EN No more unreachable screw corners or gaps and enjoys installation in a breeze with Dismantlable Modular Design.
EN No more unreachable screw corners or gaps and enjoys installation in a breeze with Dismantlable Modular Design.
TR Ulaşılamaz vida köşeleri veya boşluklar yoktur, ve Sökülebilir Modüler Tasarım ile kurulum çocuk oyuncağıdır.
inglês | turco |
---|---|
no | yoktur |
installation | kurulum |
modular | modüler |
design | tasarım |
and | ve |
or | veya |
with | ile |
EN We believe that work is more than lines of code or a to-do list. It all starts with an amazing team that thoroughly enjoys what they do. With a relentless focus on customers, Sonix has a winning formula.
TR Çalışmanın kod satırlarından veya yapılacaklar listesinden daha fazlası olduğuna inanıyoruz. Her şey yaptıklarını iyice hoşlanan inanılmaz bir ekip ile başlar. Müşterilere acımasız bir odaklanma ile Sonix kazanan bir formülü var.
inglês | turco |
---|---|
code | kod |
list | listesinden |
starts | başlar |
team | ekip |
focus | odaklanma |
customers | müşterilere |
sonix | sonix |
winning | kazanan |
formula | formül |
we believe | inanıyoruz |
more | fazlası |
or | veya |
lines | bir |
with | ile |
EN An Affiliate is usually a blogger, webmaster or a digital marketing, SEO or social media expert who enjoys using RADAAR and often mentions it online and offline
TR Ortaklar genellikle bir blog yazarı, web yöneticisi veya dijital pazarlama, SEO veya RADAAR'ı kullanmaktan hoşlanan ve sıklıkla hem çevrimiçi hem de çevrimdışı olarak RADAAR?dan bahseden bir sosyal medya uzmanıdır
inglês | turco |
---|---|
expert | uzman |
using | de |
offline | çevrimdışı |
seo | seo |
online | çevrimiçi |
marketing | pazarlama |
and | ve |
or | veya |
social | sosyal |
digital | dijital |
media | medya |
it | hem |
EN Switchy Enrico and Mel Enjoys each others Cock inside their Ass. at Gay0Day
TR Gay0Day'de Switchy Enrico ve Mel kendi Ass içinde birbirlerinin Cock hoşlanır.
inglês | turco |
---|---|
inside | iç |
at | içinde |
and | ve |
EN The property enjoys easy access to the connecting Al Ghurair Shopping Centre, few minutes' drive from Dubai International Airport and walking distance from the Union Metro Station
TR Tesis, bağlantılı Al Ghurair Alışveriş Merkezine kolay erişim sunar, Dubai Uluslararası Havaalanından birkaç dakika sürüş mesafesindedir ve Union Metro İstasyonu’na yürüme uzaklığındadır
inglês | turco |
---|---|
easy | kolay |
access | erişim |
connecting | bağlantı |
al | al |
minutes | dakika |
dubai | dubai |
airport | havaalanı |
and | ve |
walking | yürüme |
shopping | alışveriş |
international | uluslararası |
union | union |
to | birkaç |
EN Nice-looking large butt succubus enjoys human chubby pecker
TR Gerçek lezbo carnal eski çocuk masaj
EN Hawt african hottie enjoys titfuck
TR Hatunlar onu yutan ayak parmaklarını yapıyor
EN No profession enjoys as high a reputation in Germany as that of the doctor
TR Almanya’da hekimlilk kadar itibar gören başka meslek yok
inglês | turco |
---|---|
the | başka |
no | yok |
EN Vane Beglaryan (left) enjoys helping others.
TR Vane Beglaryan (solda) başkaları için bir şeyler yapmayı seviyor.
inglês | turco |
---|---|
others | başkaları |
EN We believe that work is more than lines of code or a to-do list. It all starts with an amazing team that thoroughly enjoys what they do. With a relentless focus on customers, Sonix has a winning formula.
