TR Güney Kore’nin ticaret yaptığı ülkelerin başında ABD, Japonya ve Hong Kong gelir
"yaptığı ülkelerin başında" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
ülkelerin | canada countries states the united states united states |
başında | at the beginning |
TR Güney Kore’nin ticaret yaptığı ülkelerin başında ABD, Japonya ve Hong Kong gelir
EN South Korea is one of the countries that trade in the United States, Japan and Hong Kong
turco | inglês |
---|---|
güney | south |
kore | korea |
ticaret | trade |
ülkelerin | countries |
japonya | japan |
hong | hong |
kong | kong |
TR Güney Kore’nin ticaret yaptığı ülkelerin başında ABD, Japonya ve Hong Kong gelir
EN South Korea is one of the countries that trade in the United States, Japan and Hong Kong
TR Aralık ayı başında şansölye seçilerek Angela Merkel’in halefi olan Scholz; SPD, Yeşiller ve FDP’nin oluşturduğu bir koalisyon hükümetinin başında bulunuyor
EN Scholz was elected Angela Merkel's successor at the beginning of December
turco | inglês |
---|---|
aralık | december |
başında | at the beginning |
angela | angela |
merkel | merkel |
olan | was |
TR Alman marka hafta başında yaptığı başvurular ile elektrikli AMG'lerin ipucunu verdi.
EN Do you like what you're seeing?
TR Banaszak kişisel bir özel an olarak, Şansölye adayı Annalena Baerbock’un Ağustos ayının başında memleketi Duisburg’a yaptığı ziyareti anıyor
EN A personal highlight was when the Greens candidate for the chancellorship, Annalena Baerbock, visited his home town of Duisburg at the beginning of August
turco | inglês |
---|---|
ağustos | august |
başında | at the beginning |
TR Almanların yüksek öğrenim için tercih ettiği ülkelerin başında Avusturya, Hollanda, Büyük Britanya, İsviçre ve ABD geliyor.
EN Their favourite countries for studying are Austria, the Netherlands, Great Britain, Switzerland and the USA.
turco | inglês |
---|---|
ülkelerin | countries |
avusturya | austria |
büyük | great |
abd | usa |
TR 17.11.1. Gelişmekte olan ülkelerin ve en az gelişmiş ülkelerin küresel ihracat payı
EN 17.11.1. Developing countries’ and least developed countries’ share of global exports
turco | inglês |
---|---|
gelişmekte | developing |
ülkelerin | countries |
ve | and |
gelişmiş | developed |
küresel | global |
en az | least |
TR Bireyler ve ekiplere daha hızlı, daha akıllı kararlar almaları ve klinik sonuçları geliştirmek için hasta başında hatalardan kaçınmaları için destek sağlayan çözümler
EN Solutions that empower individuals and teams to make faster, smarter decisions and avoid errors at the point-of-care to improve clinical outcomes
turco | inglês |
---|---|
bireyler | individuals |
hızlı | faster |
akıllı | smarter |
kararlar | decisions |
klinik | clinical |
sonuçları | outcomes |
çözümler | solutions |
TR Genel Klinik Değerlendirmeler: Hasta başında hızlı cevaplara ulaşmak için kısa, kolay bulunan monograflar
EN Clinical Overviews: succinct, easy-to-navigate monographs for quick answers at the point of care
turco | inglês |
---|---|
klinik | clinical |
hızlı | quick |
kolay | easy |
TR Hasta başında kolay erişim için EHR entegrasyonu
EN EHR integration for easy access at the point of care
turco | inglês |
---|---|
kolay | easy |
erişim | access |
ehr | ehr |
entegrasyonu | integration |
TR Bir sonraki fatura döngüsünün başında, İşletme planının tam maliyeti ile ücretlendirilirsiniz
EN At the beginning of the next billing cycle, you will be charged for the full cost of the Business plan
turco | inglês |
---|---|
fatura | billing |
başında | at the beginning |
tam | full |
maliyeti | cost |
döngüsü | cycle |
planı | plan |
TR 1960 yıllarının başında tiyatroyu kazmaya karar veren Prof
EN The most important issue for Prof
TR Balıkesir?de gezilecek yerlerin başında Hasan Boğuldu, Şeytan Sofrası ve Cunda Adası gelmektedir.
