EN Post-war peacebuilding and reconciliation, the transition processes of armed groups independent of the state to become political actors, the interaction of state and independent groups in conflict management processes.
"meaningful reconciliation" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
meaningful | anlamlı en |
EN Post-war peacebuilding and reconciliation, the transition processes of armed groups independent of the state to become political actors, the interaction of state and independent groups in conflict management processes.
TR Savaş sonrası barışın inşası ve uzlaşma, devletten bağımsız silahlı grupların politik aktör olma yolunda geçiş süreçleri, devlete bağlı ve devletten bağımsız grupların çatışma yönetim süreçlerindeki etkileşimleri.
inglês | turco |
---|---|
independent | bağımsız |
political | politik |
war | savaş |
transition | geçiş |
conflict | çatışma |
and | ve |
processes | süreçleri |
management | yönetim |
groups | grupları |
of | in |
EN Post-war peacebuilding and reconciliation, the transition processes of armed groups independent of the state to become political actors, the interaction of state and independent groups in conflict management processes.
TR Savaş sonrası barışın inşası ve uzlaşma, devletten bağımsız silahlı grupların politik aktör olma yolunda geçiş süreçleri, devlete bağlı ve devletten bağımsız grupların çatışma yönetim süreçlerindeki etkileşimleri.
inglês | turco |
---|---|
independent | bağımsız |
political | politik |
war | savaş |
transition | geçiş |
conflict | çatışma |
and | ve |
processes | süreçleri |
management | yönetim |
groups | grupları |
of | in |
EN 59-year-old Laschet is considered to be a politician who seeks reconciliation and balance
TR 59 yaşındaki Laschet, uzlaştırıcı ve dengeleyici bir politikacı olarak görülüyor
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
a | bir |
EN For any paper, inclusion as an author is an indication of meaningful contribution to the paper and agreement about its content and publication.
TR Her tür makalede, yazar olarak dahil edilmiş olmak makaleye ve içeriği ile yayınlanmasına önemli bir katkı yapıldığının göstergesidir.
inglês | turco |
---|---|
author | yazar |
content | içeriği |
inclusion | dahil |
and | ve |
to | her |
its | ile |
EN Better content for meaningful use and beyond
TR Anlamlı kullanım ve daha fazlası için daha iyi içerikler
inglês | turco |
---|---|
meaningful | anlamlı |
and | ve |
better | daha iyi |
use | kullanım |
for | için |
EN Tell your brand story in real life by building meaningful experiences for your customers and prospects
TR Mevcut ve potansiyel müşterileriniz için anlamlı deneyimler oluşturarak markanızın hikayesini gerçek hayatta anlatın
inglês | turco |
---|---|
real | gerçek |
life | hayatta |
experiences | deneyimler |
prospects | potansiyel |
meaningful | anlamlı |
your brand | markanızın |
by | oluşturarak |
and | ve |
tell | için |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN If you set the privacy setting of your survey form as “Public”, you can define a meaningful web address for it, such as 'market research for cryptocurrencies'
TR Anket formunuzun gizlilik ayarını 'Herkese Açık' olarak ayarlarsanız, bunun için 'kripto para birimleri için pazar araştırması' gibi anlamlı bir web adresi tanımlayabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
survey | anket |
privacy | gizlilik |
market | pazar |
research | araştırması |
meaningful | anlamlı |
web | web |
address | adresi |
for | için |
a | bir |
EN Create meaningful reports and find out what's working.
TR Anlamlı raporlar oluşturun ve neyin daha iyi çalıştığını öğrenin.
inglês | turco |
---|---|
create | oluşturun |
reports | raporlar |
and | ve |
meaningful | anlamlı |
out | daha |
find out | öğrenin |
EN Create meaningful reports to measure performance and get recommendations to grow your reach, engagement, and sales.
TR Performansı ölçmek için anlamlı raporlar oluşturun ve erişiminizi, etkileşiminizi, hatta satışlarınızı artırmak için neler yapabileceğinizi görün.
