TR Kapsayıcı açık kaynaklı bir proje olan Mina dünyanın her yerinden merkeziyetsiz teknoloji için tutkulu kişileri bir araya getiriyor, geliştirmeleri onlarla birlikte yapıyor.
"geliştirmeleri onlarla birlikte" თურქული-ში შეიძლება ითარგმნოს შემდეგ ინგლისური სიტყვებად/ფრაზებად:
TR Kapsayıcı açık kaynaklı bir proje olan Mina dünyanın her yerinden merkeziyetsiz teknoloji için tutkulu kişileri bir araya getiriyor, geliştirmeleri onlarla birlikte yapıyor.
EN Mina is an inclusive open source project uniting people around the world with a passion for decentralized technology and building what's next.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kapsayıcı | inclusive |
açık | open |
proje | project |
olan | is |
mina | mina |
dünyanın | world |
merkeziyetsiz | decentralized |
teknoloji | technology |
TR Kapsayıcı açık kaynaklı bir proje olan Mina dünyanın her yerinden merkeziyetsiz teknoloji için tutkulu kişileri bir araya getiriyor, geliştirmeleri onlarla birlikte yapıyor.
EN Mina is an inclusive open source project uniting people around the world with a passion for decentralized technology and building what's next.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kapsayıcı | inclusive |
açık | open |
proje | project |
olan | is |
mina | mina |
dünyanın | world |
merkeziyetsiz | decentralized |
teknoloji | technology |
TR Ayrıca, Google kimlik doğrulamasıyla giriş yaparak kullanabileceğiniz birden fazla alan belirleme imkanı ile PKCE (kod değişimi için kanıt anahtarı) uzantı desteği gibi farklı kimlik doğrulama geliştirmeleri de eklendi
EN It also adds a set of authentication enhancements, like the ability to specify multiple domains that you can use to log in with Google authentication and PKCE (proof key for code exchange) extension support
თურქული | ინგლისური |
---|---|
giriş | log in |
kod | code |
anahtarı | key |
desteği | support |
TR Trust Cüzdan Önizleme geliştirmeleri (herkesin kullanımına açılmamış ilk Trust Cüzdan versiyonları) almanın yanı sıra doğrudan Trust Cüzdan ekibiyle bağlantıda olabilirsiniz.
EN You will receive Trust preview builds — early versions of Trust Wallet not available to the general public, as well as getting a direct line to the Trust Wallet development team.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
trust | trust |
cüzdan | wallet |
ilk | early |
yanı | well |
doğrudan | direct |
ın | of |
TR Trust Cüzdan Önizleme geliştirmeleri (herkesin kullanımına açılmamış ilk Trust Cüzdan versiyonları) almanın yanı sıra doğrudan Trust Cüzdan ekibiyle bağlantıda olabilirsiniz.
EN You will receive Trust preview builds — early versions of Trust Wallet not available to the general public, as well as getting a direct line to the Trust Wallet development team.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
trust | trust |
cüzdan | wallet |
ilk | early |
yanı | well |
doğrudan | direct |
ın | of |
TR Spark’ın performans geliştirmeleri sayesinde GumGum, bu iş akışlarında zamandan ve paradan tasarruf etmeyi başarmıştır.
