve yenilenebilir enerjilerin yaygınlaştırılmasında uluslararası düzeyde bir öncü.
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
climate | iklimin |
renewable | yenilenebilir |
internationally | uluslararası |
and | ve |
protection | korunması |
a | bir |
EN Send Your (Photo)Postcards printed and mailed Internationally Online. We print, stamp and mail your Photo Postcards. Create Your Postcard Online.
TR Bir foto-kartpostal veya bir tasarım-motifi seç! | MyPostcard
inglês | turco |
---|---|
your | veya |
and | bir |
create | tasarım |
postcard | kartpostal |
EN Send your custom photo postcards and cards online and choose from more than 50,000 postcard and greeting card templates and designs. We have the perfect card templates & designs for every occasion and mail all cards for you internationally.
TR 8000+ tasarımdan en sevdiğin motifi seç ve kişisel bir tebrik mesajı yaz. Her durum için uygun motifimiz var. Tüm dünyaya kargo dahil!
inglês | turco |
---|---|
greeting | tebrik |
all | tüm |
for | için |
and | ve |
the | kişisel |
EN 15.6. Promote fair and equitable sharing of the benefits arising from the utilization of genetic resources and promote appropriate access to such resources, as internationally agreed
TR 15.6. Üzerinde uluslararası olarak anlaşmaya varıldığı gibi, genetik kaynakların kullanımından kazanılan yararların adil ve eşitlikçi biçimde paylaşımının desteklenmesi ve bu tür kaynaklara erişimin teşvik edilmesi
inglês | turco |
---|---|
promote | teşvik |
fair | adil |
access | erişimin |
internationally | uluslararası |
and | ve |
to | edilmesi |
sharing | paylaşım |
resources | kaynaklar |
such | bu |
EN TENCEL™ Modal fibers are certified with the internationally recognized EU Ecolabel, an environmental quality label only awarded to products and services which have a significantly lower environmental impact throughout their entire lifecycle
TR TENCEL™ Modal elyafları, tüm yaşam döngüsü boyunca sadece önemli ölçüde daha düşük çevresel etki yaratan ürün ve hizmetlere verilen uluslararası kabul görmüş AB Eko-etiketini taşır
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
inglês | turco |
---|---|
to | e |
temporary | geçici |
permit | izni |
internationally | uluslararası |
this | bu |
work | çalışma |
in | yaklaşık |
or | veya |
of | nın |
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
inglês | turco |
---|---|
to | e |
temporary | geçici |
permit | izni |
internationally | uluslararası |
this | bu |
work | çalışma |
in | yaklaşık |
or | veya |
of | nın |
EN You must carry a valid passport or internationally equivalent travel document.
TR Seyahat sırasında pasaportunuzu veya uluslararası dengi seyahat belgenizi yanınızda bulundurmanız gerekmektedir.
inglês | turco |
---|---|
must | gerekmektedir |
travel | seyahat |
internationally | uluslararası |
or | veya |
EN Occurring just before the pandemic hit Turkey, this development caused concern among internationally protected refugees
TR Bu dönemde özellikle yeni doğan bebekler ve kronik rahatsızlığı olanlar gibi kırılgan grupların karşı karşıya olduğu risk çok daha büyüktü
inglês | turco |
---|---|
this | bu |
the | gibi |
EN Our activities are internationally recognised by many industries, organisations and multinational companies and we operate in various industry sectors, including food, feed, agricultural processing and textiles.
TR Faaliyetlerimiz birçok sektör, kurum ve çok uluslu şirket tarafından uluslararası alanda tanınır ve gıda, yem, tarımsal işleme ve tekstil dahil olmak üzere çeşitli endüstri sektörlerinde faaliyet gösteririz.
inglês | turco |
---|---|
multinational | uluslu |
food | gıda |
agricultural | tarımsal |
processing | işleme |
internationally | uluslararası |
in | da |
by | tarafından |
and | ve |
including | dahil |
industry | sektör |
are | olmak |
various | çeşitli |
companies | şirket |
EN RapidSSL, is a subsidiary of GeoTrust, a highly reliable and long standing CA with an internationally recognized brand
TR RapidSSL, uluslararası düzeyde tanınan bir markaya sahip, son derece güvenilir ve uzun süredir devam eden bir CA olan GeoTrust'ın bir yan kuruluşudur
inglês | turco |
---|---|
geotrust | geotrust |
highly | son derece |
reliable | güvenilir |
long | uzun |
ca | ca |
brand | markaya |
rapidssl | rapidssl |
internationally | uluslararası |
and | ve |
EN As a reliable supplier, it is to increase the efficiency of all processes to a level that is competitive internationally with an approach focused on continuous development and improvement and to ensure absolute customer satisfaction.