EN The best activities in Balıkesir are swimming, sightseeing and trekking.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Adele Laurie Blue Adkins (5 Mayıs 1988, Enfield, Kuzey Londra), Grammy ödüllü İngiliz soul-jazz sanatçısıdır. 2008 başında çıkardığı 19 isimli albümü ve "Chasing Pavements" sin… Devamını oku
EN Adele Laurie Blue Adkins, (born 5 May 1988), is a multiple Grammy Award-Winning English singer-songwriter from Tottenham, North London. Her debut album, 19, was released in January 2008 and… read more
turco | inglês |
---|---|
blue | blue |
mayıs | may |
kuzey | north |
londra | london |
ödüllü | award-winning |
ve | and |
devamını | more |
TR Heavy metal (çoğunlukla yalın biçimde metal olarak anılır) türünün kökleri 1960'ların sonları ve 1970'lerin başında blues ve rock türünü… Devamını oku
EN Heavy metal (often referred to simply as metal) is a subgenre of rock music that developed in the late 1960s and early 1970s. With roots in blues-roc… read more
turco | inglês |
---|---|
heavy | heavy |
metal | metal |
rock | rock |
devamını | more |
oku | read |
TR Heavy metal (çoğunlukla yalın biçimde metal olarak anılır) türünün kökleri 1960'ların sonları ve 1970'lerin başında blues ve rock türünü birleşt… Devamını oku
EN Heavy metal (often referred to simply as metal) is a subgenre of rock music that developed in the late 1960s and early 1970s. With roots in blues-rock and ps… read more
turco | inglês |
---|---|
heavy | heavy |
metal | metal |
rock | rock |
devamını | more |
oku | read |
TR Heavy metal (çoğunlukla yalın biçimde metal olarak anılır) türünün kökleri 1960'ların sonları ve 1970'lerin başında blues ve rock türünü birleştirerek, daha çok gitar ve davul bazl… Devamını oku
EN Heavy metal (often referred to simply as metal) is a subgenre of rock music that developed in the late 1960s and early 1970s. With roots in blues-rock and psychedelic rock, the bands that creat… read more
turco | inglês |
---|---|
heavy | heavy |
metal | metal |
rock | rock |
oku | read |
TR Dinlediğin müziği takip et ve kişiselleştirilmiş dinleme raporları, istatistikler ve çizelgelere eriş. Hepsi sürekli iş başında.
EN Track the music you stream and access personalised listening reports, stats, and charts. All on the go.
turco | inglês |
---|---|
müziği | music |
kişiselleştirilmiş | personalised |
dinleme | listening |
raporları | reports |
hepsi | all |
TR *Başında sıfır olmadan boşluksuz yazınız.
EN *Type without space at the beginning without a zero.
turco | inglês |
---|---|
başında | at the beginning |
sıfır | zero |
olmadan | without |
TR Dwight, 60'lı yılların başında, ilk grubu, Bluesology'i kurdu
EN 1 US albums, 58 Billboard Top 40 singles, 27 Top 10, four No
turco | inglês |
---|---|
ilk | top |
TR Her toplantının başında üyelerimizin bilgisayarlarındaki veya telefonlarındaki diğer programları kapatmalarını, telefonlarını sessize almalarını ve birbirlerini dinlemeyi taahhüt etmelerini rica ederiz
EN At the beginning of each meeting, we ask that members close other programs on their computer or phone, turn their phones on silent, and commit to listening to one another
turco | inglês |
---|---|
başında | at the beginning |
veya | or |
programları | programs |
ve | and |
ın | of |
TR Kelimenin tam anlamıyla gözlerimi açık tutamayacak ve sonraki videoya tıklayamayacak kadar zayıf olan dizüstü bilgisayarımın başında bayılana kadar bütün gece ayakta kalabilirdim
EN I could stay up all night until I passed out at my laptop, literally too weak to keep my eyes open and click on the next video
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
ve | and |
sonraki | next |
videoya | video |
zayıf | weak |
gece | night |
mı | my |
TR Tek yapmanız gereken anahtarları almak ve kontratı imzalamak. İlk ödeme, (rezervasyon sürecinin başında yaptığınız) siz giriş yaptıktan 48 saat sonra ev sahibine transfer edilecektir.
