EN Poolside bar offers all day refreshments.
EN Poolside bar offers all day refreshments.
TR Havuz başı barı tüm gün hafif içecekler sunar.
inglês | turco |
---|---|
bar | bar |
offers | sunar |
all | tüm |
day | gün |
EN Regular meetings are held with the private sector companies across our country. Through these regular meetings, it will be ensured that the entire sector is informed about the exhibition.
TR Ülkemizin dört bir yanında bulunan özel sektör firmaları ile düzenli görüşülmektedir. Bu düzenli görüşmeler vasıtası ile tüm sektörün fuarı bilmesi sağlanacaktır.
inglês | turco |
---|---|
regular | düzenli |
these | bu |
companies | firmaları |
sector | sektör |
the | özel |
is | bulunan |
EN Read more on the papers, the statement, the Campaign, its partners, and regular updates.
TR Makaleler, beyan, Kampanya, ortakları ve düzenli güncellemeler hakkında daha fazla bilgi edinin.
inglês | turco |
---|---|
campaign | kampanya |
regular | düzenli |
updates | güncellemeler |
partners | ortakları |
on | hakkında |
read | ve |
EN They are published as a separate issue of the journal or as part of a regular issue, and they are usually funded by sources other than the journal’s publisher.
TR Derginin ayrı bir sayısı ya da normal bir sayının bir bölümü olarak basılırlar ve genelde finansmanları derginin yayıncısı dışında kaynaklar tarafından sağlanır.
inglês | turco |
---|---|
journal | derginin |
regular | normal |
separate | ayrı |
and | ve |
by | tarafından |
a | bir |
EN Follow us on twitter for regular updates!
TR Düzenli güncellemeler için bizi twitter'da takip edin!
inglês | turco |
---|---|
follow | takip |
regular | düzenli |
updates | güncellemeler |
us | bizi |
for | için |
EN Ahrefs will start tracking data and will send you regular updates.
TR Ahrefs, verileri izlemeye başlayacak ve size düzenli güncellemeler gönderecektir.
inglês | turco |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
data | verileri |
regular | düzenli |
updates | güncellemeler |
and | ve |
EN If your trial isn’t canceled within 7 days, we’ll automatically bill you for a regular monthly subscription
TR Deneme süreciniz 7 gün içinde iptal edilmezse, sizi otomatik şekilde normal bir aylık abonelik için faturalandırırız
inglês | turco |
---|---|
trial | deneme |
automatically | otomatik |
regular | normal |
monthly | aylık |
subscription | abonelik |
for | için |
days | gün |
EN With our livelihoods programs, we aim to enable disaster-affected communities and individuals to access sources of regular income and lead independent lives.
TR Afetten etkilenen birey ve toplulukların kendi ayakları üzerinde durmalarını ve gelir elde edebilecekleri fırsatlara erişebilmelerini hedefliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
communities | toplulukların |
individuals | birey |
income | gelir |
affected | etkilenen |
and | ve |
with | elde |
to | üzerinde |
EN Our teams arrive in disaster-struck locations within 48-hours and conduct regular needs assessments to plan our next step.
TR Afete müdahale ekiplerimizi gerekli ekipmanlarla afet bölgesine 48 saat içinde ulaştırıyor, acil yardım operasyonu süresince ihtiyaç analizlerimizi güncelleyerek bir sonraki adımımızı planlıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
hours | saat |
needs | ihtiyaç |
next | sonraki |
step | adım |
in | içinde |
EN Even though he is working in a short-term employment project, he is not anxious anymore when he wakes up to a brand new day and he says he’s feeling happy; psychologically and financially relieved because he has a job and regular income
TR Kısa süreli bir işte çalışıyor olsa da yeni bir güne uyandığında artık kaygı değil, memnuniyet hissediyor; bir işi ve düzenli bir geliri olduğu için psikolojik ve maddi olarak rahatladığını belirtiyor
inglês | turco |
---|---|
regular | düzenli |
short | kısa |
term | süreli |
and | ve |
in | da |
job | iş |
even | bir |
anymore | artık |
is | olduğu |
has | ne |
new | yeni bir |
EN Backlink and Rank Tracker make it easy to monitor changes, but our website needed also regular SEO audits
TR Backlink ve Rank Tracker, değişiklikleri izlemeyi kolaylaştırsada web sitemizin düzenli seoanaliz ihtiyacı vardı
inglês | turco |
---|---|
backlink | backlink |
tracker | tracker |
changes | değişiklikleri |
website | web |
regular | düzenli |
rank | rank |
and | ve |
EN Regardless of how big your site is and how many users it has, you should have a regular site audit
TR Siteniz ne kadar büyük olursa olsun ve kaç kullanıcısı olursa olsun, düzenli bir site denetimi yaptırmalısınız
inglês | turco |
---|---|
site | site |
users | kullanıcı |
regular | düzenli |
audit | denetimi |
your site | siteniz |
how many | kaç |
big | büyük |
a | bir |
and | ve |
is | olsun |
should | ne |
EN So instead of launching a regular non-Cross Turismo estate, is Porsche looking to launch a slightly taller version of the saloon?
