EN JavaScript execution lets Site Audit analyze pages and links that depend on JavaScript, resulting in the most accurate audit
"links that depend" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
links | bağlantı bağlantılar bağlantıları internet internet siteleri linkleri sayfa siteleri sitelerini url veya web yer |
EN JavaScript execution lets Site Audit analyze pages and links that depend on JavaScript, resulting in the most accurate audit
TR JavaScript yürütmesi Site Denetiminin JavaScript’e dayalı sayfa ve bağlantıları analiz etmesini sağlayarak en isabetli denetimin yapılmasını sağlar
inglês | turco |
---|---|
javascript | javascript |
lets | sağlar |
analyze | analiz |
and | ve |
most | en |
site | site |
pages | sayfa |
links | bağlantıları |
EN Links are how search engines discover new pages and judge their "authority." It's hard to rank for competitive terms without links.
TR Bağlantılar, arama motorlarının yeni sayfaları nasıl keşfettiği ve "yetkilerini" nasıl değerlendirdiğiyle alakalıdır. Bağlantılar olmadan rekabetçi terimlerde sıralamaya girmek zordur.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
competitive | rekabetçi |
without | olmadan |
pages | sayfaları |
search | arama |
and | ve |
links | bağlantılar |
engines | motorları |
how | nasıl |
EN <strong>Incoming links</strong>: detecting orphan pages, issues with nofollow links
TR <strong>Gelen bağlantılar</strong>: artık sayfaların tespiti, nofollow linklerle ilgili sorunlar
inglês | turco |
---|---|
issues | sorunlar |
strong | strong |
with | gelen |
links | bağlantılar |
pages | sayfalar |
EN <strong>Outgoing links</strong>: detecting links to redirects, broken pages
TR <strong>Giden bağlantılar</strong>: yeniden yönlendirmelere giden linkleri, kırık sayfaları tespit etme
inglês | turco |
---|---|
detecting | tespit |
broken | kırık |
strong | strong |
pages | sayfaları |
links | bağlantılar |
EN Broken links data for internal and external links
TR Dahili ve harici bağlantılar için kırık bağlantılar verisi
inglês | turco |
---|---|
broken | kırık |
data | verisi |
external | harici |
and | ve |
internal | dahili |
for | için |
links | bağlantılar |
EN Internal links are a powerful way to move the needle on your rankings. Our Link Opportunities report helps you find places to add relevant internal links to other pages on your website.
TR Dahili bağlantılar, sıralamanızdaki göstergeyi hareket ettirmenin güçlü bir yoludur. Bağlantı Fırsatları raporumuz, web sitenizdeki diğer sayfalara ilgili dahili bağlantılar ekleyebileceğiniz yerler bulmanıza yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
internal | dahili |
move | hareket |
helps | yardımcı olur |
places | yerler |
other | diğer |
powerful | güçlü |
are | olur |
website | web |
links | bağlantılar |
a | yardımcı |
link | bağlantı |
opportunities | fırsatları |
on | ilgili |
your | sitenizdeki |
EN In Site Explorer, you can see which pages have the most internal links and check what those links are
TR Hangi sayfaların en çok dahili bağlantıya sahip olduğunu Site Gezgininde görebilir ve bu bağlantıların neler olduğunu kontrol edebilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
site | site |
most | en |
check | kontrol |
you can | edebilirsiniz |
and | ve |
internal | dahili |
what | neler |
pages | sayfalar |
links | bağlantılar |
EN Check the relevance and http status codes of internal links placed a specific page. Explore the anchor list from internal links for the checked page.
TR Belirli bir sayfaya yerleştirilen dahili bağlantıların alaka düzeyini ve HTTP durum kodlarını kontrol edin. Bağlantı sayfasını, kontrol edilen sayfanın iç bağlantılarından keşfedin.
inglês | turco |
---|---|
http | http |
status | durum |
codes | kodları |
internal | dahili |
explore | keşfedin |
and | ve |
page | sayfası |
links | bağlantılar |
EN A URL Shortener tool lets you harness the power of your links by shortening, sharing, managing, and analyzing links to your content. Learn more.
TR Bir URL kısaltma aracı, bağlantılarınızı kısaltmanıza, paylaşmanıza, yönetmenize ve analiz etmenize olanak sağlar. Böylece bağlantılarınızdan maksimum verim almanıza yardımcı olur. Dafa fazla bilgi.
