EN The German state, the German government, the German economy – find out the important facts here
"quality of german" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN The German state, the German government, the German economy – find out the important facts here
TR Alman devleti, Alman hükümeti, Alman ekonomisi… Önemli şeyleri burada bulacaksın.
EN The German state, the German government, the German economy – find out the important facts here
TR Alman devleti, Alman hükümeti, Alman ekonomisi… Önemli şeyleri burada bulacaksın.
EN Within the scope of Quality System Certificates there is a quality management system presents in Üntel according to ISO, IQnet and TSE quality standarts.
TR Kalite ve sistem sertifikaları kapsamında global alanda tanınan, ISO, IQnet, TSE kalite şartlarına uygun bir yönetim sistemi bulunmaktadır
inglês | turco |
---|---|
quality | kalite |
management | yönetim |
iso | iso |
and | ve |
certificates | sertifikaları |
scope | kapsamında |
a | bir |
EN Within the scope of Quality System Certificates there is a quality management system presents in Üntel according to ISO, IQnet and TSE quality standarts.
TR Kalite ve sistem sertifikaları kapsamında global alanda tanınan, ISO, IQnet, TSE kalite şartlarına uygun bir yönetim sistemi bulunmaktadır
inglês | turco |
---|---|
quality | kalite |
management | yönetim |
iso | iso |
and | ve |
certificates | sertifikaları |
scope | kapsamında |
a | bir |
EN The German Federal Ministry of Economic Cooperation and Development is a German public donor for transitional and long-term development programmes
TR Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı, geçici ve uzun dönemli kalkınma programlarını fonlayan bir Alman kamu bağışçısıdır
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
economic | ekonomik |
development | kalkınma |
public | kamu |
ministry | bakanlığı |
long | uzun |
a | bir |
and | ve |
EN The German Federal Ministry of Economic Cooperation and Development is a German public donor for transitional and long-term development programmes
TR Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı, geçici ve uzun dönemli kalkınma programlarını fonlayan bir Alman kamu bağışçısıdır
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
economic | ekonomik |
development | kalkınma |
public | kamu |
ministry | bakanlığı |
long | uzun |
a | bir |
and | ve |
EN Using virtual materials to teach German can be really fun: We present some great German-learning tools for teachers and students.
TR Almancayı sanal malzemelerle öğretmenin keyfi: Öğrenenler ve öğretenlere yönelik heyecan verici Almanca öğrenme araçları.
inglês | turco |
---|---|
virtual | sanal |
learning | öğrenme |
tools | araçları |
and | ve |
EN The LMU Hospital in Munich and the German Center for Infection Research (DZIF) are the German institutions that are taking part.
TR Almanya’dan katılımcı kuruluşlar, Münih’teki LMU Kliniği ve Alman Enfeksiyon Araştırma Merkezi (DZIF).
inglês | turco |
---|---|
center | merkezi |
research | araştırma |
institutions | kuruluşlar |
and | ve |
EN Shortened to VW, Volkswagen is a German automaker founded in 1937 by the German Labour Front, a Nazi labour union, and headquartered in Wolfsburg
TR VW'ye kısaltılmış Volkswagen, 1937'de Nazi işçi sendikası olan Alman İşçi Cephesi tarafından kurulan ve merkezi Wolfsburg'da bulunan bir Alman otomobil üreticisidir
inglês | turco |
---|---|
founded | kurulan |
by | tarafından |
is | bulunan |
and | ve |
EN The German chancellor has promised to supply Ukraine with an ultra-modern German air defence system to support it in its fight against the Russian aggressors.
TR Koalisyon hükümetiyle Hristiyan Birlik partilerinin 100 milyar euroluk özel fon hakkında uzlaşma sağlamalarının ardından, yakında geniş kapsamlı silah ve donanım siparişi verilecek.
inglês | turco |
---|---|
german | ve |
to | hakkında |
the | özel |
EN Eleven German men have already travelled in space. The Female Astronaut initiative aims to send the first German woman into space – in 2021.
TR Avrupa Açık Bilim Bulutu’nda araştırmacılar verilerini güvenli biçimde dosyalayıp sınır aşırı veri değişimi yapabiliyorlar. Bunun nasıl gerçekleştiğini burada açıklıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
the | burada |
to | nasıl |
EN These German language tips will boost your German skills during the coronavirus outbreak. Here you can discover words and expressions surrounding study, work and technology.
