EN As far as identity is concerned, journalism has a demarcation problem: because anyone can publish on the internet, journalism has to give itself a clearer profile
"journalism in alagoas" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
journalism | gazetecilik |
EN As far as identity is concerned, journalism has a demarcation problem: because anyone can publish on the internet, journalism has to give itself a clearer profile
TR Gazeteciliğin profiline dair sorun da farkını ortaya koymadaki başarısızlığa dayanıyor: İnternet herkese yayın yapma olanağı sunduğu için gazeteciliğin net bir kimlik, daha belirgin bir profil ortaya koyması gerek
inglês | turco |
---|---|
identity | kimlik |
problem | sorun |
internet | net |
profile | profil |
to | yapma |
on | dair |
a | bir |
give | için |
EN Build the capacity of journalism networks and media organizations to report on biodiversity and conservation issues
TR Biyoçeşitlilik ve koruma konularında haber yapmak için gazetecilik ağlarının ve medya kuruluşlarının kapasitesini oluşturmak
inglês | turco |
---|---|
capacity | kapasitesini |
journalism | gazetecilik |
media | medya |
biodiversity | biyoçeşitlilik |
conservation | koruma |
issues | konular |
and | ve |
networks | ağlar |
organizations | kuruluşlar |
of | in |
to | için |
the | oluşturmak |
EN It is the independent journalism fund of the Open Society Foundation.
TR Açık Toplum Vakfı’nın bağımsız gazeteciliği destekleyen fonudur.
inglês | turco |
---|---|
independent | bağımsız |
open | açık |
society | toplum |
foundation | vakfı |
of | nın |
EN The report of CŞMD, in which the results of the "Rights-Based Journalism in the Field of Sexual Violence" workshops and the "It's Not That Way" campaign, conducted between 2017-2019, are published.
TR CŞMD'nin, 2017-2019 yılları arasında yürüttükleri “Cinsel Şiddet Alanında Hak Temelli Habercilik” atölye çalışmaları ve "Öyle Değil Böyle" kampanyasının sonuçlarını paylaşıldığı raporu yayında.
inglês | turco |
---|---|
report | raporu |
sexual | cinsel |
not | değil |
campaign | kampanyası |
and | ve |
between | arasında |
of | nın |
EN Citing social media posts and retweets of the journalists, the SETA report was seen as “blacklisting” and “targeting” by journalism associations in Turkey.
TR Sosyal medya paylaşımlarına ve gazetecilerin retweetlerine atıfta bulunulan SETA raporu, Türkiye’deki gazetecilik örgütleri tarafından gazetecileri “kara listeye alma” ve “hedefleme” olarak yorumlandı.
EN Last two years of journalism in Turkey
TR Türkiye’de gazeteciliğin son iki yılı
inglês | turco |
---|---|
last | son |
years | yıl |
of | in |
two | iki |
EN The strength of our tours lies in collaboration, and that’s definitely where the future of journalism lies
TR Bizim gezilerimizin gücü iş birliğinden geliyor ve zaten gazeteciliğin geleceği bu: en son “Pandora Papers” örneğinde olduğu gibi büyük araştırmacı gazetecilik projeleri, iş birliğiyle hayat buluyor
inglês | turco |
---|---|
future | geleceği |
journalism | gazetecilik |
of | in |
EN They entertain, provoke and polarize: Here we present three exciting German media formats that are rethinking journalism.
TR Çok özel bir kente bakış: Bu yılki Alman Birliği Günü merkezi kutlamaları Saksona-Anhalt eyaletindeki Halle kentinde yapılıyor.
inglês | turco |
---|---|
here | bu |
german | alman |
EN Applications for EU Investigative Journalism Award Started
TR Engelli Çocuk Hakları Ağı Webinarı: Çocuklar Favori Kelimeler ile ICF Kapsamında Bize Sesleniyorlar
inglês | turco |
---|---|
for | ile |
EN Organized jointly by the Journalists' Association (Ankara) and the Balkan Investigative Journalism…
TR Engelli Çocuk Hakları Ağı webinar serisi "Çocuklar Favori Kelimeler ile ICF Kapsamında Bize…
EN It is the independent journalism fund of the Open Society Foundation.
TR Açık Toplum Vakfı’nın bağımsız gazeteciliği destekleyen fonudur.
inglês | turco |
---|---|
independent | bağımsız |
open | açık |
society | toplum |
foundation | vakfı |
of | nın |
EN The report of CŞMD, in which the results of the "Rights-Based Journalism in the Field of Sexual Violence" workshops and the "It's Not That Way" campaign, conducted between 2017-2019, are published.
