EN In his primary role as Director of Corporate Affairs and Asia Strategy for RELX, he is responsible for government affairs, corporate communications, and corporate responsibility for RELX
EN In his primary role as Director of Corporate Affairs and Asia Strategy for RELX, he is responsible for government affairs, corporate communications, and corporate responsibility for RELX
TR RELX Kurumsal İlişkiler ve Asya Stratejisi Direktörü olarak temel görevleri arasında devletlerle ilişkiler, kurumsal iletişim ve RELX için kurumsal sorumluluk konuları yer almaktadır
inglês | turco |
---|---|
corporate | kurumsal |
asia | asya |
strategy | stratejisi |
communications | iletişim |
responsibility | sorumluluk |
director | direktörü |
and | ve |
of | in |
for | için |
EN This was determined by a study published in 2019 by the Federal Institute for Building, Urban Affairs and Spatial Research (BBSR)
TR Bunu Federal İmar, Şehircilik ve Çevre Araştırmaları Enstitüsü (BBSR), 2019 yılında yayınlanan bir bilimsel araştırmayla ortaya koydu
inglês | turco |
---|---|
published | yayınlanan |
federal | federal |
institute | enstitüsü |
research | araştırmaları |
a | bir |
and | ve |
EN Brigitte Adam, Federal Institute for Building, Urban Affairs and Spatial Research
TR Federal İmar, Şehircilik ve Çevre Araştırmaları Enstitüsü üyesi Brigitte Adam
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
and | ve |
institute | enstitüsü |
research | araştırmaları |
EN Organised by the Federal Environment Ministry and the German Institute for Urban Affairs, the competition honoured nine municipalities:
TR Federal Çevre Bakanlığı ve Alman Şehircilik Enstitüsü tarafından düzenlenen yarışmada dokuz belediye ödüle layık görüldü:
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
nine | dokuz |
ministry | bakanlığı |
institute | enstitüsü |
by | tarafından |
and | ve |
EN Ulrike Gerhard is a professor of urban geography at Heidelberg University and runs the real-world lab Urban Office Heidelberg
TR Ulrike Gerhard, Heidelberg Üniversitesinde kent coğrafyası profesörü ve Heidelberg Üniversitesi Urban Office Reel Laboratuvarının başkanlığını yapıyor
inglês | turco |
---|---|
professor | profesör |
urban | kent |
and | ve |
office | office |
real | reel |
of | nın |
EN In the index for urban greenery, the Husqvarna Urban Green Space Index, Dortmund in North-Rhine Westphalia is ranked the fourth greenest city on the planet
TR Kentsel yeşil alan sıralamasına (Husqvarna Urban Green Space Index) bakıldığında Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki Dortmund kenti dünya genelinde dördüncü sırada
inglês | turco |
---|---|
urban | kentsel |
north | kuzey |
fourth | dördüncü |
green | yeşil |
in | alan |
EN External Affairs and Coordination Manager
TR Dış ilişkiler ve Koordinasyon Yöneticisi
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
coordination | koordinasyon |
manager | yöneticisi |
external | dış |
EN Finance and Official Affairs Manager
TR Mali ve Resmi İşler Yöneticisi
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
official | resmi |
manager | yöneticisi |
EN External Affairs and Coordination Manager
TR Dış ilişkiler ve Koordinasyon Yöneticisi
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
coordination | koordinasyon |
manager | yöneticisi |
external | dış |
EN Finance and Official Affairs Manager
TR Mali ve Resmi İşler Yöneticisi
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
official | resmi |
manager | yöneticisi |
EN Step 12: Having had a spiritual awakening as a result of these steps, we tried to carry this message to internet and technology addicts, and to practice these principles in all our affairs.
TR Adım 12: Bu adımların sonucunda ruhsal bir uyanış yaşayarak internet ve teknoloji bağımlılarına bu mesajı ulaştırmaya ve bu ilkeleri tüm işlerimizde uygulamaya çalıştık.
inglês | turco |
---|---|
internet | internet |
technology | teknoloji |
addicts | bağımlıları |
step | adım |
principles | ilkeleri |
steps | adımlar |
and | ve |
this | bu |
all | tüm |
a | bir |
message | mesaj |
EN Practice these principles in all our affairs
TR Bu ilkeleri tüm işlerimizde uygulayın
inglês | turco |
---|---|
these | bu |
principles | ilkeleri |
all | tüm |
EN Front-seat passengers can use the 8.5 cubic litres of the Top Box to keep all their affairs within easy reach. In addition to its practicality and accessibility, the Top Box also contributes to the styling of the
TR Ön koltuktaki yolcular, tüm işlerini kolay erişilebilir bir yerde tutmak için Top Box?ın 8,5 metreküpünü kullanabilirler. Pratikliği ve erişilebilirliğine ek olarak, Top Box aynı zamanda
inglês | turco |
---|---|
passengers | yolcular |
easy | kolay |
the | aynı |
of | in |
top | bir |
all | tüm |
and | ve |
to keep | tutmak |
EN in no circumstances interferes in internal affairs of civil society organizations.
