EN From time to time, we may offer trials of Golden Frog services for a specified period of time without requiring a payment (a "Free Trial")
{search} keeles Inglise saab tõlkida järgmisteks Türgi keel sõnadeks/fraasideks:
EN From time to time, we may offer trials of Golden Frog services for a specified period of time without requiring a payment (a "Free Trial")
TR Zaman zaman biz deneme sürümü önerebiliriz Golden Frog Bir ödeme gerektirmeksizin belirli bir zaman dilimi için servisler (bir "Ücretsiz Deneme")
Inglise | Türgi keel |
---|---|
services | servisler |
trial | deneme |
golden | golden |
frog | frog |
time | zaman |
we | biz |
of | in |
payment | ödeme |
EN Wherever your cargo is heading, you can rely on our tailored rail solutions and our connections with major rail operators to make sure your goods arrive on time, in time, every time.
TR Kargonuzun varış noktası neresi olursa olsun, her seferinde vaktinde, tam zamanında ulaşmasını garanti edecek özel demiryolu çözümlerimize ve büyük demiryolu operatörleriyle olan bağlantılarımıza güvenebilirsiniz.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
connections | bağlantıları |
major | büyük |
on time | zamanında |
to | her |
and | ve |
time | seferinde |
EN Our Call Center is available for you between 08:00 and 01:00 (Turkish time) 07:00 and 24:00 (European time) 06:00 and 23:00 (British time) seven days a week.
TR Çağrı merkezi ekibimiz, haftanın 7 günü 08:00 ile 01:00 (Türkiye saati) 07:00 ile 24:00 (Avrupa saati) 06:00 ile 23:00 (İngiltere saati) saatleri arasında sorularını yanıtlamaya hazır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
center | merkezi |
available | hazır |
european | avrupa |
days | gün |
week | haftanın |
our | ile |
between | arası |
EN Our “pages over time” chart lets you see the content creation trend for any topic over time.
TR "Zaman içinde sayfalar" tablomuz, zaman içinde herhangi bir konu için içerik oluşturma trendini gösterir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
time | zaman |
pages | sayfalar |
content | içerik |
creation | oluşturma |
for | için |
topic | konu |
any | herhangi |
EN Choose a time period for comparison to see current and historic rankings for any keyword. Learn how ranking fluctuations have affected search traffic over time.
TR Herhangi bir anahtar kelimenin güncel ve geçmişe dayalı sıralamalarını görmek için karşılaştırma yapılacak bir dönem seçin. Sıralamadaki dalgalanmaların zaman içinde arama trafiğini nasıl etkilediğini öğrenin.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
choose | seçin |
comparison | karşılaştırma |
current | güncel |
keyword | anahtar |
search | arama |
traffic | trafiğini |
rankings | sıralamalarını |
time | zaman |
any | herhangi |
how | nasıl |
EN Our advertising options allow your promotional messaging to serve as an introduction to the year’s most engaging articles, sure to be read and referenced time and time again.
TR Reklam seçeneklerimiz tanıtım mesajlarınızın, kesinlikle okunacak ve zaman zaman başvurulacak olan yılın en ilgi çekici makalelerinin girişinde yer almasını sağlar.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
advertising | reklam |
allow | sağlar |
years | yıl |
most | en |
time | zaman |
to | yer |
engaging | ilgi çekici |
read | ve |
an | olan |
EN If you have enrolled in the Placed Points Program, you agree to be subject to the additional terms set forth in the Placed Points Program Terms (https://www.placed.com/points-program), as such terms may be amended from time to time
TR Placed Puan Programına kayıt olduysanız, Placed Puan Programı Koşullarında ortaya koyulan diğer koşullara tabi tutulmayı kabul etmiş sayılırsınız (https://www.placed.com/points-program), Bu koşullar zaman zaman değiştirilebilir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
points | puan |
additional | diğer |
https | https |
time | zaman |
placed | placed |
program | programı |
terms | koşullar |
the | kabul |
EN data about how you interact with the Consumer Services, such as your search words, page views, date and time of interactions, time spent on each page, or posts you make;
TR arama kelimeleriniz, sayfa görüntülemeleriniz, etkileşimlerin tarihi ve saati, her sayfada geçirilen süre veya yaptığınız yayınlar gibi Tüketici Hizmetleri ile nasıl etkileşim kurduğunuzla ilgili veriler;
Inglise | Türgi keel |
---|---|
data | veriler |
interact | etkileşim |
consumer | tüketici |
services | hizmetleri |
search | arama |
date | tarihi |
page | sayfa |
how | nasıl |
or | veya |
and | ve |
of | her |
with | ile |
EN Foursquare may amend this Consumer Services Privacy Policy from time to time
TR Foursquare bu Tüketici Hizmetleri Gizlilik Politikasını zaman zaman değiştirebilir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
consumer | tüketici |
services | hizmetleri |
time | zaman |
foursquare | foursquare |
this | bu |
policy | politikası |
privacy | gizlilik |
EN The time set in your system differs from your IP addresses time zone. You are possibly trying to hide your current location by anonymity means.