TR Güvenilir bir tedarikçi olarak, sürekli gelişme ve iyileştirme odaklı bir yaklaşım ile tüm süreçlerdeki verimliliğin uluslararası düzeyde rekabet edebilecek seviyeye yükseltilmesini ve mutlak müşteri memnuniyetini sağlamaktır.
inglês | turco |
---|---|
supplier | tedarikçi |
approach | yaklaşım |
development | gelişme |
absolute | mutlak |
customer | müşteri |
satisfaction | memnuniyetini |
focused | odaklı |
internationally | uluslararası |
competitive | rekabet |
and | ve |
reliable | güvenilir |
of | in |
all | tüm |
continuous | sürekli |
a | bir |
level | düzeyde |
with | ile |
EN RINA - Üntel cable - 200+ products are internationally certified.
TR RINA - Üntel Kablo - 200+ ürün uluslararası sertifikalandırılmıştır.
inglês | turco |
---|---|
cable | kablo |
products | ürün |
internationally | uluslararası |
EN RMRS - Üntel cables - 200+ cables are internationally certified.
TR RMRS - Üntel kabloları - 200+ kablo uluslararası sertifikalandırılmıştır.
inglês | turco |
---|---|
internationally | uluslararası |
cables | kabloları |
EN A venture which came to life in 1980 with just a few hotels has blossomed into a distinguished and internationally renowned hotel chain with deluxe hotels in 17 countries, across five continents.
TR Yalnızca birkaç otelle 1980 yılında kurulan bu girişim, zamanla beş kıtadaki 17 ülkede delüks otellerden oluşan seçkin ve uluslararası üne sahip bir otel zincirine dönüşmüştür.
inglês | turco |
---|---|
distinguished | seçkin |
countries | ülkede |
internationally | uluslararası |
has | bu |
and | ve |
hotel | otel |
a | birkaç |
EN Aachen (dpa) - The internationally renowned Charlemagne Prize will be awarded to Belarusian opposition leader Svetlana Tikhanovskaya and two other civil rights activists in 2022
TR Aachen (dpa) - Uluslararası saygınlığı olan Karl Ödülü 2022’de Belarus muhalefet lideri Svetlana Tihanovskaya ve diğer iki yurttaş hakları aktivistine verilecek
inglês | turco |
---|---|
dpa | dpa |
leader | lideri |
internationally | uluslararası |
other | diğer |
rights | hakları |
and | ve |
EN The German Fachhochschule (university of applied sciences) model is in demand internationally
TR Almanya’nın mesleki uygulama odaklı yüksek öğrenim modeli uluslararası alanda büyük ilgi görüyor
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
model | modeli |
internationally | uluslararası |
EN It said Germany was internationally well placed as a sustainability pioneer, but must pursue its goals with even greater determination.
TR Bu rapora göre Almanya’nın, sürdürülebilirlik konusunda uluslararası alanda iyi bir konumda olsa da belirlediği hedefleri yakalamak için daha fazla çaba ortaya koyması gerekiyor.
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
must | gerekiyor |
goals | hedefleri |
internationally | uluslararası |
its | bu |
greater | daha fazla |
well | iyi |
even | bir |
EN The Swiss founder and internationally recognised AI expert want to open the path from AI research to business applications on the new campus
TR Biri İsviçreli girişimci ve diğeri uluslararası YZ uzmanı olan bu ikili, yeni yerleşkede, YZ araştırmasından onun ekonomideki uygulamasına uzanan yolun taşlarını döşemek istiyor
inglês | turco |
---|---|
expert | uzman |
want | istiyor |
research | araştırması |
internationally | uluslararası |
and | ve |
new | yeni |
the | biri |
EN It is supporting Germany’s move to becoming an internationally leading technology provider
TR Böylelikle Almanya’nın uluslararası çapta önde gelen teknoloji sunucusu olmasına açılan yol teşvik ediliyor
inglês | turco |
---|---|
technology | teknoloji |
internationally | uluslararası |
to | gelen |
EN “I’m encouraged by how medicine and research are moving together internationally”
TR “Tıp ve bilimin uluslararası ilişkilerde yakınlaşması beni motive eden şeylerden”
EN And of course there is the colourful and wild party scene with its legendary clubs, like the internationally famous and notorious Berghain.
TR Uluslararası üne sahip ve adı dillerde dolaşan Berghain gibi efsanevi gece kulüplerini barındıran çılgın parti dünyası da bunlara ekleniyor.
inglês | turco |
---|---|
party | parti |
legendary | efsanevi |
internationally | uluslararası |
is | sahip |
there | ne |
and | ve |
the | gibi |
EN In addition, the UNESCO Middle Elbe Biosphere Reserve and the UNESCO Global Geopark in the Harz Mountains are internationally recognised model regions for sustainability
TR UNESCO Biyosfer Rezervi Mittelelbe ve Harz bölgesindeki UNESCO Jeoparkı da, sürdürülebililik açısından uluslararası saygınlığa sahip model bölgeler
inglês | turco |
---|---|
unesco | unesco |
model | model |
regions | bölgeler |
are | sahip |
and | ve |
in | da |
internationally | uluslararası |
EN Internationally, Germany leads the way in climate protection and is a pioneer in the development of renewable energies. The exit from nuclear power is already under way.
