EN We must give them the space to tell us about their experiences, we must believe them, and we must support them in their fight against racism
"must be protected" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN We must give them the space to tell us about their experiences, we must believe them, and we must support them in their fight against racism
TR Yaşadıklarını anlatmaları için onlara alan tanımalı, onlara inanmalı ve ırkçılığa karşı mücadelede onları desteklemeliyiz
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
give | için |
EN Remember to follow the guidance in the IRAP PROTECTED package, available on AWS Artifact, before using this solution to store PROTECTED data.
TR KORUMALI verileri depolamak için bu çözümü kullanmadan önce, AWS Artifact üzerinde bulunan IRAP KORUMALI paketindeki kılavuzu izlemeyi unutmayın.
inglês | turco |
---|---|
irap | irap |
aws | aws |
data | verileri |
solution | çözümü |
artifact | artifact |
this | bu |
to | için |
EN The identity and brand of its organization is a fundamental asset that must be protected from phishers
TR Kuruluşunun kimliği ve markası, kimlik avcılarından korunması gereken temel bir varlıktır
inglês | turco |
---|---|
organization | kuruluş |
must | gereken |
and | ve |
identity | kimliği |
a | bir |
EN The identity and brand of its organization is a fundamental asset that must be protected from phishers
TR Kuruluşunun kimliği ve markası, kimlik avcılarından korunması gereken temel bir varlıktır
inglês | turco |
---|---|
organization | kuruluş |
must | gereken |
and | ve |
identity | kimliği |
a | bir |
EN Applicant organizations must be non-profit and non-governmental organizations. NGOs wishing to apply for a grant must make registration online first.
TR Başvuruda bulunacak olan kuruluşlar kar amacı gütmeyen ve sivil toplum örgütleri olmalıdır. Hibe başvurusunda bulunmak isteyen STK’ lar, öncelikle çevrimiçi kayıt yaptırmalıdır.
inglês | turco |
---|---|
non-profit | kar amacı gütmeyen |
and | ve |
grant | hibe |
registration | kayıt |
online | çevrimiçi |
organizations | örgütleri |
first | öncelikle |
must | olmalıdır |
a | olan |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN "Grilled octopus is a must. Love the Greek salad too. Their new dessert: fried doughnut is recommended for less sweet preference, otherwise go for Baklava :d Cocktail: Aphrodite - Greek must have."
TR "Muhteşem bir yer! Porsiyonlar çok bol, meze söylerken aşırıya kaçmayın çünkü bitiremezsiniz! Dolması, hamsisi, balıkları; Singapur’da memleket esintisi resmen ????"
inglês | turco |
---|---|
a | bir |
have | ya |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Exception: script titles must be in English, and their description must begin with English, followed by other languages.
TR İstisna: komut dosyaları başlıkları İngilizce olmalı ve açıklamaları İngilizce ile başlamalı ve ardından diğer diller gelmelidir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
languages | diller |
must | olmalı |
and | ve |
with | ile |
in | ardından |
EN Your opt-out notice must be individualized and must be sent from the email address associated with your individual Zoom account
TR Tahkimden çekilme bildiriminiz kişiselleştirilmiş olmalıdır ve bireysel Zoom hesabınız ile ilişkili e-posta adresinden gönderilmelidir
inglês | turco |
---|---|
associated | ilişkili |
zoom | zoom |
from | adresinden |
posta | |
individual | bireysel |
account | hesabı |
must | olmalıdır |
and | ve |
with | ile |
EN The web server must be configured to create this variable. For example in Apache HostnameLookups On must be set inside httpd.conf for it to exist. See also
TR HTTP sunucusu bu değişkeni oluşturmak için yapılandırılmalıdır. Bunun için, örneğin Apache'de httpd.conf içinde HostnameLookups On olmalıdır. Ayrıca
EN Access allows you to log any request made in your protected applications - not just login and log out.
TR Access, yalnızca oturum açıp kapatmanızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda korumalı uygulamalarınızda yapılan herhangi bir isteği günlüğe kaydetmenize olanak tanır.
inglês | turco |
---|---|
request | isteği |
made | yapılan |
access | access |
protected | korumalı |
any | herhangi |
applications | uygulamalar |
you | yalnızca |
EN Cryptography is done by your browser. You are protected by Belgian law. No third-party access to your data.
TR Şifreleme tarayıcınız tarafından yapılır. Belçika kanunları tarafından korunuyorsunuz. Verilerinize üçüncü taraf erişimi yok.
inglês | turco |
---|---|
browser | tarayıcı |
access | erişimi |
party | taraf |
third | üçüncü |
by | tarafından |
no | yok |
EN MACRO users can rest assured that the rights, safety and well-being of trial subjects are protected and that the results of the clinical trials are credible and accurate.
