TR Konukları ödüllendiren ve koruyan kişiselleştirilmiş bir deneyim sağlamak, marka sadakati oluşturmak ve devamlı müşterileri arttırmanın en hızlı yoludur
"devamlı müşterileri arttırmanın" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
müşterileri | customers shoppers |
TR Konukları ödüllendiren ve koruyan kişiselleştirilmiş bir deneyim sağlamak, marka sadakati oluşturmak ve devamlı müşterileri arttırmanın en hızlı yoludur
EN Providing a personalized experience that rewards and protects guests is the quickest way to build brand loyalty and increase repeat visits
turco | inglês |
---|---|
kişiselleştirilmiş | personalized |
deneyim | experience |
TR Abone ve izleyici sayınızı organik bir şekilde arttırmanın en iyi yollarından birisi diğer markalarla ve fikir önderleriyle ortaklık kurmaktır
EN One of the best ways to organically grow your subscriber and viewer base is by forging partnerships with other brands and influencers
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
TR WATAN, bulaşıcı hastalıkların ve salgın hastalıkların yayılmasını sınırlamak amacıyla güvenli, sağlıklı ve istikrarlı bir ortam sağlamak için kişisel hijyeni arttırmanın gerekliliğine inanmaktadır.
EN As a result of the deteriorating health situation in the camps, there is an urgent need to re-emphasise the issue of hygiene. This comes in light of the spread of the COVID-19 virus, which is still a matter of fear for all people- especially the
TR Anında yanıtlarla potansiyel müşterileri ve müşterileri memnun edin
EN Delight leads and customers with instant answers
turco | inglês |
---|---|
anında | instant |
müşterileri | customers |
ve | and |
TR Anında yanıtlarla potansiyel müşterileri ve müşterileri memnun edin
EN Delight leads and customers with instant answers
TR Devamlı eğitiminizde size destek olacak akademik dergiler ve ders kitapları.
EN Academic journals and text books to assist in your continuing education.
turco | inglês |
---|---|
destek | assist |
akademik | academic |
dergiler | journals |
ve | and |
kitapları | books |
TR Doktorlara yönelik diğer akademik ve devamlı öğrenme çözümlerimizi görün
EN View more of our academic and continued learning solutions for physicians
turco | inglês |
---|---|
yönelik | for |
diğer | more |
akademik | academic |
ve | and |
öğrenme | learning |
görün | view |
TR Kanalınızı devamlı büyütmenizi sağlayacak ücretsiz analizleri ve rehberliği keşfedin
EN Free insights to grow your YouTube channel.
turco | inglês |
---|---|
ücretsiz | free |
kanalı | channel |
TR Şirketler, hükümetler ve diğer paydaşlar, tüm tedarik zinciri boyunca iyi uygulamalar ortaya konulması konusuna devamlı ilgi göstermektedir
EN Companies, governments and other stakeholders have a continued interest in the implementation of good practices throughout the whole supply chain
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
diğer | other |
tüm | whole |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
boyunca | throughout |
iyi | good |
uygulamalar | practices |
ilgi | interest |
TR İklim değişikliğini azaltmaya olan küresel bağlılık, mevzuatın devamlı değiştiğini gösterir
EN The global commitment to reducing climate change means that legislation is changing constantly
turco | inglês |
---|---|
değişikliğini | change |
olan | is |
küresel | global |
TR AWS iş yüklerinizin devamlı yönetimi için güvenlik, faaliyetler ve uyuma yönelik önceden paketlenmiş yönetim kurallarını uygulamak amacıyla AWS Control Tower’ı kullanabilirsiniz.
EN You can also use AWS Control Tower to apply pre-packaged governance rules for security, operations, and compliance for ongoing governance of your AWS workloads.
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
güvenlik | security |
önceden | pre |
paketlenmiş | packaged |
uygulamak | apply |
tower | tower |
kullanabilirsiniz | use |
TR Devamlı izleme, tedarikçinin/ihracatçının ABD ithalatçısı tarafından doğrulanmaya hazır olmasını sağlar.
EN Ongoing monitoring will enable the supplier/exporter to be ready to be verified by the US importer.
