TR Bunun bağımlılığımız üzerinde kontrol kazanmanın bir yöntemi olmadığını hatırlamak önemlidir - aslında programımız bağımlılığımızı kontrol etme girişimlerimizi tamamen bırakmakla ilgilidir
"bunun bağımlılığımız üzerinde" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Bunun bağımlılığımız üzerinde kontrol kazanmanın bir yöntemi olmadığını hatırlamak önemlidir - aslında programımız bağımlılığımızı kontrol etme girişimlerimizi tamamen bırakmakla ilgilidir
EN It’s important to remember that this is not a method for gaining control over our addiction – in fact, our program is about completely letting go of our attempts to control our addiction
turco | inglês |
---|---|
yöntemi | method |
olmadığını | not |
tamamen | completely |
TR Adım 1: Bağımlılığımız üzerinde güçsüz olduğumuzu ve hayatımızın yönetilemez hale geldiğini kabul ettik.
EN Step 1: We admitted that we were powerless over our addiction, and that our lives had become unmanageable.
turco | inglês |
---|---|
adım | step |
ve | and |
TR Bağımlılığımız bizi izolasyona ve özgüvene çekti
EN Our addiction drew us into isolation and self-reliance
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Sizi İnternet'te anonim yapacağımıza dair reklam yapmıyorum veya bunun sözün vermiyoruz, bunun yerine çevirimiçi gizliliğinizi ve güvenliğinizi geliştiriyoruz.
EN We don't advertise or promise that we can make you anonymous on the Internet, but instead that we'll improve your privacy and security online.
turco | inglês |
---|---|
anonim | anonymous |
veya | or |
TR Bunun nedenleri büyük ölçüde henüz araştırılmamış durumda. Biz, bunun nedeninin sosyal stres olduğunu düşünüyoruz
EN Up to now there has been virtually no research into the reasons for this
turco | inglês |
---|---|
nedenleri | reasons |
TR Sizi İnternet'te anonim yapacağımıza dair reklam yapmıyorum veya bunun sözün vermiyoruz, bunun yerine çevirimiçi gizliliğinizi ve güvenliğinizi geliştiriyoruz.
EN We don't advertise or promise that we can make you anonymous on the Internet, but instead that we'll improve your privacy and security online.
turco | inglês |
---|---|
anonim | anonymous |
veya | or |
TR Platform üzerinde yapısal tadilat gerektirmez. Silahın, atış pozisyonunda iken, üzerinde bulunduğu platformu vurmaması için mesnet üzerinde tahditlendirme yapılmıştır.
EN It requires no structural modifications to the platform. Movement of the gun on the mount is limited to prevent it from hitting the platform when in the line of fire.
turco | inglês |
---|---|
yapısal | structural |
TR Mesnetin platforma entegresi için platform üzerinde yapısal tadilat yapılmasına gerek yoktur. Silahın, atış pozisyonunda iken, üzerinde bulunduğu platformu vurmaması için mesnet üzerinde tahditlendirme yapılmıştır.
EN The platform requires no structural modifications for the integration of the mount. Movement of the gun on the mount is restricted to prevent it from striking the platform when in the firing position.
turco | inglês |
---|---|
yapısal | structural |
yoktur | no |
TR Bunun üzerinde kimler çalışıyor?
EN Who is working on making this happen?
turco | inglês |
---|---|
üzerinde | on |
çalışıyor | working |
TR Bunun yanı sıra yeni aşılar ve Türeci ve Şahin’in yıllardır asıl peşinde oldukları konu olan kanser tedavisi ve diğer ağır hastalıkların tedavisine yönelik aktif bağışıklık terapileri üzerinde de araştırmalar sürüyor.
EN However, research is also being carried out into new vaccines, as well as towards the main goal that Türeci and Sahin have been pursuing for years: to find active immunotherapies to treat cancer and other serious diseases.
turco | inglês |
---|---|
yanı | well |
yeni | new |
yıllardır | for years |
kanser | cancer |
diğer | other |
aktif | active |
araştırmalar | research |
TR Hangi kararların iyi olduğunu ve hangilerinin üzerinde daha çalışmamız gerektiğini saptayabileceğimiz bir refleksiyon süreci de bunun bir parçası
EN This includes a process of reflection through which we can find out which decisions were good and where we still need to make improvements
turco | inglês |
---|---|
iyi | good |
süreci | process |
de | out |
kararları | decisions |
TR Bunun için bir üreteç işlevini normal bir işlev yazar gibi yazabilirsiniz, siz bir kez değer döndürmeyi, beklerken bir üreteç üzerinde yinelenecek değerleri sağlamak için gerektiği kadar çok kez değer döndürebilir.
