EN View snapshots of top 100 pages in the search engine results page. Compare how your ranked pages perform in relation to competitors’ pages.
"maximum two pages" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN View snapshots of top 100 pages in the search engine results page. Compare how your ranked pages perform in relation to competitors’ pages.
TR Arama motorlarının sonuç safalarında bulunan ilk 100 sayfanın anlık görüntülerini görüntüleyin. Sayfalarınızın, rakiplerin sayfalarına göre nasıl performans gösterdiğini karşılaştırın.
inglês | turco |
---|---|
view | görüntüleyin |
compare | karşılaştırın |
perform | performans |
competitors | rakiplerin |
results | sonuç |
in | ilk |
search | arama |
pages | sayfalar |
how | nasıl |
EN View snapshots of top 100 pages in the search engine results page. Compare how your ranked pages perform in relation to competitors’ pages.
TR Arama motorlarının sonuç safalarında bulunan ilk 100 sayfanın anlık görüntülerini görüntüleyin. Sayfalarınızın, rakiplerin sayfalarına göre nasıl performans gösterdiğini karşılaştırın.
inglês | turco |
---|---|
view | görüntüleyin |
compare | karşılaştırın |
perform | performans |
competitors | rakiplerin |
results | sonuç |
in | ilk |
search | arama |
pages | sayfalar |
how | nasıl |
EN Unlike the maximum size of a block which is fixed, the maximum number of transactions which can be included in a block varies, because not all transactions have the same size.
TR Bir bloğun maksimum boyutu sabit olmasına rağmen, bloğa dahil edilebilecek maksimum işlem sayısı değişkendir, çünkü her işlemin boyutu aynı değildir.
inglês | turco |
---|---|
maximum | maksimum |
size | boyutu |
fixed | sabit |
transactions | işlem |
included | dahil |
because | çünkü |
the | aynı |
not | değildir |
same | bir |
of | her |
EN Unlike the maximum size of a block which is fixed, the maximum number of transactions which can be included in a block varies, because not all transactions have the same size.
TR Bir bloğun maksimum boyutu sabit olmasına rağmen, bloğa dahil edilebilecek maksimum işlem sayısı değişkendir, çünkü her işlemin boyutu aynı değildir.
inglês | turco |
---|---|
maximum | maksimum |
size | boyutu |
fixed | sabit |
transactions | işlem |
included | dahil |
because | çünkü |
the | aynı |
not | değildir |
same | bir |
of | her |
EN Two 14cm LED fans built in the middle of Massive 142 for maximum speed up to 1100 RPM, enabling laptop to produce cold air and create the best cooling performance.
TR 1100 RPM'ye kadar maksimum hız için Massive 14²'nin ortasına yerleştirilmiş, dizüstü bilgisayarın soğuk hava üretmesini ve en iyi soğutma performansını oluşturmasını sağlayan iki adet 14cm LED fan.
inglês | turco |
---|---|
led | led |
speed | hız |
cold | soğuk |
air | hava |
cooling | soğutma |
massive | massive |
maximum | maksimum |
and | ve |
laptop | dizüstü |
of | in |
best | en |
performance | performans |
the | nin |
two | iki |
EN The checker analyzes your website’s landing pages and suggests already high-ranking pages you can optimize for particular keywords.
TR Denetleyici, websitenizin varış sayfalarını analiz eder ve belirli anahtar kelimeler için optimize edebileceğin halihazırda yüksek sıraya sahip sayfaları önerir.
inglês | turco |
---|---|
optimize | optimize |
particular | belirli |
high | yüksek |
pages | sayfalarını |
keywords | anahtar |
for | için |
and | ve |
the | kelimeler |
EN You can also monitor the pages that started or stopped performing for a particular query, be it the pages of your website or the ones of your competitor.
