TR Tüm masaüstü arama motorlarındaki anahtar kelime durumlarını izleyin. Mobil ve tablet cihazların artan popülaritesine rağmen, masaüstü bilgisayarlar hala birçok insan için web'de arama yapmanın tercih edilen yöntemidir.
"arama yapmanın daha" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Tüm masaüstü arama motorlarındaki anahtar kelime durumlarını izleyin. Mobil ve tablet cihazların artan popülaritesine rağmen, masaüstü bilgisayarlar hala birçok insan için web'de arama yapmanın tercih edilen yöntemidir.
EN Monitor keyword standings on all desktop search engines. Despite the growing popularity of mobile and tablet devices, desktop computers are still the preferred method of searching the web for many people.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
masaüstü | desktop |
mobil | mobile |
tablet | tablet |
artan | growing |
bilgisayarlar | computers |
birçok | many |
insan | people |
motorları | engines |
TR Bu, ortalama bir kişi için arama yapmanın daha kolay olmasını ve ihtiyaç duydukları yanıtları kolaylıkla alabilmelerini sağlamak için tasarlanmıştır.
EN This is designed to ensure that searching is easier for the average person and so that they can get the answers they need with ease.
turco | inglês |
---|---|
ortalama | average |
arama | searching |
ihtiyaç | need |
yanıtları | answers |
kolaylıkla | with ease |
TR 50'den fazla ülkede hangi arama motoru sonuçlarını ürettiğini görmek için bir anahtar kelime girin ve bu kelime için sıralama yapmanın mümkün olup olmadığını keşfedin
EN Enter a keyword to see what search engine results it produces in 50+ countries, and discover whether it’s possible to rank for it
turco | inglês |
---|---|
motoru | engine |
girin | enter |
sıralama | rank |
mümkün | possible |
TR Bu aramalardan birini yapmanın ana nedenlerinden biri, çabalarınızın arama sıralamanızı yükseltmek için ne kadar işe yaradığını belirlemektir.
EN One of the main reasons to conduct one of these searches is to determine how well your efforts have worked to bump up your search ranking.
turco | inglês |
---|---|
ana | main |
ne | these |
TR SERP takibi, belirli bir anahtar kelime için arama yaptığınızda karşınıza çıkan sonuç sayfalarını takip etmektir. Aramayı kendiniz yapmanın aksine, SERP izleyiciyi kullandığınızda mevcut coğrafi bölgenizden etkilenmeyecektir.
EN SERP tracking is keeping abreast of the results pages that you get when you conduct a search for a particular keyword. Unlike conducting the search yourself, it won’t be impacted by your current geographical area when you use the SERP tracker.
turco | inglês |
---|---|
serp | serp |
belirli | particular |
sonuç | results |
kendiniz | yourself |
kullandığınızda | when you use |
coğrafi | geographical |
TR Bu, Arama Motoru Sonuç Sayfaları demektir. Bunlar, bir kullanıcının arama sorgusuna yanıt olarak Google ve diğer arama motorlarının gösterdiği sayfalardır.
EN This stands for Search Engine Results Pages. They're the pages that Google and other search engines show in response to a user’s search query.
turco | inglês |
---|---|
motoru | engine |
sonuç | results |
sayfaları | pages |
kullanıcının | user |
yanıt | response |
diğer | other |
motorları | engines |
TR Ses veya video üzerinden arama yapmak gerçekten zor. Sonix ile hızlı bir şekilde tarama ve ses veya video arama yaparak koçluk oturumu aracılığıyla arama yapabilirsiniz. Koçluk seanslarınızın bölümlerini saniyeler içinde tespit edin.
EN Searching through audio or video is really hard. With Sonix you can quickly scan and search through coaching session by searching text, not audio or video. Pinpoint parts of your coaching sessions in seconds.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
video | video |
gerçekten | really |
zor | hard |
tarama | scan |
oturumu | session |
saniyeler | seconds |
tespit | pinpoint |
TR Ücretli arama rakiplerinizin, fiyat teklifi verdikleri arama terimlerini keşfedin. Bu anahtar kelimeler hakkında, rekabet yoğunluğunda teklif verip vermeme konusunda karar vermek için CPC ve arama hacmi tahminleri alın
EN Explore which search terms your paid search competitors are bidding on. Get CPC and search volume estimates for these keywords, as well as competitive density to decide whether you need to bid on these keywords or not
turco | inglês |
---|---|
rakiplerinizin | competitors |
karar | decide |
hacmi | volume |
alın | get |
TR Arama sonuçlarını bulmak için kendiniz manuel olarak arama yapmak zorunda kalmak yerine, SERP denetleyicisi süreci otomatikleştirir ve çok çeşitli arama sonuçlarını görmenizi sağlar
EN Instead of having to manually search for things yourself to figure out the search results, the SERP checker automates the process and allows you to see a wide range of search results
turco | inglês |
---|---|
kendiniz | yourself |
manuel | manually |
serp | serp |
süreci | process |
sağlar | allows |
TR Ses veya video üzerinden arama yapmak gerçekten zor. Sonix ile hızlı bir şekilde tarama ve ses veya video arama yaparak koçluk oturumu aracılığıyla arama yapabilirsiniz. Koçluk seanslarınızın bölümlerini saniyeler içinde tespit edin.
