TR Ancak ZinQ kendi fabrikalarında diğer önlemlerin yanı sıra tutarlı bir yeniden dönüştürülebilirliğü, yani kesintisiz döngü ekonomisini hedefliyor
"yani kesintisiz döngü" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Ancak ZinQ kendi fabrikalarında diğer önlemlerin yanı sıra tutarlı bir yeniden dönüştürülebilirliğü, yani kesintisiz döngü ekonomisini hedefliyor
EN As well as implementing other measures, however, ZinQ aims in its factories to achieve consistent reusability – creating a complete circular economy, in other words
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
yanı | well |
tutarlı | consistent |
TR Üreticilerin, günümüzün piyasa ortamında rekabet edebilmeleri için, gelişmiş kalite, daha hızlı döngü süreleri ve daha fazla görünürlük ve esnekliğin yanı sıra yasal düzenlemelere uyum sağlamaları gerekmektedir
EN To compete in today’s market, manufacturers need improved quality, faster cycle times, and increased visibility and flexibility, all while meeting regulatory compliance
turco | inglês |
---|---|
piyasa | market |
gelişmiş | improved |
kalite | quality |
hızlı | faster |
döngü | cycle |
süreleri | times |
görünürlük | visibility |
uyum | compliance |
TR Üreticilerin, günümüzün piyasa ortamında rekabet edebilmeleri için, gelişmiş kalite, daha hızlı döngü süreleri ve daha fazla görünürlük ve esnekliğin yanı sıra yasal düzenlemelere uyum sağlamaları gerekmektedir
EN To compete in today’s market, manufacturers need improved quality, faster cycle times, and increased visibility and flexibility, all while meeting regulatory compliance
turco | inglês |
---|---|
piyasa | market |
gelişmiş | improved |
kalite | quality |
hızlı | faster |
döngü | cycle |
süreleri | times |
görünürlük | visibility |
uyum | compliance |
TR Her dizüstü bilgisayar pilinin şarj döngü sayısını ve kapasitesini kontrol ediyoruz
EN We check the cycle count and capacity of every laptop battery
turco | inglês |
---|---|
her | every |
döngü | cycle |
ve | and |
kapasitesini | capacity |
kontrol | check |
ın | of |
TR Tamer Saka, teknolojinin hakim olduğu modern çağda hiç bitmeyen bir döngü haline gelen dönüşümde başarılı olabilmenin ön koşulunun yöneticilerin vizyonu ve enerjsine bağlı olduğunu ifade etti.
EN Tamer Saka, the Kibar Holding CEO, stated that a successful transformation, which has become a never-ending cycle in this technological modern age, depends on the vision and the energy of the executives.
turco | inglês |
---|---|
modern | modern |
hiç | never |
döngü | cycle |
başarılı | successful |
vizyonu | vision |
bağlı | depends |
TR Zebra’nın Döngü Ekonomisi Programından Faydalanın
EN Put Zebra's Circular Economy Program to Work for You
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
ekonomisi | economy |
TR Zebra Döngü Ekonomisi Programı Kaynakları
EN Zebra Circular Economy Program Resources
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
ekonomisi | economy |
programı | program |
kaynakları | resources |
TR Zebra’nın Döngü Ekonomisi Programı ile Çevresel İş Seçimlerinizi Geliştirin
EN Maximize Your Environmental Business Choices with Zebra's Circular Economy Program
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
ekonomisi | economy |
programı | program |
ile | with |
TR *Zebra Döngü Ekonomisi Programı kapsamındaki Bireysel Programlar tüm ülkelerde mevcut değildir. Ürünün mevcut olup olmadığını öğrenmek için lütfen yerel Zebra Satış Temsilcinize danışın.
