Traduzir "üretim tesislerinin yapılması" para inglês

Mostrando 50 de 50 traduções da frase "üretim tesislerinin yapılması" de turco para inglês

Tradução de turco para inglês de üretim tesislerinin yapılması

turco
inglês

TR Bundan dolayı 2030 yılına kadar Almanya‘da toplam kapasitesi beş gigawatta varan yeni üretim tesislerinin yapılması gerekiyor

EN For this reason, Germany aims to build new generation plants with a total capacity of up to five gigawatts by 2030

turco inglês
almanya germany
toplam total
kapasitesi capacity
yeni new

TR Bütün ekonomik faaliyetler, Anglo-Amerikan savunma tesislerinin bulunduğu Diego Garcia’ya yoğunlaşmıştır

EN All economic activities are focused on Diego Garcia, where Anglo-American defense facilities are located

turco inglês
bütün all
ekonomik economic
faaliyetler activities
savunma defense
bulunduğu located

TR Otel tesislerinin içinde yer alan Fairmont Lounge yerel esintiler taşıyan favoriler sunar.

EN Fairmont Makati's Café Macaron presents delectable pastries and gourmet takeaway items.

turco inglês
fairmont fairmont

TR Otel tesislerinin içinde yer alan Fairmont Lounge yerel esintiler taşıyan favoriler sunar.

EN Fairmont Makati's Café Macaron presents delectable pastries and gourmet takeaway items.

turco inglês
fairmont fairmont

TR Otel tesislerinin içinde yer alan Fairmont Lounge yerel esintiler taşıyan favoriler sunar.

EN Fairmont Makati's Café Macaron presents delectable pastries and gourmet takeaway items.

turco inglês
fairmont fairmont

TR Otel tesislerinin içinde yer alan Fairmont Lounge yerel esintiler taşıyan favoriler sunar.

EN Fairmont Makati's Café Macaron presents delectable pastries and gourmet takeaway items.

turco inglês
fairmont fairmont

TR Bu sınır tesislerinin kalıntılarını günümüzde hâlâ farklı müzelerde görmek mümkün

EN Remains from the border installations are now on view in various museums

turco inglês
sınır border
farklı various

TR Batı Afrika savanası, üzerine güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi tesislerinin kurulabileceği çok boş alan sunuyor.

EN The West African savannah offers a lot of open space where solar or wind power plants could be installed.

turco inglês
batı west
afrika african
güneş solar
rüzgâr wind
sunuyor offers

TR 2016'da piyasaya sürülen yeni Tetra Pak® PlantMaster versiyonumuz, müşterilere tesislerinin tam kontrolünü sağlayan uçtan uca bir tesis yönetimi çözümü sundu.

EN Launched in 2016, our new version of the Tetra Pak® PlantMaster provides customers with an end-to-end plant management solution that gives them complete control of their plant.

turco inglês
yeni new
tetra tetra
müşterilere customers
tam complete
çözümü solution

TR Bütün ekonomik faaliyetler, Anglo-Amerikan savunma tesislerinin bulunduğu Diego Garcia’ya yoğunlaşmıştır

EN All economic activities are focused on Diego Garcia, where Anglo-American defense facilities are located

TR Bu nedenle, alternatif üretim çalışmalarının (kekik? gibi) yapılması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır

EN Therefore, it is a necessity to perform alternative production studies (such as thyme ?)

turco inglês
alternatif alternative
üretim production

TR Bu nedenle, alternatif üretim çalışmalarının (kekik? gibi) yapılması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır

EN Therefore, it is a necessity to perform alternative production studies (such as thyme ?)

turco inglês
alternatif alternative
üretim production

TR Kontrol odasındaki üretim bölümü yöneticileri ve geniş ve gürültülü üretim bölümü ortamı boyunca çalışan işçilerle etkili iletişim sağlayın.

EN Enable effective communication between plant floor managers in the control room and workers across the expansive and noisy plant floor environment.

turco inglês
kontrol control
yöneticileri managers
ve and
geniş expansive
boyunca across
çalışan workers
etkili effective
iletişim communication

TR Üretim hattı gecikmeleri veya kesintilerini önlemek için elinizde tam olarak doğru miktarda malzeme olmasını sağlamak adına, üretim hattı ikmal sürecini otomatikleştirin

EN Automate the line side replenishment process to keep exactly the right amount of material on hand to prevent production line delays or shutdowns

turco inglês
hattı line
veya or
önlemek prevent
miktarda amount
malzeme material
üretim production
sürecini process

TR Üretim bölümü makinelerinde görünürlük, tepkisel (reaktif) bakımdan önleyici (proaktif) bakıma doğru geçiş sağlar. Bakım kesintileri, makine gecikmeleri veya arızalar olmadan sorunsuz bir üretim süreci sağlayın.

