TR İşte sahte olup olmadığını anlama ve gerçek olanı aldığınızdan emin olma yolları.
"aldığınızdan emin olma" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR İşte sahte olup olmadığını anlama ve gerçek olanı aldığınızdan emin olma yolları.
EN Here's how to tell if yours is fake, and some ways to ensure that you're buying the real thing.
turco | inglês |
---|---|
sahte | fake |
olup | if |
ve | and |
gerçek | real |
emin | ensure |
TR İşte sahte olup olmadığını anlama ve gerçek olanı aldığınızdan emin olma yolları.
EN Here's how to tell if yours is fake, and some ways to ensure that you're buying the real thing.
TR Zebra cihazlarınız için cihazın çalışma süresini ve yatırım geri dönüşünü en üst düzeye çıkarmak için ihtiyaç duyduğunuz öngörülebilir ve güvenilir performansı aldığınızdan emin olun
EN Ensure you get the predictable and dependable performance you need to maximize device uptime and return on investment for your Zebra devices
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
yatırım | investment |
geri | return |
ihtiyaç | need |
güvenilir | dependable |
performansı | performance |
TR Visme?nin çevrimiçi histogram oluşturucusunu kullanmaya başladığınızda, ilk adımınız tüm verilerinizi toplamaktır. x ekseni için aralıklarınızı ve y ekseni için frekansınızı aldığınızdan emin olun.
EN When getting started with Visme’s histogram maker online, your first step is to gather all of your data. Make sure you’ve got your ranges for the x-axis and your frequency for the y-axis.
turco | inglês |
---|---|
visme | visme |
çevrimiçi | online |
histogram | histogram |
ilk | first |
tüm | all |
verilerinizi | your data |
emin | sure |
olun | is |
TR En iyi teklifi aldığınızdan emin olmak için doğrudan araba kiralama şirketine ödeme yapacaksınız.
EN You?ll be paying the car rental company directly so you can be sure to get the best deal.
turco | inglês |
---|---|
emin | sure |
doğrudan | directly |
araba | car |
kiralama | rental |
ödeme | paying |
TR Bu nedenle, doğru sonuçları aldığınızdan emin olmak için belirli SERP denetleyicilerinin sonuçlarını kullanırken iki kez kontrol etmenizi öneririz
EN For this reason, we’d recommend double-checking the results of certain SERP checkers while using them, to ensure that you’re getting the right results
turco | inglês |
---|---|
nedenle | reason |
belirli | certain |
serp | serp |
kullanırken | while using |
kontrol | checking |
TR İhtiyacınız olmayan şeyler için fazladan ödeme yapmak yerine, SEO site denetim aracımızdan tam olarak istediğinizi aldığınızdan emin olmak için katmanlı fiyatlandırma planımızı kullanabilirsiniz
EN Instead of paying extra for things that you don’t need, you can use our tiered pricing scheme to ensure that you’re getting exactly what you want out of our SEO site audit tool
turco | inglês |
---|---|
şeyler | things |
ödeme | paying |
seo | seo |
site | site |
denetim | audit |
fiyatlandırma | pricing |
TR Visme’nin çevrimiçi histogram oluşturucusunu kullanmaya başladığınızda, ilk adımınız tüm verilerinizi toplamaktır. x ekseni için aralıklarınızı ve y ekseni için frekansınızı aldığınızdan emin olun.
EN When getting started with Visme’s histogram maker online, your first step is to gather all of your data. Make sure you’ve got your ranges for the x-axis and your frequency for the y-axis.
TR Ne var ki, tam da Sevda ve eşinin aşı olma kararını ertelemelerinin ardındaki nedenlerle hala hamile kadınlar arasında aşı olma oranları oldukça düşük..