TR Ayrıca, isterse sizin website sayfanız olsun isterse rakibinizin, belirli bir sorgu için çalışmayı durduran veya başlatan sayfaları izleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
query | sorgu |
website | website |
pages | sayfaları |
ones | bir |
also | ayrıca |
for | için |
or | veya |
of | in |
EN This stands for Search Engine Results Pages. They're the pages that Google and other search engines show in response to a user’s search query.
TR Bu, Arama Motoru Sonuç Sayfaları demektir. Bunlar, bir kullanıcının arama sorgusuna yanıt olarak Google ve diğer arama motorlarının gösterdiği sayfalardır.
inglês | turco |
---|---|
engine | motoru |
other | diğer |
results | sonuç |
pages | sayfaları |
and | ve |
users | kullanıcı |
this | bu |
response | yanıt |
a | bir |
search | arama |
engines | motorları |
EN The "Pages" section lets you quickly find out which pages on a target website have the most backlinks and social shares.
TR "Sayfalar" bölümü, bir hedef web sitesindeki hangi sayfaların en çok backlink ve sosyal paylaşıma sahip olduğunu hızlı bir şekilde öğrenmenizi sağlar.
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
target | hedef |
social | sosyal |
website | web |
most | en |
and | ve |
the | şekilde |
section | bölüm |
a | bir |
pages | sayfalar |
EN Get a quick look at the SEO metrics and ranking history of the top-ranking pages. Assess the SERPs and understand why these pages rank as they do.
TR En iyi sıralanan sayfaların SEO ölçümlerine ve sıralama geçmişlerine hızlı bir şekilde göz atın. SERP’leri değerlendirin ve bu sayfaların neden bu şekilde sıralandığını anlayın.
inglês | turco |
---|---|
seo | seo |
at | de |
top | iyi |
quick | hızlı |
these | bu |
and | ve |
the | şekilde |
a | bir |
rank | sıralama |
why | neden |
pages | sayfalar |
EN Get tips on which pages improve the first to get more organic traffic and sales. Get email alerts when something dangerous happens with a website or valuable pages.
TR Daha fazla organik trafik ve satış elde etmek için ilk önce hangi sayfaların iyileştirileceğine ilişkin ipuçları alın. Web sitesinde veya önemli sayfalardan birinde tehlikeli bir şey olduğunda e-posta uyarıları alın.
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
traffic | trafik |
dangerous | tehlikeli |
sales | satış |
tips | ipuçları |
website | web |
when | olduğunda |
posta | |
and | ve |
something | bir şey |
first | ilk |
or | veya |
pages | sayfalar |
EN Detect new and deleted pages, get email alerts when your website is down or important pages become non indexable.
TR Yeni ve silinmiş sayfaları tespit edin, web siteniz kapandığında veya önemli sayfalar dizine eklenemediği zamanlarda e-posta uyarıları alın.
inglês | turco |
---|---|
detect | tespit |
new | yeni |
your website | siteniz |
important | önemli |
pages | sayfaları |
website | web |
posta | |
or | veya |
and | ve |
EN Some web pages are more valuable than others. Start from improving pages which bring the most of traffic and sales.
TR Çoğu web sitesinde, bazı sayfalar diğerlerinden daha değerlidir. Trafik ve satıştan en iyi şekilde yararlanan sayfaların geliştirilmesinden başlayın.
inglês | turco |
---|---|
start | başlayın |
of | ın |
traffic | trafik |
sales | satış |
most | en |
web | web |
some | bazı |
and | ve |
the | şekilde |
more | daha |
pages | sayfalar |
EN RADAAR lets you connect Facebook (pages), Instagram (business accounts), Twitter, and LinkedIn (company pages) with its engagement features
TR RADAAR'ın görüşmeler özelliği ile Facebook (Sayfa), Instagram (İşletme Hesabı), Twitter ve LinkedIn (Şirket Sayfası) üzerinden gelen tüm mesajları kolaylıkla yönetebilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
features | özelliği |
pages | sayfa |
and | ve |
EN With RADAAR, you can create a post and schedule it to be published on Facebook (pages), Instagram (business accounts), Twitter, and LinkedIn (company pages) for now. Soon you'll be able to schedule posts on Pinterest, YouTube, and Vimeo. Learn more.