TR sizin bilgisayarda tanzim edilmiş saat sizin IP için saat bölgesinden ayrılır. Muhtemelen siz anonimlik araçları ile kendi bulunduğunuz yeri gizlemeye çalışıyorsunuz.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
ip | ip |
anonymity | anonimlik |
set | ile |
to | için |
the | sizin |
EN We reserve the right to vary this Cookie Policy from time to time and such changes shall become effective as soon as they are posted
TR Çerez Sözleşmesini değiştirme hakkımızı saklı tutmaktayız ve bu değişiklikler burada yayınlandığı andan itibaren geçerli olacaktır
Inglise | Türgi keel |
---|---|
right | hakkı |
changes | değişiklikler |
this | bu |
and | ve |
the | burada |
from | itibaren |
EN YouTrack 2021.3 comes with Timesheets, a major new time-tracking feature that makes it easier than ever to track, manage, and report time spent on tasks and projects
TR YouTrack 2021.2, yazılım geliştirme ekipleri için GitLab ile entegrasyonda iyileştirmeler sağlıyor
Inglise | Türgi keel |
---|---|
comes | ile |
to | için |
EN SiteLock 911 is exactly what it sounds like, a one-time emergency cleaning service that pulls out all the stops to get an infected website clean in as little time as possible.
TR SiteLock 911 tam olarak isminin akla getirdiği şeydir: virüslü bir web sitesini olabildiğince kısa sürede temizolemek için her şeyi yapan tek seferlik bir acil durum temizlik hizmetidir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
emergency | acil durum |
cleaning | temizlik |
service | hizmetidir |
time | sürede |
as possible | olabildiğince |
website | web |
exactly | tam olarak |
that | tam |
a | bir |
to | şeyi |
EN We will update these Community Guidelines from time to time, so please check this page regularly.
TR Bu Topluluk Kurallarını zaman zaman güncelleyeceğiz, bu yüzden bu sayfayı düzenli olarak kontrol edin.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
community | topluluk |
guidelines | kuralları |
time | zaman |
page | sayfayı |
to | olarak |
this | bu |
so | bu yüzden |
regularly | düzenli olarak |
EN Clapton ranked second in Rolling Stone magazine's list of the "100 Greatest Guitarists of All Time" and fourth in Gibson's "Top 50 Guitarists of All Time"
TR 9 yaşına kadar büyükanne ve babasını kendi anne ve babası, annesi Patricia'yı ise ablası olarak bildi
Inglise | Türgi keel |
---|---|
and | ve |
all | ya |
the | ise |
EN Since form data is automatically converted into professional PDFs, your human resources department will spend less time sorting through paperwork and more time taking care of your employees’ needs thanks to our Employee Record PDF Templates.
TR Form verileriniz otomatik olarak profesyonel PDF belgelerine dönüştürüleceğinden insan kaynakları departmanınız evrak işleriyle daha az zaman kaybeder ve çalışanlarınızın ihtiyaçlarına daha çok zaman ayırabilir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
human | insan |
form | form |
time | zaman |
professional | profesyonel |
resources | kaynakları |
automatically | otomatik olarak |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
EN Whether you’re looking to “go green” with less paperwork or simply become a more efficient teacher, Jotform’s Education PDF Templates mean you’ll spend less time collecting paperwork and more time changing the lives of your students.
TR Jotform'un Eğitim PDF Şablonları ile basılı formlarla uğraşmayacağınız için hem kâğıt tüketimini azaltabilir hem de zamandan tasarruf ederek öğrencilerinize daha fazla zaman ayırabilirsiniz.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
education | eğitim |
time | zamandan |
to | için |
more | fazla |
EN After you’ve selected which calendar you’d like to connect, select your start time, end time, event location, and description
TR Bağlamak istediğiniz takvimi seçtikten sonra başlangıç ve bitiş saatini, etkinlik yerini ve açıklamayı belirtin
Inglise | Türgi keel |
---|---|
calendar | takvimi |
select | seç |
event | etkinlik |
start | başlangıç |
and | ve |
EN Decide which form fields to show in Calendar view, configure a start time and end time, and categorize your events by color.