EN Instead, you can write a generator function, which is the same as a normal function, except that instead of returning once, a generator can yield as many times as it needs to in order to provide the values to be iterated over.
turco | inglês |
---|---|
normal | normal |
işlev | function |
TR Elsevier'in, yayıncılarımızın ve cemiyet ortaklarımızın 3.800'ün üzerinde dergisi ve 35.000'in üzerinde kitabından 14 milyon yayına yer veren ScienceDirect daha akıllı araştırmalar yapılmasına destek olur.
EN With over 14 million publications from over 3,800 journals and more than 35,000 books from Elsevier, our imprints and our society partners, ScienceDirect empowers smarter research.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
milyon | million |
sciencedirect | sciencedirect |
akıllı | smarter |
araştırmalar | research |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen… Devamını oku
EN He is noted for playing his red G… read more
turco | inglês |
---|---|
oku | read |
TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen Contemporary Jazz'a öncülük etmiştir
EN He is noted for playing his red Gibson ES-335 and his Gibson L5 guitars
TR Yüksek çıktı: Ethereum Akıllı Kontratları Testnet'i üzerinde saniyede 1000'in üzerinde işlem Hızlı, neredeyse anlık onaylama: saniyeler içinde blok onayı
EN High throughput: 1000+ TPS on testnet for Ethereum smart contracts. Fast, near-instant confirmation: block confirmation time in seconds
turco | inglês |
---|---|
yüksek | high |
ethereum | ethereum |
akıllı | smart |
hızlı | fast |
neredeyse | near |
blok | block |
TR Açıklama: Koca porno üzerinde okşayarak yakaladı.son derece son iffet kafesi hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Koca porno üzerinde okşayarak yakaladı.son derece son iffet kafesi video.
EN Description: View Hubby caught stroking over porn. constricted recent chastity cage hd as completely free. BDSM porn xxx Hubby caught stroking over porn. constricted recent chastity cage video.
turco | inglês |
---|---|
açıklama | description |
porno | porn |
son | recent |
hd | hd |
tamamen | completely |
ücretsiz | free |
bdsm | bdsm |
xxx | xxx |
video | video |
TR Zebra’nın bulut yönetimli, okuyucu üzerinde veri filtreleri ve veri modları, kullanıcılara etiket görünürlüğü üzerinde denetim sağlar
EN Zebra cloud managed, on-reader data filters and data modes give users control over tag visibility
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
bulut | cloud |
okuyucu | reader |
veri | data |
ve | and |
kullanıcılara | users |
etiket | tag |
görünürlüğü | visibility |
denetim | control |
sağlar | give |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Elsevier'in, yayıncılarımızın ve cemiyet ortaklarımızın 3.800'ün üzerinde dergisi ve 35.000'in üzerinde kitabından 14 milyon yayına yer veren ScienceDirect daha akıllı araştırmalar yapılmasına destek olur.
EN With over 14 million publications from over 3,800 journals and more than 35,000 books from Elsevier, our imprints and our society partners, ScienceDirect empowers smarter research.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
milyon | million |
sciencedirect | sciencedirect |
akıllı | smarter |
araştırmalar | research |
TR EC2 bulut sunucularında Gelişmiş Ağ İletişimini etkinleştirmeye yönelik yönergeler için Linux Üzerinde Gelişmiş Ağ İletişimi ve Windows Üzerinde Gelişmiş Ağ İletişimi öğreticilerine bakın
EN For instructions on how to enable Enhanced Networking on EC2 instances, see the Enhanced Networking on Linux and Enhanced Networking on Windows tutorials
turco | inglês |
---|---|
gelişmiş | enhanced |
linux | linux |
windows | windows |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Zebra’nın bulut yönetimli, okuyucu üzerinde veri filtreleri ve veri modları, kullanıcılara etiket görünürlüğü üzerinde denetim sağlar
EN Zebra cloud managed, on-reader data filters and data modes give users control over tag visibility
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
bulut | cloud |
okuyucu | reader |
veri | data |
ve | and |
kullanıcılara | users |
etiket | tag |
görünürlüğü | visibility |
denetim | control |
sağlar | give |
TR Diğer veritabanı, Amazon RDS üzerinde veya AWS üzerinde kendi kendine yönetilen bir veritabanı olarak ya da AWS'nin tamamen dışında çalışabilir.
EN The other database can run on Amazon RDS, or as a self-managed database on AWS, or completely outside of AWS.
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
veritabanı | database |
amazon | amazon |
rds | rds |
veya | or |
aws | aws |
yönetilen | managed |
tamamen | completely |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Silahın, atış pozisyonunda iken, üzerinde bulunduğu platformu vurmaması için mesnet üzerinde tahditlendirme yapılmıştır.