EN *Individual Programs within the Zebra Circular Economy Program are not available in all countries. Please contact your local Zebra Sales Representative for availability.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
ekonomisi | economy |
programı | program |
bireysel | individual |
programlar | programs |
tüm | all |
yerel | local |
satış | sales |
TR %3 ile %95 yoğuşmasız, -22 ° F ile 140 ° F/-30 °C ile 60 °C, 48 saatlik 5 döngü; MIL-STD-810G
EN 3% to 95% non-condensing, -22° F to 140° F/-30°C to 60°C, 5 cycles of 48Hr; MIL-STD-810G
turco | inglês |
---|---|
c | c |
TR TENCEL™ Lyocell elyaflar, ağaç hamurunu yüksek kaynak verimliliği ve düşük ekolojik etkiyle selülozik elyaflara dönüştüren, çevreye duyarlı kapalı döngü üretim süreciyle ün kazanmıştır
EN TENCEL™ Lyocell fibers absorb moisture efficiently
turco | inglês |
---|---|
lyocell | lyocell |
elyaflar | fibers |
TR Kapalı döngü üretim süreciyle yenilenebilir ağaç kaynaklarından elde edilen TENCEL™ Luxe markalı filament iplik, ipeksi yumuşaklığı, akıcı dökümlülüğü ve canlı renkleriyle lüks modayı tanımlıyor
EN Derived from renewable wood sources in a closed loop process, TENCEL™ Luxe branded lyocell filament yarn defines the landscape of luxury fashion with its silky smoothness, liquid-like drape and color vibrancy
turco | inglês |
---|---|
kapalı | closed |
yenilenebilir | renewable |
ağaç | wood |
markalı | branded |
ve | and |
lüks | luxury |
TR Bir deyim; bir atama, bir işlev çağrısı, bir döngü, bir koşullu deyim hatta hiçbir şey yapmayan bir deyim (boş bir deyim) olabilir
EN A statement can be an assignment, a function call, a loop, a conditional statement or even a statement that does nothing (an empty statement)
turco | inglês |
---|---|
işlev | function |
çağrısı | call |
koşullu | conditional |
hatta | even |
boş | empty |
TR Belirli Zebra Windows cihazları için pil gücü, döngü sayısı ve önceden tanımlanmış pil kullanımı sayısı kıstas değerlerini temel alarak pil sağlığı konusunda tahmini bilgi sunar
EN Provides an estimate of battery health based on battery power, cycle count and predefined battery usage count threshold values on select Zebra Windows devices
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
windows | windows |
pil | battery |
gücü | power |
döngü | cycle |
sayısı | count |
kullanımı | usage |
temel | based |
sağlığı | health |
sunar | provides |
TR Zebra’nın Döngü Ekonomisi Programından Faydalanın
EN Put Zebra's Circular Economy Program to Work for You
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
ekonomisi | economy |
TR Zebra Döngü Ekonomisi Programı Kaynakları
EN Zebra Circular Economy Program Resources
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
ekonomisi | economy |
programı | program |
kaynakları | resources |
TR Zebra’nın Döngü Ekonomisi Programı ile Çevresel İş Seçimlerinizi Geliştirin
EN Maximize Your Environmental Business Choices with Zebra's Circular Economy Program
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
ekonomisi | economy |
programı | program |
ile | with |
TR *Zebra Döngü Ekonomisi Programı kapsamındaki Bireysel Programlar tüm ülkelerde mevcut değildir. Ürünün mevcut olup olmadığını öğrenmek için lütfen yerel Zebra Satış Temsilcinize danışın.
EN *Individual Programs within the Zebra Circular Economy Program are not available in all countries. Please contact your local Zebra Sales Representative for availability.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
ekonomisi | economy |
programı | program |
bireysel | individual |
programlar | programs |
tüm | all |
yerel | local |
satış | sales |
TR Circular economy, döngü ekonomisi, sürdürülebilir ekonomi için bir sihirli sözcük
EN A circular economy is one of the buzzwords when it comes to sustainability
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainability |
TR Malzeme farklılıkları, kaynak çizgileri, batırma işaretleri, bükülme, uzun döngü süreleri ve tamamlanmamış boşluk dolguları bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
EN Some examples of these challenges include material variations, weld lines, sink marks, warpage, long cycle times and incomplete cavity filling.
