EN With El Salvador announcing that bitcoin will now be accepted as a legal tender, finding a wallet that you can use to store your bitcoin is crucial
"after announcing earlier" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN With El Salvador announcing that bitcoin will now be accepted as a legal tender, finding a wallet that you can use to store your bitcoin is crucial
TR El Salvador, bitcoin'in artık yasal bir para birimi olarak kabul edileceğini duyururken, bitcoin'inizi depolamak için kullanabileceğiniz bir cüzdan bulmak çok önemli
inglês | turco |
---|---|
accepted | kabul |
legal | yasal |
finding | bulmak |
crucial | önemli |
wallet | cüzdan |
now | artık |
a | bir |
to | için |
as | olarak |
EN Upon news announcing that refugees’ passage from Turkey to Europe would not be interfered with, large numbers of refugees and migrants from various towns headed towards border area on the west
TR Mültecilerin Türkiye’den Avrupa’ya geçişine engel olunmayacağı yönündeki haberlerin gündeme gelmesiyle pek çok kentten çok sayıda mülteci ve göçmen batı sınır bölgesine doğru yola çıktı
inglês | turco |
---|---|
border | sınır |
west | batı |
and | ve |
towards | da |
to | doğru |
the | çok |
EN Upon news announcing that refugees’ passage from Turkey to Europe would not be interfered with, large numbers of refugees and migrants from various towns headed towards border area on the west
TR Mültecilerin Türkiye’den Avrupa’ya geçişine engel olunmayacağı yönündeki haberlerin gündeme gelmesiyle pek çok kentten çok sayıda mülteci ve göçmen batı sınır bölgesine doğru yola çıktı
inglês | turco |
---|---|
border | sınır |
west | batı |
and | ve |
towards | da |
to | doğru |
the | çok |
EN Announcing that a new course has been taken regarding the domestic automobile, Ali Kibar said that they are ready to provide support on issues such as equipment, seats, business and design if the company that carries out the operation requests it.
TR Ali Kibar, yerli otomobille ilgili belli bir yön alındığını belirterek, kendilerinin de işi alan firmanın talepte bulunması durumunda donanım, koltuk, iş ve tasarımla ilgili konularda destek olabileceklerini söyledi.
inglês | turco |
---|---|
ali | ali |
kibar | kibar |
support | destek |
business | iş |
on | ilgili |
and | ve |
a | bir |
been | de |
company | firmanın |
EN Announcing the new Jotform Enterprise support ticketing system
TR Tek oturum açma Jotform Kurumsal kullanıcıları için nasıl çalışır?
inglês | turco |
---|---|
jotform | jotform |
enterprise | kurumsal |
EN Announcing our 2022 back-to-school toolkit
TR Kulübünüzün Üye Sayısını Artırma Stratejileri
EN Through green open access, an earlier version of a journal article published under the subscription model is made freely available after an embargo.
TR Yeşil açık erişim sayesinde, abonelik modeli kapsamında yayınlanmış bir dergi makalesinin daha önceki bir versiyonu ambargo süresinden sonra ücretsiz olarak kullanılabilir hale gelir.
inglês | turco |
---|---|
version | versiyonu |
journal | dergi |
subscription | abonelik |
model | modeli |
open | açık |
access | erişim |
available | kullanılabilir |
green | yeşil |
article | bir |
EN The way she describes the change in herself is etched on my memory: “After I got a job I started getting out of my house on my own.” She emphasizes that earlier she could not find the courage to do even that
TR Kendindeki değişimi ifade ederken kullandığı şu cümle ise zihnime kazınıyor: “Bir işim olunca kendi başıma evden çıkmaya başladım.” Daha önce buna bile cesaret edemediğini vurguluyor
EN The way she describes the change in herself is etched on my memory: “After I got a job I started getting out of my house on my own.” She emphasizes that earlier she could not find the courage to do even that
TR Kendindeki değişimi ifade ederken kullandığı şu cümle ise zihnime kazınıyor: “Bir işim olunca kendi başıma evden çıkmaya başladım.” Daha önce buna bile cesaret edemediğini vurguluyor
EN Through green open access, an earlier version of a journal article published under the subscription model is made freely available after an embargo.