TR MACRO kullanıcıları deneye katılan deneklerin hakları, güvenlikleri ve sağlıklarının korunacağından ve klinik deneylerin sonuçlarının güvenilir ve doğru olacağından emin olabilir.
inglês | turco |
---|---|
assured | emin |
clinical | klinik |
credible | güvenilir |
rights | hakları |
and | ve |
users | kullanıcıları |
can | olabilir |
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
inglês | turco |
---|---|
to | e |
temporary | geçici |
permit | izni |
internationally | uluslararası |
this | bu |
work | çalışma |
in | yaklaşık |
or | veya |
of | nın |
EN Using one Whoer VPN account, you stay protected on each of your devices, no matter if you are a user of an Android or iOS.
TR Bir Whoer VPN hesabı kullanarak, Android veya iOS kullanıcısı olsanız da, cihazlarınızın her birinde korunmaya devam edersiniz.
inglês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
devices | cihazlar |
android | android |
ios | ios |
whoer | whoer |
account | hesabı |
your devices | cihazlarınızın |
user | kullanıcı |
or | veya |
using | kullanarak |
a | bir |
of | her |
EN Using only one subscription of Whoer VPN you remain protected on each of your devices in any browser
TR Yalnızca bir Whoer VPN aboneliğini kullanarak, herhangi bir tarayıcıda cihazlarınızın her birinde korunmaya devam edersiniz
inglês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
remain | devam |
devices | cihazlar |
browser | tarayıcı |
whoer | whoer |
your devices | cihazlarınızın |
in | da |
any | herhangi |
using | kullanarak |
only | yalnızca |
of | her |
EN With Whoer VPN, your data is protected by AES-256 encryption
TR Whoer VPN ile verileriniz AES-256 şifreleme ile korunur
inglês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
whoer | whoer |
your data | verileriniz |
encryption | şifreleme |
with | ile |
EN Using Whoer VPN Internet traffic between your devices and DNS servers is protected by AES-256 encryption.
TR Whoer VPN'in kullanılması Cihazlarınız ve DNS sunucularınız arasında İnternet trafiği AES-256 şifreleme ile korunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
traffic | trafiği |
devices | cihazlar |
dns | dns |
whoer | whoer |
encryption | şifreleme |
using | kullanılması |
between | arası |
and | ve |
protected | ile |
EN When connecting to an unsecured Wifi network via VPN for Windows, your personal information will be protected
TR Windows için VPN üzerinden güvenli olmayan bir Wi-Fi ağına bağlanırken kişisel bilgileriniz korunacaktır
inglês | turco |
---|---|
wifi | wi-fi |
vpn | vpn |
windows | windows |
personal | kişisel |
your | olmayan |
network | ağı |
EN When connecting to an unsecured Wifi network via VPN for Linux, your personal information will be protected
TR Linux için VPN üzerinden güvenli olmayan bir Wi-Fi ağına bağlanırken kişisel bilgileriniz korunacaktır
inglês | turco |
---|---|
wifi | wi-fi |
vpn | vpn |
linux | linux |
personal | kişisel |
your | olmayan |
network | ağı |
EN When connecting to an unsecured Wifi network via VPN for Android, your personal information will be protected
TR Android için VPN üzerinden güvenli olmayan bir Wi-Fi ağına bağlanırken kişisel bilgileriniz korunacaktır
inglês | turco |
---|---|
wifi | wi-fi |
vpn | vpn |
android | android |
personal | kişisel |
your | olmayan |
network | ağı |
EN When connecting to an unsecured Wifi network via VPN for iOS, your personal information will be protected
TR iOS için VPN üzerinden güvenli olmayan bir Wi-Fi ağına bağlanırken kişisel bilgileriniz korunacaktır
inglês | turco |
---|---|
wifi | wi-fi |
vpn | vpn |
ios | ios |
personal | kişisel |
your | olmayan |
network | ağı |
EN All materials at the Site protected by the copyright law
TR Sitedeki tüm materyaller telif hakkı yasasıyla korunmaktadır
inglês | turco |
---|---|
copyright | telif |
law | yasası |
all | tüm |
EN When connecting to an unsecured Wifi network via VPN for MacOS, your personal information will be protected
TR MacOS için VPN üzerinden güvenli olmayan bir Wi-Fi ağına bağlanırken kişisel bilgileriniz korunacaktır
inglês | turco |
---|---|
wifi | wi-fi |
vpn | vpn |
macos | macos |
personal | kişisel |
your | olmayan |
network | ağı |
EN When using a VPN, information is transmitted between servers in encrypted form. We use the latest AES-256 encryption protocol to ensure your data is reliably protected.