EN Visibility into plant floor machinery enables the migration from reactive to proactive maintenance. Ensure a smooth production process without maintenance interruptions, machine delays or breakdowns.

turco inglês
görünürlük visibility
proaktif proactive
bakım maintenance
makine machine
veya or
olmadan without
sorunsuz smooth
üretim production
süreci process

TR Depolar ve üretim tesisleri yanında sahada petrol, gaz, telekomünikasyon, inşaat, ordu ve depolar ile üretim tesislerindeki çalışanların ihtiyaçlarını karşılayan üç modelimiz arasından seçin

EN Choose from three models that meet the needs of workers out in the field in oil and gas, mining, telecommunications, construction and the military — as well as in warehouses and manufacturing plants

turco inglês
petrol oil
gaz gas
telekomünikasyon telecommunications
seçin choose
ihtiyaçları needs

TR Pil Üretim Tesisi; pil üretim sürecinde çok kritik olan kuru oda sistemi, Türkiye’deki tüm kuru oda alanın toplamından daha fazla alana (2010 m2) sahip olacaktır

EN The dry room, where the battery manufacturing process is extremely important, will be the whole dry room in Turkey

turco inglês
pil battery
üretim manufacturing
sürecinde process
kuru dry
türkiye turkey
tüm whole

TR Sözleşmede ayrıca, “Dünya genelinde ilaç ve aşı üretim kapasitesini artırmak için gönüllü üretim ortaklıklarını ve bilgi birikimi transferini teşvik ediyoruz” ifadeleri yer alıyor. 

EN In addition: “We support voluntary production partnerships and the transfer of know-how to expand the production capacities for medicines and vaccines worldwide.”

turco inglês
ayrıca in addition
üretim production
gönüllü voluntary
bilgi know
teşvik support

TR Yüksek performanslı bir 3B animasyon üretim hattı, kaynakları hızlı bir şekilde optimize etmenize, boşlukları belirlemenize ve üretim çizelgeleri ile planlarını gerçek zamanlı olarak uyarlamanıza olanak tanır

EN A high-performing 3D animation pipeline allows you to quickly optimise resources, identify gaps and adapt production schedules and plans in real time

turco inglês
yüksek high
üretim production
kaynakları resources
optimize optimise
gerçek real

TR ShotGrid, üretim yönetimini, yaratıcı incelemeleri ve üretim hatlarını birleştirerek animasyon stüdyoları için iş akışlarını kolaylaştırır.

EN ShotGrid streamlines workflows for animation studios by unifying production management, creative reviews and pipelines.

turco inglês
üretim production
yaratıcı creative
animasyon animation

TR Yüksek performanslı bir 3B animasyon üretim hattı, kaynakları hızlı bir şekilde optimize etmenize, boşlukları belirlemenize ve üretim çizelgeleri ile planlarını gerçek zamanlı olarak uyarlamanıza olanak tanır

EN A high-performing 3D animation pipeline allows you to quickly optimise resources, identify gaps and adapt production schedules and plans in real time

turco inglês
yüksek high
üretim production
kaynakları resources
optimize optimise
gerçek real

TR ShotGrid, üretim yönetimini, yaratıcı incelemeleri ve üretim hatlarını birleştirerek animasyon stüdyoları için iş akışlarını kolaylaştırır.

EN ShotGrid streamlines workflows for animation studios by unifying production management, creative reviews and pipelines.

turco inglês
üretim production
yaratıcı creative
animasyon animation

TR 1960 Ambalaj malzemesi için İsveç'in dışındaki ilk üretim tesisi, Meksika'da faaliyet göstermeye başladı. Üretim kapasitesi yılda 1 milyar karton kutuyu aştı.

EN 1960 The first production plant for packaging material outside Sweden is started up in Mexico. The production capacity exceeds 1 billion cartons annually.

turco inglês
ambalaj packaging
malzemesi material
ilk first
üretim production
tesisi plant
meksika mexico
başladı started
kapasitesi capacity
yılda annually
milyar billion

TR 1989 Kore Cumhuriyeti'nde yeni bir ambalaj malzemesi fabrikasında üretim başladı. Çatılı ambalajların üretimi için ABD'nin kuzey batısında bir fabrika kuruldu. Yıllık toplam üretim 51 milyar ambalajı aştı.

EN 1989 Production starts up at a new plant for packaging material in the Republic of Korea. A factory in the north-west of the USA is established for the production of gable-top packages. The total annual production exceeds 51 billion packages.

turco inglês
kore korea
cumhuriyeti republic
ambalaj packaging
malzemesi material
üretim production
abd usa
kuzey north
yıllık annual
milyar billion

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Geliştirme, test ve üretim ortamları ayrıdır. Tüm değişiklikler eşdüzey kimseler tarafından gözden geçirilir ve üretim ortamında devreye alınmadan önce performans, denetleme ve adli amaçlar doğrultusunda kaydedilir.