TR Elektrikli Jeep Wrangler'a ait olabilir mi?
EN The group is based on a number of regular group members such as Stuart Elliot and Ian Bairnson, complemented with varying lead vocals such as Colin Blunstone (the Zombies), Chris Rainbow and Gary Brooker (Procol Harum)
TR Alan Parsons'ın müzik kariyer oldukça önemli bir geçmişe dayanır
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
EN With Fairmont Email Offers you will receive regular updates on special offers and promotions that fit your travel interests. Simply send us some details about you and your personal interests below.
TR Fairmont E-Posta Teklifleriyle seyahat ilgilerinize uyan özel teklif ve promosyonlarla ilgili düzenli güncellemeler alacaksınız. Sadece aşağıda bize siz ve kişisel ilgileriniz hakkında biraz ayrıntı verin.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
regular | düzenli |
updates | güncellemeler |
you will receive | alacaksınız |
posta | |
travel | seyahat |
below | aşağıda |
send | e |
personal | kişisel |
simply | sadece |
about | hakkında |
and | ve |
on | ilgili |
us | bize |
special | teklif |
EN The “Re-Start 2021: Let’s Catch up and Celebrate” was held online, which was not a regular digital meeting that you may realize
TR „Liberalizmin kalesi“ olarak kabul edilen üniversitede yaşananlar sıradan bir idari atamayla sınırlı değil
EN Each I.T.A.A. group ought to be fully self-supporting, declining outside contributions. We have no dues or fees. Our fellowship’s regular monthly expenses amount to 100 US dollars; i
TR Her ITAA grubu, dışarıdan katkıları reddederek tamamen kendi kendini desteklemelidir. Herhangi bir aidatımız veya ücretimiz yoktur. Bursumuzun aylık düzenli giderleri 100 ABD Doları tutarındadır; ben
inglês | turco |
---|---|
group | grubu |
outside | dış |
regular | düzenli |
monthly | aylık |
dollars | dolar |
no | yoktur |
self | kendini |
us | abd |
fully | tamamen |
or | veya |
i | ben |
amount | bir |
to | her |
EN Generally, a sponsor will have regular phone calls with you about your progress, listen to your struggles, and share their own experience
TR Genellikle bir sponsor, ilerlemeniz hakkında sizinle düzenli telefon görüşmeleri yapacak, mücadelelerinizi dinleyecek ve kendi deneyimlerini paylaşacaktır
inglês | turco |
---|---|
generally | genellikle |
regular | düzenli |
share | paylaş |
sponsor | sponsor |
phone | telefon |
will | yapacak |
about | hakkında |
a | bir |
and | ve |
EN You might take regular walks, run or bike, play a sport, dance, or sign up for a membership at your local gym.
TR Düzenli yürüyüşler yapabilir, koşabilir veya bisiklete binebilir, spor yapabilir, dans edebilir veya yerel spor salonunuza üye olabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
regular | düzenli |
sport | spor |
dance | dans |
local | yerel |
or | veya |
EN Many of us may be chronically sleep-deprived, and returning to a regular and full sleep schedule is one of the best things you can do for your mental health and your recovery
TR Birçoğumuz kronik olarak uykusuz olabiliriz ve düzenli ve tam bir uyku programına geri dönmek, zihinsel sağlığınız ve iyileşmeniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir
inglês | turco |
---|---|
regular | düzenli |
sleep | uyku |
mental | zihinsel |
health | sağlığı |
you can | yapabileceğiniz |
is one | biridir |
full | tam |
to | geri |
for | için |
of | in |
a | bir |
and | ve |
best | en |
EN We encourage members to bring this item forward at their group’s next regular business meeting.
TR Üyeleri, gruplarının bir sonraki olağan iş toplantısında bu konuyu öne çıkarmaya teşvik ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
encourage | teşvik |
next | sonraki |
meeting | toplantı |
at | nda |
groups | grupları |
this | bu |
item | bir |
EN Regular audits of our business processes and IT infrastructure ensure that we meet or exceed our promised privacy standards.
