EN As we continue to examine the device’s internals, evidence of easy-to-swap modular parts, prioritized access to often-replaced components, and upgradeability put big smiles on our faces and more points on the scoreboard
"evidence of easy to swap" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN As we continue to examine the device’s internals, evidence of easy-to-swap modular parts, prioritized access to often-replaced components, and upgradeability put big smiles on our faces and more points on the scoreboard
TR Cihazın içini incelemeye devam ederken, değiştirilmesi kolay modüler parçaları, sıklıkla değiştirilen bileşenlere kolay erişim ve yükseltilebilirlik yüzlerimizde büyük bir gülümseme koyar ve puan tablosunda daha fazla puan alır
inglês | turco |
---|---|
devices | cihaz |
modular | modüler |
parts | parçalar |
access | erişim |
points | puan |
easy | kolay |
often | sıklıkla |
as | ederken |
continue | devam |
and | ve |
big | büyük |
EN This ensures top performance in patient care, improved productivity and administrative management through evidence-based interactive curriculum.
TR Bu sayede hasta bakımında en yüksek performans, daha fazla verimlilik ve kanıt tabanlı etkileşimli müfredat aracılığıyla idari yönetim sağlanır.
inglês | turco |
---|---|
performance | performans |
patient | hasta |
productivity | verimlilik |
administrative | idari |
management | yönetim |
interactive | etkileşimli |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
and | ve |
this | bu |
top | en |
care | bakım |
through | aracılığıyla |
improved | daha |
EN Ensures your staff?s knowledge and skills are reflective of best practices and current evidence
TR Çalışanlarınızın bilgi ve becerilerinin en iyi uygulamaları ve geçerli kanıtları yansıttığından emin olun
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
practices | uygulamalar |
current | geçerli |
are | olun |
and | ve |
best | en |
EN Standardise, measure and document knowledge with over 1,300 evidence-based skills and robust competency management.
TR Elsevier, bakım süreci boyunca güvenilir, otoriter içerikler sağlayan güçlü bir çevrimiçi ürün setiyle hemşireler ve diğer klinisyenlere destek olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
robust | güçlü |
and | ve |
with | bir |
EN Serving numerous healthcare professionals to integrate evidence-based content into the care process and help improve patient outcomes.
TR Kanıt tabanlı içerikleri bakım sürecine entegre etmek ve hasta sonuçlarının iyileştirilmesine yardımcı olmak için sayısız sağlık uzmanına hizmet ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
numerous | sayısız |
healthcare | sağlık |
patient | hasta |
outcomes | sonuçları |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
care | bakım |
help | yardımcı |
integrate | entegre |
and | ve |
process | sürecine |
EN Elsevier's ability to consistently provide its high level of evidence-based content and resources is made possible by strong partnerships with the science and health communities and leading HIT vendors, resellers and suppliers.
TR Elsevier'in yüksek seviyede kanıt tabanlı içerikler ve kaynaklarını istikrarlı olarak sağlama becerisi, sağlık ve bilim camiaları ve önde gelen IT aracıları ve tedarikçileri ile kurulan güçlü ortaklıklar sayesinde mümkün olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
possible | mümkün |
partnerships | ortaklıklar |
science | bilim |
health | sağlık |
evidence | kanıt |
strong | güçlü |
high | yüksek |
based | tabanlı |
and | ve |
level | seviyede |
resources | kaynaklarını |
EN Evidence-based content integrated directly into your EHR
TR Doğrudan EHR'nize entegre edilen kanıt tabanlı içerikler
inglês | turco |
---|---|
integrated | entegre |
directly | doğrudan |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
EN Solutions that encourage patient-centred care by integrating evidence-based content directly into EHR systems. Includes care planning, clinical documentation and order sets.
