TR 76.000’den fazla öğrencisiyle Almanya’nın en büyük yüksek öğretim kurumu olan Hagen Açık Öğretim Üniversitesi bu modeli öne çıkarıyor.
"olan hagen açık" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR 76.000’den fazla öğrencisiyle Almanya’nın en büyük yüksek öğretim kurumu olan Hagen Açık Öğretim Üniversitesi bu modeli öne çıkarıyor.
EN This system is also used by the University of Hagen, a distance-learning university that is also Germany’s largest higher education institution with over 76,000 students.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
öğretim | education |
olan | is |
bu | this |
TR 76.000’den fazla öğrencisiyle Almanya’nın en büyük yüksek öğretim kurumu olan Hagen Açık Öğretim Üniversitesi bu modeli öne çıkarıyor.
EN This system is also used by the University of Hagen, a distance-learning university that is also Germany’s largest higher education institution with over 76,000 students.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
öğretim | education |
olan | is |
bu | this |
TR Almanya’nın uzaktan eğitim veren yegane devlet üniversitesi olan Hagen Açık Üniversitesi’ne kayıtlı yaklaşık 75.000 öğrenci var.
EN Around 75,000 students are currently enrolled at Germany’s only state-funded distance education university in Hagen.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
eğitim | education |
devlet | state |
üniversitesi | university |
yaklaşık | around |
öğrenci | students |
TR Trever Hagen müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
EN Trever Hagen music, videos, stats, and photos | Last.fm
turco | inglês |
---|---|
videoları | videos |
istatistikleri | stats |
ve | and |
fotoğrafları | photos |
last | last |
TR Trever Hagen müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
EN Trever Hagen music, videos, stats, and photos | Last.fm
turco | inglês |
---|---|
videoları | videos |
istatistikleri | stats |
ve | and |
fotoğrafları | photos |
last | last |
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
olan | has |
elsevier | elsevier |
tam | full |
dergi | journals |
erişimi | access |
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
olan | has |
elsevier | elsevier |
tam | full |
dergi | journals |
erişimi | access |
TR Açık kaynak Redis çözümüyle geliştirilmiş ve Redis API’leri ile uyumlu olan ElastiCache for Redis, Redis istemcilerinizle birlikte çalışır ve verilerinizi depolamak için açık kaynak Redis veri biçimini kullanır
EN Built on open-source Redis and compatible with the Redis APIs, ElastiCache for Redis works with your Redis clients and uses the open Redis data format to store your data
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
kaynak | source |
redis | redis |
api | apis |
elasticache | elasticache |
çalışır | works |
verilerinizi | your data |
depolamak | store |
veri | data |
TR Açık kaynak Redis çözümüyle geliştirilmiş ve Redis API’leri ile uyumlu olan ElastiCache for Redis, Redis istemcilerinizle birlikte çalışır ve verilerinizi depolamak için açık kaynak Redis veri biçimini kullanır
EN Built on open-source Redis and compatible with the Redis APIs, ElastiCache for Redis works with your Redis clients and uses the open Redis data format to store your data
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
kaynak | source |
redis | redis |
api | apis |
elasticache | elasticache |
çalışır | works |
verilerinizi | your data |
depolamak | store |
veri | data |
TR Keşfedilmiş olan ve sunucuu güvenlik ihlallerine açık hale getirebilecek olan zayıf noktalar için güvenlik onarımları.
EN Security fixes for vulnerabilities that are discovered and that may make the server vulnerable to security breaches.