TR Yeşil açık erişim sayesinde, abonelik modeli kapsamında yayınlanmış bir dergi makalesinin daha önceki bir versiyonu ambargo süresinden sonra ücretsiz olarak kullanılabilir hale gelir.
inglês | turco |
---|---|
version | versiyonu |
journal | dergi |
subscription | abonelik |
model | modeli |
open | açık |
access | erişim |
available | kullanılabilir |
green | yeşil |
article | bir |
EN The way she describes the change in herself is etched on my memory: “After I got a job I started getting out of my house on my own.” She emphasizes that earlier she could not find the courage to do even that
TR Kendindeki değişimi ifade ederken kullandığı şu cümle ise zihnime kazınıyor: “Bir işim olunca kendi başıma evden çıkmaya başladım.” Daha önce buna bile cesaret edemediğini vurguluyor
EN The way she describes the change in herself is etched on my memory: “After I got a job I started getting out of my house on my own.” She emphasizes that earlier she could not find the courage to do even that
TR Kendindeki değişimi ifade ederken kullandığı şu cümle ise zihnime kazınıyor: “Bir işim olunca kendi başıma evden çıkmaya başladım.” Daha önce buna bile cesaret edemediğini vurguluyor
EN Angeltveit wondered: If train operators could test signals earlier, would approvals be easier to obtain?
TR Angeltveit şunu merak etti: Tren operatörleri sinyalleri daha erken test edebilseydi, onayların alınabilmesi daha mı kolay olurdu?
inglês | turco |
---|---|
train | tren |
test | test |
easier | kolay |
to | daha |
EN As discussed earlier, the green EV bar sends visitors a clear message that a website is safe, making it a vital security component of public websites.
TR Daha önce tartışıldığı gibi, yeşil EV çubuğu ziyaretçilere bir web sitesinin güvenli olduğuna dair net bir mesaj göndererek, onu halka açık web sitelerinin hayati bir güvenlik bileşeni haline getirir.
inglês | turco |
---|---|
ev | ev |
message | mesaj |
vital | hayati |
making | haline |
security | güvenlik |
website | web |
safe | güvenli |
clear | net |
public | açık |
green | yeşil |
EN Product development includes a lot of stakeholders who need to be able to collaborate earlier and more often
TR Ürün geliştirme, daha erken ve daha sık iş birliği yapması gereken birçok paydaşı içinde barındırır
inglês | turco |
---|---|
development | geliştirme |
need | gereken |
often | sık |
a | bir |
and | ve |
to | içinde |
lot | çok |
EN See how our own CSS grid page templates, fueled by Elementor pro page builder visual studio, are used to upload earlier features to a new page layout
TR Elementor profesyonel sayfa oluşturucu görsel stüdyosu tarafından desteklenen kendi CSS ızgara sayfası şablonlarımızın, önceki özellikleri yeni bir sayfa düzenine yüklemek için nasıl kullanıldığını görün
inglês | turco |
---|---|
css | css |
builder | oluşturucu |
visual | görsel |
grid | ızgara |
features | özellikleri |
see | görün |
by | tarafından |
a | bir |
new | yeni bir |
how | nasıl |
EN Is it the "Sport Crossover" teased earlier today?
TR Çip krizi herkesi vurmaya devam ediyor.
EN From the front, the S6 is the spitting image of the earlier Galaxy S5, but Samsung opted for a Gorilla Glass back rather than plastic, as well as an aluminum bezel
TR Önden bakıldığında S6, bir önceki model Galaxy S5’in aynısı gibi görünür, ama Samsung, alüminyum çerçevenin yanı sıra plastikten ziyade Gorilla Glass'ı tercih etmiştir
inglês | turco |
---|---|
s | s |
rather | ziyade |
aluminum | alüminyum |
galaxy | galaxy |
but | ama |
samsung | samsung |
a | bir |
EN As discussed earlier, the green EV bar sends visitors a clear message that a website is safe, making it a vital security component of public websites.