EN All you have to do is collect your keys and sign your contract. The first payment – which you made at the beginning of the booking process – will be transferred to the landlord 48 hours after you move in.
turco | inglês |
---|---|
yapmanız | to do |
anahtarları | keys |
ve | and |
imzalamak | sign |
ödeme | payment |
rezervasyon | booking |
başında | at the beginning |
yaptığınız | made |
saat | hours |
edilecektir | will be |
TR Youtube reklamları, videoların başında ve belli bölümlerinde yer alan, hızlı bir şekilde geçilme özelliği olan reklamları ifade eder
EN YouTube ads are ads placed at the beginning and certain other parts of videos and they have the feature of being played or passed over quickly
turco | inglês |
---|---|
youtube | youtube |
reklamları | ads |
başında | at the beginning |
belli | certain |
özelliği | feature |
TR Masanızın başında olmasanız bile müşterilerinize yanıt vermenizi sağlayan bir web uygulaması ve mobil uygulamalarla birlikte gelir
EN It comes with a web app and mobile apps to let you answer your customers even if you're not in front of your desk
turco | inglês |
---|---|
yanıt | answer |
web | web |
uygulaması | app |
mobil | mobile |
gelir | comes |
TR İçeriklerinin arama sonuçları sayfasının başında yer almasını istemeyen bir pazarlamacı veya reklam yazarı yoktur
EN There’s no marketer or copywriter who doesn’t want their content to be on the first page of the search results
turco | inglês |
---|---|
arama | search |
veya | or |
yoktur | no |
TR Karşımıza çıkan zorlukların başında dil engeli geliyordu.
EN The language barrier was at the top of the challenges we faced.
turco | inglês |
---|---|
dil | language |
ın | of |
TR Karşımıza çıkan zorlukların başında dil engeli geliyordu.
EN The language barrier was at the top of the challenges we faced.
turco | inglês |
---|---|
dil | language |
ın | of |
TR Pamuk, çay, ipek, porselen ihraç ettiği ürünlerin başında gelir. Bilgisayarlar, Yayın Ekipmanları, Telefonlar, Entegre Devreler ve Ofis Ofis Makina Parçaları bulunmaktadır.
EN The major imported goods are machinery and industrial products and wheat and other foodstuffs. Crude Oil, Integrated Circuits, Gold, Iron Ore and Automobile are also imported.
turco | inglês |
---|---|
ürünlerin | products |
entegre | integrated |
ve | and |
bulunmaktadır | are |
TR İthal ettiği malların başında ise makina ve sanayi mamulleri ile buğday ve diğer gıda maddeleri yer alır. Ham Petrol, Entegre Devreler, Altın, Demir cevheri ve Otomobildir.
EN The United States ,Hong Kong, Japan, Germany and South Korea.
TR Yeni bir dönemi, yeni bir içerikle başlattık. 2021 yılı Şubat ayı başında, “Sivil Toplum İçin Kapasite Geliştirme Merkezi” projemiz Avrupa Birliği’nin finansal desteği ile başladı.
EN We started a new era with new content. At the beginning of February 2021, our "Capacity Building Center for Civil Society" project started with the financial support of the European Union.
turco | inglês |
---|---|
başında | at the beginning |
sivil | civil |
toplum | society |
kapasite | capacity |
merkezi | center |
birliği | union |
finansal | financial |
desteği | support |
başladı | started |
TR Gün boyunca hafif yemekler veya havuz başında kokteyl için harika bir nokta.
EN The perfect spot for light meals in the day or cocktails by the pool.
turco | inglês |
---|---|
gün | day |
hafif | light |
veya | or |
havuz | pool |
harika | perfect |
nokta | spot |
TR 2016'nın başında, ALS hastası olan Phillip için bir kampanya başlattık
EN More than anything in the world, 13-year-old Philipp wanted to make a trip around the globe
TR Şubat ayı başında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Sefaköy Çocuk Büro Amirliği’nde temizlik personeli olarak işe başlamış
EN In early February she started working as cleaning staff at Sefaköy Children’s Bureau, which is within the Police Department
turco | inglês |
---|---|
temizlik | cleaning |
personeli | staff |
TR Şubat ayı başında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Sefaköy Çocuk Büro Amirliği’nde temizlik personeli olarak işe başlamış
EN In early February she started working as cleaning staff at Sefaköy Children’s Bureau, which is within the Police Department
turco | inglês |
---|---|
temizlik | cleaning |
personeli | staff |
TR Çevresel Sürdürülebilirlik, Kibar Holding olarak üzerinde durduğumuz ve bu alanda yatırımlar gerçekleştirdiğimiz konuların başında geliyor.
EN Kibar Holding puts special focus on and invests heavily in Environmental Sustainability.