TR CŞMD'nin, 2017-2019 yılları arasında yürüttükleri “Cinsel Şiddet Alanında Hak Temelli Habercilik” atölye çalışmaları ve "Öyle Değil Böyle" kampanyasının sonuçlarını paylaşıldığı raporu yayında.
inglês | turco |
---|---|
report | raporu |
sexual | cinsel |
not | değil |
campaign | kampanyası |
and | ve |
between | arasında |
of | nın |
EN Journalism in times of crisis: a foreign correspondent explains
TR Kriz dönemlerinde gazetecilik: Bir yurt dışı muhabir anlatıyor
inglês | turco |
---|---|
journalism | gazetecilik |
crisis | kriz |
a | bir |
EN Independent journalism: how the coronavirus crisis affects press freedom, and how Germany is supporting freedom of the press.
TR Bağımsız gazetecilik: Korona krizinin basın özgürlüğünü nasıl etkilediği ve Almanya’nın basın özgürlüğüne yönelik çabaları üzerine.
inglês | turco |
---|---|
independent | bağımsız |
journalism | gazetecilik |
coronavirus | korona |
press | basın |
and | ve |
how | nasıl |
of | yönelik |
EN They entertain, provoke and polarize: Here we present three exciting German media formats that are rethinking journalism.
TR Eğlendirici, kışkırtıcı ve kutuplaştırıcı… Gazeteciliği sil baştan düşünen üç ilginç Alman medya formatını size tanıtıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
media | medya |
german | alman |
and | ve |
EN The strength of our tours lies in collaboration, and that’s definitely where the future of journalism lies
TR Bizim gezilerimizin gücü iş birliğinden geliyor ve zaten gazeteciliğin geleceği bu: en son “Pandora Papers” örneğinde olduğu gibi büyük araştırmacı gazetecilik projeleri, iş birliğiyle hayat buluyor
inglês | turco |
---|---|
future | geleceği |
journalism | gazetecilik |
of | in |
EN Reporterfabrik – journalism school for all
TR “Reporterfabrik” – Herkes için gazetecilik okulu
EN Do you see this as the demise of serious journalism or as a new access to fashion? In the old days, a new collection was first seen in the magazine; today it’s streamed live from the runway
TR Burada ciddi gazeteciliğin çöküşünü veya yeni bir modaya erişim tarzı görüyor musunuz? Eskiden yeni bir koleksiyon ilk önce bir dergide yer alırdı, günümüzde runway aracılığıyla canlı gösteriliyor
inglês | turco |
---|---|
serious | ciddi |
access | erişim |
days | gün |
do you | musunuz |
live | canlı |
today | günümüzde |
or | veya |
first | ilk |
of | in |
new | yeni bir |
EN However, reputable fashion journalism isn’t a question of the medium, it’s all about seriousness and expertise.
TR Ciddi moda muhabirliği dediğimiz şey; bir araç meselesi değil, ciddiyet ve konu uzmanlığı meselesidir.
inglês | turco |
---|---|
fashion | moda |
and | ve |
the | araç |
all | şey |
EN Will algorithms replace classical journalism? Experts talk about digital media.
TR Klasik gazeteciliğin yerini algoritmalar mı alacak? İşte dijital medya uzmanlarının görüşleri.
inglês | turco |
---|---|
classical | klasik |
digital | dijital |
media | medya |
EN What will journalism look like in Germany in the future? Is criticism of the media justified? The views of communication expert Christoph Neuberger.
TR Gazeteciliğin geleceği nasıl görünüyor? Medyaya yönelik eleştiriler haklı mı? İletişim uzmanı Christoph Neuberger’in cevapları.
inglês | turco |
---|---|
future | geleceği |
media | medyaya |
expert | uzman |
of | yönelik |
EN Future of journalism in Germany: ways out of the crisis
TR Almanya’da gazeteciliğin geleceği: Krizden çıkış yolları
inglês | turco |
---|---|
future | geleceği |
of | in |
ways | yollar |
out | çıkış |
EN Professor Neuberger, how is German journalism getting on these days?
TR Sayın Profesör Neuberger, Alman gazeteciliğinin günümüzdeki durumunu nasıl tanımlıyorsunuz?
inglês | turco |
---|---|
professor | profesör |
days | gün |
german | alman |
how | nasıl |
EN That has left its mark: media companies are cutting back on jobs, and prefer to cooperate, merge and invest outside of journalism.
TR Bu da tabii belli bir iz bırakıyor: Medya kuruluşları işten çıkarmalarla kadro daraltıyor ve gazetecilik dışı sektörlerle iş birliği yapıyor ve bunlara yatırım yapmayı tercih ediyor.
inglês | turco |
---|---|
media | medya |
prefer | tercih |
invest | yatırım |
journalism | gazetecilik |
and | ve |
outside | da |
has | bu |
EN How can journalism get out of its crisis?