TR Çalışmanın kod satırlarından veya yapılacaklar listesinden daha fazlası olduğuna inanıyoruz. Her şey yaptıklarını iyice hoşlanan inanılmaz bir ekip ile başlar. Müşterilere acımasız bir odaklanma ile Sonix kazanan bir formülü var.
inglês | turco |
---|---|
code | kod |
list | listesinden |
starts | başlar |
team | ekip |
focus | odaklanma |
customers | müşterilere |
sonix | sonix |
winning | kazanan |
formula | formül |
we believe | inanıyoruz |
more | fazlası |
or | veya |
lines | bir |
with | ile |
EN Fully re-invented in 2020, this 5-star Paris hotel enjoys prime position
TR 2020 yılında tamamen yenilenmiş bu 5 yıldızlı Paris oteli ayrıcalıklı bir konuma sahiptir
inglês | turco |
---|---|
fully | tamamen |
paris | paris |
hotel | oteli |
this | bu |
prime | bir |
EN From aspiring bloggers to global multinational brands, everyone turns to Ahrefs to grow their search traffic.
TR Hevesli bloggerlardan küresel çokuluslu markalara kadar herkes, arama trafiğini arttırmak için Ahrefs’e dönüyor.
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
search | arama |
traffic | trafiğini |
their | in |
to | için |
EN Articles featured in the archives are free for everyone to read and download
TR Arşivlerde yer alan makaleler herkes tarafından ücretsiz olarak okunabilir ve indirilebilir
inglês | turco |
---|---|
free | ücretsiz |
in | yer |
read | ve |
the | makaleler |
EN Back in 2008, Semrush started as a small group of SEO and IT specialists united by one mission — to make online competition fair and transparent, with equal opportunities for everyone
TR Semrush 2008'de, küçük bir grup SEO ve IT Uzmanının çevrimiçi rekabeti herkes için eşit şartlarda, adil ve transparan hale getirme gibi tek bir amaçla bir araya gelmesiyle başladı
inglês | turco |
---|---|
semrush | semrush |
small | küçük |
group | grup |
seo | seo |
online | çevrimiçi |
competition | rekabeti |
equal | eşit |
fair | adil |
started | başladı |
and | ve |
it | it |
a | bir |
EN All articles in open access journals which are published by Elsevier have undergone peer review and upon acceptance are immediately and permanently free for everyone to read and download.
TR Elsevier tarafından yayınlanan açık erişimli dergilerdeki tüm makaleler hakem denetiminden geçmiştir ve kabul edilmelerinden sonra anında ve kalıcı olarak herkes tarafından okunabilir ve indirilebilir hale gelirler.
inglês | turco |
---|---|
access | erişimli |
published | yayınlanan |
acceptance | kabul |
elsevier | elsevier |
open | açık |
by | tarafından |
all | tüm |
permanently | kalıcı olarak |
read | ve |
in | anında |
EN Everyone will be able to read, download, and share articles that have been published in the journal after 2020. Reuse of articles will depend on the authors choice of Creative Commons licence.
TR Dergide 2020'den sonra yayınlanan makaleleri herkes okuyabilecek, indirebilecek ve paylaşabilecektir. Makalelerin yeniden kullanımı tercih edilen Creative Commons lisansına bağlı olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
published | yayınlanan |
choice | tercih |
creative | creative |
commons | commons |
depend | bağlı |
read | ve |
the | sonra |
will | olacaktır |
EN Our no-code website builder works for everyone, whether you’re creating your first site or you’re a seasoned pro looking to get a project online quickly.
TR Kodlama bilgisi gerektirmeyen web sitesi oluşturucumuz, ilk sitesini oluşturan kullanıcılardan bir projeyi hızlıca çevrimiçi ortama taşımak isteyen deneyimli profesyonellere kadar herkesin ihtiyacını karşılar.
inglês | turco |
---|---|
everyone | herkesin |
online | çevrimiçi |
quickly | hızlı |
first | ilk |
to | kadar |
EN The COVID-19 pandemic, which officially entered our agenda with the detection of the first case in Turkey in March, increased the risks faced by those affected by the disaster while affecting everyone’s lives
TR Mart ayında Türkiye’de ilk vakanın tespit edilmesiyle resmi olarak gündemimizi işgal eden COVID-19 salgını, herkesin hayatını etkilerken afetten etkilenenlerin karşılaştığı riskleri daha da artırdı
inglês | turco |
---|---|
pandemic | salgın |
detection | tespit |
march | mart |
risks | riskleri |
in | da |
first | ilk |
EN Everyone has the right to be free of cybersecurity fears.