TR Daha önce tartışıldığı gibi, yeşil EV çubuğu ziyaretçilere bir web sitesinin güvenli olduğuna dair net bir mesaj göndererek, onu halka açık web sitelerinin hayati bir güvenlik bileşeni haline getirir.
inglês | turco |
---|---|
ev | ev |
message | mesaj |
vital | hayati |
making | haline |
security | güvenlik |
website | web |
safe | güvenli |
clear | net |
public | açık |
green | yeşil |
EN The earlier check-out date is counted while the credit of Reward and Status points is calculated
TR Ödül ve Statü puanları hesaplanırken önce gelen çıkış tarihi hesaplanacaktır
inglês | turco |
---|---|
date | tarihi |
status | statü |
and | ve |
out | çıkış |
the | önce |
of | gelen |
EN They say that in earlier times, spaetzle were formed into tiny pieces of dough, either purely by hand, or with the help of a spoon
TR Söylentiye göre küçük spätzle parçaları eskiden elle ya da bir kaşık yardımıyla oluşturulurmuş
inglês | turco |
---|---|
by hand | elle |
with the help of | yardımıyla |
in | da |
help | yardım |
a | bir |
by | göre |
EN Researchers believe that much earlier this fascinating rock formation served as an astronomical observatory or place of worship.
TR Araştırmacılar, bu büyüleyici kaya oluşumlarının daha önceleri rasathane veya tapınak görevi gördüğünü tahmin ediyorlar.
inglês | turco |
---|---|
researchers | araştırmacılar |
fascinating | büyüleyici |
this | bu |
or | veya |
that | daha |
of | nın |
EN An obligatory party whip that compels Bundestag members to vote in accordance with an earlier resolution of their party group is not allowed in Germany
TR Alman milletvekillerinin, mecliste oy kullanırken, ait oldukları partinin meclis grubunda konuyla ilgili alınmış olan karar doğrultusunda oy kullanma zorunluluğu bulunmuyor
inglês | turco |
---|---|
vote | oy |
germany | alman |
is | olan |
to | kullanma |
EN Incidentally, the dramatic loss of trust and significance of the former people’s parties, the CDU/CSU and SPD, already began much earlier, before the AfD even existed
TR Öte yandan bir zamanların güçlü kitle partileri olan Hristiyan Birlik ve SPD’ye yönelik büyük güven ve önem kaybı çok daha önce, henüz ortada AfD yokken başlamıştı
inglês | turco |
---|---|
trust | güven |
parties | partileri |
afd | afd |
and | ve |
even | bir |
of | yönelik |
EN If we want to remain pioneers in these fields, we need to experiment more, be bolder and work together earlier in an interdisciplinary way
TR Bu dallarda öncü konumunu koruyabilmek için daha fazla denemeler yapmak, daha cesur olmak ve daha erken safhada disiplinlerarası iş birliği yapmak zorundayız
inglês | turco |
---|---|
these | bu |
and | ve |
to | için |
EN Edge computing isn?t new. It began in the late 1990s, when organizations launched content delivery networks (CDNs) and peer-to-peer (P2P) networks, building on earlier file sharing efforts.
TR Edge bilişim yeni değil. 1990’ların sonlarında, kuruluşların içerik dağıtım ağları (CDN’ler) ve eşler arası (P2P) ağları başlatmasıyla başladı ve daha önceki dosya paylaşım çabalarını temel aldı.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
content | içerik |
file | dosya |
sharing | paylaşım |
edge | edge |
and | ve |
in | da |
to | arası |
organizations | kuruluşlar |
the | değil |
EN Let's look back at our earlier example of the local bakery..
TR Daha önceki yerel fırın örneğimize geri dönelim..