TR Bir VPN kullanırken, bilgiler sunucular arasında şifreli biçimde iletilir. Verilerinizin güvenilir bir şekilde korunmasını sağlamak için en son AES-256 şifreleme protokolünü kullanıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
servers | sunucular |
encrypted | şifreli |
your data | verilerinizin |
encryption | şifreleme |
information | bilgiler |
latest | en |
the | şekilde |
the latest | son |
to | sağlamak |
a | bir |
ensure | sağlamak için |
using | kullanırken |
protocol | protokol |
EN Any DNS queries while connected. We rely on our own secure DNS servers, so your queries are also protected from exposure to 3rd parties.
TR Bağlıyken herhangi bir DNS sorgusu. Kendi güvenli DNS sunucularımıza güveniyoruz. Bu nedenle sorgularınız 3. şahısların maruz kalmasına karşı da korunur.
inglês | turco |
---|---|
dns | dns |
connected | bağlı |
also | da |
protected | korunur |
any | herhangi |
EN The Whoer VPN uses servers where special algorithms for filtering game traffic operate, which take into account the specific characteristics of protected resources against DDos attacks
TR Whoer VPN oyun trafiğini engellemek için özel algoritmaların işlem yaptığı ve DDos saldırılarına karşı korunan kaynakların belirli özelliklerini hesaba katan sunucuları kullanmaktadır
inglês | turco |
---|---|
vpn | vpn |
algorithms | algoritmaları |
game | oyun |
traffic | trafiğini |
account | hesaba |
ddos | ddos |
whoer | whoer |
servers | sunucuları |
specific | belirli |
which | ve |
resources | kaynaklar |
against | için |
the | özel |
EN Moreover, when you connect to the game via VPN for PC, you remain protected from DDoS attacks with higher-level VPN security.
TR Buna ilaveten, oyuna bilgisayar için VPN yardımıyla bağlandığınızda, DDos saldırılarına karşı daha üst seviye VPN güvenliği yardımıyla korunmaya devam edersiniz.
inglês | turco |
---|---|
game | oyuna |
vpn | vpn |
remain | devam |
ddos | ddos |
pc | bilgisayar |
level | seviye |
security | güvenliği |
you | in |
EN All connections from browsers supporting PFS have been protected since the launch of our Service
TR PFS'yi destekleyen tarayıcılardan gelen tüm bağlantılar, Hizmetimizin başlangıcından bu yana korunmaktadır
inglês | turco |
---|---|
browsers | tarayıcı |
supporting | destekleyen |
all | tüm |
from | yana |
been | bu |
the | gelen |
EN Communications between your device and Mailfence servers are protected by encryption using a SSL/TLS certificate issued by a European company (with no American certification authorities included in the certification chain)
TR Cihazınız ve Mailfence sunucuları arasındaki iletişim, Bir Avrupa şirketi tarafından verilen SSL/TLS sertifikası kullanılarak şifreleme ile korunur (sertifika zincirinde Amerikan sertifika yetkilileri bulunmaz)
inglês | turco |
---|---|
communications | iletişim |
european | avrupa |
american | amerikan |
chain | zincirinde |
mailfence | mailfence |
company | şirketi |
encryption | şifreleme |
ssl | ssl |
tls | tls |
device | cihaz |
servers | sunucuları |
by | tarafından |
a | bir |
between | arasındaki |
and | ve |
with | ile |
EN organizations protected globally
TR Küresel olarak korunan kurum sayısı
inglês | turco |
---|---|
protected | korunan |
organizations | kurum |
globally | küresel olarak |
EN The display comes off first, but is fragile and poorly protected. Foam adhesive makes the opening process relatively easy.
TR Önce ekran çıkar, ancak kırılgan ve kötü korunuyor. Köpük yapıştırıcı, açma işlemini fazlasıyla kolaylaştırır.
inglês | turco |
---|---|
display | ekran |
foam | köpük |
process | iş |
easy | kolaylaştırır |
and | ve |
first | a |
EN With over 12 million websites worldwide already protected by SiteLock, you can rest assured that your site is receiving the highest possible level of security.
TR Dünyada 12 milyondan fazla web sitesinin korunmasını sağlayan SiteLock ile, sitenin mümkün olan en yüksek düzey güvenliği aldığından emin olabilirsin.
inglês | turco |
---|---|
million | milyondan |
is | olan |
security | güvenliği |
level | düzey |
possible | mümkün |
websites | web |
highest | en yüksek |
with | ile |
EN It also means that real-world assets on Stellar are protected from the uncertainty caused by forks.
TR Bu durum aynı zamanda Stellar üzerindeki gerçek varlıkların forklar nedeniyle oluşacak belirsizliklerden korunduğu anlamına gelir.
inglês | turco |
---|---|
also | ek |
the | aynı |
stellar | stellar |
on | üzerindeki |
real | gerçek |
means | anlamına |
assets | varlıklar |
Mostrando 50 de 50 traduções