TR Bu düzenlemeler, ağ sağlayıcıların kullanıcılarının eriştiği içerikleri sınırlandırmalarının ve onların kullandığı hizmetleri kısıtlamalarının önüne geçiyor
TR Bu düzenlemeler, ağ sağlayıcıların kullanıcılarının eriştiği içerikleri sınırlandırmalarının ve onların kullandığı hizmetleri kısıtlamalarının önüne geçiyor
EN This set of regulations prevents network providers from restricting content their users access and limiting the services they use
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
düzenlemeler | regulations |
onların | their |
hizmetleri | services |
ın | of |
sağlayıcıları | providers |
TR Bu düzenlemeler, ağ sağlayıcıların kullanıcılarının eriştiği içerikleri sınırlandırmalarının ve onların kullandığı hizmetleri kısıtlamalarının önüne geçiyor
EN This set of regulations prevents network providers from restricting content their users access and limiting the services they use
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
düzenlemeler | regulations |
onların | their |
hizmetleri | services |
ın | of |
sağlayıcıları | providers |
TR Whoer VPN hızlı DNS sunucularına sahiptir, güvenli ve güvenilir bir bağlantı ve coğrafi konuma dayalı erişim kısıtlamalarının olmayışını garanti eder.
EN Whoer VPN own fast DNS servers guarantee a secure and reliable connection and lack of access restrictions based on geographic location.
turco | inglês |
---|---|
whoer | whoer |
vpn | vpn |
hızlı | fast |
dns | dns |
sahiptir | own |
bağlantı | connection |
coğrafi | geographic |
konuma | location |
erişim | access |
garanti | guarantee |
sunucuları | servers |
TR 2020 baharında, tüm Almanya’da ilk katı korona kısıtlamalarının uygulandığı günlerde sıradan bir pazartesiydi
EN It was quite a normal Monday during the first Covid-19 lockdown in the spring of 2020
turco | inglês |
---|---|
korona | covid-19 |
TR 2020 baharında, tüm Almanya’da ilk katı korona kısıtlamalarının uygulandığı günlerde sıradan bir pazartesiydi
EN It was quite a normal Monday during the first Covid-19 lockdown in the spring of 2020
turco | inglês |
---|---|
korona | covid-19 |
TR Whoer VPN hızlı DNS sunucularına sahiptir, güvenli ve güvenilir bir bağlantı ve coğrafi konuma dayalı erişim kısıtlamalarının olmayışını garanti eder.
EN Whoer VPN own fast DNS servers guarantee a secure and reliable connection and lack of access restrictions based on geographic location.
turco | inglês |
---|---|
whoer | whoer |
vpn | vpn |
hızlı | fast |
dns | dns |
sahiptir | own |
bağlantı | connection |
coğrafi | geographic |
konuma | location |
erişim | access |
garanti | guarantee |
sunucuları | servers |
TR Rotanın son ayağı Arna ile Bergen arasında ve Ulriken Dağı'nın altındaki 7,8 kilometrelik (4.8 mil) bir tünel olan Ulriken Tüneli'nden geçiyor
EN The route’s final leg, between Arna and Bergen, passes through the Ulriken Tunnel, a 7.8-kilometer (4.8-mile) tunnel beneath Mount Ulriken
turco | inglês |
---|---|
son | final |
tüneli | tunnel |
TR "Las vegas'taki otellerin hepsi çok gösterişli ve konforlu görünüyor. Fakat bu otel hemen önündeki havuz şovu ve göl manzarasıyla bir adım öne geçiyor.Dekorasyon çok iyi,manzara mükemmel."
EN "Gigantic hotel of course ! Difficult to get around and to understand all the outlets. Conference hall is huge. The only human touch is the nice pool with its lovely atmosphere."
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
havuz | pool |
TR En büyük 40 medya kuruluşuna sahip olan şirket ortaklarının çoğu iş insanları. Medya dışı sektörlerde faaliyet göstermeleri nedeniyle kar, siyaset ve editoryal tercihler iç içe geçiyor.
