EN The better and more detailed data you process, the better results you will get, and the better you can improve your resource.
"better results" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN The better and more detailed data you process, the better results you will get, and the better you can improve your resource.
TR Ne kadar iyi ve ayrıntılı veri işlerseniz, o kadar iyi sonuçlar alırsınız ve kaynağınızı o kadar iyi geliştirebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
process | iş |
get | al |
detailed | ayrıntılı |
better | iyi |
can | ne |
and | ve |
EN Have you ever tried to change web pages' content to get better search results, but failed? Start from correcting meta tags, internal linking and improving page speed results.
TR Web sitesi sayfasının metnini bin kez değiştirdiniz ancak hala yayınlanmıyor mu? Doğru meta etiketleri, iyi bir iç bağlantı ve seri sayfa hızı sıralamanızı etkiliyor.
inglês | turco |
---|---|
meta | meta |
tags | etiketleri |
linking | bağlantı |
better | iyi |
web | web |
but | ancak |
and | ve |
to | doğru |
EN Have you ever tried to change web pages' content to get better search results, but failed? Start from correcting meta tags, internal linking and improving page speed results.
TR Web sitesi sayfasının metnini bin kez değiştirdiniz ancak hala yayınlanmıyor mu? Doğru meta etiketleri, iyi bir iç bağlantı ve seri sayfa hızı sıralamanızı etkiliyor.
inglês | turco |
---|---|
meta | meta |
tags | etiketleri |
linking | bağlantı |
better | iyi |
web | web |
but | ancak |
and | ve |
to | doğru |
EN Knowing what pops up on the results page after a search can help you further optimize your webpages, providing you with better search results.
TR Bir aramadan sonra sonuç sayfasında nelerin çıktığını bilmek, web sayfalarınızı daha da optimize etmenize yardımcı olarak size daha iyi arama sonuçları sağlayabilir.
inglês | turco |
---|---|
page | sayfası |
what | nelerin |
search | arama |
you | etmenize |
optimize | optimize |
further | da |
better | daha iyi |
help | yardımcı |
results | sonuçları |
the | size |
EN For 10+ years, our team has been able to provide the best possible service that allowed our clients to achieve better work efficiency, and, consequently, better results.
TR Ekibimiz, 10 yılı aşkın süredir, müşterilerimizin daha iyi iş verimliliği ve dolayısıyla daha iyi sonuçlar elde etmesini sağlayan mümkün olan en iyi hizmeti sunmayı başarmıştır.
inglês | turco |
---|---|
service | hizmeti |
efficiency | verimliliği |
our team | ekibimiz |
provide | sağlayan |
years | yıl |
for | aşkın |
to | etmesini |
has | olan |
possible | mümkün |
better | daha iyi |
and | ve |
achieve | elde |
best | en |
the | daha |
EN Better SEO will reflect better on your business because of how the algorithm works, making sure that properly functioning websites make it to the top of the search results
TR Daha iyi SEO, algoritmanın çalışma şekli nedeniyle işletmenize daha iyi yansıyacak ve düzgün çalışan web sitelerinin arama sonuçlarının en üstüne çıkmasını sağlayacaktır
inglês | turco |
---|---|
seo | seo |
properly | düzgün |
websites | web |
your | ve |
top | en |
search | arama |
business | iş |
better | daha iyi |
of the | çalışma |
EN Repairable products are better for companies, better for the environment, and better for us.
TR Onarılabilir ürünler şirketler için, çevre için ve bizim için daha iyidir.
inglês | turco |
---|---|
companies | şirketler |
environment | çevre |
and | ve |
products | ürünler |
for | için |
EN Repairable products are better for companies, better for the environment, and better for us.
TR Onarılabilir ürünler şirketler için, çevre için ve bizim için daha iyidir.
inglês | turco |
---|---|
companies | şirketler |
environment | çevre |
and | ve |
products | ürünler |
for | için |
EN AI is changing the way transaction diligence is performed at EY. With Watson Discovery EY can provide better transaction advice to clients, which they in turn can use to make better decisions and drive better outcomes.
TR Yapay zeka, EY'de işlem titizliği sağlama biçimini değiştiriyor. Watson Discovery sayesinde EY, müşterilere daha iyi kararlar almak ve daha iyi sonuçlar elde etmek için kullanabilecekleri daha iyi işlem önerileri sunabiliyor.
inglês | turco |
---|---|
transaction | işlem |
watson | watson |
clients | müşterilere |
decisions | kararlar |
at | de |
better | daha iyi |
and | ve |
EN Today Better Cotton is grown in 26 countries around the world and accounts for 20% of global cotton production. In the 2020-21 cotton season, 2.2 million licensed Better Cotton Farmers grew 4.7 million metric tonnes of Better Cotton.