EN Movement of the gun on the mount is limited to prevent it from hitting the platform when in the line of fire
turco | inglês |
---|---|
platformu | platform |
TR IBM Cloud Paks çözümünü IBM Cloud üzerinde çalıştırarak, kritik misyonlu uygulamalarınızı işiniz için en güvenli bulut üzerinde geliştirmeye ve yönetmeye odaklanabilirsiniz.
EN Running IBM Cloud Paks on IBM Cloud lets you focus on developing and managing your mission-critical applications on the most secure cloud for business.
turco | inglês |
---|---|
ibm | ibm |
kritik | critical |
en | most |
uygulamaları | applications |
TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen… Devamını oku
EN He is noted for playing his red G… read more
turco | inglês |
---|---|
oku | read |
TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen Contemporary Jazz'a öncülük etmiştir
EN He is noted for playing his red Gibson ES-335 and his Gibson L5 guitars
TR Bulut sunucu planları, yalıtılmış sanal örnekler üzerinde çalışır. Her cloud hosting planıyla birlikte gelen özel bir kontrol paneli aracılığıyla tüm kaynaklar ve sınırlar üzerinde tam kontrole sahip olursunuz.
EN All managed cloud hosting plans run on an isolated online cloud server. You’ll have total control of servers’ resources and limits through our custom control panel – hPanel.
TR 1.500'ün üzerinde projeyi yerelleştirdik ve 1.000'in üzerinde video prodüksiyonu yaptık. Gelin sizin için de özel bir şey yapalım!
EN We have localized over 1,500 projects and produced 1,000+ videos. Let's make something special for you too!
TR Bunun arkasında Elsevier'in sektör lideri gönderim sistemi, benzersiz bir içgörü sağlarken zaman kazandıran yazar ve editör araçları, kalite ve hız odaklı birinci sınıf üretim ve sektör lideri yayıncılık platformları yatmaktadır.
EN This is driven by Elsevier?s industry leading submission system; author and editor tools that save time whilst providing unique insight; first class production focused on quality and speed; and industry leading publishing platforms.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
lideri | leading |
sistemi | system |
zaman | time |
yazar | author |
editör | editor |
kalite | quality |
hız | speed |
odaklı | focused |
sınıf | class |
yayıncılık | publishing |
TR Semrush, bunun zeminine inmemize olanak sağlayıp, talebin artmasına gerçekten yardımcı olacak yeni terim türlerini tespit etmemize yardımcı oluyor.
EN Semrush helps us get to the very bottom of it to identify new type of terms can really help to drive the demand.
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR ''Konu saf değer olduğu zaman, Semrush kazanır. Bunun temel nedeni, tam-özellikli SEO yazılım paketi ve Google Ads yazılımını aylık aynı fiyata elde ediyorsunuz.''
EN “When it comes to pure value, Semrush wins. That’s mostly because you get a fully-featured SEO software suite AND Google Ads software for the same monthly price.”
turco | inglês |
---|---|
konu | for |
saf | pure |
semrush | semrush |
seo | seo |
ve | and |
ads | ads |
aylık | monthly |
elde | get |
TR Eğer rakipleriniz sizden daha iyi performans gösteriyorsa, bunun sebebi içeriklerini taze tutmaları olabilir.
EN If competitors are outperforming you, it could be because they're keeping their content fresh.
turco | inglês |
---|---|
eğer | if |
taze | fresh |
TR Klautz bunun yerine Alman teknolojisi, tıbbı ve tarihiyle ilgili şeyler yayınlamaya karar verdi.
EN Instead, Klautz decided to publish German technology, medicine and history.
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
teknolojisi | technology |
TR Bunun yapılması, her yerde, tüm insanların sağlıkları ve yaşamlarının iyileşmesine katkı sağlayacaktır
EN This will contribute to improvement in the health and lives of all peoples, everywhere
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
katkı | contribute |
ın | of |
TR Bilinçsiz önyargıya dikkat çekmek – ve bunun yazar kılavuzları, hakem davet mektupları ve editoryal sözleşmelerde nasıl azaltılabileceği konusunda tavsiyeler vermek
EN Drawing attention to UB ? and giving advice on how it can be reduced ? in guides for authors, reviewer invitation letters and editorial contracts
turco | inglês |
---|---|
dikkat | attention |
editoryal | editorial |
TR Bunun akademik yayıncılık açısından anlamı nedir?
EN What does it mean for academic publishing?
turco | inglês |
---|---|
akademik | academic |
yayıncılık | publishing |
TR Daha öncelere ait bunun gibi bir eser yok, fakat çevresinde agora ve tiyatrolar arasındaki bir duvar olabilir
EN There is no this kind of work, but it could be a wall between around agora and the theater
turco | inglês |
---|---|
yok | no |
çevresinde | around |
arasındaki | between |
duvar | wall |
Mostrando 50 de 50 traduções