EN Political influence on mass media has a continuous history in Turkey, though the means have changed over time. How are today's media owners affiliated with the government and vice versa?
turco | inglês |
---|---|
büyük | over |
medya | media |
ve | and |
TR Almanya’nın, aşı ittifakı Gavi ve sürdürdüğü kampanyaya verdiği destek 2 milyar avroyu geçiyor – nedenini buradan öğrenebilirsiniz.
EN The German Epidemic Preparedness Team (SEEG) has already helped numerous countries to contain the pandemic.
TR İster ilk kez bir barkod uygulamasına geçiyor olun, ister yazıcılarınızı yükseltiyor veya yazıcı modellerinizi değiştiriyor olun, ZT200 Serisi çoğu etiket yazdırma uygulaması için doğru bir seçim.
EN Whether you are adopting barcoding for the first time, upgrading your printers or replacing printer models, the ZT200 Series offers the right choice for most label printing applications.
turco | inglês |
---|---|
kez | time |
veya | or |
serisi | series |
çoğu | most |
etiket | label |
seçim | choice |
TR Çözüm, korumayı en çok ihtiyaç duyulduğu yere ve ana odaklayabilmeniz için veri riskinizi anlamaktan geçiyor
EN The solution – to understand your data risk so you can focus protection where and when it is needed most
turco | inglês |
---|---|
ihtiyaç | needed |
veri | data |
TR İster ilk kez bir barkod uygulamasına geçiyor olun, ister yazıcılarınızı yükseltiyor veya yazıcı modellerinizi değiştiriyor olun, ZT200 Serisi çoğu etiket yazdırma uygulaması için doğru bir seçim.
EN Whether you are adopting barcoding for the first time, upgrading your printers or replacing printer models, the ZT200 Series offers the right choice for most label printing applications.
turco | inglês |
---|---|
kez | time |
veya | or |
serisi | series |
çoğu | most |
etiket | label |
seçim | choice |
TR Kayseri Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi’nde 24 bin metrekare kapalı alana sahip olan ASPİLSAN Enerji Lityum İyon Pil Üretim Tesisi 2022 yılının ikinci yarısında seri üretime geçiyor olacak.
EN ASPİLSAN Energy Lithium-Ion Battery Production Facility, which has a closed area of 24 thousand square meters in Kayseri Mimarsinan Organized Industrial Zone, will start mass production in the second half of 2022.
turco | inglês |
---|---|
kayseri | kayseri |
organize | organized |
sanayi | industrial |
bölgesi | area |
kapalı | closed |
enerji | energy |
lityum | lithium |
pil | battery |
ikinci | second |
ın | of |
TR Almanya’nın, aşı ittifakı Gavi ve sürdürdüğü kampanyaya verdiği destek 2 milyar avroyu geçiyor – nedenini buradan öğrenebilirsiniz.
EN The German Epidemic Preparedness Team (SEEG) has already helped numerous countries to contain the pandemic.
TR Bu heyecanlı film 80’li yıllarında başında DAC’de geçiyor. Filmin konusu gerçek bir olaya dayanıyor: sıra dışı bir yolla Batı’ya kaçma girişimi.
