TR Sektör lideri, gerçek bir müşteri deneyimi, bir vizyon değildir. Bir tutkudur. İşleri doğru ürünün, doğru pazara, doğru zamanda taşınmasına bağlı olan müşterilerimiz için bir tutku.
{search} keeles Türgi keel saab tõlkida järgmisteks Inglise sõnadeks/fraasideks:
TR Sektör lideri, gerçek bir müşteri deneyimi, bir vizyon değildir. Bir tutkudur. İşleri doğru ürünün, doğru pazara, doğru zamanda taşınmasına bağlı olan müşterilerimiz için bir tutku.
EN True industry-leading customer experience isn?t a vision. It?s a passion. A passion for our customers whose business is dependent on moving the right products to the right market at the right time.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sektör | industry |
lideri | leading |
deneyimi | experience |
vizyon | vision |
değildir | isn |
zamanda | time |
olan | is |
müşterilerimiz | our customers |
TR Müşterilere doğru zamanda doğru kanalda doğru mesajı göndermek için davranışsal verileri ve müşteri verilerini birleştirin
EN Combine behaviorhal data and customer data to send customers the right message at the right time on the right channel
Türgi keel | Inglise |
---|---|
zamanda | time |
TR Müşteri etkileşimi platformu, şirketin cihazlar, sipariş geçmişi, müşteri hizmet durumu, ürününüzdeki aktivite gibi verileri kullanarak doğru mesajı doğru zamanda doğru kanalda iletmesini sağlar.
EN Customer engagement platform enables company to deliver the right message at the right time on the right channel using data such as: devices, order history, customer service status, activity on your product.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
müşteri | customer |
platformu | platform |
cihazlar | devices |
sipariş | order |
geçmişi | history |
hizmet | service |
durumu | status |
verileri | data |
zamanda | time |
sağlar | enables |
TR Doğru hastanın, doğru zamanda, doğru bakımla bağlantısının yapılması çok önemlidir
EN Fulfilling online orders requires a high degree of inventory visibility and operational efficiency
TR Zebra'nın hasta kimlik yönetimi çözümleri hasta kayıtları, ilaçlar, numuneler ve daha fazlasını doğru şekilde eşleştirmeyi sağlar; böylece hastalara doğru zamanda doğru tedavi uygulanır.
EN Zebra's patient identity management solutions enable precision when matching patient records, medication, specimens and more—so the right patient gets the right care every time.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
zebra | zebra |
hasta | patient |
kimlik | identity |
yönetimi | management |
çözümleri | solutions |
ve | and |
doğru | right |
sağlar | enable |
zamanda | time |
TR Maersk’in perakende lojistiği çözümlerinin doğru ürünü doğru yere, doğru zamanda teslim etmenize nasıl yardımcı olacağını keşfedin.
EN Here’s how Maersk’s retail logistics solutions will help you to deliver the right product to the right location at the right time.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
maersk | maersk |
perakende | retail |
ürünü | product |
zamanda | time |
teslim | deliver |
TR Kuruluşunuzun tedariğe doğru zamanda, doğru yerde ve doğru fiyatta erişmesi gerekir
EN Your organization needs access to supplies at the right time, in the right place, and at the right price
Türgi keel | Inglise |
---|---|
zamanda | time |
yerde | place |
ve | and |
gerekir | needs |
TR Kuruluşunuzun tedariğe doğru zamanda, doğru yerde ve doğru fiyatta erişmesi gerekir
EN Your organization needs access to supplies at the right time, in the right place, and at the right price
Türgi keel | Inglise |
---|---|
zamanda | time |
yerde | place |
ve | and |
gerekir | needs |
TR Doğru hastanın, doğru zamanda, doğru bakımla bağlantısının yapılması çok önemlidir
EN Fulfilling online orders requires a high degree of inventory visibility and operational efficiency
TR Zebra'nın hasta kimlik yönetimi çözümleri hasta kayıtları, ilaçlar, numuneler ve daha fazlasını doğru şekilde eşleştirmeyi sağlar; böylece hastalara doğru zamanda doğru tedavi uygulanır.