inglês | turco |
---|---|
reports | raporlar |
measure | ölçmek |
meaningful | anlamlı |
sales | satış |
create | oluşturun |
to | hatta |
and | ve |
EN Using meaningful categories through icons, colors and titles will make your customer experience stand out
TR Simgeler, renkler ve başlıklar aracılığıyla anlamlı kategoriler kullanmak, müşteri deneyiminizi öne çıkaracaktır
inglês | turco |
---|---|
categories | kategoriler |
icons | simgeler |
colors | renkler |
customer | müşteri |
experience | deneyiminizi |
meaningful | anlamlı |
through | aracılığıyla |
using | kullanmak |
and | ve |
out | ne |
EN Set segments to group users and deliver meaningful messages at scale
TR Kullanıcıları gruplamak ve geniş ölçekte anlamlı mesajlar iletmek için segmentler ayarlayın
inglês | turco |
---|---|
set | ayarlayın |
messages | mesajlar |
at scale | ölçekte |
meaningful | anlamlı |
and | ve |
to | için |
users | kullanıcıları |
EN structured and meaningful tour plans
TR yapılandırılmış ve anlamlı tur planları
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
structured | yapılandırılmış |
meaningful | anlamlı |
plans | planları |
EN Dear users, Phemex believes in a blockchain-empowered future that brings richer, more meaningful lives for all. In this new financial paradigm, every individual can access infinite possibilities fr……
TR Sevgili kullanıcılar, Phemex, herkese daha zengin ve daha anlamlı yaşamlar getiren, blok zinciriyle güçlendirilmiş bir geleceğe inanıyor. Bu yeni finansal paradigmada, her birey aynı baş……
EN The SmartLens Appliance Server correlates volumes of raw RFID data to provide meaningful events
TR SmartLens Cihaz Sunucusu ham RFID verilerini anlamlı etkinlikler elde edecek şekilde ilişkilendirir
inglês | turco |
---|---|
smartlens | smartlens |
server | sunucusu |
raw | ham |
rfid | rfid |
data | verilerini |
events | etkinlikler |
meaningful | anlamlı |
provide | elde |
the | şekilde |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN Better content for meaningful use and beyond
TR Anlamlı kullanım ve daha fazlası için daha iyi içerikler
inglês | turco |
---|---|
meaningful | anlamlı |
and | ve |
better | daha iyi |
use | kullanım |
for | için |
EN We will continue to work closely with AWS to accelerate our decision making, and reduce IT costs as well as gain meaningful insights, thereby creating differentiated customer value.
TR Anlamlı öngörüler elde ederek farklı bir müşteri değeri oluşturmanın yanı sıra karar verme sürecimizi hızlandırmak ve BT maliyetlerini azaltmak için AWS ile yakından çalışmaya devam edeceğiz.
inglês | turco |
---|---|
closely | yakından |
decision | karar |
reduce | azaltmak |
costs | maliyetlerini |
customer | müşteri |
meaningful | anlamlı |
work | çalışmaya |
aws | aws |
continue | devam |
and | ve |
value | değeri |
to | için |
it | bt |
accelerate | hızlandırmak |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN From personalized well-being journeys to local movement culture, Fairmont Fit delivers meaningful destination contact—wherever you are.
TR Kişiselleştirilmiş sağlık yolculuklarından yerel hareket kültürüne kadar, Fairmont Fit kullanışlı destinasyon irtibat bilgileri sunar -nerede olursanız olun.
inglês | turco |
---|---|
personalized | kişiselleştirilmiş |
well-being | sağlık |
local | yerel |
movement | hareket |
culture | kültürüne |
fairmont | fairmont |
destination | destinasyon |
contact | irtibat |
delivers | sunar |
fit | fit |
to | kadar |
you | olun |
EN “The main thing which makes this company unique is that they help to make your videos inspiring, influential, motivational, encouraging, meaningful and valuable.”
TR “Bu şirketi benzersiz kılan en önemli şey; ilham verem, etkileyici, motive edici, cesaretlendirici, anlamlı ve değerli videolar elde etmenize yardımcı olması.”
EN structured and meaningful tour plans
TR yapılandırılmış ve anlamlı tur planları
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
structured | yapılandırılmış |
meaningful | anlamlı |
plans | planları |
EN Although Karsch mulls over how meaningful the Olympic Games are in the face of the coronavirus pandemic, she says: “I believe there’ll be an Olympic spirit
TR Karsch, korona pandemisi koşullarında Olimpiyatların ne kadar faydalı olduğunu konusunda tereddütleri olsa da şunu söylüyor: “Orada bir olimpiyat ruhu olacağını düşünüyorum
EN "Glad to be able to do something meaningful"
TR „Bir görevi olmaktan mutlu“
EN 2. Future-oriented and meaningful
TR 2. Geleceğe odaklı ve anlamlı
inglês | turco |
---|---|
future | geleceğe |
meaningful | anlamlı |
and | ve |
EN If you already have several years of work experience, meaningful employer references or testimonials are expected.
TR Birkaç yıllık mesleki deneyiminiz varsa, buna ilişkin sağlam içerikli bonservisler beklenir.
inglês | turco |
---|---|
if | varsa |
years | yıllık |
of | buna |
you | birkaç |
EN What do you find particularly difficult? The strict visitor rules are meaningful, but they are very burdensome
TR Günlük hayatta özel ölçüde zor bulduğunuz şey nedir? Katı ziyaretçi kuralları mantıklı, ama çok sıkıntı verici
inglês | turco |
---|---|
difficult | zor |
strict | sıkı |
visitor | ziyaretçi |
but | ama |
what | nedir |
rules | kuralları |
the | özel |
EN We asked our co-workers to take part in this meaningful act, and to donate animal food for our friends living in the streets.