EN Spark’s performance enhancements saved GumGum time and money for these workflows.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
spark | spark |
performans | performance |
sayesinde | for |
zamandan | time |
ve | and |
TR Son yıllarda da cinsel sağlık ve üreme sağlığı konusundaki bilgilerini geliştirmek için farklı gençlik gruplarına ulaşarak, onlarla birlikte akran eğitimi, tiyatro temelli eğitimler, eğitici eğlence faaliyetleri vb
EN Over the last years, UNFPA has been trying different methods, such as peer education, theatre based trainings, edutainment activities etc
თურქული | ინგლისური |
---|---|
son | last |
farklı | different |
akran | peer |
eğitimi | education |
tiyatro | theatre |
temelli | based |
faaliyetleri | activities |
TR Bağımlılığımızdan uzun vadeli iyileşmemizin hayati ve dönüştürücü temeli olan On İki Basamağı onlarla birlikte çalışmak ve rezonansa girdiğimiz birinden bize sponsor olmasını istemekten faydalandık
EN We have benefitted from asking somebody we resonate with to sponsor us and working the Twelve Steps together with them, which is the vital and transformative basis of our long-term recovery from our addiction
თურქული | ინგლისური |
---|---|
uzun | long |
vadeli | term |
hayati | vital |
ve | and |
çalışmak | working |
TR Elsevier'in ilaç yaşam döngüsünde sağlık uzmanlarına ulaşmanıza ve onlarla iş birliği yapmanıza nasıl destek olabileceğini keşfedin
EN Discover how Elsevier can support you to reach and engage with HCPs throughout drug lifecycle
თურქული | ინგლისური |
---|---|
elsevier | elsevier |
ilaç | drug |
onlarla | you |
destek | support |
keşfedin | discover |
TR Etkileşimli bilgileri en iyi öğrendikleri formatta, dilde ve sağlık okuryazarlığı seviyesinde, her nerede olurlarsa olsun onlarla paylaşarak hastalarınızı eğitin.
EN View more of our solutions to empower your patients
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ın | of |
TR Onlarla ortak olan yönlendiren alan adlarını görmek için en fazla 5 rakip seçin ve girin.
EN Select and enter up to 5 competitors to see what referring domains you have in common with them.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ortak | common |
olan | have |
seçin | select |
girin | enter |
TR Whoer VPN mobil uygulamalarımızın işini doğru bir şekilde yaptığından ve geliştirdiğinden emin olmak için, insanların bir bütün olarak onlarla nasıl etkileşime girdiğini bilmemiz gerekiyor
EN In order to make sure our Whoer VPN mobile apps do their job properly and improve them, we have to know how people, as a whole, interact with them
თურქული | ინგლისური |
---|---|
whoer | whoer |
vpn | vpn |
mobil | mobile |
emin | sure |
olmak | have |
bütün | whole |
gerekiyor | have to |
insanları | people |
TR VPN müşterilerimizin işlerini düzgün bir şekilde yapmalarını ve onları geliştirmelerini sağlamak için, insanların bir bütün olarak onlarla nasıl etkileşime girdiğini bilmemiz gerekir
EN In order to make sure our VPN clients do their job properly and improve them, we have to know how people, as a whole, interact with them
თურქული | ინგლისური |
---|---|
vpn | vpn |
düzgün | properly |
bütün | whole |
insanları | people |
TR Biz sizin en önde gelen fikir önderlerinizi belirleyeceğiz ve ardından kanalınızı bir üst seviyeye getirecek geliştirici ortaklıklar ve markadan markaya işbirliği kurmanıza yardım ederek onlarla bağlantı kuracağız.
EN We'll identify your top influencers and then connect you with them, helping you establish promotional partnerships and brand-to-brand collaborations that will take your channel to the next level.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
üst | top |
seviyeye | level |
yardım | helping |
bağlantı | connect |
kanalı | channel |
TR "Keyifli bir yer, gün batımını seyredin. Fokları seyretmek ve onlarla yüzmek, mutlaka gidilmeli..."
EN "Beautiful open beach, don't miss the cove and interesting funny looking trees."
TR Samimi ve göz alıcı slayt gösterileri, hedef kitlenizin güvenini kazanmak için harika bir yöntemdir. Slayt gösterileri sayesinde duygularınızı izleyicilerle paylaşır ve onlarla aranızdaki bağı güçlendirirsiniz.