TR Herkesin siber dünyada korkusuz yaşamaya hakkı vardır.
inglês | turco |
---|---|
everyone | herkesin |
cybersecurity | siber |
right | hakkı |
has | vardır |
EN So, be polite and respectful - we trust you to be responsible and expect everyone in the community to respect that trust.
TR Bu yüzden kibar ve saygılı olun - sorumlu davranacağınıza güveniyoruz ve topluluktaki herkesten bu güvene saygılı olmalarını bekliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
responsible | sorumlu |
respect | saygı |
and | ve |
so | bu yüzden |
EN We know that working together as a community is better for everyone.
TR Topluluk olarak bir arada çalışmanın herkes için daha faydalı olduğunu biliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
community | topluluk |
we know | biliyoruz |
is | olduğunu |
a | bir |
as | olarak |
EN We work hard to make professional logo design easy and accessible for everyone.We are always here to help you
TR Profesyonel logo tasarımını herkes için kolay ve erişilebilir hale getirmek için çok çalışıyoruz.Her zaman size yardımcı olmak için buradayız
inglês | turco |
---|---|
work | çalışıyoruz |
logo | logo |
easy | kolay |
accessible | erişilebilir |
help | yardımcı |
professional | profesyonel |
and | ve |
always | her zaman |
EN "I live 3 blocks from the Capitol Bldg & I consider the Mall my back yard so, I invite you to come and enjoy my yard. Many things go on during the year so, there is usually something for everyone."
TR "Washington DC'nin turistik bölgesi! Beyaz Saray, sanattan tarihe müzeler, anıtlar, kamu binaları ve yeşil alanlardan oluşan bir yer."
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
the | beyaz |
to | bir |
EN Because almost everyone has taken the minimalist route
TR 437 milyon euro'luk destek, Opel'in yeni bir çağa başlamasına yardımcı olacak.
inglês | turco |
---|---|
the | olacak |
EN Artist descriptions on Last.fm are editable by everyone
TR Last.fm'deki sanatçı tanımları herkes tarafından düzenlenebilir
inglês | turco |
---|---|
editable | düzenlenebilir |
everyone | herkes |
last | last |
artist | sanatçı |
by | tarafından |
EN Have you thought about using a New Domain? Using .ROCKS or .SOCIAL makes for a unique URL that everyone will notice.
TR Bir Yeni Alan Adı kullanmayı düşündün mü? .ROCKS veya .SOCIAL kullanmak, herkesin fark edeceği benzersiz bir URL oluşturur.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
social | social |
url | url |
or | veya |
domain | alan |
unique | benzersiz |
everyone | herkesin |
using | kullanmayı |
EN Invite everyone to your ceremony and reception and enjoy stress-free planning with our Passkey reservation tool
TR Passkey rezervasyon aracımız ile herkesi töreninize ve resepsiyonuza davet edin ve stressiz planlamanın keyfini çıkarın
inglês | turco |
---|---|
enjoy | keyfini |
tool | aracı |
invite | davet |
reservation | rezervasyon |
and | ve |
EN Planet 21 challenges everyone – guests, hotel colleagues, partners, and property developers – to take measurable actions to minimize our hotel’s impact on our planet
TR Planet 21, otellerimizin gezegenimiz üzerindeki etkisini en aza indirmek için ölçülebilir tedbirler almak için herkese meydan okuyor - misafirlere, otel çalışanlarına, ortaklara ve otel geliştiricilerine
inglês | turco |
---|---|
our hotels | otellerimizin |
impact | etkisini |
measurable | ölçülebilir |
guests | misafirlere |
on | üzerindeki |
and | ve |
hotel | otel |
take | almak |
EN We savagely fight for our customers, team, and a future where everyone can be economically free.