EN Searching through audio or video is really hard. With Sonix you can quickly scan and search through coaching session by searching text, not audio or video. Pinpoint parts of your coaching sessions in seconds.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
video | video |
gerçekten | really |
zor | hard |
tarama | scan |
oturumu | session |
saniyeler | seconds |
tespit | pinpoint |
TR Bu yöntemin rezervasyonunu yapmanın bilinmemesi ve kolay olmaması nedeniyle birçok kişi yolculuk yapma fırsatını kaçırmakta ya da daha pahalı, daha az sürdürülebilir taşımacılık yöntemleri kullanmayı tercih eder.
EN The lack of information on and ease of booking of this mode means that many people are losing out on the opportunity to travel, or are choosing to use more expensive, less sustainable modes of transportation.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
kolay | ease |
kişi | people |
yolculuk | travel |
sürdürülebilir | sustainable |
taşımacılık | transportation |
fırsatı | opportunity |
TR Arama sonuçlarında daha derine inme becerisine sahip olmak, rakiplerinizin önüne geçmenize, web sitenize daha fazla trafik çekmenize ve işletmeniz veya müşterileriniz için arama motoru görünürlüğünü artırmanıza olanak tanır.
EN Having the ability to go deeper into search results allows you to stay ahead of competitors, drive more traffic to your website, and boost search engine exposure for your business or your clients.
turco | inglês |
---|---|
rakiplerinizin | competitors |
web | website |
trafik | traffic |
işletmeniz | your business |
veya | or |
müşterileriniz | clients |
motoru | engine |
TR Belirli anahtar kelimeler için sıralamanızı takip etmek istediğinizde, daha doğru bilgiler elde etmek için arama kriterlerinizi daraltabilirsiniz. Arama motoruna, konuma, dile ve çok daha fazlasına göre filtreleyin.
EN When you want to track your ranking for specific keywords, you can hone down your search criteria to get more accurate insights. Filter by search engine, location, language and much more.
turco | inglês |
---|---|
belirli | specific |
sıralamanızı | your ranking |
bilgiler | insights |
konuma | location |
TR Daha düşük arama hacmine sahip bir arama terimi bulduğunuzda, tıklama başına maliyetiniz (TBM), tüm büyük markaların kullandığı yüksek rekabetli anahtar kelimeleri hedeflemenizden çok daha uygun olacaktır
EN By finding a search term with a lower search volume, your cost-per-click (CPC) will be a lot more affordable than if you were to target high-competition keywords that all of the big-name brands are using
turco | inglês |
---|---|
arama | search |
terimi | term |
tıklama | click |
anahtar | keywords |
TR 500.000 ila 1.000.000 arama arasındaki bir anahtar kelime genellikle "yüksek" arama hacmi olarak kabul edilir. Bu nişler daha rekabetçidir ve Google'ın ilk sayfasında yer almak için daha fazla çalışma gerekir.
EN A keyword between 500,000 and 1,000,000 searches is generally considered a "high" search volume. These niches are more competitive, and it will require more work to rank on the first page of Google.
turco | inglês |
---|---|
arasındaki | between |
genellikle | generally |
hacmi | volume |
çalışma | work |
gerekir | will |
TR Yayıncılık hedeflerinize ulaşmanıza nasıl yardım edebileceğimizle ilgili olarak sizinle konuşmak isteriz. Daha fazla bilgi almak ve Elsevier'le ortaklık yapmanın avantajlarını keşfetmek için iletişim sayfamıza gidin.
EN We welcome the opportunity to speak with you about how we can help you to meet your publishing goals. For more information, and to explore the benefits of partnering with Elsevier, go to our contact page.
turco | inglês |
---|---|
yayıncılık | publishing |
yardım | help |
sizinle | with you |
elsevier | elsevier |
iletişim | contact |
gidin | go |
TR Adım 11: Kendimizden daha büyük bir güçle bilinçli temasımızı geliştirmek için meditasyon ve dua gibi uygulamalarla aradık, sadece ne yapacağımızı bilmeyi ve bunu yapmanın gücünü aradık.