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
analyzing | analiz |
url | url |
a | yardımcı |
you | etmenize |
to | böylece |
more | fazla |
links | bağlantılar |
EN Our website contains links to affiliate websites and we receive an affiliate commission for any purchase made to the affiliate website by clicking the links in our website
TR Sitemizde iş ortağı internet sitelerine bağlantılar bulunur ve sitemizden bu bağlantılara tıklayarak iş ortağı internet sitelerinden yaptığınız satın alımlar için komisyon alırız
inglês | turco |
---|---|
receive | alır |
commission | komisyon |
made | yaptığınız |
our website | sitemizde |
affiliate | ortağı |
by clicking | tıklayarak |
purchase | satın |
and | ve |
website | internet |
links | bağlantılar |
EN Extract links from your website with anchors, url and find out internal and external links percentage.
TR Web sitenizde bulunan iç ve dış bağlantıların (backlinklerin) oranını öğrenebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
website | web |
your website | sitenizde |
external | dış |
and | ve |
links | bağlantılar |
EN A URL Shortener tool lets you harness the power of your links by shortening, sharing, managing, and analyzing links to your content.
TR Bir URL kısaltma aracı, bağlantılarınızı kısaltmanıza, paylaşmanıza, yönetmenize ve analiz etmenize olanak sağlar. Böylece bağlantılarınızdan maksimum verim almanıza yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
lets | sağlar |
analyzing | analiz |
url | url |
a | yardımcı |
you | etmenize |
to | böylece |
and | ve |
links | bağlantılar |
EN Too many links and the algorithm may think that you’re stuffing your web pages with links that can’t possibly be relevant, even if they are.
TR Çok fazla bağlantı olması durumunda algoritma, web sayfalarınızı alakalı olsalar bile alakasız bağlantılarla doldurduğunuzu düşünebilir.
inglês | turco |
---|---|
links | bağlantı |
algorithm | algoritma |
relevant | alakalı |
even | bile |
web | web |
the | fazla |
pages | sayfalar |
EN Shorten shared links automatically using your own Bitly credentials so you can track how many clicks are occurring on your links.
TR Paylaşılan bağlantıları kendi Bitly kimlik bilgilerinizi kullanarak otomatik olarak kısaltın, böylece bağlantılarınızda kaç tıklama gerçekleştiğini izleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
shared | paylaşılan |
credentials | kimlik |
how many | kaç |
clicks | tıklama |
so | böylece |
using | kullanarak |
automatically | otomatik olarak |
links | bağlantılar |
EN Free users are limited to 20 links per task. Please upgrade to continue processing up to 100 links at once.
TR Ücretsiz kullanıcılar, görev başına 20 bağlantıyla sınırlıdır. Lütfen 100 bağlantıya kadar işlemeye devam etmek için üst sürüme geçin.
inglês | turco |
---|---|
limited | sınırlı |
links | bağlantı |
task | görev |
continue | devam |
please | lütfen |
users | kullanıcılar |
per | başına |
EN Shorten shared links automatically using your own Bitly credentials so you can track how many clicks are occurring on your links.
TR Paylaşılan bağlantıları kendi Bitly kimlik bilgilerinizi kullanarak otomatik olarak kısaltın, böylece bağlantılarınızda kaç tıklama gerçekleştiğini izleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
shared | paylaşılan |
credentials | kimlik |
how many | kaç |
clicks | tıklama |
so | böylece |
using | kullanarak |
automatically | otomatik olarak |
links | bağlantılar |
EN Conditions on the reuse of your work will depend on the licence that you choose to publish under.
TR Çalışmalarınızın yeniden kullanımıyla ilgili koşullar, çalışmanızı hangi lisans kapsamında yayınlamayı isteyeceğinize bağlıdır.
inglês | turco |
---|---|
conditions | koşullar |
on | ilgili |
EN Everyone will be able to read, download, and share articles that have been published in the journal after 2020. Reuse of articles will depend on the authors choice of Creative Commons licence.
TR Dergide 2020'den sonra yayınlanan makaleleri herkes okuyabilecek, indirebilecek ve paylaşabilecektir. Makalelerin yeniden kullanımı tercih edilen Creative Commons lisansına bağlı olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
published | yayınlanan |
choice | tercih |
creative | creative |
commons | commons |
depend | bağlı |
read | ve |
the | sonra |
will | olacaktır |
EN Conditions on the reuse of your work will depend on the licence under which you choose to publish.