TR RADAAR ile içeriklerinizi şimdilik yalnızca Facebook (Sayfa), Instagram (İşletme Hesabı), Twitter ve LinkedIn'de (Şirket Sayfası) yayınlayabilirsiniz. Yakında Pinterest, YouTube ve Vimeo'da da içerik yayınlayabileceksiniz. Dafa fazla bilgi.
inglês | turco |
---|---|
soon | yakında |
youtube | youtube |
pages | sayfa |
more | fazla |
with | ile |
EN Set up rules to find all pages and errors or vice versa; exclude specific pages, categories, and checks from audit.
TR Tüm sayfaları ve hataları bulmak için kurallar ayarlayın veya belirli sayfaları, kategorileri ve kontrolleri denetimden hariç tutun.
inglês | turco |
---|---|
rules | kurallar |
categories | kategorileri |
pages | sayfaları |
and | ve |
or | veya |
set | ayarlayın |
all | tüm |
errors | hataları |
EN The answer to your question may be found in the following pages. You can find change/cancel&refund rules, baggage allowance, seat charges and many other information about services from the relevant pages of our website.
TR Aradığın sorunun cevabı aşağıdaki sayfalarda olabilir. Değişiklik/iade kuralları, bagaj hakkı, koltuk ücretleri ve hizmetlerle ilgili diğer birçok bilgiye web sitemizin ilgili sayfalarından ulaşabilirsin.
inglês | turco |
---|---|
change | değişiklik |
baggage | bagaj |
seat | koltuk |
information | bilgiye |
services | hizmetlerle |
answer | cevabı |
other | diğer |
website | web |
the | aşağıdaki |
about | ilgili |
many | çok |
be | olabilir |
and | ve |
following | bir |
pages | sayfalar |
rules | kuralları |
EN How to write a best About Us pages? A simple & clear mission statement of your company is a part of effective content marketing that distinguishes efficient and great About Us pages
TR En iyi Hakkımızda sayfası nasıl yazılır? Şirketinizin basit ve net bir misyon ifadesi, verimli ve harika Hakkımızda sayfalarını ayıran etkili içerik pazarlamasının bir parçasıdır
inglês | turco |
---|---|
clear | net |
part | parçası |
content | içerik |
simple | basit |
pages | sayfalarını |
effective | etkili |
great | harika |
efficient | verimli |
a | bir |
and | ve |
best | en |
how | nasıl |
EN The multi and one-page Slider Website Templates, may be based on a responsive bootstrap HTML template, equip web pages and landing pages with a modern carousel image showcase
TR Çok ve tek sayfalık Slider Web Sitesi Şablonları, duyarlı bir önyükleme HTML şablonuna dayalı olabilir, web sayfalarını ve açılış sayfalarını modern bir dönen resim vitrini ile donatabilir
inglês | turco |
---|---|
html | html |
modern | modern |
image | resim |
responsive | duyarlı |
bootstrap | önyükleme |
and | ve |
pages | sayfalarını |
be | olabilir |
based | dayalı |
with | ile |
EN The answer to your question may be found in the following pages. You can find change/cancel&refund rules, baggage allowance, seat charges and many other information about services from the relevant pages of our website.
TR Aradığın sorunun cevabı aşağıdaki sayfalarda olabilir. Değişiklik/iade kuralları, bagaj hakkı, koltuk ücretleri ve hizmetlerle ilgili diğer birçok bilgiye web sitemizin ilgili sayfalarından ulaşabilirsin.
inglês | turco |
---|---|
change | değişiklik |
baggage | bagaj |
seat | koltuk |
information | bilgiye |
services | hizmetlerle |
answer | cevabı |
other | diğer |
website | web |
the | aşağıdaki |
about | ilgili |
many | çok |
be | olabilir |
and | ve |
following | bir |
pages | sayfalar |
rules | kuralları |
EN Set up rules to find all pages and errors or vice versa; exclude specific pages, categories, and checks from audit.