TR Takvim görünümünde gösterilecek form alanlarını seçin, başlangıç ve bitiş saatini ayarlayın ve etkinliklerinizi renklere göre kategorize edin.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
form | form |
calendar | takvim |
view | görünümü |
categorize | kategorize |
by | göre |
start | başlangıç |
end | in |
and | ve |
EN Because we thought that there is no such thing as difficult, it would take impossible time and we gave the necessary time and made all our investments for this purpose
TR Çünkü zor diye bir şey yoktur, imkânsız zaman alır diye düşündük ve hem gereken zamanı verdik hem de tüm yatırımımızı bu amaçla gerçekleştirdik
Inglise | Türgi keel |
---|---|
difficult | zor |
time | zaman |
purpose | amaç |
because | Çünkü |
this | bu |
all | tüm |
and | ve |
no | yoktur |
the | bir |
EN Spend less time transcribing and more time reporting
TR Transkripte daha az zaman harcayın ve raporlamaya daha fazla zaman ayırın
Inglise | Türgi keel |
---|---|
time | zaman |
and | ve |
EN Whether you’re doing qualitative, quantitative, UI, investment, or any other type of research interview, Sonix lets you spend less time transcribing and more time synthesizing the information.
TR Nitel, nicel, UI, yatırım veya başka bir tür araştırma görüşmesi yapıyor olun, Sonix daha az zaman transkripsiyon ve bilgileri sentezlemek için daha fazla zaman harcamanızı sağlar.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
doing | yapıyor |
qualitative | nitel |
investment | yatırım |
type | tür |
research | araştırma |
sonix | sonix |
lets | sağlar |
time | zaman |
transcribing | transkripsiyon |
information | bilgileri |
and | ve |
whether | için |
or | veya |
of | in |
the | başka |
EN Do you spend more time reading about other people’s fun activities or posting about your own fun activities, than you do actually spending time on your own fun activities?
TR Diğer insanların eğlenceli aktiviteleri hakkında okumaya veya kendi eğlenceli aktiviteleriniz hakkında gönderiler yazmaya gerçekten kendi eğlenceli aktivitelerinize ayırdığınız zamandan daha mı fazla zaman harcıyorsunuz?
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fun | eğlenceli |
actually | gerçekten |
other | diğer |
time | zaman |
or | veya |
about | hakkında |
more | fazla |
EN Each meeting time rotates by eight hours to enable members in different time zones to attend
TR Her toplantı saati, farklı saat dilimlerindeki üyelerin katılabilmesi için sekiz saat değişir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
meeting | toplantı |
different | farklı |
hours | saat |
eight | sekiz |
EN The meeting time rotates to enable members in different time zones to attend.
TR Toplantı saati, farklı saat dilimlerindeki üyelerin katılmasını sağlamak için değişir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
meeting | toplantı |
different | farklı |
to | sağlamak |
in | için |
EN Tracking usage/keeping time logsKeeping a time log of all of all your internet and technology usage can help you gain perspective on how you are using
TR Kullanım takibi/zaman kayıtlarının tutulmasıTüm internet ve teknoloji kullanımınızın zaman kaydını tutmak, nasıl kullandığınıza dair bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olabilir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
tracking | takibi |
time | zaman |
internet | internet |
technology | teknoloji |
can | olabilir |
perspective | bakış |
all | tüm |
usage | kullanımı |
how | nasıl |
help | yardımcı |
and | ve |
of | dair |
EN Save time and get results by optimizing and publishing content across multiple channels at the same time.
TR İçeriklerinizi aynı anda birden çok kanalda yayınlayarak zamandan tasarruf edin ve sonuç alın.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
save | tasarruf |
results | sonuç |
and | ve |
the | aynı |
EN You can simply login to the Dashboard (https://dash.radaar.io/) at any time for access to real-time reports and get up-to-the-second information about any commissions you have earned.
