EN Clever coordination between the blender and UHT system means we can eliminate waste on start-up, and production can be run until the premium ingredient is finished
EN Clever coordination between the blender and UHT system means we can eliminate waste on start-up, and production can be run until the premium ingredient is finished
TR Harmanlayıcı ve UHT sistemi arasındaki zekice koordinasyon, başlangıçta israfı ortadan kaldırabileceğimiz ve birinci sınıf bileşen sona erene kadar üretimin yürütülebileceği anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
coordination | koordinasyon |
and | ve |
system | sistemi |
means | anlamına |
run | en |
up | kadar |
between | arasındaki |
EN Compatible smartphone apps are also accessible from the 7? touch screen through the Mirror Screen function, with Apple CarPlay and Android Auto.
TR Uyumlu akıllı telefon uygulamalarına Apple CarPlay ve Android Auto ile birlikte, Mirror Screen fonksiyonu ile 7 inçlik dokunmatik ekrandan da erişilebilir.
inglês | turco |
---|---|
compatible | uyumlu |
accessible | erişilebilir |
function | fonksiyonu |
apple | apple |
android | android |
smartphone | akıllı telefon |
and | ve |
apps | uygulamaları |
EN The Mirror Screen function includng Android Auto, Apple Car Play™ and MirrorLink® lets you take advantage of the multimedia content and apps of your smartphone in safety, by duplicating them onto the 7-inch touch screen for easy use
TR Android Auto, Apple Car Play ™ ve MirrorLink® gibi Ayna Ekranı fonksiyonu, akıllı telefonunuzun multimedya içeriğinden ve uygulamalarından yararlanarak 7 inç dokunmatik ekrana kolayca kopyalanabilmenizi sağlar
EN In screen printing, the printing plate consists of a woven mesh with a print template. The screen printing ink is transferred through the printing plate onto the print substrate.
TR Serigrafi baskıda, baskı levhası, baskı şablonunu içeren örgülü bir fileden oluşur. Serigrafi baskı mürekkebi baskı levhasının içinden baskı medyumuna aktarılır.
inglês | turco |
---|---|
template | şablonunu |
in | da |
a | bir |
consists | oluşur |
EN Compatible smartphone apps are also accessible from the 7? touch screen through the Mirror Screen function, with Apple CarPlay and Android Auto.
TR Uyumlu akıllı telefon uygulamalarına Apple CarPlay ve Android Auto ile birlikte, Mirror Screen fonksiyonu ile 7 inçlik dokunmatik ekrandan da erişilebilir.
inglês | turco |
---|---|
compatible | uyumlu |
accessible | erişilebilir |
function | fonksiyonu |
apple | apple |
android | android |
smartphone | akıllı telefon |
and | ve |
apps | uygulamaları |
EN The Mirror Screen function includng Android Auto, Apple Car Play™ and MirrorLink® lets you take advantage of the multimedia content and apps of your smartphone in safety, by duplicating them onto the 7-inch touch screen for easy use
TR Android Auto, Apple Car Play ™ ve MirrorLink® gibi Ayna Ekranı fonksiyonu, akıllı telefonunuzun multimedya içeriğinden ve uygulamalarından yararlanarak 7 inç dokunmatik ekrana kolayca kopyalanabilmenizi sağlar
EN Compatible smartphone apps are also accessible from the 7? touch screen through the Mirror Screen function, with Apple CarPlay and Android Auto.
TR Uyumlu akıllı telefon uygulamalarına Apple CarPlay ve Android Auto ile birlikte, Mirror Screen fonksiyonu ile 7 inçlik dokunmatik ekrandan da erişilebilir.
inglês | turco |
---|---|
compatible | uyumlu |
accessible | erişilebilir |
function | fonksiyonu |
apple | apple |
android | android |
smartphone | akıllı telefon |
and | ve |
apps | uygulamaları |
EN The Mirror Screen function includng Android Auto, Apple Car Play™ and MirrorLink® lets you take advantage of the multimedia content and apps of your smartphone in safety, by duplicating them onto the 7-inch touch screen for easy use
TR Android Auto, Apple Car Play ™ ve MirrorLink® gibi Ayna Ekranı fonksiyonu, akıllı telefonunuzun multimedya içeriğinden ve uygulamalarından yararlanarak 7 inç dokunmatik ekrana kolayca kopyalanabilmenizi sağlar
EN Real-time screen recording on cellphones and laptop desktop computer screen is possible and record short videos in a series.