TR Korona zamanlarında yeni kelimelerle Almancanızı geliştirin. Öğrenim, çalışma ve teknoloji kelimelerinden örnekler.
inglês | turco |
---|---|
coronavirus | korona |
technology | teknoloji |
work | çalışma |
and | ve |
EN 12. The AHK India has over 5,500 German and Indian members, which makes it the largest German chamber of commerce abroad.
TR 12. Hindistan’daki yurt dışı ticaret odasının Alman ve Hintli üyelerinin sayısı 5.500’ün üzerinde. Bu özelliğiyle buradaki ticaret odası, Almanya’nın en büyük yurt dışı ticaret odası.
inglês | turco |
---|---|
indian | hintli |
commerce | ticaret |
members | üyelerinin |
has | bu |
and | ve |
EN You want to learn German? Languages are more easily memorized through rhythm and melodies. Here we give a few tips for learning German with music.
TR Almanca mı öğrenmek istiyorsunuz? Bir lisanı ritim ve melodiler sayesinde akılda tutmak daha kolay oluyor. İşte size Almancayı müzikle öğrenmeye yönelik tüyolarımız.
inglês | turco |
---|---|
easily | kolay |
EN The LMU Hospital in Munich and the German Center for Infection Research (DZIF) are the German institutions that are taking part.
TR Almanya’dan katılımcı kuruluşlar, Münih’teki LMU Kliniği ve Alman Enfeksiyon Araştırma Merkezi (DZIF).
inglês | turco |
---|---|
center | merkezi |
research | araştırma |
institutions | kuruluşlar |
and | ve |
EN The German capital with its 3.7 million inhabitants is not only the political centre of Germany and the city in which scenes of German history can be found on almost every corner; today Berlin is also one of the most creative cities in the country
TR 3,7 milyon nüfuslu başkent ülkenin siyasi merkezi ve neredeyse her köşesinde Alman tarihinin gözler önüne serildiği bir şehir olmanın ötesinde bir kent
inglês | turco |
---|---|
million | milyon |
political | siyasi |
centre | merkezi |
almost | neredeyse |
country | ülkenin |
city | şehir |
of | her |
and | ve |
can | ne |
EN Using virtual materials to teach German can be really fun: We present some great German-learning tools for teachers and students.
TR Almancayı sanal malzemelerle öğretmenin keyfi: Öğrenenler ve öğretenlere yönelik heyecan verici Almanca öğrenme araçları.
inglês | turco |
---|---|
virtual | sanal |
learning | öğrenme |
tools | araçları |
and | ve |
EN This likewise applies to graduates with either a German university degree, a recognised degree from abroad, or a foreign university qualification that is comparable to a German degree.
TR Aynı şey Alman üniversite diplomasına sahip veya Alman diplomasıyla denkliği kabul edilen veya karşılaştırılabilir nitelikte bir üniversite eğitiminden mezun olanlar için de geçerli.
inglês | turco |
---|---|
applies | geçerli |
university | üniversite |
german | alman |
or | veya |
EN At the German Wine Festival in Neustadt an der Weinstraße, you can witness the crowning of the German Wine Queen.
TR Şarap Yolu üzerindeki Neustadt’ta yapılan Alman Bağbozumu Festivali’nde Alman Şarap Kraliçesi’nin taç giyme merasimine tanık olabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
of the | yolu |
in | üzerindeki |
you can | olabilirsiniz |
EN In his satirical essay The Awful German Language, he playfully describes exactly what many learners of German feel
TR „Korkunç Almanca“ başlıklı mizahi makalesinde bazı Almanca öğrenenlerin kalbinden geçenleri dillendirir
inglês | turco |
---|---|
german | almanca |
EN German language: German words in other languages
TR Almanca: Diğer dillerdeki Almanca sözcükler
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
german | almanca |
EN Why there are more German words than most people might think. Surprising facts about the German language.
TR Dünya Anadil Günü vesilesiyle: Almancada tahmin edilenden çok daha fazla sözcük olması ve Almancaya dair şaşırtıcı olgular üzerine.
inglês | turco |
---|---|
german | ve |
EN In the immigration country USA, more than 45 million people give “German” as their heritage of origin. German is the mother tongue of around 1.4 million of them.
TR Büyük göç ülkesi ABD’de kökenlerini “German” (Alman/Cermen) olarak belirten 45 milyondan fazla insan var. Bunlardan yaklaşık 1,4 milyonu için Almanca anadil.
EN 800,000 people with German roots live in Russia, some of whom still speak German. In the eighteenth century, their ancestors accepted an invitation from Russian Tsarina Catherine the Great, who came from Germany.