TR Müşterilerimiz, ekibimiz ve herkesin ekonomik olarak özgür olabileceği bir gelecek için hırsla savaşıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
future | gelecek |
our customers | müşterilerimiz |
free | özgür |
and | ve |
a | bir |
for | için |
EN I am very satisfied. I recommend you to everyone. I wish you
TR Ben çok memnunum. Herkese tavsiye ederim. Sana diliyorum
inglês | turco |
---|---|
i | ben |
you | sana |
to | herkese |
EN I am very satisfied. I recommend you to everyone. I wish you continued success.
TR Ben çok memnunum. Herkese tavsiye ederim. Başarılarının devamını dilerim.
inglês | turco |
---|---|
continued | devam |
success | başarı |
i | ben |
to | herkese |
EN Tag descriptions on Last.fm are editable by everyone. Feel free to contribute! All user-contributed text on this page is available under the Creative Commons Attribution-ShareAlike License; additional terms may apply.
TR Last.fm'deki etiket tanımları herkes tarafından düzenlenebilir. Katkıda bulunmaktan çekinme! Bu sayfada yer alan tüm kullanıcıya ait içerikler Creative Commons Niteliği-ShareAlike Lisansı altında bulunabilir; ek şartlar geçerli olabilir.
inglês | turco |
---|---|
tag | etiket |
editable | düzenlenebilir |
additional | ek |
apply | geçerli |
last | last |
user | kullanıcıya |
creative | creative |
commons | commons |
terms | şartlar |
this | bu |
under | altında |
by | tarafından |
all | tüm |
license | lisans |
contribute | katkı |
page | sayfada |
EN The reason is the COVID-19 pandemic, which is affecting everyone around the world.
TR Nedeni herkesin malumu, tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi...
inglês | turco |
---|---|
reason | nedeni |
pandemic | pandemisi |
everyone | herkesin |
world | dünyayı |
EN During the pandemic, when everyone spent most of their time at home, 'home' did not mean a safe space for some
TR Herkesin zamanını büyük oranda evlerinde geçirdiği salgın döneminde, ‘ev’ bazıları için güvenli alan demek değildi
inglês | turco |
---|---|
pandemic | salgın |
time | zaman |
at | de |
home | ev |
some | bazı |
of | in |
EN Thanks to everyone who supported this process.
TR hayatadestek.online ile daha fazla ihtiyaç sahibine, daha etkili şekilde ulaşabilmemiz dileğiyle…
inglês | turco |
---|---|
to | ile |
EN Thanks to everyone who supported this process.
TR hayatadestek.online ile daha fazla ihtiyaç sahibine, daha etkili şekilde ulaşabilmemiz dileğiyle…
inglês | turco |
---|---|
to | ile |
EN Standing tall on one’s legs and keeping head above water is definitely precious for everyone
TR Hayatını kendi ayakları üzerinde durarak idame ettirmek kuşkusuz herkes için çok kıymetlidir
inglês | turco |
---|---|
on | üzerinde |
for | için |
and | çok |
EN Phemex has listed four new coins for spot trading, DOT, KSM, XLM, and ALGO. So to celebrate the new listings, we would like to give away prizes to everyone who makes $50 dollars in purchases. If you w……
TR Değerli Phemex Kullanıcıları, 5 Temmuz Pazartesi, 2:00 AM ve 03:30 AM UTC arasında sistem bakımı yapacağız. Bu, geçici olarak XRP/USD, AAVE/USD, DOGE/USD alım satımını etkileyecektir.……
EN Phemex has listed two new coins for spot trading, QTUM, and ZEC. So to celebrate the new listings, we would like to give away prizes to everyone who makes $50 dollars in purchases. If you would like t……
TR Değerli Yatırımcılar, 9 Haziran'da Phemex, spot ticaret için yeni coinleri tanıtacak, ancak henüz ne olduklarını size söyleyemeyiz. Bu arada eğlenceli bir fikir düşündük. Adı "……
EN We missed each other a lot! This was the feeling everyone shared on this special evening in the garden of a downtown hotel in Istanbul
TR Eğitim İzleme Göstergeleri, ERG tarafından FNF’nin desteğiyle 12-14 Ağustos 2020 tarihlerinde düzenlenen Eğitim Verisi Okuryazarlığı Yaz Okulu kapsamında hazırlandı
inglês | turco |
---|---|
a | a |
EN All of our products and services are easy to use and accessible to everyone - not just the technical elite.