TR Bugün Better Cotton dünya çapında 26 ülkede yetiştirilmektedir ve küresel pamuk üretiminin %20'sini oluşturmaktadır. 2020-21 pamuk sezonunda, 2.2 milyon lisanslı Better Cotton Çiftçisi, 4.7 milyon metrik ton Better Cotton üretti.
inglês | turco |
---|---|
today | bugün |
cotton | pamuk |
and | ve |
million | milyon |
around | çapında |
countries | ülkede |
world | dünya |
global | küresel |
EN India has been a pioneering force within the Better Cotton Programme since its first Better Cotton harvest in 2011, and now has the largest number of farmers participating in the Better Cotton Programme.
TR Hindistan, 2011'deki ilk Better Cotton hasadından bu yana Better Cotton Programında öncü bir güç olmuştur ve şu anda Better Cotton Programına katılan en fazla çiftçiye sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
india | hindistan |
pioneering | öncü |
in | deki |
and | ve |
largest | en |
first | ilk |
the | anda |
EN <strong>% of Paid Clicks vs Organic Clicks</strong> — shows how clicks on the search results are distributed between paid and organic results.
TR <strong>Ücretli Tıklamalara Karşı Organik Tıklamaların %si</strong> - arama sonuçlarındaki tıklamaların, ücretli ve organik sonuçlar arasında nasıl dağıldığını gösterir.
inglês | turco |
---|---|
strong | strong |
organic | organik |
paid | ücretli |
results | sonuçlar |
shows | gösterir |
and | ve |
search | arama |
how | nasıl |
of | karşı |
EN The certificate helps you improve the ranking of your website in Google search results. Improved search results will provide you more effective sales conversions in the near future.
TR Sertifika, Google arama sonuçlarında web sitenizin sıralamasını yükseltmenize yardımcı olur. İyileştirilmiş arama sonuçları, yakın gelecekte size daha efektif satış dönüşümleri sağlayacaktır.
inglês | turco |
---|---|
certificate | sertifika |
helps | yardımcı olur |
ranking | sıralaması |
of | ın |
website | web |
near | yakın |
future | gelecekte |
your website | sitenizin |
sales | satış |
will provide | sağlayacaktır |
will | olur |
search | arama |
the | size |
EN PHI includes a very wide set of personally identifiable health and health-related data, including insurance and billing information, diagnosis data, clinical care data, and lab results such as images and test results
TR PHI sigorta ve fatura bilgileri, tanı verileri, klinik bakım verileri ve görüntüler ile test sonuçları gibi laboratuvar sonuçları dahil olmak üzere kapsamlı kişisel sağlık bilgilerini ve sağlıkla ilgili verileri içerir
inglês | turco |
---|---|
personally | kişisel |
health | sağlık |
insurance | sigorta |
billing | fatura |
clinical | klinik |
care | bakım |
test | test |
phi | phi |
related | ilgili |
includes | içerir |
and | ve |
including | dahil |
images | görüntü |
data | verileri |
results | sonuçları |
set | ile |
information | bilgileri |
as | gibi |
EN The certificate helps you improve the ranking of your website in Google search results. Improved search results will provide you more effective sales conversions in the near future.
TR Sertifika, Google arama sonuçlarında web sitenizin sıralamasını yükseltmenize yardımcı olur. İyileştirilmiş arama sonuçları, yakın gelecekte size daha efektif satış dönüşümleri sağlayacaktır.
inglês | turco |
---|---|
certificate | sertifika |
helps | yardımcı olur |
ranking | sıralaması |
of | ın |
website | web |
near | yakın |
future | gelecekte |
your website | sitenizin |
sales | satış |
will provide | sağlayacaktır |
will | olur |
search | arama |
the | size |
EN The results are based on the results communicated either by phone or electronically from every single polling station
TR Bu sonuçlar seçim merkezlerinden telefonla ya da elektronik yoldan iletilen sonuçlara dayanır
inglês | turco |
---|---|
by phone | telefonla |
EN Note, that the SERP checker only tracks results within the top 10 results on google.
