TR Ricky Martin (d.24 Aralık 1971), Grammy Ödülü ve Latin Grammy sahibi, 1991 yılından beri solo kariyerine devam eden Porto Riko'lu pop şarkıcı
"devam eden porto" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Ricky Martin (d.24 Aralık 1971), Grammy Ödülü ve Latin Grammy sahibi, 1991 yılından beri solo kariyerine devam eden Porto Riko'lu pop şarkıcı
EN Ricky Martin (born in San Juan, Puerto Rico on December 24, 1971 as Enrique Martin Morales), is a successful Puerto Rican pop singer who rose to fame, first as a member of the Latin boy band Menudo, then as a solo artist since 1990
turco | inglês |
---|---|
martin | martin |
aralık | december |
latin | latin |
solo | solo |
pop | pop |
şarkıcı | singer |
TR BCM'nin kullanmaya devam ettiği aylarda, Renderforest yeni içerik, şablon ve düzenleme özellikleri yayınlamaya devam etti, bu sayede ürünlerini heyecanla kullanmaya devam ettik!
EN In the months that BCM used Renderforest, they continued releasing new content, templates, and editing features that made us excited to continue using their product!
turco | inglês |
---|---|
kullanmaya | using |
renderforest | renderforest |
yeni | new |
içerik | content |
şablon | templates |
düzenleme | editing |
özellikleri | features |
TR BCM'nin kullanmaya devam ettiği aylarda, Renderforest yeni içerik, şablon ve düzenleme özellikleri yayınlamaya devam etti, bu sayede ürünlerini heyecanla kullanmaya devam ettik!
EN In the months that BCM used Renderforest, they continued releasing new content, templates, and editing features that made us excited to continue using their product!
TR Katrin porto - alışveriş merkezinde büyük mambolar ve gür twat yanıp sönen
EN Youthful breasty legal age teenager with admirable red fake penis
TR Bu destek ister ofis içinde idari yardım olsun, ister etkinliklerimize ve zorluklarımıza liderlik eden veya yardım eden daha aktif bir rol olsun
EN Whether that’s administrational assistance inside the office or a more active role leading or assisting our events and challenges
turco | inglês |
---|---|
ofis | office |
içinde | inside |
veya | or |
aktif | active |
rol | role |
TR Bir gruba veya bireye karşı ırkçılık, fanatizm veya nefrete yardımcı olan veya bunları teşvik eden ya da herhangi bir şekilde fiziksel zararı teşvik eden içerikler,
EN Contents that help or promote racism, fanaticism or hatred against a group or individual or promote physical harm in any way,
turco | inglês |
---|---|
bunları | that |
teşvik | promote |
şekilde | way |
fiziksel | physical |
TR Çocukların istismar edilmesini veya istismar edilmesini teşvik eden, teşvik eden veya bunlarla uğraşan bir web sitesinde bulunan materyal
EN Material found on a website that promotes, encourages, or engages in child exploitation or abuse of children.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
bulunan | found |
TR Her bir alan adı için ekstra bilgiler içeren, her bir muhtemel bağlantının değerine sıralamasını kontrol ederek karar verin. Backlinkleri kazanmak için, en iyi potansiyelleri ''Devam Eden'' listesinize taşıyın.
EN Determine the value of each link prospect by checking its rating, which includes additional information for each domain. Move the best prospects to your "In Progress" list to start earning backlinks.
turco | inglês |
---|---|
ekstra | additional |
bilgiler | information |
bağlantının | link |
kontrol | checking |
kazanmak | earning |
TR Kampanyanızın organik momnetumunu geliştirin ve kendi kendine devam eden fan topluluğunu yaratın
EN Improve your campaign’s organic momentum and create a self sustaining community of fans
turco | inglês |
---|---|
organik | organic |
geliştirin | improve |
TR Antik Aphrodisias şehrinin harabeleri üzerinde devam eden yaşam 1260 yılında Türklerin buraya egemen olması ile Karia olarak bilinen bölgenin ismi bu yerleşime verilmiş ve GEYRE adını buradan almış kuruluşunda böylece gerçekleşmiştir.
EN The continuation of the ruins of the ancient city of Aphrodisias In 1260, the name of the region known as Karia was given to this settlement and the name of GEYRE took its name from here.
turco | inglês |
---|---|
antik | ancient |
aphrodisias | aphrodisias |
bilinen | known |
TR Bu destek sonucunda bu tedarikçiler ABD Gıda ve İlaç Kurumu kanununa ilişkin devam eden uygunluk hallerini koruyabilir ve uyum sorunlarına dair riskleri azaltabilir.
