EN However, they do work, especially if they’re well written, include a compelling offer, don’t take up the entire page (especially on mobile), and are easy to click out of.
"especially important" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN However, they do work, especially if they’re well written, include a compelling offer, don’t take up the entire page (especially on mobile), and are easy to click out of.
TR Ancak, özellikle iyi hazırlanmış, ilgi çekici bir teklif sunuyor, tüm sayfayı kaplamıyor (özellikle mobil cihazlarda) ve kapatılması kolaysa açılır pencerelerin işe yararlar.
inglês | turco |
---|---|
work | iş |
well | iyi |
especially | özellikle |
compelling | çekici |
page | sayfayı |
mobile | mobil |
and | ve |
the | ancak |
offer | teklif |
to | tüm |
are | sunuyor |
EN In addition, Karacasu, which is the highest settlement of Aydın Province, is also important for plateau tourism. Especially in the summer months, the number of people coming from neighboring provinces and districts is inevitable.
TR Ayrıca, Aydın İlinin en yüksek yerleşim birimi olan Karacasu, yayla turizmi açısından da önem taşımaktadır. Özellikle yaz aylarında İlçeye çevre İl ve İlçelerden gelenlerin sayısı azımsanamayacak düzeydedir.
inglês | turco |
---|---|
karacasu | karacasu |
of | ın |
aydın | aydın |
summer | yaz |
from | açısından |
in | da |
and | ve |
is | olan |
highest | en yüksek |
EN This is especially important if you use a computer on a public or office network or if your wireless connection is not encrypted.
TR Bu, özellikle bir bilgisayarı genel veya ofis ağında kullanıyorsanız veya kablosuz bağlantınız şifrelenmemişse önemlidir.
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
computer | bilgisayar |
public | genel |
office | ofis |
wireless | kablosuz |
especially | özellikle |
important | önemlidir |
connection | bağlantı |
this | bu |
network | ağı |
or | veya |
a | bir |
EN LinkedIn, which has been used all over the world since 2002 and has gained great popularity, is making very important contributions, especially for the professional business world.
TR 2002 yılından bu yana tüm dünyada kullanılan ve büyük bir beğeni toplayan Linkedln, özellikle profesyonel iş dünyasına çok önemli katkılar sunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
important | önemli |
professional | profesyonel |
great | büyük |
all | tüm |
and | ve |
especially | özellikle |
world | dünyada |
used | kullanılan |
EN LinkedIn, which has been used all over the world since 2002 and has gained great popularity, is making very important contributions, especially for the professional business world
TR 2002 yılından bu yana tüm dünyada kullanılan ve büyük bir beğeni toplayan Linkedln, özellikle profesyonel iş dünyasına çok önemli katkılar sunmaktadır
inglês | turco |
---|---|
important | önemli |
professional | profesyonel |
great | büyük |
all | tüm |
and | ve |
especially | özellikle |
world | dünyada |
used | kullanılan |
EN Especially organic searches on Google are the most important traffic source for all websites
TR Özellikle Google üzerinde organik aramalar tüm web siteleri için en önemli trafik kaynağıdır
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
searches | aramalar |
traffic | trafik |
source | kaynağı |
most | en |
all | tüm |
websites | siteleri |
for | için |
important | önemli |
EN I think about how important an income-generating, regular job is, especially for a single mother
TR Özellikle de yalnız ebeveyn bir kadın için gelir sağlanan bir işin ne çok anlama geldiğini düşünüyorum
inglês | turco |
---|---|
job | iş |
income | gelir |
for | için |
a | bir |
EN I think about how important an income-generating, regular job is, especially for a single mother
TR Özellikle de yalnız ebeveyn bir kadın için gelir sağlanan bir işin ne çok anlama geldiğini düşünüyorum
inglês | turco |
---|---|
job | iş |
income | gelir |
for | için |
a | bir |
EN It is especially important as social media consumed predominantly from smartphones bring in big traffic
TR Ağırlıklı olarak akıllı telefonlardan tüketilen sosyal medyanın büyük bir trafik getirmesi nedeniyle özellikle önemlidir
inglês | turco |
---|---|
media | medyanın |
traffic | trafik |
especially | özellikle |
important | önemlidir |
big | büyük |
social | sosyal |
EN I think about how important an income-generating, regular job is, especially for a single mother
TR Özellikle de yalnız ebeveyn bir kadın için gelir sağlanan bir işin ne çok anlama geldiğini düşünüyorum
inglês | turco |
---|---|
job | iş |
income | gelir |
for | için |
a | bir |
EN I think about how important an income-generating, regular job is, especially for a single mother
TR Özellikle de yalnız ebeveyn bir kadın için gelir sağlanan bir işin ne çok anlama geldiğini düşünüyorum
inglês | turco |
---|---|
job | iş |
income | gelir |
for | için |
a | bir |
EN In addition, Karacasu, which is the highest settlement of Aydın Province, is also important for plateau tourism. Especially in the summer months, the number of people coming from neighboring provinces and districts is inevitable.