EN Genuine and appealing slideshows are a great way to establish trust with your audience. They share your emotions with the viewer, thus strengthening your relationship with them.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kitlenizin | your audience |
harika | great |
TR Girişiminizin kısa sürede daha geniş bir kilte tarafından bilinmesini ve sevilmesini istiyorsanız tamamen organik takipçiler edinmeli ve onlarla etkileşim kurmalısınız
EN If you want your enterprise to become popular among a wider range of people in a short time, you should acquire completely organic followers and interact with them
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kısa | short |
istiyorsanız | if you want |
tamamen | completely |
organik | organic |
etkileşim | interact |
TR Ürünlerin daha iyi benimsenmesi için müşteri etkileşimi yazılımıyla yeni müşterilerle etkileşim kurun ve onlarla etkileşim kurun
EN Onboard and engage new customers with a customer engagement software for better product adoption
თურქული | ინგლისური |
---|---|
yeni | new |
yazılımı | software |
TR Kişilerin web sitesi etkinliğini izleyin, sitenizi ziyaret eden yeni potansiyel müşterileri belirleyin ve MagicMap kullanarak onlarla manuel olarak etkileşim kurun.
EN Monitor contacts' website activity, identify new prospects visiting your site and engage with them manually using our MagicMap.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
sitenizi | your site |
ziyaret | visiting |
yeni | new |
manuel | manually |
etkileşim | engage |
TR İnsanlara bakmaktan ve onlarla ilgilenmekten hoşlanırlar
EN They enjoy looking after and caring for people
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ve | and |
TR "Hexnode'u gerçekten sevmemin ve onlarla devam etmemin nedeni, kullanımının gerçekten kolay olması, Mac'im ve sahip olduğumuz diğer tüm ekipmanlarla kurulumu ve çalıştırması gerçekten kolay olmasıydı
EN "The reason why I really like Hexnode and ended up going with them was because it was really easy to use, really easy to get it set up and running with my Mac and all the other equipment we had
თურქული | ინგლისური |
---|---|
hexnode | hexnode |
gerçekten | really |
ve | and |
kolay | easy |
diğer | other |
tüm | all |
mı | my |
TR Müvekkillerin özel iş ve operasyonel süreçlerini anlamak için onlarla yakın plan çalışmayı tercih eder
EN We work closely with clients to understand their specific business and operational processes
თურქული | ინგლისური |
---|---|
özel | specific |
operasyonel | operational |
yakın | closely |
TR Animasyon çok kapsamlı bir alandır. Burada çizimler ve eskizler modern sanata dönüşerek izleyicilerinizi büyüler, bu sayede onlarla etkileşiminizi kuvvetlendirirsiniz ve satışlarınızı arttırırsınız.
EN Animation is the most comprehensive stage. Here the drawings and sketches become a form of contemporary art which will amaze your audience, engage them to take action and drive you more leads and sales.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
animasyon | animation |
kapsamlı | comprehensive |
burada | here |
çizimler | drawings |
modern | contemporary |
satışları | sales |
TR Elsevier'in ilaç yaşam döngüsünde sağlık uzmanlarına ulaşmanıza ve onlarla iş birliği yapmanıza nasıl destek olabileceğini keşfedin
EN Discover how Elsevier can support you to reach and engage with HCPs throughout drug lifecycle
თურქული | ინგლისური |
---|---|
elsevier | elsevier |
ilaç | drug |
onlarla | you |
destek | support |
keşfedin | discover |
TR Etkileşimli bilgileri en iyi öğrendikleri formatta, dilde ve sağlık okuryazarlığı seviyesinde, her nerede olurlarsa olsun onlarla paylaşarak hastalarınızı eğitin.
EN View more of our solutions to empower your patients
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ın | of |
TR Visme infografikleri, ekibinizle beraber çalışmak ve onlarla harika infografikler paylaşmak için ihtiyacınız olan her şeyi size sunuyor.