EN This thriller is set in East Germany in the early 1980s. Based on a true story, it depicts an unusual attempt to escape to the West.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
gerçek | true |
batı | west |
TR Biontech’in açıklamalarına göre aşıyı bir virüs mutasyonuna etkili olacak şekilde ayarlama kararının alındığı günden ilk parti ürünün teslim edilmesine kadar yaklaşık 100 gün geçiyor
EN According to Biontech, it takes roughly 100 days for the first batches to be shipped out following the decision to adapt the vaccine to a new variant of the virus
turco | inglês |
---|---|
virüs | virus |
gün | days |
TR Pek çok Alman neredeyse 68 yıldır her akşam saat sekizde televizyonlarının başına geçiyor ve akşam haberlerinin yayınlandığı Tagesschau programını izliyor
EN And have done so for almost 68 years
turco | inglês |
---|---|
neredeyse | almost |
yıldır | years |
ve | and |
TR Yaklaşık 85 kilometre uzunluğundaki Almanya Şarap Yolu (Deutsche Weinstrasse) Renanya-Palatina eyaletinin güneydoğusundaki Palatina’nın üzüm ve şarap bölgesinden geçiyor
EN The approximately 85-kilometer-long German Wine Route leads through the wine-growing region of the Palatinate in southeast Rhineland-Palatinate
turco | inglês |
---|---|
yaklaşık | approximately |
almanya | german |
yolu | route |
şarap | wine |
TR Oraya bir defa giden, bunun nedenini biliyor: Guinnes Rekorlar Kitabı, Peri Mağaraları’nı 1993’ten beri „dünyanın en renk zengini seyir mağarası“ olarak kayda geçiyor.
EN If you’ve been there, you know why: since 1993 the Guinness Book of Records has listed the caverns as the “most colourful cave grottoes in the world”.
turco | inglês |
---|---|
biliyor | know |
kitabı | book |
dünyanın | world |
en | most |
TR Ruhr hızlı bisiklet yolu Mühlheim’daki kent içi viyadükten geçiyor
EN The Ruhr bike expressway goes along the city viaduct in Mühlheim
turco | inglês |
---|---|
daki | in |
kent | city |
TR “DE’yi keşfet” dizisiyle Almanya’yı baştan sona kateden yolculuğumuz devam ediyor: Yolumuz bu kez rasathanelerden geçiyor.
EN The series “Discover DE” takes you on a tour through Germany: this time to observatories.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
bu | this |
kez | time |
TR Elbe nehrinin iki kıyısı boyunca ilerleyen yol, Schleswig-Holstein, Aşağı Saksonya, Mecklenburg-Vorpommern, Brandenburg ve Sachsen-Anhalt eyaletlerinden geçiyor
EN It runs along both banks of the River Elbe through Schleswig-Holstein, Lower Saxony, Mecklenburg-Western Pomerania, Brandenburg and Saxony-Anhalt
turco | inglês |
---|---|
elbe | elbe |
saksonya | saxony |
ve | and |
TR Burası, 1864'te Bad Schandaulu jimnastikçilerin Falkenstein tepesine tırmanmalarından bu yana Almanya'daki freeclimbingin (serbest kaya tırmanışı) doğum yeri olarak geçiyor
EN This is where free climbing is thought to have originated in Germany, ever since gymnasts from Bad Schandau climbed the Falkenstein in 1864
turco | inglês |
---|---|
bad | bad |
bu | this |
almanya | germany |
serbest | free |
TR Peki bu sesler kendi dillerinde hiç telaffuz etmemiş insanlara nasıl öğretiliyor? Cevap dudak egzersizlerinde: “Ü sesine giden yol İ sesinden geçiyor: Ağzınızı iyice gererek İ sesi çıkarın
EN Say ‘eee’ out loud very clearly, pulling the corners of your mouth far apart
TR Ayrıca medya kuruluşlarının eğitim departmanlarıyla çeşitliliğin sunduğu avantajlar konusunda iletişime geçiyor ve farklı kuruluşlara medyada çeşitlilik eğitimi sunuyoruz.
EN We also talk to training departments in the media about the benefits of diversity and offer media training courses for organizations.
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
avantajlar | benefits |
çeşitlilik | diversity |
sunuyoruz | offer |
ın | of |
kuruluşların | organizations |
TR Sağlık Hizmetleri Sağlayıcısı, SmartCabinet Çözümüyle Hızlıca Colocation’a Geçiyor
EN Healthcare Provider Quickly Moves to Colocation with SmartCabinet Solution
turco | inglês |
---|---|
sağlayıcısı | provider |
hızlıca | quickly |
TR Neden Daha Fazla İnsan Ranktracker'a Geçiyor?
