TR Sonuçlarımdan biri olabilir, ancak çoğunlukla hava durumunu kontrol etme, bir e-postaya yanıt verme veya satın almam gerektiğini düşündüğüm belirli bir ürünü araştırma fikriydi
"sonuçlarımdan biri olabilir" in Turks kan worden vertaald in de volgende Engels woorden/zinnen:
TR Sonuçlarımdan biri olabilir, ancak çoğunlukla hava durumunu kontrol etme, bir e-postaya yanıt verme veya satın almam gerektiğini düşündüğüm belirli bir ürünü araştırma fikriydi
EN It could be one of my bottom lines, but more often it was simply the idea to check the weather, or respond to an email, or research a certain product I thought I needed to buy
Turks | Engels |
---|---|
hava | weather |
yanıt | respond |
veya | or |
ürünü | product |
araştırma | research |
TR Binance Akıllı Zincir (BSC) üzerinde lider DApp'lerden biri ve DeFi pazarındaki en popüler yield farmlardan biri olarak ortaya çıktı. PancakeSwap'te CAKE tokenları kazanmaya başlamak için Trust Cüzdan İndirin.
EN PancakeSwap has emerged as one of the leading DApps on Binance Smart Chain (BSC) and one of the most popular yield farms in the DeFi market. Download Trust Wallet to start earning CAKE tokens on PancakeSwap.
Turks | Engels |
---|---|
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
lider | leading |
en | most |
popüler | popular |
yield | yield |
pancakeswap | pancakeswap |
cake | cake |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
TR Windows’ta iki ses cihazı olarak görünür, biri oyun ve biri de chat için
EN In Windows it appears as two audio devices, one for game and one for chat
Turks | Engels |
---|---|
windows | windows |
ses | audio |
oyun | game |
chat | chat |
TR Binance Akıllı Zincir (BSC) üzerinde lider DApp'lerden biri ve DeFi pazarındaki en popüler yield farmlardan biri olarak ortaya çıktı. PancakeSwap'te CAKE tokenları kazanmaya başlamak için Trust Cüzdan İndirin.
EN PancakeSwap has emerged as one of the leading DApps on Binance Smart Chain (BSC) and one of the most popular yield farms in the DeFi market. Download Trust Wallet to start earning CAKE tokens on PancakeSwap.
Turks | Engels |
---|---|
binance | binance |
akıllı | smart |
zincir | chain |
lider | leading |
en | most |
popüler | popular |
yield | yield |
pancakeswap | pancakeswap |
cake | cake |
trust | trust |
cüzdan | wallet |
TR Bu sefer Harting yok, ama Jasinski ve fırlatılmayı bekleyen diskler orada olacak: Yanında genellikle iki tanesini bulunduruyor; biri sarı, biri siyah, birinin kenarı biraz daha pürüzlü
EN Harting is not taking part this time, but Jasinski will be there with his discuses: normally he takes two with him – a yellow one and a black one, one with a slightly rougher edge
Turks | Engels |
---|---|
bu | this |
yok | not |
ve | and |
orada | there |
sarı | yellow |
siyah | black |
biraz | slightly |
TR Frankfurt bölgesinin yeniden doğallaştırılmasına yönelik projelerin en büyüklerinden biri olan projeyle, 2020 yılına kadar nehrin eski kollarından biri, balıkların ve sürüngenlerin geri çekilme alanı olarak yeniden canlandırılacak
EN In one of the largest renaturation projects in the Frankfurt region, one former branch of the river is to be reactivated as a sanctuary for fish and amphibians by 2020
Turks | Engels |
---|---|
frankfurt | frankfurt |
eski | former |
TR Müzisyen bir aileden gelen Afgan Ustad Ghulam Hussain de bu topluluğun üyelerinden biri ve Afganistanın ulusal çalgısı sayılan rubabın en büyük üstatlarından biri olarak kabul ediliyor
EN One member is Afghan Ustad Ghulam Hussain, who comes from a family of musicians and is considered one of the best players of the Afghan national instrument, the rubab
Turks | Engels |
---|---|
ulusal | national |
TR Google Analytics'i bu kadar popüler yapan en önemli şeylerden biri, tamamen ücretsiz olması ve Google'ın aktif olarak bakımını yaparak onu mevcut en sofistike analiz araçlarından biri haline getirmesidir.
EN One of the main things that makes Google Analytics so popular is that it is entirely free, and Google actively maintains it, making it one of the more sophisticated analytics tools available.