EN Visme for infographics is everything you need to collaborate and share beautiful infographics with your team.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
visme | visme |
harika | beautiful |
paylaşmak | share |
olan | is |
şeyi | everything |
TR 50'den fazla araç kiralama şirketinin canlı tekliflerini ve fiyat listesini bulun ve doğrudan onlarla rezervasyon yapın
EN Find live offers and price list of over 50 car rental companies and book directly with them
თურქული | ინგლისური |
---|---|
araç | car |
fiyat | price |
listesini | list |
bulun | find |
TR Bu indirimlerden yararlanmak için tek yapmanız gereken, listelenen iletişim numarasından tedarikçiye ulaşmak veya onlarla doğrudan Whatsapp üzerinden sohbet etmektir
EN To avail these discounts all you have to do is reach the supplier on the listed contact number or chat directly with them via Whatsapp
თურქული | ინგლისური |
---|---|
yapmanız | to do |
listelenen | listed |
doğrudan | directly |
TR Araç kiralama dükkanlarıyla konuşun ve onlarla doğrudan rezervasyon yapın, böylece sıfır komisyon, rezervasyon ücreti veya fiyat artışı ödersiniz
EN Speak to the car rental shops and book with them directly whereby you pay zero commission, booking fees or markups
თურქული | ინგლისური |
---|---|
araç | car |
ve | and |
doğrudan | directly |
sıfır | zero |
komisyon | commission |
ücreti | fees |
TR Bu indirimlerden yararlanmak için tek yapmanız gereken, listelenen iletişim numarasından tedarikçiye ulaşmak veya doğrudan Whatsapp üzerinden onlarla sohbet etmektir
EN To avail these discounts all you have to do is reach the supplier on the listed contact number or chat directly with them via Whatsapp
თურქული | ინგლისური |
---|---|
yapmanız | to do |
listelenen | listed |
doğrudan | directly |
TR İnsanlara bakmaktan ve onlarla ilgilenmekten hoşlanırlar
EN They enjoy looking after and caring for people
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ve | and |
TR İlerleyen yaşına rağmen, bir hastanenin çocuk bölümündeki çalışmalara yardım etmeye devam etmiş: “Başkalarına yardım eden, onlarla ilgilenen kişilerin yaşlanmaya hiç vakti olmaz.”
EN Even in her very old age she helped out in a children’s hospital: “When you take care of other people, you have no time to be old.”
თურქული | ინგლისური |
---|---|
onlarla | you |
TR Özgür medya, yasama, yürütme ve yargının yanında, onlarla aynı düzeyde dördüncü bir kuvvet olarak ele alınıyor
EN This puts the free media on an equal footing with the three powers of government – the executive, the judiciary and the legislative
თურქული | ინგლისური |
---|---|
medya | media |
TR İtalyan hükümeti ve eleştiride bulunan daha başkaları, onları yaptıkları çalışmayla insan kaçakçılarının kazancını daha da artırmakla ve hatta doğrudan onlarla işbirliği yapmakla suçluyor.
EN The Italian government and other critics accuse them of using their missions to boost the business of human traffickers, or even working directly with them.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
hükümeti | government |
insan | human |
doğrudan | directly |
ın | of |
TR Tecrübeli uzmanların kârlı alım satım stratejilerini kullanarak onlarla aynı yatırımları yapın.
EN Use profitable trading strategies of experienced traders via mirror trading.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
tecrübeli | experienced |
TR "Hexnode'u gerçekten sevmemin ve onlarla devam etmemin nedeni, kullanımının gerçekten kolay olması, Mac'im ve sahip olduğumuz diğer tüm ekipmanlarla kurulumu ve çalıştırması gerçekten kolay olmasıydı
EN "The reason why I really like Hexnode and ended up going with them was because it was really easy to use, really easy to get it set up and running with my Mac and all the other equipment we had
თურქული | ინგლისური |
---|---|
hexnode | hexnode |
gerçekten | really |
ve | and |
kolay | easy |
diğer | other |
tüm | all |
mı | my |
TR Bu ürünlerle çok gurur duyuyoruz ve onlarla YAPTIKLARINIZDAN daha da gurur duyuyoruz. Ancak portföyün karmaşık hale geldiğinin farkındayız.
EN We're incredibly proud of these products and even more proud of what you all have MADE with them. But we recognise that the portfolio has become complex.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gurur | proud |
karmaşık | complex |
TR Bu ürünlerle çok gurur duyuyoruz ve onlarla YAPTIKLARINIZDAN daha da gurur duyuyoruz. Ancak portföyün karmaşık hale geldiğinin farkındayız.