EN As a result, these suppliers can maintain their on-going compliance to meet the US Food & Drug Administration law and reduce the risk of compliance issues.
turco | inglês |
---|---|
tedarikçiler | suppliers |
abd | us |
gıda | food |
riskleri | risk |
sorunları | issues |
TR Pandemi kısıtlamaları sonucu neredeyse bir yıldır devam eden uzaktan eğitime kırılgan gruplar ulaşmakta zorlanırken; geçici koruma kaydı bulunmayan çocuklar içinse uzaktan ya da yüz yüze, okula gitmek ulaşılması zor bir hayal
EN The pandemic suddenly changed the system that we have been used to for years
turco | inglês |
---|---|
pandemi | pandemic |
yıldır | years |
TR Devam eden biletlerinizin durumunu izleyin
EN Monitor the status of your ongoing tickets
turco | inglês |
---|---|
durumunu | status |
TR Desteğiniz uluslararası hale geliyor! Crisp, yabancı dil kullanıcıları ile devam eden konuşmalarınızı ileri geri çevirir. Örneğin konuşun. İngilizce ve sohbet örneğin. İtalyan.
EN Your support becomes international! Crisp translates your ongoing conversations with foreign language users back and forth. Speak eg. in English and chat in eg. Italian.
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
crisp | crisp |
dil | language |
kullanıcıları | users |
geri | back |
sohbet | chat |
TR Pandemi kısıtlamaları sonucu neredeyse bir yıldır devam eden uzaktan eğitime kırılgan gruplar ulaşmakta zorlanırken; geçici koruma kaydı bulunmayan çocuklar içinse uzaktan ya da yüz yüze, okula gitmek ulaşılması zor bir hayal
EN The pandemic suddenly changed the system that we have been used to for years
turco | inglês |
---|---|
pandemi | pandemic |
yıldır | years |
TR RapidSSL, uluslararası düzeyde tanınan bir markaya sahip, son derece güvenilir ve uzun süredir devam eden bir CA olan GeoTrust'ın bir yan kuruluşudur
EN RapidSSL, is a subsidiary of GeoTrust, a highly reliable and long standing CA with an internationally recognized brand
turco | inglês |
---|---|
rapidssl | rapidssl |
uluslararası | internationally |
güvenilir | reliable |
uzun | long |
ca | ca |
geotrust | geotrust |
TR Bu kontroller 24/7/365 izleme ve gözetim, yerinde güvenlik personeli ve düzenli olarak devam eden güvenlik denetimleri içerir.
EN These controls include 24/7/365 monitoring and surveillance, on-site security staff and regular ongoing security audits.
turco | inglês |
---|---|
izleme | monitoring |
güvenlik | security |
personeli | staff |
düzenli | regular |
içerir | include |
TR Aramanızı, son altı ay, son haftadan itibaren veya şu anda devam eden videolara dayalı olarak ihtiyaç duyduğunuz bilgilere bağlı olarak, saat başına görünütülenmelere, etkileşimlere veya görüntülenmelere göre ayarlabilirsiniz
EN You can also break down your search by views per hour, views, or engagements depending on the information you need based on videos from the last six months, from the last week, or from videos trending right now
turco | inglês |
---|---|
son | last |
ihtiyaç | need |
bilgilere | information |
saat | hour |
TR Devam eden desteğinize değer veriyor ve takdir ve teşekkürle karşılıyoruz.-Grill25 alakart kahvaltı için açıktır (Pzt-Cum 07.00 - 09.00 ¦ Cmt+Paz 08.00-10.00)
EN We appreciate, value and thank you for your continued support.-The Grill25 is open for a la carte breakfast (Mo-Fr 07:00 - 09:00hrs ¦ Sa+Su 08:00-10:00hrs)
turco | inglês |
---|---|
devam | continued |
değer | value |
kahvaltı | breakfast |
TR Swissotel Chicago’ya devam eden desteğinizi takdir ediyoruz, değer veriyoruz ve teşekkür ediyoruz.- Odada yemek servisi her gün 06.30 - 21.30 arasında mevcut olacaktır
EN We appreciate, value and thank you for your continued support of Swissotel Chicago.- In Room Dining will be available daily from 6:30AM – 9:30PM
turco | inglês |
---|---|
swissotel | swissotel |
chicago | chicago |
devam | continued |
değer | value |
yemek | dining |
TR BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, New York – Afganistan uzun süredir insani krizlerle karşı karşıya. Artarak devam eden güvensizlik ve istikrarsızlık, özellikle...
