EN Populations are growing, sea levels are rising – are floating houses the solution? Exciting ideas for the near future.
EN Populations are growing, sea levels are rising – are floating houses the solution? Exciting ideas for the near future.
TR Nüfüs artıyor denizler yükseliyor – peki çözüm yüzen evlerde mi? Yakın geleceğe dönük heyecan verici konseptler.
EN Growing By Growing Other HTML Template
TR Başarı Için Ilham HTML Şablonu
inglês | turco |
---|---|
html | html |
by | için |
EN Public awareness of this problem is growing, as evidenced by the NdM’s rapidly growing membership. What are the reasons?
TR Bu konuya yönelik toplumsal bilincin arttığını NdM’nin üye sayısındaki hızlı artışta da görmek mümkün. Bu yükselişin nedeni ne?
inglês | turco |
---|---|
rapidly | hızlı |
this | bu |
what | ne |
of | yönelik |
EN Manage a growing footprint: As a result of these trends, your data center footprint is growing
TR Büyüyen bir ayak izini yönetin: Bu eğilimlerin bir sonucu olarak, veri merkezi ayak iziniz büyümektedir
inglês | turco |
---|---|
manage | yönetin |
growing | büyüyen |
data | veri |
center | merkezi |
these | bu |
result | sonucu |
a | bir |
EN With the growing presence of the internet in business and the growing importance of maintaining a proper online presence, Google Analytics is more useful than ever
TR İnternetin iş dünyasındaki artan varlığı ve düzgün bir çevrimiçi varlık sürdürmenin artan önemi ile Google Analytics her zamankinden daha kullanışlıdır
inglês | turco |
---|---|
growing | artan |
presence | varlık |
analytics | analytics |
useful | kullanışlı |
importance | önemi |
online | çevrimiçi |
and | ve |
a | bir |
ever | daha |
of | her |
with | ile |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Erhan, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin İstanbul'daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
erhan | erhan |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Erhan, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin İstanbul'daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
erhan | erhan |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Muhammed is one of the participants of the short-term employment project in Adana, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Muhammed, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin Adana’daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Muhammed is one of the participants of the short-term employment project in Adana, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Muhammed, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin Adana’daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Number of new HIV infections per 1,000 uninfected population, by sex, age and key populations 3.3.2
TR Cinsiyet, yaş ve önemli gruplara göre enfekte olmamış her 1000 kişiye düşen HIV enfeksiyonuna yeni yakalananların sayısı 3.3.2
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
sex | cinsiyet |
age | yaş |
key | önemli |
and | ve |
by | göre |
of | her |
EN Comparison of Yield and Yield Components of Different Anise (Pimpinella anisum L.) Populations Under Eskişehir Ecological Conditions
TR Eskişehir Ekolojik Koşullarında Farklı Anason (Pimpinella anisum L.) Populasyonlarının Verim ve Verim Öğelerinin Karşılaştırılması
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
ecological | ekolojik |
different | farklı |
conditions | koşullar |
of | nın |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Erhan, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin İstanbul'daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
erhan | erhan |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Muhammed is one of the participants of the short-term employment project in Adana, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Muhammed, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin Adana’daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Adana’da yaşayan beş çocuk annesi Amina, altı yıldır barındığı Türkiye’de pek çok zorlukla baş etmiş
EN Muhammed is one of the participants of the short-term employment project in Adana, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Muhammed, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin Adana’daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Visualize populations using arrays.
TR Girilen verileri diziler kullanarak görsel hale getirin.
inglês | turco |
---|---|
using | kullanarak |
EN Examples include projects against declining bee populations, Repair Days offering advice on mending broken devices and open-air screenings of films on the subject of sustainable development.
TR Örneğin Arı Ölümlerine Karşı Projeler, bozuk cihazların onarımına ilişkin pratik bilgiler veren “Repair-Days” veya sürdürülebilirlik konusunda filmler gösteren Open-Air-Kino bunlardan bazıları.