turco | inglês |
---|---|
olan | are |
güvenlik | security |
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
turco | inglês |
---|---|
hızlı | fastest |
büyüyen | growing |
açık | open |
kapasite | capacity |
önceki | previous |
TR 2019 yılında 100 adet yepyeni altın açık erişimli dergiyi yayın hayatına başlatarak Elsevier tarafından yayınlanan toplam tam açık erişimli dergi sayısını 370'in üzerine çıkardık
EN In 2019 we launched 100 brand new gold open access journals, bringing the total to over 370 Elsevier-published fully OA titles
turco | inglês |
---|---|
yepyeni | brand new |
altın | gold |
açık | open |
elsevier | elsevier |
yayınlanan | published |
toplam | total |
tam | fully |
dergi | journals |
TR Herkese açık veriler, herkese açık profilinizi, ipuçlarınızı, beğenilerinizi, kaydettiklerinizi, fotoğraflarınızı, oluşturduğunuz ve takip ettiğiniz listeleri, rozetleri/çıkartmaları, mayor’lukları ve takipçi listelerini içerir
EN Publicly available data includes your public profile, tips, likes, saves, photos, lists you create and follow, badges/stickers, mayorships, and lists of followers
turco | inglês |
---|---|
açık | available |
veriler | data |
ve | and |
takip | follow |
listeleri | lists |
içerir | includes |
fotoğrafları | photos |
ın | of |
TR Core P3 Açık Çerçeve kasa, çığır açan açık kasa şasi tasarımında yeni bir standart ortaya koyuyor
EN The Core P3 Open Frame chassis sets a new benchmark in groundbreaking open frame chassis design
turco | inglês |
---|---|
core | core |
açık | open |
tasarımı | design |
TR Kibar Gönüllüleri işbirliği içerisinde bulanacağı STK’ları belirlerken “Açık Açık” platformunda yer alan STK’lara öncelik veriyor.
EN While Kibar Volunteers determine the NGOs that will be in cooperation, they prioritize the NGOs in "Açık Açık" platform.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | cooperation |
TR 2005 yılında Federal İletişim Komisyonu, Açık İnternet Yönetmeliği'ni oluşturarak interneti tüketicilere açık tutmak için girişimde bulundu
EN In 2005, the Federal Communications Commission set out to keep the Internet open to consumers by establishing the Open Internet Order
turco | inglês |
---|---|
federal | federal |
komisyonu | commission |
açık | open |
interneti | internet |
TR Daha önce bütün uygulamalara açık iken artık yalnızca temelindeki altyapıyı kontrol eden erişim sağlayıcılar tarafından onaylanan uygulamalara açık.
EN What was previously open to all applications is now closed to only those applications approved by the access providers—who control the underlying infrastructure.
turco | inglês |
---|---|
bütün | all |
açık | open |
artık | now |
kontrol | control |
erişim | access |
sağlayıcılar | providers |
TR Herkese Açık: Arama motorları tarafından indekslendiği için Herkese Açık formunuzu herkes görebilir.
EN Public: Everyone can see your Public form as it's indexed by the search engines.
turco | inglês |
---|---|
arama | search |
motorları | engines |
TR Qtum, Bitcoin UTXO protokolünün güvenlik ve basitlik avantajlarını kullanırken akıllı kontratlara kolaylık ve esneklik sağlayan açık kaynak kodlu, açık bir blockchain platformudur.
EN Qtum is an open-source, public blockchain platform that leverages the security and simplicity advantages of Bitcoin's UTXO protocol while adding the convenience and flexibility of smart contracts.
turco | inglês |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
güvenlik | security |
akıllı | smart |
kolaylık | convenience |
esneklik | flexibility |
açık | open |
kaynak | source |
blockchain | blockchain |
protokolü | protocol |
TR Ethereum, herkese açık, açık kaynaklı, eşler arası bir sanal makine ağıdır
EN Ethereum is a public, open-source, peer-to-peer network of virtual machines
turco | inglês |
---|---|
ethereum | ethereum |
açık | open |
sanal | virtual |
TR Açıklama: Genç karısı, sörfçüleri kızdırmak için halka açık plajda berbat hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Genç karısı, sörfçüleri kızdırmak için halka açık plajda berbat video.
EN Description: View Youthful wife receives in natures garb on public beach to tease surfers hd as completely free. BDSM porn xxx Youthful wife receives in natures garb on public beach to tease surfers video.
turco | inglês |
---|---|
açıklama | description |
hd | hd |
tamamen | completely |
bdsm | bdsm |
porno | porn |
xxx | xxx |
video | video |
TR Hesabınızı, açık yazılı iznimiz olmadan kimseye devredemezsiniz ve bu hesabın sahibinin açık izni ve onayı olmadan başka birinin Hesabını veya şifresini hiçbir zaman kullanamazsınız.