EN UNITED NATIONS, New York – Afghanistan has long faced multiple humanitarian crises. Now, the ongoing increased insecurity and instability is only...
turco | inglês |
---|---|
new | new |
york | york |
afganistan | afghanistan |
uzun | long |
ve | and |
TR BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, New York – Afganistan uzun süredir insani krizlerle karşı karşıya. Artarak devam eden güvensizlik ve istikrarsızlık, özellikle kadınlar ve kız çocukları için durumu daha da... Daha fazla
EN UNITED NATIONS, New York – Afghanistan has long faced multiple humanitarian crises. Now, the ongoing increased insecurity and instability is only worsening the situation, particularly for women and... Read more
turco | inglês |
---|---|
new | new |
york | york |
afganistan | afghanistan |
uzun | long |
özellikle | particularly |
kadınlar | women |
durumu | situation |
TR Başarılı çalışmalarını sürdürerek küresel ve yerel ekonomi için büyük önem taşıyan otomotiv sektörüne hizmet eden Assan Hanil, geçen Mart ayında Aksaray’da kurulan yeni tesisinde de teknoloji üretmeye devam ediyor
EN Serving the automotive industry, which is of great importance for the global and national economy, with its successful activities, Assan Hanil continues to develop technologies at its new plant built in Aksaray last March
turco | inglês |
---|---|
başarılı | successful |
küresel | global |
ekonomi | economy |
büyük | great |
önem | importance |
otomotiv | automotive |
hizmet | serving |
assan | assan |
geçen | last |
mart | march |
yeni | new |
teknoloji | technologies |
TR Bu yıl beşinci kez düzenlenerek sürdürülebilir şekilde devam eden ödül organizasyonunda 36 yenilikçi proje yarıştı.
EN 36 innovative projects have competed in the award organization, which took place for the fifth time this year and which continues in a sustainable way.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
sürdürülebilir | sustainable |
devam | continues |
yenilikçi | innovative |
proje | projects |
TR Bu özel podcast röportajında, Zebra'nın pazara ilk giren dayanıklı Android 10 liderliğinin ve geleceğe hazır Android mobil çözümlerinin devam eden gelişiminin müşterilere nasıl rekabet avantajı sağladığını dinleyeceksiniz.
EN In this exclusive podcast interview, you’ll hear how Zebra’s first-to-market rugged Android 10 leadership and ongoing development of future-ready Android mobility solutions are giving customers a competitive advantage.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
özel | exclusive |
podcast | podcast |
ilk | first |
dayanıklı | rugged |
android | android |
geleceğe | future |
hazır | ready |
mobil | mobility |
müşterilere | customers |
TR Ayrıca, düzenli olarak Football Manager web sitesinin haber sayfasını kontrol edin; burada indirimler, çekilişler, sürümler ve devam eden projeler hakkında bilgiler bulacaksınız.
EN Also make sure to regularly check the news page of the Football Manager website, where you’ll find information on sales, giveaways, releases and ongoing projects.
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
football | football |
manager | manager |
haber | news |
projeler | projects |
bilgiler | information |
TR monday workdoc'larınızın her bölümünü, devam eden tüm iş akışlarınıza sorunsuz bir şekilde bağlanan canlı eylem öğelerine dönüştürün.
EN Transform every part of your monday workdoc into live action items, that seamlessly connect to all of your ongoing workflows.
turco | inglês |
---|---|
workdoc | workdoc |
sorunsuz | seamlessly |
canlı | live |
eylem | action |
dönüştürün | transform |
TR Fuarımızın hedef ziyaretçilerine yönelik sürekli devam eden bir çalışma yürütülecek ve fuarımız ile ilgili bilgiler ulaştırılacaktır.
EN Continuous activities will be conducted for the targeted visitors of the exhibition and information regarding the exhibition will be provided.
turco | inglês |
---|---|
hedef | targeted |
sürekli | continuous |
bilgiler | information |
TR Desteğiniz uluslararası hale geliyor! Crisp, yabancı dil kullanıcıları ile devam eden konuşmalarınızı ileri geri çevirir. Örneğin konuşun. İngilizce ve sohbet örneğin. İtalyan.
EN Your support becomes international! Crisp translates your ongoing conversations with foreign language users back and forth. Speak eg. in English and chat in eg. Italian.