EN Despite these, the number of pregnant women who get vaccinated is still very low due to the very same reasons as Sevda and his husband postponed their decision.
turco | inglês |
---|---|
hala | still |
kadınlar | women |
oldukça | very |
düşük | low |
TR Verimli Sayfa Sıralama dağılımından emin olma
EN Ensure efficient PageRank distribution
turco | inglês |
---|---|
verimli | efficient |
emin | ensure |
TR Verimli Sayfa Sıralama dağılımından emin olma
EN Ensure efficient PageRank distribution
turco | inglês |
---|---|
verimli | efficient |
emin | ensure |
TR Arka plan gürültüsü olmadan çok sessiz bir ortamda en iyi kalitede ses kaydını elde etmek için, yüksek sesle ve net konuşan hoparlörlerden emin olun, birbiriyle konuşmayan hoparlörlerden emin olun ve yüksek kaliteli mikrofonlar kullanın.
EN To get the very best quality audio record in a very quiet environment with no background noise, ensure speakers that speak loudly and clearly, ensure speakers that don’t talk over each other, and use high quality microphones.
turco | inglês |
---|---|
sessiz | quiet |
kaydını | record |
emin | ensure |
kullanın | use |
TR Yine, bu kullandığınız şirkete bağlıdır. Her zaman araştırma yaptığınızdan emin olun, sizden adil bir fiyat alındığından emin olmak için çeşitli teklifler alın.
EN Again, this is dependent on the company you use. Always make sure you do your research, getting a range of quotes to make sure you are being charged a fair price.
turco | inglês |
---|---|
yine | again |
kullandığınız | you use |
araştırma | research |
adil | fair |
fiyat | price |
TR Google'ın SEO derecelendirmenizi sitenizin ne kadar işlevsel olduğuna dayandırdığından daha önce bahsetmiştik, bu nedenle sitenizi gözden geçirdiğinizden ve hiçbir şeyin bozuk olmadığından emin olduğunuzdan emin olun
EN We’ve already mentioned how Google bases your SEO rating on how functional your site is, so be sure to go through your site and ensure that nothing is broken
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
nedenle | so |
TR SEO'nuzu önemli ölçüde etkilemediklerinden emin olmak için bunları ince dişli bir tarakla incelediğinizden emin olun.
EN Be sure to go through these with a fine-toothed comb to ensure that they’re not dramatically affecting your SEO.
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
TR İçeriğinizin bir makale veya blog gönderisinin toplam kelime sayısına göre doğru sayıda anahtar kelimeye sahip olduğundan nasıl emin olacağınızdan emin değilseniz, size yardımcı olacak pek çok araç mevcuttur
EN If you’re not sure how to ensure that your content has the right number of keywords for the overall word count of an article or blog post, there are plenty of tools available to help you
turco | inglês |
---|---|
makale | article |
veya | or |
blog | blog |
araç | tools |
TR Arka plan gürültüsü olmadan çok sessiz bir ortamda en iyi kalitede ses kaydını elde etmek için, yüksek sesle ve net konuşan hoparlörlerden emin olun, birbiriyle konuşmayan hoparlörlerden emin olun ve yüksek kaliteli mikrofonlar kullanın.
EN To get the very best quality audio record in a very quiet environment with no background noise, ensure speakers that speak loudly and clearly, ensure speakers that don’t talk over each other, and use high quality microphones.
turco | inglês |
---|---|
sessiz | quiet |
kaydını | record |
emin | ensure |
kullanın | use |
TR Hata olmadığından emin olmak için tüm kopyanızı gözden geçirin. Reklamlarınızda sağlanan tüm bilgilerin doğru olduğundan emin olmak istiyorsunuz.
EN Proofread all your copy to make sure there are no mistakes. You want to ensure all of the information provided in your ads is accurate.