EN You may not transfer your Account to anyone without our explicit written permission and you may not use anyone else s Account or password at any time without the express permission and consent of the holder of that Account.
turco | inglês |
---|---|
hesabınızı | your account |
yazılı | written |
zaman | time |
ın | of |
TR Ethereum, herkese açık, açık kaynaklı, eşler arası bir sanal makine ağıdır
EN Ethereum is a public, open-source, peer-to-peer network of virtual machines
turco | inglês |
---|---|
ethereum | ethereum |
açık | open |
sanal | virtual |
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
turco | inglês |
---|---|
hızlı | fastest |
büyüyen | growing |
açık | open |
kapasite | capacity |
önceki | previous |
TR 2019 yılında 100 adet yepyeni altın açık erişimli dergiyi yayın hayatına başlatarak Elsevier tarafından yayınlanan toplam tam açık erişimli dergi sayısını 370'in üzerine çıkardık
EN In 2019 we launched 100 brand new gold open access journals, bringing the total to over 370 Elsevier-published fully OA titles
turco | inglês |
---|---|
yepyeni | brand new |
altın | gold |
açık | open |
elsevier | elsevier |
yayınlanan | published |
toplam | total |
tam | fully |
dergi | journals |
TR 2005 yılında Federal İletişim Komisyonu, Açık İnternet Yönetmeliği'ni oluşturarak interneti tüketicilere açık tutmak için girişimde bulundu
EN In 2005, the Federal Communications Commission set out to keep the Internet open to consumers by establishing the Open Internet Order
turco | inglês |
---|---|
federal | federal |
komisyonu | commission |
açık | open |
interneti | internet |
TR Daha önce bütün uygulamalara açık iken artık yalnızca temelindeki altyapıyı kontrol eden erişim sağlayıcılar tarafından onaylanan uygulamalara açık.
EN What was previously open to all applications is now closed to only those applications approved by the access providers—who control the underlying infrastructure.
turco | inglês |
---|---|
bütün | all |
açık | open |
artık | now |
kontrol | control |
erişim | access |
sağlayıcılar | providers |
TR Bölgenizdeki Açık Kaynak Devrimine katılmak isteyen diğer yerlilerle tanışın! Açık kaynak yazılım kullanmanın ve geliştirmenin faydalarını tartışmak için bir araya gelin.
EN Meet others in your local area who want to join the Open Source Revolution! Gather to discuss the benefits of using and developing open source software.
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
kaynak | source |
katılmak | join |
isteyen | want |
diğer | others |
tanışın | meet |
yazılım | software |
tartışmak | discuss |
faydaları | benefits |
TR Oyunlarımız açık havada oynanmak üzere tasarlanmıştır. Doğa yürüyüşü, bisiklet sürme veya parkta spor yapma gibi tüm açık hava aktivitelerinde olduğu gibi, herkesi dikkatli olmaya ve güvenli şekilde oynamaya davet ediyoruz.
EN Our games are designed to be played outdoors. As with any outdoor activity like hiking, biking, or playing sports in a park, we encourage everyone to exercise caution and play safely.
turco | inglês |
---|---|
tasarlanmıştır | designed |
spor | sports |
güvenli | safely |
TR Kibar Gönüllüleri işbirliği içerisinde bulanacağı STK’ları belirlerken “Açık Açık” platformunda yer alan STK’lara öncelik veriyor.
EN While Kibar Volunteers determine the NGOs that will be in cooperation, they prioritize the NGOs in "Açık Açık" platform.
turco | inglês |
---|---|
işbirliği | cooperation |
TR olmak hevesli tutmak açık akıl ve titizlikle açık sözlü
EN Be willing to keep an open mind, and be rigorously honest
turco | inglês |
---|---|
olmak | be |
açık | open |
ve | and |
TR Ücretsiz herkese açık Wi-Fi, mobil verileriniz için bir mucizedir ancak aynı zamanda hackler'lar için de bir nimettir. Herkese açık Wi-Fi noktalarına bağlanırken VPN kullanmak bu hacker'ları uzak tutmak için her zaman daha iyidir.
EN Free public Wi-Fi is a miracle for your mobile data, but it’s also a blessing for hackers. It’s always better to use a VPN when connecting to public Wi-Fi hotspots to keep those hackers at bay.
TR ORCID Açık Erişim Haftasını Kamuya Açık Veri Dosyasının Yayınlanmasıyla Kutladı
EN ORCID Celebrates Open Access Week with Release of Public Data File
TR Genel nüfusun yüzde 18,4’ü, nüfusu 20.000 ila 50.000 arasında olan şehirlerde, yüzde 16,9’u, nüfusu 500.000’in üzerinde olan şehirlerde, yüzde 15’i ise nüfusu 10.000 ila 19.000 arası olan şehirlerde yaşıyor.