TR Tüm ürünlerimizin ve hizmetlerimizin kullanımı ve erişimi herkes için kolaydır - yalnızca teknik uzmanlar için değil.
inglês | turco |
---|---|
easy | kolaydır |
technical | teknik |
of | in |
and | ve |
all | tüm |
use | kullanımı |
the | değil |
EN The Internet is and should continue to be a free market of ideas and information and be accessible to everyone who wants to use it from any part of the world
TR İnternet, bilgi ve fikirlerin serbest piyasası olmaya devam etmelidir ve onu kullanmak isteyen herkes dünyanın her yerinden internete erişebilmelidir
inglês | turco |
---|---|
continue | devam |
free | serbest |
market | piyasası |
from | yerinden |
information | bilgi |
and | ve |
world | dünyanın |
to use | kullanmak |
the internet | internete |
is | olmaya |
the | onu |
to | her |
EN Ensure everyone on your team is using a strong password.
TR Ekibinizdeki herkesin güçlü bir şifre kullandığından emin olun.
inglês | turco |
---|---|
everyone | herkesin |
strong | güçlü |
password | şifre |
a | bir |
ensure | emin |
EN Need help getting everyone onboard? We can help with that.
TR Herkesi gemiye almak için yardıma mı ihtiyacınız var Bu konuda yardımcı olabiliriz.
inglês | turco |
---|---|
help | yardımcı |
need | ihtiyacınız |
getting | için |
with | almak |
EN Keep everyone on the same page: Multi-user access
TR Herkesi aynı sayfada tutun: Çok kullanıcılı erişim
inglês | turco |
---|---|
page | sayfada |
access | erişim |
the | aynı |
EN Make notes or comment in the transcript and share across team members so everyone is on the same page.
TR Transkripte not alın veya yorum yapın ve herkes aynı sayfada olacak şekilde ekip üyeleri arasında paylaşın.
inglês | turco |
---|---|
comment | yorum |
transcript | transkripte |
share | paylaşın |
team | ekip |
everyone | herkes |
page | sayfada |
members | üyeleri |
make | yapın |
and | ve |
or | veya |
the | aynı |
EN The purpose of the law is to make sure that people with disabilities have the same rights and opportunities as everyone else.
TR Yasanın amacı, engelli kişilerin herkesle aynı haklara ve fırsatlara sahip olduklarından emin olmaktır.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
people | kişilerin |
and | ve |
purpose | amacı |
the | aynı |
to | sahip |
sure | emin |
EN Public: Everyone can see your Public form as it's indexed by the search engines.
TR Herkese Açık: Arama motorları tarafından indekslendiği için Herkese Açık formunuzu herkes görebilir.
inglês | turco |
---|---|
public | açık |
its | in |
by | tarafından |
search | arama |
engines | motorları |
everyone | için |
EN Our mission is to make successful branding affordable and available for everyone.
TR Misyonumuz, başarılı markalamanın herkesin hizmetine sunulması.
inglês | turco |
---|---|
everyone | herkesin |
successful | başarılı |
EN Fastreel enables everyone to make and edit videos, even if you’ve never done it before
TR Fastreel, daha önce hiç tecrübesi olmasa bile herkesin video oluşturmasını ve düzenlemesini sağlar
inglês | turco |
---|---|
enables | sağlar |
everyone | herkesin |
and | ve |
videos | video |
before | önce |
Mostrando 50 de 50 traduções