TR Kanıt tabanlı içerikleri doğrudan EHR sistemlerine entegre ederek hasta merkezli bakımı teşvik eden çözümler. Bakım planlaması, klinik belgeleme ve talimat setleri içerir.
inglês | turco |
---|---|
encourage | teşvik |
integrating | entegre |
directly | doğrudan |
includes | içerir |
clinical | klinik |
sets | setleri |
evidence | kanıt |
ehr | ehr |
patient | hasta |
solutions | çözümler |
planning | planlaması |
based | tabanlı |
care | bakım |
by | ederek |
and | ve |
EN Incorporates evidence-based, trusted content into your care plans and order sets
TR Bakım planlarınız ve talimat setlerinize kanıt tabanlı, güvenilir içerikler katar
inglês | turco |
---|---|
trusted | güvenilir |
care | bakım |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
plans | planları |
and | ve |
EN Integrate evidence-based, patient-centred care planning directly into your EHR.
TR Kanıt tabanlı, hasta merkezli bakım planlamasını doğrudan EHR'nize entegre edin.
inglês | turco |
---|---|
integrate | entegre |
care | bakım |
planning | planlaması |
directly | doğrudan |
evidence | kanıt |
patient | hasta |
based | tabanlı |
EN The most complete and trusted evidence-based medical, surgical, speciality, nursing and drug content accessible at all stages of patient care.
TR Hasta bakımının her aşamasında erişilebilen en eksiksiz ve güvenilir kanıt tabanlı tıp, cerrahi, uzmanlık, hemşirelik ve ilaç içerikleri.
inglês | turco |
---|---|
trusted | güvenilir |
medical | tıp |
surgical | cerrahi |
speciality | uzmanlık |
nursing | hemşirelik |
patient | hasta |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
drug | ilaç |
most | en |
and | ve |
complete | eksiksiz |
care | bakım |
at | nda |
of | her |
EN The definitive, evidence-based, decision support system for immunohistochemistry
TR İmmünohistokimya için eksiksiz, kanıt tabanlı karar destek sistemi
inglês | turco |
---|---|
decision | karar |
support | destek |
system | sistemi |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
for | için |
EN Evidence-based solutions for physicians and medical students
TR Doktorlar ve Tıp Öğrencileri İçin Kanıt Tabanlı Çözümler
inglês | turco |
---|---|
medical | tıp |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
and | ve |
EN Helping doctors to find answers and adopt evidence-based practices in clinical decision-making
TR Doktorların klinik kararlar için yanıtlar bulmasına ve kanıt tabanlı uygulamaları benimsemesine yardımcı olmak
inglês | turco |
---|---|
helping | yardımcı olmak |
answers | yanıtlar |
practices | uygulamalar |
clinical | klinik |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
and | ve |
to | için |
EN ClinicalKey is your single source for trusted content covering every medical and surgical speciality. Content that ensures every decision clinicians make is based on the most current evidence.
TR ClinicalKey, tıp ve cerrahideki tüm uzmanlık alanlarını kapsayan tek güvenilir içerik kaynağınızdır. Klinisyenlerin aldığı her kararım en güncel kanıtlara dayalı olmasını sağlayan içerikler.
inglês | turco |
---|---|
source | kaynağı |
content | içerik |
covering | kapsayan |
medical | tıp |
speciality | uzmanlık |
decision | karar |
current | güncel |
clinicalkey | clinicalkey |
most | en |
trusted | güvenilir |
and | ve |
based | dayalı |
EN Using evidence-based content, you will be able to quickly manage in-the-moment decisions and research complex cases requiring in-depth investigation
TR Kanıt tabanlı içerikler kullanarak gerektiğinde hızlı kararlar alabilecek ve derinlemesine inceleme gerektiren karmaşık vakaları araştırabileceksiniz
inglês | turco |
---|---|
decisions | kararlar |
complex | karmaşık |
evidence | kanıt |
quickly | hızlı |
based | tabanlı |
and | ve |
using | kullanarak |
EN Evidence-based, peer-reviewed content by PharmDs with expertise in their specific therapeutic areas
TR Belirli tedavi alanlarında uzmanlığa sahip eczacılar tarafından sağlanan kanıt tabanlı, hakem denetimli içerikler
inglês | turco |
---|---|
specific | belirli |
their | sahip |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
by | tarafından |
EN Toxicology Resource: evidence-based information for assessing, diagnosing and managing drug and poisoning emergencies
TR Toksikoloji Kaynağı: İlaç ve zehirlenme acil durumlarının değerlendirilmesi, tanısı ve yönetilmesi için kanıt tabanlı bilgiler
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
and | ve |
for | için |
EN These answers, based on the latest evidence, help physicians to reduce unnecessary referrals, tests and treatments, while contributing to improved care outcomes and higher patient satisfaction.