EN 3. 18.4 per cent of the population lives in cities of between 20,000 and 50,000 inhabitants. 16.9 per cent in cities with more than 500,000 inhabitants, 15 per cent in cities with 10,000 to 19,000 inhabitants.
turco | inglês |
---|---|
yüzde | per cent |
yaşıyor | lives |
TR Pastörize ürün paketlerimiz arasında akıllı ve içecekler için en verimli taşıyıcılardan biri olan Tetra Brik, her daim popüler olan çatılı ambalaj Tetra Rex ve hem çok yönlü hem de dikkat çekici olan Tetra Top yer alır
EN Our chilled packages include the smart and one of the most efficient carriers of beverages Tetra Brik, the ever-popular gable top-shaped Tetra Rex and the extremely versatile and eye-catching Tetra Top
turco | inglês |
---|---|
akıllı | smart |
içecekler | beverages |
verimli | efficient |
tetra | tetra |
popüler | popular |
TR Elsevier, kurumlar ve profesyonellerin insanlığa fayda sağlamak üzere sağlık sektörünün geliştirmesi, bilimi açık hale getirmesi ve performansı artırmasına yardımcı olan küresel bir bilgi analiz şirketidir
EN Elsevier is a global information analytics business that helps institutions and professionals advance healthcare, open science and improve performance for the benefit of humanity
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
fayda | benefit |
sağlık | healthcare |
açık | open |
performansı | performance |
olan | is |
küresel | global |
analiz | analytics |
TR Amerikan Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Topluluğu ve Kümes Hayvanları Bilim Birliği yakın zamanda Elsevier'e ve tam altın yol açık erişime geçiş yapmış olan cemiyetlerden ikisidir.
EN The American Society for Biochemistry and Molecular Biology and Poultry Science Association are just two societies that have recently made the switch to Elsevier and full gold open access.
turco | inglês |
---|---|
amerikan | american |
ve | and |
moleküler | molecular |
bilim | science |
elsevier | elsevier |
altın | gold |
açık | open |
erişime | access |
geçiş | switch |
TR Açık erişimli ayna dergide yayınlanan makaleler ScienceDirect'te yayınlanır ve yalnızca bu sektör lideri platformda mevcut olan aynı seviyedeki görünürlük ve keşfedilebilirlikten yararlanır
EN Papers published in the open access mirror journal will be published on ScienceDirect and benefit from the same level of visibility and discoverability only available on this industry-leading platform
turco | inglês |
---|---|
ayna | mirror |
yayınlanan | published |
sciencedirect | sciencedirect |
ve | and |
sektör | industry |
lideri | leading |
platformda | platform |
görünürlük | visibility |
TR Gizlilik, güvenlik ile özgür ve açık internet için tutkulu olan bir grup insanla, Golden Frog ekibiyle tanışın.
EN Meet the Golden Frog Team, a group of people who are passionate about privacy, security and a free and open Internet.
turco | inglês |
---|---|
internet | internet |
tutkulu | passionate |
olan | are |
grup | group |
golden | golden |
frog | frog |
tanışın | meet |
TR Dünya genelinde insanların açık ve güvenli bir İnternet deneyimi yaşamalarına kendini adanmış olan tutkulu bir ekip ile çalıştığı için gurur duyuyor.
EN He is proud to work with a passionate team that's committed to delivering a secure and open Internet experience to people around the world.
turco | inglês |
---|---|
dünya | world |
açık | open |
güvenli | secure |
deneyimi | experience |
olan | is |
tutkulu | passionate |
ekip | team |
gurur | proud |
insanları | people |
TR Uygulamalarda yeniliğe olan bağlılığımız internetin açık ve özgür kalmasını garanti altına alacak.
EN Our commitment to application innovation will ensure that the Internet remains open and free.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
garanti | ensure |
TR İnternet'in açık ve özgür kalmasını savunan, destekleyen ve bunun gerçekleşmesini sağlayan bir amacı olan sürekli büyümekte, küresel harekete katılmanızı istiyoruz.