TR SERP denetleyicisinin yalnızca google'daki ilk 10 sonuç içindeki sonuçları izlediğini unutmayın.
inglês | turco |
---|---|
serp | serp |
within | içindeki |
top | ilk |
results | sonuçları |
only | yalnızca |
EN Whether you’re on desktop or mobile, this tool will allow you to watch as your site’s search results change over time, using an intuitive interface that will allow you to monitor results at a glance.
TR İster masaüstünde ister mobil cihazda olun, bu araç, sonuçları bir bakışta izlemenizi sağlayacak sezgisel bir arayüz kullanarak sitenizin arama sonuçlarının zaman içindeki değişimini izlemenize olanak tanır.
inglês | turco |
---|---|
desktop | masaüstü |
mobile | mobil |
time | zaman |
intuitive | sezgisel |
interface | arayüz |
tool | araç |
at | de |
this | bu |
search | arama |
using | kullanarak |
a | bir |
EN Will you take your time to search through pages upon pages of results? Odds are that you’ll end up picking one of the results on the first page because they seem more reputable
TR Sayfalarca sonuç arasında arama yapmak için zaman ayırır mısınız? Muhtemelen ilk sayfadaki sonuçlardan birini seçeceksiniz çünkü daha saygın görünüyorlar
inglês | turco |
---|---|
time | zaman |
search | arama |
results | sonuç |
of | in |
first | ilk |
because | için |
the | arasında |
EN Instead of having to manually search for things yourself to figure out the search results, the SERP checker automates the process and allows you to see a wide range of search results
TR Arama sonuçlarını bulmak için kendiniz manuel olarak arama yapmak zorunda kalmak yerine, SERP denetleyicisi süreci otomatikleştirir ve çok çeşitli arama sonuçlarını görmenizi sağlar
inglês | turco |
---|---|
manually | manuel |
serp | serp |
allows | sağlar |
search | arama |
of | in |
process | süreci |
and | ve |
results | sonuçlarını |
yourself | kendiniz |
EN Once you’ve entered all of this information, you’ll be able to conduct your SERP check. You’ll be brought to the results page, where you’ll be able to see the results for the keyword that you entered into the checker.
TR Tüm bu bilgileri girdikten sonra SERP kontrolünüzü gerçekleştirebileceksiniz. Sonuçlar sayfasına yönlendirileceksiniz ve burada denetleyiciye girdiğiniz anahtar kelime için sonuçları görebileceksiniz.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgileri |
serp | serp |
page | sayfası |
this | bu |
check | kontrol |
all | tüm |
your | ve |
results | sonuçları |
of | in |
the | burada |
EN You’ll have several different options so that you can sort the results page, including by the order of results, the KD, the position, or even the URL.
TR Sonuçlar sayfasını sıralayabilmeniz için sonuçların sırası, KD, konum ve hatta URL dahil olmak üzere birkaç farklı seçeneğiniz olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
page | sayfası |
url | url |
or | konum |
of | in |
including | dahil |
different | farklı |
you | ve |
even | hatta |
the | olmak |
EN For this reason, we’d recommend double-checking the results of certain SERP checkers while using them, to ensure that you’re getting the right results
TR Bu nedenle, doğru sonuçları aldığınızdan emin olmak için belirli SERP denetleyicilerinin sonuçlarını kullanırken iki kez kontrol etmenizi öneririz
inglês | turco |
---|---|
serp | serp |
checking | kontrol |
this | bu |
while using | kullanırken |
getting | için |
results | sonuçlarını |
of | in |
the results | sonuçları |
EN In most cases, the results should be displayed organized by search ranking, though you can then organize the results in any way you see fit.
TR Çoğu durumda, sonuçlar arama sıralamasına göre düzenlenmiş olarak görüntülenmelidir, ancak daha sonra sonuçları uygun gördüğünüz şekilde düzenleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
search | arama |
ranking | sıralaması |
by | göre |
results | sonuçları |
you | o |
EN Other info that we provide includes the total number of results that are generated by the search engine as well as a snapshot of the results.
TR Sağladığımız diğer bilgiler, arama motoru tarafından oluşturulan toplam sonuç sayısını ve sonuçların anlık görüntüsünü içerir.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
includes | içerir |
generated | oluşturulan |
engine | motoru |
search | arama |
by | tarafından |
EN Learn if your website can acquire a SERP feature for a targeted keyword and see which rich results appear on the results page.
