EN Harmful use of alcohol, defined according to the national context as alcohol per capita consumption (aged 15 years and older) within a calendar year in litres of pure alcohol
EN Harmful use of alcohol, defined according to the national context as alcohol per capita consumption (aged 15 years and older) within a calendar year in litres of pure alcohol
TR Alkolün zararlı kullanımı, ulusal bağlama göre tanımlanmış, bir takvim yılında kişi başına (15 yaş ve üzeri) tüketilen litre olarak saf alkol miktarı
inglês | turco |
---|---|
capita | kişi |
calendar | takvim |
pure | saf |
harmful | zararlı |
defined | tanımlanmış |
and | ve |
national | ulusal |
year | yıl |
use | kullanımı |
years | bir |
aged | yaş |
EN Individuals and unlicensed retailers offering to sell, purchase or trade alcohol, tobacco, drugs and weapons, including firearms and accessories,
TR Ateşli silahlar ve aksesuarları,
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
accessories | aksesuarlar |
EN Translation of alcohol – English-Turkish dictionary
TR İngilizce-Türkçe sözlükte alcohol'ın çevirisi
EN More translations of alcohol in Turkish
TR alcohol için Türkçe daha fazla çeviri
inglês | turco |
---|---|
translations | çeviri |
of | in |
in | için |
turkish | türk |
EN Add alcohol to one of your lists below, or create a new one.
TR Aşağıdaki listelerinizden birine alcohol'ı ekleyin ya da yeni bir tane yaratın.
inglês | turco |
---|---|
add | ekleyin |
below | aşağıdaki |
a | bir |
new | yeni bir |
to | birine |
EN I know if I?m playing a game or not, just like an alcoholic knows if they?re drinking alcohol or not
TR Oyun oynayıp oynamadığımı biliyorum, tıpkı bir alkoliğin alkol içip içmediğini bilmesi gibi
inglês | turco |
---|---|
m | m |
just like | tıpkı |
like | gibi |
they | in |
EN 3.5. Strengthen the prevention and treatment of substance abuse, including narcotic drug abuse and harmful use of alcohol
TR 3.5. Uyuşturucu madde kullanımı ve alkol bağımlılığını da kapsayan madde bağımlılığının önlenmesi ve tedavisinin güçlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
substance | madde |
prevention | önlenmesi |
and | ve |
including | da |
use | kullanımı |
of | nın |
EN Mild dish soap, 70% Isopropyl Alcohol solution, 0.5-3% Hydrogen Peroxide solution, 1:10 Diluted 5.5% Bleach (Sodium Hypochlorite) solution3
TR Hafif bulaşık deterjanı, %70 İzopropil Alkol solüsyonu, %0,5-3 Hidrojen Peroksit solüsyonu:, 1:10 Diluted %5.5 çamaşır suyu (Sodyum Hipoklorid) solsyonu:3
inglês | turco |
---|---|
hydrogen | hidrojen |
EN Because alcohol dissolves grease and dirt, it is often a constituent of cleaning products
TR Yağ ve kir çözücü özelliğe sahip olan alkol, temizlik malzemelerinin çoğunda yer alan bir içerik maddesi
inglês | turco |
---|---|
cleaning | temizlik |
and | ve |
of | yer |
EN Alcohol-Free groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Alkolsüz grupları | Meetup
inglês | turco |
---|---|
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in Alcohol-Free Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Alkolsüz Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN And we have ceased fighting anything or anyone—even alcohol
TR Ve herhangi bir şeyle veya kimseyle, hatta alkolle savaşmayı bıraktık
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
even | hatta |
or | veya |
EN Consumer medication information to help patients understand and comply with their drug regimens, identify unknown drugs and check for drug interactions.
TR Hastaların ilaç rejimanlarını anlaması ve buna uyması ve ilaç etkileşimlerini kontrol etmesine yardımcı olan tüketici ilaç bilgileri.
