TR Sevgili Kullanıcılarımız, Dünya üzerindeki 32 futbol takımı dünyanın en iyisi olmak için rekabet ederlerken, Phemex sizi bu aksiyona dahile diyor. Futbol Çılgınlığı etkinliğinde i……
"dünyanın en iyisi" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Dünya üzerindeki 32 futbol takımı dünyanın en iyisi olmak için rekabet ederlerken, Phemex sizi bu aksiyona dahile diyor. Futbol Çılgınlığı etkinliğinde i……
EN Dear Users, Due to volatile market conditions, Phemex will adjust the funding interval for SOLUSD contracts from 2 hours to 8 hours. This adjustment will begin November 22nd, 2022 at 16:00 UTC. ……
turco | inglês |
---|---|
sevgili | dear |
phemex | phemex |
kullanıcıları | users |
TR Dünyanın en büyük konteyner taşımacılığı şirketi olarak, yılda 12 milyon konteyneri taşıyor ve dünyanın dört bir yanına teslim ediyoruz.
EN As the world’s largest container shipping company, we move 12 million containers every year and deliver to every corner of the globe.
turco | inglês |
---|---|
konteyner | container |
şirketi | company |
milyon | million |
teslim | deliver |
TR Dünyanın en büyük konteyner taşımacılığı şirketi olarak, yılda 12 milyon konteyneri taşıyor ve dünyanın dört bir yanına teslim ediyoruz
EN As the world?s largest container shipping company, we move 12 million containers every year and deliver to every corner of the globe
turco | inglês |
---|---|
konteyner | container |
şirketi | company |
milyon | million |
teslim | deliver |
TR Bu kampanya sırasında Phillip, dünyanın dört bir yanındaki binlerce enerjik destekçilerinin kendisi için dünyanın en eşsiz ve güzel yerlerinde fotoğraf çekip MyPostcard aracılığıyla gönderdikleri çok sayıda kartpostal aldı.
EN In the end, Philipp was delighted to receive thousands of postcards from unique and beautiful places all across the world.
turco | inglês |
---|---|
dünyanın | world |
güzel | beautiful |
TR Dünyanın önde gelen bağımsız kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global Ratings, dünyanın dört bir yanındaki insanların 150 yılı aşkın süredir daha iyi finansal kararlar almasına yardımcı olmaktadır
EN The world’s leading provider of independent credit ratings, S&P Global Ratings has helped people across the globe make better financial decisions for more than 150 years
turco | inglês |
---|---|
bağımsız | independent |
kredi | credit |
s | s |
finansal | financial |
kararlar | decisions |
insanları | people |
TR Dünyanın şefleri mayonez ve sunumlarıyla ilgili pratik yapmaya devam ediyor. Dünyanın neresine giderse gitsin, farklı müşteri lezzet tercihlerine adapte olur
EN The world’s chefs have been practising on mayonnaise, and it shows. Wherever it travels in the world, it is adapted for different consumer preferences for taste
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
farklı | different |
olur | have |
TR Dünyanın neresinde olursan ol, her bir satışından %25 komisyon kazan – dünya çapında kapsam ve dünya-standartlarında ürün yerelleştirmesi, dünyanın her yerinden para kazanabileceğin anlamına gelir.
EN Earn up to 25% commission on each sale from any country – global coverage and world-class product localization mean you can earn commission from anywhere.
TR ''Semrush Social Media Toolkit iş hayatındaki en iyisi. Bu aracı büyük bir etki ile kullanıyorum ve Sosyal Medya görünürlüğümü yükseltmede bana yardım etti.''
EN “Semrush Social Media Toolkit is the best in the business. I’m using this tool to great effect and it has helped to increase my visibility on Social Media.”
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
aracı | tool |
büyük | great |
etki | effect |
bana | i |
TR Onarılabilecek ürünler onarılmalıdır. Yenilenmiş cep telefonları yeni birine satılabilir. Onarılan bilgisayarlar dijital uçurumu kapatır. Daha da iyisi, onarım işleri yereldir. Onlar asla yurtdışına sevk edilmeyecektir.