inglês | turco |
---|---|
projects | projeler |
repair | onarım |
devices | cihazlar |
films | filmler |
sustainable | sürdürülebilirlik |
of | in |
EN Above all, the economically disadvantaged and the sick as well as indigenous populations
TR Başta ekonomik açıdan dezavantajlı ve hasta insanların yanı sıra yerel halklar geliyor
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN SurveyMonkey’s products and services make us uniquely positioned to listen to key populations that would benefit from having a greater voice
TR SurveyMonkey'in ürünleri ve hizmetleri bize, sesini daha çok duyurmaya ihtiyacı olan kilit popülasyonları duymamız için benzersiz bir konum sağlar
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
products | ürünleri |
to | için |
a | benzersiz |
EN SurveyMonkey’s products and services make us uniquely positioned to listen to key populations that would benefit from having a greater voice
TR SurveyMonkey'in ürünleri ve hizmetleri bize, sesini daha çok duyurmaya ihtiyacı olan kilit popülasyonları duymamız için benzersiz bir konum sağlar
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
products | ürünleri |
to | için |
a | benzersiz |
EN SurveyMonkey’s products and services make us uniquely positioned to listen to key populations that would benefit from having a greater voice
TR SurveyMonkey'in ürünleri ve hizmetleri bize, sesini daha çok duyurmaya ihtiyacı olan kilit popülasyonları duymamız için benzersiz bir konum sağlar
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
products | ürünleri |
to | için |
a | benzersiz |
EN SurveyMonkey’s products and services make us uniquely positioned to listen to key populations that would benefit from having a greater voice
TR SurveyMonkey'in ürünleri ve hizmetleri bize, sesini daha çok duyurmaya ihtiyacı olan kilit popülasyonları duymamız için benzersiz bir konum sağlar
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
products | ürünleri |
to | için |
a | benzersiz |
EN SurveyMonkey’s products and services make us uniquely positioned to listen to key populations that would benefit from having a greater voice
TR SurveyMonkey'in ürünleri ve hizmetleri bize, sesini daha çok duyurmaya ihtiyacı olan kilit popülasyonları duymamız için benzersiz bir konum sağlar
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
products | ürünleri |
to | için |
a | benzersiz |
EN SurveyMonkey’s products and services make us uniquely positioned to listen to key populations that would benefit from having a greater voice
TR SurveyMonkey'in ürünleri ve hizmetleri bize, sesini daha çok duyurmaya ihtiyacı olan kilit popülasyonları duymamız için benzersiz bir konum sağlar
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
products | ürünleri |
to | için |
a | benzersiz |
EN SurveyMonkey’s products and services make us uniquely positioned to listen to key populations that would benefit from having a greater voice
TR SurveyMonkey'in ürünleri ve hizmetleri bize, sesini daha çok duyurmaya ihtiyacı olan kilit popülasyonları duymamız için benzersiz bir konum sağlar
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
products | ürünleri |
to | için |
a | benzersiz |
EN SurveyMonkey’s products and services make us uniquely positioned to listen to key populations that would benefit from having a greater voice
TR SurveyMonkey'in ürünleri ve hizmetleri bize, sesini daha çok duyurmaya ihtiyacı olan kilit popülasyonları duymamız için benzersiz bir konum sağlar
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
products | ürünleri |
to | için |
a | benzersiz |
EN SurveyMonkey’s products and services make us uniquely positioned to listen to key populations that would benefit from having a greater voice
TR SurveyMonkey'in ürünleri ve hizmetleri bize, sesini daha çok duyurmaya ihtiyacı olan kilit popülasyonları duymamız için benzersiz bir konum sağlar
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
products | ürünleri |
to | için |
a | benzersiz |
EN SurveyMonkey’s products and services make us uniquely positioned to listen to key populations that would benefit from having a greater voice
TR SurveyMonkey'in ürünleri ve hizmetleri bize, sesini daha çok duyurmaya ihtiyacı olan kilit popülasyonları duymamız için benzersiz bir konum sağlar
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
products | ürünleri |
to | için |
a | benzersiz |
EN SurveyMonkey’s products and services make us uniquely positioned to listen to key populations that would benefit from having a greater voice
TR SurveyMonkey'in ürünleri ve hizmetleri bize, sesini daha çok duyurmaya ihtiyacı olan kilit popülasyonları duymamız için benzersiz bir konum sağlar
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
products | ürünleri |
to | için |
a | benzersiz |
EN SurveyMonkey’s products and services make us uniquely positioned to listen to key populations that would benefit from having a greater voice
TR SurveyMonkey'in ürünleri ve hizmetleri bize, sesini daha çok duyurmaya ihtiyacı olan kilit popülasyonları duymamız için benzersiz bir konum sağlar
inglês | turco |
---|---|
key | kilit |
services | hizmetleri |
and | ve |
us | bize |
products | ürünleri |
to | için |
a | benzersiz |
EN We understand how these markets operate, have well established and growing offices in Beijing, Shanghai, Shenzhen, Moscow, Chennai, Mumbai and many more, and are well connected to the key stakeholders.