TR Hiçbir koşulda STÖ’lerin iç işlerine karışmaz.
inglês | turco |
---|---|
no | hiçbir |
EN You can access the civil society supports carried out by the Ministry of Foreign Affairs of Turkey, Department of EU, and the related news at the website of the The Civil Society Sector.
TR Sivil toplum sektörü web sitesinden, Türkiye Dışişleri Bakanlığı AB BAşkanlığı tarafından yürütülen dsivil toplum desteklerine ve ilgili haberlere Sivil Toplum Sektörü web sitesinden (Türkçe) ulaşabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
foreign | dış |
turkey | türkiye |
eu | ab |
related | ilgili |
news | haberlere |
website | web |
ministry | bakanlığı |
the | türkçe |
out | e |
by | tarafından |
and | ve |
sector | sektör |
EN External Affairs and Coordination Manager
TR Dış ilişkiler ve Koordinasyon Yöneticisi
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
coordination | koordinasyon |
manager | yöneticisi |
external | dış |
EN Finance and Official Affairs Manager
TR Mali ve Resmi İşler Yöneticisi
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
official | resmi |
manager | yöneticisi |
EN External Affairs and Coordination Manager
TR Dış ilişkiler ve Koordinasyon Yöneticisi
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
coordination | koordinasyon |
manager | yöneticisi |
external | dış |
EN Finance and Official Affairs Manager
TR Mali ve Resmi İşler Yöneticisi
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
official | resmi |
manager | yöneticisi |
EN Ministry for Europe and Foreign Affairs - Fund to Support Structural Humanitarian Initiatives
TR Yapısal İnsani İnisiyatifleri Destekleme Fonu Başvuruları Başladı
inglês | turco |
---|---|
structural | yapısal |
support | destekleme |
EN in no circumstances interferes in internal affairs of civil society organizations.
TR Hiçbir koşulda STÖ’lerin iç işlerine karışmaz.
inglês | turco |
---|---|
no | hiçbir |
EN You can access the civil society supports carried out by the Ministry of Foreign Affairs of Turkey, Department of EU, and the related news at the website of the The Civil Society Sector.
TR Sivil toplum sektörü web sitesinden, Türkiye Dışişleri Bakanlığı AB BAşkanlığı tarafından yürütülen dsivil toplum desteklerine ve ilgili haberlere Sivil Toplum Sektörü web sitesinden (Türkçe) ulaşabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
foreign | dış |
turkey | türkiye |
eu | ab |
related | ilgili |
news | haberlere |
website | web |
ministry | bakanlığı |
the | türkçe |
out | e |
by | tarafından |
and | ve |
sector | sektör |
EN Front-seat passengers can use the 8.5 cubic litres of the Top Box to keep all their affairs within easy reach. In addition to its practicality and accessibility, the Top Box also contributes to the styling of the
TR Ön koltuktaki yolcular, tüm işlerini kolay erişilebilir bir yerde tutmak için Top Box?ın 8,5 metreküpünü kullanabilirler. Pratikliği ve erişilebilirliğine ek olarak, Top Box aynı zamanda
inglês | turco |
---|---|
passengers | yolcular |
easy | kolay |
the | aynı |
of | in |
top | bir |
all | tüm |
and | ve |
to keep | tutmak |
EN Front-seat passengers can use the 8.5 cubic litres of the Top Box to keep all their affairs within easy reach. In addition to its practicality and accessibility, the Top Box also contributes to the styling of the
TR Ön koltuktaki yolcular, tüm işlerini kolay erişilebilir bir yerde tutmak için Top Box?ın 8,5 metreküpünü kullanabilirler. Pratikliği ve erişilebilirliğine ek olarak, Top Box aynı zamanda
inglês | turco |
---|---|
passengers | yolcular |
easy | kolay |
the | aynı |
of | in |
top | bir |
all | tüm |
and | ve |
to keep | tutmak |
EN Reconciling prosperity and climate action is the goal of the German government. Robert Habeck, Federal Minister for Economic Affairs and Climate Action, discusses in an interview what this will mean for the population.
TR Refah ve iklimin korunmasının birbirine uyumlu kılınması, Alman hükümetinin hedefi. Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck bunun, insanlar için ne anlama geldiğini açıklıyor.
inglês | turco |
---|---|
prosperity | refah |
climate | iklimin |
robert | robert |
economic | ekonomi |
what | ne |
of | in |
and | ve |
for | için |
EN Why are you so interested in Germany when it comes to economic affairs?