TR Web sitenizin hedeflenen bir anahtar kelime için bir SERP özelliği edinip edinemeyeceğini öğrenin ve sonuçlar sayfasında hangi zengin sonuçların gösterildiğini görün.
inglês | turco |
---|---|
serp | serp |
targeted | hedeflenen |
rich | zengin |
your website | sitenizin |
feature | özelliği |
website | web |
see | görün |
page | sayfası |
a | bir |
for | için |
EN Get started with a survey results report template to help you showcase your data and results
TR Verilerinizi ve sonucunuzu sergilemenize yardımcı olacak bir anket sonucu raporu şablonuyla başlayın
inglês | turco |
---|---|
get | olacak |
survey | anket |
your data | verilerinizi |
report | raporu |
help | yardımcı |
and | ve |
get started | başlayın |
EN It has never been easier to present survey results than it is with Visme’s survey results report builder
TR Anket sonucunı sunmak, Visme'nin anket sonucu rapor oluşturucusuyla olduğundan daha kolay olmamıştı
inglês | turco |
---|---|
present | sunmak |
survey | anket |
report | rapor |
easier | daha kolay |
to | daha |
EN When possible, summarize. This is a visual survey results report, so use text sparingly. Don’t go over 200 words and visualize results instead of using text.
TR Mümkün olduğunda, özetleyin. Bu görsel bir anket sonucu raporudur, bu nedenle metni dikkatli kullanın. 200 kelimeyi aşmayın ve metin kullanmak yerine sonucu görselleştirin.
inglês | turco |
---|---|
possible | mümkün |
visual | görsel |
survey | anket |
so | nedenle |
and | ve |
when | olduğunda |
this | bu |
text | metin |
a | bir |
use | kullanın |
EN Simple guest blogging “hacks” for better results in less time
TR Daha az sürede daha iyi sonuçlara ulaşmak için basit misafir blog "hileleri"
inglês | turco |
---|---|
less | az |
time | sürede |
results | sonuçlara |
simple | basit |
guest | misafir |
better | iyi |
for | için |
EN Extend and customize your offerings around the business goals of your customers. Meet or exceed the requirements of every project and help customers achieve better results.
TR Tekliflerinizi, müşterilerinizin iş hedefleri çevresinde genişletin ve özelleştirin. Her projenin gereksinimlerini karşılayıp fazlasını da yaparak müşterilerin daha iyi sonuçlar almasına yardımcı olun.
inglês | turco |
---|---|
goals | hedefleri |
customers | müşterilerin |
requirements | gereksinimlerini |
project | projenin |
your customers | müşterilerinizin |
customize | özelleştirin |
help | yardımcı |
around | çevresinde |
better | daha iyi |
the | fazlasını |
and | ve |
of | her |
EN The increase of the particle surface caused by the comminution results in a considerably better dissolution rate and bioavailability of the agents and therefore the APIs act faster.
TR Ufalama işlemine bağlı olarak parçacık yüzeyinin büyümesiyle birlikte çözünme hızı ve dolayısıyla etken maddelerin biyolojik aktivitesi kısmen ciddi şekilde artırılabilir.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
the | şekilde |
therefore | dolayısıyla |
of | birlikte |
EN Warming and T-Sonic™ pulsations push active skincare ingredients deep into the dermis for even better results.
TR Isınma ve T-Sonic™ titreşimler, daha etkili sonuçlar için cilt bakım aktif bileşenlerini cildin derinliklerine doğru iter.
EN Tools and features designed to build better trading results
TR Daha iyi sonuçlar elde etmek için tasarlanan araçlar ve özellikler
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
features | özellikler |
tools | araçlar |
better | daha iyi |
designed | için |
EN One of the main goals of our rank tracker is to present all of the info coupled with some helpful SERP features so that our clients can easily identify what needs changing for better results.
TR Sıralama izleyicimizin ana hedeflerinden biri, müşterilerimizin daha iyi sonuçlar için nelerin değişmesi gerektiğini kolayca belirleyebilmeleri için tüm bilgileri bazı yararlı SERP özellikleriyle birlikte sunmaktır.
inglês | turco |
---|---|
rank | sıralama |
info | bilgileri |
serp | serp |
easily | kolayca |
helpful | yararlı |
main | ana |
what | nelerin |
better | daha iyi |
all | tüm |
some | bazı |
our | de |
EN On the other hand, our SERP checker is designed to provide you with the top 100 results so you can get a better idea of your competitors’ strategies.
TR Öte yandan, SERP denetleyicimiz size ilk 100 sonucu sunacak şekilde tasarlanmıştır, böylece rakiplerinizin stratejileri hakkında daha iyi bir fikir edinebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
serp | serp |
idea | fikir |
strategies | stratejileri |
better | daha iyi |
designed | tasarlanmış |
a | ilk |
top | bir |
EN If you’re trying to optimize your online presence, conducting a website audit is one of the best ways to get better results for the keywords that you’re targeting.