EN Products that can be repaired, should be repaired. Refurbished cell phones can be sold to someone new. Repaired computers bridge the digital divide. Even better, repair jobs are local. They won’t ever be shipped overseas.
turco | inglês |
---|---|
ürünler | products |
yeni | new |
onarım | repair |
TR Doğru alan adını bul ve tek noktadan ulaşabileceğin sınıfının en iyisi ürün ve hizmetlerle siteni oluşturmaya başla.
EN Find the right domain name and start building with best-in-class products and services, all in one place.
turco | inglês |
---|---|
bul | find |
ürün | products |
başla | start |
TR Daha da iyisi, bir şeyler tamir edildiğinde, üretim sırasında kullandığı tüm enerjiyi ve tüm malzemeleri de bünyesinde tutar. Hiçbir şey boşa gitmez. Hiçbir şey kaybolmaz.
EN Even better, when stuff is repaired, it holds on to all the energy and all the materials it used up during manufacturing. Nothing is wasted. Nothing is lost.
turco | inglês |
---|---|
üretim | manufacturing |
kullandığı | used |
malzemeleri | materials |
TR Club Cooee, üyelerin yeni insanlarla tanışmak, sohbet etmek, oda oluşturmak ve arkadaşlarıyla eğlenmek için 3D avatarları kullandıkları çevrimiçi bir 3D sohbet topluluğudur. Hepsi bir arada. Ve en iyisi de: ÜCRETSİZ Kaydol »
EN Club Cooee is an online 3D chat community where members use 3D avatars to meet new people, chat, create and have fun with their friends. All in One. And best of all: It's FREE! Sign up »
turco | inglês |
---|---|
club | club |
yeni | new |
insanlarla | people |
sohbet | chat |
çevrimiçi | online |
hepsi | all |
TR Hepsinden iyisi ise güvenliğiniz ve gizliliğiniz için bağlantı hızınızdan ödün vermek zorunda kalmazsınız
EN Best of all, your security and privacy don’t come at the cost of your connection speed
turco | inglês |
---|---|
bağlantı | connection |
TR Dil modellerimiz sınıfının en iyisi. Toplantılarınızın ve konferanslarınızın doğru transkripsiyonunu alın.
EN Our language models are best-in-class. Get accurate transcription of your meetings and conferences.
turco | inglês |
---|---|
dil | language |
ve | and |
alın | get |
TR Sonix'in sınıfının en iyisi doğal dil platformu, senaryodan bağımsız olarak çok sayıda biçimlendirilmiş dışa aktarmayı doğru bir şekilde sağlayabilir.
EN Sonix’s best-in-class natural language platform can provide a multitude of formatted exports accurately regardless of the scenario.
turco | inglês |
---|---|
sonix | sonix |
doğal | natural |
dil | language |
platformu | platform |
TR Sınıfının en iyisi olarak kalabilmek için bunu birçok dilimizle yapıyoruz
EN We do this with many of our languages so that we remain best-in-class
turco | inglês |
---|---|
birçok | many |
TR Neden Sonix?Radyo ve podcasting için en iyisi
EN Why Sonix?Best for radio and podcasting
turco | inglês |
---|---|
sonix | sonix |
radyo | radio |
TR Ses ve video içeriğinizi dakikalar içinde yazdırmak için Sonix'in sınıfının en iyisi otomatik transkripsiyon motorunu tasarladık. Sadece bu değil, piyasadaki en doğru otomatik hizmet olarak bağımsız olarak gözden geçirildik.
EN We’ve designed Sonix’s best-in-class automated transcription engine to transcribe your audio and video content in minutes. Not only that, we’ve been independently reviewed as the most accurate automated service on the market.
turco | inglês |
---|---|
en | most |
otomatik | automated |
değil | not |
piyasadaki | on the market |
hizmet | service |
bağımsız | independently |
TR Sonix'in sınıfının en iyisi konuşma-metin teknolojisi medya dosyalarını hızlı ve doğru bir şekilde işleyecektir
EN Then, Sonix's best-in-class speech-to-text technology will quickly and accurately process the media files
turco | inglês |
---|---|
sonix | sonix |
teknolojisi | technology |
hızlı | quickly |
TR Bazı durumlarda, bizi rahatsız eden üyeyle geçici olarak teması kesmek en iyisi olabilir. Başka bir üyeyle konuşmak bu kararı vermemize yardımcı olabilir.