TR Rusya’da Alman kökenli olan ve bir kısmı hala Almanca konuşan yaklaşık 800.000 insan yaşıyor. Ataları 18. Yüzyılda Almanya’dan gelen Rus Çariçesi Büyük Katerina’nın daveti üzerine buraya yerleşmişti.
inglês | turco |
---|---|
people | insan |
great | büyük |
live | yaşıyor |
of | üzerine |
in | yaklaşık |
EN 20,000 German Namibians, who speak German as their mother tongue, live in Namibia in southwest Africa
TR Afrika’nın güney batısındaki Namibya’da ana dilleri Almanca olan 20.000 Namibya-Almanı yaşıyor
inglês | turco |
---|---|
mother | ana |
german | alman |
live | yaşıyor |
EN They are descendants of German colonists (the colony of German Southwest Africa existed from 1884 to 1915).
TR Bunların ataları bölgeye yerleşmiş Alman yerleşimcileriydi (Alman-Güney Batı Afrikası sömürge olarak 1884’ten 1915’e kadar varlığını sürdürmüştü).
inglês | turco |
---|---|
to | kadar |
EN In 2013 Katja launched her channel Deutsch für Euch with entertaining videos about German grammar, vocabulary, pronunciation and audio comprehension. Her videos are a fun mixture of English and German.
TR 2013 yılından beri Katja Sizin İçin Almanca kanalında Almanca grameri, kelimeler, telaffuz ve dinlediğini anlamayla ilgili eğlenceli videolar yayınlıyor. Bunun için Almanca ve İngilizce videolardan oluşan bir karışım kullanıyor.
inglês | turco |
---|---|
videos | videolar |
fun | eğlenceli |
about | ilgili |
channel | kanal |
a | bir |
of | in |
with | kullanıyor |
EN The German initiative “Schools: Partners for the Future” supports schoolchildren around the world and helps them become acquainted with German language and culture.
TR Dünyanın 71 ülkesinde Alman okulları var. Bu okullar değerli bir eğitim çalışması yürütüyorlar. 11 yurtdışı okuluna verilen yüksek para mükafatlı ödüller şimdi bunu kanıtlıyor.
inglês | turco |
---|---|
world | dünyanın |
schools | okullar |
and | bu |
for | para |
EN Alhassan was jointly nominated by the Federation of German Employers’ Associations (BDA) and the Federation of German Industry (BDI)
TR Bijîn Hasan, Alman İşverenler Birliği (BDA) ve Alman Sanayicileri Birliği tarafından (BDI) ödüle aday gösterildi
inglês | turco |
---|---|
by | tarafından |
and | ve |
EN For those who define being German in terms of culture, you can definitely become German, but to achieve that you must overcome the high hurdle of cultural assimilation
TR Alman olmayı kültürel düzlemde tanımlayanlara göre sonradan Alman olmak mümkündür ama bunun için çok ciddi bir kültürel asimilasyon sürecinin atlatılması gerekir
inglês | turco |
---|---|
cultural | kültürel |
but | ama |
of | in |
must | gerekir |
EN The Permanent Representation of Germany in Brussels is the link between Germany and EU institutions. As a kind of German Embassy to the EU, it represents German interests at the European level.
TR 1987 – 2017 yılları arasında 651.000’i aşkın Almanya kökenli üniversite öğrencisi, başka bir Avrupa ülkesinde yüksek tahsil deneyimi edinmek amacıyla Erasmus, değişim programından yararlandı.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
european | avrupa |
germany | almanya |
a | bir |
at | de |
EN SunExpress now offers high quality customer service in Turkish, German and English with its new partner CCC, operating out of the SunExpress hub in Izmir.
TR SunExpress, İzmir’de hizmet veren yeni iş ortağı CCC ile Türkçe, Almanca ve İngilizce olmak üzere 3 dilde yüksek kaliteli müşteri hizmeti sunmaya başladı.
inglês | turco |
---|---|
quality | kaliteli |
customer | müşteri |
sunexpress | sunexpress |
partner | ortağı |
high | yüksek |
new | yeni |
turkish | türk |
out | e |
service | hizmet |
and | ve |
EN Professor Truger, German industry traditionally stands for high quality and high standards
TR Sayın Profesör Truger, Alman ekonomisi yüksek kalite ve standart geleneği olan bir ekonomi
inglês | turco |
---|---|
professor | profesör |
high | yüksek |
quality | kalite |
and | ve |
EN The reason was that German knife makers copied English goods and offered them at a cheaper price, but they were of a lesser quality
TR Bunun nedeni İngiliz bıçaklarını taklit edip daha ucuza ama aynı zamanda daha düşük kaliteyle sunan Alman üreticilerdi
inglês | turco |
---|---|
reason | nedeni |
but | ama |
were | daha |
EN Christoph Neuberger is Professor of Communication Science at the Ludwig Maximilian University in Munich. In an interview he talks about the quality of German media, changes in the media and the role of paid content.