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
crisp | crisp |
dil | language |
kullanıcıları | users |
geri | back |
sohbet | chat |
TR Antik Aphrodisias şehrinin harabeleri üzerinde devam eden yaşam 1260 yılında Türklerin buraya egemen olması ile Karia olarak bilinen bölgenin ismi bu yerleşime verilmiş ve GEYRE adını buradan almış kuruluşunda böylece gerçekleşmiştir.
EN The continuation of the ruins of the ancient city of Aphrodisias In 1260, the name of the region known as Karia was given to this settlement and the name of GEYRE took its name from here.
turco | inglês |
---|---|
antik | ancient |
aphrodisias | aphrodisias |
bilinen | known |
TR Pandemi kısıtlamaları sonucu neredeyse bir yıldır devam eden uzaktan eğitime kırılgan gruplar ulaşmakta zorlanırken; geçici koruma kaydı bulunmayan çocuklar içinse uzaktan ya da yüz yüze, okula gitmek ulaşılması zor bir hayal
EN The pandemic suddenly changed the system that we have been used to for years
turco | inglês |
---|---|
pandemi | pandemic |
yıldır | years |
TR Pandemi kısıtlamaları sonucu neredeyse bir yıldır devam eden uzaktan eğitime kırılgan gruplar ulaşmakta zorlanırken; geçici koruma kaydı bulunmayan çocuklar içinse uzaktan ya da yüz yüze, okula gitmek ulaşılması zor bir hayal
EN The pandemic suddenly changed the system that we have been used to for years
turco | inglês |
---|---|
pandemi | pandemic |
yıldır | years |
TR monday workdoc'larınızın her bölümünü, devam eden tüm iş akışlarınıza sorunsuz bir şekilde bağlanan canlı eylem öğelerine dönüştürün.
EN Transform every part of your monday workdoc into live action items, that seamlessly connect to all of your ongoing workflows.
turco | inglês |
---|---|
workdoc | workdoc |
sorunsuz | seamlessly |
canlı | live |
eylem | action |
dönüştürün | transform |
TR Bu destek sonucunda bu tedarikçiler ABD Gıda ve İlaç Kurumu kanununa ilişkin devam eden uygunluk hallerini koruyabilir ve uyum sorunlarına dair riskleri azaltabilir.
EN As a result, these suppliers can maintain their on-going compliance to meet the US Food & Drug Administration law and reduce the risk of compliance issues.
turco | inglês |
---|---|
tedarikçiler | suppliers |
abd | us |
gıda | food |
riskleri | risk |
sorunları | issues |
TR Wise Labo küçük ama güçlü bir firmadır. Aynı anda devam eden birçok proje olduğundan bu projelerin ilerleyişini kontrol etmek ve güncel kalmak, iş verimliliğini büyük ölçüde etkilemektedir.
EN Wise Labo is a small firm, but it’s a mighty one. Since there are often multiple projects going on at any one time, checking up and staying up-to-date on the progress of these projects has a major impact on work efficiency.
turco | inglês |
---|---|
wise | wise |
küçük | small |
proje | projects |
güncel | up-to-date |
verimliliğini | efficiency |
büyük | major |
TR RapidSSL, uluslararası düzeyde tanınan bir markaya sahip, son derece güvenilir ve uzun süredir devam eden bir CA olan GeoTrust'ın bir yan kuruluşudur
EN RapidSSL, is a subsidiary of GeoTrust, a highly reliable and long standing CA with an internationally recognized brand
turco | inglês |
---|---|
rapidssl | rapidssl |
uluslararası | internationally |
güvenilir | reliable |
uzun | long |
ca | ca |
geotrust | geotrust |
TR Bu özel podcast röportajında, Zebra'nın pazara ilk giren dayanıklı Android 10 liderliğinin ve geleceğe hazır Android mobil çözümlerinin devam eden gelişiminin müşterilere nasıl rekabet avantajı sağladığını dinleyeceksiniz.
EN In this exclusive podcast interview, you’ll hear how Zebra’s first-to-market rugged Android 10 leadership and ongoing development of future-ready Android mobility solutions are giving customers a competitive advantage.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
özel | exclusive |
podcast | podcast |
ilk | first |
dayanıklı | rugged |
android | android |
geleceğe | future |
hazır | ready |
mobil | mobility |
müşterilere | customers |
TR Devam eden projenize uyacak şekilde renkleri özelleştirin veya marka renk paletinizi kullanın.