TR İş süreçlerimizin ve Bilişim Teknolojileri altyapımızın düzenli bir şekilde denetlenmesi, vaad ettiğimiz gizlilik standartlarımızı karşılamamızı ya da aşmamızı sağlamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
regular | düzenli |
infrastructure | altyapı |
privacy | gizlilik |
and | ve |
of | bir |
standards | standartları |
EN Company pages need to be updated at regular intervals
TR Şirket hesaplarında belli aralıklarla güncellemelerin yapılması gerekir
inglês | turco |
---|---|
at | nda |
EN However, your Compute Savings Plans commitment can apply to Requests at regular rates.
TR Ancak Compute Savings Plans taahhüdünüz, normal fiyatlardaki İstekler için geçerli olabilir.
inglês | turco |
---|---|
however | ancak |
can | olabilir |
apply | geçerli |
regular | normal |
compute | compute |
to | için |
EN If the concurrency of a function reaches the configured level, subsequent invocations of the function have the latency and scale characteristics of regular Lambda functions
TR Bir işlevin eş zamanlılığı yapılandırılan düzeye ulaşırsa, işlevin sonraki çağrıları, normal Lambda işlevlerinin gecikme ve ölçek özelliklerini alır
inglês | turco |
---|---|
latency | gecikme |
regular | normal |
lambda | lambda |
scale | ölçek |
and | ve |
a | sonraki |
EN With our livelihoods programs, we aim to enable disaster-affected communities and individuals to access sources of regular income and lead independent lives.
TR Afetten etkilenen birey ve toplulukların kendi ayakları üzerinde durmalarını ve gelir elde edebilecekleri fırsatlara erişebilmelerini hedefliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
communities | toplulukların |
individuals | birey |
income | gelir |
affected | etkilenen |
and | ve |
with | elde |
to | üzerinde |
EN Our teams arrive in disaster-struck locations within 48-hours and conduct regular needs assessments to plan our next step.
TR Afete müdahale ekiplerimizi gerekli ekipmanlarla afet bölgesine 48 saat içinde ulaştırıyor, acil yardım operasyonu süresince ihtiyaç analizlerimizi güncelleyerek bir sonraki adımımızı planlıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
hours | saat |
needs | ihtiyaç |
next | sonraki |
step | adım |
in | içinde |
EN Even though he is working in a short-term employment project, he is not anxious anymore when he wakes up to a brand new day and he says he’s feeling happy; psychologically and financially relieved because he has a job and regular income
TR Kısa süreli bir işte çalışıyor olsa da yeni bir güne uyandığında artık kaygı değil, memnuniyet hissediyor; bir işi ve düzenli bir geliri olduğu için psikolojik ve maddi olarak rahatladığını belirtiyor
inglês | turco |
---|---|
regular | düzenli |
short | kısa |
term | süreli |
and | ve |
in | da |
job | iş |
even | bir |
anymore | artık |
is | olduğu |
has | ne |
new | yeni bir |
EN Compared to regular SSL certificates, it is cheaper and more useful than a certificate for each subdomain
TR Normal SSL sertifikalarla karşılaştırıldığında, her bir alt alan için bir sertifikadan daha ucuz ve daha kullanışlıdır
inglês | turco |
---|---|
regular | normal |
ssl | ssl |
useful | kullanışlı |
subdomain | alt alan |
and | ve |
a | bir |
cheaper | daha ucuz |
EN It provides the same industry standard encryption strength as a regular SSL certificate
TR Normal SSL sertifikası ile aynı endüstri standardı şifreleme gücünü sağlamaktadır
inglês | turco |
---|---|
industry | endüstri |
regular | normal |
ssl | ssl |
certificate | sertifikası |
standard | standardı |
encryption | şifreleme |
the | aynı |
EN These controls include 24/7/365 monitoring and surveillance, on-site security staff and regular ongoing security audits.
TR Bu kontroller 24/7/365 izleme ve gözetim, yerinde güvenlik personeli ve düzenli olarak devam eden güvenlik denetimleri içerir.
inglês | turco |
---|---|
staff | personeli |
regular | düzenli |
ongoing | devam eden |
these | bu |
monitoring | izleme |
security | güvenlik |
and | ve |
on | olarak |
controls | denetimleri |
EN Run regular technical audits to grow search traffic
TR Arama trafiğini geliştirmek için düzenli teknik denetimler gerçekleştirin
inglês | turco |
---|---|
regular | düzenli |
technical | teknik |
search | arama |
traffic | trafiğini |
to | için |
EN A great addition to regular English classes.
