EN Beginner Real Estate Investing groups in Australia | Meetup
"investing in real" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
investing | yatırım |
real | bilgi bilgileri bu daha de gerçek gibi her ile iyi için kendi nasıl nin olan olarak olmak reel tarafından ve veri verileri verilerini yerine zaman çok özel şekilde |
EN Beginner Real Estate Investing groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Yeni Başlayan Gayrimenkul Yatırımı grupları | Meetup
inglês | turco |
---|---|
investing | yatırım |
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
real estate | gayrimenkul |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in Beginner Real Estate Investing Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Yeni Başlayan Gayrimenkul Yatırımı Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
inglês | turco |
---|---|
investing | yatırım |
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
real estate | gayrimenkul |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN Join Beginner Real Estate Investing groups
TR Yeni Başlayan Gayrimenkul Yatırımı gruplarına katılın
inglês | turco |
---|---|
investing | yatırım |
real estate | gayrimenkul |
join | katılın |
groups | grupları |
EN Real Estate Investing groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Gayrimenkul Yatırımları grupları | Meetup
inglês | turco |
---|---|
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
real estate | gayrimenkul |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in Real Estate Investing Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Gayrimenkul Yatırımları Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
real estate | gayrimenkul |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN Join Real Estate Investing groups
TR Gayrimenkul Yatırımları gruplarına katılın
inglês | turco |
---|---|
real estate | gayrimenkul |
join | katılın |
groups | grupları |
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
access | erişimli |
fastest | hızlı |
growing | büyüyen |
capacity | kapasite |
building | oluşturmaya |
of | in |
previous | önceki |
investing | yatırım |
one | birisi |
to | için |
are | kalmak |
EN Evaluate a vast landscape of industries and categories to better influence smart investing decisions
TR Akıllı yatırım kararlarını daha iyi verebilmek için geniş endüstri ve kategori alanlarını değerlendirin
inglês | turco |
---|---|
investing | yatırım |
smart | akıllı |
and | ve |
of | in |
decisions | kararlar |
better | daha iyi |
to | için |
EN Not all websites are created to make money. But quality information deserves to be found. Which is why we want to support website owners who can’t justify investing in a professional SEO tool.
TR Web sitelerinin tümü para kazanmak için değildir. Ancak kaliteli bilgi, aranarak bulunmayı hak eder. Bu nedenle, profesyonel bir SEO aracına yatırım yapmalarının haklı sebebi olmayan web sitesi sahiplerini desteklemek istiyoruz.
inglês | turco |
---|---|
quality | kaliteli |
information | bilgi |
seo | seo |
tool | aracı |
all | tüm |
professional | profesyonel |
to support | desteklemek |
we | istiyoruz |
but | ancak |
why | bu |
investing | yatırım |
a | bir |
to | için |
EN Toyota investing $3.4 billion in US for hybrid battery production
TR Honda'dan yepyeni bir reklam var: "Kararlılığın Kökeni"
inglês | turco |
---|---|
us | var |
in | bir |
EN We have spent many years building a deep liquidity network and investing in our pricing technology.
TR Kapsamlı likidite ağı oluşturmak ve fiyatlama teknolojisi gelişimi için birçok yıl çabaladık. Böylece sizlere en iyi fiyatları ve birçok piyasada kolay işlem olanağını sunabiliyoruz. FOREX likiditemiz sektörde rakipsizdir.
inglês | turco |
---|---|
liquidity | likidite |
technology | teknolojisi |
network | ağı |
a | bir |
building | oluşturmak |
and | ve |
many | çok |
EN Anthony Pompliano spoke with Peter Smith about building a multi-billion dollar business, hiring the best talent, and private investing.
TR Anthony Pompliano, Peter Smith ile milyarlarca dolarlık bir iş kurmak, en iyi yetenekleri işe almak ve özel yatırım hakkında konuştu.
inglês | turco |
---|---|
peter | peter |
smith | smith |
business | iş |
investing | yatırım |
about | hakkında |
and | ve |
best | en |
with | ile |
EN In Atak Domain, investing in automation and infrastructure we do our best to reduce costs and provide hosting service at the lowest price
TR Otomatik olarak kredi kartından yenileme ücreti alınması bazı müşterilerimiz için rahatsızlık teşkil ettiğinden dolayı bu sistemi kaldırmış bulunmaktayız
inglês | turco |
---|---|
to | bazı |
the | olarak |
EN Why is Germany investing in Universities of Excellence?