TR Gazetecilik içinde bulunduğu krizden nasıl çıkabilir?
inglês | turco |
---|---|
journalism | gazetecilik |
out | içinde |
how | nasıl |
EN The crisis has been a wake-up call for journalism in Germany
TR Kriz Alman gazeteciliğini uykusundan uyandırarak harekete geçmeye zorladı
inglês | turco |
---|---|
crisis | kriz |
the | alman |
EN Journalism is experimenting with multimedia presentation forms and automated editorial processes
TR Multimedya temelli yayın olanakları ve editöryel süreçlerin otomatikleştirilmesi gibi konularda yeni seçenekler deneniyor
inglês | turco |
---|---|
multimedia | multimedya |
processes | süreçlerin |
and | ve |
with | gibi |
EN Journalism is so important for democracy that its existence must not depend solely on market forces
TR Gazetecilik demokrasi için o kadar önemli ki varlığı yalnızca pazar ekonomisindeki güçlerin insafına bırakılamaz
inglês | turco |
---|---|
journalism | gazetecilik |
democracy | demokrasi |
its | in |
market | pazar |
important | önemli |
that | o |
is | yalnızca |
for | için |
EN Digital media: will algorithms replace journalism?
TR Dijital medya: Algoritmalar gazeteciliğin yerini mi alıyor?
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
media | medya |
EN Are Germans willing to pay for journalism?
TR Almanlar gazetecilik için ellerini ceplerine atmaya hazır mı?
inglês | turco |
---|---|
germans | almanlar |
journalism | gazetecilik |
EN German journalism is still doing well
TR Alman gazeteciliği günümüzde hala iyi bir konuma sahip
inglês | turco |
---|---|
german | alman |
well | iyi |
still | bir |
EN Virtual reality journalism: experiencing news with Julia Leeb
TR Sanal gerçeklik gazeteciliği: Julia Leeb haberleri tecrübe etmeye açıyor
inglês | turco |
---|---|
virtual | sanal |
reality | gerçeklik |
news | haberleri |
julia | julia |
EN The group of journalists has opened a ‘Virtual Academy for common-benefit journalism’
TR Gazetecilerin oluşturduğu bu grup „Kamu Yararına Çalışan Sanal Gazetecilik Akademisi “ açtı
inglês | turco |
---|---|
group | grup |
has | bu |
a | a |
virtual | sanal |
journalism | gazetecilik |
EN Interview with Peter Limbourg about journalism
TR „Gazetecilik her zamankinden daha önemli“
inglês | turco |
---|---|
journalism | gazetecilik |
EN “Journalism is more important than ever”
TR „Gazetecilik her zamankinden daha önemli“
EN Another focal point of the Global Media Forum is artificial intelligence in journalism. Text robots long ago began producing sports, financial and weather reports. Is that a boon or a bane?
TR Global Media Forum'un ağırlık verilen bir başka konusu da, gazetecilik alanındaki yapay zeka. Çoktandır metin robotları spor haberleri, finans ve hava tahmin raporları üretiyor. Bu hayır mı, şer mi?
inglês | turco |
---|---|
global | global |
intelligence | zeka |
journalism | gazetecilik |
text | metin |
sports | spor |
financial | finans |
media | media |
in | da |
and | ve |
artificial | yapay |
reports | raporları |
a | bir |
is | hava |
the | başka |
EN What is decisive, however, is not the transmission channel, but the content. Journalism is more important than ever because we live in a period of great change. And classification and evaluation are essential here.
TR Lakin belirleyici olan şey, aktarma yolu değil, aksine içeriktir. Gazetecilik şimdiye kadarkinden daha da önemli; çünkü biz bir büyük değişimler evresinde yaşıyoruz; ve işte burada, tasnif ve değerlendirme elzem şeyler.
inglês | turco |
---|---|
journalism | gazetecilik |
evaluation | değerlendirme |
important | önemli |
in | da |
and | ve |
we | biz |
great | büyük |
ever | daha |
because | çünkü |
what | şey |
EN Why independent journalism is so important for democracy
TR Bağımsız gazetecilik demokrasi için neden bu kadar önemli
inglês | turco |
---|---|
independent | bağımsız |
journalism | gazetecilik |
democracy | demokrasi |
important | önemli |
why | neden |
for | için |
EN Ana Carbajosa studied law in Madrid, Brussels and Boston and worked in journalism since 2001. She was a correspondent in Brussels and Jerusalem and is now in Berlin.
TR Ana Carbajosa, Madrid, Brüksel ve Boston’da hukuk okudu ve 2001’den beri gazetecilik dalında çalışıyor. Brüksel ve Kudüs muhabirliği yaptı; şimdilerde Berlin muhabiri.
inglês | turco |
---|---|
law | hukuk |
brussels | brüksel |
journalism | gazetecilik |
berlin | berlin |
and | ve |
in | den |
EN Applications for Teyit-organized verification trainings for journalists and journalism students in…
TR Teyit tarafından Ankara ve İstanbul’da gazeteciler ve gazetecilik öğrencileri için düzenlenecek…
Mostrando 40 de 40 traduções