turco | inglês |
---|---|
malzeme | material |
uzun | long |
döngü | cycle |
süreleri | times |
örnek | examples |
TR Malzeme farklılıkları, kaynak çizgileri, batırma işaretleri, bükülme, uzun döngü süreleri ve tamamlanmamış boşluk dolguları bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
EN Some examples of these challenges include material variations, weld lines, sink marks, warpage, long cycle times and incomplete cavity filling.
turco | inglês |
---|---|
malzeme | material |
uzun | long |
döngü | cycle |
süreleri | times |
örnek | examples |
TR "Fusion 360'ı kullandığımız ilk projemizde başka hiçbir aleti aşındırmadan döngü süresini 9 dakika kısaltarak 14.000 USD'den fazla tasarruf ettik. Nihai kazancımızda bunun etkisini doğrudan gördük."
EN "On our very first project using Fusion 360, we saved over $14,000 by reducing cycle time by 9 minutes with no additional tool wear. That has a direct impact on our bottom line."
turco | inglês |
---|---|
ilk | first |
hiçbir | no |
döngü | cycle |
etkisini | impact |
doğrudan | direct |
TR "Fusion 360'ı kullandığımız ilk projemizde başka hiçbir aleti aşındırmadan döngü süresini 9 dakika kısaltarak 14.000 USD'den fazla tasarruf ettik. Nihai kazancımızda bunun etkisini doğrudan gördük."
EN "On our very first project using Fusion 360, we saved over $14,000 by reducing cycle time by 9 minutes with no additional tool wear. That has a direct impact on our bottom line."
turco | inglês |
---|---|
ilk | first |
hiçbir | no |
döngü | cycle |
etkisini | impact |
doğrudan | direct |
TR Malzeme farklılıkları, kaynak çizgileri, batırma işaretleri, bükülme, uzun döngü süreleri ve tamamlanmamış boşluk dolguları bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
EN Some examples of these challenges include material variations, weld lines, sink marks, warpage, long cycle times and incomplete cavity filling.
turco | inglês |
---|---|
malzeme | material |
uzun | long |
döngü | cycle |
süreleri | times |
örnek | examples |
TR Malzeme farklılıkları, kaynak çizgileri, batırma işaretleri, bükülme, uzun döngü süreleri ve tamamlanmamış boşluk dolguları bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
EN Some examples of these challenges include material variations, weld lines, sink marks, warpage, long cycle times and incomplete cavity filling.
turco | inglês |
---|---|
malzeme | material |
uzun | long |
döngü | cycle |
süreleri | times |
örnek | examples |
TR Malzeme farklılıkları, kaynak çizgileri, batırma işaretleri, bükülme, uzun döngü süreleri ve tamamlanmamış boşluk dolguları bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
EN Some examples of these challenges include material variations, weld lines, sink marks, warpage, long cycle times and incomplete cavity filling.
turco | inglês |
---|---|
malzeme | material |
uzun | long |
döngü | cycle |
süreleri | times |
örnek | examples |
TR Ayrıca sitenin zaman içinde değişen konumlarını da takip edebileceksiniz. Bu, müşterilerinizi döngü içinde tutmak için değerlidir ve kendi ilerlemenizi izlemenizi sağlar.
EN You'll also be able to keep track of the site's positions as they change over time. This is valuable for keeping your clients in the loop and allows you to monitor your own progress.
turco | inglês |
---|---|
zaman | time |
sağlar | allows |
TR Günlük e-posta güncellemeleri sizi döngü içinde tutar.
EN Daily email updates keep you in the loop.
turco | inglês |
---|---|
günlük | daily |
e-posta | |
güncellemeleri | updates |
sizi | you |
TR İletişim hizmeti sağlayıcıları, normalleştirilmiş yaşam çevrimi modellemesi, amaca dayalı orkestrasyon, hizmet tasarımı ve testi, dinamik hizmet güvencesi ve kapalı döngü operasyonlar gibi çeşitli gelişmiş yetenekler elde ederler.
