TR 17. Ne istediğinizi veya ne zaman istediğinizi izleyemediğiniz için hiç makul olmayan bir şekilde üzgün, sinirli veya endişeli hissettiniz mi?
"sinirli veya endişeli" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR 17. Ne istediğinizi veya ne zaman istediğinizi izleyemediğiniz için hiç makul olmayan bir şekilde üzgün, sinirli veya endişeli hissettiniz mi?
EN 17. Have you ever felt unreasonably upset, frustrated or anxious because you were not able to watch what you wanted or when you wanted?
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
TR Evden telefonunuz veya kulaklığınız olmadan çıkarsanız veya yanınızda yoksa endişeli hissediyor musunuz?
EN Do you feel anxious if you leave the house without your phone or headphones, or if you don?t have it sitting next to you?
turco | inglês |
---|---|
olmadan | without |
musunuz | do you |
TR Evden telefonunuz veya kulaklığınız olmadan çıkarsanız veya yanınızda yoksa endişeli hissediyor musunuz?
EN Do you feel anxious if you leave the house without your phone or headphones, or if you don?t have it sitting next to you?
turco | inglês |
---|---|
olmadan | without |
musunuz | do you |
TR Sınırlı hobi kullanıcıları ve ticari amaçlı olmayan kullanıcılar için ücretsiz, sınırlı Fusion 360 sürümü. Temel özellikler şunları içermektedir:
EN Free, limited version of Fusion 360 for qualified hobby, non-commercial users. Basic features include:
turco | inglês |
---|---|
sınırlı | limited |
ticari | commercial |
ücretsiz | free |
temel | basic |
özellikler | features |
TR Sınırlı hobi kullanıcıları ve ticari amaçlı olmayan kullanıcılar için ücretsiz, sınırlı Fusion 360 sürümü. Temel özellikler şunları içermektedir:
EN Free, limited version of Fusion 360 for qualified hobby, non-commercial users. Basic features include:
turco | inglês |
---|---|
sınırlı | limited |
ticari | commercial |
ücretsiz | free |
temel | basic |
özellikler | features |
TR Onun zamanında ve daha güvenli ve daha sakin bir sürüş sunmak için endişeli
EN Well in his time and anxious to offer an ever safer and more serene driving
turco | inglês |
---|---|
onun | his |
TR Onun zamanında ve daha güvenli ve daha sakin bir sürüş sunmak için endişeli
EN Well in his time and anxious to offer an ever safer and more serene driving
turco | inglês |
---|---|
onun | his |
TR Onun zamanında ve daha güvenli ve daha sakin bir sürüş sunmak için endişeli
EN Well in his time and anxious to offer an ever safer and more serene driving
turco | inglês |
---|---|
onun | his |
TR Şu anda pek çok göçmen endişeli ve korona krizi bu endişelerin daha da büyümesine neden oldu
EN At the moment many migrants are worried, and the Covid-19 crisis is increasing their worries
turco | inglês |
---|---|
korona | covid-19 |
krizi | crisis |
TR ve bilgisayar makineleri ve teknoloji daha hızlı büyüdükçe daha çok endişeli görünüyorlar
EN and computer machines and they seem more concerned as the technology has grown faster
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
bilgisayar | computer |
makineleri | machines |
teknoloji | technology |
hızlı | faster |
TR Larry Rosen, teknolojinin “rahatsız kullanıcılar”, bilişsel bilgisayar fobları ve endişeli bilgisayar fobları gibi üç ana kategorisi olduğunu söyledi.
EN Larry Rosen research psychologist, computer educator & professor at California State University said that.
turco | inglês |
---|---|
bilgisayar | computer |
TR TheOneSpy sadece para kazanmak için değil hizmet etmek için geliştirildi. Çocuklarını dijital refahları için denetlemek isteyen endişeli ebeveynler için tasarlanmış ve piyasaya sürülmüştür.
EN TheOneSpy has developed to serve, not to make money only. It was designed and launched for worried parents who want to supervise kids for their digital well-being.
turco | inglês |
---|---|
theonespy | theonespy |
sadece | only |
değil | not |
dijital | digital |
isteyen | want |
ebeveynler | parents |
TR Kullanıcı kalıcı çerezleri veya oturum çerezlerini reddetmesi halinde, söz konusu web sitesini, veya mobil webi kullanmaya devam edebilir, fakat söz konusu mecraların tüm işlevlerine erişemeyebilir veya erişimi sınırlı olabilir.