TR Tüm sayfaları ve hataları bulmak için kurallar ayarlayın veya belirli sayfaları, kategorileri ve kontrolleri denetimden hariç tutun.
inglês | turco |
---|---|
rules | kurallar |
categories | kategorileri |
pages | sayfaları |
and | ve |
or | veya |
set | ayarlayın |
all | tüm |
errors | hataları |
EN Get tips on which pages improve the first to get more organic traffic and sales. Get email alerts when something dangerous happens with a website or valuable pages.
TR Daha fazla organik trafik ve satış elde etmek için ilk önce hangi sayfaların iyileştirileceğine ilişkin ipuçları alın. Web sitesinde veya önemli sayfalardan birinde tehlikeli bir şey olduğunda e-posta uyarıları alın.
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
traffic | trafik |
dangerous | tehlikeli |
sales | satış |
tips | ipuçları |
website | web |
when | olduğunda |
posta | |
and | ve |
something | bir şey |
first | ilk |
or | veya |
pages | sayfalar |
EN Detect new and deleted pages, get email alerts when your website is down or important pages become non indexable.
TR Yeni ve silinmiş sayfaları tespit edin, web siteniz kapandığında veya önemli sayfalar dizine eklenemediği zamanlarda e-posta uyarıları alın.
inglês | turco |
---|---|
detect | tespit |
new | yeni |
your website | siteniz |
important | önemli |
pages | sayfaları |
website | web |
posta | |
or | veya |
and | ve |
EN Will you take your time to search through pages upon pages of results? Odds are that you’ll end up picking one of the results on the first page because they seem more reputable
TR Sayfalarca sonuç arasında arama yapmak için zaman ayırır mısınız? Muhtemelen ilk sayfadaki sonuçlardan birini seçeceksiniz çünkü daha saygın görünüyorlar
inglês | turco |
---|---|
time | zaman |
search | arama |
results | sonuç |
of | in |
first | ilk |
because | için |
the | arasında |
EN You'll be able to implement these keywords on your new blog posts, optimize existing pages with low-competition keywords, add new web pages, and make your site more relevant for new users.
TR Bu anahtar kelimeleri yeni blog yazılarınıza uygulayabilir, mevcut sayfaları rekabeti düşük anahtar kelimelerle optimize edebilir, yeni web sayfaları ekleyebilir ve sitenizi yeni kullanıcılar için daha alakalı hale getirebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
blog | blog |
competition | rekabeti |
low | düşük |
your site | sitenizi |
keywords | anahtar |
new | yeni |
pages | sayfaları |
add | ekleyebilir |
these | bu |
optimize | optimize |
web | web |
relevant | alakalı |
be | edebilir |
existing | mevcut |
and | ve |
users | kullanıcılar |
EN Made it so the social shares columns only display on pages and posts admin pages.
TR Bunu yaptığınızda, sosyal paylaşım sütunları sadece sayfalarda görüntülenir ve yönetici sayfalarını yayınlar.
inglês | turco |
---|---|
admin | yönetici |
social | sosyal |
pages | sayfalarını |
and | ve |
EN Made it so the social shares columns only display on pages and posts admin pages.
TR Bunu yaptığınızda, sosyal paylaşım sütunları sadece sayfalarda görüntülenir ve yönetici sayfalarını yayınlar.
inglês | turco |
---|---|
admin | yönetici |
social | sosyal |
pages | sayfalarını |
and | ve |
EN Their second studio album, Volume Two, was released March 23, 2010, just over two years since the release of Volume One
TR Bu albümde Rachel Blumberg (davulda), Mike Mogis (mandolin, gitar), ve Mike Coykendall (bass, gitar) gruba eşlik ettiler
inglês | turco |
---|---|
their | ve |
over | e |
EN Large milf stuffed in the park of a castle part two of two
TR Sevimli güzellik boğazda cum alır ve emme gelir.