TR Çevrimiçi varlığınızı optimize etmeye çalışıyorsanız, bir web sitesi denetimi gerçekleştirmek, hedeflediğiniz anahtar kelimeler için daha iyi sonuçlar almanın en iyi yollarından biridir.
inglês | turco |
---|---|
presence | varlığını |
audit | denetimi |
is one | biridir |
optimize | optimize |
to | etmeye |
ways | yollar |
keywords | anahtar |
better | daha iyi |
a | bir |
of | in |
for | için |
best | en |
the | kelimeler |
EN There are a few ways that the MUM algorithm change will impact Google search results and allow you to get better answers to your questions.
TR MUM algoritma değişikliğinin Google arama sonuçlarını etkileyeceği ve sorularınıza daha iyi yanıtlar almanızı sağlayacağı birkaç yol var.
inglês | turco |
---|---|
algorithm | algoritma |
answers | yanıtlar |
questions | sorular |
better | daha iyi |
results | sonuçlarını |
and | ve |
search | arama |
a | birkaç |
EN Since a quality SEO strategy will make it easier to target people whose interests align with your business, you’ll likely get better results out of your marketing.
TR Kaliteli bir SEO stratejisi, ilgi alanları işletmenizle örtüşen kişileri hedeflemeyi kolaylaştıracağından, pazarlamanızdan muhtemelen daha iyi sonuçlar alacaksınız.
inglês | turco |
---|---|
seo | seo |
strategy | stratejisi |
interests | ilgi |
business | iş |
likely | muhtemelen |
quality | kaliteli |
better | daha iyi |
a | bir |
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
marketing | pazarlama |
this | bu |
better | daha iyi |
needs | ihtiyaç |
EN Better information to drive better decisions, saving money ? and saving lives.
TR Daha iyi kararlar almak, paradan tasarruf etmek ve hayatlar kurtarmak için daha iyi bilgiler.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
decisions | kararlar |
saving | tasarruf |
money | paradan |
and | ve |
better | daha iyi |
EN Better Information Leads to Better Patient Care
TR Daha İyi Hasta Bakımı İçin Daha İyi Bilgi İpuçları
inglês | turco |
---|---|
information | bilgi |
patient | hasta |
care | bakım |
to | daha |
EN Ali Kibar, Chairman of Kibar Holding, said, “We will be more cautious in 2019. We are one of the links in the production chain. If everyone gets better, our country will also get better.”
TR Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar: 2019 daha kontrollü gideceğimiz bir yıl olacak. Üretici halkalardan biriyiz. Herkes ne kadar iyi olursa ülke o kadar iyi olur.
inglês | turco |
---|---|
holding | holding |
if | olursa |
country | ülke |
better | iyi |
everyone | herkes |
more | daha |
EN Combine with LUNA for a better cleanse! T-Sonic™ pulsations help massage the formula into the skin, allowing for a deeper cleanse and better absorption of product, leaving your skin happy and hydrated.
TR Daha iyi bir temizlik için LUNA ile birlikte kullanın! T-Sonik™ titreşimler, formülün cilde masaj yapmasına yardımcı olur, cildin daha derin bir şekilde temizlenmesini ve ürünün daha iyi emilimini sağlayarak cildinizi nemlendirir.
EN Better information to drive better decisions, saving money ? and saving lives.
TR Daha iyi kararlar almak, paradan tasarruf etmek ve hayatlar kurtarmak için daha iyi bilgiler.
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
decisions | kararlar |
saving | tasarruf |
money | paradan |
and | ve |
better | daha iyi |
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
marketing | pazarlama |
this | bu |
better | daha iyi |
needs | ihtiyaç |
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
marketing | pazarlama |
this | bu |
better | daha iyi |
needs | ihtiyaç |
EN In this way, we can see if the project is getting better and better visibility compared to the number of positioned keywords.
TR Bu bağlamda projenin, pozisyonlanmış anahtar kelimelerin sayısı ile karşılaştırıldığında daha iyi hale ve daha iyi görünürlüğe sahip hale görmemiz mümkün hale gelir.
inglês | turco |
---|---|
project | projenin |
keywords | anahtar |
can | mümkün |
and | ve |
this | bu |
see | görün |
better | daha iyi |
to | sahip |
the | ile |
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
Mostrando 50 de 50 traduções