EN A land of newspapers: every day, 327 daily newspapers are published in Germany.
"offices of newspapers" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
newspapers | gazeteler |
EN A land of newspapers: every day, 327 daily newspapers are published in Germany.
TR Gazeteler ülkesi: Almanya’da her gün 327 günlük gazete çıkıyor.
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
daily | günlük |
day | gün |
of | her |
EN Editorial offices of newspapers, broadcasters and research networks make an important contribution with their fact-checks
TR Önemli bir katkıyı, gazetelerin ve radyo televizyon kanallarının yazı kurulları ve ayrıca haberlerin gerçekliğini sınayan araştırma ağları sağlıyor
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
and | ve |
of | bir |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN With statutory decrees, 53 newspapers, 37 radio, 34 TVs, 20 magazines, 6 news agencies and 29 printing houses have been shut down and at least 2,500 journalists have become unemployed.
TR OHAL dönemi boyunca, toplam 179 medya kuruluşu (53 gazete, 34 TV, 37 radyo istasyonu, 20 dergi, 6 haber ajansı ve 29 yayınevi) kapatıldı.
inglês | turco |
---|---|
radio | radyo |
and | ve |
news | haber |
with | boyunca |
EN The amount of revenues distributed to newspapers for ads and announcements is only indicated in the Institution’s activity report, but this report is not shared with the public.
TR Gazetelere ne kadar ilan ve reklam geliri dağıtıldığı sadece kurumun faaliyet raporunda belirtiliyor ama bu rapor da kamuoyuna açıklanmıyor.
inglês | turco |
---|---|
ads | reklam |
activity | faaliyet |
report | rapor |
this | bu |
in | da |
but | ama |
and | ve |
to | kadar |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN Flexo printing, like letterpress printing, is one of the relief printing processes and is used for printing newspapers, books and packaging, particularly for high-quality food packaging.
TR Flekso Baskı, kitap baskısı gibi rölyef baskı yöntemlerinden biri olup gazete, kitap, ambalaj ve özellikle nitelikli gıda ambalajlarının baskısı için kullanılır.
inglês | turco |
---|---|
printing | baskı |
used | kullanılır |
books | kitap |
packaging | ambalaj |
food | gıda |
particularly | özellikle |
the | olup |
and | ve |
for | için |
EN Our clients include corporations, celebrities, sportspeople, political figures, influential or high-net-worth individuals, as well as newspapers, broadcasters and publishers.
TR Moroğlu Arseven’in müvekkil profili çeşitlilik gösterir: Gazeteler, haberciler ve yayıncıların yanı sıra şirketler, ünlüler, sporcular, politik figürler…
inglês | turco |
---|---|
political | politik |
newspapers | gazeteler |
EN Less print versions and more digital newspapers
TR Basılı gazete sayısında azalma, dijital gazete sayısında artış
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
EN An overview with the most important facts about newspapers and media consumption in Germany.
TR Almanya’da gazete ve medya tüketimi konusunda başlıca olgular.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
media | medya |
consumption | tüketimi |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN - Complimentary newspapers and personalized wake-up calls
TR - Ücretsiz gazeteler ve kişiye özel uyandırma çağrıları
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
and | ve |
EN Media world diversity: Once there was only TV, radio and newspapers.
TR Çeşitlilik sunan bir medya dünyası: Eskiden sadece TV, radyo ve gazeteler vardı.
inglês | turco |
---|---|
newspapers | gazeteler |
world | dünyası |
tv | tv |
media | medya |
radio | radyo |
and | ve |
EN Readership of printed newspapers: 56 per cent of the German-speaking population.
TR Basılı gazetelerin ulaştığı okuyucu oranı: Almanca konuşan halkın yüzde 56’sı.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
printed | basılı |
per cent | yüzde |
german | almanca |
EN Readership of printed and digital newspapers: 84.6 per cent of the German-speaking population.
TR Hem basılı hem dijital gazetelerin ulaştığı okuyucu oranı: Almanca konuşan halkın yüzde 84,6’sı.
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
printed | basılı |
per cent | yüzde |
german | almanca |
the | hem |
EN Radio, television and printed newspapers now have an incredible number of competitors, including a great variety of small start-ups
TR Radyo, televizyon ve basılı gazetelere gelen rakiplerin ardı arkası kesilmiyor - bunda sayısız küçük start-up’ın da rolü yüksek
inglês | turco |
---|---|
radio | radyo |
television | televizyon |
number | sayısı |
competitors | rakiplerin |
great | yüksek |
small | küçük |
printed | basılı |
and | ve |
including | da |
EN An overview with the most important facts about newspapers and media consumption in Germany.