TR Çalışmalarınızın yeniden kullanımıyla ilgili koşullar, çalışmanızı hangi lisans kapsamında yayınlamayı isteyeceğinize bağlıdır.
inglês | turco |
---|---|
conditions | koşullar |
on | ilgili |
EN Whether your products move, turn, shape, mould, lift, dig or haul, you can depend on Eaton’s products to deliver the performance you need to stay competitive.
TR Ürünleriniz ister hareket etsin, ister dönsün, şekil versin, kalıp yapsın, kaldırsın, kazsın veya çeksin, Eaton’ın hidrolik ürünleri rekabet gücünüzü korumak için ihtiyacınız olan performansı sağlamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
competitive | rekabet |
products | ürünleri |
or | veya |
you need | ihtiyacınız |
to | için |
EN If you are transferring to Name.com, the time it takes will depend on the registrar you are leaving
TR Name.com'a transfer ediyorsan, bunun için gereken süre ayrıldığın kayıt kuruluiuna bağlı olacaktır
inglês | turco |
---|---|
time | süre |
name | name |
depend | bağlı |
will | olacaktır |
to | için |
EN Stellar is a financial system that doesn’t depend on a central authority and is certainly cheaper and safer than the gray market alternatives currently in place
TR Stellar merkezi bir otoriteye dayanmayan bir finansal sistemdir ve halihazırda mevcut gri piyasa alternatiflerinden kesinlikle daha ucuz ve güvenlidir
inglês | turco |
---|---|
financial | finansal |
central | merkezi |
gray | gri |
stellar | stellar |
and | ve |
certainly | kesinlikle |
market | piyasa |
cheaper | daha ucuz |
the | halihazırda |
EN Whether your products move, turn, shape, mould, lift, dig, haul or transport, you can depend on Eaton valves to deliver the performance you need to stay competitive.
TR Ürünleriniz ister hareket etsin, ister dönsün, ister şekil versin veya kalıp yapsın, ister kaldırsın, kazsın veya çeksin; Eaton’ın hidrolik ürünleri rekabet gücünüzü korumak için ihtiyacınız olan performansı sağlar.
inglês | turco |
---|---|
deliver | sağlar |
competitive | rekabet |
products | ürünleri |
or | veya |
you need | ihtiyacınız |
to | için |
EN Depend on Eaton hydraulic cylinders to excel in the world’s toughest jobs and harshest conditions
TR Dünyanın en zorlu işlerinde ve en zorlu koşullarında başarılı olmak için Eaton hidrolik silindirlerine güvenin
inglês | turco |
---|---|
hydraulic | hidrolik |
eaton | eaton |
and | ve |
conditions | koşullar |
to | için |
EN Our climate and the quality of the air we breathe depend on it. Throughout history, it has served a primary role in trade and commerce, exploration and discovery.
TR İklimimiz ve soluduğumuz havanın kalitesi buna bağlı. Tarih boyunca alışveriş ve ticarette, araştırma ve keşifte birincil bir rol oynadı.
inglês | turco |
---|---|
history | tarih |
primary | birincil |
role | rol |
depend | bağlı |
and | ve |
quality | kalitesi |
a | bir |
EN Sonix makes transcribing audio and video files as fast, painless, and secure as possible. There are no complicated workflows, no human intervention, and no tricks. Just fast, secure automated transcription that you can depend on.
TR Sonix, ses ve video dosyalarını olabildiğince hızlı, ağrısız ve güvenli hale getirir. Karmaşık iş akışları, insan müdahalesi ve hileler yoktur. Güvenebileceğiniz sadece hızlı, güvenli otomatik transkripsiyon.
inglês | turco |
---|---|
no | yoktur |
complicated | karmaşık |
human | insan |
automated | otomatik |
as possible | olabildiğince |
video | video |
just | sadece |
fast | hızlı |
sonix | sonix |
transcription | transkripsiyon |
secure | güvenli |
files | dosyaları |
EN In this case as well, the quality of your export will depend on your subscription plan
TR Aynı şekilde, dışa aktarılan videoların kalitesi üyelik planınıza göre değişmektedir
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
your | de |
export | dışa |
quality | kalitesi |
plan | plan |
the | aynı |
subscription | üyelik |
EN The recommended image size will depend on the template you are using to create the slideshow
TR Slayt gösterisini oluşturmak için kullandığınız şablonlara bağlı olarak, görsellerle ilgili önerilen boyutlar da değişmektedir
inglês | turco |
---|---|
slideshow | slayt |
depend | bağlı |
recommended | önerilen |
on | ilgili |
you | de |
using | da |
template | oluşturmak |
to | için |
EN The allowed duration will depend on your subscription plan
TR İzin verilen uzunluk, üyelik planınıza göre değişkenlik gösterecektir
inglês | turco |
---|---|
your | de |
plan | plan |
subscription | üyelik |
EN We demand the best of ourselves. Elegant solutions. Symphonic systems. Technical beauty. We?re committed to creating tech people can depend on. We enjoy the process and deliver results.