Turks | Engels |
---|---|
popüler | popular |
önemli | main |
tamamen | entirely |
sofistike | sophisticated |
TR Sevgili Phemexliler, Bu hafta harika haberlerimiz var. Biri spot işlemlerde, biri Phemex Earn'de sizlere özel tam İKİ tane ETH promosyonumuz var! Her iki ETH kampanyasından da iki kat öd……
EN Dear Phemex users, You know and love these familiar faces, and they are here for a special event with us! From staying updated on new happenings in the financial and metaverse with Phemex and Crypto ……
Turks | Engels |
---|---|
sevgili | dear |
phemex | phemex |
özel | special |
her | for |
TR Ahrefs yeni gelen biri için bunaltıcı olabilir. Ana özelliklerimiz hakkında bilgi edinmek için ve bunları pazarlamanıza nasıl uygulayacağınızı öğrenmek için bu kısa kursa katılın.
EN Ahrefs can be overwhelming to a newcomer. Take this short course to learn about our major features and how to apply them in your marketing.
Turks | Engels |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
olabilir | can |
ana | major |
kısa | short |
TR Ancak denediyseniz ve işe yaramazsa, nedeni QR kodu tarama sorunlarından biri olabilir
EN However, if you tried and it doesn?t work, it could be due to one of the QR code scanning problems
Turks | Engels |
---|---|
ve | and |
qr | qr |
kodu | code |
tarama | scanning |
TR Siz veya hesabınızı paylaştığınız biri promosyon kodunu zaten kullanmış olabilir. Promosyon kodları genellikle sadece bir defa için iyidir.
EN You or someone you share your account with may have already redeemed the promo code. Promo codes are usually good for one time only.
Turks | Engels |
---|---|
veya | or |
hesabınızı | your account |
promosyon | promo |
zaten | already |
olabilir | may |
genellikle | usually |
defa | time |
TR Başkalarının tatil yaptığı bir yerde yaşamak - Almanya’nın en popüler tatil yörelerinden biri olan Schwarzwald’a (Kara Ormanlar) taşınmanın nedeni bu olabilir
EN Living where others holiday – this could be the reason for moving to the Black Forest, one of the most popular vacation areas in Germany
Turks | Engels |
---|---|
almanya | germany |
en | most |
popüler | popular |
olan | be |
nedeni | reason |
bu | this |
TR Bu nedenle, veri merkezi ekipmanınızı proaktif güç ve soğutma servisi ile korumak, yapacağınız en iyi yatırımlardan biri olabilir.
EN Protecting your data center equipment with proactive power and cooling servicing can thus be one of the best investments you?ll make.
Turks | Engels |
---|---|
veri | data |
merkezi | center |
proaktif | proactive |
soğutma | cooling |
korumak | protecting |
TR Siz veya hesabınızı paylaştığınız biri promosyon kodunu zaten kullanmış olabilir. Promosyon kodları genellikle sadece bir defa için iyidir.
EN You or someone you share your account with may have already redeemed the promo code. Promo codes are usually good for one time only.
TR Bazı durumlarda, bizi rahatsız eden üyeyle geçici olarak teması kesmek en iyisi olabilir. Başka bir üyeyle konuşmak bu kararı vermemize yardımcı olabilir.
EN In some cases, it may be best to temporarily cut off contact with the member who is making us uncomfortable. Speaking with another member may help us to make that decision.
Turks | Engels |
---|---|
durumlarda | cases |
bizi | us |
rahatsız | uncomfortable |
başka | another |
temas | contact |
TR Bugün kendime karşı nazik olabilir miyim? Beni iyileşmeye götürebilecek daha yüksek güçten ve arkadaşlıktan yardıma açık olabilir miyim?
EN May I be gentle with myself today. May I be open to help from higher power and the fellowship, which can lead me to recovery.
Turks | Engels |
---|---|
bugün | today |
beni | me |
ve | and |
açık | open |
TR Bazı üyeler için bu güç dini bir tanrı olabilir, diğerleri için dostluktur ve diğerleri için doğal dünya, aşk veya hizmet olabilir
EN For some members this power might be a religious deity, for others it is the fellowship, and for others it could be the natural world, love, or service
Turks | Engels |
---|---|
üyeler | members |
güç | power |
dini | religious |
diğerleri | others |
doğal | natural |
dünya | world |
aşk | love |
veya | or |
hizmet | service |
TR Medya web sitesi şablonları ücretsiz, premium olabilir ve ek web şablonları grafik varlıkları ve PowerPoint şablonları gibi belirli farklılıkları olabilir.