TR Buddy İngilizce derslerine çok güzel destek olan bir program.
inglês | turco |
---|---|
great | güzel |
EN All TotalAV? services automatically renew at the then current regular rate using the payment method available on your account
TR Tüm TotalAV? hizmetleri, hesabınızda kayıtlı ödeme yöntemi kullanılarak ilgili tarihte geçerli olan normal fiyat üzerinden otomatik olarak yenilenecektir
inglês | turco |
---|---|
services | hizmetleri |
current | geçerli |
regular | normal |
rate | fiyat |
method | yöntemi |
totalav | totalav |
your account | hesabınızda |
account | hesabı |
payment | ödeme |
on | ilgili |
all | tüm |
using | kullanılarak |
the | olarak |
available | olan |
automatically | otomatik olarak |
EN It does not cover regular wear and tear, including but not limited to, breakage due to abuse, improper usage, water damage or other causes attributable to events outside the manufacturing process
TR Yıpranma ve yırtılma dahil ama bunlarla sınırlı olmamak üzere, kötüye kullanım, yanlış kullanım, su ile zarar verme veya imalat süreci dışındaki olaylara atfedilebilecek diğer sebeplerden dolayı kırılma kapsanmamaktadır
inglês | turco |
---|---|
usage | kullanım |
water | su |
damage | zarar |
other | diğer |
outside | dışındaki |
manufacturing | imalat |
process | süreci |
limited | sınırlı |
including | dahil |
and | ve |
but | ama |
or | veya |
EN However, it is not possible to carry out regular checks of the content of linked websites without specific indications of a breach of the law
TR Bununla birlikte, bağlantılı web sitesinin içeriğinin ihlallere ilişkin somut bir kanıt olmadan düzenli olarak kontrol edilmesi mantıksızdır
inglês | turco |
---|---|
regular | düzenli |
checks | kontrol |
content | içeriğinin |
websites | web |
linked | bağlantılı |
without | olmadan |
to | edilmesi |
of | birlikte |
EN I think about how important an income-generating, regular job is, especially for a single mother
TR Özellikle de yalnız ebeveyn bir kadın için gelir sağlanan bir işin ne çok anlama geldiğini düşünüyorum
inglês | turco |
---|---|
job | iş |
income | gelir |
for | için |
a | bir |
EN I think about how important an income-generating, regular job is, especially for a single mother
TR Özellikle de yalnız ebeveyn bir kadın için gelir sağlanan bir işin ne çok anlama geldiğini düşünüyorum
inglês | turco |
---|---|
job | iş |
income | gelir |
for | için |
a | bir |
EN The community center aims to support to lives of vulnerable groups and will follow a regular activity program five days a week, Monday to Friday.
TR Kırılgan kesimlerin hayatına destek sunulması amaçlanan merkezde çeşitli kurs ve etkinlikler düzenlenecek.
inglês | turco |
---|---|
to | e |
support | destek |
and | ve |
EN The community center aims to support to lives of vulnerable groups and will follow a regular activity program five days a week, Monday to Friday.
TR Kırılgan kesimlerin hayatına destek sunulması amaçlanan merkezde çeşitli kurs ve etkinlikler düzenlenecek.
inglês | turco |
---|---|
to | e |
support | destek |
and | ve |
EN 10.7. Facilitate orderly, safe, regular and responsible migration and mobility of people, including through the implementation of planned and well-managed migration policies
TR 10.7. Planlı ve iyi yönetilen göç politikalarının uygulanmasıyla insanların sistemli, güvenli, düzenli ve sorumlu göçlerinin ve yer değiştirmelerinin kolaylaştırılması
inglês | turco |
---|---|
regular | düzenli |
and | ve |
responsible | sorumlu |
migration | göç |
implementation | uygulanması |
policies | politikalar |
well | iyi |
managed | yönetilen |
safe | güvenli |
of | yer |
people | insanlar |
including | de |
EN For premium members, zero spot trading fees will apply for all trading volume up to $1 million per day and $5 million per month. Any trading volume above these limits will be subject to our regular 0.1% trading fee.