TR Çocukların ayrımcılığa uğramadan toplumda var olma ve yaşam hakları için “BU İŞ ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİL!” adıyla başlatılan imza kampanyası ile farkındalık yarattık
EN We raised awareness with our «THIS IS NO KID’S PLAY!» campaign, the aim of which was to defend children’s rights against discrimination
turco | inglês |
---|---|
hakları | rights |
kampanyası | campaign |
farkındalık | awareness |
TR Henüz 18 yaşında (veya bulunduğunuz yerdeki yasal reşit olma yaşında) değilsen,iz Hizmetlere yalnızca bu Kullanım Koşulları'na tabi tutulmayı kabul eden bir ebeveynin veya yasal bir koruyucunun gözetimi altında erişebilirsiniz
EN If you are under 18 years of age (or the age of legal majority where you reside), you may only access or use the Services under the supervision of a parent of legal guardian who agrees to be bound by these Terms of Use
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
yasal | legal |
kullanım | use |
altında | under |
TR Özellikle halka açık Wi-Fi ağına bağlıyken internet bağlantınızı güvence altına alın. Bağlantınızı şifreleyerek, çevrimiçi izinsiz girişlerin kurbanı olma şansınız önemli ölçüde azaltabilirsiniz.
EN Secure your internet connection, especially when you’re connected to public Wi-Fi. By encrypting your connection, your chances of becoming a victim of online intrusion reduce significantly.
turco | inglês |
---|---|
bağlantınızı | connection |
alın | secure |
ın | of |
TR Bunun yanında insanların dijital dünyanın taşınabilirlik, güvenlik ve el koyulma riskinden uzak olma gibi avantajlarından faydalanmalarını sağlar.
EN But it also gives them all the advantages of the digital economy: portability, safety, and freedom from seizure.
turco | inglês |
---|---|
dijital | digital |
güvenlik | safety |
sağlar | gives |
ın | of |
TR İster manşetlik bir etkinlik olsun, isterse İngiliz İstihbaratı’nın Bermuda’daki şifre kırma merkezine üs olma görevi, hedefimiz tüm misafirlerimize olağanüstü bir deneyim sunmak olmuştur.
EN Whether it’s a headline-making event or providing an outpost for the code-breaking headquarters of British Intelligence in Bermuda, our goal is to deliver an exceptional experience to every guest.
turco | inglês |
---|---|
etkinlik | event |
şifre | code |
kırma | breaking |
hedefimiz | our goal |
tüm | every |
olağanüstü | exceptional |
deneyim | experience |
isterse | or |
TR Çevre dostu konukseverlik uygulamalarının dünyanın en çeşitli ve tablo gibi korumlarının, toprağa en çok bağlı olduğumuz yerlerin koruyucusu olma misyonumuzu gerçekleştirmeye yardımcı oluyor.
EN We recognize environmentally friendly hospitality practices help us fulfill our mission to be stewards of the world’s most diverse and picturesque locations, the places where we are most connected to the land.
turco | inglês |
---|---|
dostu | friendly |
konukseverlik | hospitality |
çeşitli | diverse |
bağlı | connected |
ın | of |
TR Heavy Metal bütün metal tarzlarının babası olma… Devamını oku
EN Although early heavy metal bands such as B… read more
turco | inglês |
---|---|
heavy | heavy |
metal | metal |
devamını | more |
oku | read |
TR Bir Birlikte Olma Hikayesi Bizimkisi
EN Why Do We Need a Debate on Self-Regulation in the Field of Civil Society in Turkey?
TR "Türkiye’deki Gençlik Mücadelesi Gençlerin Birey Olma Mücadelesidir"
EN "We Believe in Civil Society and We Regard Its Views"
turco | inglês |
---|---|
deki | in |
TR Perakende piyasasında kolay kullanımlı ve anlaşılabilir en popüler çözümlerden biridir. İyi yatırımcıların stratejilerini takip ederek başarılı olma imkânı sunduğu için işlemciler arasında oldukça popülerdir.