EN CSPs gain a range of enhanced capabilities, such as normalized lifecycle modeling, intent driven orchestration, service design and testing, dynamic service assurance, and closed-loop operations.
turco | inglês |
---|---|
tasarımı | design |
testi | testing |
dinamik | dynamic |
kapalı | closed |
operasyonlar | operations |
gelişmiş | enhanced |
elde | gain |
TR Dizi dizileri üzerinde döngü oluşturmak ve
EN It is possible to iterate over an array of arrays and unpack the nested array into loop variables by providing a
TR Hizmetler: metin yazma, sloganların animasyonu ve ses tasarımı dâhil tam döngü video prodüksiyonu
EN Services: full-cycle video production including scriptwriting, animation of the taglines, sound design
TR Hizmetler: Metin yazma, 3B modelleme, seslendirme ve ses tasarımı dâhil tam döngü video prodüksiyonu
EN Services: Full-cycle video production including scriptwriting, 3D modeling, voiceover and sound design
TR Hizmetler: Seslendirme ve ses tasarımı dâhil tam döngü video prodüksiyonu
EN Services: Full-cycle video production including voiceover and sound design
TR Hizmetler: Metin yazma, seslendirme ve ses tasarımı dâhil tam döngü video prodüksiyonu
EN Services: Full-cycle video production including scriptwriting, voiceover and sound design
TR Bu, daha az gecikme yaşamanızı ve kesintisiz oyun oynamanız anlamına gelir.
EN This means less lag and uninterrupted game play.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
ve | and |
kesintisiz | uninterrupted |
anlamına | means |
TR Dünya çapında sayısız sunucu lokasyonu ve yüksek hızlı bağlantıları desteklemek için oluşturulmuş bir sistemle, kesintisiz oyuna doyabilirsiniz.
EN With numerous server locations worldwide and a system that's built to support high speed connections, you can get lost in uninterrupted hours of gaming.
turco | inglês |
---|---|
sayısız | numerous |
sunucu | server |
yüksek | high |
hızlı | speed |
bağlantıları | connections |
kesintisiz | uninterrupted |
TR Tarayıcı eklentilerimiz sayesinde proxy sayfalarımızın tam olarak desteklemediği sayfaları da kesintisiz ziyaret etmenizi sağlar(örn sadece video modunda olanlar) ve filterbypass engelli olsa bile işle göstermesini sağlar
EN Our browser extensions helps you to browse proxy sites that we don't fully support (i.e those in video mode only) and unblock filterbypass if it is censored
turco | inglês |
---|---|
tarayıcı | browser |
proxy | proxy |
etmenizi | you to |
video | video |
filterbypass | filterbypass |
TR Uyarlanabilen Canlı Yayın özelliği ile hızınıza en uygun kalite otomatik olarak seçilir ve mümkün olan en yüksek kalitede kesintisiz izlemeniz sağlanır
EN Adaptive streaming automatically select a suitable video streaming quality but you can always manually select a video quality
turco | inglês |
---|---|
uygun | suitable |
mümkün | can |
TR Lokasyonunuzda Filterbypass engelli olmasa bile eklentiyi kuranız çok önemli kibu sayede kesintisiz hizmet alıp gelecek engellenmelerinizin önüne geçilsin.
EN It is important to install the addon even if Filterbypass isn't blocked at your location to ensure uninterrupted service in case it get blocked in the future.
turco | inglês |
---|---|
filterbypass | filterbypass |
önemli | important |
kesintisiz | uninterrupted |
hizmet | service |
gelecek | future |
TR Hafif ve Kesintisiz Uyku Deneyimi
EN Unsound and Uninterrupted Sleep Experience
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
kesintisiz | uninterrupted |
uyku | sleep |
deneyimi | experience |
TR Saha ziyaretinin hemen sonrasında müşteri bilgi sistemine tedarik denetimlerinin kesintisiz durumu, incelemeler ve ilgili uyumsuzluklara yönelik eylem planlarının oluşturulması için tanınan süre hakkında bilgi veren bir rapor yüklenir.