EN Zebra's patient identity management solutions enable precision when matching patient records, medication, specimens and more—so the right patient gets the right care every time.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
zebra | zebra |
hasta | patient |
kimlik | identity |
yönetimi | management |
çözümleri | solutions |
ve | and |
doğru | right |
sağlar | enable |
zamanda | time |
TR Kuruluşunuzun tedariğe doğru zamanda, doğru yerde ve doğru fiyatta erişmesi gerekir
EN Your organization needs access to supplies at the right time, in the right place, and at the right price
Türgi keel | Inglise |
---|---|
zamanda | time |
yerde | place |
ve | and |
gerekir | needs |
TR Müşterilere doğru zamanda doğru kanalda doğru mesajı göndermek için davranışsal verileri ve müşteri verilerini birleştirin
EN Combine behavioral data and customer data to send customers the right message at the right time on the right channel
TR Müşteri etkileşimi platformu, şirketin cihazlar, sipariş geçmişi, müşteri hizmet durumu, ürününüzdeki aktivite gibi verileri kullanarak doğru mesajı doğru zamanda doğru kanalda iletmesini sağlar.
EN Customer engagement platform enables companies to deliver the right message at the right time on the right channel using data such as devices, order history, customer service status, and activity on your product.
TR Şemsiye ve baston gibi eşyalar kendi bagajına veya diğer bagajlara hasar verebileceğinden, Corendon Airlines bunların bagajda taşınmasına izin vermemektedir.
EN Corendon Airlines do not allow Umbrellas or walking sticks or other similar items to be packed into your hold luggage, due to the possibility they could damage your own or others baggage.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
veya | or |
hasar | damage |
corendon | corendon |
airlines | airlines |
TR Akademik üretimin üniversite sınırlarından dışarı taşınmasına ve sivil alanla buluşmasına katkı sunmak, akademi ve sivil toplum örgütleri arasındaki ilişkiyi güçlendirme
EN Through our Academician / Researcher Database, we work for contributing to the transfer of academic productions beyond universities and strengthen the linkage between academia and non-governmental organizations.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
akademik | academic |
üniversite | universities |
ve | and |
arasındaki | between |
ın | of |
TR VMware Cloud on AWS, Sterling National Bank’in buluta güvenli biçimde taşınmasına ve bankacılık hizmetlerini bir hizmet işi olarak dönüştürmesine nasıl yardımcı oldu?
EN How VMware Cloud on AWS helped Sterling National Bank securely move to the cloud and transform its banking as a service business
Türgi keel | Inglise |
---|---|
vmware | vmware |
bankacılık | banking |
TR Akademik üretimin üniversite sınırlarından dışarı taşınmasına ve sivil alanla buluşmasına katkı sunmak, akademi ve sivil toplum örgütleri arasındaki ilişkiyi güçlendirme
EN Through our Academician / Researcher Database, we work for contributing to the transfer of academic productions beyond universities and strengthen the linkage between academia and non-governmental organizations.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
akademik | academic |
üniversite | universities |
ve | and |
arasındaki | between |
ın | of |
TR Almanya Avrupa’nın en büyük araştırma ülkesi olarak 2014’te “Avrupa Araştırma Alanı”nın (ERA) daha ileri düzeye taşınmasına yönelik olarak bir strateji belgesi sunan ilk ülke oldu.
EN As Europe’s biggest research nation, in 2014 Germany was the first EU Member State to formulate a strategy for further shaping the European Research Area (ERA).
Türgi keel | Inglise |
---|---|
araştırma | research |
alanı | area |
strateji | strategy |
oldu | was |
TR Tetra Recart® paketleri ile gıdalar, kamyon başına yüzde 10-20 daha fazla ünite taşınmasına olanak veren hafif, dikdörtgen paketler halinde paketlenebilir
EN With Tetra Recart® packages, food can be packed in lightweight, rectangular packages that allow 10-20 percent more units per truck to be transported
Türgi keel | Inglise |
---|---|
tetra | tetra |
kamyon | truck |
yüzde | percent |
hafif | lightweight |
TR Tekrar baskılar doğru sağlık uzmanlarına doğru zamanda ulaşmak isteyen pazarlamacılar için ideal bir çözümdür.