EN Renderforest works fine with most browsers.The two we'd recommend are Google Chrome and Safari. But if you use Mozilla or Internet Explorer, don't worry -- Renderforest is fully compatible with these two.
TR Renderforest birçok tarayıcı ile çalışıyor. Google Chrome ve Safari'yi öneriyoruz. Ancak Mozilla ya da Internet Explorer kullanıcısı iseniz sorun yok. Renderforest, bu iki tarayıcı ile de tamamen uyumlu.
inglês | turco |
---|---|
renderforest | renderforest |
internet | internet |
explorer | explorer |
fully | tamamen |
browsers | tarayıcı |
works | çalışıyor |
chrome | chrome |
most | çok |
these | bu |
and | ve |
but | bir |
use | kullan |
compatible | uyumlu |
the | ancak |
with | ile |
two | iki |
EN Its modular design is also reflected in its two wheelbases (2.92 m and 3.27 m) and two rear overhangs (0.80 m and 1.15 m), which are combined in three lengths.
TR Modüler tasarımı, iki tekerlek direğine (2.92 m ve 3.27 m) ve iki arka çıkıntıya (0,80 m ve 1,15 m) yansır.
inglês | turco |
---|---|
modular | modüler |
m | m |
rear | arka |
design | tasarım |
and | ve |
its | ya |
two | iki |
EN Description: View Wife teasing after two weeks in chastity and big o denial hd as completely free. BDSM porn xxx Wife teasing after two weeks in chastity and big o denial video.
TR Açıklama: Karısı alay sonra iki hafta içinde chastity ve Büyük o inkar hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Karısı alay sonra iki hafta içinde chastity ve Büyük o inkar video.
inglês | turco |
---|---|
description | açıklama |
weeks | hafta |
big | büyük |
hd | hd |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
free | ücretsiz |
video | video |
and | ve |
in | içinde |
after | sonra |
two | iki |
as | olarak |
view | görüntüle |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN We have scheduled a system maintenance and upgrade for Monday, November 8th that will last for two hours from 2:00 AM to 4:00 AM UTC. During these two hours, spot trading pairs of BTC/USDT, ETH/USD……
TR Sayın Phemex kullanıcıları, geçtiğimiz günlerde USD marjlı yeni bir BTCUSD vadeli işlem sözleşmesi başlattığımızı biliyor muydunuz? Şimdiyse, bu doğrusal BTCUSD vadeli işlem sözle……
EN Authorized staff must pass two-factor authentication a minimum of two times to access data center floors
TR Yetkili personelin veri merkezi katlarına erişmek için iki öğeli kimlik doğrulamasından en az iki kere geçmesi gerekir
inglês | turco |
---|---|
authorized | yetkili |
must | gerekir |
authentication | kimlik |
minimum | en az |
data | veri |
center | merkezi |
to | için |
of | in |
to access | erişmek |
two | iki |
EN Its modular design is also reflected in its two wheelbases (2.92 m and 3.27 m) and two rear overhangs (0.80 m and 1.15 m), which are combined in three lengths.
TR Modüler tasarımı, iki tekerlek direğine (2.92 m ve 3.27 m) ve iki arka çıkıntıya (0,80 m ve 1,15 m) yansır.
inglês | turco |
---|---|
modular | modüler |
m | m |
rear | arka |
design | tasarım |
and | ve |
its | ya |
two | iki |
EN Its modular design is also reflected in its two wheelbases (2.92 m and 3.27 m) and two rear overhangs (0.80 m and 1.15 m), which are combined in three lengths.