TR Kendimizin en iyisini ortaya koymak isteriz. Kaliteli ve zekice çözümler. Ahenkli sistemler. Teknik şaheserler. Teknik kişilerin güvenebileceği değerli şeyler üretmeye adadık kendimizi. Süreçten zevk alırız ve sonuçlarımızı alırız.
inglês | turco |
---|---|
systems | sistemler |
people | kişilerin |
process | süreç |
solutions | çözümler |
best | en |
technical | teknik |
the best | iyisini |
and | ve |
EN Specific benefits on offer may depend on the destination selected
TR Teklifin belirli avantajları seçilen destinasyona bağlı olabilir
inglês | turco |
---|---|
specific | belirli |
benefits | avantajlar |
may | olabilir |
depend | bağlı |
EN Major investigative projects, such as the recent Pandora Papers, depend on collaboration
TR Ayrıca iklim veya göç gibi çağımızın önemli konuları da aynı şekilde transnasyonal konulardır
inglês | turco |
---|---|
major | önemli |
the | aynı |
as | gibi |
EN Stellar is a financial system that doesn’t depend on a central authority and is certainly cheaper and safer than the gray market alternatives currently in place
TR Stellar merkezi bir otoriteye dayanmayan bir finansal sistemdir ve halihazırda mevcut gri piyasa alternatiflerinden kesinlikle daha ucuz ve güvenlidir
inglês | turco |
---|---|
financial | finansal |
central | merkezi |
gray | gri |
stellar | stellar |
and | ve |
certainly | kesinlikle |
market | piyasa |
cheaper | daha ucuz |
the | halihazırda |
EN Conditions on the reuse of your work will depend on the licence that you choose to publish under.
TR Çalışmalarınızın yeniden kullanımıyla ilgili koşullar, çalışmanızı hangi lisans kapsamında yayınlamayı isteyeceğinize bağlıdır.
inglês | turco |
---|---|
conditions | koşullar |
on | ilgili |
EN Everyone will be able to read, download, and share articles that have been published in the journal after 2020. Reuse of articles will depend on the authors choice of Creative Commons licence.
TR Dergide 2020'den sonra yayınlanan makaleleri herkes okuyabilecek, indirebilecek ve paylaşabilecektir. Makalelerin yeniden kullanımı tercih edilen Creative Commons lisansına bağlı olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
published | yayınlanan |
choice | tercih |
creative | creative |
commons | commons |
depend | bağlı |
read | ve |
the | sonra |
will | olacaktır |
EN Conditions on the reuse of your work will depend on the licence under which you choose to publish.
TR Çalışmalarınızın yeniden kullanımıyla ilgili koşullar, çalışmanızı hangi lisans kapsamında yayınlamayı isteyeceğinize bağlıdır.
inglês | turco |
---|---|
conditions | koşullar |
on | ilgili |
EN We demand the best of ourselves. Elegant solutions. Symphonic systems. Technical beauty. We?re committed to creating tech people can depend on. We enjoy the process and deliver results.
TR Kendimizin en iyisini ortaya koymak isteriz. Kaliteli ve zekice çözümler. Ahenkli sistemler. Teknik şaheserler. Teknik kişilerin güvenebileceği değerli şeyler üretmeye adadık kendimizi. Süreçten zevk alırız ve sonuçlarımızı alırız.
inglês | turco |
---|---|
systems | sistemler |
people | kişilerin |
process | süreç |
solutions | çözümler |
best | en |
technical | teknik |
the best | iyisini |
and | ve |
EN In other words, it does not depend on computer calculation to form the best of the lot but each and every component of this brand is put together by hand.