TR Almanya’da gazete ve medya tüketimi konusunda başlıca olgular.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
media | medya |
consumption | tüketimi |
EN Above all, public service broadcasters and also the websites of daily newspapers have been registering record-breaking audience and access figures since the pandemic broke out.
TR Özellikle kamusal kaynaklardan desteklenen yayın organları ve aynı zamanda günlük gazetelerin online sayfaları’’, pandeminin ortaya çıkmasından bu yana rekor düzeyde izleyici sayılarına ulaştı.
inglês | turco |
---|---|
public | kamusal |
of | ın |
daily | günlük |
record | rekor |
the | aynı |
and | ve |
been | bu |
EN The Cosmo study conducted by the University of Erfurt shows that especially in times of crisis people in Germany like to use traditionally credible media sources such as daily newspapers and public service broadcasting
TR Erfurt Üniversitesi Cosmo Analizine göre Alman medya kullanıcıları özellikle kriz dönemlerinde günlük gazeteler ve kamu radyo ve televizyonları gibi geleneksel olarak güven uyandıran medya kanallarına yöneliyor
inglês | turco |
---|---|
crisis | kriz |
use | kullan |
traditionally | geleneksel |
daily | günlük |
newspapers | gazeteler |
public | kamu |
especially | özellikle |
media | medya |
by | göre |
the | alman |
as | gibi |
and | ve |
EN The major German newspapers are focusing on the formation of a new government and the entry of the right-wing populist Alternative für Deutschland (AfD) into parliament.
TR Alman Federal Meclis seçimleri neden AGİT tarafından gözlenecek? George Tsereteli cevabını açıklıyor.
inglês | turco |
---|---|
a | a |
of | tarafından |
EN Less print versions and more digital newspapers
TR Basılı gazete sayısında azalma, dijital gazete sayısında artış
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
EN German TV stations and newspapers do have quite a few prominent journalists from immigrant families
TR Alman radyo ve televizyonlarında ve gazetelerinde göçmen ailelerden gelen tanınmış gazetecilere rastlamak da mümkün
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN Many national daily newspapers and public service broadcasters also battle against the spread of fake news
TR Aynı şekilde pek çok ulusal gazete ve kamusal yayın kuruluşu programı da sahte haberlerin yayılmasına karşı verilen mücadelede önemli bir rol üstleniyor
inglês | turco |
---|---|
national | ulusal |
public | kamusal |
fake | sahte |
many | pek |
and | ve |
the | aynı |
EN We understand how these markets operate, have well established and growing offices in Beijing, Shanghai, Shenzhen, Moscow, Chennai, Mumbai and many more, and are well connected to the key stakeholders.
TR Bu pazarların nasıl işlediğini biliyoruz ve Pekin, Şanghay, Shenzhen, Moskova, Chennai, Mumbai ve birçok şehirde kurduğumuz ve geliştirdiğimiz ofislerimizle önemli paydaşlarla bağlantı halindeyiz.
inglês | turco |
---|---|
shenzhen | shenzhen |
moscow | moskova |
key | önemli |
connected | bağlantı |
these | bu |
and | ve |
we understand | biliyoruz |
many | çok |
how | nasıl |
EN Elsevier is a global business with its head office in Amsterdam, The Netherlands and has offices worldwide.
TR Elsevier, merkezi Hollanda'nın Amsterdam şehrinde yer alan ve tüm dünyada ofisleri bulunan global bir şirkettir.
inglês | turco |
---|---|
amsterdam | amsterdam |
elsevier | elsevier |
global | global |
and | ve |
is | bulunan |
a | bir |
in | yer |
EN Wherever your offices are and wherever your business is – in Nizhyn, Shanghai, or Chicago – Ahrefs will help you gain greater visibility.
TR Ofisleriniz ve işletmeniz nerede olursa olsun – Nizhyn, Şanghay veya Chicago’da – Ahrefs daha fazla görünürlük kazanmanıza yardımcı olacaktır.
EN Find one of our worldwide offices
TR Dünya çapındaki ofislerimizi bulun
inglês | turco |
---|---|
find | bulun |
worldwide | çapındaki |
EN Through our case management offices, also known as Support to Life Hubs, we offer the following services:
TR Hayata Destek Noktaları adını verdiğimiz merkezlerimizde sağlanan başlıca hizmetler şunlar:
inglês | turco |
---|---|
we | verdiğimiz |
support | destek |
services | hizmetler |
to life | hayata |
EN Are you collaborating or conducting research with companies that have global offices or customers in different countries?
TR Farklı ülkelerdeki küresel ofisleri veya müşterileri olan şirketlerle işbirliği yapıyor veya araştırma yapıyor musunuz?
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
global | küresel |
customers | müşterileri |
countries | ülkelerdeki |
or | veya |
different | farklı |
EN It provides global support with local offices around the world.