EN If the user refuses persistent cookies or session cookies, he/she may continue to use the website or mobile web in question, but he/she may not be able to access all functions of these channels or have limited access.
turco | inglês |
---|---|
kullanıcı | user |
veya | or |
oturum | session |
halinde | in |
mobil | mobile |
devam | continue |
fakat | but |
tüm | all |
erişimi | access |
sınırlı | limited |
ın | of |
TR İşleme, Tüketici Hizmetlerinin iyileştirilmesi veya Ürünlerimizin sağlanması dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere, meşru iş çıkarlarımız (veya Kurumsal Müşterilerimizin çıkarları) için gerekli olduğunda;
EN When the processing is necessary for our legitimate business interests (or those of our Enterprise Customers), including but not limited to, improving the Consumer Services or providing our Products;
turco | inglês |
---|---|
tüketici | consumer |
veya | or |
dahil | including |
ancak | but |
sınırlı | limited |
olmamak | not |
meşru | legitimate |
gerekli | necessary |
TR Sınırlı: Yalnızca listelediğiniz belirli kişiler forma veya kayıtlarına erişebilir. forms.app'a giriş yaptıklarında bu formu veya raporu 'Benimle Paylaşılanlar' bölümünde görecekler.
EN Limited: Only certain people that you list can access the form or its records. They will see that form or report under the “Shared with me” section when they login forms.app.
turco | inglês |
---|---|
sınırlı | limited |
belirli | certain |
kişiler | people |
veya | or |
app | app |
raporu | report |
TR Sınırlı: Yalnızca listelediğiniz belirli kişiler forma veya kayıtlarına erişebilir. forms.app'a giriş yaptıklarında bu formu veya raporu 'Benimle Paylaşılanlar' bölümünde görecekler.
EN Limited: Only certain people that you list can access the form or its records. They will see that form or report under the “Shared with me” section when they login forms.app.
turco | inglês |
---|---|
sınırlı | limited |
belirli | certain |
kişiler | people |
veya | or |
app | app |
raporu | report |
TR İşbu Sözleşmede "ör." veya "dahil" terimlerinin veya bunların türevlerinin her türlü kullanımı, "bunlarla sınırlı olmaksızın" ifadesi takip ediyormuş gibi yorumlanacaktır.
EN Any use of the term ?e.g.? or ?including? or variations thereof in this Agreement will be construed as if followed by the phrase ?without limitation.?
TR Sınırlı bir bütçeye sahip bir serbest çalışan, blog yazarı veya kurum içi pazarlamacıysanız, Semrush Pro planı muhtemelen en iyi seçenek olacaktır
EN If you’re a freelancer, blogger, or in-house marketer with a limited budget, then the Semrush Pro plan will likely be the best option
turco | inglês |
---|---|
sınırlı | limited |
veya | or |
semrush | semrush |
planı | plan |
muhtemelen | likely |
seçenek | option |
TR MacOS için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for MacOS exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
turco | inglês |
---|---|
macos | macos |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR Windows için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for Windows exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
turco | inglês |
---|---|
windows | windows |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR iOS için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for iOS exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
turco | inglês |
---|---|
ios | ios |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR Linux için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız. Whoer VPN tüm işlevlerle, yoğunluk ve zaman kısıtlamaları olmadan çalışan bir VPN'ye ve aynı zamanda Hollanda'da 1 Mbps hızında bir sunucuya sahiptir.
EN Free VPNs for Linux exist, but either their functionality is limited. Free version of Whoer VPN has a working VPN with all the functions and without restrictions on traffic and time, as well as a server in the Netherlands at a speed of 1 Mbps.