inglês | turco |
---|---|
consumer | tüketici |
information | bilgileri |
check | kontrol |
to | etmesine |
help | yardımcı |
drug | ilaç |
and | ve |
EN Oncology Content: CMS-approved for use in Medicare coverage decisions for oncology drugs; provides evaluation of available literature
TR Onkoloji İçerikleri: Onkoloji ilaçları için Medicare kapsamındaki kararlarda kullanım için CMS onaylıdır; mevcut literatürün değerlendirilmesini sağlar
inglês | turco |
---|---|
provides | sağlar |
available | mevcut |
literature | literatür |
of | in |
use | kullanım |
for | için |
EN Drug Monographs: detailed drug information for U.S. prescription drugs, herbal supplements, nutritional, vitamin and OTC products
TR İlaç Monografları: ABD'deki reçeteli ilaçlar, bitkisel takviyeler, beslenme, vitamin ve OTC ürünleri hakkında kapsamlı ilaç bilgileri
inglês | turco |
---|---|
drug | ilaç |
information | bilgileri |
nutritional | beslenme |
and | ve |
products | ürünleri |
for | hakkında |
EN Drug Monographs: comprehensive information about U.S. prescription drugs, herbal supplements, nutritional, vitamin and OTC products
TR İlaç Monografları: ABD'deki reçeteli ilaçlar, bitkisel takviyeler, beslenme, vitamin ve OTC ürünleri hakkında kapsamlı bilgiler
inglês | turco |
---|---|
drug | ilaç |
information | bilgiler |
nutritional | beslenme |
and | ve |
products | ürünleri |
about | hakkında |
comprehensive | kapsamlı |
EN We help you to apply reliable science to develop innovative, targeted drugs and ensure compliance and safety
TR Yenilikçi, hedeflenmiş ilaçlar geliştirmenize ve uygunluk ve güvenliği sağladığınıza emin olmanıza yardımcı oluruz
inglês | turco |
---|---|
innovative | yenilikçi |
compliance | uygunluk |
help | yardımcı |
safety | güvenliği |
reliable | güvenli |
and | ve |
to | emin |
EN Developing effective, safe and affordable drugs today requires targeted and data-driven R&D
TR Günümüzde etkili, güvenli ve uygun fiyatlı ilaçlar geliştirmek hedeflenmiş ve veri destekli Ar-Ge gerektirir
inglês | turco |
---|---|
developing | geliştirmek |
effective | etkili |
safe | güvenli |
and | ve |
affordable | uygun |
today | günümüzde |
requires | gerektirir |
data | veri |
EN Aircraft, Helicopters, Space vehicles, Packaged drugs, Vehicle Parts and Gas Turbines, Refined Oil, Aircraft Parts, Crude Oil, are available
TR Uçaklar, Helikopterler, Uzay araçları, Paketlenmiş ilaçlar , Araç Parçaları ve Gaz Türbinleri, Rafine Petrol, Uçak Parçaları, Ham Petrol, bulunmaktadır
inglês | turco |
---|---|
aircraft | uçak |
space | uzay |
vehicles | araçlar |
vehicle | araç |
parts | parçalar |
and | ve |
gas | gaz |
oil | petrol |
packaged | paketlenmiş |
are | bulunmaktadır |
EN Automobile, Crude Oil, Packaged Drugs, Petroleum Gas and Vehicle Parts, Wheat and Etch.
TR Otomobil, Ham Petrol, Paketlenmiş ilaçlar, Petrol Gazı ve Araç Parçaları, buğday ve ettir.
inglês | turco |
---|---|
automobile | otomobil |
oil | petrol |
gas | gaz |
parts | parçalar |
wheat | buğday |
packaged | paketlenmiş |
vehicle | araç |
and | ve |
EN The German healthcare industry performs well in everything from pharmaceuticals research and the production of medical drugs to laboratory technology and highly precise medical technology.
TR Alman sağlık sektörünün yetenekleri, ilaç araştırmalarından ilaç üretimine, laboratuar teknolojilerinden hassas tıbbi teknolojilere
inglês | turco |
---|---|
industry | sektör |
precise | hassas |
production | üretimine |
medical | tıbbi |
healthcare | sağlık |
research | araştırmalar |
EN Use Zebra's wireless, Bluetooth-enabled electronic temperature sensors to monitor the exposure of drugs, biologics, vaccines and medical devices to environmental conditions.
TR İlaçların, biyolojik maddelerin, aşıların ve tıbbi cihazların çevresel koşullara maruz kalma durumunu izlemek için Zebra'nın kablosuz, Bluetooth özellikli elektronik sıcaklık sensörlerini kullanın.
inglês | turco |
---|---|
electronic | elektronik |
temperature | sıcaklık |
exposure | maruz kalma |
medical | tıbbi |
devices | cihazlar |
environmental | çevresel |
and | ve |
bluetooth | bluetooth |
wireless | kablosuz |
of | in |
to | için |
monitor | izlemek |
EN COVID 19: Risk factors, Drugs Used in Treatment and Mortality Rate
TR Covid 19: Risk faktörleri, Tedavide Kullanılan İlaçlar ve Ölüm Oranı
inglês | turco |
---|---|
covid | covid |
risk | risk |
factors | faktörleri |
and | ve |
rate | oranı |
used | kullanılan |
EN Effects of Preemptive Single Dose Sustained Release Non-Steroidal Anti-Inflammatory Drugs on Postoperative Complications Following Third Molar Surgery
TR Preemptif Tek Doz Sürekli Salınımlı Non-steroid Antienflamatuar İlaçların Üçüncü Molar Cerrahisi Sonrası Postoperatif Komplikasyonlar Üzerine Etkileri
inglês | turco |
---|---|
effects | etkileri |
single | tek |
EN The Effect of Used Immunostimulating Drugs with FMD Vaccine on Immunoglobulins in Sheep
TR Koyunlarda Şap Aşısı ile Birlikte Kullanılan İmmunstimülan İlaçların İmmunglobulinler Üzerine Etkisi
inglês | turco |
---|---|
effect | etkisi |
vaccine | aşı |
used | kullanılan |
EN Consumer medication information to help patients understand and comply with their drug regimens, identify unknown drugs and check for drug interactions.