TR En son kanıtlara dayalı olan bu cevaplar doktorların gereksiz yapılan sevkleri, testleri ve tedavileri azaltabilmesini sağlamanın yanında, bakım sonuçlarının iyileştirilmesine ve hasta memnuniyetinin artmasına katkı sağlar.
inglês | turco |
---|---|
answers | cevaplar |
unnecessary | gereksiz |
care | bakım |
outcomes | sonuçları |
patient | hasta |
and | ve |
these | bu |
to | yanında |
latest | en |
the latest | son |
based | dayalı |
EN Evidence-Based Guidance: A Critical Strategy in the War Against Opioid Addiction
TR Kanıta Dayalı Rehberlik: Opioid Bağımlılığına Karşı Verilen Savaş İçin Kritik Bir Strateji
inglês | turco |
---|---|
guidance | rehberlik |
critical | kritik |
strategy | strateji |
based | dayalı |
war | savaş |
a | bir |
against | karşı |
EN Uncover drug-disease relationships and drug-drug interactions by increasing the discovery of biomedical evidence and providing comprehensive relevant, up-to-date biomedical information. Learn more about Embase
TR Biyomedikal kanıtların keşfini artırarak ve kapsamlı, ilgili, güncel biyomedikal bilgiler sağlayarak ilaç-hastalık ilişkilerini ve ilaç-ilaç etkileşimlerini ortaya çıkarın. Embase hakkında daha fazla bilgi edinin
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
up-to-date | güncel |
comprehensive | kapsamlı |
about | hakkında |
information | bilgi |
EN Automatically convert hours of video or audio to text in minutes. Focus on the case and let us securely transcribe your evidence and research.
TR Video veya ses saatlerini dakikalar içinde metne otomatik olarak dönüştürün. Davaya odaklan ve kanıtlarınızı ve araştırmalarınızı güvenli bir şekilde yazalım.
inglês | turco |
---|---|
video | video |
minutes | dakikalar |
securely | güvenli bir şekilde |
automatically | otomatik olarak |
or | veya |
text | metne |
in | içinde |
research | araştırmalar |
to | güvenli |
EN Focus on the research and synthesis of the evidence at hand
TR Eldeki kanıtların araştırılmasına ve sentezine odaklanın
inglês | turco |
---|---|
focus | odaklanın |
and | ve |
of | ın |
EN The customer can also provide evidence that they enable a secure TLS handshake by connecting through an AWS Elastic Load Balancer that is configured with an appropriate Security Policy that only supports TLS 1.1 or higher (e.g
TR Müşteri aynı zamanda yalnızca TLS 1.1 veya üzerini destekleyen (ör
inglês | turco |
---|---|
tls | tls |
supports | destekleyen |
customer | müşteri |
the | aynı |
or | veya |
only | yalnızca |
EN The ASV may require the customer to follow a scan vulnerability dispute process and the evidence outlined can be used as proof of compliance
TR ASV, müşterinin bir tarama güvenlik açığı itiraz süreci izlemesini zorunlu tutabilir ve özetlenen kanıtlar uyumluluk kanıtı olarak kullanılabilir
inglês | turco |
---|---|
scan | tarama |
process | süreci |
evidence | kanıt |
compliance | uyumluluk |
and | ve |
a | bir |
EN Alternately, engaging their ASV early and providing this evidence to the ASV prior to the scan may streamline the assessment and support a passing ASV scan.