EN Step 11: We sought through practices such as meditation and prayer to improve our conscious contact with power greater than ourselves, seeking only knowledge of what to do and the strength to do so.
turco | inglês |
---|---|
adım | step |
meditasyon | meditation |
temas | contact |
TR Yayıncılık hedeflerinize ulaşmanıza nasıl yardım edebileceğimizle ilgili olarak sizinle konuşmak isteriz. Daha fazla bilgi almak ve Elsevier'le ortaklık yapmanın avantajlarını keşfetmek için iletişim sayfamıza gidin.
EN We welcome the opportunity to speak with you about how we can help you to meet your publishing goals. For more information, and to explore the benefits of partnering with Elsevier, go to our contact page.
turco | inglês |
---|---|
yayıncılık | publishing |
yardım | help |
sizinle | with you |
elsevier | elsevier |
iletişim | contact |
gidin | go |
TR Bir EC2 Bulut Sunucusunda uzaktan komutlar yürütmeyi, derin öğrenme modeli eğitmeyi ve daha fazlasını öğrenin. Bu adım adım öğreticiler size EC2 ile inovasyon yapmanın farklı yollarını öğretecektir.
EN Learn how to remotely run commands on an EC2 Instance, train a deep learning model, and more. These step-by-step tutorials teach you different ways to innovate with EC2.
turco | inglês |
---|---|
uzaktan | remotely |
komutlar | commands |
derin | deep |
modeli | model |
öğreticiler | tutorials |
size | you |
TR Dünyayı değiştiren tüm diğer kişiler gibi, o da bunu yapmanın daha iyi bir yolu olduğuna inanıyordu ve haklıydı da.
EN Like all real disruptors, he believed there was a better way to do this – and he was right.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
bunu | this |
yolu | way |
TR Buradaki fikir, zaten var olan bir şeyde değişiklik yapmanın, bir şeyi sıfırdan geliştirmekten daha kolay olması.
EN The idea is that it is easier to make changes to something that already exists, than to develop something from scratch.
turco | inglês |
---|---|
fikir | idea |
zaten | already |
sıfırdan | from scratch |
TR Bunu tamamen kendi takdirimize bağlı olarak yapıyoruz, çünkü genellikle bunu yapmanın topluluğa bir bütün olarak daha fazla değer katacağına inanıyoruz
EN We do this entirely at our own discretion, usually because we believe doing so will add greater value to the community as a whole
TR Bunu tamamen kendi takdirimize bağlı olarak yapıyoruz, çünkü genellikle bunu yapmanın topluluğa bir bütün olarak daha fazla değer katacağına inanıyoruz
EN We do this entirely at our own discretion, usually because we believe doing so will add greater value to the community as a whole
TR Bunu tamamen kendi takdirimize bağlı olarak yapıyoruz, çünkü genellikle bunu yapmanın topluluğa bir bütün olarak daha fazla değer katacağına inanıyoruz
EN We do this entirely at our own discretion, usually because we believe doing so will add greater value to the community as a whole
TR Bunu tamamen kendi takdirimize bağlı olarak yapıyoruz, çünkü genellikle bunu yapmanın topluluğa bir bütün olarak daha fazla değer katacağına inanıyoruz
EN We do this entirely at our own discretion, usually because we believe doing so will add greater value to the community as a whole
TR Bunu tamamen kendi takdirimize bağlı olarak yapıyoruz, çünkü genellikle bunu yapmanın topluluğa bir bütün olarak daha fazla değer katacağına inanıyoruz
EN We do this entirely at our own discretion, usually because we believe doing so will add greater value to the community as a whole
TR Bunu tamamen kendi takdirimize bağlı olarak yapıyoruz, çünkü genellikle bunu yapmanın topluluğa bir bütün olarak daha fazla değer katacağına inanıyoruz
EN We do this entirely at our own discretion, usually because we believe doing so will add greater value to the community as a whole
TR Bunu tamamen kendi takdirimize bağlı olarak yapıyoruz, çünkü genellikle bunu yapmanın topluluğa bir bütün olarak daha fazla değer katacağına inanıyoruz
EN We do this entirely at our own discretion, usually because we believe doing so will add greater value to the community as a whole
TR Bunu tamamen kendi takdirimize bağlı olarak yapıyoruz, çünkü genellikle bunu yapmanın topluluğa bir bütün olarak daha fazla değer katacağına inanıyoruz
EN We do this entirely at our own discretion, usually because we believe doing so will add greater value to the community as a whole
TR Arama hacmine göre filtreleme, Anahtar Kelime Zorluğu, arama sonuçlarında SERP özelliklerinin varlığı ve daha fazlası.