EN In some cases, it may be best to temporarily cut off contact with the member who is making us uncomfortable. Speaking with another member may help us to make that decision.
turco | inglês |
---|---|
durumlarda | cases |
bizi | us |
rahatsız | uncomfortable |
başka | another |
temas | contact |
TR Birçok farklý video programý kullandým ve Renderforest açýk ara en iyisi
EN I’ve used many different video softwares, and Renderforest is by far the best
turco | inglês |
---|---|
video | video |
renderforest | renderforest |
TR Jaibot şantiye robotu birkaç kategoride anıldı ve “En İyinin En İyisi” arasında gösterildi.
EN The Jaibot construction site robot was cited in several categories and was named among the “Best of the Best”.
turco | inglês |
---|---|
birkaç | several |
TR İş ortakları, sınıfının en iyisi özel satış ve teknik destek alır.
EN Partners receive best-in-class dedicated sales and technical support.
turco | inglês |
---|---|
ortakları | partners |
özel | dedicated |
satış | sales |
ve | and |
teknik | technical |
TR Sınıfının en iyisi fiyatlandırma ve ısmarlama çözümler, geniş bir bilanço ve piyasa uzmanlığı ile mümkün kılınmaktadır.
EN Best in class pricing and bespoke solutions are made possible by a large balance sheet and market expertise.
turco | inglês |
---|---|
fiyatlandırma | pricing |
çözümler | solutions |
geniş | large |
piyasa | market |
mümkün | possible |
TR Bu yüzden en fazla platformu destekleyen bir sosyal medya yönetim yazılımını seçmeniz sizin için en iyisi olacaktır.
EN So it would be best for you to choose the social media management tool that supports more channels.
turco | inglês |
---|---|
destekleyen | supports |
yönetim | management |
sizin | you |
yüzden | so |
TR İnternet bağlantısından teknik ekipmana kadar, sunduğumuz teknoloji kendi sınıfında en iyisi olup tüm ihtiyaçlarınızın karşılanmasını garanti eder ve bu sayede size odaklanmak istediğiniz şeyi seçme özgürlüğü tanır
EN From Internet connection to audio-visual equipment, our technology is best-in-class, ensuring that all of your needs will be met — offering you the freedom to focus on whatever you want
turco | inglês |
---|---|
istediğiniz | you want |
bağlantısı | connection |
ihtiyaçları | needs |
TR Her tuşa basıp hissetmek ve duymak isteyenler için Razer ™ Yeşil Mekanik Anahtar, sınıfının en iyisi...
EN For those who want to feel and hear every keypress, the Razer™ Green Mechanical Switch features a ta...
turco | inglês |
---|---|
yeşil | green |
mekanik | mechanical |
anahtar | switch |
TR Turistlerin en gözde Alman kenti hangisi? Peki ya en yeşili, sürdürülebilirlikte ve yaşam kalitesinde en iyisi? Açıklaması bizden.
EN Which German city is most popular with tourists? Which is the greenest, the most sustainable, the most liveable? Read about it here.
turco | inglês |
---|---|
en | most |
alman | german |
kenti | city |
TR Ayrıca, müşterileriniz günlük işlerinde harcadıkları zaman ve parayı azaltan, sınıfının en iyisi, kanıtlanmış çözümler elde ederler.
EN And, your customers get best-in-class, well-proven solutions that drive time and cost out of their everyday operations.
turco | inglês |
---|---|
günlük | everyday |
zaman | time |
ve | and |
kanıtlanmış | proven |
çözümler | solutions |
elde | get |
ın | of |
TR ''Semrush Social Media Toolkit iş hayatındaki en iyisi. Bu aracı büyük bir etki ile kullanıyorum ve Sosyal Medya görünürlüğümü yükseltmede bana yardım etti.''