EN Reprints are an ideal solution for marketers looking to reach the right healthcare practitioners at the right time.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sağlık | healthcare |
zamanda | time |
ideal | ideal |
TR İster daha iyi erişilebilirlik için ister 36 sayfalık araştırma makalesi yazmak olsun, doğru bilgileri doğru zamanda aktarmaya güveniyoruz
EN Whether it is for better accessibility or to write that 36-page research paper, we rely on conveying the right information at the right time
Türgi keel | Inglise |
---|---|
erişilebilirlik | accessibility |
araştırma | research |
yazmak | write |
olsun | is |
bilgileri | information |
zamanda | time |
TR Bu, tüm parçaların doğru zamanda doğru yerde olması gerektiği anlamına gelir
EN This means that all the parts need to be in the right place at the right time
Türgi keel | Inglise |
---|---|
bu | this |
zamanda | time |
yerde | place |
olması | to be |
TR Bir otomobilin üretim hattından tam zamanında çıkabilmesi için, bu bileşenlerin on binlerce adedi doğru yerde, doğru zamanda bir araya gelmelidir
EN Tens of thousands of these components need to culminate in the right place at the right time for an automobile to be rolled out just-in-time
Türgi keel | Inglise |
---|---|
yerde | place |
zamanda | time |
TR Tekrar baskılar doğru sağlık uzmanlarına doğru zamanda ulaşmak isteyen pazarlamacılar için ideal bir çözümdür.
EN Reprints are an ideal solution for marketers looking to reach the right healthcare practitioners at the right time.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sağlık | healthcare |
zamanda | time |
ideal | ideal |
TR İster daha iyi erişilebilirlik için ister 36 sayfalık araştırma makalesi yazmak olsun, doğru bilgileri doğru zamanda aktarmaya güveniyoruz
EN Whether it is for better accessibility or to write that 36-page research paper, we rely on conveying the right information at the right time
Türgi keel | Inglise |
---|---|
erişilebilirlik | accessibility |
araştırma | research |
yazmak | write |
olsun | is |
bilgileri | information |
zamanda | time |
TR Todoist doğru zamanda doğru görevleri ortaya çıkararak bir sonraki adımda tam olarak neye odaklanman gerektiğini bilmeni sağlar.
EN Todoist surfaces the right tasks at the right times so you always know what to focus on next.
TR Aynı zamanda, FATF bu tür vakaları belgelemeye ve aynı zamanda sivil alanı daha iyi koruyabilmesi için kılavuzunu yeniden düzenlemeye başlamıştır
EN At the same time, the FATF has started to document such cases and also to reform its guidance so that it can better protect civic space
Türgi keel | Inglise |
---|---|
zamanda | time |
alanı | space |
TR Anında arama yapmak için müşteriyi doğru zamanda yakalayın. Her şeyi düzgün bir şekilde ayarlarsanız, çağrıların ve siparişlerin sayısı önemli ölçüde artacaktır.
EN Catch each client at the right time and call them instantly. If you line everything up correctly – your number of calls and orders will increase significantly.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
arama | call |
şeyi | everything |
TR MACD, RSI, Bollinger, TradingView Signals ve daha fazlası arasından istediğinizi seçin ve doğru zamanda alım satım yapın.
EN Choose from MACD, RSI, Bollinger, TradingView Signals, and more to open the trade at the right time.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
seçin | choose |
zamanda | time |
TR Basit veya takipli kâr hedefleri koyarak botların pazarı takip edip doğru zamanda maksimum potansiyel kazançla alım satım işlemi yapmasını sağlayın.
