EN If you or someone you know is struggling with suicidal thoughts or is considering hurting themselves, we have resources in our Help Centre, where you can get free, confidential and immediate support.
EN If you or someone you know is struggling with suicidal thoughts or is considering hurting themselves, we have resources in our Help Centre, where you can get free, confidential and immediate support.
TR Siz veya tanıdığınız biri intihar düşünceleriyle mücadele ediyor veya kendinize zarar vermeyi düşünüyorsanız, anında ücretsiz ve gizli yardıma alabileceğiniz kaynakları Yardım Merkezimizde bulabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
confidential | gizli |
free | ücretsiz |
or | veya |
resources | kaynakları |
help | yardım |
and | ve |
in | anında |
EN Suicidal Behavior in Individuals with Substance Use Disorder Who Apply to the Probation Outpatient Clinic
TR Denetimli Serbestlik Polikliniğine Başvuran Madde Kullanım Bozukluğu Tanılı Bireylerde İntihar Davranışı
inglês | turco |
---|---|
substance | madde |
behavior | davranışı |
use | kullanım |
EN Repair workers are struggling because they don’t have the information they need.
TR Tamir işçileri zorlanıyor. Çünkü ihtiyaç duydukları bilgiye sahip değiller.
inglês | turco |
---|---|
repair | tamir |
information | bilgiye |
because | Çünkü |
need | ihtiyaç |
are | sahip |
EN Since its establishment, it has been continuously struggling for the formation of an architecture and space culture in our country
TR Kuruluşundan günümüze, ülkemizde bir mimarlık ve mekân kültürünün oluşması için kesintisiz mücadele etmektedir
inglês | turco |
---|---|
culture | kültür |
and | ve |
of | in |
for | için |
EN For almost two years now, the world has been struggling with one of the most serious health crises of the modern world, COVID-19 pandemic. While the pandemic has resulted in major changes in various sectors of life from...
TR Yaklaşık iki yıldır, tüm dünya modern çağın en ciddi sağlık krizlerinden biri olan COVID-19 salgını ile mücadele ediyor. Salgın, iş piyasasından sağlık hizmetlerine kadar hayatın çeşitli sektörlerinde büyük değişiklikle...
inglês | turco |
---|---|
serious | ciddi |
health | sağlık |
modern | modern |
pandemic | salgın |
world | dünya |
most | en |
various | çeşitli |
years | kadar |
life | hayat |
for | tüm |
with | ile |
in | yaklaşık |
EN Humanitarian aid can be a big facilitator for individuals that are struggling to regain their independence
TR Kendi ayakları üzerinde durarak yeniden bir düzen kurmaya çalışan kişilerin bu mücadelelerinde insani yardım desteği kimi zaman güçlü bir kolaylaştırıcı olabiliyor
inglês | turco |
---|---|
aid | yardım |
their | bu |
a | bir |
EN Tokat Association for Struggling Against Drug Addiction and Substance Abuse (Tokat).
TR Tokat Uyuşturucu ve Madde Bağımlılığı İle Mücadele Derneği (Tokat).
inglês | turco |
---|---|
association | derneği |
and | ve |
substance | madde |
EN As a result, for refugees and migrants struggling for dignified lives, ‘going to Europe’ becomes a bright dream even though its consequences are unclear.
TR Sonuç olarak, temel ihtiyaçların zar zor temin edildiği ya da erişilemediği koşullar altında hayat mücadelesi veren göçmenler ve mülteciler için ‘Avrupa’ya gitmek,’ ne getireceği netleşmemiş de olsa parlak bir düş hâline geliyor.
inglês | turco |
---|---|
refugees | mülteciler |
bright | parlak |
and | ve |
even | bir |
its | in |
result | sonuç |
EN If you are new, didn’t have a chance to share, or are struggling, please feel free to stay as a number of us are available to talk or answer any questions after the meeting ends.
TR Yeniyseniz, paylaşma şansınız olmadıysa veya zorlanıyorsanız, toplantı bittikten sonra birkaçımız konuşmak veya herhangi bir soruyu yanıtlamak için müsait olduğumuz için lütfen kalmaktan çekinmeyin.
inglês | turco |
---|---|
meeting | toplantı |
to talk | konuşmak |
or | veya |
please | lütfen |
a | bir |
of | in |
any | herhangi |
share | paylaş |
EN Confide in another personLet somebody you trust know that you are struggling with this addiction, and that you are trying to change your behavior
TR Başka bir kişiye güvenmekGüvendiğiniz birinin bu bağımlılıkla mücadele ettiğinizi ve davranışınızı değiştirmeye çalıştığınızı bilmesini sağlayın
inglês | turco |
---|---|
another | başka |
behavior | davranışı |
this | bu |
and | ve |
to | bir |
EN It can be helpful to write down a list of healthy forms of rest and relaxation, and reference it when we are struggling to think of what offline activities we can engage in with our free time.