TR Modüler tasarımı, iki tekerlek direğine (2.92 m ve 3.27 m) ve iki arka çıkıntıya (0,80 m ve 1,15 m) yansır.
inglês | turco |
---|---|
modular | modüler |
m | m |
rear | arka |
design | tasarım |
and | ve |
its | ya |
two | iki |
EN New members must publish a Sustainable Energy and Climate Action Plan within two years and a progress report every two years after that.
TR Yeni üyelerin iki yıl içerisinde sürdürülebilir enerji ve iklim değişikliğine uyum için bir eylem planı sunması ve her iki yılda bir ilerleme raporu vermesi gerekiyor.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
must | gerekiyor |
sustainable | sürdürülebilir |
energy | enerji |
climate | iklim |
action | eylem |
report | raporu |
and | ve |
plan | planı |
two | iki |
years | bir |
progress | ilerleme |
EN Their second studio album, Volume Two, was released March 23, 2010, just over two years since the release of Volume One
TR Bu albümde Rachel Blumberg (davulda), Mike Mogis (mandolin, gitar), ve Mike Coykendall (bass, gitar) gruba eşlik ettiler
inglês | turco |
---|---|
their | ve |
over | e |
EN As regards the content of your message or request to Tetra Pak, we keep it for two years. After two years, we anonymize the content and we keep it in an anonymized way for statistics purposes.
TR Tetra Pak'a gönderdiğiniz mesajınızın veya talebinizin içeriği söz konusuysa, saklama süresi iki yıldır. İki yılın sonunda içeriği anonim hale getiririz ve istatistiki amaçlar için anonimleştirilmiş olarak tutarız.
inglês | turco |
---|---|
content | içeriği |
tetra | tetra |
message | mesaj |
years | yıl |
of | in |
or | veya |
and | ve |
EN Renderforest works fine with most browsers.The two we'd recommend are Google Chrome and Safari. But if you use Mozilla or Internet Explorer, don't worry -- Renderforest is fully compatible with these two.
TR Renderforest birçok tarayıcı ile çalışıyor. Google Chrome ve Safari'yi öneriyoruz. Ancak Mozilla ya da Internet Explorer kullanıcısı iseniz sorun yok. Renderforest, bu iki tarayıcı ile de tamamen uyumlu.
inglês | turco |
---|---|
renderforest | renderforest |
internet | internet |
explorer | explorer |
fully | tamamen |
browsers | tarayıcı |
works | çalışıyor |
chrome | chrome |
most | çok |
these | bu |
and | ve |
but | bir |
use | kullan |
compatible | uyumlu |
the | ancak |
with | ile |
two | iki |
EN Games for two are a fantastic way for two people to have fun while playing on the same computer
TR İki kişilik oyunlar, iki kişinin aynı bilgisayarda oynaması ve birlikte eğlenmesi için harika bir yoldur
inglês | turco |
---|---|
games | oyunlar |
the | aynı |
two | iki |
same | bir |
EN LWB coordinator, Lenny Rhine, University of Florida Librarian Emeritus works closely with the WHO and ITOCA to ensure maximum training reach and synergies
TR Frorida Librarian Emeritus Üniversitesi LWB koordinatörü Lenny Rhine, eğitimin ve sinerjilerin azami oranda yayılmasını sağlamak için WHO ve ITOCA ile yakın bir şekilde çalışmaktadır
inglês | turco |
---|---|
closely | yakın |
and | ve |
the | şekilde |
of | in |
to | sağlamak |
ensure | sağlamak için |
EN They are published under the name of the journal, listed on ScienceDirect and disseminated to an established global healthcare audience, giving the content maximum impact.