EN Set simple or trailing take profit targets and let the bot track the market to close the deal at the right moment with the maximum potential gain.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
basit | simple |
veya | or |
kâr | profit |
takip | track |
maksimum | maximum |
potansiyel | potential |
TR Bir müşteri adayı bir e-postayı açıldığında veya e-postaya yanıt verdiğinde otomatik olarak haberdar olun, böylece doğru zamanda takip edebilirsiniz.
EN Get notified automatically when a lead opens or replies to an email, so that you can follow up at the right time.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
veya | or |
zamanda | time |
TR Aynı zamanda gözetimli makine öğrenmesi olarak da bilinen gözetimli öğrenme, verileri sınıflandırmak ve sonuçları doğru bir şekilde tahmin eden algoritmaları eğitmek için etiketli veri kümelerini kullanması şeklinde tanımlanır
EN Supervised learning, also known as supervised machine learning, is defined by its use of labeled datasets to train algorithms that to classify data or predict outcomes accurately
Türgi keel | Inglise |
---|---|
makine | machine |
da | also |
bilinen | known |
öğrenme | learning |
sonuçları | outcomes |
algoritmaları | algorithms |
TR Bunun yapılacak en doğru şey olduğuna ve aynı zamanda müşterilerimizin ve tüketicilerin tercih ettiği paketleme tedarikçisi olmayı sürdürmemiz açısından da büyük önem taşıdığına inanıyoruz.
EN We believe this is the right thing to do and is also vital to remaining the packaging supplier of choice for our customers and for consumers.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
şey | thing |
tüketicilerin | consumers |
tercih | choice |
paketleme | packaging |
inanıyoruz | we believe |
TR En güncel, doğru ve klinik olarak uygun ilaç bilgilerine sektördeki en hızlı erişimi sağlayarak, sağlık uzmanlarına doğru ilaç kararları vermeleri konusunda destek olan kapsamlı bir ilaç referansı.
EN A comprehensive drug reference that supports healthcare professionals in making sound medication decisions, by providing the fastest access to the most current, accurate and clinically relevant drug information.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
en | most |
güncel | current |
uygun | relevant |
hızlı | fastest |
erişimi | access |
sağlayarak | by providing |
sağlık | healthcare |
kararları | decisions |
kapsamlı | comprehensive |
TR Eğer çok dilli bir websitesi işletiyorsanız hreflanglerinizin doğru uygulanıp uygulanmadığını ve Google'ın, hedef kitlelerinize sayfalarınızın doğru versiyonunu sunup sunmadığını düzenli olarak kontrol etmelisiniz.
EN If you are running a multilingual website you need to regularly check if your hreflangs are implemented correctly, and Google is serving your audience the right versions of your pages.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kontrol | check |
TR Doğru motor nasıl seçilir? Uygulamanız için doğru motoru belirlemek üzere bu basit rehberi kullanın }
EN How to select the right motor Use this simple guide to determine the right motor for your application }
Türgi keel | Inglise |
---|---|
motor | motor |
basit | simple |
rehberi | guide |
kullanın | use |
TR Hasta için doğru teşhis ve tedavinin belirlenebilmesi için hastalık öyküsünün doğru şekilde aktarılması gerekir
EN It’s a very important part of their workflow to ensure they’re providing the best care and treatment
TR Bu interaktif sistem, doğru bilgiyi doğru insanlara zamanında ulaştırma kaygısını ortadan kaldırır
EN This interactive system takes the worry out of getting the right information to the right people on time
Türgi keel | Inglise |
---|---|
bu | this |
interaktif | interactive |
sistem | system |
bilgiyi | information |
insanlara | people |
zamanında | on time |
TR AÇIK INTERNET BİRLİĞİ DOĞRU YÖNE DOĞRU BİR ADIMDIR, ANCAK HALA ÜZERİNE KONUŞULACAK ÇOK ŞEY VARDIR
EN THE OPEN INTERNET ORDER IS A STEP IN THE RIGHT DIRECTION, BUT THERE'S STILL MUCH TO ADDRESS
Türgi keel | Inglise |
---|---|
internet | internet |
TR Doğru altyazılar mı?Son derece doğru
EN Accurate subtitles?Highly accurate
Türgi keel | Inglise |
---|---|
doğru | accurate |
altyazılar | subtitles |
TR Doğru transkripsiyon mu?Son derece doğru
EN Accurate transcription?Highly accurate
Türgi keel | Inglise |
---|---|
doğru | accurate |
transkripsiyon | transcription |
TR Sonix tescilli algoritmalar, piyasadaki en doğru otomatik transkripti sürmek için en son yapay zekadan yararlanır. Sonix hızlı, kolay ve doğru. Dünyanın en saygın otomatik transkripsiyon platformunda ihtiyacınız olan her şey.