EN We ask that you join a growing, global movement of people committed to a purpose—a cause—to defend, promote and ensure that the Internet remains open and free.
turco | inglês |
---|---|
amacı | purpose |
küresel | global |
TR Golden Frog, Ron ve Carolyn tarafından kurulmuş olan en yeni girişim olup, kullanıcı gizliliğine yüksek önem vererek, açık ve güvenli bir internet deneyimini koruyan uygulamalar ve hizmetler geliştirmeye odaklanmıştır
EN Golden Frog is the latest venture established by Ron and Carolyn and is committed to developing applications and services that preserve an open and secure Internet experience while respecting user privacy
turco | inglês |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
kurulmuş | established |
olan | is |
kullanıcı | user |
açık | open |
güvenli | secure |
internet | internet |
deneyimini | experience |
TR Literatür yazma gibi özel bir hizmet sorumluluğuna adanmış gruplar olan hizmet komitelerimizden birine katılabilirsiniz. Komite fırsatlarını adresinde bulabilirsiniz. açık hizmet pozisyonları sayfa.
EN You can join one of our service committees, which are groups dedicated to a special service responsibility, such as literature writing. You can find committee opportunities on the open service positions page.
turco | inglês |
---|---|
hizmet | service |
gruplar | groups |
olan | are |
komite | committee |
bulabilirsiniz | you can find |
açık | open |
sayfa | page |
TR Kelimenin tam anlamıyla gözlerimi açık tutamayacak ve sonraki videoya tıklayamayacak kadar zayıf olan dizüstü bilgisayarımın başında bayılana kadar bütün gece ayakta kalabilirdim
EN I could stay up all night until I passed out at my laptop, literally too weak to keep my eyes open and click on the next video
turco | inglês |
---|---|
açık | open |
ve | and |
sonraki | next |
videoya | video |
zayıf | weak |
gece | night |
mı | my |
TR Dünyanın açık ara farkla en popüler ve en dinamik video platformu olan Youtube, herkese yayıncı olmak ve video yayınlama özgürlüğü sunar
EN By far the most popular and dynamic video platform in the world, YouTube offers everyone the freedom to be a publisher and share videos
turco | inglês |
---|---|
dünyanın | world |
en | most |
popüler | popular |
ve | and |
dinamik | dynamic |
platformu | platform |
youtube | youtube |
herkese | everyone |
sunar | offers |
TR Eşler arası değer aktarımını çözmek için tasarlanan Nano, herkes için açık ve erişilebilir olan anında, ücretsiz ve merkezi olmayan bir ağ aracılığıyla dünya ekonomisinde devrim yaratmayı hedefliyor
EN Designed to solve peer to peer transfer of value, Nano aims to revolutionize the world economy through an instant, fee-less and decentralized network that is open and accessible to everyone
turco | inglês |
---|---|
çözmek | solve |
herkes | everyone |
açık | open |
erişilebilir | accessible |
olan | is |
anında | instant |
dünya | world |
TR Kapsayıcı açık kaynaklı bir proje olan Mina dünyanın her yerinden merkeziyetsiz teknoloji için tutkulu kişileri bir araya getiriyor, geliştirmeleri onlarla birlikte yapıyor.
EN Mina is an inclusive open source project uniting people around the world with a passion for decentralized technology and building what's next.
turco | inglês |
---|---|
kapsayıcı | inclusive |
açık | open |
proje | project |
olan | is |
mina | mina |
dünyanın | world |
merkeziyetsiz | decentralized |
teknoloji | technology |
TR Merkeziyetsiz bir ağ ve açık, programlanabilir bir para birimi yaratarak akıllı telefonu olan herkesin katılabilmesini, geliştirebilmesini, değiş tokuş yapabilmesini ve memnun olmasını sağlamak.
EN To create a vibrant decentralized network and open programmable currency — so anyone with a smartphone can participate, build, exchange and thrive.
turco | inglês |
---|---|
merkeziyetsiz | decentralized |
açık | open |
herkesin | anyone |
TR Hosting hizmetimiz hali hazırda mevcut olan açık kaynak veya kapalı kaynak kodlu (ioncube, zend ve sourceguard vb) lisanslı scriptlerin neredeyse tümüyle %100 uyumludur
EN Yes, there is Apache Mod_Rewrite support as standard on all of linux hosting servers
turco | inglês |
---|---|
hosting | hosting |
kaynak | support |
veya | yes |
tümü | all |
Mostrando 50 de 50 traduções