TR Cep telefonlarında ve dizüstü bilgisayar masaüstü bilgisayar ekranında gerçek zamanlı ekran kaydı mümkündür ve kısa videoları bir dizi halinde kaydedin.
inglês | turco |
---|---|
screen | ekran |
short | kısa |
series | dizi |
real | gerçek |
time | zamanlı |
and | ve |
desktop | masaüstü |
computer | bilgisayar |
videos | videoları |
laptop | dizüstü |
a | bir |
in | halinde |
recording | kaydı |
record | kaydedin |
EN You can give animations to your images either on the 'Advanced Editing' screen or on the 'Quick Edit' screen. The process is the same.
TR Görüntülerinize 'Gelişmiş Düzenleme' ekranında veya 'Hızlı Düzenleme' ekranında animasyonlar verebilirsiniz. Süreç aynı.
inglês | turco |
---|---|
animations | animasyonlar |
images | görüntü |
screen | ekran |
advanced | gelişmiş |
quick | hızlı |
process | süreç |
or | veya |
editing | düzenleme |
the | aynı |
EN Logi Dock supports one display screen extension, or dual display for mirroring. Dual monitors for screen extension can only be supported with the following set-up.
TR Logi Dock, bir ekran genişletmesini veya yansıtma için çift ekranı destekler. Ekran genişletmesi için çift monitör yalnızca aşağıdaki düzende desteklenebilir.
inglês | turco |
---|---|
supports | destekler |
dual | çift |
the | aşağıdaki |
or | veya |
only | yalnızca |
for | için |
screen | ekran |
following | bir |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN To screen for and prevent undesirable or abusive activity. For example, we have automated systems that screen content for phishing activities, spam, and fraud.
TR Kötü ya da istenmeyen eylemleri denetlemek ve engellemek. Örneğin kimlik hırsızlığı, istenmeyen e-posta ve dolandırıcılık eylemleriyle ilgili içerikleri denetleyen otomatik sistemlerimiz bulunur.
inglês | turco |
---|---|
prevent | engellemek |
automated | otomatik |
to | e |
and | ve |
have | ya |
EN Custom Reports: compare medications using clinical or product criteria; screen for potential drug interactions or adverse reactions
TR Özel Raporlar: İlaçları klinik kriterleri ya da ürün kriterlerini kullanarak karşılaştırın; potansiyel ilaç etkileşimleri ve olumsuz etkilere karşı tarama yapın
inglês | turco |
---|---|
reports | raporlar |
compare | karşılaştırın |
clinical | klinik |
potential | potansiyel |
drug | ilaç |
product | ürün |
using | kullanarak |
criteria | kriterleri |
for | karşı |
EN You understand that we do not, in any way, screen users, nor do we inquire into the backgrounds of users or attempt to verify their backgrounds or statements
TR Bizim, hiçbir şekilde kullanıcıları taramadığımızı, kullanıcıların geçmişini sorgulamadığımızı veya geçmişleri ile beyanlarını doğrulamaya çalışmadığımızı bilmektesiniz
inglês | turco |
---|---|
any | bir |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN A mobile-friendly website is a site design that is compatible with screen resolution and mobile devices.
TR Mobil uyumlu site, bir site tasarımının ekran çözünürlüğü ve mobil cihazlara uyumlu olmasıdır.
inglês | turco |
---|---|
screen | ekran |
mobile | mobil |
devices | cihazlara |
and | ve |
design | tasarım |
site | site |
a | bir |
compatible | uyumlu |
EN Access the full screen ‘now playing’ view and display your charts with the library grid view.
TR "Şu anda çalıyor" görüntülemesine tam ekran eriş ve grafiklerini arşiv kılavuz görünümü ile görüntüle.
inglês | turco |
---|---|
full | tam |
screen | ekran |
and | ve |
the | anda |
view | görünümü |
EN Kick back, relax and go full-screen with your scrobbling.
TR Arkana yaslan, rahatla ve tam ekran skropla.
inglês | turco |
---|---|
full | tam |
screen | ekran |
and | ve |
EN Sell T-shirts online with a free Screen Printing Order Form. Quickly customize and embed in your website. Accept card payments. Sync to 130+ apps.