TR Premium üyeler için günde 1 milyon dolara ve ayda 5 milyon dolara kadar olan tüm işlem hacmi için sıfır spot işlem ücreti uygulanacaktır. Bu limitlerin üzerindeki herhangi bir işlem hacmi, normal %0,1 işlem ücretimize tabi olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
premium | premium |
trading | işlem |
volume | hacmi |
million | milyon |
regular | normal |
members | üyeler |
spot | spot |
zero | sıfır |
these | bu |
per day | günde |
and | ve |
fee | ücreti |
all | tüm |
any | herhangi |
will | olacaktır |
EN A lifetime security guard for your Zebra Android mobile devices. Extended security support with regular security patch updates.
TR Zebra Android mobil cihazlar için ömür boyu güvenlik koruması. Düzeli olarak sunulan güvenlik yaması güncellemeleriyle kapsamlı güvenlik desteği.
inglês | turco |
---|---|
zebra | zebra |
devices | cihazlar |
support | desteği |
lifetime | ömür |
security | güvenlik |
android | android |
mobile | mobil |
for | için |
your | olarak |
EN With Fairmont Email Offers you will receive regular updates on special offers and promotions that fit your travel interests. Simply send us some details about you and your personal interests below.
TR Fairmont E-Posta Teklifleriyle seyahat ilgilerinize uyan özel teklif ve promosyonlarla ilgili düzenli güncellemeler alacaksınız. Sadece aşağıda bize siz ve kişisel ilgileriniz hakkında biraz ayrıntı verin.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
regular | düzenli |
updates | güncellemeler |
you will receive | alacaksınız |
posta | |
travel | seyahat |
below | aşağıda |
send | e |
personal | kişisel |
simply | sadece |
about | hakkında |
and | ve |
on | ilgili |
us | bize |
special | teklif |
EN With Fairmont Email Offers you will receive regular updates on special offers and promotions that fit your travel interests. Simply send us some details about you and your personal interests below.
TR Fairmont E-Posta Teklifleriyle seyahat ilgilerinize uyan özel teklif ve promosyonlarla ilgili düzenli güncellemeler alacaksınız. Sadece aşağıda bize siz ve kişisel ilgileriniz hakkında biraz ayrıntı verin.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
regular | düzenli |
updates | güncellemeler |
you will receive | alacaksınız |
posta | |
travel | seyahat |
below | aşağıda |
send | e |
personal | kişisel |
simply | sadece |
about | hakkında |
and | ve |
on | ilgili |
us | bize |
special | teklif |
EN This goes along with our conformity with the GDPR regulations, our effective presence in France as well as a regular monitoring of the integrations of Soundiiz in our partners’ platforms.
TR Bu ayrıca, GDPR düzenlemelerine uygunluğumuz, Fransa'daki etkin varlığımız ve Soundiiz'in, ortaklarımızın platformlarındaki entegrasyonlarının düzenli olarak izlenmesi ile desteklenmektedir.
inglês | turco |
---|---|
gdpr | gdpr |
effective | etkin |
regular | düzenli |
integrations | entegrasyonlar |
platforms | platformlar |
this | bu |
our | ve |
EN One 2-hour USB charge lasts for up to a whopping 365 days of regular use to save you time, energy, and constant charging hassle
TR 2 saatlik bir USB şarjı, size zaman, enerji ve 365 güne kadar düzenli kullanım sağlar.
inglês | turco |
---|---|
usb | usb |
regular | düzenli |
energy | enerji |
hour | saatlik |
use | kullanım |
time | zaman |
and | ve |
a | bir |
to | kadar |
EN Use your regular toothpaste and turn ISSA™ 3 on.
TR Normal diş macununuzu kullanın ve ISSA™ 3'ü çalıştırın.
EN Dampen face and apply your regular face cleanser. For optimal results, we recommend FOREO Micro-Foam Cleanser. Wet LUNA™ 3 and press universal button to turn on your device.
TR Yüzünüzü nemlendirin ve yüz temizleyiciyi uygulayın. En iyi sonuçlar için FOREO Micro-Foam Cleanser'ı öneriyoruz. LUNA™ 3'ü ıslatın ve başlatmak için düğmeye basın.
EN Choose between a range of brush heads satisfying all preferences and needs, from regular to extremely sensitive, yet equally effective.
TR Normal fırçadan, en hassas fırçaya kadar farklı tercihlerinizi ve ihtiyaçlarınızı karşılayan birçok fırça başlığı arasından seçiminizi yapın.
inglês | turco |
---|---|
regular | normal |
sensitive | hassas |
a | bir |
extremely | çok |
range | birçok |
and | ve |
to | yapın |
from | arasından |
needs | ihtiyaç |
of | kadar |
Mostrando 50 de 50 traduções