TR Ayrıca, Aydın İlinin en yüksek yerleşim birimi olan Karacasu, yayla turizmi açısından da önem taşımaktadır. Özellikle yaz aylarında İlçeye çevre İl ve İlçelerden gelenlerin sayısı azımsanamayacak düzeydedir.
inglês | turco |
---|---|
karacasu | karacasu |
of | ın |
aydın | aydın |
summer | yaz |
from | açısından |
in | da |
and | ve |
is | olan |
highest | en yüksek |
EN Wise Labo felt that "scene setting” was especially important
TR Wise Labo, "ortam düzenleme" adımının özellikle önemli olduğunu düşünüyordu
inglês | turco |
---|---|
wise | wise |
setting | ortam |
especially | özellikle |
important | önemli |
EN Especially organic searches on Google are the most important traffic source for all websites
TR Özellikle Google üzerinde organik aramalar tüm web siteleri için en önemli trafik kaynağıdır
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
searches | aramalar |
traffic | trafik |
source | kaynağı |
most | en |
all | tüm |
websites | siteleri |
for | için |
important | önemli |
EN It?s important to check reviews online on Google and Facebook before finalizing a rental, especially when a company requests advance booking payment
TR Bir kiralama işlemini tamamlamadan önce, özellikle bir şirket önceden rezervasyon ödemesi talep ettiğinde, Google ve Facebook'taki yorumları çevrimiçi olarak kontrol etmek önemlidir
inglês | turco |
---|---|
rental | kiralama |
booking | rezervasyon |
especially | özellikle |
requests | talep |
online | çevrimiçi |
important | önemlidir |
and | ve |
company | şirket |
to | etmek |
check | kontrol |
before | önce |
EN What does Germany consider especially important in international cooperation?
TR Almanya için uluslararası iş birliğinde özel önem taşıyan şey nedir?
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
international | uluslararası |
in | için |
what | nedir |
EN Municipalities play an especially important role in climate protection.
TR İklim korumada yere yönetimlere büyük rol düşüyor.
inglês | turco |
---|---|
important | büyük |
role | rol |
EN If we succeed in treating the vaccine as a public good – and that would be historic – generally accepted guidelines will be especially important
TR Aşının “kamu malı” olarak görülmesi başarılabilirse -ki, bu tarihi bir olay olurdu- ortaklaşa kabul edilen düzenlemeler daha da önemli bir hal alacak
EN That’s why she says it’s important for people, especially in her age group, to take on responsibilities and help to shape the future.
TR Bu nedenle, özellikle kendi kuşağındaki insanların geleceği şekillendirmeye katkı yapabilmek için sorumluluk almasının önemli olduğunu düşünüyor.
inglês | turco |
---|---|
future | geleceği |
especially | özellikle |
important | önemli |
people | insanlar |
its | bu |
EN Such direct feedback is especially important for an international broadcaster like Deutsche Welle
TR Böylesi doğrudan geri dönüşler, Deutsche Welle gibi uluslararası bir kanal için özel bir öneme sahip
inglês | turco |
---|---|
direct | doğrudan |
feedback | geri |
international | uluslararası |
for | için |
such | gibi |
EN That?s especially important if team members are reluctant to wear correctly rated personal protective equipment (PPE) and flame-resistant clothing.