TR PayJunction Tişört Sipariş Formu
inglês | turco |
---|---|
form | formu |
order | sipariş |
EN The Arctis Pro’s onboard equalizer lets you tweak each frequency via the OLED screen to craft your perfect sound on the fly with no software required
TR Arctis Pro’nun tümleşik ekolayzeri, mükemmel sesi anında hiçbir yazılım gerektirmeden oluşturmak için OLED ekranı üzerinden her frekansla oynamanıza izin verir
inglês | turco |
---|---|
oled | oled |
screen | ekran |
no | hiçbir |
software | yazılım |
arctis | arctis |
perfect | mükemmel |
the | oluşturmak |
EN Replace a cracked or faulty screen in an iPhone 7.
TR Samsung Galaxy S7'nizin çatlak ya da kırık OLED ekranını ve dijitalleştiriciyi nasıl değiştireceğinizi öğrenin.
inglês | turco |
---|---|
screen | ekran |
in | da |
EN Record video messages on your screen and have them automatically transcribed by Sonix. Share full meetings or short clips with a few clicks.
TR Ekranınızda video mesajları kaydedin ve Sonix tarafından otomatik olarak transkribe edin. Birkaç tıklamayla tam toplantıları veya kısa klipleri paylaşın.
inglês | turco |
---|---|
record | kaydedin |
screen | ekran |
transcribed | transkribe |
sonix | sonix |
share | paylaşın |
full | tam |
short | kısa |
video | video |
clips | klipleri |
by | tarafından |
or | veya |
meetings | toplantıları |
a | birkaç |
messages | mesajlar |
automatically | otomatik olarak |
and | ve |
EN End the meeting & save the recordingClick “End Meeting” on the bottom of your screen. A recording of your meeting will be saved in “My Documents > Zoom.”
TR Toplantıyı sonlandırın ve kaydı kaydedinEkranınızın altındaki “Toplantıyı Sonlandır"a tıklayın. Toplantınızın kaydı “Belgelerim > Yakınlaştır” bölümüne kaydedilir.
EN Loom is a screen and video recording software for better presentations and educational videos
TR Loom daha iyi sunumlar ve eğitim videoları için bir ekran ve video kayıt yazılımıdır
inglês | turco |
---|---|
screen | ekran |
presentations | sunumlar |
educational | eğitim |
loom | loom |
and | ve |
video | video |
videos | videoları |
software | yazılım |
for | için |
a | bir |
better | daha iyi |
EN Easily record your camera and screen with audio
TR Kameranızı ve ekranınızı ses ile kolayca kaydedin
inglês | turco |
---|---|
easily | kolayca |
record | kaydedin |
screen | ekran |
with | ile |
EN Record the meeting in RingCentralClick “Record” in the top left of your screen.
TR Toplantıyı RingCentral'da kaydedinEkranınızın sol üst kısmındaki “Kaydet” seçeneğine tıklayın.
EN Users can connect through online meetings, screen sharing, and webinars
TR Kullanıcılar çevrimiçi toplantılar, ekran paylaşımı ve web seminerleri aracılığıyla bağlanabilir
inglês | turco |
---|---|
through | aracılığıyla |
screen | ekran |
and | ve |
webinars | web seminerleri |
online | çevrimiçi |
users | kullanıcılar |
meetings | toplantılar |
sharing | paylaşımı |
EN You can also use the same interface to control your meeting experience which includes recording your meeting, screen sharing, sending group chats, and changing your viewing layout.
TR Toplantınızı kaydetme, ekran paylaşımı, grup sohbetleri gönderme ve görüntüleme düzeninizi değiştirme gibi toplantı deneyiminizi denetlemek için de aynı arabirimi kullanabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
experience | deneyiminizi |
screen | ekran |
meeting | toplantı |
group | grup |
and | ve |
the | aynı |
to | için |
sharing | paylaşımı |
EN Join.me is a web-based collaboration software application for screen-sharing and online meetings
TR Join.me ekran paylaşımı ve çevrimiçi toplantılar için web tabanlı işbirliği yazılımı uygulamasıdır
inglês | turco |
---|---|
collaboration | işbirliği |
screen | ekran |
sharing | paylaşımı |
based | tabanlı |
and | ve |
online | çevrimiçi |
web | web |
for | için |
meetings | toplantılar |
software | yazılımı |
EN Most importantly, I feel more alive, present, there in my body and in the world when I?m not glued to a screen.