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
bakery | fırın |
local | yerel |
back | geri |
the | daha |
EN As we mentioned earlier on in is that audit tools are usually far more affordable than hiring an individual to manage your site’s SEO
TR Daha önce de belirttiğimiz gibi, denetim araçları genellikle sitenizin SEO'sunu yönetmesi için bir kişiyi işe almaktan çok daha ekonomiktir
inglês | turco |
---|---|
audit | denetim |
tools | araçları |
usually | genellikle |
as | gibi |
to | için |
more | daha |
individual | bir |
EN Dear Users, Per an earlier announcement regarding our support of Polymath (POLY) rebranding and swap to Polymesh (POLYX), Phemex will be listing POLYX/USDT on our spot market at 12:00 UTC on Octobe……
TR Sevgili Phemexer'lar! Phemex TR uygulamamızı kutlamak için düzenlediğimiz kampanya serüvenlerinin ardı arkası kesilmiyor! Biliyoruz ki siz de Türk Lirası ile Phemex'de tüm öze……
EN Similarly, try to not take it personally when someone doesn’t pick up or ends a call earlier than you had hoped
TR Benzer şekilde, birisi bir aramayı umduğunuzdan daha erken açmadığında veya bitirmediğinde bunu kişisel algılamamaya çalışın
inglês | turco |
---|---|
or | veya |
similarly | benzer şekilde |
it | bunu |
a | bir |
EN GMR INFRA | Breakout trying to hit 2009 all time high Stock is giving good breakout to hit earlier higher points on 2009. Long term investment to achieve atleast 50% profit
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
inglês | turco |
---|---|
is | burada |
to | olarak |
EN GMR INFRA | Breakout trying to hit 2009 all time high Stock is giving good breakout to hit earlier higher points on 2009. Long term investment to achieve atleast 50% profit
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
inglês | turco |
---|---|
is | burada |
to | olarak |
EN GMR INFRA | Breakout trying to hit 2009 all time high Stock is giving good breakout to hit earlier higher points on 2009. Long term investment to achieve atleast 50% profit
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
inglês | turco |
---|---|
is | burada |
to | olarak |
EN GMR INFRA | Breakout trying to hit 2009 all time high Stock is giving good breakout to hit earlier higher points on 2009. Long term investment to achieve atleast 50% profit
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
inglês | turco |
---|---|
is | burada |
to | olarak |
EN GMR INFRA | Breakout trying to hit 2009 all time high Stock is giving good breakout to hit earlier higher points on 2009. Long term investment to achieve atleast 50% profit
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
inglês | turco |
---|---|
is | burada |
to | olarak |
EN GMR INFRA | Breakout trying to hit 2009 all time high Stock is giving good breakout to hit earlier higher points on 2009. Long term investment to achieve atleast 50% profit
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
inglês | turco |
---|---|
is | burada |
to | olarak |
EN GMR INFRA | Breakout trying to hit 2009 all time high Stock is giving good breakout to hit earlier higher points on 2009. Long term investment to achieve atleast 50% profit
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
inglês | turco |
---|---|
is | burada |
to | olarak |
EN GMR INFRA | Breakout trying to hit 2009 all time high Stock is giving good breakout to hit earlier higher points on 2009. Long term investment to achieve atleast 50% profit
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
inglês | turco |
---|---|
is | burada |
to | olarak |
EN GMR INFRA | Breakout trying to hit 2009 all time high Stock is giving good breakout to hit earlier higher points on 2009. Long term investment to achieve atleast 50% profit
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
inglês | turco |
---|---|
is | burada |
to | olarak |
EN GMR INFRA | Breakout trying to hit 2009 all time high Stock is giving good breakout to hit earlier higher points on 2009. Long term investment to achieve atleast 50% profit
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
inglês | turco |
---|---|
is | burada |
to | olarak |
EN GMR INFRA | Breakout trying to hit 2009 all time high Stock is giving good breakout to hit earlier higher points on 2009. Long term investment to achieve atleast 50% profit
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
inglês | turco |
---|---|
is | burada |
to | olarak |
EN Revert to an earlier version of a cloud document
TR Bulut belgesinin önceki bir sürümüne geri dönme
inglês | turco |
---|---|
cloud | bulut |
to | geri |
version | sürüm |
a | bir |
EN Animate (earlier called Flash Professional)
TR Animate (önceki adı Flash Professional)
inglês | turco |
---|---|
called | adı |
EN For older versions of macOS, you can install an earlier version of Reader
TR macOS'in eski sürümlerinde, Reader'ın önceki bir sürümünü yükleyebilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
version | sürümünü |
for | önceki |
of | bir |
EN As of April 2017 the PlayStation™Video service (formerly known as Video Unlimited) is discontinued on selected Sony Bravia TVs and video & audio products released in 2013 and earlier.