TR Christoph Neuberger Münih Ludwig Maximilians Üniversitesinde iletişim bilimleri bölümünde profesör. Kendisiyle Alman medyasının kalitesi, medyada dönüşüm ve ücretli içeriklerin rolü üzerine söyleştik.
inglês | turco |
---|---|
professor | profesör |
science | bilimleri |
munich | münih |
paid | ücretli |
communication | iletişim |
role | rol |
quality | kalitesi |
and | ve |
of | üzerine |
EN Superior quality contentEvidence-based, peer-reviewed content developed by pharmacist editors with expertise in their therapeutic areas ensures superior quality.
TR Üstün kaliteli içeriklerKendi tedavi alanlarında uzman eczacı editörler tarafından geliştirilen kanıt tabanlı, hakem denetimli içerikler üstün bir kalite temin eder.
inglês | turco |
---|---|
developed | geliştirilen |
editors | editörler |
superior | üstün |
based | tabanlı |
quality | kaliteli |
by | tarafından |
EN High-quality - Every article reprint carries the same prestige, authority and quality of the original publication.
TR Yüksek kalitelidir - Her makale tekrar baskısı özgün yayınla aynı prestije, güvenilirliğe ve kaliteye sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
high | yüksek |
original | özgün |
and | ve |
of | her |
the | aynı |
EN Adaptive streaming automatically select a suitable video streaming quality but you can always manually select a video quality
TR Uyarlanabilen Canlı Yayın özelliği ile hızınıza en uygun kalite otomatik olarak seçilir ve mümkün olan en yüksek kalitede kesintisiz izlemeniz sağlanır
inglês | turco |
---|---|
select | seç |
suitable | uygun |
but | olarak |
a | olan |
quality | kalite |
you | ve |
can | mümkün |
automatically | otomatik olarak |
EN During the same period, she played an active role in the foundation of Turkish Quality Association and became one of the first auditors of Quality Award
TR Aynı dönemde Türkiye Kalite Derneği'nin kuruluşunda aktif rol aldı, Kalite Ödülünün ilk denetçilerinden oldu
inglês | turco |
---|---|
period | dönemde |
active | aktif |
role | rol |
quality | kalite |
became | oldu |
first | ilk |
the | aynı |
EN To get the very best quality audio record in a very quiet environment with no background noise, ensure speakers that speak loudly and clearly, ensure speakers that don’t talk over each other, and use high quality microphones.
TR Arka plan gürültüsü olmadan çok sessiz bir ortamda en iyi kalitede ses kaydını elde etmek için, yüksek sesle ve net konuşan hoparlörlerden emin olun, birbiriyle konuşmayan hoparlörlerden emin olun ve yüksek kaliteli mikrofonlar kullanın.
inglês | turco |
---|---|
quiet | sessiz |
background | arka plan |
record | kaydını |
quality | kaliteli |
noise | gürültü |
high | yüksek |
with | olmadan |
get | elde |
a | bir |
best | en |
EN Optimize manufacturing productivity without compromising quality. Reduce downtime, improve lead times, maximize your resources, and deliver high-quality products on time.
TR Kaliteden ödün vermeden imalat verimliliğini optimize edin. Hat duruş süresini azaltın, teslimatı hızlandırın, kaynaklarınızı en üst düzeye çıkarın ve yüksek kaliteli ürünleri zamanında teslim edin.