TR Hastaların ilaç rejimanlarını anlaması ve buna uyması ve ilaç etkileşimlerini kontrol etmesine yardımcı olan tüketici ilaç bilgileri.
inglês | turco |
---|---|
consumer | tüketici |
information | bilgileri |
check | kontrol |
to | etmesine |
help | yardımcı |
drug | ilaç |
and | ve |
EN GxP is an acronym that refers to the regulations and guidelines applicable to life sciences organizations that make food and medical products such as drugs, medical devices, and medical software applications
TR GxP ilaç, tıbbi cihaz ve tıbbi yazılım uygulamaları gibi gıda ve tıbbi ürünler üreten yaşam bilimleri kuruluşlarını ilgilendiren yasal düzenlemeleri ve yönergeleri ifade eden bir kısaltmadır
inglês | turco |
---|---|
regulations | düzenlemeleri |
sciences | bilimleri |
food | gıda |
medical | tıbbi |
devices | cihaz |
and | ve |
software | yazılım |
make | da |
products | ürünler |
organizations | kuruluşlar |
applications | uygulamalar |
that | yaşam |
EN 3) Facilitating the use of drugs or stimulants (article 190),
TR 3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190),
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
of | ın |
or | veya |
EN Use Zebra's wireless, Bluetooth-enabled electronic temperature sensors to monitor the exposure of drugs, biologics, vaccines and medical devices to environmental conditions.
TR İlaçların, biyolojik maddelerin, aşıların ve tıbbi cihazların çevresel koşullara maruz kalma durumunu izlemek için Zebra'nın kablosuz, Bluetooth özellikli elektronik sıcaklık sensörlerini kullanın.
inglês | turco |
---|---|
electronic | elektronik |
temperature | sıcaklık |
exposure | maruz kalma |
medical | tıbbi |
devices | cihazlar |
environmental | çevresel |
and | ve |
bluetooth | bluetooth |
wireless | kablosuz |
of | in |
to | için |
monitor | izlemek |
EN The German healthcare industry performs well in everything from pharmaceuticals research and the production of medical drugs to laboratory technology and highly precise medical technology.
TR Alman sağlık sektörünün yetenekleri, ilaç araştırmalarından ilaç üretimine, laboratuar teknolojilerinden hassas tıbbi teknolojilere kadar uzanıyor.
inglês | turco |
---|---|
industry | sektör |
precise | hassas |
production | üretimine |
medical | tıbbi |
healthcare | sağlık |
to | kadar |
research | araştırmalar |
EN In 2008, Ugur Sahin and his wife Özlem Türeci teamed up with Christoph Huber to establish the company Biontech in Mainz with a view to conducting research into drugs and technologies for cancer therapies
TR 2008’de karı-koca Uğur Şahin ile Özlem Türeci Mainz’da Christoph Huber’le birlikte ilaç ve kanser tedavisi araştırmaları için Biontech firmasını kurdular
inglês | turco |
---|---|
company | firması |
cancer | kanser |
research | araştırmaları |
and | ve |
his | in |
view | ile |
EN For example, the US air rescue service Air Methods is planning to team up with the Hesse-based start-up to tap into new fields of business, using drones to transport urgent medical supplies such as drugs, blood bags, blood samples or donated organs.
TR Öyle ki, ABD’li Hava Kurtarma Servisi Air Methods, Hessen menşeli bu startupla yeni ticari alanlar açmak ve IHA’larla ilaç, kan üniteleri, kan örnekleri veya organ bağışları gibi acil tıbbi ihtiyaçlarının nakliyatını yapmak istiyor.
inglês | turco |
---|---|
service | servisi |
new | yeni |
business | ticari |
urgent | acil |
medical | tıbbi |
blood | kan |
into | ve |
or | veya |
to | yapmak |
such | bu |
EN Uğur Şahin and Özlem Türeci have been working on this idea for some years in an effort to develop new cancer drugs.
TR Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin yeni kanser ilaçları geliştirmek amacıyla yıllardır üzerinde çalıştıkları bir fikirdi bu.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
cancer | kanser |
and | ve |
this | bu |
years | bir |
on | üzerinde |
EN Aircraft, Helicopters, Space vehicles, Packaged drugs, Vehicle Parts and Gas Turbines, Refined Oil, Aircraft Parts, Crude Oil, are available
TR Uçaklar, Helikopterler, Uzay araçları, Paketlenmiş ilaçlar , Araç Parçaları ve Gaz Türbinleri, Rafine Petrol, Uçak Parçaları, Ham Petrol, bulunmaktadır
inglês | turco |
---|---|
aircraft | uçak |
space | uzay |
vehicles | araçlar |
vehicle | araç |
parts | parçalar |
and | ve |
gas | gaz |
oil | petrol |
packaged | paketlenmiş |
are | bulunmaktadır |
Mostrando 34 de 34 traduções