TR Nisan 2017 tarihinden itibaren PlayStation™Video hizmeti (önceki adıyla Video Unlimited) uygulaması, 2013 ve öncesinde piyasaya sürülen belirli Sony Bravia TV'ler ile video ve ses ürünlerinde sonlandırılmıştır.
EN After a journal has changed to open access, libraries will no longer have to pay to give their researchers access to the content published on or after the changeover date
TR Bir dergi açık erişime geçtikten sonra, artık kütüphaneler araştırmacılarına değişim tarihinde veya sonrasında yayınlanan içeriklere erişim sağlamak için ödeme yapmak zorunda kalmayacaktır
inglês | turco |
---|---|
journal | dergi |
content | içeriklere |
published | yayınlanan |
have to | zorunda |
access | erişim |
researchers | araştırmacılar |
open | açık |
pay | bir |
give | için |
or | veya |
to | sağlamak |
EN Elazığ Earthquake: After the earthquake that occurred in Elazığ on January 24, we carried out humanitarian works together with the Disaster Platform after identifying the needs and the situation
TR Elazığ Depremi: 24 Ocak’ta Elazığ’da meydana gelen depremin ardından ihtiyaç ve durum tespiti yaparak Afet Platformu ile beraber insani yardım çalışmaları yürüttük
inglês | turco |
---|---|
elazığ | elazığ |
disaster | afet |
platform | platformu |
situation | durum |
needs | ihtiyaç |
in | da |
and | ve |
with | ile |
EN Elazığ Earthquake: After the earthquake that occurred in Elazığ on January 24, we carried out humanitarian works together with the Disaster Platform after identifying the needs and the situation
TR Elazığ Depremi: 24 Ocak’ta Elazığ’da meydana gelen depremin ardından ihtiyaç ve durum tespiti yaparak Afet Platformu ile beraber insani yardım çalışmaları yürüttük
inglês | turco |
---|---|
elazığ | elazığ |
disaster | afet |
platform | platformu |
situation | durum |
needs | ihtiyaç |
in | da |
and | ve |
with | ile |
EN Long-term signature verification allows you or your dependents to check the validity of the signature long after the document is signed and after the signature certificate has expired
TR Uzun vadeli imza doğrulaması, size veya bağlı olan taraflara, belge imzalandıktan çok sonra ve imza sertifikasının süresi dolduktan sonra imzanın geçerliliğini kontrol etme olanağı sağlar
inglês | turco |
---|---|
signature | imza |
allows | sağlar |
validity | geçerliliğini |
long | uzun |
term | vadeli |
certificate | sertifikası |
document | belge |
check | kontrol |
the | etme |
or | veya |
is | olan |
and | ve |
EN We guarantee that after the purchase you will receive the files of the proper quality immediately after payment
TR Satın alımınızdan sonra, iyi kaliteli dosyaları anında alacağınızı garanti ediyoruz
inglês | turco |
---|---|
guarantee | garanti |
immediately | anında |
purchase | satın |
quality | kaliteli |
files | dosyaları |
the | sonra |
Mostrando 50 de 50 traduções