TR Başka bir deyişle, partinin en iyisini oluşturmak bilgisayar hesaplamasına bağlı değildir, ancak bu markanın her bir bileşeni el ile bir araya getirilir.
inglês | turco |
---|---|
computer | bilgisayar |
brand | markanın |
hand | el |
depend | bağlı |
best | en |
the best | iyisini |
this | bu |
is | oluşturmak |
to | araya |
the | başka |
not | değildir |
but | ancak |
EN Specific benefits on offer may depend on the destination selected
TR Teklifin belirli avantajları seçilen destinasyona bağlı olabilir
inglês | turco |
---|---|
specific | belirli |
benefits | avantajlar |
may | olabilir |
depend | bağlı |
EN Specific benefits on offer may depend on the destination selected
TR Teklifin belirli avantajları seçilen destinasyona bağlı olabilir
inglês | turco |
---|---|
specific | belirli |
benefits | avantajlar |
may | olabilir |
depend | bağlı |
EN Specific benefits on offer may depend on the destination selected
TR Teklifin belirli avantajları seçilen destinasyona bağlı olabilir
inglês | turco |
---|---|
specific | belirli |
benefits | avantajlar |
may | olabilir |
depend | bağlı |
EN Specific benefits on offer may depend on the destination selected
TR Teklifin belirli avantajları seçilen destinasyona bağlı olabilir
inglês | turco |
---|---|
specific | belirli |
benefits | avantajlar |
may | olabilir |
depend | bağlı |
EN No, but I am counting the days and weeks. The timing will simply depend on when it’s my turn. Although I’m a doctor and employed within the healthcare system, I don’t work directly with patients.
TR Hayır, ama günleri ve haftaları sayıyorum. Aşı olacağım zaman, sıramın ne zaman geleceğine bağlı. Gerçi ben doktorum ve sağlık sistemininin bir elemanıyım, ama doğrudan hastalarla çalışmıyorum.
inglês | turco |
---|---|
my | mı |
healthcare | sağlık |
directly | doğrudan |
weeks | haftaları |
depend | bağlı |
i | ben |
but | ama |
and | ve |
when | zaman |
its | ne |
a | bir |
EN Major investigative projects, such as the recent Pandora Papers, depend on collaboration
TR Ayrıca iklim veya göç gibi çağımızın önemli konuları da aynı şekilde transnasyonal konulardır
inglês | turco |
---|---|
major | önemli |
the | aynı |
as | gibi |
EN Sometimes human lives depend on a tiny valve: if the small part is worn out, the entire ventilator is useless
TR Bazen insan hayatı, ufacık bir valf parçasının mevcudiyetine bağlı oluyor: parçanın aşınmış olması, solunum cihazının kullanılamamasına neden olabiliyor
inglês | turco |
---|---|
sometimes | bazen |
human | insan |
part | parçası |
depend | bağlı |
a | bir |
EN Journalism is so important for democracy that its existence must not depend solely on market forces
TR Gazetecilik demokrasi için o kadar önemli ki varlığı yalnızca pazar ekonomisindeki güçlerin insafına bırakılamaz
inglês | turco |
---|---|
journalism | gazetecilik |
democracy | demokrasi |
its | in |
market | pazar |
important | önemli |
that | o |
is | yalnızca |
for | için |
EN So the future of the union will depend on the way alliances in the EU parliament and in the individual states shape up.
TR Yani Birliğin geleceği, AB Parlamentosu’ndaki ve üye ülkelerdeki ittifaklara bağlı olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
future | geleceği |
eu | ab |
depend | bağlı |
will | olacaktır |
and | ve |
of | in |
the | yani |
EN Our climate and the quality of the air we breathe depend on it. Throughout history, it has served a primary role in trade and commerce, exploration and discovery.
TR İklimimiz ve soluduğumuz havanın kalitesi buna bağlı. Tarih boyunca alışveriş ve ticarette, araştırma ve keşifte birincil bir rol oynadı.
inglês | turco |
---|---|
history | tarih |
primary | birincil |
role | rol |
depend | bağlı |
and | ve |
quality | kalitesi |
a | bir |
EN High-speed trading, high-definition content delivery, and autonomous cars all depend on near-real-time compute capabilities
TR Yüksek hızlı ticaret, yüksek çözünürlüklü içerik dağıtımı ve otonom araçlar, neredeyse gerçek zamanlı bilişim kabiliyetine bağlıdır
inglês | turco |
---|---|
trading | ticaret |
content | içerik |
near | neredeyse |
real | gerçek |
time | zamanlı |
and | ve |
cars | araç |
high | yüksek |
speed | hızlı |
EN 5G: The New Network's Success Will Depend on Its Energy Management
TR 5G: Yeni Ağın Başarısı Enerji Yönetimine Bağlı Olacak
inglês | turco |
---|---|
energy | enerji |
management | yönetimine |
depend | bağlı |
new | yeni |
success | başarı |
Mostrando 50 de 50 traduções