TR Bu özellikle ekip üyeleri doğru derecelendirilmiş kişisel koruyucu ekipman (KKE) ve aleve dayanıklı giysiler giyme konusunda isteksiz olduklarında önemlidir.
inglês | turco |
---|---|
team | ekip |
personal | kişisel |
protective | koruyucu |
equipment | ekipman |
especially | özellikle |
members | üyeleri |
important | önemlidir |
and | ve |
to | konusunda |
EN Wise Labo felt that "scene setting” was especially important
TR Wise Labo, "ortam düzenleme" adımının özellikle önemli olduğunu düşünüyordu
inglês | turco |
---|---|
wise | wise |
setting | ortam |
especially | özellikle |
important | önemli |
EN Immediate access to important updatesProvides important updates even on weekends and holidays, which is unique among drug references
TR Önemli güncellemelere anında erişimÖnemli güncellemeleri hafta sonları ve tatil günlerinde bile sağlar ve bu özelliğiyle ilaç referansları arasında benzersizdir
inglês | turco |
---|---|
access | erişim |
updates | güncellemeleri |
weekends | hafta |
holidays | tatil |
drug | ilaç |
and | ve |
on | anında |
EN Settings menu revamped, some less important elements moved to Advanced settings, and more important ones returned to main menu.
TR Ayarlar menüsü yenilendi, bazı daha az önemli öğeler Gelişmiş ayarlara taşındı ve daha önemli olanlar ana menüye döndü.
inglês | turco |
---|---|
settings | ayarlar |
elements | öğeler |
advanced | gelişmiş |
main | ana |
important | önemli |
and | ve |
menu | menü |
some | bazı |
EN Get all the most important metrics that are important for evaluating the power and optimization of your resource.
TR Kaynağınızın gücünü ve optimizasyonunu değerlendirmek için önemli olan tüm önemli ölçütleri alın.
inglês | turco |
---|---|
power | gücü |
get | alın |
of | in |
important | önemli |
all | tüm |
are | olan |
and | ve |
EN Twitter is an extremely important and effective social media platform for both individual users and brands. Here are some important tips for your brand to grow rapidly on Twitter in a short time!
TR Twitter hem bireysel kullanıcılar hem de markalar için son derece önemli ve etkili bir mecradır. İşte markanızın Twitter?da kısa süre içinde hızlı bir büyüme sağlaması adına bazı önemli ipuçları!
inglês | turco |
---|---|
extremely | son derece |
effective | etkili |
brands | markalar |
short | kısa |
time | süre |
important | önemli |
your brand | markanızın |
rapidly | hızlı |
tips | ipuçları |
in | da |
individual | bireysel |
both | de |
and | ve |
users | kullanıcılar |
some | bazı |
brand | için |
EN Immediate access to important updatesProvides important updates even on weekends and holidays, which is unique among drug references
TR Önemli güncellemelere anında erişimÖnemli güncellemeleri hafta sonları ve tatil günlerinde bile sağlar ve bu özelliğiyle ilaç referansları arasında benzersizdir
inglês | turco |
---|---|
access | erişim |
updates | güncellemeleri |
weekends | hafta |
holidays | tatil |
drug | ilaç |
and | ve |
on | anında |
EN It is important that this debate resharpens many media-makers’ eye for what is important
TR Bu tartışmalar sayesinde birçok medya yapıcısının özü teşkil eden şeye bakışının yeni bir netlik kazanmış olması önemlidir
inglês | turco |
---|---|
media | medya |
this | bu |
important | önemlidir |
many | çok |
is | bir |
EN Professor Allmendinger, in the Legacy Study you looked into what is important to Germans and what they want to pass on to the next generation. How important is “home” in this framework?
TR Profesör Allmendinger, siz kültürel miras araştırmasında Almanların neye değer verdiğini ve kuşaktan kuşağa nelerin aktarılmak istendiğini incelediniz. Bu çerçevede bakınca “memleket” ne kadar önemli?
EN Settings menu revamped, some less important elements moved to Advanced settings, and more important ones returned to main menu.