inglês | turco |
---|---|
deliver | teslim |
productivity | verimliliğini |
on time | zamanında |
products | ürünleri |
high | yüksek |
optimize | optimize |
manufacturing | imalat |
quality | kaliteli |
time | zaman |
and | ve |
resources | kaynaklar |
EN 3.8. Achieve universal health coverage, including financial risk protection, access to quality essential health-care services and access to safe, effective, quality and affordable essential medicines and vaccines for all
TR 3.8. Finansal riskten korunmayı, kaliteli temel sağlık hizmetlerine erişimi ve herkesin güvenli, etkili, kaliteli ve uygun fiyatlı temel ilaçlara ve aşılara erişimini de kapsayan evrensel bir sağlık güvencesi sisteminin oluşturulması
inglês | turco |
---|---|
universal | evrensel |
health | sağlık |
financial | finansal |
access | erişimi |
quality | kaliteli |
essential | temel |
services | hizmetlerine |
effective | etkili |
and | ve |
to | güvenli |
including | de |
EN Assan Hanil has certified its production quality with the ISO 9001-2015, ISO 14001, ISO/IEC 27001-2013, OHSAS 18001, IATF 16949-2016, Ford Q1, Hyundai 4-Star Quality System, and Daimler OSA Category-1 certifications
TR Assan Hanil üretiminin kalitesini ISO 9001-2015, ISO 14001, ISO/IEC 27001-2013, OHSAS 18001, IATF 16949-2016, Ford Q1, Hyundai 4-Star Kalite Sistem ve Daimler OSA Category-1 sertifikalarıyla tescillemiştir
inglês | turco |
---|---|
assan | assan |
iso | iso |
iec | iec |
ford | ford |
hyundai | hyundai |
system | sistem |
and | ve |
quality | kalite |
EN The ZD621 premium printers bring industrial printing quality to a compact desktop printer — offering fast print speeds, excellent print quality, simple manageability, and security.
TR ZD621 premium yazıcılar, gelişmiş endüstriyel baskı kalitesini kompakt bir masaüstü yazıcıya taşıyor; yüksek baskı hızları, mükemmel baskı kalitesi, kolay yönetim ve güvenlik sunuyor.
inglês | turco |
---|---|
printers | yazıcılar |
industrial | endüstriyel |
compact | kompakt |
desktop | masaüstü |
security | güvenlik |
premium | premium |
and | ve |
excellent | mükemmel |
quality | kalitesini |
a | bir |
simple | kolay |
EN Print more cards with outstanding image quality, now with 600 dpi. Zebra’s ZXP Series 9™ enables you to print true edge-to-edge, photo-quality cards at industry-leading speeds.
TR Şimdi 600 dpi olmak üzere olağanüstü görsel kalitesine sahip daha fazla kart yazdırın. Zebra ZXP Series 9™ gerçekten kenardan kenara, fotoğraf kalitesinde kartları sektör lideri hızlarda yazdırmanızı sağlar.
EN Over the past 5 years, we helped millions of customers get broadcast quality videos and animations, logos, graphics, presentations, and professional websites while keeping high quality standards at the core
TR Son 5 yıl içinde milyonlarca müşterinin yayın kalitesinde videolar ve animasyonlar ile logo, grafik, sunum ve profesyonel web siteleri oluşturmasını sağlarken, yüksek kalite standartlarından asla taviz vermedik
inglês | turco |
---|---|
years | yıl |
videos | videolar |
animations | animasyonlar |
logos | logo |
graphics | grafik |
presentations | sunum |
high | yüksek |
quality | kalite |
and | ve |
professional | profesyonel |
websites | siteleri |
standards | standartları |
EN High-quality - Every article reprint carries the same prestige, authority and quality of the original publication.
TR Yüksek kalitelidir - Her makale tekrar baskısı özgün yayınla aynı prestije, güvenilirliğe ve kaliteye sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
high | yüksek |
original | özgün |
and | ve |
of | her |
the | aynı |
EN Superior quality contentEvidence-based, peer-reviewed content developed by pharmacist editors with expertise in their therapeutic areas ensures superior quality.
TR Üstün kaliteli içeriklerKendi tedavi alanlarında uzman eczacı editörler tarafından geliştirilen kanıt tabanlı, hakem denetimli içerikler üstün bir kalite temin eder.
inglês | turco |
---|---|
developed | geliştirilen |
editors | editörler |
superior | üstün |
based | tabanlı |
quality | kaliteli |
by | tarafından |
EN During the same period, she played an active role in the foundation of Turkish Quality Association and became one of the first auditors of Quality Award
TR Aynı dönemde Türkiye Kalite Derneği'nin kuruluşunda aktif rol aldı, Kalite Ödülünün ilk denetçilerinden oldu
inglês | turco |
---|---|
period | dönemde |
active | aktif |
role | rol |
quality | kalite |
became | oldu |
first | ilk |
the | aynı |
EN Adaptive streaming automatically select a suitable video streaming quality but you can always manually select a video quality
TR Uyarlanabilen Canlı Yayın özelliği ile hızınıza en uygun kalite otomatik olarak seçilir ve mümkün olan en yüksek kalitede kesintisiz izlemeniz sağlanır
inglês | turco |
---|---|
select | seç |
suitable | uygun |
but | olarak |
a | olan |
quality | kalite |
you | ve |
can | mümkün |
automatically | otomatik olarak |
Mostrando 50 de 50 traduções