TR Dünya genelindeki yerel ofislerle küresel destek verir.
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
local | yerel |
global | küresel |
world | dünya |
EN With the AT&T Government Trusted Internet managed solution, agencies can modify their existing GSA EIS contract to secure their remote users and branch offices.
TR Bu, güvenlik açısından oldukça kritik bir ifadedir. “5G için hazır” ürün ve teknolojilerin sayısı her geçen gün artıyor. Ancak bu ifade tam olarak ne anlama geliyor? Mobil Servis Sağlayıcıları, kapasite ve performans ?
inglês | turco |
---|---|
can | ne |
and | ve |
EN Our hotels and Global Sales offices are committed to assisting you in any way we can
TR Otellerimiz ve Küresel Satış ofislerimiz ellerinden geldiğince sizlere yardımcı olmaya adanmıştır
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
sales | satış |
and | ve |
EN What tasks are the governmental agencies and offices responsible for in Germany and in Europe? Here you will find links to the state, politics and democracy. And you can also contact public authorities and take advantage of services for the citizens.
TR Acil Hizmete Dönük Sağlık Uzman Grubu (SEEG) pandeminin kontrol altına alınmasında sayısız ülkeye destek oldu.
inglês | turco |
---|---|
services | destek |
in | altına |
EN How the ‘New German Media Professionals’ are campaigning to recruit more media professionals from immigrant families to work in editorial offices.
TR “Yeni Alman Medya Mensupları” medya kuruluşlarında göçmen kökenli çalışanların sayısının artması için çalışıyor.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
media | medya |
german | alman |
EN Control Union Certifications global network of offices allows us to make certification more efficient and cost effective, whilst upholding the same stringent professional auditing and certification procedures.
TR Control Union'ın küresel ofis ağı sertifikasyonu daha verimli ve etkin hale getirmemizi ve bununla beraber aynı sıkı profesyonel denetim ve sertifikasyon prosedürlerini sürdürmemizi sağlar.
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
allows | sağlar |
and | ve |
professional | profesyonel |
network | ağı |
stringent | sıkı |
control | control |
auditing | denetim |
efficient | verimli |
effective | etkin |
certification | sertifikasyon |
the | aynı |
EN Our global network of offices allows us to make certification more efficient and cost effective, whilst upholding the same stringent professional auditing and certification procedures.
TR Küresel ofis ağımız sertifikasyonu daha etkin ve uygun maliyetli yapmamızı ve bununla beraber aynı sıkı profesyonel denetim ve sertifikasyon prosedürlerini sürdürmemizi sağlar.
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
network | ağı |
allows | sağlar |
cost | maliyetli |
professional | profesyonel |
auditing | denetim |
stringent | sıkı |
and | ve |
certification | sertifikasyon |
the | aynı |
effective | etkin |
EN The preschool comprises of 4 classrooms, a kitchen, a storage area, 3 administrative offices, an indoor playground and an outdoor playground.
TR Anaokulu : 4 derslik ,1 mutfak, 1 depo, 3 idari oda, 1 kapalı oyun alanı, 1 açık hava oyun alanından oluşmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
kitchen | mutfak |
administrative | idari |
indoor | kapalı |
a | oyun |
area | alan |
outdoor | açık hava |
EN 22 suites, 3 offices, a clinic, a hairdresser for men and women, and administrative units.
TR 22 Suit oda, 3 adet ofis,1 adet revir, bay-bayan kuaför ve idari birimlerden oluşmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
administrative | idari |
EN 35 companies in Europe, North America, South America and Asia - 54 sales and service offices and 158 agencies highlight the international profile.
TR Avrupa, Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Asya'da 35 şirket, 54 satış ve servis üssü ve 156 temsilcilikle uluslararası varlığımızın altını çizer.
inglês | turco |
---|---|
europe | avrupa |
north | kuzey |
america | amerika |
south | güney |
and | ve |
service | servis |
companies | şirket |
sales | satış |
international | uluslararası |
EN If you’re having issues after connecting to a new Wi-Fi network, keep in mind that universities, libraries, offices, and certain other places often ban Facebook to increase productivity.
TR Yeni bir Wifi ağına bağlandıktan sonra sorun yaşamaya başladıysanız üniversiteler, kütüphaneler, ofisler ve bazı diğer yerlerin üretkenliği artırmak amacıyla Facebook'u genellikle yasakladığını unutmayın.
inglês | turco |
---|---|
issues | sorun |
other | diğer |
often | genellikle |
universities | üniversiteler |
productivity | üretkenliği |
keep in mind | unutmayın |
and | ve |
network | ağı |
to | bazı |
after | sonra |
a | bir |
new | yeni bir |
increase | artırmak |
Mostrando 50 de 50 traduções