TR Ayarlar menüsü yenilendi, bazı daha az önemli öğeler Gelişmiş ayarlara taşındı ve daha önemli olanlar ana menüye döndü.
inglês | turco |
---|---|
settings | ayarlar |
elements | öğeler |
advanced | gelişmiş |
main | ana |
important | önemli |
and | ve |
menu | menü |
some | bazı |
EN The web auditing tool will show you a historical record of important (and semi-important) changes and fixes that have been recently performed on the site. It will also analyze all of the relevant data from the webpage including:
TR Web denetim aracı, sitede yakın zamanda gerçekleştirilen önemli (ve yarı önemli) değişikliklerin ve düzeltmelerin geçmişe dönük bir kaydını gösterecektir. Ayrıca web sayfasındaki ilgili tüm verileri de analiz edecektir:
inglês | turco |
---|---|
auditing | denetim |
changes | değişikliklerin |
recently | yakın zamanda |
important | önemli |
semi | yarı |
record | kaydını |
will | edecektir |
all | tüm |
data | verileri |
analyze | analiz |
and | ve |
webpage | web |
on | ilgili |
a | bir |
EN “I’ve been using Semrush for the past 5 years now especially for SEO, content writing, and now even for social media marketing. ”
TR ''Semrush'ı geçtiğimiz 5 yıldan beri özellikle SEO, içerik yazımı, ve hatta sosyal medya pazarlaması için kullanıyorum.''
inglês | turco |
---|---|
especially | özellikle |
seo | seo |
content | içerik |
even | hatta |
and | ve |
for | için |
the | beri |
social | sosyal |
media | medya |
EN The first step was to sell books to the Dutch-language part of Belgium, where the encyclopaedias were especially well received
TR İlk adım, ansiklopedileri gayet iyi kabul eden Belçika'nın Hollanda dili konuşulan kısmına kitaplar satmaktı
inglês | turco |
---|---|
step | adım |
books | kitaplar |
of | ın |
well | iyi |
the | kabul |
dutch | hollanda |
language | dili |
EN Despite this financial disappointment, the project had been crucial in the rise of the Elsevier Scientific Publishing Company – especially from the point of view of goodwill and public relations
TR Bu mali hayal kırıklığına rağmen, proje Elsevier Scientific Publishing Company'nin yükselişinde, özellikle saygınlık ve halkla ilişkiler bakımından önemli bir yer tutmuştur
inglês | turco |
---|---|
financial | mali |
despite | rağmen |
elsevier | elsevier |
especially | özellikle |
crucial | önemli |
project | proje |
and | ve |
this | bu |
EN Page loading speed is a major ranking factor, it also significantly affects user experience, especially on mobile.
TR Sayfa yüklenme hızı sıralamada önemli bir faktördür, ayrıca kullanıcı deneyimini, özellikle mobilde gözle görülür şekilde etkiler.
inglês | turco |
---|---|
page | sayfa |
ranking | sıralamada |
also | ayrıca |
experience | deneyimini |
mobile | mobilde |
major | önemli |
user | kullanıcı |
especially | özellikle |
a | bir |
it | şekilde |
EN This is especially valuable for sites using JavaScript frameworks such as Angular or React
TR Bu, özellikle Angular veya React gibi JavaScript çerçevelerini kullanan siteler için kıymetlidir
inglês | turco |
---|---|
sites | siteler |
javascript | javascript |
especially | özellikle |
or | veya |
this | bu |
for | için |
using | kullanan |
as | gibi |
EN All of my students, especially those who have a synthetic chemistry major, need to be able to use tools like Reaxys
TR Başta sentetik kimya ana dalındakiler olmak üzere tüm öğrencilerim Reaxys gibi araçları kullanabiliyor olmalıdır
inglês | turco |
---|---|
chemistry | kimya |
major | ana |
tools | araçları |
all | tüm |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Erhan, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin İstanbul'daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
erhan | erhan |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Especially, Ataköy, Işıklar, Yeniköy, Palamutçuk and Dikmen villages have many fully automatic weaving looms.