EN One of the most popular solutions for the retail market that is easy to use and under-stand. Popular with traders as it provides the opportunity to follow the strategies of good traders and become successful.
turco | inglês |
---|---|
perakende | retail |
kolay | easy |
en | most |
popüler | popular |
takip | follow |
başarılı | successful |
TR Doğayı koruma ve enerji tüketimi üzerinde mümkün olan en az düzeyde etkili olma konusunda taahhüdümüz bulunmaktadır
EN We have a commitment to protecting the environment and to making sure we have as small an impact on energy consumption as possible
turco | inglês |
---|---|
koruma | protecting |
ve | and |
enerji | energy |
mümkün | possible |
olan | have |
TR Çocuk sahibi olma fırsatımı kaçırıyorum.
EN Missing my opportunity to have children.
turco | inglês |
---|---|
fırsatı | opportunity |
TR Borsa Simsarı ve Borsa Ajanı Olma Koşullarında Değişiklik Yapıldı - Moroğlu Arseven
EN Conditions of Becoming a Stock Broker and Stock Agent are Changed - Moroğlu Arseven
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
arseven | arseven |
koşulları | conditions |
TR Borsa Simsarı ve Borsa Ajanı Olma Koşullarında Değişiklik Yapıldı
EN Conditions of Becoming a Stock Broker and Stock Agent are Changed
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
koşulları | conditions |
TR Pazarlama Ortakları; kuruluşların sosyal medyalarını yönetme ve büyütmelerine yardımcı olma konusunda başarılı olan yetenekli pazarlamacılardır.
EN Marketing Partners are skilled marketers who have excelled at helping organization to manage their social media and grow.
turco | inglês |
---|---|
ortakları | partners |
yönetme | manage |
ve | and |
TR Teknoloji Ortakları; kuruluşların teknik sistemlerini uygulamalarına ve optimize etmelerine yardımcı olma görevini üstlenir.
EN Technology Partners exist to help organizations implement and optimize their technical systems.
turco | inglês |
---|---|
ortakları | partners |
kuruluşların | organizations |
sistemlerini | systems |
ve | and |
optimize | optimize |
TR Çocukların ayrımcılığa uğramadan toplumda var olma ve yaşam hakları için “BU İŞ ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİL!” adıyla başlatılan imza kampanyası ile farkındalık yarattık
EN We raised awareness with our «THIS IS NO KID’S PLAY!» campaign, the aim of which was to defend children’s rights against discrimination
turco | inglês |
---|---|
hakları | rights |
kampanyası | campaign |
farkındalık | awareness |
TR GPU kullanımını optimize ederek toplam sahip olma maliyetini düşürün
EN Lower TCO by optimizing GPU utilization
turco | inglês |
---|---|
gpu | gpu |
optimize | optimizing |
ederek | by |
TR Listeyi kullanıcı puanlarına göre sıralarken öğelerin benzersiz olma durumunu sağlayan Redis Sıralanmış Küme veri yapısını kullanmanız yeterlidir
EN Just use the Redis Sorted Set data structure, which provides uniqueness of elements while maintaining the list sorted by their scores
turco | inglês |
---|---|
redis | redis |
veri | data |
kullanmanız | use |
yapısı | structure |
ın | of |
göre | by |
TR Özel rezidansımız raffles'ın bir bölümüne sahip olma şansını sunmaktadır
EN Our Private residence provide the opportunity to own a part of raffles
turco | inglês |
---|---|
raffles | raffles |
sahip | own |
TR Raffles, uzak Praslin adasında açılarak doğa harikaları arasında Seychelles’de kendine yuva ediniyor: Hint Okyanusu’nda açılan ilk Raffles oteli olma özelliği taşıyor.
EN Raffles settled in the home to natural wonders, Seychelles by opening on the remote island of Praslin: it is the first Raffles property to open in the Indian Ocean.
turco | inglês |
---|---|
raffles | raffles |
uzak | remote |
doğa | natural |
hint | indian |
TR Gösterge paneli, kullanıcı dostu olma, ferahlık hissi ve saklama bölmeleri için akıllı mimarisi ile yenilikler sunuyor.