TR Bu pazarların nasıl işlediğini biliyoruz ve Pekin, Şanghay, Shenzhen, Moskova, Chennai, Mumbai ve birçok şehirde kurduğumuz ve geliştirdiğimiz ofislerimizle önemli paydaşlarla bağlantı halindeyiz.
inglês | turco |
---|---|
shenzhen | shenzhen |
moscow | moskova |
key | önemli |
connected | bağlantı |
these | bu |
and | ve |
we understand | biliyoruz |
many | çok |
how | nasıl |
EN "When you're a fast-growing, security-focused company like Area 1, anything that slows development down is the enemy
TR "Area 1 gibi hızlı büyüyen, güvenlik odaklı bir şirket olduğunuzda, gelişmeyi yavaşlatan her şey düşmandır
inglês | turco |
---|---|
fast | hızlı |
growing | büyüyen |
security | güvenlik |
focused | odaklı |
company | şirket |
a | bir |
the | gibi |
that | şey |
EN With Cloudflare for Teams, we've found a simpler, more secure way to connect our employees to the tools they need to keep us growing - and the experience is lightning-fast."
TR Cloudflare for Teams ile, büyümemizin sürekliliğini sağlayan çalışanlarımızı ihtiyaç duydukları araçlara bağlamanın daha basit ve daha güvenli bir yolunu bulduk ve bu deneyim ışık hızında."
inglês | turco |
---|---|
way | yolunu |
tools | araç |
experience | deneyim |
cloudflare | cloudflare |
teams | teams |
fast | basit |
need | ihtiyaç |
and | ve |
a | bir |
EN Growing open source projects can benefit from formal rules for making decisions.
TR Büyüyen açık kaynak projeleri, karar almak için resmi kurallardan yararlanabilir.
inglês | turco |
---|---|
growing | büyüyen |
open | açık |
source | kaynak |
projects | projeleri |
formal | resmi |
decisions | karar |
for | için |
EN Get ideas for growing your market share
TR Pazarlama payınızı büyütmek için fikirler edinin
inglês | turco |
---|---|
ideas | fikirler |
market | pazarlama |
share | payı |
for | için |
EN You might choose Pro plan, which is the basic subscription, or Guru plan, which is the most popular for SMBs and growing agencies. The plans differ in the number of tools available as well as in the number of limits.
TR Temel abonelik olan Pro planını veya KOBİ'ler ve büyüyen ajanslar için en popüler olan Guru planını seçebilirsiniz. Planlar, mevcut araç sayısı ve limit sayısı bakımından farklılık gösterir.
inglês | turco |
---|---|
guru | guru |
popular | popüler |
growing | büyüyen |
agencies | ajanslar |
subscription | abonelik |
basic | temel |
most | en |
of | in |
and | ve |
plans | planlar |
the | araç |
or | veya |
plan | plan |
pro | pro |
is | olan |
for | için |
EN Our company has achieved great results using Ahrefs: organic traffic has jumped from 1K to 47K per month in the last 7 months and it is still growing!
TR Şirketimiz Ahrefs’i kullanarak harika sonuçlar elde etti: organik trafik son 7 ayda 1K’dan 47K’ya sıçradı ve hala artıyor!
inglês | turco |
---|---|
great | harika |
organic | organik |
traffic | trafik |
last | son |
still | hala |
achieved | elde |
and | ve |
using | kullanarak |
EN There is growing demand for open access and we are working hard to meet that option for researchers
TR Açık erişim yönünde artan bir talep bulunuyor ve araştırmacılar için bu seçeneği sağlayabilmek adına çok çalışıyoruz
inglês | turco |
---|---|
growing | artan |
demand | talep |
open | açık |
access | erişim |
option | seçeneği |
researchers | araştırmacılar |
we are working | çalışıyoruz |
and | ve |
EN 3. We are investing in capacity-building to remain one of the fastest-growing open access publishers. In 2019 we published over 40% more open access articles than the previous year.