TR Sağlıklı dinlenme ve rahatlama biçimlerinin bir listesini yazmak ve boş zamanlarımızda hangi çevrimdışı etkinliklere katılabileceğimizi düşünmekte zorlandığımızda bu listeye başvurmak yardımcı olabilir.
inglês | turco |
---|---|
rest | dinlenme |
healthy | sağlıklı |
offline | çevrimdışı |
a | yardımcı |
list | listesini |
and | ve |
be | olabilir |
EN I never imagined the depth of what I was struggling with, and the relief I?ve felt at finding real, lived freedom from my mental disease
TR Mücadele ettiğim şeyin derinliğini ve zihinsel hastalığımdan gerçek, yaşanmış özgürlüğü bulduğumda hissettiğim rahatlamayı asla hayal etmemiştim
inglês | turco |
---|---|
mental | zihinsel |
disease | hastalığı |
freedom | özgürlüğü |
and | ve |
real | gerçek |
never | asla |
EN For almost two years now, the world has been struggling with one of the most serious health crises of the modern world, COVID-19 pandemic. While the pandemic has resulted in major changes in various... Read more
TR Yaklaşık iki yıldır, tüm dünya modern çağın en ciddi sağlık krizlerinden biri olan COVID-19 salgını ile mücadele ediyor. Salgın, iş piyasasından sağlık hizmetlerine kadar hayatın çeşitli... Daha fazla
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
serious | ciddi |
health | sağlık |
modern | modern |
pandemic | salgın |
most | en |
various | çeşitli |
read | daha |
years | kadar |
for | tüm |
with | ile |
in | yaklaşık |
EN As a result, for refugees and migrants struggling for dignified lives, ‘going to Europe’ becomes a bright dream even though its consequences are unclear.
TR Sonuç olarak, temel ihtiyaçların zar zor temin edildiği ya da erişilemediği koşullar altında hayat mücadelesi veren göçmenler ve mülteciler için ‘Avrupa’ya gitmek,’ ne getireceği netleşmemiş de olsa parlak bir düş hâline geliyor.
inglês | turco |
---|---|
refugees | mülteciler |
bright | parlak |
and | ve |
even | bir |
its | in |
result | sonuç |
EN We also support struggling franchises to develop solutions and strategies which help safeguard franchisor interests when an entity faces financial distress or possible insolvency.
TR Aynı zamanda, finansal güçlük çeken veya olası bir iflasla karşı karşıya kalan franchise alan ve verenlerin menfaatlerini korumak adına çözümler üretilir.
inglês | turco |
---|---|
financial | finansal |
possible | olası |
solutions | çözümler |
when | zamanda |
or | veya |
and | ve |
to | karşı |
support | korumak |
EN Ammar Riad Abduljabbar had to fight for his ticket to Tokyo in every respect: he followed his father from Iraq to Hamburg at the age of 15 after struggling along doing odd jobs
TR Ammar Riad Abduljabbar, Tokyo biletini bileğinin hakkıyla kazandı: 15 yaşındayken memleketi Irak’ta her türlü işte şansını denedikten sonra babasının peşinden Irak’tan Hamburg’a gelmiş
inglês | turco |
---|---|
tokyo | tokyo |
the | sonra |
EN Many regions are already struggling with water shortages.
TR Pek çok bölgede daha bugünden su kıtlığıyla mücadele ediliyor.
inglês | turco |
---|---|
water | su |
many | pek |
already | daha |
EN Climate change impacts vary strongly depending on location – above all, they affect those who are already struggling to cope with difficult social, political and ecological conditions
TR İklim değişikliğinin etkileri her yerde aynı şiddette ortaya çıkmıyor ve halihazırda zorlu sosyal, politik ve ekolojik koşullarla mücadele etmek zorunda olan insanları vuruyor
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
already | halihazırda |
social | sosyal |
political | politik |
ecological | ekolojik |
are | olan |
to | etmek |
with | aynı |
EN In 2014, Felix Rose-Collins found himself struggling to find a quality tool that he could use to manage his business’s SEO
TR 2014 yılında, Felix Rose-Collins kendini kullanabileceği kaliteli bir araç bulmakta zorlanırken buldu işletmesinin SEO'sunu yönetmek için kullanıyor
inglês | turco |
---|---|
quality | kaliteli |
his | in |
tool | araç |
a | bir |
manage | yönetmek |
to | için |
EN If you are new, didn’t have a chance to share, or are struggling, please feel free to stay as a number of us are available to talk or answer any questions after the meeting ends.
TR Yeniyseniz, paylaşma şansınız olmadıysa veya zorlanıyorsanız, toplantı bittikten sonra birkaçımız konuşmak veya herhangi bir soruyu yanıtlamak için müsait olduğumuz için lütfen kalmaktan çekinmeyin.
inglês | turco |
---|---|
meeting | toplantı |
to talk | konuşmak |
or | veya |
please | lütfen |
a | bir |
of | in |
any | herhangi |
share | paylaş |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN Check in early and often with surveys. Easily identify if a new hire is struggling or needs additional help.
TR Anketleri erkenden ve sıklıkla kontrol edin. Yeni işe alınan birinin zorlandığını veya daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kolaylıkla tespit edin.
inglês | turco |
---|---|
often | sıklıkla |
easily | kolaylıkla |
identify | tespit |
new | yeni |
needs | ihtiyacı |
and | ve |
is | olduğunu |
or | veya |
with | fazla |
in | daha |
EN If you are still struggling, you can use the expertise of a top branding agency like Ivio Agency to help get you started with a comprehensive branding workshop.
TR Hala zorlanıyorsanız, kapsamlı bir markalaşma atölyesi ile başlamanıza yardımcı olması için Ivio Agency gibi üst düzey bir markalaşma ajansının uzmanlığından yararlanabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
branding | markalaşma |
agency | ajans |
comprehensive | kapsamlı |
help | yardımcı |
the | gibi |
of | in |
to | için |
with | ile |
Mostrando 34 de 34 traduções