TR Almanya neden yüksek öğrenimde bu mükemmeliyet stratejisini uyguluyor?
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
why | neden |
EN During his statement at the Uludağ Economic Summit, Dr. Tamer Saka, the CEO of Kibar Holding, said that they aim to pave the way for Turkey to enter global markets by investing in products and fields that generate added value.
TR Kibar Holding'in CEO'su Dr. Tamer Saka, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı açıklamada, katma değer yaratan alanlara ve ürünlere yatırım yaparak Türkiye'yi global pazarlara taşımayı hedeflediklerini söyledi.
inglês | turco |
---|---|
economic | ekonomi |
kibar | kibar |
global | global |
added | katma |
value | değer |
products | ürünlere |
by | yaparak |
at | de |
and | ve |
investing | yatırım |
EN At the Uludağ Economic Summit, Tamer Saka, the Kibar Holding CEO, said that they are planning to introduce Turkey into global markets by investing in fields and products that generate added value.
TR Kibar Holding’in CEO’su Tamer Saka, Uludağ Ekonomi Zirvesi kapsamında yaptığı açıklamada, katma değer yaratan alanlara ve ürünlere yatırım yaparak Türkiye’yi global pazarlara taşımayı hedeflediklerini söyledi.
inglês | turco |
---|---|
economic | ekonomi |
kibar | kibar |
global | global |
added | katma |
value | değer |
products | ürünlere |
by | yaparak |
at | de |
and | ve |
investing | yatırım |
EN BUSINESSMAN ASIM KİBAR: "DOING CHARITY IS INVESTING IN THE FUTURE"
TR İŞADAMI ASIM KİBAR: "HAYIR YAPMAK GELECEĞE YATIRIM YAPMAKTIR."
inglês | turco |
---|---|
the | yapmak |
EN Crypto Trading vs. Investing: Key Differences Explained
TR Graph (GRT) Coin Nedir: Blok Zincirleri İçin Bir Veri Endeksleme Protokolü
EN What is Bitcoin? How does one start investing in Bitcoin? This is the best place for beginners to learn how to trade Bitcoin and crypto.
TR Bitcoin nedir? Bitcoin'e yatırım yapmaya nasıl başlanır? Yeni başlayanlar için Bitcoin ve kripto ticareti yapmayı öğrenmek için en iyi yer burası.
inglês | turco |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
beginners | yeni başlayanlar |
crypto | kripto |
investing | yatırım |
best | en |
what | nedir |
how | nasıl |
EN Discover what integrated technologies healthcare leaders are investing in to mobilise urgent care teams, automate more workflows and regain control of supply chains to better support clinicians and patients.
TR Kan ve diğer numunelerin toplandıkları anda etiketlenmesi, hasta güvenliğini arttırır ve yanlış tanımlama ile ilgili bir dizi sorunun önlenmesine yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
of | anda |
more | diğer |
are | olur |
EN We are the pioneers at the edge of the enterprise and we are investing in innovations to empower front-line performance so brands can deliver differentiated service and care to thrive into the future."
TR Kurumsallığın zirvesinde yer alan öncü bir kuruluş olarak markaların hizmetlerinde ve hasta bakım konusunda fark yaratabilmeleri için ileri hat performanslarını güçlendirecek yeniliklere yatırım yapıyoruz."
inglês | turco |
---|---|
care | bakım |
line | hat |
and | ve |
brands | markalar |
investing | yatırım |
EN We also regularly advise clients involved in financing or investing within these industries, such as financial institutions or private equity funds.