EN Filter by search volume, Keyword Difficulty, the presence of SERP features in the search results, and more.
turco | inglês |
---|---|
arama | search |
serp | serp |
ve | and |
TR Arama ekiplerine riski azaltan, tavsiyeleri artıran ve nihayetinde arama stratejilerini ve başarı oranlarını iyileştiren daha etkili yorumlamalar yapmalarında destek oluruz
EN We empower exploration teams to make more effective interpretations that reduce risk, enhance recommendations and ultimately improve exploration strategies and success rates
turco | inglês |
---|---|
riski | risk |
ve | and |
başarı | success |
etkili | effective |
TR Ve insanlar bir soru sordukları şekilde arama yaptığından, konuşulan kelime açıklamalarınızın arama sonuçlarının en üstünde görünme olasılığı daha yüksektir.
EN And because people search in the same way that they would ask a question, your spoken word explanations are more likely to appear at the top of search results.
turco | inglês |
---|---|
insanlar | people |
şekilde | way |
arama | search |
konuşulan | spoken |
TR Arama motorlarında yükselmenizi sağlayan “SEO” uyumlu altyapı sayesinde Google, Yahoo, Yandex, Bing gibi arama motorlarından daha fazla ziyaretçi çekin.
EN Attract more visitors to your website thanks to the “SEO” friendly infrastructure which allows your website rank well on the search engines like Google, Yahoo, Yandex, Bing etc.
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
altyapı | infrastructure |
yahoo | yahoo |
yandex | yandex |
ziyaretçi | visitors |
çekin | attract |
motorları | engines |
TR Google arama motoru, arama sonuçlarında SSL sertifikası olan web sitelerini daha üst sıralarda çıkaracağını açıkladı. SSL sertifikası satın alarak rakiplerinizin önüne geçin.
EN Google search engine announced that websites with SSL certificates will rank higher in the search results. Get ahead of your competitors by purchasing an SSL certificate.
turco | inglês |
---|---|
motoru | engine |
ssl | ssl |
sitelerini | websites |
ın | of |
TR Sertifika, Google arama sonuçlarında web sitenizin sıralamasını yükseltmenize yardımcı olur. İyileştirilmiş arama sonuçları, yakın gelecekte size daha efektif satış dönüşümleri sağlayacaktır.
EN The certificate helps you improve the ranking of your website in Google search results. Improved search results will provide you more effective sales conversions in the near future.
turco | inglês |
---|---|
sertifika | certificate |
web | website |
sitenizin | your website |
olur | will |
yakın | near |
gelecekte | future |
size | you |
satış | sales |
sağlayacaktır | will provide |
ın | of |
TR Arama motorlarında yükselmenizi sağlayan “SEO” uyumlu altyapı sayesinde Google, Yahoo, Yandex, Bing gibi arama motorlarından daha fazla ziyaretçi çekin.
EN Attract more visitors to your website thanks to the “SEO” friendly infrastructure which allows your website rank well on the search engines like Google, Yahoo, Yandex, Bing etc.
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
altyapı | infrastructure |
yahoo | yahoo |
yandex | yandex |
ziyaretçi | visitors |
çekin | attract |
motorları | engines |
TR Google arama motoru, arama sonuçlarında SSL sertifikası olan web sitelerini daha üst sıralarda çıkaracağını açıkladı. SSL sertifikası satın alarak rakiplerinizin önüne geçin.
EN Google search engine announced that websites with SSL certificates will rank higher in the search results. Get ahead of your competitors by purchasing an SSL certificate.
turco | inglês |
---|---|
motoru | engine |
ssl | ssl |
sitelerini | websites |
ın | of |
TR Sertifika, Google arama sonuçlarında web sitenizin sıralamasını yükseltmenize yardımcı olur. İyileştirilmiş arama sonuçları, yakın gelecekte size daha efektif satış dönüşümleri sağlayacaktır.