TR Senin açından Almanya, ekonomi konularında neden bu kadar ilginç?
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
economic | ekonomi |
why | neden |
you | bu |
it | senin |
EN The youth parliament and many other groups are integrated into local affairs
TR Yerel meselelere gençlik parlamentosu ve birçok başka grup dahil ediliyor
inglês | turco |
---|---|
youth | gençlik |
local | yerel |
groups | grup |
and | ve |
many | çok |
the | başka |
EN Head of the new ministry economic affairs and climate protection: Robert Habeck
TR Yeni Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı: Robert Habeck
inglês | turco |
---|---|
economic | ekonomi |
and | ve |
protection | koruma |
robert | robert |
new | yeni |
EN At the request of the Federal President the chancellor is obliged to continue carrying out government affairs until the election of her or his successor has been completed
TR Fakat mevcut şansölye cumhurbaşkanının görevlendirmesiyle yerine yeni biri seçilene kadar hükümet görevlerini yerine getirmekten sorumludur
inglês | turco |
---|---|
president | cumhurbaşkanı |
government | hükümet |
chancellor | şansölye |
or | mevcut |
to | kadar |
EN This applied not only to German internal affairs, but especially to foreign policy as well
TR Bu durum, kendini sadece Almanya’nın içişlerinde değil, özellikle ülkenin dış politikasında da hissettirdi
inglês | turco |
---|---|
especially | özellikle |
foreign | dış |
policy | politikası |
this | bu |
not | değil |
but | de |
only | sadece |
EN The Central Agency of Foreign and Professional Affairs (ZAV) specializes in job offers and support for international applicants.
TR Eleman aranan işler ve uluslararası adayların desteklenmesi Merkezi Yurt Dışı ve Uzman Yerleştirme Hizmetlerinin (ZAV) uzmanlaştığı bir konu.
inglês | turco |
---|---|
central | merkezi |
international | uluslararası |
support | desteklenmesi |
and | ve |
job | iş |
EN The Central Agency of Foreign and Professional Affairs (ZAV)
TR Merkezi Yurt Dışı ve Uzman Yerleştirme Hizmetleri (ZAV)
inglês | turco |
---|---|
central | merkezi |
and | ve |
EN The works council takes care of social, personnel-related and economic affairs within the company.
TR İşyeri Çalışan Temsilciliği; işletmenin sosyal, personel ve ekonomik meseleleriyle ilgilenir.
inglês | turco |
---|---|
social | sosyal |
and | ve |
economic | ekonomik |
personnel | personel |
works | iş |
EN Take a deep breath, simplify your lives & let TheOneSpy handle your public & private affairs
TR Derin bir nefes alın, yaşamlarınızı basitleştirin ve TheOneSpy'ın kamu ve özel işlerinizi halletmesine izin verin
inglês | turco |
---|---|
deep | derin |
your | ve |
public | kamu |
take | alın |
EN TheOneSpy does not interfere with your legal affairs of yours.
TR TheOneSpy yasal işlerinize karışmaz.
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
theonespy | theonespy |
EN 2022 Call for Proposals for International Non-governmental Organizations - Finland Ministry of Foreign Affairs
TR Finlandiya Dışişleri Bakanlığı Uluslararası STÖ'lere Yönelik Teklif Çağrısı 2022
inglês | turco |
---|---|
proposals | teklif |
foreign | dış |
ministry | bakanlığı |
international | uluslararası |
EN The chart shows our organisation structure including communications, legal affairs & general counsel, finance & business transformation, human resources, our operation units and clusters.
TR Şema; iletişim, hukuk işleri ve genel danışma, finans ve işletme dönüşümü, insan kaynakları, operasyon birimlerimiz ve bölgelerimiz dahil olmak üzere organizasyon yapımızı göstermektedir.
inglês | turco |
---|---|
communications | iletişim |
legal | hukuk |
general | genel |
finance | finans |
business | işletme |
human | insan |
resources | kaynakları |
including | dahil |
the | olmak |
and | ve |
EN Executive Vice President for Legal Affairs and General Counsel
TR Hukuk İşleri Başkan Yardımcısı ve Baş Hukuk Müşaviri
inglês | turco |
---|---|
president | başkan |
legal | hukuk |
and | ve |
vice | yardımcısı |
EN Sébastien has been Executive Vice President for Legal Affairs & General Counsel since January 2022
TR Sébastien, Ocak 2022'den beri Hukuk İşleri Başkan Yardımcılığı ve Baş Hukuk Müşavirliği olarak görev yapmaktadır
inglês | turco |
---|---|
president | başkan |
legal | hukuk |
january | ocak |
EN (This virtual interview, hosted by TED's current affairs curator Whitney Pennington Rodgers and speaker development curator Cloe Shasha, was recorded June 9, 2020.)