EN “Semrush Social Media Toolkit is the best in the business. I’m using this tool to great effect and it has helped to increase my visibility on Social Media.”
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
aracı | tool |
büyük | great |
etki | effect |
bana | i |
TR ''Semrush Social Media Toolkit iş hayatındaki en iyisi. Bu aracı büyük bir etki ile kullanıyorum ve Sosyal Medya görünürlüğümü yükseltmede bana yardım etti.''
EN “Semrush Social Media Toolkit is the best in the business. I’m using this tool to great effect and it has helped to increase my visibility on Social Media.”
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
aracı | tool |
büyük | great |
etki | effect |
bana | i |
TR ''Semrush Social Media Toolkit iş hayatındaki en iyisi. Bu aracı büyük bir etki ile kullanıyorum ve Sosyal Medya görünürlüğümü yükseltmede bana yardım etti.''
EN “Semrush Social Media Toolkit is the best in the business. I’m using this tool to great effect and it has helped to increase my visibility on Social Media.”
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
aracı | tool |
büyük | great |
etki | effect |
bana | i |
TR Daha da iyisi, bir şeyler tamir edildiğinde, üretim sırasında kullandığı tüm enerjiyi ve tüm malzemeleri de bünyesinde tutar. Hiçbir şey boşa gitmez. Hiçbir şey kaybolmaz.
EN Even better, when stuff is repaired, it holds on to all the energy and all the materials it used up during manufacturing. Nothing is wasted. Nothing is lost.
turco | inglês |
---|---|
üretim | manufacturing |
kullandığı | used |
malzemeleri | materials |
TR Onarılabilecek ürünler onarılmalıdır. Yenilenmiş cep telefonları yeni birine satılabilir. Onarılan bilgisayarlar dijital uçurumu kapatır. Daha da iyisi, onarım işleri yereldir. Onlar asla yurtdışına sevk edilmeyecektir.
EN Products that can be repaired, should be repaired. Refurbished cell phones can be sold to someone new. Repaired computers bridge the digital divide. Even better, repair jobs are local. They won’t ever be shipped overseas.
turco | inglês |
---|---|
ürünler | products |
yeni | new |
onarım | repair |
TR İş ortakları, sınıfının en iyisi özel satış ve teknik destek alır.
EN Partners receive best-in-class dedicated sales and technical support.
turco | inglês |
---|---|
ortakları | partners |
özel | dedicated |
satış | sales |
ve | and |
teknik | technical |
TR ''Semrush Social Media Toolkit iş hayatındaki en iyisi. Bu aracı büyük bir etki ile kullanıyorum ve Sosyal Medya görünürlüğümü yükseltmede bana yardım etti.''
EN “Semrush Social Media Toolkit is the best in the business. I’m using this tool to great effect and it has helped to increase my visibility on Social Media.”
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
aracı | tool |
büyük | great |
etki | effect |
bana | i |
TR Kore VPN - Hız ve Gizlilik için En İyisi | CyberGhost
EN Korea VPN – Best for Speed & Privacy | CyberGhost VPN
turco | inglês |
---|---|
kore | korea |
vpn | vpn |
hız | speed |
gizlilik | privacy |
için | for |
TR Japonya VPN - Hız ve Gizlilik için En İyisi | CyberGhost
EN Japan VPN – Best for Speed & Privacy | CyberGhost VPN
turco | inglês |
---|---|
japonya | japan |
vpn | vpn |
hız | speed |
gizlilik | privacy |
için | for |
TR ''Semrush Social Media Toolkit iş hayatındaki en iyisi. Bu aracı büyük bir etki ile kullanıyorum ve Sosyal Medya görünürlüğümü yükseltmede bana yardım etti.''
EN “Semrush Social Media Toolkit is the best in the business. I’m using this tool to great effect and it has helped to increase my visibility on Social Media.”