turco | inglês |
---|---|
izleme | monitoring |
abd | us |
hazır | ready |
olmasını | to be |
sağlar | enable |
TR 10.1. 2030’a kadar nüfusun tabandaki yüzde 40 içinde bulunan kesiminin gelirinin ulusal ortalamadan daha yüksek bir oranda, devamlı olarak artmasının ve sürdürülmesinin sağlanması
EN 10.1. By 2030, progressively achieve and sustain income growth of the bottom 40 per cent of the population at a rate higher than the national average
turco | inglês |
---|---|
yüzde | per cent |
TR Devamlı müşteriler ve olumlu eleştiriler kazanmak için konaklama ve ağırlama personelinizi üstün konuk hizmeti sunmalarına yardımcı olacak teknolojiyle donatın
EN Empower your hospitality staff with technology that helps them deliver superior guest service for repeat customers and positive reviews
turco | inglês |
---|---|
müşteriler | customers |
olumlu | positive |
üstün | superior |
konuk | guest |
hizmeti | service |
TR Bütün ürün platformları arasında hızlı ve devamlı yenilik
EN Rapid and constant innovation across all product platforms
turco | inglês |
---|---|
bütün | all |
ürün | product |
hızlı | rapid |
yenilik | innovation |
TR Merkezimizde çalışan ağ mühendislerimiz on yıllarca tecrübeye sahip ve en yüksek VPN hızlarını vermek için küresel VPN ağımızı devamlı olarak optimize ediyorlar
EN Our in-house network engineers have decades of experience and continually optimize our global VPN network to deliver the fastest VPN speeds
turco | inglês |
---|---|
sahip | have |
vpn | vpn |
küresel | global |
optimize | optimize |
TR Doktorlara yönelik diğer akademik ve devamlı öğrenme çözümlerimizi görün
EN View more of our academic and continued learning solutions for physicians
turco | inglês |
---|---|
yönelik | for |
diğer | more |
akademik | academic |
ve | and |
öğrenme | learning |
görün | view |
TR Devamlı eğitiminizde size destek olacak akademik dergiler ve ders kitapları.
EN Academic journals and text books to assist in your continuing education.
turco | inglês |
---|---|
destek | assist |
akademik | academic |
dergiler | journals |
ve | and |
kitapları | books |
TR Bu taahhüt, hizmetlerimize erişen ve kullanan TÜM bireyler için bu standartları anlama, uygulama ve devamlı bir uyumluluğu sürdürme konusuna verdiğimiz önemde yansıtılmaktadır.
EN This commitment is reflected in the importance we place on understanding, implementing and maintaining ongoing compliance with these standards for ALL individuals that access and consume our services.
turco | inglês |
---|---|
standartları | standards |
verdiğimiz | we |
TR Onay, devamlı uygulama olmasına daha çok odaklanır; diğer deyişle, yeniden denetim döngüsü çok daha kısadır ve 6 aya kadar düşebilir
EN An attestation focuses more on the continuous implementation aspect, which means that the re-audit cycle is much shorter – down to 6 months
turco | inglês |
---|---|
uygulama | implementation |
denetim | audit |
döngüsü | cycle |
TR Sistemlerimizi yedekliyoruz, ekipmanları ve süreçleri düzenli olarak test ediyoruz ve beklenmedik durumlara hazır olmaları için AWS çalışanlarını devamlı olarak eğitiyoruz.
EN We back up our systems, regularly test equipment and processes, and continuously train AWS employees to be ready for the unexpected.
turco | inglês |
---|---|
süreçleri | processes |
test | test |
hazır | ready |
aws | aws |
TR Bu bağımsız inceleme, güvenlik standartlarının veya daha fazlasının devamlı olarak sağlandığından emin olmamıza yardım ediyor
EN Such independent examination helps ensure that security standards are consistently being met or exceeded
turco | inglês |
---|---|
bağımsız | independent |
güvenlik | security |
veya | or |
emin | ensure |
yardım | helps |
standartları | standards |
TR Şirketler, hükümetler ve diğer paydaşlar, tüm tedarik zinciri boyunca iyi uygulamalar ortaya konulması konusuna devamlı ilgi göstermektedir
EN Companies, governments and other stakeholders have a continued interest in the implementation of good practices throughout the whole supply chain
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
diğer | other |
tüm | whole |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
boyunca | throughout |
iyi | good |
uygulamalar | practices |
ilgi | interest |
TR İklim değişikliğini azaltmaya olan küresel bağlılık, mevzuatın devamlı değiştiğini gösterir
EN The global commitment to reducing climate change means that legislation is changing constantly
turco | inglês |
---|---|
değişikliğini | change |
olan | is |
küresel | global |
TR Efsane kulüpler; „Berghain“, „SO36“ ve „Tresor“ ama devamlı çılgın mekanlarda çılgın isimli yeni kulüpler açılıyor.
EN While Berghain, SO36 and Tresor are legendary, new clubs with crazy names in crazy places are opening all the time.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
yeni | new |
TR Devamlı izleme, tedarikçinin/ihracatçının ABD ithalatçısı tarafından doğrulanmaya hazır olmasını sağlar.
EN Ongoing monitoring will enable the supplier/exporter to be ready to be verified by the US importer.
turco | inglês |
---|---|
izleme | monitoring |
abd | us |
hazır | ready |
olmasını | to be |
sağlar | enable |
TR Evet. Biz tüm diller için öğretmenleri kabul ediyoruz ve devamlı yeni diller tanıtacağız.