TR Ayrıca bu sektörlere yönelik finansman ve yatırım faaliyetlerinde bulunan; yatırımcı gruplarına, finans kurumlarına ve özel sermaye fonlarına da düzenli danışmanlık verilir.
inglês | turco |
---|---|
regularly | düzenli |
investing | yatırım |
financial | finans |
institutions | kurumlar |
private | özel |
these | bu |
in | da |
EN Insurance Investing And Retirement
TR Karanlık Bir Arka Planda Minimalizm
inglês | turco |
---|---|
and | bir |
EN Evaluate a vast landscape of industries and categories to better influence smart investing decisions
TR Akıllı yatırım kararlarını daha iyi verebilmek için geniş endüstri ve kategori alanlarını değerlendirin
inglês | turco |
---|---|
investing | yatırım |
smart | akıllı |
and | ve |
of | in |
decisions | kararlar |
better | daha iyi |
to | için |
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
access | erişimli |
fastest | hızlı |
growing | büyüyen |
capacity | kapasite |
building | oluşturmaya |
of | in |
previous | önceki |
investing | yatırım |
one | birisi |
to | için |
are | kalmak |
EN In Atak Domain, investing in automation and infrastructure we do our best to reduce costs and provide hosting service at the lowest price
TR Otomatik olarak kredi kartından yenileme ücreti alınması bazı müşterilerimiz için rahatsızlık teşkil ettiğinden dolayı bu sistemi kaldırmış bulunmaktayız
inglês | turco |
---|---|
to | bazı |
the | olarak |
EN Discover what integrated technologies healthcare leaders are investing in to mobilise urgent care teams, automate more workflows and regain control of supply chains to better support clinicians and patients.
TR Kan ve diğer numunelerin toplandıkları anda etiketlenmesi, hasta güvenliğini arttırır ve yanlış tanımlama ile ilgili bir dizi sorunun önlenmesine yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
of | anda |
more | diğer |
are | olur |
EN Why is Germany investing in Universities of Excellence?
TR Almanya neden yüksek öğrenimde bu mükemmeliyet stratejisini uyguluyor?
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
why | neden |
EN The German Federal Government even took the very unusual step of investing 300 million euros in the company to keep it in the country on a permanent basis.
TR Hatta bunun üzerine Alman hükümeti pek alışılmadık bir adım atarak şirketi uzun vadede Almanya’da tutmak için 300 milyon avroyla şirkete ortak olma yoluna gitti.
inglês | turco |
---|---|
government | hükümeti |
step | adım |
million | milyon |
company | şirketi |
even | bir |
to | hatta |
of | in |
on | üzerine |
to keep | tutmak |
EN It is therefore no surprise that they are massively investing in climate protection and working hard to reduce their greenhouse gas emissions or develop adjustment strategies
TR Bu nedenle bu ülkelerin iklimin korunması için büyük çapta yatırımlar yapmaları ve sera gazı emisyonunu azaltmak ve uyum sağlama stratejileri geliştirmek için yoğun çaba harcamaları sürpriz değil
inglês | turco |
---|---|
climate | iklimin |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
develop | geliştirmek |
strategies | stratejileri |
protection | korunması |
therefore | bu nedenle |
it | değil |
and | ve |
reduce | azaltmak |
EN Predict part cooling efficiency. Experiment with advanced conformal cooling or induction heating before investing in costly moulds.
TR Parça soğutma verimliliğini öngörün. Maliyetli kalıplara yatırım yapmadan önce gelişmiş uyarlamalı soğutma ve endüksiyonlu ısıtma deneyleri gerçekleştirin.
inglês | turco |
---|---|
cooling | soğutma |
efficiency | verimliliğini |
costly | maliyetli |
advanced | gelişmiş |
before | önce |
investing | yatırım |
EN Step Change: Why Vertiv Is Investing in the Modular Data Centre Market
TR Adım Değişikliği: Vertiv Neden Modüler Veri Merkezi Pazarına Yatırım Yapıyor?
inglês | turco |
---|---|
step | adım |
change | değişikliği |
why | neden |
modular | modüler |
data | veri |
centre | merkezi |
market | pazar |
investing | yatırım |
EN Investing in the right UPS will help ensure the reliability and high availability of applications
TR Doğru KGK’ya yatırım yapmak, uygulamaların güvenilirliğini ve yüksek kullanılabilirliğini sağlamaya yardımcı olacaktır
inglês | turco |
---|---|
high | yüksek |
help | yardımcı |
will | olacaktır |
and | ve |
the | yapmak |
applications | uygulamalar |
investing | yatırım |
right | doğru |
EN Investing in a UPS that is ready for network communications, environmental site monitoring, and data center infrastructure management will help drive performance, leading to long-term savings.