EN The certificate helps you improve the ranking of your website in Google search results. Improved search results will provide you more effective sales conversions in the near future.
turco | inglês |
---|---|
sertifika | certificate |
web | website |
sitenizin | your website |
olur | will |
yakın | near |
gelecekte | future |
size | you |
satış | sales |
sağlayacaktır | will provide |
ın | of |
TR Sayfa içi SEO açısından, Google arama sonuçlarında (ve diğer arama motorlarında) daha yüksek sıralama şansına sahip olacak yeni içerikler oluşturmak için kullanabileceğiniz doğru anahtar kelimeleri bulabileceksiniz
EN In terms of on-page SEO, you'll be able to find the right keywords that you can use to create fresh new content that will have a higher chance of ranking in Google search results (and other search engines)
turco | inglês |
---|---|
sayfa | page |
seo | seo |
açısından | in terms of |
sıralama | ranking |
anahtar | keywords |
motorları | engines |
TR Daha düşük arama hacmine (ayda 150.000'den az arama) ve düşük anahtar kelime zorluk derecesine (50'den az) sahip anahtar kelimeler bulmaya çalışın.
EN Try to find keywords with a lower search volume (less than 150,000 searches per month) and keywords with a low keyword difficulty ranking (less than 50).
turco | inglês |
---|---|
ayda | per month |
zorluk | difficulty |
TR Bir SERP denetleyicisi, aynı arama motorunu birden fazla TLD (konum) için kontrol etmenize olanak tanıyacağından, arama yaparken daha doğru yerel ve küresel sonuçlar almanıza da olanak tanır
EN A SERP checker will also allow you to get more accurate local and global results when conducting searches, as they will allow you to check the same search engine for multiple TLDs (locations)
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
küresel | global |
sonuçlar | results |
TR Ve insanlar bir soru sordukları şekilde arama yaptığından, konuşulan kelime açıklamalarınızın arama sonuçlarının en üstünde görünme olasılığı daha yüksektir.
EN And because people search in the same way that they would ask a question, your spoken word explanations are more likely to appear at the top of search results.
turco | inglês |
---|---|
insanlar | people |
şekilde | way |
arama | search |
konuşulan | spoken |
TR Arama motoru optimizasyonu (Google gibi arama motorlarının sonuçlarının en üstünde görünmek) ve sosyal medya platformlarıyla sorunsuz entegrasyon gibi özellikler, kendi e-ticaret siteniz olduğunda çok daha kolay ve etkili olur.
EN Aspects like search engine optimization (appearing at the top of search results on search engines like Google) and seamless integration with social media platforms become a lot easier and more impactful when you have your own store online.
TR Daha hızlı yükleme süreleri, daha iyi kullanıcı deneyimi, daha iyi arama motoru optimizasyonu ve daha yüksek dönüşüm oranları anlamına gelir.
EN Faster load times mean better user experience, better search engine optimization, and higher conversion rates.
TR Herkesin gözü üzerinizdeyken ürün lansmanı yapmanın yolları
EN How to use Shopify web forms to organize your business
TR Kalıcı değişiklikler yapmanın bilimsel sırrı
EN How is public opinion measured with surveys?
TR Kripto satın almanın, satmanın ve kripto ticareti yapmanın dünyadaki en popüler yolu
EN The world’s most popular way to buy, sell, and trade crypto
turco | inglês |
---|---|
kripto | crypto |
ve | and |
en | most |
popüler | popular |
yolu | way |
TR Döviz piyasalarında işlem yapmanın yanı sıra müşterileriniz istatistikleri takip etme ve diğer ağ üyelerinin işlemlerini kopyalama seçeneğine sahip olurlar
EN As well as the option to trade in foreign exchange markets, your clients have the opportunity to check statistics and copy the trades of other network members
turco | inglês |
---|---|
yanı | well |
müşterileriniz | clients |
takip | check |
ve | and |
diğer | other |
sahip | have |
ın | of |
TR Bugünlerde, bu ebeveyn kontrollü internet filtrelerini, bağımlılığımı kontrol etmenin başka bir yolu olarak görüyorum, sadece benim yolumla yapmanın başka bir yolu
EN Nowadays, I see these parent control internet filters as just another way to control my addiction, just another way to do it my way
turco | inglês |
---|---|
internet | internet |
başka | another |
yolu | way |
TR Faydalı ipuçları ve eğitici içerikler ile On Page SEO Checker sadece optimize edilmiş talimatlar vermekle kalmayıp, bunu yapmanın neden değerli olduğunu da açıklar.
EN With helpful tips and educational content, not only does On Page SEO Checker give you optimization instructions, but it also explains why doing so would be worthwhile.
turco | inglês |
---|---|
faydalı | helpful |
ipuçları | tips |
seo | seo |
sadece | only |
talimatlar | instructions |
Mostrando 50 de 50 traduções