EN Media website templates may be free, premium, and have specific differences, such as additional web templates graphic assets, and PowerPoint templates.
Turks | Engels |
---|---|
medya | media |
şablonları | templates |
ücretsiz | free |
premium | premium |
ek | additional |
grafik | graphic |
powerpoint | powerpoint |
belirli | specific |
TR “Sonuç olarak, bu alanın kullanılma şeklinin başlangıçta amaçlanandan farklı olmasına neden olabilir ve bu gerçek bir mücadele olabilir.”
EN “As a result, the way the space gets used may end up being different to what was originally intended, and this can be a real struggle.”
Turks | Engels |
---|---|
sonuç | result |
bu | this |
farklı | different |
gerçek | real |
TR “Sonuç olarak, bu alanın kullanılma şeklinin başlangıçta amaçlanandan farklı olmasına neden olabilir ve bu gerçek bir mücadele olabilir.”
EN “As a result, the way the space gets used may end up being different to what was originally intended, and this can be a real struggle.”
Turks | Engels |
---|---|
sonuç | result |
bu | this |
farklı | different |
gerçek | real |
TR Bugün kendime karşı nazik olabilir miyim? Beni iyileşmeye götürebilecek daha yüksek güçten ve arkadaşlıktan yardıma açık olabilir miyim?
EN May I be gentle with myself today. May I be open to help from higher power and the fellowship, which can lead me to recovery.
Turks | Engels |
---|---|
bugün | today |
beni | me |
ve | and |
açık | open |
TR Bazı durumlarda, bizi rahatsız eden üyeyle geçici olarak teması kesmek en iyisi olabilir. Başka bir üyeyle konuşmak bu kararı vermemize yardımcı olabilir.
EN In some cases, it may be best to temporarily cut off contact with the member who is making us uncomfortable. Speaking with another member may help us to make that decision.
Turks | Engels |
---|---|
durumlarda | cases |
bizi | us |
rahatsız | uncomfortable |
başka | another |
temas | contact |
TR Derginize yapacağınız tüm gönderimler çevrimiçi gönderim sistemlerimizden biri kullanılarak yapılır: Editorial Manager, Elsevier Editorial System veya EVISE
EN All submissions to your journal will be handled using one of our online submission systems: Editorial Manager, Elsevier Editorial System or EVISE
Turks | Engels |
---|---|
çevrimiçi | online |
kullanılarak | using |
manager | manager |
elsevier | elsevier |
system | system |
veya | or |
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
Turks | Engels |
---|---|
açık | open |
olan | has |
elsevier | elsevier |
tam | full |
dergi | journals |
erişimi | access |
TR Ahrefs’in harika bir arama verisi kaynağı olmasının yanı sıra, kullanıcıları dinleyip araçlarını sürekli geliştirdikleri için, mevcut olan en iyi araçlardan biri.
EN Outside of Ahrefs being a great source of search data, they’re one of my top tools due to them listening to users and constantly improving their tools.
Turks | Engels |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
arama | search |
verisi | data |
kaynağı | source |
kullanıcıları | users |
sürekli | constantly |
olan | being |
TR Her yıl tüm dünyada bir trilyon doların (ABD $) neredeyse üçte biri biyomedikal araştırmaya harcanmaktadır
EN Every year, about a third of a trillion dollars (USD) is spent on biomedical research across the world
Turks | Engels |
---|---|
yıl | year |
TR Önde gelen yayıncılardan biri olan Elsevier, yayınlanma önündeki bu algılanan engeli azaltmaya çalışmaktadır.
EN As a leading publisher, Elsevier helps to lower this perceived barrier to publication.