TR Özellikle, Ataköy, Işıklar, Yeniköy, Palamutçuk ve Dikmen köylerinde çok sayıda tam otomatik dokuma tezgahı vardır.
inglês | turco |
---|---|
have | vardır |
fully | tam |
automatic | otomatik |
and | ve |
EN Secure your internet connection, especially when you’re connected to public Wi-Fi. By encrypting your connection, your chances of becoming a victim of online intrusion reduce significantly.
TR Özellikle halka açık Wi-Fi ağına bağlıyken internet bağlantınızı güvence altına alın. Bağlantınızı şifreleyerek, çevrimiçi izinsiz girişlerin kurbanı olma şansınız önemli ölçüde azaltabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
secure | alın |
your | de |
of | ın |
a | a |
by | altına |
connected | bağlı |
online | çevrimiçi |
internet | internet |
connection | bağlantı |
public | açık |
EN While some customers hate being spammed by offers, others still keep an eye out for deals, especially during the holiday seasons
TR Bazı müşteriler için bu kampanya duyuruları sinir bozucu olsa da tatillerde ve özel günlerde firmaların yapacağı indirim ve kampanyaları dört gözle bekleyen bir müşteri kitlesi de var
inglês | turco |
---|---|
some | bazı |
customers | müşteriler |
out | bu |
for | için |
EN Plus it can be stressful waiting for RSVPs, especially when they’re sent at the last minute.
TR Davetiyeniz postada kaybolmadan ilgilisine ulaşsa bile davetlilerin katılım durumlarını iletmelerini beklemek, hele ki zaman sıkıntınız varsa son derece stresli olabilir.
inglês | turco |
---|---|
last | son |
when | zaman |
be | olabilir |
EN "They have a wide variety of artistic periods from around the world. The collections of American is some of the best in the country. The coat check can take some time especially in winter."
TR "Avrupa, Amerika, Asya, Afrika ve antik caglara ait genis bir koleksiyona sahip. Ayrica cagdas sanat ve fotograf sergileri de mevcut. Cok keyifli ve dolu dolu bir muze."
inglês | turco |
---|---|
american | amerika |
they | ve |
EN Tools designed by repair professionals especially for electronics repair
TR Onarım profesyonelleri tarafından özellikle elektronik onarımı için tasarlanmış aletler
inglês | turco |
---|---|
tools | aletler |
repair | onarım |
professionals | profesyonelleri |
electronics | elektronik |
especially | özellikle |
by | tarafından |
designed | tasarlanmış |
EN Our catering team offers innovative cuisine designed especially for your event.
TR Yemek hizmetleri ekibimiz özel olarak sizin etkinliğiniz için tasarlanmış yaratıcı bir mutfak sunar.
inglês | turco |
---|---|
offers | sunar |
innovative | yaratıcı |
catering | yemek |
cuisine | mutfak |
your | sizin |
designed | tasarlanmış |
EN In order to strengthen the civil space, we, as STGM, carry out various activities under the different topics, especially in capacity building
TR STGM, sivil toplum alanını güçlendirmek için farklı başlıklarda faaliyetler yürütüyoruz
inglês | turco |
---|---|
strengthen | güçlendirmek |
civil | sivil |
space | alan |
stgm | stgm |
activities | faaliyetler |
different | farklı |
to | için |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Erhan, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin İstanbul'daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
erhan | erhan |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Muhammed is one of the participants of the short-term employment project in Adana, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Muhammed, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin Adana’daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN The ruling party is using its growing stranglehold on the country and represses civil society leaders, civil society actors, and organizations especially in the field of LGBTI+ rights
TR Avrupa'ya çekilen milyonlarca insanın kaderinden çok daha fazlası söz konusu
EN In short, Zoom is the world-wide leader in modern enterprise video communications especially with their room conferencing systems
TR Kısacası Zoom, özellikle oda konferans sistemleri ile modern kurumsal video iletişimi alanında dünya çapında liderdir
inglês | turco |
---|---|
zoom | zoom |
modern | modern |
enterprise | kurumsal |
video | video |
conferencing | konferans |
systems | sistemleri |
especially | özellikle |
world | dünya |
room | oda |
with | ile |
Mostrando 50 de 50 traduções