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
aracı | tool |
büyük | great |
etki | effect |
bana | i |
TR Dubai'de bir balayı planlıyorsanız, kesinlikle daha iyi yarı ile ilk seyahat edilecek yerlerin en iyisi
EN And if you're planning a honeymoon in Dubai, it's is definitely the best of places to travel first with the better half
turco | inglês |
---|---|
dubai | dubai |
kesinlikle | definitely |
seyahat | travel |
TR Her tuşa basıp hissetmek ve duymak isteyenler için Razer ™ Yeşil Mekanik Anahtar, sınıfının en iyisi...
EN For those who want to feel and hear every keypress, the Razer™ Green Mechanical Switch features a ta...
turco | inglês |
---|---|
yeşil | green |
mekanik | mechanical |
anahtar | switch |
TR Her tuşa basıp hissetmek ve duymak isteyenler için Razer ™ Yeşil Mekanik Anahtar, sınıfının en iyisi...
EN For those who want to feel and hear every keypress, the Razer™ Green Mechanical Switch features a ta...
turco | inglês |
---|---|
yeşil | green |
mekanik | mechanical |
anahtar | switch |
TR Turistlerin en gözde Alman kenti hangisi? Peki ya en yeşili, sürdürülebilirlikte ve yaşam kalitesinde en iyisi? Açıklaması bizden.
EN 25 years of the UN city of Bonn – find out here what the city has to offer besides the United Nations.
turco | inglês |
---|---|
kenti | city |
TR İklim için iyisi: Yerel gıdalar
EN Good for the climate: regional produce
turco | inglês |
---|---|
yerel | regional |
TR Daha iyisi: 7 avroya (AB Bölgesi) günlük bilet alın ve 100 nolu otobüs hattını “İn-Bin” şehir turu için kullanın.
EN Even better: buy a day pass for 7 euros (zones A and B) and use bus number 100 for some “hop-on, hop-off” sightseeing.
turco | inglês |
---|---|
günlük | day |
alın | buy |
otobüs | bus |
kullanın | use |
TR Damak tadında da yeni deneyimlere açık olmak en iyisi: yerel ve mevsime uygun spesyaliteleri deneyin
EN You should also discover new culinary delights by trying regional and seasonal specialities
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
yerel | regional |
deneyin | trying |
TR Almanya herkese göre bir şeyler sunuyor: Güzel yemekler, dağlar, adalar, sahiller, büyük kentler, tarihi turistik yerler ve bunların arasında yer alan her şey! En iyisi trenle seyahat edin
EN Germany offers something for everyone: good food, mountains, islands, beaches, big cities, historical sights, and everything in between! It's best to travel by train
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
sunuyor | offers |
güzel | good |
büyük | big |
tarihi | historical |
seyahat | travel |
TR En iyisi, dinlerken şarkı sözlerini birlikte okumak ve prçaları sık sık tekrarlamak.
EN Best is to read the lyrics while listening and replay the songs often.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Denizlerimizin en büyük sorunu sistematik balık avcılığı. Bu nedenle sadece yerelde ve sürdürülebilir balıkçılıktan gelen balıkları tüketmek gerek. Denizlerin soluklanmasını isteyenleri en iyisi balıktan vazgeçmeli.”
EN Our oceans greatest problem is systematic overfishing. That’s why it’s important to buy only local and sustainable fish. If you would like to give the oceans a breather, the best thing you can do is completely forego eating fish.”
turco | inglês |
---|---|
sorunu | problem |
balık | fish |
nedenle | why |
ve | and |
sürdürülebilir | sustainable |
TR SEO stratejinizi geliştirmenin genellikle zorlayıcı olabileceğini biliyoruz, ancak en az rekabete sahip en iyi anahtar kelimeleri bulmaya çalışıyorsanız, bu araç sizin için en iyisi olacaktır
EN We understand that developing your SEO strategy can often be challenging, but if you’re trying to find the best keywords with the least competition, this tool will be the best one for you
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
genellikle | often |
biliyoruz | we understand |
anahtar | keywords |
araç | tool |
en az | least |
Mostrando 50 de 50 traduções