Turks | Engels |
---|---|
elsevier | elsevier |
bu | this |
TR Programların her biri hakkında daha fazla bilgi edinin: HINARI, AGORA, OARE ve ARDI
EN Read more about each of the programs: HINARI, AGORA, OARE and ARDI
Turks | Engels |
---|---|
biri | the |
hakkında | about |
ve | and |
ın | of |
programları | programs |
TR Şu an alan adlarınızdan biri için ücretli bir plan kullanıyorsanız (ör. Pro) ve daha yüksek fiyatlı bir plana geçerseniz (ör. İşletme):
EN If you currently have a paid plan (e.g. Pro) for one of your domains and upgrade to a higher priced plan (e.g. Business), the following happens:
Turks | Engels |
---|---|
ücretli | paid |
TR Tarih öncesi kalıntıların yer verildiği iki kazı alanından biri bu tepede, 7.yy.da gözlem evinin inşa edildiği yerde, diğeri ise Aphrodithe tapınağının işgal ettiği yerde kurulmuştur
EN One of the two excavations area which included the ruins of the prehistoric was built this hill, where the observation tower was built in the 7th century, other place occupied by the temple of Aphdodite
Turks | Engels |
---|---|
bu | this |
inşa | built |
TR Yıllar boyunca 13, çevrimiçi pazarlama için dünyanın önde gelen rekabetçi araştırma hizmetlerinden biri haline dönüştük.
EN In 13 years, we've grown into one of the world's leading competitive research services for online marketing.
Turks | Engels |
---|---|
çevrimiçi | online |
pazarlama | marketing |
rekabetçi | competitive |
araştırma | research |
TR Zaman içindeki ilerlemenizi (solda) ve takip edilen 13 SERP özelliğinin her biri konusunda şu anki durumunuz hakkında ekran resmi (sağda) görün.
EN View your progress over time (left) and see a snapshot of where you currently stand for each of 13 tracked SERP features (right).
Turks | Engels |
---|---|
zaman | time |
ilerlemenizi | your progress |
serp | serp |
biri | a |
TR İzlenen anahtar kelimelerinizin her biri için güncel anahtar ölçümlerin listesiyle daha ayrıntılı bilgiler edinin. Bakınız:
EN Get deeper insights with a list of up-to-date key metrics for each of your tracked keywords. See:
Turks | Engels |
---|---|
biri | a |
güncel | up-to-date |
bilgiler | insights |
TR Gerçekten çok ilgili ve dürüst gibi hissettiriyor, inanılmaz. Muhtemelen dijital pazarlama konusunda gördüğüm en iyi içeriklerden biri
EN This feels like so genuinely caring and honest it’s just mind-blowing. It is probably one of the best pieces of content I’ve ever saw on digital marketing
Turks | Engels |
---|---|
muhtemelen | probably |
dijital | digital |
konusunda | on |
TR Erhan, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin İstanbul'daki katılımcılarından biri
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
Turks | Engels |
---|---|
erhan | erhan |
pandemi | pandemic |
kısa | short |
TR Burada yer alan herhangi bir hakkın taraflardan herhangi biri tarafından kullanılmaması bu kapsamdaki diğer haklardan feragati sayılmayacaktır
EN The failure of either party to exercise in any respect any right provided for herein shall not be deemed a waiver of any further rights hereunder
TR Bu Kullanım şartlarına uymaktan herhangi bir feragatin bağlayıcı olması için, Foursquare’in yetkili temsilcilerinden biri aracılığıyla size söz konusu feragat hakkında yazılı bir bildirimde bulunması gerekir.
EN In order for any waiver of compliance with these Terms of Use to be binding, Foursquare must provide you with written notice of such waiver through one of its authorized representatives.
Turks | Engels |
---|---|
kullanım | use |
bağlayıcı | binding |
olması | to be |
foursquare | foursquare |
yetkili | authorized |
size | you |
feragat | waiver |
yazılı | written |
gerekir | must |
TR İlçeye 13 km mesafede Geyre Beldesinde bulunan Afrodisas Örenyeri ve Müzesi, Türkiye?nin ve dünyanın sayılı müzelerinden ve örenyerlerinden biri olup yılda yaklaşık 200.000 yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir
EN District 13 km from Geyre Afrodisas ruins and the museum located in the town of Turkey and is one of the world?s leading museums and ruins are visited annually by about 200,000 domestic and foreign tourists
Turks | Engels |
---|---|
km | km |
müzesi | museum |
türkiye | turkey |
yılda | annually |
ziyaret | visited |
TR Biri Kırım için VPN`yi ücretsiz olarak indirebilir, ancak tüm dünyadaki sunuculara hız sınırları olmadan bağlanmak istiyorsanız, ücretli bir hesap kullanmanızı öneririz.
EN One can download VPN for Crimea for free, but if you are interested in connecting to servers around the whole world without speed limits, we recommend using a paid account.