EN Yes. We are accepting teachers for all languages, and will introduce new languages on a rolling basis.
turco | inglês |
---|---|
evet | yes |
tüm | all |
diller | languages |
kabul | accepting |
yeni | new |
TR Membran filtrasyonu alanında, süt ve bitki bazlı ürünlerdeki yeni çözümler devamlı olarak benzer özellikler göstermektedir.
EN In the field of membrane filtration, new solutions within milk and plant-based products are constantly in the mold.
turco | inglês |
---|---|
süt | milk |
bitki | plant |
yeni | new |
çözümler | solutions |
TR Standartlaştırılmış Kullanım İstatistiklerini Toplama İnisiyatifi (SUSHI) COUNTER kullanım raporlarının alışverişinin yayıncılar ve müşterileri arasında XML formatında otomatik olarak yapılmasını sağlayan zorunlu bir protokoldür.
EN Standardised Usage Statistics Harvesting Initiative (SUSHI) is a mandatory protocol for the automated exchange of COUNTER usage reports in XML format between publishers and their customers.
turco | inglês |
---|---|
kullanım | usage |
müşterileri | customers |
zorunlu | mandatory |
raporları | reports |
TR Müşteri adaylarını, potansiyel müşterileri ve potansiyel ortakları nitelendirin
EN Qualify leads, prospects, and potential partners
turco | inglês |
---|---|
potansiyel | potential |
ve | and |
ortakları | partners |
TR Kurumsal Müşterilerimiz (ör., Ürünlerimizin ticari müşterileri);
EN our Enterprise Customers (e.g. business customers of our Products);
turco | inglês |
---|---|
müşterileri | customers |
TR Foursquare Kurumsal Müşterileri ve Veri Tedarikçileri Tarafından Reklam Hizmetlerini Devre Dışı Bırakma
EN How to Opt-Out of Advertising Services by Foursquare’s Enterprise Customers and Data Suppliers
turco | inglês |
---|---|
foursquare | foursquare |
kurumsal | enterprise |
müşterileri | customers |
veri | data |
reklam | advertising |
hizmetlerini | services |
TR Bunun dışında, gerçekten harika bir ürününüz olduğunu düşünüyorum ve kendim gibi yeni müşterileri memnun etmek için zaman içerisinde gelişmeye devam edeceğimizden eminim
EN Other than that, I think you truly have a great product and I am sure you will evolve overtime to continue to satisfy new customers like myself
turco | inglês |
---|---|
gerçekten | truly |
harika | great |
yeni | new |
müşterileri | customers |
TR Dünyanın en akıllı şirketlerinden bazılarının müşterileri ile konuşmasına, onları dinlemesine ve onlardan bir şeyler öğrenmesine yardımcı oluyoruz.
EN We help some of the world’s smartest companies talk with, listen to and learn from their customers.
turco | inglês |
---|---|
müşterileri | customers |
TR Düzenlemeler, sertifikasyonlar ve özelleştirilmiş standartlar sürekli iyileştirmeye tabidir. Control Union, bu gelişmeleri yakından izler ve müşterileri en son değişikliklerden her daim haberdar etmeyi görev kabul eder.
EN Regulations, certifications and tailor-made standards are the subjects of continuous improvement. Control Union Certifications follows these developments closely and we see it as our task to keep our customers updated about the latest changes.
turco | inglês |
---|---|
düzenlemeler | regulations |
ve | and |
standartlar | standards |
sürekli | continuous |
control | control |
union | union |
yakından | closely |
müşterileri | customers |
görev | task |
TR Müşterileri ilk sıraya yerleştiren temelleri atmak adına kolay kazanımları ve kısa vadeli kazanımları kabul etmeye hazırız
EN We are willing to defer easy wins and short-term gains in favor of laying down the foundation that puts customers first
turco | inglês |
---|---|
müşterileri | customers |
ilk | first |
kolay | easy |
ve | and |
kısa | short |
vadeli | term |
TR Farklı ülkelerdeki küresel ofisleri veya müşterileri olan şirketlerle işbirliği yapıyor veya araştırma yapıyor musunuz?
EN Are you collaborating or conducting research with companies that have global offices or customers in different countries?
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
küresel | global |
veya | or |
müşterileri | customers |
araştırma | research |
TR Kullanıcılar, GoToMeeting'in çevrimiçi toplantısı, masaüstü paylaşımı ve video konferans yazılımı ile gerçek zamanlı olarak internet üzerinden diğer bilgisayar kullanıcıları, müşterileri veya iş arkadaşları ile buluşabilir.