EN Customize the colors to match your ongoing project or use your brand color palette.
turco | inglês |
---|---|
renkleri | colors |
veya | or |
renk | color |
kullanın | use |
TR Devam eden herhangi bir projeye dahil edin veya bir görüntü dosyası olarak indirin
EN Include in any ongoing project or download as an image file
turco | inglês |
---|---|
projeye | project |
dahil | include |
görüntü | image |
dosyası | file |
indirin | download |
TR Serpilme Diyagramınızı devam eden bir projeye dahil etmek kolaydır, ancak bunu kendi başına da paylaşabilirsiniz
EN It’s easy to include your scatter plot in an ongoing project but you can also share it on its own
turco | inglês |
---|---|
projeye | project |
TR Şirketlerle doğrudan Telefon veya WhatsApp aracılığıyla iletişime geçtiğinizden ve devam eden promosyonlarını sorduğunuzdan emin olun.
EN Be sure to contact the companies directly via Phone or WhatsApp and ask them for their ongoing promotions.
turco | inglês |
---|---|
doğrudan | directly |
telefon | phone |
iletişime | contact |
ve | and |
emin | sure |
olun | be |
TR Aramanızı, son altı ay, son haftadan itibaren veya şu anda devam eden videolara dayalı olarak ihtiyaç duyduğunuz bilgilere bağlı olarak, saat başına görünütülenmelere, etkileşimlere veya görüntülenmelere göre ayarlabilirsiniz
EN You can also break down your search by views per hour, views, or engagements depending on the information you need based on videos from the last six months, from the last week, or from videos trending right now
turco | inglês |
---|---|
son | last |
ihtiyaç | need |
bilgilere | information |
saat | hour |
TR Devam eden ICO | Değerlendirme ICO projeleri - en büyük ve karlı ICO | Neironix
EN Ongoing ICOs - list of current ICOs | ICO Rating list - browse TOP Initial Coin Offerings (ICOs) | Neironix
turco | inglês |
---|---|
en büyük | top |
TR Herşey Yaklaşan Devam eden Bitti SKAM
EN All Upcoming Ongoing Ended Scam
turco | inglês |
---|---|
yaklaşan | upcoming |
TR Almanya’da ileri yaşına karşın çalışmaya devam eden insan sayısı giderek artıyor: 2016 yılına 65-69 yaş grubu içinde çalışan insanların oranı yüzde 15’ti
EN More and more older people in Germany have a job: around 15 percent of those aged 65 to 69 were working in 2016
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
giderek | more |
yaş | aged |
yüzde | percent |
ın | of |
TR İlerleyen yaşına rağmen, bir hastanenin çocuk bölümündeki çalışmalara yardım etmeye devam etmiş: “Başkalarına yardım eden, onlarla ilgilenen kişilerin yaşlanmaya hiç vakti olmaz.”
EN Even in her very old age she helped out in a children’s hospital: “When you take care of other people, you have no time to be old.”
turco | inglês |
---|---|
onlarla | you |
TR “DE’yi Keşfet” dizisiyle Almanya’yı baştan sona kat eden yolculuğumuz devam ediyor: Yolumuz bu sefer Almanya’daki besteci evlerine uzanıyor.
EN The 'Entdecke DE' series takes you on a tour through Germany – this time to famous composers' houses.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
bu | this |
daki | on |
TR “DE’yi Keşfet” dizisiyle Almanya’yı baştan sona kat eden yolculuğumuz devam ediyor: Yolumuz bu sefer Almanya’nın temalı yollarına uzanıyor. Sizlere bir seçki sunuyoruz.
EN The ‘Entdecke DE’ series takes you on a tour through Germany – this time we feature Germany’s theme routes. Here is a selection.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
bu | this |
sizlere | you |
TR Henüz liseye devam eden Pia gelecek yıl mezun olacak ve Abitur derecesi alacak
EN She still goes to school but will be graduating in 2022
turco | inglês |
---|---|
henüz | but |
TR Bu kuruluşun özel yanı; Linguedo’da bakıcılara, çevrim içi bir lisan kursu da veriliyor ve bu kursa devam eden katılımcıların çoğu B2 lisan seviyesine ulaşıyor
EN What is special about Linguedo’s approach is that nurses are also offered an online German course that allows most to reach B2 proficiency level within just nine months
turco | inglês |
---|---|
özel | special |
da | also |
çoğu | most |
Mostrando 50 de 50 traduções