TR En önemlisi, bir ekrana bağlı olmadığımda daha canlı, orada, vücudumda ve dünyada kendimi daha canlı hissediyorum.
inglês | turco |
---|---|
alive | canlı |
most | en |
and | ve |
in the world | dünyada |
not | olmadığı |
a | bir |
EN But I am aware of all of my media use and I try to question myself every time I turn on a screen
TR Ama tüm medya kullanımımın farkındayım ve her ekranı açtığımda kendimi sorgulamaya çalışıyorum
inglês | turco |
---|---|
but | ama |
my | mı |
media | medya |
screen | ekran |
and | ve |
all | tüm |
use | kullanım |
EN Switching your smartphone for a feature phoneYou can switch out your smartphone for a “feature phone”, a non touch-screen phone with only call and messaging features.
TR Akıllı telefonunuzu bir özellikli telefon için değiştirmeAkıllı telefonunuzu, yalnızca arama ve mesajlaşma özelliklerine sahip dokunmatik olmayan bir telefon olan “özellikli telefon” için değiştirebilirsiniz.
EN Use colorful filters, loop and reverse videos, even apply slow-motion and split-screen effects to engage your viewers.
TR Renkli filtreler kullanın, videoları tekrarlayın ve ters çevirin, hatta takipçilerinizin ilgisini çekmek için ağır çekim ve bölünmüş ekran efektleri uygulayın.
inglês | turco |
---|---|
colorful | renkli |
filters | filtreler |
apply | uygulayın |
effects | efektleri |
split | bölünmüş |
screen | ekran |
videos | videoları |
to | hatta |
and | ve |
EN Change video speed, make slideshows, add watermarks, make split-screen clips, and more.
TR Video hızını değiştirin, slayt gösterileri hazırlayın, filigranlar ekleyin, bölünmüş ekran klipleri oluşturun ve daha fazlasını yapın.
inglês | turco |
---|---|
change | değiştirin |
and | ve |
split | bölünmüş |
screen | ekran |
video | video |
clips | klipleri |
more | fazlasını |
add | ekleyin |
speed | hız |
EN First, in the upper right corner of the screen, you will see a camera icon.
TR Sağ üst tarafta bir kamer işareti göreceksiniz.
inglês | turco |
---|---|
right | sağ |
a | bir |
EN Actually, it is quite easy to sign up to RADAAR. All you have to do is click on the 'Sign Up' button on our website. Then, you can sign up to RADAAR by entering your 'Name', 'E-Mail Address' and 'Password' on the screen that opens.
TR Aslında RADAAR?a kayıt olmak oldukça kolay. Bunun için tek yapmanız gereken web sitemizdeki ?Kayıt Ol? butonuna tıklamak. Ardından açılan ekranda Ad, Soyad, E-Posta Adresi ve Şifre?nizi girerek RADAAR?a kayıt olabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
actually | aslında |
button | butonuna |
name | ad |
sign up | kayıt |
to do | yapmanız |
website | web |
easy | kolay |
address | adresi |
you can | olabilirsiniz |
posta | |
e-posta | |
and | ve |
EN Use full-screen option to cover more data
TR Daha fazla veriyi inceleyebilmek için tam ekran modunu kullanın
inglês | turco |
---|---|
data | veriyi |
full | tam |
screen | ekran |
to | için |
EN Hide the graph and expand the spreadsheet to full screen to cover more keywords at a glance.
TR Bir bakışta daha fazla anahtar kelimeyi kapsamak için grafiği gizleyin ve e-tabloyu tam ekrana genişletin.
inglês | turco |
---|---|
full | tam |
and | ve |
keywords | anahtar |
a | bir |
to | için |
EN MagicBrowse is the fairest unfair advantage a business can have! By giving you a view of your visitor’s screen, you’ll be able to close more deals and resolve more support tickets.
TR MagicBrowse , bir işletmenin sahip olabileceği en adil haksız avantajdır! Size ziyaretçi ekranınızın bir görünümünü vererek, daha fazla anlaşma yapabilir ve daha fazla destek talebini çözebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
business | iş |
can | yapabilir |
view | görünümü |
visitors | ziyaretçi |
screen | ekran |
support | destek |
a | bir |
and | ve |
the | size |
to | sahip |
Mostrando 50 de 50 traduções