TR Alternatif olarak, ASV'lerini erken devreye sokmak ve bu kanıtları ASV'ye önceden sağlamak değerlendirmeyi kolaylaştırabilir ve geçer bir ASV taramasını destekleyebilir.
inglês | turco |
---|---|
early | erken |
this | bu |
to | sağlamak |
and | ve |
a | bir |
prior | önceden |
EN Our rigorous approach relies on quantitative and qualitative evidence, including psychological insights and benchmarks from our extensive work within and outside of the media and entertainment sectors
TR Güçlü yaklaşımımız, psikolojik öngörüler, sektörel karşılaştırmalar, medya ve eğlence sektörlerinin içinde ve dışında gerçekleştirilen kapsamlı çalışmaları içeren nitel ve nicel kanıtlara dayanmaktadır
inglês | turco |
---|---|
qualitative | nitel |
psychological | psikolojik |
entertainment | eğlence |
extensive | kapsamlı |
media | medya |
approach | yaklaşım |
outside | dışında |
of | içeren |
and | ve |
within | içinde |
EN The goal of HSH is to expand access to appropriate evidence based MHPSS services to all survivors of torture in need.
TR Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), “Mağdurların İyileşmesine Yardımcı Olma (HSH) faaliyetini uygulamak için nitelikli kuruluşlarla yapacağı işbirliği anlaşması için çağrıya çıktı.
inglês | turco |
---|---|
all | için |
of | in |
EN Enable researchers to be more responsive to development needs in their countries and enable up-to-date research evidence to support policy decisions.
TR Araştırmacıların ülkelerindeki kalkınma ihtiyaçlarına daha duyarlı olmalarını ve politika kararlarını desteklemek için güncel araştırma kanıtlarını etkinleştirmek,
inglês | turco |
---|---|
enable | etkinleştirmek |
development | kalkınma |
up-to-date | güncel |
research | araştırma |
policy | politika |
responsive | duyarlı |
researchers | araştırmacılar |
decisions | kararlar |
to support | desteklemek |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
to | için |
more | daha |
EN Front-facing and 13 MP rear-facing high-resolution cameras enable capture of proof-of-condition/delivery, incident documentation, evidence and more.
TR Ön ve 13 MP arka yüksek çözünürlüklü kameralar, durum kanıtı/teslimat, olay belgeleri, kanıtlar ve daha fazlasını çekmeyi sağlar.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
cameras | kameralar |
enable | sağlar |
of | ın |
delivery | teslimat |
incident | olay |
documentation | belgeleri |
evidence | kanıt |
rear | arka |
condition | durum |
high | yüksek |
more | fazlasını |
EN Evidence Collection Bag and Devices
TR Kanıt Toplama Çantası ve Aletleri
inglês | turco |
---|---|
evidence | kanıt |
collection | toplama |
and | ve |
EN EVIDENCE BASED APPROACHES AND NURSERY CARE IN DIAGNOSIS AND THERAPY OF PREMENSTRUAL SYNDROME
TR PREMENSTRUAL SENDROMUNUN TANI VE TEDAVİSİNDE KANIT TEMELLİ YAKLAŞIMLAR VE HEMŞİRELİK BAKIMI
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN Serving numerous healthcare professionals to integrate evidence-based content into the care process and help improve patient outcomes.
TR Kanıt tabanlı içerikleri bakım sürecine entegre etmek ve hasta sonuçlarının iyileştirilmesine yardımcı olmak için sayısız sağlık uzmanına hizmet ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
numerous | sayısız |
healthcare | sağlık |
patient | hasta |
outcomes | sonuçları |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
care | bakım |
help | yardımcı |
integrate | entegre |
and | ve |
process | sürecine |
EN Elsevier's ability to consistently provide its high level of evidence-based content and resources is made possible by strong partnerships with the science and health communities and leading HIT vendors, resellers and suppliers.