EN The dashboard innovates with its intelligent architecture aimed at user-friendliness, a sensation of roominess, and storage compartments.
turco | inglês |
---|---|
paneli | dashboard |
kullanıcı | user |
saklama | storage |
akıllı | intelligent |
mimarisi | architecture |
TR Zararlı olma ihtimali bulunan dosyaları daha tehdit oluşturamadan önce karantinaya gönderin.
EN Instantly send potentially harmful files to quarantine before they can pose a threat.
turco | inglês |
---|---|
zararlı | harmful |
dosyaları | files |
daha | to |
tehdit | threat |
önce | before |
gönderin | send |
TR Zararlı olma ihtimali bulunan dosyaları tehdit oluşturma şansları olmadan önce hemen karantinaya gönderin.
EN Instantly send potentially harmful files to quarantine before they have the chance to pose a threat.
turco | inglês |
---|---|
zararlı | harmful |
dosyaları | files |
tehdit | threat |
önce | before |
gönderin | send |
TR QcK'nin profesyonellerin ve hayranların birinci tercihi olma sebebi.
EN Why the QcK is the top choice for pros and enthusiasts alike.
turco | inglês |
---|---|
qck | qck |
TR Hexnode'un resmi distribütörleri olma yoluyla UEM pazarına giriş yapın ve gelirinizi artırın
EN Venture the UEM market and grow your revenue by becoming Hexnode's official distributors
turco | inglês |
---|---|
hexnode | hexnode |
resmi | official |
TR Simon-Kucher, medya ve eğlence şirketlerinin kârlılıklarını artırarak hızla değişip gittikçe dijitalleşen bir pazarda büyümelerine yardımcı olma noktasında ciddi bir deneyime sahiptir.
EN Simon-Kucher has extensive experience in helping media and entertainment companies to improve their profitability and grow in a rapidly changing, increasingly digitalized market.
turco | inglês |
---|---|
medya | media |
eğlence | entertainment |
hızla | rapidly |
gittikçe | increasingly |
deneyime | experience |
sahiptir | has |
TR Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı ile birlikte Asya kıt'asını, Avrupa kıt'asından ayıran özel jeopolitik konumu, Türkiye'ye dünyanın en önemli ülkelerinden birisi olma özelliği vermektedir.
EN Sea of Marmara, the Bosphorus and the Dardanelles with the Asian continent, which separates the European continent, special geopolitical position, Turkey is to give the distinction of being one of the world?s most important countries.
turco | inglês |
---|---|
asya | asian |
avrupa | european |
konumu | position |
en | most |
TR UNFPA’in yeni “Dünya Nüfus Durumu” raporuna göre, kadınların neredeyse yarısı kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olma ve karar verme hakkından...
EN Nearly half of all women are denied their bodily autonomy, says new United Nations Population Fund, UNFPA, report, My Body is My Own. Violations...
turco | inglês |
---|---|
unfpa | unfpa |
yeni | new |
nüfus | population |
raporuna | report |
neredeyse | nearly |
TR Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı, “Mağdurların İyileşmesine Yardımcı Olma" faaliyetini uygulamak ve işbirliği anlaşması için çağrıya çıktı | STGM
EN The United States Agency for International Development (USAID) is seeking applications for a cooperative agreement from qualified entities to implement the Approval of Helping Survivors Heal (HSH) activity. | STGM
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
kalkınma | development |
uygulamak | implement |
stgm | stgm |
TR Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı, “Mağdurların İyileşmesine Yardımcı Olma" faaliyetini uygulamak ve işbirliği anlaşması için çağrıya çıktı
EN The United States Agency for International Development (USAID) is seeking applications for a cooperative agreement from qualified entities to implement the Approval of Helping Survivors Heal (HSH) activity.
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
kalkınma | development |
uygulamak | implement |
TR Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), “Mağdurların İyileşmesine Yardımcı Olma (HSH) faaliyetini uygulamak için nitelikli kuruluşlarla yapacağı işbirliği anlaşması için çağrıya çıktı.
EN The goal of HSH is to expand access to appropriate evidence based MHPSS services to all survivors of torture in need.
Mostrando 50 de 50 traduções