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilirlik | sustainability |
holding | holding |
TR Kesin hasta tanımlama - hasta yatağı başında battaniye üzerinden veya hastanın ameliyatı esnasında örtü üzerinden bile
EN Ideal for positive patient identification – including at the bedside through a blanket or during a surgery through the drape
turco | inglês |
---|---|
hasta | patient |
tanımlama | identification |
veya | or |
esnasında | during |
TR Sene başında belirlenen hedeflere büyük bir arayla ulaşıldı
EN In August, SunExpress is able to carry over 100.000 passengers in a single month, setting another benchmark in its young history
turco | inglês |
---|---|
büyük | over |
TR Yapılan bir araştırmaya göre Almanların sadece yüzde 54’ü izleme zamanlarını klasik televizyonun başında geçiriyor.
EN One survey showed that Germans are now spending only 54 per cent of their viewing time watching classic television.
turco | inglês |
---|---|
yüzde | per cent |
klasik | classic |
TR Ulusal ve yerel görsel ve yazılı basına düzenli olarak basın bültenleri gönderilecektir. Ulusal basında reklamlarımız yer alacaktır.
EN Regular press releases will be sent to the national and local visual and printed media. Our advertisements will take place in national press.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
görsel | visual |
düzenli | regular |
TR Bireyler ve ekiplere daha hızlı, daha akıllı kararlar almaları ve klinik sonuçları geliştirmek için hasta başında hatalardan kaçınmaları için destek sağlayan çözümler
EN Solutions that empower individuals and teams to make faster, smarter decisions and avoid errors at the point-of-care to improve clinical outcomes
turco | inglês |
---|---|
bireyler | individuals |
hızlı | faster |
akıllı | smarter |
kararlar | decisions |
klinik | clinical |
sonuçları | outcomes |
çözümler | solutions |
TR 1960 yıllarının başında tiyatroyu kazmaya karar veren Prof
EN The most important issue for Prof
TR Şubat ayı başında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Sefaköy Çocuk Büro Amirliği’nde temizlik personeli olarak işe başlamış
EN In early February she started working as cleaning staff at Sefaköy Children’s Bureau, which is within the Police Department
turco | inglês |
---|---|
temizlik | cleaning |
personeli | staff |
TR Şubat ayı başında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Sefaköy Çocuk Büro Amirliği’nde temizlik personeli olarak işe başlamış
EN In early February she started working as cleaning staff at Sefaköy Children’s Bureau, which is within the Police Department
turco | inglês |
---|---|
temizlik | cleaning |
personeli | staff |
TR Karşımıza çıkan zorlukların başında dil engeli geliyordu.
EN The language barrier was at the top of the challenges we faced.
turco | inglês |
---|---|
dil | language |
ın | of |
TR Karşımıza çıkan zorlukların başında dil engeli geliyordu.
EN The language barrier was at the top of the challenges we faced.
turco | inglês |
---|---|
dil | language |
ın | of |
TR Balıkesir?de gezilecek yerlerin başında Hasan Boğuldu, Şeytan Sofrası ve Cunda Adası gelmektedir.
EN The best activities in Balıkesir are swimming, sightseeing and trekking.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Yeni bir dönemi, yeni bir içerikle başlattık. 2021 yılı Şubat ayı başında, “Sivil Toplum İçin Kapasite Geliştirme Merkezi” projemiz Avrupa Birliği’nin finansal desteği ile başladı.
EN We started a new era with new content. At the beginning of February 2021, our "Capacity Building Center for Civil Society" project started with the financial support of the European Union.
turco | inglês |
---|---|
başında | at the beginning |
sivil | civil |
toplum | society |
kapasite | capacity |
merkezi | center |
birliği | union |
finansal | financial |
desteği | support |
başladı | started |
TR Barkod taramaya ister perakende satış noktanızda veya hasta yatak başında, isterse de üretim hattında veya deponuzun koridorlarında ihtiyacınız olsun, ortamınız ve uygulamanız için uygun tarayıcıya sahibiz.
EN Whether you need barcode scanning at your retail POS, at patient bedside, on the manufacturing production line or in the aisles of your warehouse, we have a scanner that's right for your environment and your application.
turco | inglês |
---|---|
barkod | barcode |
hasta | patient |
uygun | right |
TR Altınay Havacılık ve İleri Teknolojiler firması isim değişikliği yaparak 2021 yılı başında Altınay Savunma Teknolojileri oldu.
EN Altınay Aviation and Advanced Technologies company changed its name to Altınay Defense Technologies at the beginning of 2021.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
firması | company |
isim | name |
başında | at the beginning |
savunma | defense |
Mostrando 50 de 50 traduções