EN We're incredibly proud of these products and even more proud of what you all have MADE with them. But we recognise that the portfolio has become complex.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gurur | proud |
karmaşık | complex |
TR Bu ürünlerle çok gurur duyuyoruz ve onlarla YAPTIKLARINIZDAN daha da gurur duyuyoruz. Ancak portföyün karmaşık hale geldiğinin farkındayız.
EN We're incredibly proud of these products and even more proud of what you all have MADE with them. But we recognise that the portfolio has become complex.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gurur | proud |
karmaşık | complex |
TR VPN müşterilerimizin işlerini düzgün bir şekilde yapmalarını ve onları geliştirmelerini sağlamak için, insanların bir bütün olarak onlarla nasıl etkileşime girdiğini bilmemiz gerekir
EN In order to make sure our VPN clients do their job properly and improve them, we have to know how people, as a whole, interact with them
თურქული | ინგლისური |
---|---|
vpn | vpn |
düzgün | properly |
bütün | whole |
insanları | people |
TR Whoer VPN mobil uygulamalarımızın işini doğru bir şekilde yaptığından ve geliştirdiğinden emin olmak için, insanların bir bütün olarak onlarla nasıl etkileşime girdiğini bilmemiz gerekiyor
EN In order to make sure our Whoer VPN mobile apps do their job properly and improve them, we have to know how people, as a whole, interact with them
თურქული | ინგლისური |
---|---|
whoer | whoer |
vpn | vpn |
mobil | mobile |
emin | sure |
olmak | have |
bütün | whole |
gerekiyor | have to |
insanları | people |
TR Kimlerin sıralamada yer aldığını, onlarla rekabet etmenin mümkün olup olmadığını ve çok daha fazlasını görmek için bir anahtar kelime girin.
EN Enter a keyword to see who’s ranking for it, whether it’s possible to compete with them, and much more.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
sıralamada | ranking |
mümkün | possible |
girin | enter |
TR Platformumuz, soruya yanıtı olması en muhtemel alıcıları seçer ve onlarla e-posta yoluyla irtibat kurar.
EN Our platform picks the purchasers most likely to have an answer to the question and contacts them by email.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
en | most |
e-posta |
TR "Keyifli bir yer, gün batımını seyredin. Fokları seyretmek ve onlarla yüzmek, mutlaka gidilmeli..."
EN "Beautiful open beach, don't miss the cove and interesting funny looking trees."
TR "Keyifli bir yer, gün batımını seyredin. Fokları seyretmek ve onlarla yüzmek, mutlaka gidilmeli..."
EN "Beautiful open beach, don't miss the cove and interesting funny looking trees."
TR "Keyifli bir yer, gün batımını seyredin. Fokları seyretmek ve onlarla yüzmek, mutlaka gidilmeli..."
EN "Beautiful open beach, don't miss the cove and interesting funny looking trees."
TR "Keyifli bir yer, gün batımını seyredin. Fokları seyretmek ve onlarla yüzmek, mutlaka gidilmeli..."
EN "Beautiful open beach, don't miss the cove and interesting funny looking trees."
TR "Keyifli bir yer, gün batımını seyredin. Fokları seyretmek ve onlarla yüzmek, mutlaka gidilmeli..."
EN "Beautiful open beach, don't miss the cove and interesting funny looking trees."
TR "Keyifli bir yer, gün batımını seyredin. Fokları seyretmek ve onlarla yüzmek, mutlaka gidilmeli..."
EN "Beautiful open beach, don't miss the cove and interesting funny looking trees."
TR "Keyifli bir yer, gün batımını seyredin. Fokları seyretmek ve onlarla yüzmek, mutlaka gidilmeli..."
EN "Beautiful open beach, don't miss the cove and interesting funny looking trees."
ნაჩვენებია 50 სულ 50 თარგმანიდან