EN Development, testing, and production environments are separated. All changes are peer reviewed and logged for performance, audit, and forensic purposes prior to deployment into the production environment.

TR Çeşitliliğin araştırmalarda yenilikler yapılması için vazgeçilmez olduğu ve cinsiyet eşitliğinin de bunu sağlamakta kilit rolde olduğu yönünde yaygın olarak kabul edilen bir görüş bulunmaktadır

EN There is widespread agreement that fostering diversity is integral to innovation in research, and gender equality is key to achieving this

turco inglês
cinsiyet gender
kilit key
kabul agreement

TR Bazı dergilerimiz gönderilen görüntüleri manuel bir görüntü işleme sürecinden geçirmeye başlamış durumdadır, ama bu taramanın tüm gönderimlerde yapılması yarı otomatik bir süreç gerektirecektir.

EN Some of our journals already pass submitted images through a manual image screening process, but bringing such screening to all submissions will require a semi-automated process.

turco inglês
gönderilen submitted
manuel manual
tüm all
yarı semi
otomatik automated

TR Bunun yapılması, her yerde, tüm insanların sağlıkları ve yaşamlarının iyileşmesine katkı sağlayacaktır

EN This will contribute to improvement in the health and lives of all peoples, everywhere

turco inglês
ve and
katkı contribute
ın of

TR Akademiden ve sektörden araştırmacılar, geliştiriciler ve yazılım sağlayıcıların sunumlar yaptığı bu atölyede daha iyi bilim yapılması için mevcut ve gelecekteki teknoloji uygulamaları keşfedildi

EN With presentations from academia and industry, including researchers, developers and software providers, this workshop has been exploring current and future applications of technology for better science

turco inglês
araştırmacılar researchers
geliştiriciler developers
sunumlar presentations
gelecekteki future
sağlayıcıları providers

TR Bilinçsiz önyargıyı fark etmek ve bastırmak bir beceridir ve tüm becerilerde olduğu gibi hatırlanması/pratiğinin yapılması gerekir

EN Recognizing and suppressing unconscious bias is a skill and like any other skill; you need to keep refreshing/practising regularly

turco inglês
bilinçsiz unconscious
olduğu is
siz you

TR Daha sonra yapılacak büyük müzenin yerine, eskisine ek bir müze yapılması; burada da Sebastion yontularının sergilenmesine Kültür Bakanlığı, Anıtlar Kurulu tarafından karar verilmiştir.

EN The marble was brought from the cities’ one kilometers north of the marble quarries.

TR Birey, topluluk ve kurumların afete hazırlanmaları, risklerin azaltılması ve afet sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili kapasite geliştirme ve koordinasyon çalışmaları yürütüyoruz.

EN We lead capacity building and coordination activities focusing on disaster risk reduction and response so that individuals, communities and institutions are prepared for disasters.

turco inglês
birey individuals
topluluk communities
ve and
kurumların institutions
afet disaster
sonrasında for
kapasite capacity
koordinasyon coordination
çalışmaları activities

TR Online check-in yapılmazsa, havaalanında check-in işlemi için ödeme yapılması gerekebilir

EN If you don’t check-in online, you may need to pay for check-in at the airport

turco inglês
online online

TR Geyre Vakfı?nın da Aphrodisias desteği ile yapılması planlanan çalışma ile ilgili raporlar bugün itibariyle henüz Bakanlığımız onayındadır.

EN As of today, the reports of the Geyre Foundation with the support of Aphrodisias have been approved by our Ministry.

turco inglês
vakfı foundation
aphrodisias aphrodisias
raporlar reports
bugün today
itibariyle as of

TR VPN, bölgeye veya IP adresine göre kısıtlamalar yapılması durumunda web sitelerine erişimi engellemek için en iyi yöntemlerden biridir

EN VPN is one of the best methods to unblock access to websites in case of restrictions by region or IP address

turco inglês
vpn vpn
veya or
adresine address
kısıtlamalar restrictions
durumunda in case of
erişimi access
biridir is one

TR Gönüllülerin belirlenmesi, iş planlarının yapılması ve faaliyetlerin Hayata Destek Derneği davranış kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesinden sorumluyum

EN I am responsible for identifying volunteers and their work plans; conducting activities according to Support to Life code of behavior

turco inglês
destek support
davranış behavior

TR Gönüllülerin belirlenmesi, iş planlarının yapılması ve faaliyetlerin Hayata Destek Derneği davranış kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesinden sorumluyum

EN I am responsible for identifying volunteers and their work plans; conducting activities according to Support to Life code of behavior

turco inglês
destek support
davranış behavior

TR Son teslim tarihleriniz sıkıdır ve içeriğinizde bir grup kişiye ulaşmanız gerekir ve bunun hızlı bir şekilde yapılması gerekir

EN You’ve got tight deadlines and you need to get a bunch of people across your content and you need it done fast

Mostrando 50 de 50 traduções