Turks | Engels |
---|---|
kırım | crimea |
vpn | vpn |
hız | speed |
sınırları | limits |
olmadan | without |
ücretli | paid |
hesap | account |
öneririz | we recommend |
TR "Fatih cami bir semtle özdeşleşmiş en ihtişamlı camilerden biri. Çevresi bu ihtişamdan etkilenmiş. Nedense hep büyük cenazelere ev sahibidir. Böyle hatırlanır. Gidip görmeli."
EN "It is so majestic yet calming. Built on the site where the tomb of Constantine the great and later the Church of Justinian stood, thus symbolising a new era of sovereignty. An architectural beauty."
Turks | Engels |
---|---|
büyük | great |
TR “En iyi ücretsiz yazılım paketlerinden biri. Kullanımı çok kolay. Microsoft Office kullanan herkes FreeOffice programlarını dakikalar içerisinde kullanmaya başlayabilir.”
EN "One of the best free productivity suites around. It's so easy to use, anyone familiar with Microsoft Office will be up and running in minutes."
Turks | Engels |
---|---|
ücretsiz | free |
kolay | easy |
microsoft | microsoft |
office | office |
dakikalar | minutes |
ın | of |
TR Üniforma Kaynak Bulucu'nun (Uniform Resource Locator) her biri için HTTP durum kodunu inceleyin, 404 sayfaları bulun, yönlendirmelerin trafiğinizin nereye yönlendirdiğini kontrol edin.
EN Explore HTTP status code for each Uniform Resource Locator, find 404 pages, check where redirects lead your traffic.
Turks | Engels |
---|---|
kaynak | resource |
http | http |
durum | status |
kodunu | code |
sayfaları | pages |
bulun | find |
nereye | where |
TR Başlıca örneklerinden biri Maker DAO ekosisteminde çıkarılan sabit coin DAI'dır.
EN A prominent example is DAI, the stablecoin minted in the Maker DAO ecosystem.
Turks | Engels |
---|---|
dır | is |
TR Markalaşmanızın ana unsurlarından biri olan kurumsal dokümanlar, kurumsal imajınızı geliştirmeye hizmet eder ve işletmenizin profesyonel ve güvenilir görünmesini sağlar
EN As a major element of your branding, a corporate doc serves to enhance your corporate image and make your business look professional and reliable
Turks | Engels |
---|---|
ana | major |
biri | a |
ve | and |
işletmenizin | your business |
profesyonel | professional |
güvenilir | reliable |
ın | of |
hizmet eder | serves |
TR Demiryolu projelerinde en önemli engellerden biri, demiryolu güvenliği için önemli olan işaret ve sinyalizasyon sistemi için düzenleyici onayını almaktır
EN On rail projects, one of the most significant roadblocks is getting regulatory approval of the sign and signaling system, which is paramount for railway safety
Turks | Engels |
---|---|
projelerinde | projects |
en | most |
önemli | significant |
güvenliği | safety |
olan | is |
sistemi | system |
düzenleyici | regulatory |
TR Türkiye'nin ilk panel mobilya ve mutfak üreticisi olan Kelebek, Cumhuriyet tarihinin en köklü sanayi kuruluşlarından biri
EN We are expanding around the globe with our strong brands and business partnerships coupled with a seasoned staff with proven industry experience
Turks | Engels |
---|---|
olan | are |
TR Dünyanın öncelikli akışkan iletimi ürünleri tedarikçilerinden biri olarak, müşterilerimizin pek çok farklı zorlu sektörde başarılı olmalarına yardım etmeye kararlıyız
EN As one of the world’s preferred suppliers of fluid conveyance products, we are relentlessly dedicated to helping our customers succeed in a wide range of demanding industries
Turks | Engels |
---|---|
akışkan | fluid |
ürünleri | products |
yardım | helping |
TR Elemanlar Rob Brown ve Sean Booth'un projesi, Warp Records'un en dikkat çeken gruplarından biri olarak kabul ediliyor
EN Much of Autechre's music has a strong focus on complex rhythm and driving percussion, and more recently, on meticulous sequencing
Turks | Engels |
---|---|
biri | a |
TR İster büyük olsun, isterse küçük, otellerimiz konumlarından esinlenmiştir ve her biri konaklamanızı zenginleştirmek için kendi hikayesini anlatır.
EN Whether large or small, our facilities are inspired by their location and each tells its own story to enrich your stay.
Turks | Engels |
---|---|
büyük | large |
küçük | small |
konaklamanızı | your stay |
zenginleştirmek | enrich |
isterse | or |
Toont 50 van 50 vertalingen