turco | inglês |
---|---|
linux | linux |
ücretsiz | free |
sınırlı | limited |
whoer | whoer |
tüm | all |
kısıtlamaları | restrictions |
olmadan | without |
sunucuya | server |
hızı | speed |
TR Android için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for Android exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
turco | inglês |
---|---|
android | android |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR NFT'ler , Ethereum'da ERC721, ERC1155, BSC'de BEP721 ve BEP1155 olarak adlandırılan, benzersiz veya miktar olarak sınırlı dijital varlıklardır
EN NFTs are non-fungible digital assets mostly referred to as ERC721, ERC1155 on Ethereum, BEP721 and BEP1155 as NFTs on BSC that are either unique or limited in quantity
turco | inglês |
---|---|
ethereum | ethereum |
benzersiz | unique |
sınırlı | limited |
dijital | digital |
TR Geliştiriciler daha önce, 512 MB ile sınırlı olmak şartıyla S3'ten veya veritabanlarından yerel geçici depolama alanına veri indirmek için işlevlerine kod ekliyordu
EN Previously, developers added code to their functions to download data from S3 or databases to local temporary storage, limited to 512MB
turco | inglês |
---|---|
geliştiriciler | developers |
sınırlı | limited |
veya | or |
yerel | local |
geçici | temporary |
depolama | storage |
veri | data |
kod | code |
TR Yıpranma ve yırtılma dahil ama bunlarla sınırlı olmamak üzere, kötüye kullanım, yanlış kullanım, su ile zarar verme veya imalat süreci dışındaki olaylara atfedilebilecek diğer sebeplerden dolayı kırılma kapsanmamaktadır
EN It does not cover regular wear and tear, including but not limited to, breakage due to abuse, improper usage, water damage or other causes attributable to events outside the manufacturing process
turco | inglês |
---|---|
dahil | including |
sınırlı | limited |
olmamak | not |
kullanım | usage |
su | water |
zarar | damage |
veya | or |
süreci | process |
diğer | other |
TR Bu Sözleşme ve bu belgede yer alan hak ve yükümlülükler tarafınızdan devredilemez veya atanamaz, ancak herhangi bir üçüncü tarafla sınırlı olmamak kaydıyla tarafımızdan herhangi bir kısıtlama olmaksızın atanabilir
EN This Agreement, and any rights and obligations hereunder, may not be transferred or assigned by you, but may be assigned by us without restriction, including without limitation to any third party
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
sözleşme | agreement |
tarafınızdan | by you |
TR Phemex?i taklit eden üçüncü taraf web sitelerinden veya sosyal medya hesaplarından yönlendirilenler. Aşağıdaki durumlar dahil ancak bunlarla sınırlı değildir:
EN Redirected from any third-party websites or social media accounts imitating Phemex. Including but not limited to the following situations:
turco | inglês |
---|---|
phemex | phemex |
taraf | party |
dahil | including |
ancak | but |
sınırlı | limited |
değildir | not |
TR Bu Koşullar, Hizmetleri size ve bu Koşullarda belirtilen diğer kişilere sağlamak için gereken sınırlı haklar dışında, İçeriğinize ilişkin herhangi bir lisans veya hak sağlamaz.
EN These Terms do not provide us with any license or right to Your Content, except for limited rights required to provide the Services to you and others specified in these Terms.
turco | inglês |
---|---|
koşullar | terms |
hizmetleri | services |
belirtilen | specified |
diğer | others |
gereken | required |
sınırlı | limited |
haklar | rights |
dışında | except |
lisans | license |
hak | right |
TR Sınırlı bir bütçeye sahip bir serbest çalışan, blog yazarı veya kurum içi pazarlamacıysanız, Semrush Pro planı muhtemelen en iyi seçenek olacaktır
EN If you’re a freelancer, blogger, or in-house marketer with a limited budget, then the Semrush Pro plan will likely be the best option
turco | inglês |
---|---|
sınırlı | limited |
veya | or |
semrush | semrush |
planı | plan |
muhtemelen | likely |
seçenek | option |
TR Geliştiriciler daha önce, 512 MB ile sınırlı olmak şartıyla S3'ten veya veritabanlarından yerel geçici depolama alanına veri indirmek için işlevlerine kod ekliyordu
EN Previously, developers added code to their functions to download data from S3 or databases to local temporary storage, limited to 512MB
turco | inglês |
---|---|
geliştiriciler | developers |
sınırlı | limited |
veya | or |
yerel | local |
geçici | temporary |
depolama | storage |
veri | data |
kod | code |
TR Sınırlı bir bütçeye sahip bir serbest çalışan, blog yazarı veya kurum içi pazarlamacıysanız, Semrush Pro planı muhtemelen en iyi seçenek olacaktır
EN If you’re a freelancer, blogger, or in-house marketer with a limited budget, then the Semrush Pro plan will likely be the best option
turco | inglês |
---|---|
sınırlı | limited |
veya | or |
semrush | semrush |
planı | plan |
muhtemelen | likely |
seçenek | option |
TR Okulların, anaokullarının ve kreşlerin kapalı olduğu veya kısıtlamalar çerçevesinde sınırlı bir kesime dönük olarak açık olduğu bu dönemde aileleri desteklemek Federal Hükümet’in merkezi hedeflerinden biri oldu
EN A key concern of the Federal Government is providing support for families when schools and childcare centres are closed or only working to a very limited extent
turco | inglês |
---|---|
kapalı | closed |
olduğu | is |
veya | or |
sınırlı | limited |
desteklemek | support |
federal | federal |
hükümet | government |
TR Windows için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for Windows exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
turco | inglês |
---|---|
windows | windows |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR Linux için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız. Whoer VPN tüm işlevlerle, yoğunluk ve zaman kısıtlamaları olmadan çalışan bir VPN'ye ve aynı zamanda Hollanda'da 1 Mbps hızında bir sunucuya sahiptir.