TR (Bu sanal görüşme, TED güncel ilişkiler küratörü Whitney Pennington Rodgers ve konuşmacı geliştirme küratörü Cloe Shasha tarafından sunulmuş, 9 Haziran 2020 tarihinde kaydedilmiştir.)
inglês | turco |
---|---|
virtual | sanal |
current | güncel |
development | geliştirme |
june | haziran |
by | tarafından |
and | ve |
this | bu |
EN 12. Having had a spiritual awakening as the result of these Steps, we tried to carry this message to internet and technology addicts, and to practice these principles in all our affairs.
TR 12. Bu Adımlar sonucunda ruhsal bir uyanış yaşayarak internet ve teknoloji bağımlılarına bu mesajı ulaştırmaya ve bu ilkeleri tüm işlerimizde uygulamaya çalıştık.
inglês | turco |
---|---|
steps | adımlar |
internet | internet |
technology | teknoloji |
addicts | bağımlıları |
principles | ilkeleri |
and | ve |
this | bu |
all | tüm |
a | bir |
message | mesaj |
EN Practice these principles in all our affairs
TR Bu ilkeleri tüm işlerimizde uygulayın
inglês | turco |
---|---|
these | bu |
principles | ilkeleri |
all | tüm |
EN On an urban light-rail project, for example, Norconsult is using a VR game experience to get feedback from tram drivers to optimize the design of traffic lanes for bikes and emergency vehicles
TR Örneğin, bir kentsel hafif raylı sistem projesinde, Norconsult, bisiklet ve acil durum araçları için trafik şeritlerinin tasarımını optimize etmek amacıyla tramvay sürücülerinden geri bildirim almak için VR oyun deneyimini kullanıyor
inglês | turco |
---|---|
urban | kentsel |
experience | deneyimini |
traffic | trafik |
emergency | acil durum |
vehicles | araçlar |
light | hafif |
bikes | bisiklet |
using | kullanıyor |
feedback | geri bildirim |
and | ve |
optimize | optimize |
to | geri |
for | için |
of | in |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
inglês | turco |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN Choose among elegant boardrooms, grand ballrooms and meeting rooms with smart technology. Natural light, pristine garden views and urban locations are three more reasons to choose Fairmont.
TR Şık yönetim kurulu odaları, büyük balo salonları ve akıllı teknoloji bulunan toplantı salonları arasında seçim yapın. Doğal ışık, bakir bahçe manzaraları ve kentsel konumlar Fairmont’u seçmek için fazladan üç nedendir.
inglês | turco |
---|---|
rooms | odalar |
technology | teknoloji |
natural | doğal |
garden | bahçe |
views | manzaralar |
urban | kentsel |
smart | akıllı |
meeting | toplantı |
light | ışık |
and | ve |
are | bulunan |
choose | seçim |
locations | konumlar |
more | fazladan |
grand | büyük |
to | yapın |
EN Iconic venues, contemporary urban settings, and exotic, locations set the stage for your vows.
TR Simgesel mekanlar, çağdaş kentsel ortamlar ve egzotik konumlar evlilik yemininiz için sahneyi oluşturur.
inglês | turco |
---|---|
iconic | simgesel |
urban | kentsel |
settings | ortamlar |
exotic | egzotik |
contemporary | çağdaş |
locations | konumlar |
for | için |
and | ve |
venues | mekanlar |
EN This heritage urban resort will seduce you.
TR Bu kentsel inziva sizi baştan çıkaracak.
inglês | turco |
---|---|
urban | kentsel |
this | bu |
EN A Vancouver urban resort offering mountain and harbour views with modern details in its architecture
TR Mimarisindeki modern detaylar ile dağ ve liman manzaraları sunan bir Vancouver kent inzivası
inglês | turco |
---|---|
vancouver | vancouver |
urban | kent |
offering | sunan |
harbour | liman |
views | manzaralar |
modern | modern |
details | detaylar |
mountain | dağ |
and | ve |
in | da |
a | bir |
EN Keith Urban music, videos, stats, and photos | Last.fm
TR Keith Urban müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
inglês | turco |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
and | ve |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
EN Keith Lionel Urban (born 26 October 1967) is a New Zealand-born country music singer, songwriter and guitarist whose commercial success has been mainly in the United States and Australia
TR 26 ekim 1967 wangarei yeni zelanda doğumlu grammy ödüllü şarkıcı.ayrıca nicole kidman'ın eşi.Elton john ve jackson browne şarkı sözlerinden etkilendiği belirtiliyor
inglês | turco |
---|---|
born | doğumlu |
october | ekim |
new | yeni |
and | ve |
singer | şarkıcı |
Mostrando 50 de 50 traduções