TR Çalışanlarımızdan, bu anlamlı hareketin parçası olmalarını istedik ve sokaktaki dostlarımızı besleyen gönüllü hayvan sever bağışçılarımızdan mama topladık.
inglês | turco |
---|---|
animal | hayvan |
meaningful | anlamlı |
part | parçası |
this | bu |
and | ve |
EN Tell your brand story in real life by building meaningful experiences for your customers and prospects
TR Mevcut ve potansiyel müşterileriniz için anlamlı deneyimler oluşturarak markanızın hikayesini gerçek hayatta anlatın
inglês | turco |
---|---|
real | gerçek |
life | hayatta |
experiences | deneyimler |
prospects | potansiyel |
meaningful | anlamlı |
your brand | markanızın |
by | oluşturarak |
and | ve |
tell | için |
EN Computer Vision: This AI technology enables computers and systems to derive meaningful information from digital images, videos and other visual inputs, and based on those inputs, it can take action
TR Bilgisayar Görüşü: Bu yapay zeka teknolojisi, bilgisayar ve sistemlerin dijital görüntülerden, videolardan ve diğer görsel girdilerden anlamlı bilgiler elde etmesine olanak sağlıyor ve bu girdilere dayalı olarak eyleme geçebiliyor
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
other | diğer |
meaningful | anlamlı |
technology | teknolojisi |
digital | dijital |
visual | görsel |
computer | bilgisayar |
and | ve |
this | bu |
to | etmesine |
on | olarak |
images | görüntü |
based | dayalı |
EN The Right to Effective and Meaningful Participation in Political Decision-Making Processes and Mechanisms Information Booklet
TR Politik Karar Verme Süreçlerine Etkili ve Anlamlı Katılım Hakkı ve Mekanizmalar Bilgi Kitapçığı
inglês | turco |
---|---|
effective | etkili |
and | ve |
participation | katılım |
political | politik |
meaningful | anlamlı |
right | hakkı |
information | bilgi |
decision-making | karar |
EN The Right to Effective and Meaningful Participation in Political Decision-Making Processes and Mechanisms Information Booklet is Published
TR Politik Karar Verme Süreçlerine Etkili ve Anlamlı Katılım Hakkı ve Mekanizmalar Bilgi Kitapçığı Yayında
inglês | turco |
---|---|
effective | etkili |
and | ve |
participation | katılım |
political | politik |
meaningful | anlamlı |
right | hakkı |
information | bilgi |
decision-making | karar |
EN The information booklet The Right to Effective and Meaningful Participation in Political Decision-…
TR Avrupa Birliği tarafından desteklenen Katılım Hakkı Projesi kapsamında hazırladığımız Politik Karar…
EN Our Future Talent Programme creates meaningful opportunities for the next generation to build employability skills
TR Geleceğin Yeteneği Programımız, istihdam edilebilirlik becerilerini geliştirebilmeleri amacıyla gelecek nesiller için anlamlı fırsatlar yaratır
inglês | turco |
---|---|
opportunities | fırsatlar |
meaningful | anlamlı |
future | gelecek |
EN 9. Have you ever isolated yourself with your streaming behavior instead of maintaining or forming meaningful personal relationships?
TR 9. Anlamlı kişisel ilişkiler kurmak veya sürdürmek yerine kendinizi akış davranışınızla hiç izole ettiniz mi?
inglês | turco |
---|---|
yourself | kendinizi |
behavior | davranışı |
relationships | ilişkiler |
meaningful | anlamlı |
streaming | akış |
ever | hiç |
or | veya |
personal | kişisel |
of | yerine |
EN If you set the privacy setting of your survey form as “Public”, you can define a meaningful web address for it, such as 'market research for cryptocurrencies'
TR Anket formunuzun gizlilik ayarını 'Herkese Açık' olarak ayarlarsanız, bunun için 'kripto para birimleri için pazar araştırması' gibi anlamlı bir web adresi tanımlayabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
survey | anket |
privacy | gizlilik |
market | pazar |
research | araştırması |
meaningful | anlamlı |
web | web |
address | adresi |
for | için |
a | bir |
EN Set segments to group users and deliver meaningful messages at scale
TR Kullanıcıları gruplamak ve geniş ölçekte anlamlı mesajlar iletmek için segmentler ayarlayın
inglês | turco |
---|---|
set | ayarlayın |
messages | mesajlar |
at scale | ölçekte |
meaningful | anlamlı |
and | ve |
to | için |
users | kullanıcıları |
EN As one of Mexico’s leading law firms, Santamarina + Steta takes pride in delivering meaningful client services through...
TR Hassan Allam Holding, çalışanlarının yerel ve uluslararası iletişim deneyimini Zoom'un bulut telefonuyla geliştirdi.
inglês | turco |
---|---|
one | ve |
of | nın |
EN Each of our programs is designed to have a meaningful, measurable impact on the issues that matter most to our stakeholders and to inspire our employees to do their best work.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
inglês | turco |
---|---|
impact | etki |
meaningful | anlamlı |
measurable | ölçülebilir |
programs | programları |
and | ve |
EN You’re three steps away from your next great idea. Gain meaningful feedback starting at $1 USD per response.
TR Sıradaki harika fikrinize üç adımda ulaşabilirsiniz. Yanıt başına 1 ABD dolarından başlayan fiyatlarla anlamlı geri bildirimler alın.
inglês | turco |
---|---|
usd | abd doları |
response | yanıt |
meaningful | anlamlı |
feedback | geri |
per | başına |
great | harika |
Mostrando 50 de 50 traduções