TR 3. En hızlı büyüyen açık erişimli yayıncılardan birisi olarak kalmak için kapasite oluşturmaya yatırım yaparız. 2019'de önceki yıla kıyasla %40'tan daha fazla açık erişimli makale yayınladık.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
access | erişimli |
fastest | hızlı |
growing | büyüyen |
capacity | kapasite |
building | oluşturmaya |
of | in |
previous | önceki |
investing | yatırım |
one | birisi |
to | için |
are | kalmak |
EN As research becomes increasingly interdisciplinary, authorship roles are growing and changing
TR Araştırma giderek daha disiplinler arası bir hal aldıkça, yazarlık rolleri de gelişmekte ve değişmektedir
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
increasingly | giderek |
and | ve |
are | daha |
EN Excellent for understanding companies' growing interests and reliance on Google Shopping for their marketing campaigns.
TR Şirketin artan ilgi alanlarını anlamak ve pazarlama kampanyaları için Google Markete güvenmek için mükemmel bir araç.
inglês | turco |
---|---|
excellent | mükemmel |
growing | artan |
interests | ilgi |
marketing | pazarlama |
campaigns | kampanyaları |
and | ve |
for | için |
EN Discover growing companies and their main traffic growth channels
TR Büyüyen şirketleri ve onların esas trafik büyüme kanallarını keşfedin
inglês | turco |
---|---|
discover | keşfedin |
growing | büyüyen |
traffic | trafik |
growth | büyüme |
companies | şirketleri |
and | ve |
channels | kanallar |
EN SEO (Search Engine Optimization) is the practice of growing a website's traffic from organic search results. It involves things like keyword research, content creation, link building, and technical audits.
TR SEO (Arama Motoru Optimizasyonu), bir web sitesinin trafiğini organik arama sonuçlarından büyütme uygulamasıdır. Anahtar kelime araştırması, içerik oluşturma, bağlantı oluşturma ve teknik denetimler gibi şeyleri içerir.
inglês | turco |
---|---|
seo | seo |
optimization | optimizasyonu |
websites | web |
traffic | trafiğini |
organic | organik |
technical | teknik |
link | bağlantı |
things | şeyleri |
research | araştırması |
content | içerik |
engine | motoru |
search | arama |
a | bir |
creation | oluşturma |
and | ve |
the | gibi |
EN Two major strategies of growing a blog
TR Bir blog büyütmenin iki ana stratejisi
inglês | turco |
---|---|
major | ana |
blog | blog |
a | bir |
two | iki |
EN Rank higher and drive more organic traffic with our ever-growing collection of free SEO tools.
TR Sürekli büyüyen ücretsiz SEO araçları koleksiyonumuzla daha üst sıralara yerleşin ve daha fazla organik trafik elde edin.
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
traffic | trafik |
seo | seo |
ever | sürekli |
growing | büyüyen |
free | ücretsiz |
of | in |
tools | araçları |
and | ve |
with | elde |
EN Ready to start growing your brand community?
TR Marka topluluğunuzu büyütmeye başlamak için hazır mısınız?
inglês | turco |
---|---|
ready | hazır |
brand | marka |
EN Join the 1,000+ businesses growing with Sitechecker
TR Sitechecker ile büyüyen 1,000'den fazla işletmeye katılın
inglês | turco |
---|---|
growing | büyüyen |
sitechecker | sitechecker |
join | katılın |
with | ile |
EN All of our clients are growing after we use the platform. For instance, our client Hospital Amazônia had a growth of more than 13.500 impressions from March to September.
TR Platformu kullanmaya başlamamızla beraber tüm müşterilerimiz büyümeye başladı. Örneğin, müşterimiz olan Hospital Amazônia, Mart'tan Eylül'e kadar 13.500'den fazla gösterim artışı elde etti.
inglês | turco |
---|---|
platform | platformu |
our clients | müşterilerimiz |
use | kullanmaya |
of | in |
all | tüm |
more | fazla |
a | olan |
EN Artificial intelligence (“AI”) technology and its applications across various sectors of the economy are growing exponentially
TR Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu (?UNCITRAL?), yayınladığı metinler ile uluslararası ticaretle ilgili kuralların birbiri ile uyumlu hale getirilmesi ve modernizasyonunda çok önemli bir rol oynamaktadır
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN Hourly monitoring of website’s health will help keep your business running and control its growing.
TR Web sitesinin sağlığının saatlik olarak izlenmesi, işletmenizin çalışmaya devam etmesini ve büyümesinin kontrol edilmesini sağlar.
inglês | turco |
---|---|
hourly | saatlik |
websites | web |
health | sağlığı |
help | sağlar |
keep | devam |
business | iş |
your business | işletmenizin |
control | kontrol |
and | ve |
of | olarak |
Mostrando 50 de 50 traduções