EN Directly after the site visit, a report will be uploaded into a client information system, which offers a round-the-clock status of supply audits, reports and the time given to work out action plans for given non-conformities.
turco | inglês |
---|---|
müşteri | client |
sistemine | system |
tedarik | supply |
durumu | status |
eylem | action |
TR Kuruluşundan günümüze, ülkemizde bir mimarlık ve mekân kültürünün oluşması için kesintisiz mücadele etmektedir
EN Since its establishment, it has been continuously struggling for the formation of an architecture and space culture in our country
TR Ön cam yıkayıcı nozulları, silecek lastiğinin ucuna, ince bir akışkan akışıyla kaplıdır. Sürücüler kesintisiz görüş sağlarlar, kaput üzerindeki kir izleri tarihçedir ve yıkama sıvısı iki kat uzun sürer.
EN The windscreen washer nozzles are fit directly in the end of the wiper blade, covering it with a thin stream of fluid. Drivers get uninterrupted visibility, dirt marks on the bonnet are history, and washer fluid lasts twice as long.
turco | inglês |
---|---|
akışkan | fluid |
sürücüler | drivers |
kesintisiz | uninterrupted |
uzun | long |
TR Rahat, konforlu ve doğal. Üstün tasarım teknolojisi ile Tesla Yastık sizi kesintisiz ve kaliteli bir uyku deneyimine davet ediyor.
EN Peaceful, comfortable and natural. Tesla Pillow invites you to a seamless and quality sleep experience with its superior design technology.
turco | inglês |
---|---|
doğal | natural |
tasarım | design |
teknolojisi | technology |
tesla | tesla |
sizi | you |
kaliteli | quality |
uyku | sleep |
deneyimine | experience |
davet | invites |
TR %100 Pamuk kumaşının yüksek hava geçirgenliği ile terlemeyi önleyerek kesintisiz bir uyku ortamı sunar.
EN 100% Cotton fabric with high air permeability prevents sweating and provides an uninterrupted sleeping environment.
turco | inglês |
---|---|
pamuk | cotton |
yüksek | high |
hava | air |
kesintisiz | uninterrupted |
sunar | provides |
TR Irene Ranforce Nevresim Takımı, %100 pamuk kumaşının nefes alan yapısıyla gece boyu vücudun nem dengesini koruyarak rahat ve kesintisiz bir uyku ortamı yaratır
EN Irene Ranforce Duvet Cover Set creates a comfortable and uninterrupted sleep environment by maintaining the moisture balance of the body all night long with its breathable structure of 100% cotton fabric
turco | inglês |
---|---|
pamuk | cotton |
gece | night |
rahat | comfortable |
kesintisiz | uninterrupted |
uyku | sleep |
yapısı | structure |
TR İster tatilde ister iş seyahatinde olun, en sevdiğiniz programlara ve yayınlara kesintisiz bir şekilde erişebilirsiniz.
EN Whether you’re away on vacation or are travelling for work, you can access your favourite shows and streams, interruption-free.
turco | inglês |
---|---|
erişebilirsiniz | you can access |
TR Hizmetlerin, Web Sitesinin, Uygulamaların ve / veya Verilerin kesintisiz işletileceği konusunda hiçbir garanti vermiyoruz.
EN We make no warranty that there will be uninterrupted operation of the Services, Website, Applications and/or Data.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
verilerin | data |
kesintisiz | uninterrupted |
hiçbir | no |
garanti | warranty |
ın | of |
uygulamaları | applications |
TR Müşterileri Kesintisiz Hizmetle Tanıştırın
EN Connecting Customers to Seamless Service
turco | inglês |
---|---|
müşterileri | customers |
TR Üretim hattının kesintisiz çalışmasını sağlayın ve aşırı stok oranını azaltarak envanter masraflarını düşürün.
EN Keep the production line running smoothly and reduce inventory costs by lowering overstocks.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
envanter | inventory |
Mostrando 50 de 50 traduções