TR Ağ iletişimleri, çevresel tesis izleme ve veri merkezi altyapı yönetimi için hazır olan bir KGK’ya yatırım yapmak, performansı artırmaya yardımcı olarak uzun vadeli tasarrufları mümkün kılacaktır.
inglês | turco |
---|---|
ready | hazır |
center | merkezi |
environmental | çevresel |
infrastructure | altyapı |
long | uzun |
term | vadeli |
monitoring | izleme |
management | yönetimi |
and | ve |
data | veri |
that | mümkün |
help | yardımcı |
investing | yatırım |
EN Predict part cooling efficiency. Experiment with advanced conformal cooling or induction heating before investing in costly moulds.
TR Parça soğutma verimliliğini öngörün. Maliyetli kalıplara yatırım yapmadan önce gelişmiş uyarlamalı soğutma ve endüksiyonlu ısıtma deneyleri gerçekleştirin.
inglês | turco |
---|---|
cooling | soğutma |
efficiency | verimliliğini |
costly | maliyetli |
advanced | gelişmiş |
before | önce |
investing | yatırım |
EN Predict part cooling efficiency. Experiment with advanced conformal cooling or induction heating before investing in costly moulds.
TR Parça soğutma verimliliğini öngörün. Maliyetli kalıplara yatırım yapmadan önce gelişmiş uyarlamalı soğutma ve endüksiyonlu ısıtma deneyleri gerçekleştirin.
inglês | turco |
---|---|
cooling | soğutma |
efficiency | verimliliğini |
costly | maliyetli |
advanced | gelişmiş |
before | önce |
investing | yatırım |
EN Predict part cooling efficiency. Experiment with advanced conformal cooling or induction heating before investing in costly moulds.
TR Parça soğutma verimliliğini öngörün. Maliyetli kalıplara yatırım yapmadan önce gelişmiş uyarlamalı soğutma ve endüksiyonlu ısıtma deneyleri gerçekleştirin.
inglês | turco |
---|---|
cooling | soğutma |
efficiency | verimliliğini |
costly | maliyetli |
advanced | gelişmiş |
before | önce |
investing | yatırım |
EN “Since investing in FeatureCAM we’ve grown our order book by 100% and reduced programming bottlenecks by 50%”
TR "FeatureCAM'e yatırım yaptığımızdan bu yana sipariş defterimizi %100 büyüttük ve programlama darboğazlarını %50 oranında azalttık"
inglês | turco |
---|---|
order | sipariş |
programming | programlama |
and | ve |
investing | yatırım |
EN Predict part cooling efficiency. Experiment with advanced conformal cooling or induction heating before investing in costly moulds.
TR Parça soğutma verimliliğini öngörün. Maliyetli kalıplara yatırım yapmadan önce gelişmiş uyarlamalı soğutma ve endüksiyonlu ısıtma deneyleri gerçekleştirin.
inglês | turco |
---|---|
cooling | soğutma |
efficiency | verimliliğini |
costly | maliyetli |
advanced | gelişmiş |
before | önce |
investing | yatırım |
EN We focus our time on investing in the areas that you actually care about: simplicity, usability, accuracy, and speed.
TR Biz zamanımızı gerçekten önem verdiğiniz alanlara yatırım yapmaya odaklıyoruz: basitlik, kullanılabilirlik, doğruluk ve hız.
inglês | turco |
---|---|
time | zaman |
areas | alanlara |
actually | gerçekten |
speed | hız |
we | biz |
and | ve |
investing | yatırım |
EN Evaluate a vast landscape of industries and categories to better influence smart investing decisions
TR Akıllı yatırım kararlarını daha iyi verebilmek için geniş endüstri ve kategori alanlarını değerlendirin
inglês | turco |
---|---|
investing | yatırım |
smart | akıllı |
and | ve |
of | in |
decisions | kararlar |
better | daha iyi |
to | için |
EN Investing for Retirement groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Emeklilik İçin Yatırım grupları | Meetup
inglês | turco |
---|---|
investing | yatırım |
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in Investing for Retirement Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Emeklilik İçin Yatırım Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
inglês | turco |
---|---|
investing | yatırım |
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN With the growing popularity of trading and investing, LuxAlgo aims to provide the powerful tools and education to help people participate in financial markets smarter.