EN Free VPNs for Linux exist, but either their functionality is limited. Free version of Whoer VPN has a working VPN with all the functions and without restrictions on traffic and time, as well as a server in the Netherlands at a speed of 1 Mbps.
turco | inglês |
---|---|
linux | linux |
ücretsiz | free |
sınırlı | limited |
whoer | whoer |
tüm | all |
kısıtlamaları | restrictions |
olmadan | without |
sunucuya | server |
hızı | speed |
TR Android için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for Android exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
turco | inglês |
---|---|
android | android |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR iOS için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for iOS exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
turco | inglês |
---|---|
ios | ios |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR MacOS için ücretsiz VPN'ler var, ancak işlevleri sınırlı veya insanı rahatsız eden hızlı açılır reklamları var
EN Free VPNs for MacOS exist, but either their functionality is limited or they have annoying pop-up ads
turco | inglês |
---|---|
macos | macos |
ücretsiz | free |
vpn | vpns |
işlevleri | functionality |
sınırlı | limited |
reklamları | ads |
TR TheOneSpy, bir şehir veya belirli bir eyaletle sınırlı olmayan bir yerel hizmet değildir
EN TheOneSpy is not a domestic service, not limited to a city or particular state
turco | inglês |
---|---|
theonespy | theonespy |
veya | or |
belirli | particular |
sınırlı | limited |
hizmet | service |
TR Standart iki yıllık sınırlı donanım garantisine ek bir yıl veya üç yıl daha ekleyen Logi Dock için Uzatılmış Garanti ile beş yıla kadar Logitech görüntülü iş birliği cihazınızın en iyi performansta olmasını sağlayın.
EN Ensure optimal performance of your Logitech video collaboration device for up to five years with the Extended Warranty for Logi Dock, which adds either one or three additional years to the standard two-year limited hardware warranty.
TR 2 Yıl Sınırlı Donanım Garantisi 1 Yıl veya 3 Yıl Uzatılmış Garanti satın alınabilir
EN 2-Year Limited Hardware Warranty 1-Year or 3-Year Extended Warranty available for purchase
TR Değerli Konuklar, COVID-19 salgını nedeniyle oteldeki bazı hizmetlerin sınırlı veya açılış saatlerinin değiştirilmiş olabileceğini lütfen dikkate alın. Anlayışınız için teşekkürler.
EN Dear Guests, please note that due to the spread of COVID-19 some services may be limited in the hotel or the opening hours might be altered. Thank you for your kind understanding.
TR Bu Koşullarda tanımlanan sınırlı lisans dışında, bu Koşullar, bize, İçeriğiniz üzerinde lisanslar veya haklar tanımamaktadır.
EN These Terms do not grant us any licenses or rights to your Content except for the limited license described in these Terms.
TR Bilgileriniz veya verileriniz, aşağıdaki sınırlı durumlar haricinde SurveyMonkey dışındaki üçüncü taraflarla paylaşılmaz:
EN We do not share your information or data with third parties outside SurveyMonkey except in the following limited circumstances:
TR Bu Koşullarda tanımlanan sınırlı lisans dışında, bu Koşullar, bize, İçeriğiniz üzerinde lisanslar veya haklar tanımamaktadır.
EN These Terms do not grant us any licenses or rights to your Content except for the limited license described in these Terms.
TR Bilgileriniz veya verileriniz, aşağıdaki sınırlı durumlar haricinde SurveyMonkey dışındaki üçüncü taraflarla paylaşılmaz:
EN We do not share your information or data with third parties outside SurveyMonkey except in the following limited circumstances:
TR Bu Koşullarda tanımlanan sınırlı lisans dışında, bu Koşullar, bize, İçeriğiniz üzerinde lisanslar veya haklar tanımamaktadır.
EN These Terms do not grant us any licenses or rights to your Content except for the limited license described in these Terms.
TR Bilgileriniz veya verileriniz, aşağıdaki sınırlı durumlar haricinde SurveyMonkey dışındaki üçüncü taraflarla paylaşılmaz:
EN We do not share your information or data with third parties outside SurveyMonkey except in the following limited circumstances:
TR Bu Koşullarda tanımlanan sınırlı lisans dışında, bu Koşullar, bize, İçeriğiniz üzerinde lisanslar veya haklar tanımamaktadır.
EN These Terms do not grant us any licenses or rights to your Content except for the limited license described in these Terms.
TR Bilgileriniz veya verileriniz, aşağıdaki sınırlı durumlar haricinde SurveyMonkey dışındaki üçüncü taraflarla paylaşılmaz:
EN We do not share your information or data with third parties outside SurveyMonkey except in the following limited circumstances:
Mostrando 50 de 50 traduções