TR Elsevier'in yüksek seviyede kanıt tabanlı içerikler ve kaynaklarını istikrarlı olarak sağlama becerisi, sağlık ve bilim camiaları ve önde gelen IT aracıları ve tedarikçileri ile kurulan güçlü ortaklıklar sayesinde mümkün olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
possible | mümkün |
partnerships | ortaklıklar |
science | bilim |
health | sağlık |
evidence | kanıt |
strong | güçlü |
high | yüksek |
based | tabanlı |
and | ve |
level | seviyede |
resources | kaynaklarını |
EN Evidence-based solutions for physicians and medical students
TR Doktorlar ve Tıp Öğrencileri İçin Kanıt Tabanlı Çözümler
inglês | turco |
---|---|
medical | tıp |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
and | ve |
EN Helping doctors to find answers and adopt evidence-based practices in clinical decision-making
TR Doktorların klinik kararlar için yanıtlar bulmasına ve kanıt tabanlı uygulamaları benimsemesine yardımcı olmak
inglês | turco |
---|---|
helping | yardımcı olmak |
answers | yanıtlar |
practices | uygulamalar |
clinical | klinik |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
and | ve |
to | için |
EN ClinicalKey is your single source for trusted content covering every medical and surgical speciality. Content that ensures every decision clinicians make is based on the most current evidence.
TR ClinicalKey, tıp ve cerrahideki tüm uzmanlık alanlarını kapsayan tek güvenilir içerik kaynağınızdır. Klinisyenlerin aldığı her kararım en güncel kanıtlara dayalı olmasını sağlayan içerikler.
inglês | turco |
---|---|
source | kaynağı |
content | içerik |
covering | kapsayan |
medical | tıp |
speciality | uzmanlık |
decision | karar |
current | güncel |
clinicalkey | clinicalkey |
most | en |
trusted | güvenilir |
and | ve |
based | dayalı |
EN Evidence-based content integrated directly into your EHR
TR Doğrudan EHR'nize entegre edilen kanıt tabanlı içerikler
inglês | turco |
---|---|
integrated | entegre |
directly | doğrudan |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
EN Solutions that encourage patient-centred care by integrating evidence-based content directly into EHR systems. Includes care planning, clinical documentation and order sets.
TR Kanıt tabanlı içerikleri doğrudan EHR sistemlerine entegre ederek hasta merkezli bakımı teşvik eden çözümler. Bakım planlaması, klinik belgeleme ve talimat setleri içerir.
inglês | turco |
---|---|
encourage | teşvik |
integrating | entegre |
directly | doğrudan |
includes | içerir |
clinical | klinik |
sets | setleri |
evidence | kanıt |
ehr | ehr |
patient | hasta |
solutions | çözümler |
planning | planlaması |
based | tabanlı |
care | bakım |
by | ederek |
and | ve |
EN Incorporates evidence-based, trusted content into your care plans and order sets
TR Bakım planlarınız ve talimat setlerinize kanıt tabanlı, güvenilir içerikler katar
inglês | turco |
---|---|
trusted | güvenilir |
care | bakım |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
plans | planları |
and | ve |
EN Integrate evidence-based, patient-centred care planning directly into your EHR.
TR Kanıt tabanlı, hasta merkezli bakım planlamasını doğrudan EHR'nize entegre edin.
inglês | turco |
---|---|
integrate | entegre |
care | bakım |
planning | planlaması |
directly | doğrudan |
evidence | kanıt |
patient | hasta |
based | tabanlı |
EN The most complete and trusted evidence-based medical, surgical, speciality, nursing and drug content accessible at all stages of patient care.