EN Users can meet with other computer users, customers, clients or colleagues via the Internet in real time with GoToMeeting's online meeting, desktop sharing, and video conferencing software.
turco | inglês |
---|---|
gotomeeting | gotomeeting |
paylaşımı | sharing |
video | video |
yazılımı | software |
gerçek | real |
diğer | other |
müşterileri | customers |
veya | or |
TR Titizlikle hazırlanmış bir web sitesi; müşterileri satın alma davranışına ikna eder, güçlü bir müşteri kitlesi oluşturmanıza ve bu kitleyi elinizde tutmanıza yardımcı olur
EN A carefully built website is a valuable asset that moves your customers through the sales funnel, and helps you acquire and maintain a strong customer base
turco | inglês |
---|---|
güçlü | strong |
TR Müşterileri doğrudan ekip gelen kutunuzdan sosyal medya kanallarında destekleyin
EN Support customers on social media channels right from your team inbox
turco | inglês |
---|---|
müşterileri | customers |
doğrudan | right |
ekip | team |
gelen | from |
destekleyin | support |
kanalları | channels |
TR Müşterileri uygulamanızda yaptıkları veya yapmadıkları eylemlere göre filtreleyin ve hedefleyin
EN Filter and target customers by the actions they do or don’t take in your app
turco | inglês |
---|---|
müşterileri | customers |
veya | or |
ve | and |
göre | by |
TR Potansiyel müşterileri puanlayın, Sohbetleri doğru ekibe yönlendirin, güzel ve basit bir sohbet robotu düzenleyicisini kullanarak ziyaretçilerin seçimine bağlı olarak mesajlaşmayı koşullandırın
EN Score potential customers, Route conversations to the right team, condition messaging depending on visitors' choice using a beautifuly simple chatbot editor
turco | inglês |
---|---|
potansiyel | potential |
müşterileri | customers |
basit | simple |
ziyaretçilerin | visitors |
TR Müşterileri ve müşteri adayları deneyimini zenginleştirin
EN Enrich customers and leads experience
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
deneyimini | experience |
TR Tekrarlanan yanıtları, gizli veya dizine eklenemeyen yardım içeriklerini, yavaş yanıtları veya özerk olmayan müşterileri unutun
EN Forget about repetitive answers, hidden or unindexable help contents, slow answers or non autonomous customers
turco | inglês |
---|---|
yanıtları | answers |
gizli | hidden |
veya | or |
yardım | help |
yavaş | slow |
olmayan | non |
müşterileri | customers |
TR Kişilerin web sitesi etkinliğini izleyin, sitenizi ziyaret eden yeni potansiyel müşterileri belirleyin ve MagicMap kullanarak onlarla manuel olarak etkileşim kurun.
EN Monitor contacts' website activity, identify new prospects visiting your site and engage with them manually using our MagicMap.
turco | inglês |
---|---|
sitenizi | your site |
ziyaret | visiting |
yeni | new |
manuel | manually |
etkileşim | engage |
TR Şirketleri ve müşterileri birbirine bağlayan hepsi bir arada çok kanallı mesajlaşma platformu.
EN The all-in-one multichannel messaging platform that connects companies & customers.
turco | inglês |
---|---|
müşterileri | customers |
mesajlaşma | messaging |
platformu | platform |
TR Bir bilgi tabanıyla müşterilerinizi daha özerk hale getirin. Tekrarlanan yanıtları, gizli veya dizine eklenemeyen yardım içeriklerini, yavaş yanıtları veya özerk olmayan müşterileri unutun.
EN Make your customers more autonomous with a knowledge base. Forget about repetitive answers, hidden or unindexable help contents, slow answers or non autonomous customers.
turco | inglês |
---|---|
bilgi | knowledge |
yanıtları | answers |
gizli | hidden |
veya | or |
yavaş | slow |
olmayan | non |
müşterileri | customers |
TR Hedef e-postalar ve uygulama içi mesajlar göndererek müşterileri yeniden hedefleyin
EN Retarget customers by sending target emails and in-app messages
turco | inglês |
---|---|
hedef | target |
ve | and |
uygulama | app |
mesajlar | messages |
göndererek | by sending |
müşterileri | customers |
TR Müşterileri araç aracılığıyla dönüştürebilmek onu paha biçilmez hale getirdi
EN Being able to to convert customers through the tool has made it invaluable
turco | inglês |
---|---|
müşterileri | customers |
araç | tool |
onu | it |
TR Crisp'in Dahili Araması, ekibinize üstün bir dahili arama deneyimi sunarak, potansiyel müşterileri anında bulmalarına yardımcı olur.
EN Crisp's Internal Search provides your team with a superior internal search experience, helping them find leads in an instant.
turco | inglês |
---|---|
crisp | crisp |
dahili | internal |
üstün | superior |
deneyimi | experience |
Mostrando 50 de 50 traduções