TR Almanya iklimin korunmasında ve yenilenebilir enerjilerin yaygınlaştırılmasında uluslararası düzeyde bir öncü. Nükleer enerjiye veda süreci başlamış durumda.
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
climate | iklimin |
renewable | yenilenebilir |
nuclear | nükleer |
internationally | uluslararası |
and | ve |
protection | korunması |
the | durumda |
a | bir |
EN We’ve attracted the attention of German policy-makers and are also being taken seriously internationally, for example through our designer presentations at the Paris Fashion Week.
TR Alman siyaset kurumunun dikkatini celbettik ve uluslararası alanda da -örneğin Paris Fashion Week çerçevesindeki tasarımcı sunumlarımız sayesinde- ciddiye alınıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
attention | dikkatini |
presentations | sunumlar |
paris | paris |
internationally | uluslararası |
designer | tasarımcı |
of | in |
and | ve |
EN And how is Germany supporting this internationally? Germany supports global technology transfer by increasingly linking industrial policy and climate policy
TR Peki, Almanya uluslararası ortamda nasıl bir uğraş veriyor? Almanya, endüstri politikasıyla iklim politikasını gitgide birbirine bağlamak suretiyle dünya çapındaki teknoloji transferini destekliyor
inglês | turco |
---|---|
supports | destekliyor |
technology | teknoloji |
industrial | endüstri |
climate | iklim |
by | suretiyle |
germany | almanya |
policy | politikası |
how | nasıl |
internationally | uluslararası |
global | dünya |
EN Forests are one of the most important resources on earth. That is why Germany is working internationally to protect them.
TR Ormanlar en önemli doğal kaynaklardan. İşte bu nedenle Almanya ormanların korunması için uluslararası çapta angajman gösteriyor.
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
internationally | uluslararası |
of | in |
most | en |
important | önemli |
why | bu |
EN Frankfurt, Germany’s financial hub, is ranked second internationally by its expats for its job security and high salaries
TR Expat’lar finans metropolü Frankfurt’a iş güvencesi ve ücret düzeyi konusunda uluslararası düzeyde ikincilik verdiler
inglês | turco |
---|---|
financial | finans |
and | ve |
internationally | uluslararası |
for | konusunda |
EN Four time World Cup winners, internationally-renowned teams and thousands of clubs – soccer is the most popular sport in Germany
TR Dört dünya şampiyonluğu, uluslararası alanda saygın takımlar ve binlerce spor kulübü – futbol Almanya’nın en sevilen spor dalı
EN The teaching at the Centre for Conflict Research is interdisciplinary, practical and internationally oriented
TR Anlaşmazlık Araştırmaları Merkezi‘ndeki öğrenim, disiplinler arası, gerçek hayatla bağlantılı ve enternasyonal nitelik taşıyor
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
for | arası |
research | araştırmaları |
EN Germany’s scientific and higher education system is internationally networked and cosmopolitan in the very best sense.”
TR Almanya’nın bilim ve üniversite sistemi uluslararası bir ağla iç içe ve kelimenin tam anlamıyla dünyaya açık.”
EN The exhibits include works by internationally renowned artists such as Tobias Rehberger and Ai Weiwei.
TR İştirakçiler arasında Tobias Rehberger ve Ai Weiwei gibi uluslararası üne sahip isimler var.
inglês | turco |
---|---|
ai | ai |
internationally | uluslararası |
and | ve |
EN 100,975 subscribers follow this channel which is based on the internationally recognized language standards from A1 to C1
TR 100.975 abone bu kanalda kendini A1'den C1'e kadar uluslararası kabul gören değişik lisan seviyelerine göre yönlendiriyor
inglês | turco |
---|---|
internationally | uluslararası |
this | bu |
the | kabul |
to | kadar |
from | den |
EN Internationally, Germany is in the top group of those few countries to invest more than 2.5 percent of their gross domestic product in research and development.
TR Almanya’nın bir diğer özelliği, uluslararası kıyaslamada yurt içi gayri safi hasılanın yüzde 2,5’undan fazlasını araştırma ve geliştirme çalışmalarına ayıran az sayıdaki ülkeden biri olması.
inglês | turco |
---|---|
percent | yüzde |
domestic | yurt içi |
research | araştırma |
development | geliştirme |
internationally | uluslararası |
more | fazlasını |
and | ve |
top | bir |
EN After studying medicine, he worked in Hamburg at the internationally renowned Bernhard Nocht Institute for Tropical Medicine (where he designed the first SARS test in 2003)
TR Tıp eğitiminin ardından Hamburg’da uluslararası düzeyde bir üne sahip olan Bernhard Nocht Tropikal Tıp Enstitüsünde çalışmış (virolog burada 2003 yılında ilk Sars testini geliştirmiş)
inglês | turco |
---|---|
medicine | tıp |
institute | enstitüsü |
test | testini |
internationally | uluslararası |
at | nda |
the | burada |
first | ilk |
Mostrando 50 de 50 traduções