TR Hasta bakımının her aşamasında erişilebilen en eksiksiz ve güvenilir kanıt tabanlı tıp, cerrahi, uzmanlık, hemşirelik ve ilaç içerikleri.
inglês | turco |
---|---|
trusted | güvenilir |
medical | tıp |
surgical | cerrahi |
speciality | uzmanlık |
nursing | hemşirelik |
patient | hasta |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
drug | ilaç |
most | en |
and | ve |
complete | eksiksiz |
care | bakım |
at | nda |
of | her |
EN The definitive, evidence-based, decision support system for immunohistochemistry
TR İmmünohistokimya için eksiksiz, kanıt tabanlı karar destek sistemi
inglês | turco |
---|---|
decision | karar |
support | destek |
system | sistemi |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
for | için |
EN This ensures top performance in patient care, improved productivity and administrative management through evidence-based interactive curriculum.
TR Bu sayede hasta bakımında en yüksek performans, daha fazla verimlilik ve kanıt tabanlı etkileşimli müfredat aracılığıyla idari yönetim sağlanır.
inglês | turco |
---|---|
performance | performans |
patient | hasta |
productivity | verimlilik |
administrative | idari |
management | yönetim |
interactive | etkileşimli |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
and | ve |
this | bu |
top | en |
care | bakım |
through | aracılığıyla |
improved | daha |
EN Ensures your staff?s knowledge and skills are reflective of best practices and current evidence
TR Çalışanlarınızın bilgi ve becerilerinin en iyi uygulamaları ve geçerli kanıtları yansıttığından emin olun
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
practices | uygulamalar |
current | geçerli |
are | olun |
and | ve |
best | en |
EN Standardise, measure and document knowledge with over 1,300 evidence-based skills and robust competency management.
TR Elsevier, bakım süreci boyunca güvenilir, otoriter içerikler sağlayan güçlü bir çevrimiçi ürün setiyle hemşireler ve diğer klinisyenlere destek olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
robust | güçlü |
and | ve |
with | bir |
EN According to ISAE 3000 / 3402, the audit process delivers evidence of appropriateness and effectiveness over a past range of time
TR ISAE 3000 / 3402 standardına göre denetim süreci, geçmiş bir zaman aralığındaki uygunluğun ve etkililiğin kanıtını sunar
inglês | turco |
---|---|
audit | denetim |
process | süreci |
delivers | sunar |
evidence | kanıt |
time | zaman |
past | geçmiş |
and | ve |
of | in |
a | bir |
EN The goal of HSH is to expand access to appropriate evidence based MHPSS services to all survivors of torture in need.
TR Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), “Mağdurların İyileşmesine Yardımcı Olma (HSH) faaliyetini uygulamak için nitelikli kuruluşlarla yapacağı işbirliği anlaşması için çağrıya çıktı.
inglês | turco |
---|---|
all | için |
of | in |
EN Front-facing and 13 MP rear-facing high-resolution cameras enable capture of proof-of-condition/delivery, incident documentation, evidence and more.
TR Ön ve 13 MP arka yüksek çözünürlüklü kameralar, durum kanıtı/teslimat, olay belgeleri, kanıtlar ve daha fazlasını çekmeyi sağlar.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
cameras | kameralar |
enable | sağlar |
of | ın |
delivery | teslimat |
incident | olay |
documentation | belgeleri |
evidence | kanıt |
rear | arka |
condition | durum |
high | yüksek |
more | fazlasını |
EN It has the authority to request information, documents and evidence related to the investigation directly from the unit available. It can examine all kinds of information and documents it obtains only limited to the subject of investigation.
TR Soruşturma ile ilgili bilgi, belge ve delili doğrudan doğruya mevcut olan birimden talep yetkisine sahiptir. Elde ettiği her türlü bilgi ve belgeyi sadece soruşturma konusu ile sınırlı olarak inceleyebilir.
inglês | turco |
---|---|
related | ilgili |
directly | doğrudan |
subject | konusu |
limited | sınırlı |
has | sahiptir |
request | talep |
information | bilgi |
and | ve |
documents | belge |
available | mevcut |
to | her |
Mostrando 50 de 50 traduções