EN Sonix proprietary algorithms leverage the latest in AI to drive the most accurate automated transcript on the market. Sonix is fast, easy, and accurate. All the things you need in the world’s most revered automated transcription platform.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sonix | sonix |
tescilli | proprietary |
piyasadaki | on the market |
en | most |
otomatik | automated |
transkripti | transcript |
hızlı | fast |
kolay | easy |
transkripsiyon | transcription |
olan | is |
TR Sonix, piyasadaki en doğru otomatik transkripsiyon hizmeti olarak bağımsız olarak gözden geçirilmiştir. Sonix sadece doğru değil, yıldırım hızında ve ultra güvenlidir.
EN Sonix has been independently reviewed as the most accurate automated transcription service on the market. Not only is Sonix accurate, it’s lightning fast and ultra secure.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sonix | sonix |
piyasadaki | on the market |
en | most |
otomatik | automated |
transkripsiyon | transcription |
hizmeti | service |
bağımsız | independently |
değil | not |
ultra | ultra |
TR Bu nedenle, girişiminizin doğru ve etkili bir şekilde tanıtımı için içeriklerinize doğru materyalleri seçmelisiniz
EN Therefore, you should choose the right materials for your posts to promote your enterprise accurately and effectively
Türgi keel | Inglise |
---|---|
materyalleri | materials |
TR Markaların kendi kurumsal kimliklerinden yola çıkarak doğru hedef kitleye doğru zamanlarda ulaşması önemlidir
EN It is important for brands to reach the right target audience at the right time based on their own corporate identities
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kurumsal | corporate |
hedef | target |
önemlidir | it is important |
TR NLP sohbet robotları, kullanıcı girişi oluşturma, kullanıcı talebini anlama ve ardından müşteriye doğru bilgiyi göndermeden önce en doğru cevabı oluşturma yeteneğine sahiptir
EN NLP chatbots have the ability to create user input, understand the user request and then construct the most accurate answer before sending the right information to the customer
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kullanıcı | user |
oluşturma | create |
ve | and |
bilgiyi | information |
önce | before |
en | most |
cevabı | answer |
sahiptir | have |
TR Doğru bölüme doğru dosyayı yüklemeye dikkat edin.
EN Make sure you are uploading the right file to the right section.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
dosyayı | file |
TR Zebra’nın Makine Vizyonu çözümleri ile doğru paketlerin her zaman doğru parçalara sahip olduğundan emin olun
EN Make sure correct packages have correct parts, every time, with Zebra’s Machine Vision solutions
Türgi keel | Inglise |
---|---|
makine | machine |
vizyonu | vision |
çözümleri | solutions |
her | every |
zaman | time |
emin | sure |
TR Zebra onaylı etiketler net, okunaklı okutma işlemleri sağlar; böylece, personeliniz doğru verileri 'doğru şekilde yakaladığından emin olur.
EN Zebra certified labels and tags ensure clear, readable scans—so your staff can be confident that they've correctly captured the right data.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
net | clear |
verileri | data |
TR Bu interaktif sistem, doğru bilgiyi doğru insanlara zamanında ulaştırma kaygısını ortadan kaldırır
EN This interactive system takes the worry out of getting the right information to the right people on time
Türgi keel | Inglise |
---|---|
bu | this |
interaktif | interactive |
sistem | system |
bilgiyi | information |
insanlara | people |
zamanında | on time |
Kuvatakse 50 tõlget 50 -st