TR Derginin adı altında yayınlanır, ScienceDirect'te listelenir ve belirli bir küresel sağlık kitlesine dağıtılarak içeriklerin azami oranda etki kazanmasını sağlar.
inglês | turco |
---|---|
journal | derginin |
global | küresel |
healthcare | sağlık |
impact | etki |
are | sağlar |
name | adı |
under | altında |
and | ve |
to | belirli |
EN How to optimize your article for a target keyword and generate maximum search traffic with it
TR Makalenizi bir hedef anahtar kelime için nasıl optimize edip onunla maksimum arama trafiği oluşturabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
optimize | optimize |
maximum | maksimum |
search | arama |
traffic | trafiği |
with | onunla |
target | hedef |
article | bir |
how | nasıl |
EN How to squeeze maximum search traffic out of your article
TR Makalenizden maksimum arama trafiği nasıl elde edilir
inglês | turco |
---|---|
maximum | maksimum |
search | arama |
traffic | trafiği |
out | elde |
how | nasıl |
EN Users knows that the most important thing when surfing the Internet is the maximum possible speed and the ability to change IP and DNS for Windows.
TR Kullanıcıları, internette gezinirken en önemli şeyin, mümkün olan en yüksek hız olduğunu ve Android için IP ve DNS'yi değiştirme yeteneğinin olduğunu Windows.
inglês | turco |
---|---|
internet | internette |
speed | hız |
change | değiştirme |
ip | ip |
windows | windows |
and | ve |
users | kullanıcıları |
most | en |
is | olduğunu |
possible | mümkün |
thing | olan |
important | önemli |
EN Most users knows that the most important thing when surfing the Internet is the maximum possible speed and the ability to change IP and DNS for Linux.
TR Kullanıcıları, internette gezinirken en önemli şeyin, mümkün olan en yüksek hız olduğunu ve Linux için IP ve DNS'yi değiştirme yeteneğinin olduğunu Linux.
inglês | turco |
---|---|
internet | internette |
speed | hız |
change | değiştirme |
ip | ip |
linux | linux |
and | ve |
most | en |
users | kullanıcıları |
is | olduğunu |
possible | mümkün |
thing | olan |
important | önemli |
EN Users of Android devices know that the most important thing when surfing the Internet is the maximum possible speed and the ability to change IP and DNS for Android.
TR Android cihazların kullanıcıları, internette gezinirken en önemli şeyin, mümkün olan en yüksek hız olduğunu ve Android için IP ve DNS'yi değiştirme yeteneğinin olduğunu biliyorlar.
inglês | turco |
---|---|
android | android |
devices | cihazlar |
internet | internette |
speed | hız |
change | değiştirme |
ip | ip |
and | ve |
users | kullanıcıları |
of | in |
most | en |
is | olduğunu |
possible | mümkün |
thing | olan |
important | önemli |
EN Users of iOS devices know that the most important thing when surfing the Internet is the maximum possible speed and the ability to change IP and DNS for Iphone.
TR iOS cihazların kullanıcıları, internette gezinirken en önemli şeyin, mümkün olan en yüksek hız olduğunu ve iPhone için IP ve DNS'yi değiştirme yeteneğinin olduğunu biliyorlar.
inglês | turco |
---|---|
ios | ios |
devices | cihazlar |
internet | internette |
speed | hız |
change | değiştirme |
ip | ip |
iphone | iphone |
and | ve |
users | kullanıcıları |
of | in |
most | en |
is | olduğunu |
possible | mümkün |
thing | olan |
important | önemli |
EN Users knows that the most important thing when surfing the Internet is the maximum possible speed and the ability to change IP and DNS for MacOS.
TR Kullanıcıları, internette gezinirken en önemli şeyin, mümkün olan en yüksek hız olduğunu ve MacOS için IP ve DNS'yi değiştirme yeteneğinin olduğunu Windows.
inglês | turco |
---|---|
internet | internette |
speed | hız |
change | değiştirme |
ip | ip |
macos | macos |
and | ve |
users | kullanıcıları |
most | en |
is | olduğunu |
possible | mümkün |
thing | olan |
important | önemli |
Mostrando 50 de 50 traduções