TR Gerçek zamanlı raporlara erişmek ve kazandığınız komisyonlar hakkında en güncel bilgileri almak için istediğiniz zaman Dashboard?a (https://dash.radaar.io/) giriş yapabilirsiniz.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
https | https |
information | bilgileri |
real | gerçek |
dash | dash |
time | zamanlı |
you can | yapabilirsiniz |
at | nda |
and | ve |
about | hakkında |
get | almak |
access | erişmek |
login | giriş |
EN Fast Transaction Time With large blocks, the Bitcoin Cash network can afford to validate many transactions in a relatively short period of time compared to the original Bitcoin core implementation.
TR Hızlı İşlem Süresi Büyük bloklar sayesinde Bitcoin Cash ağı, orijinal Bitcoin kök uygulamasına kıyasla görece daha kısa bir zaman diliminde pek çok işlem doğrulayabilir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
blocks | bloklar |
bitcoin | bitcoin |
short | kısa |
compared | kıyasla |
original | orijinal |
fast | hızlı |
cash | cash |
network | ağı |
time | zaman |
period | süresi |
transaction | işlem |
many | pek |
large | büyük |
a | bir |
EN This will provide you with insights such as Lambda service overhead, function init time, and function execution time
TR Bu da Lambda hizmeti yükü, işlev başlatma süresi ve işlev yürütme süresi gibi bilgiler sağlar
Inglise | Türgi keel |
---|---|
provide | sağlar |
insights | bilgiler |
lambda | lambda |
service | hizmeti |
function | işlev |
time | süresi |
execution | yürütme |
this | bu |
and | ve |
as | gibi |
EN Creating a real-time ranked list is as simple as updating a user's score each time it changes
TR Gerçek zamanlı sıralı liste oluşturmak, değişen kullanıcı puanını güncellemek kadar basittir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
list | liste |
real | gerçek |
time | zamanlı |
users | kullanıcı |
is | oluşturmak |
a | kadar |
EN Christmas is a time to get together and to treat those we love. We look forward to welcoming you during this wonderful time!
TR Dünyaca ünlü Willow Stream Spa, avantajlı masaj paketleri ile sizleri bekliyor.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
you | sizleri |
EN The end of the year is a time to get together and to treat those we love. We look forward to welcoming you during this wonderful time!
TR Benzersiz caz performansı ve muhteşem lezzetlerle renklenen Jazz Brunch her Pazar Stations’ta!
Inglise | Türgi keel |
---|---|
and | ve |
a | benzersiz |
to | her |
EN YouTube Views & Watch Time in Real-Time
TR Gerçek Zamanlı İzlenme Süresini & Görüntülenmeleri Doğrulayın
Inglise | Türgi keel |
---|---|
real | gerçek |
time | zamanlı |
EN Raffles Hotels & Resorts’ philosophy of delivering emotional luxury, thoughtful, welcoming and graceful service has put its hotels and resorts in the spotlight time and time again. Recent awards include:
TR Raffles Hotels & Resorts’un duyarlı bir lüks ve düşünceli, samimi, zarif bir hizmet anlayışı otel ve tatil köylerini her seferinde ilgi odağı haline getirir. En son alınan ödüller:
Inglise | Türgi keel |
---|---|
raffles | raffles |
luxury | lüks |
service | hizmet |
recent | son |
time | seferinde |
awards | ödüller |
and | ve |
of | her |
hotels | hotels |
the | bir |
EN These suites and apartments and have all the elegance, charm and attentive service you would expect from Raffles, but provide a private home that you can return to time after time.