TR Ticaret ve yatırımın artan popülaritesi ile LuxAlgo, insanların finansal piyasalara daha akıllıca katılmalarına yardımcı olacak güçlü araçlar ve eğitim sağlamayı amaçlamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
growing | artan |
trading | ticaret |
investing | yatırım |
education | eğitim |
financial | finansal |
powerful | güçlü |
and | ve |
help | yardımcı |
tools | araçlar |
people | insanlar |
smarter | akıllı |
to | e |
with | ile |
the | olacak |
EN With the growing popularity of trading and investing, LuxAlgo aims to provide the powerful tools and education to help people participate in financial markets smarter.
TR Ticaret ve yatırımın artan popülaritesi ile LuxAlgo, insanların finansal piyasalara daha akıllıca katılmalarına yardımcı olacak güçlü araçlar ve eğitim sağlamayı amaçlamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
growing | artan |
trading | ticaret |
investing | yatırım |
education | eğitim |
financial | finansal |
powerful | güçlü |
and | ve |
help | yardımcı |
tools | araçlar |
people | insanlar |
smarter | akıllı |
to | e |
with | ile |
the | olacak |
EN With the growing popularity of trading and investing, LuxAlgo aims to provide the powerful tools and education to help people participate in financial markets smarter.
TR Ticaret ve yatırımın artan popülaritesi ile LuxAlgo, insanların finansal piyasalara daha akıllıca katılmalarına yardımcı olacak güçlü araçlar ve eğitim sağlamayı amaçlamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
growing | artan |
trading | ticaret |
investing | yatırım |
education | eğitim |
financial | finansal |
powerful | güçlü |
and | ve |
help | yardımcı |
tools | araçlar |
people | insanlar |
smarter | akıllı |
to | e |
with | ile |
the | olacak |
EN We have spent many years building a deep liquidity network and investing in our pricing technology.
TR Kapsamlı likidite ağı oluşturmak ve fiyatlama teknolojisi gelişimi için birçok yıl çabaladık. Böylece sizlere en iyi fiyatları ve birçok piyasada kolay işlem olanağını sunabiliyoruz. FOREX likiditemiz sektörde rakipsizdir.
inglês | turco |
---|---|
liquidity | likidite |
technology | teknolojisi |
network | ağı |
a | bir |
building | oluşturmak |
and | ve |
many | çok |
EN Around the world, food, beverage and dairy producers of all sizes are investing in solutions that will help feed the planet without livestock and, in some cases, even without plants
TR Dünya genelinde her ölçekten gıda, içecek ve süt ürünleri üreticileri, insanları hayvancılık ve bazı durumlarda bitkiler bile olmadan beslemeye yardımcı olacak çözümlere yatırım yapıyor
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
beverage | içecek |
without | olmadan |
cases | durumlarda |
help | yardımcı |
food | gıda |
and | ve |
in | da |
some | bazı |
of | her |
even | bile |
investing | yatırım |
EN Liquid food producers should weigh the pros and cons of converting or investing in a new line before expanding into oat-based beverages.
TR Yulaf bazlı içecekler bir anda her yerde görülmeye başlandı, belki bu sabah kahvenize hayvansal süt yerine yulaf sütü eklediniz. Yulaf içeceklerinin popülerliği daha yeni başladı.
inglês | turco |
---|---|
food | süt |
new | yeni |
beverages | içecekler |
oat | yulaf |
based | bazlı |
a | bir |
the | anda |
EN Why investing in quality initiatives and securing quality pays off.
TR Kalite girişimlerine yatırım yapmanın ve kaliteyi güvenceye almanın fayda sağlamasının nedenleri.
inglês | turco |
---|---|
quality | kalite |
and | ve |
investing | yatırım |
Mostrando 50 de 50 traduções