EN Why More People Are Switching to Ranktracker
turco | inglês |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
TR Müşteri Hizmetleri: Müşteri yolculuğunda, çevrimiçi konuşma robotları, insan temsilcilerin yerine geçiyor
EN Customer Service: Online chatbots are replacing human agents along the customer journey
turco | inglês |
---|---|
çevrimiçi | online |
insan | human |
yerine | the |
TR Sayın Kullanıcılar, Phemex Launchpad’te yeni, sıcak bir başka proje kalkışa geçiyor! Bu sefer öne çıkan proje inovatif hareket et-kazan platformu Stepwatch ve onun yerel tokenı SWP. K……
EN Hello Phemex users, We’re happy to announce that the Phemex Crypto Converter will support 10 popular crypto conversions to USDC on August 16, 2022: BTC to USDC & USDC to BTC ETH to USDC……
turco | inglês |
---|---|
kullanıcılar | users |
phemex | phemex |
TR En büyük 40 medya kuruluşuna sahip olan şirket ortaklarının çoğu iş insanları. Medya dışı sektörlerde faaliyet göstermeleri nedeniyle kar, siyaset ve editoryal tercihler iç içe geçiyor.
EN Political influence on mass media has a continuous history in Turkey, though the means have changed over time. How are today's media owners affiliated with the government and vice versa?
turco | inglês |
---|---|
büyük | over |
medya | media |
ve | and |
TR Arayı kapatma: Kuruluşlar, ruh sağlığı hizmetlerini genişletmek için telepsikiyatri ve karma terapi yöntemlerine geçiyor
EN Closing the gap: Organizations move to telepsychiatry and hybrid therapy to expand mental health services
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Önde gelen markalar SurveyMonkey ile sorular soruyor, yanıtlara kulak veriyor ve harekete geçiyor
EN Leading brands ask, listen and act with SurveyMonkey
TR Eserlerinizi Elsevier'de açık erişimli olarak yayınlamayı göz önüne alın
EN Consider open access publishing with Elsevier
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
açık | open |
olarak | with |
TR Online bir profil oluşturun ve profesyonel araştırma profilinizi Mendeley'den gözler önüne serin
EN Build an online presence and show the world your professional research profile on Mendeley
turco | inglês |
---|---|
online | online |
profil | profile |
oluşturun | build |
profesyonel | professional |
araştırma | research |
mendeley | mendeley |
TR Daha hızlı, akıllı kararlar alın ve hataların önüne geçin
EN Make faster, smarter decisions and avoid errors
turco | inglês |
---|---|
hızlı | faster |
akıllı | smarter |
kararlar | decisions |
hataları | errors |
TR Elsevier ortaklar ile birlikte çalışarak, bilim okuryazarlığını ve araştırma doğruluğunu teşvik ederken, yayınlama sürecinde bilinçsiz önyargının önüne geçmek için çaba sarf etmektedir.
EN Elsevier is working with partners, promoting science literacy and research integrity while making efforts to tackle unconscious bias in the publishing process.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
ortaklar | partners |
teşvik | promoting |
yayınlama | publishing |
sürecinde | process |
bilinçsiz | unconscious |
TR Aşağıdaki tüm bu araçlar işlerin iki kez yapılmasının önüne geçilmesi için pürüzsüz bir şekilde birbirleriyle bütünleştirilmiştir. Bütün araçların yerel entegrasyonlar için açık API'leri de vardır.
EN All these tools below are seamlessly integrated with one another to avoid double work. All tools have open API?s to allow for local integrations as well.
turco | inglês |
---|---|
aşağıdaki | below |
yerel | local |
entegrasyonlar | integrations |
açık | open |
api | api |
ne | these |
Mostrando 50 de 50 traduções