TR Bu suitler ve apartman daireleri Raffles'dan bekleyeceğiniz bütün zarafet, cazibe ve özenli hizmet ayrıcalıklarına sahip olmakla birlikte zaman zaman dönmek isteyeceğiniz özel bir yuva sunmaktadır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
service | hizmet |
time | zaman |
these | bu |
and | ve |
all | yuva |
EN Nursing assistant (f / m / d) full-time and part-time in Frankfurt am Main
TR Hemşirelik asistanı (f / m / d) Frankfurt am Main'de tam zamanlı ve yarı zamanlı
Inglise | Türgi keel |
---|---|
nursing | hemşirelik |
m | m |
frankfurt | frankfurt |
full | tam |
time | zamanlı |
and | ve |
EN Nursing assistant (f / m / d) full-time and part-time in Bad Nauheim
TR Bad Nauheim'da hemşire yardımcısı (f / m / d) tam zamanlı ve yarı zamanlı
Inglise | Türgi keel |
---|---|
m | m |
bad | bad |
full | tam |
time | zamanlı |
and | ve |
EN Nursing assistant (f / m / d) full-time and part-time in Friedberg
TR Hemşirelik asistanı (f/m/d) Friedberg'de tam zamanlı ve yarı zamanlı
Inglise | Türgi keel |
---|---|
nursing | hemşirelik |
m | m |
full | tam |
time | zamanlı |
and | ve |
EN Nursing assistant (f / m / d) full-time and part-time in Bad Homburg
TR Bad Homburg'da hemşire yardımcısı (f / m / d) tam zamanlı ve yarı zamanlı
Inglise | Türgi keel |
---|---|
m | m |
bad | bad |
full | tam |
time | zamanlı |
and | ve |
EN Nursing assistant (f / m / d) full-time and part-time in Giessen
TR Giessen'de hemşire yardımcısı (f / m / d) tam zamanlı ve yarı zamanlı
Inglise | Türgi keel |
---|---|
m | m |
full | tam |
time | zamanlı |
and | ve |
EN Nursing assistant (f/m/d) full-time and part-time in Bad Nauheim
TR Hemşire yardımcısı (f/m/d) tam zamanlı ve yarı zamanlı Bad Nauheim'da
Inglise | Türgi keel |
---|---|
m | m |
full | tam |
time | zamanlı |
bad | bad |
and | ve |
EN full-time and part-time with a scope of employment of 100% (40h), 87.5% (35h), 75% (30h) and 50% (20h).
TR bir istihdam kapsamı ile tam zamanlı ve yarı zamanlı %100 (40 saat), %87,5 (35 saat), %75 (30 saat) ve %50 (20 saat).
Inglise | Türgi keel |
---|---|
scope | kapsam |
employment | istihdam |
full | tam |
and | ve |
time | zamanlı |
with | ile |
EN Nursing assistant (f/m/d) full-time and part-time in Frankfurt am Main
TR Hemşire yardımcısı (f/m/d) tam zamanlı ve yarı zamanlı Frankfurt am Main'de
Inglise | Türgi keel |
---|---|
m | m |
frankfurt | frankfurt |
full | tam |
time | zamanlı |
and | ve |
EN Nursing assistant (f/m/d) full-time and part-time in Bad Homburg
TR Hemşire yardımcısı (f/m/d) tam zamanlı ve yarı zamanlı Bad Homburg'da
Inglise | Türgi keel |
---|---|
m | m |
full | tam |
time | zamanlı |
bad | bad |
and | ve |
EN Nursing assistant (f/m/d) full-time and part-time in Friedberg
TR Hemşire yardımcısı (f/m/d) tam zamanlı ve yarı zamanlı Friedberg'de
Inglise | Türgi keel |
---|---|
m | m |
full | tam |
time | zamanlı |
and | ve |
EN Doubling the conversion rates within such a short period of time and increasing ROAS x4 shows that it's possible to be highly efficient, but in the meantime doubling revenues within 3 months time.
TR Dönüşüm oranlarını bu kadar kısa bir süre içinde iki katına çıkarmak ve ROAS değerini 4 kat artırmak, yüksek verimli olmanın ve 3 ay içinde gelirleri iki katına çıkarmanın mümkün olduğunu gösteriyor.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
short | kısa |
shows | gösteriyor |
highly | yüksek |
efficient | verimli |
months | ay |
and | ve |
possible | mümkün |
but | de |
conversion | dönüşüm |
period | süre |
in | içinde |
EN Real-Time Protection against Real-Time Threats
TR Gerçek Zamanlı Tehditlere Karşı Gerçek Zamanlı Koruma
Inglise | Türgi keel |
---|---|
protection | koruma |
threats | tehditlere |
real | gerçek |
time | zamanlı |
against | karşı |
EN Are you looking to tick that much awaited Old Course tee time? Well, now is the time!
TR Akşam Yemeği, Gold Lounge erişimi, masaj, transfer ve özel olanaklar içeren en büyük Fairmont deneyimiyle kendinizi şımartın.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
you | ve |
much | en |
well | büyük |
the | özel |
to | içeren |
EN We will come from all over the country again, new friendships will form again, we will learn many things from each other and say "see you next time!", and then the next time will come.
TR Yurdun dört bir yanından geleceğiz yine, yine yepyeni dostluklar oluşacak, birbirimizde pek çok şey öğrenip, “bir sonrakine” diye, vedalaşacağız ve ardından sonraki gelecek.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
again | yine |
new | yepyeni |
next | sonraki |
then | ardından |
Kuvatakse 50 tõlget 50 -st